GÜNDEM - 27 Aralık 2024 Cuma 18:42

Depremin izlerinin silindiği Hatay’ın orta doğunun turizm merkezi olması planlanıyor

A
A
A

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Öntürk, depremin yaralarının silindiği kenti turizm merkezi yaparak mavi bayrak almayı hedeflediklerini söyledi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkıma uğrattığı Hatay’da asrın felaketinin yaraları sarılmaya devam ediyor. İnsanların barınacağı yapılar devlet tarafından inşa edilirken Hatay Büyükşehir Belediyesi de, kentin ihyası ve inşası için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Hatay Büyükşehir Belediye Başkan Mehmet Öntürk’ün liderliğinde, 2024 Nisan-Aralık dönemlerini kapsayan çalışmaları değerlendirmek üzere Koordinasyon Toplantısı düzenlendi. Büyükşehir’e bağlı tüm daire başkanlarının yanı sıra ilgili müdürler ve bürokratların da katıldığı toplantıda, 2024 yılında başlatılan projelerin yanı sıra 2025 için planlanan projeler de detaylı bir şekilde ele alındı. Daire başkanlarının sunumlarla brifing verdiği toplantı 8 saat sürerken Başkan Öntürk, yetkililerden detaylı bilgiler alarak görüş ve önerileriyle birlikte bazı projelerin hızlandırılması noktasında talimatlar da verdi. Başkan Öntürk, HBB’nin kurumsal yapısını güçlendirme ve bürokratik işlemleri dijitalleşmesi vurgusu yaparken yapılan çalışmalar hakkında vatandaşların doğru bilgilendirilmesi üzerinde durdu. Hiçbir yerden hiçbir şekilde şikayet gelmemesi amacıyla çalışmaların disiplinli bir şekilde yürütülmesini dile getiren Öntürk, 2025 yılında hayata geçirilecek projelerin de adım adım ve titizlikle takip edilmesinin altını çizdi.

2025 yılında Hatay’ın geleceği için kararlı bir vizyon ortaya koymanın önemine değinen Başkan Öntürk, “Belediye başkanlığı kum saati gibidir. Tıkanan sorunları çözmek bizim işimiz. HBB’ye ait hiçbir araç yatmayacak. Milleti çamurda yürütmeyeceğiz" diyerek, Hatay’ın Orta Doğu’nun turizm merkezi olacağını söyledi.

Başkan Öntürk, "Kendi imkanlarımızla şehrimizi en güzel şekilde yapacağız. Vatandaşlardan talepler gelmeden eksikleri tespit edip hizmet yapacağız” dedi.

Toplantıda ayrıca projelerde çocuklar ve gençlere yönelik özel bir yer verilmesine değinen Başkan Öntürk, şehrin temizliği ve düzeninin yanı sıra mezarlıkların bakımlarında da titizlik gösterilmesine değindi. Çok kısa zamanda şehrin ayağa kalkması için önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Öntürk, “2025 yılında Hatay Büyükşehir Belediyesi, o arzu ettiğimiz belediyeciliği oturtacak. 2025 yılından sonra tıkır tıkır işleyen bir mekanizma kurulmuş olacak” diye konuştu.

Mavi bayrak alınması hususunda gerekli adımların atılması gerektiğini vurgulan Başkan Öntürk, sahillerin temizliği ve modernizasyonu konusunda ise çalışmalara ivme kazandırılması talimatı verdi. Şehirdeki gelişmelere dair önemli yenilikler arasında 6 yeni sahil plajının yapıldığı ve prestij caddelerinin yapımına başlanacağı bilgisi paylaşıldı.

Depremin izlerinin silindiği Hatay’ın orta doğunun turizm merkezi olması planlanıyorAhmet Arslan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Uzmanlardan afetlere hazırlık eğitimi Kocaeli’de toplumda afet bilincini oluşturmak amacıyla uzmanlar tarafından vatandaşlara 2 gün boyunca uygulamalı eğitim verildi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Üniversitesi, Kocaeli İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ve Kartepe Belediyesi ortaklığında düzenlenen “Kocaeli Mahalle Halkı Afetlere Hazırlık Eğitim Projesi” kapsamında Kartepe’de 2 günlük eğitim gerçekleştirildi. Kartepe Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde gerçekleşen eğitimlerin açılış programına; Kocaeli Vali Yardımcısı Mustafa Ayhan, Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman, Kocaeli AFAD İl Müdürü Mehmet Emin Koçan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Osman Günler, akademisyenler, vatandaşlar katıldı. "Afet olmadan önce bizim hazırlıklarımızı yapmamız gerekiyor" Eğitimin açılış programında konuşan Vali Yardımcısı Mustafa Ayhan, "Bizler devlet olarak vatandaşlarımıza hizmet noktasında hazırlık yaparken vatandaşın huzur ve güvenliğini sağlamakla mükellefiz. Sizlerin yaşadığı ortamdaki huzur ve güvenliğiniz, iş ve güçlerinizi doğru şekilde yerine getirmeniz ile birlikte sizleri gelecek anlamda karşılaşabileceğiniz risklere karşı hazırlamak görevimiz de var. Afet büyük çaplı olduğu zaman herkesi içine alan bir seferberlik ruhu ile oluyor. Ancak afet olduktan sonraki seferberliğimizi afet olmadan önce gerçekleştiremiyoruz. Bizim bu durumu düzeltmemiz gerekiyor. Afet olmadan önce bizim hazırlıklarımızı yapmamız gerekiyor. Bu anlamda buradaki eğitimler çok önemli" diye konuştu. "Afet konusunda kurumlar dahil herkesin, tüm vatandaşlarımızın kendisini geliştirmesi lazım" Programın çok önemli olduğunu söyleyen Kartepe Belediye Başkanı Mustafa Kocaman, "Çok zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Afetten kasıt sadece deprem değil bunun yanında birçok doğal afetler de yaşıyoruz. İşte bunlarla mücadele etmenin çaresini hep birlikte bulmalıyız. Kartepe’de yaklaşık 150 bin kişi yaşıyor. Kartepe’nin yerleşim alanında neredeyse ev bulunmayan yeri yok. Kartepe Belediyesi’nin buna tek başına yetişebilme şansı var mı? Devletin ilgili kurumlarının yetişme mücadelesi olacaktır, yetişecektir ama her birimize yetişme şansı var mı? Buna da gerçekten yetişme şansı yok. Afet konusunda kurumlar dâhil herkesin, tüm vatandaşlarımızın kendisini geliştirmesi lazım. Ben 6 Şubat depremlerinden sonra devletimizin ilgili kurumlarının ne kadar hassas davrandığını görebiliyorum. Şu an devletimiz, afetlere karşı gerçekten hazırlıklı durumda ama bu yetiyor mu, yetmiyor. Hepimizin afetlerde doğru bakış açısını ve doğru hareket etmeyi biliyor olmamız lazım. İşte o yüzden bugün buradaki program gerçekten önemli" şeklinde konuştu. "Var gücümüzle çalışıyoruz" AFAD İl Müdürü Mehmet Emin Koçan ise "Biz AFAD olarak bu eğitimlerdeki farkındalığı Kocaeli’nin tamamına yaymak istiyoruz. Bunun için de var gücümüzle çalışıyoruz. Toplanma alanlarımızdan barınma alanlarımıza, kentsel dönüşüm alanlarımızdan tatbikatlarımıza her geçen gün farklı mecralarda bizleri görebilirsiniz. Arama kurtarma ve diğer imkanlarımızı daha da arttırıp niteliklerimizi de koruyarak çalışmalarımızı genişletiyoruz" ifadelerini kullandı. "7 ilçemizde bin 524 mahalle halkına eğitim verilmiştir" Eğitim projesine 2016 yılında başladıklarını belirten Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Osman Günler, "Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Üniversitesi, AFAD İl Müdürlüğü ile yapmış olduğumuz bir protokolle bu eğitimlerimizi sürdürüyoruz. Bu çalışmaların amacı özellikle yerel yönetim, merkezi yönetim olarak, özel sektörün, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve bireylerin, yani toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğundaki afetlere hazırlıktır. Bu projemizle özellikle mahalle halkımıza teorik ve uygulamalı eğitimler verilmektedir. Bu proje kapsamında 7 ilçemizde bin 524 mahalle halkına eğitim verilmiştir” dedi. Vatandaşlar depreme karşı yapısal olmayan risklerin azaltılması konusunda bilinçlendirildi Eğitim konusunda sunumlar gerçekleştirildi. Ayrıca ‘Yak Söndür Tatbikatı’ uygulamalı eğitimi verildi. 11 Mahalleden 273 kişinin iştirak ettiği eğitimlerde katılımcılara, katılım belgeleri de takdim edildi. Sunumunun ardından uzmanlar 273 mahalle gönüllüsüyle sahaya çıkarak ‘Gözlemsel Mahalle Tehlike Analizi’ uygulamasını gerçekleştirdi. 17 Ağustos Mahallesi evlerin dış cephelerini inceleyen katılımcılar, bina cephesi, bina çevresi ve kentsel altyapı kusurlarını tespit etti. Teorik eğitimde edindikleri bilgiler doğrultusunda binaların dış cephelerinde bulunan ve deprem esnasında düşüp zarar verebilecek nesnelerin yerinde tespit edilmesi konusunda bilinçlenen mahalle gönüllüleri sahada gerçekleştirdikleri uygulama ile riskleri tespit etme imkanı buldu. Uygulama sonrası eğitim salonunda bu tespitler ve çözüm önerileri konusunda tartışma imkanına da sahip oldu. Ayrıca Büyükşehir Zemin Deprem İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri, eğitim projesinde güvenli yaşam adasını da tanıttı. Katılımcılar, ilgili eğitmen tarafından eşya sabitlemeye yönelik hazırlanan ‘Güvenli Yaşam Odası’ ile toplumda depreme karşı yapısal olmayan risklerin azaltılması konusunda bilinçlendirildi. Bu kapsamda AFAD gönüllüsü vatandaşlar, Güvenli Yaşam Odası’nda eşyaların nasıl duvara monte edildiğini öğrenmiş oldu. Eğitimin sonundaki kapanış programında proje kapsamında okullara afet ve acil durum çantası hediye edildi.
Bursa Su krizine öğrencilerden yağmur hasadı çözümü Son yıllarda giderek artan su kıtlığı ve iklim değişikliği sorunlarına dikkat çekme maksadıyla Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ’STEM Yıldızları Mücadelesi’ yarışma etkinliği gerçekleştirdi. Etkinliğe 480 öğrenci katılarak sürdürülebilir yağmur hasadı sistemleri geliştirdi. Hava sıcaklığının mevsim normalleri üzerinde seyretmesi nedeniyle Türkiye’de birçok il kuraklık felaketiyle karşı karşıya kaldı. Sanayileşme ile birlikte artan su ihtiyacıyla tarım alanları da nasibini aldı. Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından, Erasmus+ K220-SCH Geleceğin Yeşil Tarım Girişimcileri Projesi çerçevesinde, Bursa İnovasyon Merkezi’nde düzenlenen ’STEM Yıldızları Mücadelesi’ yarışma etkinliği, büyük bir heyecanla gerçekleştirildi. 24-26 Aralık tarihlerinde yapılan etkinliğe, ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinden 160 takım, toplamda 480 öğrenciyi bir araya getirerek sürdürülebilir yağmur hasadı sistemleri geliştirmelerine imkan sağladı. Katılımcılar, verilen malzemelerle ve belirli bir süre zarfında ekonomik, çevre dostu ve uygulanabilir yağmur suyu toplama sistemleri tasarlayarak, evsel ve tarımsal ihtiyaçlara yönelik çözümler geliştirdi. Projelerde, su israfını önlemek ve yağmur sularını yeniden kullanmak temel odak noktası oldu. Yapılan etkinlikle, gençlerin STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) disiplinlerini kullanarak problem çözme becerilerini geliştirmelerine imkan tanırken, aynı zamanda takım çalışması ve girişimcilik gibi önemli becerileri de öne çıkardı. Katılımcılar, bilimsel düşünceyle gerçek problemlere çözüm aramanın mutluluğunu yaşadı. Etkinlik sonunda, jüri üyeleri tarafından yapılan değerlendirmelerle her kademede ilk 20’ye giren takımlar belirlendi. Bu takımlar, farklı temalar üzerinde yeni problemlere çözüm üretmek için ikinci dönemde Bursa İnovasyon Merkezi’nde tekrar bir araya gelecek. STEM Yıldızları Mücadelesi, öğrencilere sürdürülebilir bir gelecek için ilham kaynağı oldu.
Samsun Fındık üreticisinin en büyük derdi tarih oluyor Samsun’da doktora öğrencisinin tezi kapsamında bin 500 fındık türü arasında yapılan çalışmada ’dip sürgünü vermeyen’ türler 9’a kadar indirildi. Anaç olarak seçilecek bu türlerden çakıldak fındığa en iyi şekilde aşılanan tür, fındık bahçelerine dikilecek. Tez neticesinde ağaç formundaki bu türün, hem bakım maliyeti hem de makineli toplama konusunda çiftçilere yardımcı olacağı öngörülüyor. Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Doktora Öğrencisi Ayşegül Balta, 2019 yılında başladığı doktora tezinin sonuna geldi. Fındıkta anaç ıslahı sonucu elde edilen anaç adayı genotiplerin araziye dikimi sırasında bilgiler veren Ayşegül Balta, araştırmalar neticesinde bin 500 türü, 9 türe kadar indirdiklerini, bu 9 tür arasında da ağaç formunda yetişen ve çakıldak fındıkla uyumlu aşılanan türün çoğaltılmasına başlayacaklarını ifade etti. Çalışma sonucunda belirlenecek fındık türü ile Karadeniz’de mevcutta olan ve çalı formunda olan bakım masrafı çok, toplaması zahmetli olan fındıkların yerine belirledikleri türün dikilmesi hedefleniyor. Ağaç formunda, dip sürgünsüz fındık çeşidinin hem makineli toplamada hem de bakım masraflarında çiftçilerin yüzünü güldüreceği öngörülüyor. “Anaç fındık türü bin 500 çeşitten, 9’a kadar indirildi” 5 yıl önce bin 500 fidan türü ile başladıkları araştırmada tür sayısını 9’a kadar indirdiklerini ifade eden Ayşegül Balta, “Fındıkta anaç seleksiyonu çalışması yaptık. 2019’da başladığımız çalışmanın da son bölümüne geldik. Bu kapsamda Kastamonu Orman Fidanlığı’ndan bin 500 adet çöğür bitki getirdik. 2020’de bu bin 500 bitkiyi kendi içerisinde zayıf gelişen bitkileri eleyerek 500 bitkiyle çalışmayı sürdürdük. Bu dönemde ise fidanlar Bafra’da aşı parseline dikildi. Sonrasında aşı uygulanan bu 500 bitkiden aşısı başarılı olan, kuvvetli gelişen, dip sürgünü vermeyen ya da çok az dip sürgünü veren aşılı 52 bitki belirledik. 2021’de bu bitkileri aşı parselinden sökerek, araştırma enstitüsünde bulunan başka bir alana aşılı genotiplerin dikimini yaptık. Aynı deneme alanında aşılı genotiplerin dip sürgünü verme eğilimlerini ve bitki gelişimlerini daha iyi karşılaştırmak için de dip sürgünü ile üretilmiş çakıldak ve Yomra fındık çeşidinden 25’er adet olmak üzere yine araştırma alanına dikildi. Bu döneme kadar fidan kontrollerini gerçekleştirdik, sahada gözlemledik. 2024 yılı sonunda yaptığımız ölçümler sonucunda belirlediğimiz son bitkiler taç hacimlerine göre belirlenerek yaşayan 25 aşılı genotip içerisinden seçildiler. Son olarak 9 adet bitkimiz var. Bu 9 bitkiyi de 2025’te kendi içerisinde değerlendirerek, bu genotiplerden dip sürgünü vermeyen ve üzerine aşılı çakıldak fındığını kuvvetli geliştiren 5 genotipi belirleyip, bu genotiplerin çoğaltılmasını hedefliyoruz” dedi. “Amacımız dip sürgünü vermeyen anaç yetiştirmek” Ana amaçlarının dip sürgünsüz, çalı tipi olmayan, kolay hasat edilen ve bakım masrafı az olan fındık çeşidini üretmek olduğuna dikkat çeken doktora öğrencisi Balta, “Çalışmadaki ilk hedefimiz dip sürgünü vermeyen anaç fındık çeşidi üretmek. Fındık yetiştiriciliğinde de verimi arttırmanın yanında üretim maliyetlerini düşürmeyi amaçlıyoruz. Bu bakım işlemlerini değerlendirdiğimizde en yüksek maliyetin dip sürgünü temizliği olduğunu görüyoruz. Buradan yola çıkarak çalışmayı planladım. Amacımız ilk etapta dip sürgünü vermeyen ve üzerine aşılanan çakıldak fındık çeşidini kuvvetli geliştiren anaçları belirlemek. Bunun sonunda da fındıkların makineli hasada uygun bir yetiştiricilik sistemine geçilmesi. Tek gövde üzerinde fındık yetişeceği için buna uygun olacak. Verim açısında da konuşmak için henüz erken” diye konuştu. “Karadeniz’de ağaç türü yerine çalı tipi fındık türü ile üretim yapılıyor” Dünya ve Avrupa’nın aksine Karadeniz’de bakımı ve toplaması zor olan çalı tipi fındıklar ile üretim yapıldığına değinen Balta, “Corylus colurna, dünyada Türk fındığı olarak biliniyor. Fındıkta 25 kadar tür bulunmakta. Bu türlerden bazıları ağaç, bazıları ise çalı formunda yetişiyor. Şu anda ticari alanda yetiştirilen fındık çeşitleri, corylus avellana türü fındık çeşidi. Corylus avellana çalı formunda ve dip sürgünü verme özelliğinde. Corylus colurna denilen Türk fındığı ise ağaç formunda ve tek bir gövdeye sahip. Dip sürgünü oluşturmuyor ya da çok az dip sürgünü veriyor. Dünyada yayılış alanına bakıldığında Türkiye, Kafkaslar, Balkanlar ve Kuzey İran’a özgü bir tür olup ülkemizde Karadeniz ikliminin hüküm sürdüğü yerlerde 700-1700 metre yüksekliklerde yayılış gösteriyor. Anadolu’da yoğunlukla Batı Karadeniz’de kümeler halinde ve tek başına da yetişebiliyor. Alkali ağır topraklara adapte olabiliyor. Bununla birlikte uzun yaz ve soğuk kışlara dayanıklı bir türdür. Ayrıca Amerika ve Avrupa’da da bu Türk fındığı standart çeşitler için dip sürgünü vermediğinden anaç olarak kullanılıyor” şeklinde konuştu. Elemeler sonucu Ali Nihat Gökyiğit Araştırma İstasyonu’na getirilen 9 fındık türünden biri, bu yıl sona erecek çalışma kapsamında seçilecek ve anaç olarak üretilmeye başlanacak. (ED-