YEREL HABERLER - 02 Nisan 2012 Pazartesi 14:04

17 NİSAN KANSER HAFTASI

A
A
A
17 NİSAN KANSER HAFTASI

Zonguldak Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aslıhan Külekçi Uğur, 1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle basın açıklaması yaptı.
Zonguldak Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aslıhan Külekçi Uğur, Kanser Haftası nedeniyle basın açıklaması yaparak, kanser hakkında bilgiler verdi. Kanserin, en çok ölüme sebep olan hastalıkların başında gelmesi, tedavi maliyetlerinin çok yüksek olması, tedavisinin zor olması ve bıraktığı sakatlıklar açısından yüzyılın en ciddi halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiğini kaydeden Uğur, ``Dünyada en çok ölüme sebep olan kanser türü erkeklerde akciğer kanseri iken kadınlarda meme kanseridir. Ülkemizde de durum çok farklı değildir. Her yıl 150 bin insanımız kanser teşhisi almaktadır ve 2030`lu yıllarda bu sayının 500 bine çıkacağı tahmin edilmektedir. Bu nedenle kanser ile ilgili toplum bilincinin geliştirilmesi, farkındalık sağlanması önem kazanmıştır. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı ve Bakanlığa bağlı çalışan kurumlar başta olmak üzere birçok sağlık örgütü kansere karşı çalışmalar sürdürmektedir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından desteklenen proje ile Sağlık Bakanlığı tarafından, içinde Zonguldak`ın da bulunduğu 81 ilde 84 Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) kurulmuştur. Bu merkez, kanser ve kanserin beraberinde getireceği olumsuzluklardan halkımızı korumayı ve kansere yeni yakalanan hastaların erken teşhisini amaçlamaktadır. KETEM çalışmaları, kadınlarda meme kanseri tarama programı kapsamında, 50-69 yaş arası kadınlara; her yıl yapılacak doktor muayenesi, 2 yıl aralıklarla yapılacak mamografi çekimi, gerek görülen vakalarda meme ultrasonografisi, kadınlarda serviks (rahim ağzı) kanseri tarama programı kapsamında, 35-40 yaş arası kadınlara; 5 yılda bir yapılacak muayene ile birlikte pap smear tetkiki, gerekli görülen vakalarda kolonoskopi tetkiki, kolorektal kanserler için 50-70 yaş arası erkek ve kadınlarda 2 yılda bir yapılacak ``˜Gaitada gizli kan tetkikleri`, prostat kanserleri için 50 yaş üstü erkeklere her yıl yapılacak ``˜PSA (Prostat Spesifik Antijen) tetkiklerini içermektedir. Ülkemiz yine dünyadaki örgütlerin birçoğuna üye olup, ortak çalışmalar sürdürmektedir. Yapılan çalışmalar doğrultusunda, ülkemiz için kanser riski oluşturan faktörlerin; tütün kullanımı, enfeksiyonlar, çevresel ve mesleksel etkenler, obezite ve fiziksel aktivite azlığı olduğuna karar verilmiştir. Tütün kullanımının, kanserle ilişkilendirilmesinin ardından tütün kullanımını azaltmak, yeni başlayacakları önlemek ve pasif sigara dumanına maruz kalmayı engelleme gibi çalışmalara hız verilmiştir. Buna yönelik, kapalı alanlarda tütün alımının yasaklanması, tütün ürünlerinin fiyatlarının artırılması, reklam, tanıtım ve sponsorluk çalışmalarının yasaklanması, paketlerde uyarı yazılarının bulunması ve ürün kontrolü, sigara bırakma konusunda tıbbi destek sağlanması ve medyada halkı bilinçlendirici kısa filmler yayınlanması gibi çalışmalar; enfeksiyonla ilişkili kanser türlerine yönelik ise, Hepatit B ve Human Palpilloma virüslerine karşı aşılama çalışmaları; çevresel kanserojen olarak bilinen asbest ve arsenik temalarının önlenmesi ve işçi sağlığının korunmasına yönelik çalışmalar; obezite ve fiziksel aktivite azlığına karşı ise; anne sütü alımını arttırmak, sağlık personelinin halkı bilinçlendirmesi için teşvik edilmesi, halkı yeterli ve dengeli beslenmesi için bilinçlendirme, halkın kolayca ulaşabileceği park ve spor alanlarının düzenlenmesi, farkındalık oluşturacak kısa film ve fragmanlar yayınlanması çalışmaları; sürdürülmektedir`` dedi. Kanserin risk faktörlerini de açıklayan Uğur şunları söyledi:
``Sigara kullanmayınız. Anne karnındaki bebeği ilaç, kimyasal maddeler, toksinler ve radyasyondan koruyun. Çalışma ortamındaki zararlı maddelerden sakının. Gereksiz radyolojik tetkiklerden kaçının. Gereksiz ilaç kullanımından kaçının. Güneş ışığının zararlı etkilerinden korunun. Düzenli egzersiz yapın. Yüksek Kalorili Diyet ve Katkı Maddelerinden Uzak Durun. Böcek ilacı ve diğer tarım ilaçlarından uzak durun. Alkolden uzak durun. Sonuç olarak ülkemizin; kanser hastalığının önlenebilir bir hastalık olduğunu ve otoritelerin belirlediği risk faktörlerinden uzak durarak kanser olma riskini azaltacağını bilmesi gerekmektedir.``
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçak kazasını araştırmak için 8 kişilik heyet Bakü’ye gidiyor Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bakü-Grozni seferi sırasında Kazakistan’ın Aktau şehri yakınlarına düşen Azerbaycan Havayolları’na ait yolcu uçağının incelenmesi için 8 kişilik bir heyet görevlendirdiklerini açıkladı. Bakan Uraloğlu, heyetin bu akşam yola çıkarak yarından itibaren çalışmalara başlayacağını kaydetti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 25 Aralık günü Bakü-Grozni seferi sırasında Kazakistan’ın Aktau şehri yakınlarında düşen Azerbaycan Havayolları AZAL’a ait yolcu uçağının kaza-kırımının incelenmesi için Türkiye’den 8 kişilik bir heyeti görevlendirdiklerini duyurdu. Bakan Uraloğlu, “Azerbaycan Devlet Sivil Havacılık Ajansı’nın talebi üzerine kazanın nedenlerini araştırmak, teknik ve operasyonel analizler yapmak ve gerekli desteği sağlamak amacıyla uzman bir heyet oluşturduk. Heyetimiz, yerel yetkililerle koordinasyon içinde olayın tüm yönleriyle incelenmesi ve sonuçların raporlanması için çalışacak” dedi. Bakan Uraloğlu, heyetin bu akşam Bakü’ye seferiyle hareket edeceğini, yarından itibaren çalışmalarına başlayacağını bildirdi. Uraloğlu, “Türkiye olarak her koşulda Azerbaycan’ın yanında olduğumuzu belirtiyor, Azerbaycanlı kardeşlerimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara Patronunun öldüresiyle darp ettiği çalışan yüzde 32 fiziksel engelli kaldı İstanbul’da parkta içki içmesine tepki gösteren patronu tarafından öldüresiyle darp edilen çalışan, yüzde 32 fiziksel engelli kaldı. Kameraya da yansıyan saldırıyı gerçekleştiren kişi hakkında ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı. Olay, 3 Haziran akşamı İstanbul’un Sultangazi ilçesindeki bir parkta meydana geldi. İddialara göre, 28 yaşındaki reklam firması çalışanı Nail Baran, iş amacıyla gittiği İstanbul’da kaldığı misafirhanenin yanındaki parkta içki içti. Çalışanının durumundan haberdar olan Burak A. (40), Baran’ın yanına giderek tepki gösterdi. İkili arasında çıkan tartışma kısa sürede alevlenerek kavgaya dönüştü. Burak A., yanındaki sopayla Baran’ı darp etmeye başladı. Beraberindeki kişilerle birlikte Baran’ı hareketsiz kalıncaya kadar darp eden Burak A., olayın ardından parktan ayrıldı. Ağır yaralı Baran ise, kaldırıldığı hastanenin yoğun bakım servisinde iki gün müşahede altında tutuldu. Yüzde 32 fiziksel engelli kaldı Başına 55 dikişi atılan Baran, hastanedeki 5 günlük tedavi sürecinin ardından taburcu edilerek Ankara’ya döndü. Darp edilen Baran’a yüzde 32 bedensel engelli raporu verilirken, saldırgan patronu hakkında ise ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı. Ruh ve beden sağlığının bozulduğunu ifade eden Baran hayatının altüst olduğunu dile getirirken, avukatı Rabia Ercan Şengül ise saldırganın olaydan aylar sonra ifadesinin alındığını ve yoğun çabaları sonucu dava açabildiklerini ifade etti. Devam eden soruşturma çerçevesinde ifadesi alınan Burak A., suçlamaları kabul etmedi. Yurt dışı çıkış yasağı uygulanan şüpheli serbest bırakılırken, bir sonraki duruşma Şubat 2025’e ertelendi. “Travmalardan dolayı ilaç kullanıyorum” Yaşadığı olayla ilgili konuşan Nail Baran, “İş için İstanbul’a gitmiştim. Çalışmamızı gerçekleştirdikten sonra konaklayacağımız otele geldik. Otelin karşısındaki parkta alkol kullanıyordum, arkadan patronum seslendi. Bana burada alkol almamam gerektiğini söyledi. Ben de kendisinin bana karışamayacağını söyledim. Aramızda arbede çıktı. Ben oradan uzaklaşmak istedim. Sonradan öğrendiğim kadarıyla arkamdan sopayla bana vurmuş. Bilincim gitmiş. Yere düştükten sonra da darp etmeye davam etmişler. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Aldığım darbelerden dolayı kafatasımda kırık oluşmuş ve beyin kanaması geçirmişim. Gözlerimi iki gün sonra açtım. Sıkıntılı dönemler geçirdim. Yürüyemiyordum, ihtiyaçlarımı ağabeyim sayesinde gideriyordum. Kafama 55 tane dikiş attılar. Çenemde ve yüzümde kırıklar var. Görme kaybı yaşıyorum. Şu anda yüzde 32 engelliyim ve bu sayı artacak. Ruh sağlığım da bozuldu. Psikolojik tedavi görüyorum. Travmalardan dolayı ilaç kullanıyorum. Hafıza kaybı yaşıyorum” dedi. “Annemin adını dahi hatırlayamamıştım” Ruh sağlığında da bozulmalar olduğunu dile getiren Baran, “Annemin adını dahi hatırlayamamıştım. Günlük hayatımda da sıkıntılar var. Çalışamıyorum. Kız arkadaşımla evlilik düşünüyordum. Bu olaylardan sonra o da evliliğe sıcak bakmadı. Hayatım altüst oldu. Yargı sürecini bekliyoruz. Davanın takipçisiyiz. Sonuç ne olacak bekliyoruz” ifadelerini kullandı. “Dosyaya müdahale ettirildiğini düşünüyoruz” Avukat Rabia Ercan Şengül ise, karşı tarafın yargı kanadındaki bağlantılarını kullanarak dosyaya müdahale ettirdiğini iddia ederek, “Müvekkilim olaydan sonra hayatına yüzde 32 fiziksel engelle devam etmeye başladı. Olaydan sonra günlerce yoğun bakımda kaldı ancak saldırgan şahsın yapılan tüm araştırmalara rağmen olaydan 3 ay sonra ifadesi alındı. Savcılık olayın peşine düşmedi. Saldırgan gözaltına dahi alınmadı. İddianame düzenlendi. ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar ceza yargılaması devam ediyor. Duruşmamız 2025 Şubat ayında gerçekleştirilecek. Saldırganın tanıdıklarının ve aile çevresinin yargı mensubu olduğunu öğrendik. Bu nedenden dolayı dosyaya müdahale ettirildiğini düşünüyoruz ancak bununla ilgili bir delilimiz mevcut değil. Şahsın tutuklanmasını talep ettik fakat mahkeme bunu reddetti. Mahkeme, yurt dışı çıkış yasağına ve adli kontrol kararının yeterli olduğuna kanaat getirdi” dedi. “Çöp poşeti gibi taşımışlar” Soruşturmanın takipçisi olacaklarını kaydeden Şengül, “Davanın takipçisiyiz. Şüpheli, müvekkilimi öldü sanarak olay yerini terk etti. Saldırgan ve beraberindekiler müvekkili çöp poşeti gibi taşımışlar. Bir kişi yargılanıyor ancak saldırgan tek değildi, yanında en az 3 kişi vardı. Mahkeme ise sadece bu kişilerin tanık sıfatıyla ifadesine başvurdu. Hatta duruşmadan önce tanıkları dinlemek için bir ara karar alındı” dedi.