EKONOMİ - 20 Ağustos 2024 Salı 10:50

Bozkırın kirazının meyvesinden, çekirdeğinden ve sapından Japonlar yararlanıyor

A
A
A
Bozkırın kirazının meyvesinden, çekirdeğinden ve sapından Japonlar yararlanıyor

Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Bahadın beldesinde 164 dönüm alan üzerine kurulan kiraz bahçesinde üretilen kirazlar, yaş ve kurutulmuş bir şekilde Japonya’ya ihraç ediliyor. Japonlar kirazın meyvesini likör, sapını zayıflama çayı, çekirdeğini ise yatak ve yastık yapımında kullanıyor.



Sorgun ilçesine bağlı Bahadın Beldesinin Gümüşkavak Mahallesi’nde 4 yıl önce kurulan kiraz bahçesi, ilk ürünlerini vermeye başladı. Beldede 164 dönüm arazi üzerine bir şirket aracılığı ile kurulan ve 4 ayrı cins kiraz üretilen bahçe, yöre halkının da geçim kaynağı oldu. 14 tonun üzerinde kiraz hasadının yapıldığı bahçede özellikle kadınlar ve üniversite öğrencileri olmak üzere 35-40 kişiye istihdam sağlandı. Çalışanlar kirazın hasadından ayıklanıp kurutulmasına, temizliğinden paketlenmesine kadar birçok aşamada çalışarak aile ekonomilerine katkı sağlamaya başladı.



Beldede kurulan kiraz bahçesinde üretilen ve hasadı yapılan 14 tonun üzerindeki kiraz, bir şirket aracılığıyla Japonya’ya ihraç edildi. Kirazların bir kısmı ise gelen talep üzerine kurutulduktan sonra meyvesi, çekirdeği ve sap kısmı Japonya’ya gönderildi. Japonya’ya 4.5 milyon lira üzerinde bir satışın yapıldığı kiraz bahçesi ülke ekonomisine de katkı sağladı.



“Bahçemiz 8 bin 832 kiraz fidanından oluşuyor”


Bahadın beldesinde 4 yıl önce kurulan kiraz bahçesinden ilk ürünleri bu yıl almaya başladıklarını söyleyen firma sorumlusu Arslan Özcan, “Bahadın beldesi Gümüşkavak Mahallesi’nde 164 dönüm arazinin içerisinde 8 bin 832 fidandan oluşan kiraz bahçemiz var. İlk meyve senemiz bu seneydi. 4 yaşında meyveyi almaya başladık. Yaklaşık 14 tonun üzerinde meyve aldık. 4 ayrı cinste çalışıyoruz. Ağaçların büyümesinde, gelişmesinde ve meyve vermesinde hiçbir sorun yaşamadık. Bu bölgede kiraz olabildiğini gördük. Biz kendi ürettiğimiz kirazları yurtdışına Japonya’ya gönderiyoruz, Antalya’da Korkuteli ilçesindeki bahçemizle birlikte ortaklaşa çalışıyoruz, 3 bin 800 dönümde orada bir bahçemiz var. Yozgat’taki ARGE çalışmamızın sonucuna ulaştık ve bunun için de çok mutluyum. Bu sene 14 tona yakın kiraz aldık, yaş kirazlarımızı yurt içi ve yurt dışı pazarına gönderdik. Elimizde kalan en son kirazları da kalibresi küçük olduğu için kurutma yöntemini denedik. Şirketimiz Japonlarla iletişime geçti, bunun kurusunu istiyorlar. Biz de buradaki kadınlarımızla kurutma işlemlerini yaptık. Vakum poşetlerle birlikte hijyenik bir şekilde temizliğini yaparak Japonya’ya biz bunun ihracatını yaptık” dedi.



“Kirazları Japonya’ya gönderiyoruz”


Kirazın meyvesinden çekirdeğine ve sapına kadar Japonların değerlendirdiğini de belirten Özcan, “Japonya’da kirazın sapını çay olarak çekirdeğinden yastık ve yatak yapıyorlarmış. Dış meyvesini de likör olarak kullanıyorlar ve aynı zamanda kuruyemiş olarakta tüketiyorlar. Burada bahçede sabit çalışan 12 elemanımız var, biz 6 aydır kiraz hasadı yaptık. Bu süre içerisinde 35-40 çalışana tekabül etti. Özellikle bayan ve üniversite öğrencilerini seçiyoruz, onlar da kendi ekonomilerini düzeltsinler diye, bu yıl 4.5 milyon lira üzerinde bir satış yaptık. Kirazın kilosunu burada 70 liradan verdik, Antalya’da üretilen kirazları ise 8 avrodan Japonya’ya veriyoruz” şeklinde konuştu.



“Ev ekonomimize katkı sağlıyoruz”


Kiraz bahçesinde yıl boyunca çalışan belde halkından Alev Ünal ise, “Bahar ayından beri ben kirazlıkta çalışıyorum. Çapasından, otundan aklınıza gelebilecek her işlemi yaptık. Kirazlarımızı topladık en az 40 kişi burada çalıştık. Sapından, çiğidinden ve meyvesinden her bir şeyinden yararlandık. Evimize ekmek götürdük. Bunları Japonya’ya gönderiyoruz” ifadelerine yer verdi.



“Kiraz bahçesi bizim için büyük bir nimet oldu”


Çalışanlardan Selma Erdoğan da, “Buradan 40 aile ekmek yiyor, bu süre zarfında o kadar çok yorulduk ki ama buna değdi. Bu kirazları çok temiz kurutuyoruz, çekirdeklerini güzel yıkadık. Saplarını ayrı kuruttuk, kirazın sirkesini yaptık. Buradan çok memnunuz, kasabamız küçük iş imkanı çok az, onun için bu kiraz bahçesi bizim için çok büyük bir nimet oldu” diye konuştu.



Bozkırın kirazının meyvesinden, çekirdeğinden ve sapından Japonlar yararlanıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’in gıda zincirine tam not Nilüfer Belediyesi’nin de paydaşları arasında yer aldığı Avrupa Birliği destekli FUSILLI Projesi, 3 günlük programın ardından sona erdi. Sürdürülebilir gıda sistemi için Nilüfer’de yapılan çalışmaları inceleyen konuklar, tesisler ve gıda zinciri ile ilgili övgü yağdırdılar. Avrupa Birliği destekli FUSILLI Projesi, Nilüfer Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen ‘Final Konferansı ve 9. Periyodik Toplantı’ ile tamamlandı. Üç gün süren organizasyona 13 ülke ve 12 şehirden toplam 34 farklı kuruluşun temsilcisi katıldı. Katılımcılar, programda hem raporlarını sundular, hem de Nilüfer Belediyesi’nin eylemlerini yerinde incelediler. İş paketi liderleri de genel değerlendirmelerini yaptı. Uluslararası kapanış konferansının ilk gününde programın ekonomik etkileri, şehir planlaması, katılımcılık ve eşitlik modelleri değerlendirildi. İkinci gün gerçekleşen saha ziyaretlerinde konuklar, Nilüfer’in sürdürülebilir gıda sistemine geçiş sürecinde önemli bir rol oynayan projeleri yerinde inceledi. Katılımcılar; Konak Üretici Pazarı, Altınşehir Mahalle Bostanı ve satış noktası, Budama Atıkları Dönüştürme Tesisi, Hasanağa Gıda Merkezi, Nilüfer Tıbbi ve Aromatik Bitki İşleme Tesisi, Ürünlü Kent Bostanı’ndaki Tohum Kütüphanesi ve Kompost Üretim Merkezi, Nilüfer Tarımsal Analiz Laboratuvarı ile Gölyazı’yı gezdiler. Nilüfer’in ürün desenini görme fırsatı yakalayan paydaşlar, yerel üreticilerle sürdürülen üretim zincirini gözlemlediler. Yerel ürünlerden alışveriş de yapan katılımcılar, yerelle kurulan iş birliği ve işleyiş nedeniyle yetkilileri tebrik ettiler. Etkinliğin son gününde ise 6 ayda bir gerçekleştirilen periyodik toplantı yapıldı. Proje paydaşları, 12 farklı şehirden temsilciler, danışman kuruluşlar ve akademisyenler konu başlıkları ile ilgili son değerlendirmelerini yaptılar. Organizasyonla ilgili değerlendirmede bulunan FUSILLI Proje Yürütücüsü Mehmet Can Yılmaz, çok sayıda şehir gezdiklerini belirterek, son programın ağırlama sırasının kendilerinde olduğunu aktardı. Programla ilgili güzel geri dönüşler aldıklarını ifade eden Yılmaz, “Nilüfer’de gıda sisteminin iyileştirilmesi için çok fazla müdahale alanı var. Nilüfer’de gıda sisteminin iyileştirilmesi için belirlediğimiz 5 kategorideki 48 ana eylem ve 192 alt eylemin yüzde 95’ini gerçekleştirdik. Projede yer alan 13 ülkeden 12 şehir ve 34 kuruluş ile birlikte genel anlamda önemli bir etki yaptık" dedi. Gerçek olmayacak kadar güzel Konukların saha ziyaretlerinden çok memnun ayrıldıklarını ifade eden Yılmaz, “Ziyaretçilerimiz başlangıçta anlattıklarımızı ’gerçek olmayacak kadar güzel’ olarak nitelendiriyorlardı. Ancak saha ziyaretlerinde her şeyi gözleriyle gördüler ve çok etkilendiler. Yerel üreticilerle kurduğumuz iş birliği ve sistemin işleyişi büyük takdir topladı" diye konuştu.
İzmir Büyüme ağrısını iyi tanıyın Pediatrist Uzm. Dr. Gamze Avcı, D vitamini, folik asit, demir, kalsiyum ve magnezyum, B12 gibi vitamin ve minerallerin eksiklikleri çocuklarda görülen yaygın kas-iskelet sistemi ağrılarının nedenlerinden biri olduğunu belirtti. Büyüme ağrısının çocukluk çağında tekrarlayan kas-iskelet ağrısı şikayetinin sıklıkla karşılaşılan bir sebebi olduğunu söyleyen Pediatrist Gamze Avcı, bu ağrıların özellikle akşamüzeri ve geceleri ortaya çıktığına dikkat çekti. D vitamini, folik asit, demir, kalsiyum ve magnezyum, B12 gibi vitamin ve minerallerin eksikliklerinin de çocuklarda görülen yaygın kas-iskelet sistemi ağrılarının nedenlerinden biri olduğunu belirten Uzm. Dr. Avcı, “Ağrı tek taraflı ve sürekli ise, gece yerine gündüzleri daha fazla oluyorsa, eklem üzerinde şişlik sertlik ve kızarıklık varsa büyüme ağrısı dışında bir neden söz konusudur, atlanmamalıdır” dedi. Acıbadem Kent Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gamze Avcı çocuklarda görülen büyüme ağrısının nedenleri konusunda bilgi verdi, benzer ağrı belirtileri gösteren hastalıklarla karıştırılmaması uyarısında bulundu. Büyüme ağrısının hızlı büyüme ve gelişimin olduğu 4-6 yaş civarında başladığını, şikayetlerin yaklaşık 12 yaşa kadar devam edip zaman ilerledikçe azaldığını belirten Uzm. Dr. Avcı şunları söyledi: “Bu ağrılar özellikle akşam üzeri ve geceleri ortaya çıkmaktadır. Çocuklar gün içinde normal aktivitelerini yapar ve herhangi bir şikayeti olmaz. Ağrının kemik uzaması sırasında kaslar ve ‘periost’ adı verilen kemik zarının gerilmesi ile oluşması en yaygın düşüncedir. Bir diğer görüş ise gün boyunca çok hareket eden çocuğun kaslarında ortaya çıkan laktik asitin yaptığı ağrılardır. Ağrının tek taraflı ve sürekli olması, gece yerine gündüzleri daha fazla olması, eklem üzerinde şişlik sertlik ve kızarıklık olması altta yatan enfeksiyon, eklem problemleri, romatizmal hastalıkları akla getirmektedir. Ayrıca ateş, gece terlemesi, aşırı halsizlik ve solgunluk gibi sistemik bulguların eşlik etmesi altta yatan ciddi bir onkolojik hastalık olabileceğine işaret eder.” Vitamin mineral eksikliği de bir neden Çocuklarda yaygın kas-iskelet sistemi ağrılarının diğer bir sebebinin de D vitamini, folik asit, demir, kalsiyum ve magnezyum, B12 gibi vitamin ve minerallerin eksikliğinden kaynaklandığını ifade eden Uzm. Dr. Avcı sözlerini şöyle tamamladı: "Büyüme ağrısının tanısı tipik öykü ve fizik muayene ile konulur. Atipik öykü ve anormal bir fizik muayene bulgularının varlığında yapısal, onkolojik, romatolojik, enfeksiyon ve travmatik sebepleri tespit etmek için laboratuvar ve görüntüleme testlerine bakılır. Büyüme ağrısının sebep olduğu ağrı atakları ebeveynleri endişelendirir. Fakat büyüme ağrısı genellikle ergenlik çağında herhangi bir tedavi gerektirmeden azalarak biter. Ağrıyı rahatlatmak adına ağrı olan bölgelere sıcak uygulama ve masaj yapılabilir. Ağrının şiddetli olduğu durumlarda ağrı kesici ve antiinflamatuar tedavi hekim önerisi ile kullanılabilir.”