YEREL HABERLER - 23 Mart 2012 Cuma 16:31

AB EОİTİM VE GENÇLİK PROGRAMLARI PROJE BAŞVURULARI

A
A
A
AB EОİTİM VE GENÇLİK PROGRAMLARI PROJE BAŞVURULARI

Ulusal Ajans tarafından desteklenen Avrupa Birliği (AB) Eğitim ve Gençlik Programları kapsamında proje üreten okulların başvurularının tamamlandığı bildirildi.
Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları kapsamında proje üreten Gevaş Çok Programlı Lisesi, Van-Merkez İmam Hatip Lisesi, Halide Edip Adıvar Kız Teknik ve Meslek Lisesi ve Çaldıran Endüstri Meslek Lisesi, proje başvurularını yaptı.
Proje üreten okulların yetkilileri, Vali Yardımcısı Zafer Coşkun`u makamında ziyaret etti. Milli Eğitim Müdürlüğünün proje hazırlama ve projeleri uygulama konusunda kente ayrı bir renk kattığını ifade eden Coşkun, "Avrupa Birliği kapsamında hazırlanan projeler öğretmen ve öğrencilerimizin artık ufuklarının ileriye baktıklarını gösteriyor. Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları kapsamında proje hazırlayan okullarımıza teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
İl Milli Eğitim Müdürü Ali İhsan Sayılır ise, "Müdürlüğümüz bünyesinde yer alan proje ekibimizin okullarımızla yaptığı iş birliği ile çok güzel ve verimli çalışmalar ortaya çıkmakta. Proje ekibimizin ve okullarımızın yapacakları çalışmalarda her türlü desteği sağlamaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Üniversitelerin kapısı ardına kadar açık olmak zorundadır" İstanbul Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yıl Açılış Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Üniversite evrensel şehir, evrensel bir alan demektir. Üniversitelerde ön yargılara, zihinsel kalıplara ve normlara yer yok. Üniversiteler zihni açık insanların yeridir. Her türlü farklılığa, değişik görüşe açık olan bir alandır. İstanbul Üniversitesi ilimin kapısıdır. Bu kapı ardına kadar açık olmak zorundadır" dedi. İstanbul Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı düzenlenen açılış töreniyle başladı. İstanbul Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen açılış töreni, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İstanbul Valisi Davut Gül, Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar ve çok sayıda öğretim üyesi ile öğrencinin katılımıyla gerçekleşti. Saygı duruşu ile başlayan törende İstiklal Marşı okundu. Ardından İstanbul Üniversitesi’nin gelecek vizyonunun anlatıldığı ’Perspektif 2053’ kısa filmi izleyicilere sunuldu. Filmin izlenmesinden sonra ise açılış konuşmaları yapıldı. "’Tek tip’ üniversite istemiyoruz" Törende bir konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bulundukları şehre değer katan üniversiteler, toplumsal sorumluluk projeleri ve yerel kalkınma programları ile bölgesel eşitsizlikleri azaltır. Aynı zamanda sosyal bütünleşmeye katkıda bulunur. Ayrıca, uluslararası işbirlikleri sayesinde küresel bir bilgi ağı kurarak, geleceğin bilim insanlarını ve liderlerini yetiştiren stratejik bir öneme sahiptirler. Bugün bizleri bir araya getiren İstanbul Üniversitesi, bu misyonların ülkemizde en güçlü şekilde yerine getiren yükseköğretim kurumlardan biridir. Az önce ekranlarda da olduğu gördük. Biz üniversitelerin açık sistemler olmasını istiyoruz. Etrafında fiziki duvarlar olur olmaz bir şey diyemem ama zihinlerde bu duvarlar olmamalıdır. Bu çok önemli. Üniversite evrensel şehir demektir, evrensel bir alan demektir. Üniversitelerde ön yargılara, ön kabullere yer yok. Üniversite de zihinsel kalıplara, normlara yer yok. Üniversiteler zihni açık insanların yeridir. Her türlü farklılığa, değişik görüşe açık olan bir alandır. İstanbul Üniversitesi ilimin kapısıdır. Bu kapı ardına kadar açık olmak zorunda. Az önce de açık olduğunu gördük. Bütün üniversitelerimizin böyle olmasını istiyoruz. Sonuçta toplum üniversite için bir fedakarlık yapıyor. Tarlada çalışan, inşaatta ter döken vatandaşımızın, fabrikada gün boyu mesai harcayan birçok insanın emeğiyle ortaya çıkan değer ve vergilerimizle üniversitelerimizi destekliyoruz. Bunun da karşılığını toplum olarak üniversitelerimizden bekliyoruz. Bu karşılığı alabilmemizin yolu da toplum ve üniversitenin etkileşimidir. ‘Tek tip’ üniversite istemiyoruz. Üniversitelerimiz farklılaşsın içinde bulundukları bölgelere, şartlara göre mutlaka farklı işlevleri olan üniversiteler olsun. Birbirinin kopyası olan üniversitelerimizin ülkemize bir yere kadar değer katabilirler. Ama farklılaşan üniversiteler, belli alanlara yoğunlaşan o alanlarda dünya ölçeğinde işler yapan üniversiteler, ülkemize çok daha büyük değerler katar" ifadelerini kullandı. "Kadınların okullaşma oranını yüzde 14’ten yüzde 51’e çıkardık" Cumhuriyetin en kıymetli özelliğinin fırsat eşitliği olduğunu belirten Yılmaz, "Bazen sloganlar, ideolojik tartışmalar oluyor. Bence en kıymetli şeylerden biri budur. Hangi yörede doğarsanız doğun, hangi sosyoekonomik gruptan olursanız olun, devlet - ülke size bir fırsat sunuyorsa işte bu çok kıymetlidir. Bu açıdan şunun altını çizmek isterim: Fırsat eşitliği herkesin çaba göstererek daha iyi yerlere gelebileceği ortamı ifade eder. Ama o fırsatı değerlendirip, değerlendirmemek herkesin bireysel çabasına kalmıştır. Genç kızlarımızın, kadınlarımızın eğitime erişimi son 22 yılda iktidarımız döneminde en fazla önem verdiğimiz şeylerden biri bu oldu. Okul öncesinden yükseköğretime kadar kadınların okuma ve okullaşma oranlarında ciddi bir gelişme sağladık. Kadınların okullaşma oranını yüzde 14’ten yüzde 51’e çıkardık. Eğitimdeki bu dönüşümün toplumsal etkilerini önümüzdeki dönemlerde çok daha rahat göreceğiz. Bundan 20 yıl önce 182 bin olan yurt yatak kapasitemizi bugün 993 bine ulaştırdık; dünyada en fazla örgün öğrenci başına yurt, oda sayısı olan ülkelerden biri biziz. TBMM’de görüşmelerine başladığımız 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu teklifimizde eğitime öncelik verdik ve yüzde 14,8 ile en yüksek payı ayırdık. Bunların yanı sıra, göreve geldiğimizde 64 bin civarında olan öğretim elemanı sayısını bugün 185 bine çıkararak ülkemizi OECD ülkeleri arasında 8. sıraya taşıdık. Bu sayısal artış, bilimsel çalışmalara ve üretime de yansıdı; ülkemizi bilimsel yayınlar açısından dünya sıralamasında 29. sıradan 17. sıraya yükselttik. Ülkemizin yükseköğretimdeki başarısı, uluslararası raporlarla da tescilleniyor. İstanbul Üniversitesi, ARWU (Academic Ranking of World Universities) Sıralaması’nda ilk 500 üniversite arasında yer alıyor" şeklinde konuştu.
Diyarbakır Kanser hastası anne, ağlayarak evladını PKK’dan istedi Diyarbakır annelerinin oturma eylemine 2 ailenin katılımıyla sayı 379’a yükseldi. Kanser hastası anne, ağlayarak evladını PKK ve HDP’den istedi. 3 Eylül 2019 yılında eski HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti 1891’inci gününde devam ediyor. Diyarbakır ve Ankara’dan gelen 2 ailenin katılımıyla sayı 379’a çıktı. 2023 yılında Hollanda’ya gidip bir daha haber alınamayan Vural Işıklı’nın (21) annesi Nülifer Polat, Ankara’dan geldiğini, oğlunun yurt dışında olup haber alamadığını söyledi. Çocuğunun PKK’nın elinde olduğunu ileri süren Polat, “Çocuğumu bana versinler. Çocuğuma yalvarıyorum, sesimi duysun, beni görsün. 4’üncü evre kanser hastasıyım. Son nefesimde çocuğumu görmek istiyorum. Hollanda’ya gitmişti. 4 Ekim 2023’ten beri haber alamıyorum. PKK, çocuğumu götürdü. Benim canım yandı, onların da yansın. Belki 1,1,5 ay yaşayacağım. Hiçbir şekilde haber alamadım, sesini duyamadım. Kız kardeşin çok kötü, ne olur geri gel. Bütün bilgiler o tarafta, çocuğum PKK’nın elinde, başka yerde değil. Çocuğuma eğitim verdiklerini duydum” dedi. 2013 yılından beri kız kardeşi R.N.’den (28) haber alamayan abla A.A. da, Diyarbakır’dan gelip oturma eylemine katıldı. Öte yandan, şimdiye kadar oturma eylemine dahil olan ailelerden 56’sı evladına kavuştu.
İstanbul Cher Ndour: “Şimdi iyi bir reaksiyon verme zamanı” Beşiktaş’ın genç futbolcusu Cher Ndour, Süper Lig’de üst üste aldıkları Galatasaray ve Kasımpaşa mağlubiyetlerinin ardından yarın Malmö karşısında reaksiyon vererek maçı kazanmak istediklerini söyledi. Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi dördüncü maçında yarın saat 18.30’da evinde İsveç ekibi Malmö ile mücadele edecek. Karşılaşma öncesi siyah-beyazlıların 20 yaşındaki futbolcusu Cher Ndour, Ümraniye Nevzat Demir Tesisleri’nde düzenlenen basın toplantısında konuştu. “3 puan almak istiyoruz” Zor bir maç olacağından bahsederek sözlerine başlayan Ndour, “Fiziksel olarak iyi bir takıma karşı oynayacağız. Oyun temposu yüksek bir takım. Bizim onlardan daha kaliteli bir takım olduğumuzu düşünüyorum. Tempomuz ve taraftarın desteğiyle 3 puan almak istiyoruz” ifadelerini kullandı. “Büyük bir takımda oynuyorum” Genç futbolcu, Beşiktaş’ta çok mutlu olduğunu söyleyerek, “Büyük bir takımda oynuyorum. Böyle bir taraftarı olan bir takımda oynadığım için çok gururluyum. Hocama teşekkür etmek istiyorum, bana şans verdi. Ben de şansı iyi kullandığımı düşünüyorum. Çalışarak daha iyiye gitmeye çalışacağım” cümlelerine yer verdi. “İyi bir reaksiyon verme zamanı” Süper Lig’de oynadıkları Galatasaray ve Kasımpaşa müsabakalarını kaybettiklerinin hatırlatılması üzerine siyah-beyazlı oyuncu, “Son 2 maçımızı kaybettik ligde. Ama yarın farklı bir kulvarda mücadele edeceğiz. Avrupa Ligi’nde deplasmanda Lyon’a karşı 3 puanla bitirdik. Bu son 2 mağlubiyette Galatasaray maçında iyi oynadık, Kasımpaşa maçında kötüydük. Şimdi iyi bir reaksiyon verme zamanı” şeklinde konuştu.
Nevşehir Yapay zeka depremleri önceden algılayabilecek Kapadokya Üniversitesi Yapay Zeka Komisyon Başkanı Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu; çok yakın bir zamanda depremlerin önceden belirlenmesi için yapay zekanın büyük rol oynayacağını söyledi. Gökçeoğlu, “Kuzey Anadolu üzerindeki Erzincan-Bingöl ile Marmara, Bursa ve Ege’deki bazı fayları dönüşüm periyotlarını doldurmuş durumda. Anadolu deyimiyle yeni ve büyük depremlerin eli kulağında” dedi. Kapadokya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde Türkiye’de ilk defa yapılan ’Yapay Zeka Buluşmaları’nda, yapay zekanın gelecekte neler yapabileceğinin tartışıldığını söyleyen Kapadokya Üniversitesi Yapay Zeka Komisyon Başkanı Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu, “Nasıl ki hava durumunu çok güzel tahmin edebiliyoruz, hangi saatte yağmur yağacak rüzgâr nereden nasıl esecek gibi çok değişkenlik içeren karmaşık modellemeler gerektirdi. Bu karmaşık modellemeler de yapay zeka algoritmaları ile başarmanız mümkün. Türkiye’de çok kapsamlı bir çalışma var. Faylar üzerinde çok çalışmalar var. Üniversitelerden AFAD’dan ve MTA’dan oluşan araştırmacıların bulunduğu 23 ayrı ekip Türkiye’nin arazilerinde şu anda çalışıyor. Bu veriler toplandıktan sonra bunların bir kısmı bildiğimiz klasik konvansiyonel yöntemlerle değerlendirildiği gibi, bir kısmı da yapay zeka algoritmaları ile denenecek. Çok hızlı sonuca gideceğimizi düşünüyorum” dedi. Önümüzdeki günlerde veya yıllarda Türkiye’yi bekleyen büyük bir depremin olduğuna dikkat çeken Gökçeoğlu, "Şu anda halihazırda kuzey Anadolu üzerindeki Erzincan - Bingöl arası, bununla beraber Marmara, Bursa ve Ege. Ege’deki bazı yerler artık bilindiği kadarıyla dönüşüm periyodunu doldurmuş durumda. Hani Anadolu deyimiyle eli kulağında dediğiniz depremlerimiz var. Bunların her biri yedinin üzerinde olacak depremler. Allah korusun Allah saklasın diyoruz. Tabii ki olmasın diyoruz” şeklinde konuştu. Gökçeoğlu, "Yapay zeka şu anda nerede sıvılaşma olacak, nerede yapılarda hasar olacak bunu söylüyor. Ayrıca yine yapay zeka modelleri bize bir şey daha söylüyor, deprem olduğu andan itibaren nerelere hemen yardımların ulaştırılması gerekiyor. Nereler yıkıldı, hangi yollarda hasar var. Oraya en yakın nasıl ulaşırsın, hangi yolu takip etmen gerekiyor, hangi ulaşım aracıyla gitmen gerekiyor bunları söylüyor. Dolayısıyla bunu insan eliyle yönetmek çok zor. İşte yakın zamanda yaşadık. Bunlar çok karmaşık problemler. Dolayısıyla bu problemlerin çözümünü de yapay zekâlar artık kullanılmıyor ve bize çok şey söylüyor” ifadelerini kullandı.