ÇEVRE - 01 Kasım 2024 Cuma 13:08

Uşak OSB’den bırakılan atıkların Gediz Nehri’nde kirlilik ve balık ölümlerine neden olduğu iddia edildi

A
A
A
Uşak OSB’den bırakılan atıkların Gediz Nehri’nde kirlilik ve balık ölümlerine neden olduğu iddia edildi

Gediz Nehri’nin Uşak ili sınırları içerisinde kalan kısmında son günlerde yaşanan balık ölümleri tedirginliğe neden oldu. Uşak Organize Sanayi Bölgesi’ne kadar berrak akan suyun buradan bırakılan atıklar nedeniyle kirlendiğini savunan bölge halkı, OSB’deki arıtma tesislerinin çalıştırılmaması sonucunda atık suların direk nehre bırakıldığını iddia etti.


Kütahya’dan başlayıp Uşak ve Manisa’dan geçerek İzmir Körfezi’ne dökülen Gediz Nehri’nde son günlerde yaşanan su kirliliği ve balık ölümleri endişeye neden oldu. En önemli tarımsal sulama kaynağı olan nehirse yaşanan kirlilik, başta çiftçiler olmak üzere halkın tepkisini topladı. Nehirde oluşan su kirlilik ve balık ölümlerinden arıtma tesisini çalıştırmadığını iddia ettikleri Uşak Organize Sanayi Bölgesini sorumlu tutan vatandaşlar, Uşak merkeze bağlı Kısık köyünden kaydettikleri görüntüleri sosyal medyadan paylaştı. Kısa sürede binlerce kişi tarafından izlenen kirlilik görüntüleri büyük tepki topladı.



"Sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz"


Uşak Organize Sanayi Bölgesi’ne kadar berrak akan suda, organizeden sonra kirlilik oluştuğunu belirten çiftçi Celal Ünal, “Kısık köyümüzün etrafından geçen Gediz Nehri simsiyah boya şeklinde kaplanmış bulunmakta. Uşak Organize Sanayi Bölgesi hiçbir şekilde arıtmasını kullanmamakta ve basit yoldan burayı bir pisliğe dönüştürmektedir. Bu arıtmayı kullanmayan, göz ardı edenlerin cezalandırılmasını ve bunun bir an önce durdurulmasını istiyoruz. Bu görüntüyü kameradan bile görebilen insan gözle bu suyun ne kadar pislik içinde olduğunu, hayvanların katliama sebep olduğunu bilmelidir. Gediz Nehri yaklaşık 12-13 gündür bu şekilde akmakta. Yaz mevsimlerimde Uşak Organize Sanayi Bölgesi’nin atıklarını Gediz Nehri’ne çıkarmayarak su mas mavi akıyor. Bu seneye kadar bu balık ölümleri olmuyordu. Çok aşırı balık öldü. Bu olay sadece balık ölümleriyle bitecek bir şey değil. Balığı da geçtik artık, bizim geçim kaynağımız sebzecilik ve hayvanlarımızı buradan suluyoruz. Burada koyunlarımız, ineklerimiz var. Bizim kendi içme suyumuza dahi karışacak. Yani bu durum bizim geleceğimizle oynayan bir yer. Arıtma madem sanayi bölgesine kuruldu, niye çalıştırmıyorlar. Devlet bunlara bütçe veriyor. Niye çalıştırmayarak ortamı neden zehirliyorlar" dedi.


Daha önceki senelerde Uşak Organize Sanayi Bölgesi’nin yaz ayları haricinde arıtmaları çalıştırmayarak atık sularını nehre bıraktığını, son 13 gündür daha çok atık suyun bırakıldığı öne süren Ünal, "13 gündür hiç akıntısız nehir köpüklü su. Balıkların durumunu gördünüz resmen zehir öldürdü. Çünkü başka bir madde balıkları bu şekilde öldüremez. Daha önce bir sefer daha böyle olarak balık öldü. Daha önce nehirde çok az kirlilik vardı. Bu kadar siyah değildi ve o zaman fazla bir balık ölmedi. Ama bu zamana gelesiye kadar da bu kadar balık ölmedi. Çünkü gördüğünüz gibi köpük daha çoğalıyor” dedi.



"Bu suyu mecburen kullanmak zorundayız"


Yetkililerin bu duruma bir an önce çözüm bulması gerektiğinin altını çizen Ünal, "Bir önce yetkilerden öncelik valimizden ve kurumların bu işe el atmasını istiyoruz. Bizim isteğimiz sebzemizi yetiştiriyoruz ondan sonra hayvanlarımız zehirlenecek yarın bu yetiştirdiğimiz ürünleri bu nehirden sulayıp Uşak halkına yedirtmemek istiyoruz. Yetkililer gelsin görsünler tahlil alıp yapsınlar çünkü biz bu suyu mecbur kullanmak zorundayız. Bir tek bizim köy değil bu durumu yaşayan, burada civar köylerde var. Delibaş, Hisar ve Sirge köyleri var. Bu İzmir’e kadar akan bir su. Şu an hayat bitmiş. Su olmayınca hayat olmaz ki. Suyu neden kirletiyorsunuz” ifadelerini kullandı.



Uşak OSB’den bırakılan atıkların Gediz Nehri’nde kirlilik ve balık ölümlerine neden olduğu iddia edildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Nobel Barış Ödülü adayı yazardan Arapça barış psikolojisi Kitapları 73 dile çevrilen, 101 eserin yazarı ve Nobel Barış Ödülü adayı Akif Manaf’ın, “Barış Psikolojisi” kitabı Türkçe, İngilizce, Almanca, Hollandaca, Fransızca ve Yunanca baskılarından sonra şimdi de Arapça olarak yayınlandı. Barış psikolojisi üzerine çok boyutlu güçlü analizlerin ve etkili çözüm önerilerinin yer aldığı kitap dünya barışına en çok ihtiyaç duyulan içinde bulunduğumuz süreçlerde raflardaki yerini aldı. Kitap, hem derin teorik bilgilere hem de çok boyutlu pratik deneyimlere dayanıyor. Akif Manaf Barış Psikolojisi kitabının Arapça baskısı ile Sharjah Uluslararası Kitap Fuarı’nda okurlarla buluştu Tüm dünyada büyük bir okur kitlesi tarafından gün geçtikçe daha da yakından takip edilen yazar, bu kitapta “Barış Psikolojisi” konusunu bütün detaylarıyla, kapsamlı bir biçimde ele alıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin önde gelen yayınevlerinden House 101 tarafından yayınlanan kitapta barış olgusu tüm incelikleri ile masaya yatırılıyor. Barış Psikolojisi kitabı Arapça baskısının ardından çok yakında İspanyolca, Rusça, Japonca, Çince, Korece, İsveççe ve Norveççe dillerinde yayınlanacak. Yazarın Barış Psikolojisi kitabı okurlar tarafından dünyada bir barış manifestosu olarak ilan edildi. Buna dayanarak Uluslararası Barış Projesi kapsamında Fransa’da ve Türkiye’de Uluslararası Barış Assosiasyonları kurulmuş olup, sırada İspanya, Almanya ve İtalya olmak üzere diğer ülkelerde de assosiasyonların kurulacağı ve tüm dünyada bir barış ağının kurulması yoluyla 3. Dünya Savaşı’nın önlenmesi kapsamında güçlü bir barış gücünün inşa edileceği de belirtiliyor. Günümüzün en sıra dışı yazarlarından olan ve kişisel gelişim okurlarının tüm dünyada yakından takip ettiği Manaf, kitaplarında farkındalığı artıran keskin analizler ile öne çıkıyor.
Çankırı Doğal antibiyotik: İşkembe çorbası Çankırı’da hava sıcaklıklarının düşmesinin ardından hastalıklardan korunan vatandaşlar, işkembe çorbasına yöneliyor. Kentte bulunan çorbacılar, kış mevsiminin gelmesi ile vatandaşların işkembe çorbasına rağbetinin arttığını söyledi. Havaların soğumasıyla birlikte gribal enfeksiyon vakalarında yaşanan artış, vatandaşları hastalıklardan korunmak için doğal yollara yönlendiriyor. Bu süreçte, ‘şifa deposu’ olarak adlandırılan işkembe çorbası, bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlerin ilk tercihi oluyor. Büyük bir titizlikle ve özenle hazırlanan işkembe çorbası, hem damaklarda unutulmaz bir lezzet bırakıyor hem de hastalıklara karşı direnç kazandırıyor. Kış aylarının sembolü haline gelen işkembe çorbası, içeriğindeki vitaminler, mineraller ve doğal antibiyotik özellikleri sayesinde soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı etkili bir koruma sağlıyor. Çankırı’da bulunan çorbacılarda da kış mevsiminin gelmesi ile birlikte işkembe çorbasına ilgi arttı. Restoran işletmecileri, vatandaşların kış mevsiminde ilk tercihlerinin işkembe çorbası olduğunu söyledi. “Soğuk havalarda yoğun talep gören işkembe çorbası, insanlara doğal bir şifa vermektedir” Kış mevsiminde işkembe çorbasına gösterilen ilgiden memnun olduklarını söyleyen restoran İşletmecisi Servet Sevindim, “Havaların soğuması ile birlikte insanlar, kendilerine şifa kaynağı olarak gördükleri işkembe çorbasını tercih ediyorlar. İşkembe çorbası, eskilerden beri şifa kaynağıdır. İşkembenin en önemli şifası, vücudun daha dirençli olmasını sağlamasıdır" dedi. "Bu doğal şifayı doktorlar bile tercih ediyor” İşkembe çorbasının tarifini anlatan Sevindim, "İşkembe çorbası, ciddi anlamda titizlik gerektiren bir çorbadır. Önce işkembelerimizi büyük kazanlarda kaynatırız. Ardından tertemiz bir şekilde doğranır. Tekrar temiz su ile temizlenen işkembeler kazanlara koyularak pişirilir. İçerisine üzüm sirkesi, Çankırı’nın meşhur kaya tuzu, limon ve soğan atılır. Bu malzemeler ile birleşen işkembe, vücut direncinin kazanılmasına yardımcı olur. Doğal yoğurt ve un katarak terbiyesini yaparız. Özellikle İç Anadolu’da işkembe doğal yoğurtla terbiye edilir. Bu durumda çorbaya farklı bir tat katar. En büyük püf noktası, yoğurdun dibini tutmayacak ve kesilmeyecek bir şekilde hızla karıştırılmasıdır. Saatlerce kaynadıktan sonra hazır olan işkembe çorbasını, sarımsak sirke ve limon ile servis edilir. Soğuk havalarda yoğun talep gören işkembe çorbası, insanlara doğal bir şifa vermektedir. Bu doğal şifayı doktorlar bile tercih ediyor” diye konuştu. “Hem sıcak tutuyor, hem de hastalıklardan koruyor” Soğuk havalarda hastalıklardan korunmak için işkembe çorbası içtiğini söyleyen Hasan Öztürk ise, “Kış mevsimi geldi, ben de buraya işkembe çorbası içmeye geldim. İçerisine sarımsak, sirke ve limon katarak kendime enerji depoluyorum. Ağır bir çorba olduğu için yaz aylarında pek tercih etmem ama kış aylarında içiliyor. Hem sıcak tutuyor hem de hastalıklardan koruyor. Sarımsak, sirke ve limonda işkembeye çok yakışıyor. Grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklardan da koruyor” dedi.