ASAYİŞ - 02 Nisan 2025 Çarşamba 14:22

Otomobilin çarptığı yaya ağır yaralandı

A
A
A
Otomobilin çarptığı yaya ağır yaralandı

Uşak’ta otomobilin karşıdan karşıya geçen 83 yaşındaki yayaya çarpması sonucu yaya ağır yaralandı.


Edinilen bilgilere göre, Kemalöz Mahallesi Atatürk Bulvarın’dan Afyonkarahisar istikametine giden F.T. (72) yönetimindeki 09 KB 875 plakalı otomobil otogar kavşağı yakınlarına geldiğinde karşıdan karşıya geçen O.S.’ye (83) çarptı.


Çevredeki vatandaşların durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirmesi üzerine, olay yerine 112 Sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. 112 Sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından 83 yaşındaki yaya Uşak Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılırken, polis ekiplerince otomobil sürücüsü ise gözaltına alındı.


Öte yandan, kazayla ilgili inceleme başlatılırken O.S.’nin ise hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Artvinli Fenerbahçe taraftarından Ali Koç’a boğalı destek Artvin’de boğa yetiştiriciliği yapan Fenerbahçe taraftarı, ‘Kadıköy Boğası’ ismini verdiği boğasını Kadıköy’de bulunan boğa heykelinin yanına getirip takımına destek olmak istiyor. Artvinli boğa yetiştiricisi Ulaş Gülseçkin, geleneksel boğa güreşlerinin olduğu memleketinden Fenerbahçe’ye olan desteğini çok farklı bir şekilde gösteriyor. 800 kilogramlık "Kadıköy Boğası" adını verdiği şampiyon boğasını, Kadıköy’deki ünlü boğa heykelinin yanına getirmeyi planlayan Gülseçkin, boğasını süsleyip büyük bir araç konvoyu eşliğinde İstanbul’a doğru yola çıkmaya hazırlanıyor. Artvin’in Sarıbudak köyünde yaşayan Ulaş Gülseçkin, bölgenin geleneksel boğa güreşlerinde kazandığı başarılarla tanınıyor. Artvin’de her yıl düzenlenen boğa güreşleri, bölgedeki en büyük kültürel etkinliklerden biri olarak büyük ilgi görüyor. Gülseçkin, boğa yetiştiriciliği ve güreşlerinde gösterdiği başarıyı, aynı zamanda Fenerbahçe’ye olan sevgisiyle birleştiriyor. Fenerbahçe’nin bu sezon şampiyon olacağına inanan Gülseçkin, şampiyonluğu kutlamak için ’Kadıköy Boğası’nı, boğa heykelinin yanına getirmeyi planlıyor. Boğasını süslemeye ve taşıma hazırlıklarına başlayan Gülseçkin, şampiyonluğu Kadıköy’de kutlama arzusunu dile getiriyor. Eğer Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, bu öneriyi kabul ederse, "Kadıköy Boğası" boğa heykelinin yanına götürülerek Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu İstanbul’da kutlamak için taraftarların gerçek Kadıköy boğasını görmelerini arzu ediyor. "Takımımın bu sezon şampiyon olacağına yürekten inanıyorum. Bu özel anı, Kadıköy’e gerçek bir boğa getirerek kutlamak istiyorum" diyen Gülseçkin, boğanın Kadıköy’e gelmesi için heyecanlı bir şekilde hazırlıklarını sürdürüyor. Gülseçkin yaptığı açıklamada, "Küçük yaştan beri boğacılıkla uğraşıyorum. Aynı zamanda iyi bir Fenerbahçe taraftarıyım. Bir çok boğam Artvin’de derece elde etti. ‘Kadıköy Boğası" ismini taktığım boğamla bu sene Fenerbahçe’nin şampiyonluğunu görmek istiyoruz. Başkanımız Ali Koç’u çok seviyoruz. Eğer oda kabul ederce canlı Kadıköy boğasını İstanbul’a getirmek istiyorum" ifadelerini kullandı.
Çorum Şoförlüğü bıraktı, 10 yıldır oyuncak tamir ediyor Çorum’da 10 yıl önce hastalığı sebebiyle şoförlüğü bırakan esnaf, eski ve arızalı oyuncakları tamir ediyor. Çorum’da yaşayan 56 yaşındaki Hüseyin Karapekmez, 10 yıl önce hastalığı sebebiyle şoförlük mesleğini bırakmak zorunda kaldı. Daha sonra Çorum’da bir işyeri açan Karapekmez, eski, kırık ve arazi oyuncakları tamir etmeye başladı. Tüm oyuncakları orijinal parçalarını kullanarak tamir eden Karapekmez, tüm gününü oyuncakları yeniden çalıştırabilmek için harcıyor. Mesleği devredecek bir çırak bulamadığını ifade eden Karapekmez, yazılımcı gençlerle iş birliği yaparak mesleği geliştirmek istediğini, ancak kimsenin işe ilgili duymadığını söyledi. Türkiye’de bu işle uğraşan iki kişinin kaldığını kaydeden Karapekmez, oyuncakların pahalı olması sebebiyle vatandaşların kendilerine ilgi gösterdiğini kaydetti. "Madem tamirciliğin var, askerde de zaten tamirciydin, gel ben sana bu işi öğreteyim dedi" 10 senedir bozuk ve tamire ihtiyacı olan oyuncakların tamiratını yapan ve ayağa kaldıran 56 yaşındaki Hüseyin Karapekmez, "Yaklaşık 10 yıldır bu işle uğraşıyorum. İhtiyaçtan dolayı bu işe başladım, hastalıktan dolayı bu yola girdim. Aslında ağır vasıta şoförüyüm. Tamircilik yaptım, bu sayede bayağı bir bilgimiz oldu ve burada da rahatlıkla bu işleri yapabildik. Şoförlüğü, kalp hastalığı, yüksek şeker, kolesterol ve tansiyon gibi rahatsızlıklarım nedeniyle yapma imkanım kalmamıştı. Biz ilk önce oyuncak satışıyla başladık. Yedek parça ve malzeme almak için Ankara’ya gittiğimizde, ’oyuncak hastanesi’ diye bir işletmenin sahibiyle görüştük. O bize, ’oyuncakçılık çok pahalı bir şey, kendini o kadar zorlama. Madem tamirciliğin var, askerde de zaten tamirciydin, gel ben sana bu işi öğreteyim’ dedi. Bana iki poşet eski malzeme verdi, ’verdiğim malzemeleri al, bunları yap, bir ay sonra görüşürüz’ dedi. Zamanla tamirat yaparken, onun yapamadığı tamiratları yapmaya başladım ve böylelikle zamanla oyuncak hastanesi oldum. Dükkanın ismini de sağ olsun, bana bu işe başlamama yardımcı olan Abdullah ağabey verdi" dedi. "Türkiye’de sadece oyuncak tamiratı yapan 2 kişiyiz" Türkiye’de sadece oyuncak tamiratıyla geçinimi sağlayan ve bu işten para kazanan 2 kişiden birisi olduğu söyleyen Karapekmez " Bu son 10 yıl içinde 4 tane oyuncakçı dükkanını kapattı, gitti. Yerine de açılmadı. Çünkü herkes artık internetten almaya başladı. Çocuklar ya cep telefonuyla oynuyor ya da bilgisayarla, çoğu kişinin de eskisi gibi oyuncak merakı kalmadı. Ama ben yaptığım oyuncak tamiratı işinden memnunum. Bana mikser getiren oluyor, saç kurutma makinesi getiren oluyor ama ben sadece oyuncak tamiratı yapıyorum. Peluş oyuncak, kumandalı araba, manuel oyuncak, uçak, gemi birçok oyuncağı tamir ediyorum. Her türlü oyuncak çeşidinin tamiratını yapıyorum. Çoğu oyuncağı da yapıştırıcı kullanmadan, yedek parçalarla, orijinal parçalarıyla değiştiriyorum. Bütün satılan oyuncakların arızalarını tamir edebileceğim parçalar mevcut, benim için sıkıntı olmuyor. Bildiğim kadarıyla Türkiye’de sadece oyuncak tamiratı yapan ve bu işten para kazanan, Ankara’da Abdullah Usta ve Çorum’da ben olmak üzere 2 kişiyiz. Ahşap oyuncak tamiratı yapıyoruz. Ayrıca boş kaldığım vakitlerde ahşap malzemelerden zeka oyuncakları da üretiyorum" diye konuştu. "Çorum’da bu işi yapalım diye birçok kişiye teklifte bulundum, güldüler" Mesleğini bırakacak bir çırak yetiştirmek istediğini kaydeden Usta, "Yaptığım bu işi, bulunduğum yer Çorum’da, çırak olarak öğrenmek isteyenlere, ’bana eğitim ver’ diyenlere öğretmek istiyorum. Üniversite bölümlerinden mekatronik, elektrik-elektronik bölümleri ve sanat okulları var. Fakat öğrencilerimiz bu konuda çok zayıf, geri planda duruyorlar, kimse gelmiyor. Kahvehanede oturuyorlar, iş öğrenmeye, bilgi edinmeye gelince, ’bunlar çok basit şeyler’ diye hakir görüp gelmiyorlar. Ama herkes bilir ki bir binaya çıkacaksak giriş katından başlamak gerekir. Çocuklara kartları gösteriyorum, ’bu kartları tanıyın, nasıl çalışır, çalışma sistemi nedir, eksikleri neler, neler yapılabilir, kendimiz kodlama yapsak’ diyorum. Bana, ’kodlama çok basit’ diyorlar. ’Gelin bir kodlama yapalım, malzemem var, arabanın birisini kodlayalım, Bluetooth’dan çalıştıralım’ diyorum. Çin’in oyuncak ihracatı, Türkiye’nin gayri safi milli hasılası kadar. ’Çorum’da bu işi yapalım’ diye birçok kişiye teklifte bulundum, güldüler" şeklinde konuştu.
Aydın Aydınlı kadın Denizli’de sağlığına kavuştu Aydın’da yaşayan ve yemek yiyememe şikayetleri baş gösteren 51 yaşındaki kadının Denizli’de başvurduğu hastanede yemek borusu kanserine yakalandığı tespit edildi. Kanserli 30 santimetre yemek borusu başarılı bir ameliyatla alınan kadın, midesi yukarıya çekilerek sağlığına kavuştu. Aydın’ın Karacasu ilçesinden Denizli’ye gelen 51 yaşındaki Emine Ünlü, yemek yiyememe şikayeti ile hastaneye başvurdu. Yapılan endoskopi sonucunda yemek borusunda bir kitle tespit edildi. Kitle kanserli çıktı ve hastaya 6 kür kemoterapi ile 1 ay radyoterapi tedavisi verildi. Ardından, yemek borusu kanseri nedeniyle cerrahi müdahale planlandı. Bu zor ve riskli ameliyat, Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Hamza Çınar tarafından Göğüs Cerrahisi Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Öztürk’ün yardımlarıyla göğüs kafesi açılarak gerçekleştirildi. Kanserli 30 santimetre yemek borusu başarılı bir ameliyatla alınan kadın, midesi yukarıya çekilerek sağlığına kavuşturuldu. Gerçekleştirilen özefagus kanseri operasyonu hakkında bilgiler paylaşan Doç. Dr. Hamza Çınar, "Halk arasında ‘midesi ağzında’ denir, bu hastamızın gerçekten de öyle. Hastamızın 30 santimetre yemek borusu yoktu. Biz, mideyi de yemek borusu gibi yukarı çektik ve bağladık böylece güzel bir ameliyat oldu. Gerçekleştirdiğimiz ameliyatla kanserli yemek borusu ve çevresindeki bezeler temizlendi. Yaptığımız ameliyat hem yemek borusunu çıkartmak hem de etraftaki bezeleri de toplamak oldu. Böylece hastalık etrafa yayılmış olsa bile onları topladığımız için ilerde kendini tekrarlama şansını kaybetti. Hastamız şuan gayet iyi, yaklaşık 1 aylık süre geçti. Yemek yiyip içebiliyor ve herhangi bir ek tedaviye gerek kalmadı. Hastanın ameliyat sonrası durumu başarılı ve normal yaşamına dönmüş durumda" şeklinde konuştu.
Gaziantep Mesleğine olan aşkıyla 87 yaşında tahtaya şekil veriyor Gaziantep’te yaşayan 87 yaşındaki marangoz ustası Abdullah Toprakçı, mesleğine olan aşkıyla 78 yıldır tahtaya şekil vermeye devam ediyor. Teknolojiye rağmen geleneksel el işçiliğini sürdürerek mesleğini yaşatan Toprakçı, mesleğine olan aşkını şiirle dile getirdi. Gaziantep’te 78 yıldır marangozluk yapan 87 yaşındaki Abdullah Toprakçı, mesleğine olan bağlılığını ve sevgisini yazdığı şiirle ifade etti. Toprakçı, bir ömür verdiği marangozluğa duyduğu aşkı anlatan bir şiir kaleme aldı. Küçük yaşta çırak olarak adım attığı marangozluk mesleğini hala aynı heyecanla sürdüren Abdullah usta, teknolojik makinelerin gölgesinde unutulmaya yüz tutmuş el emeğini yaşatıyor. Her gün saatlerce atölyesinde çalışan usta, mesleğine olan aşkıyla biliniyor. "Bu mesleğe çocukken başladım" Mesleğe başlama hikayesini anlatan usta Toprakçı, "Ben bu mesleğe çocukken başladım. Mesleğimi severek yapıyorum. Ben Antep’in en iyi marangoz ustasıyım. Bu meslek asla ölmez. Ben burada hiç yorulmadan çalışıyorum. Sandalye, kıyma tahtası, ekmek tahtası, yuvarlak ekmek tahtaları ve tahta kaşıklar yapıyorum. Günde 10 tane sipariş yapabilirim. Benim yaptığım ürünler hemen alıcı bulur. Yaptığım ürünlerin fiyatı 500 TL ile 50 TL arasında değişir. Tüm ürünlerim el emeği olduğu için talep yoğun oluyor" dedi. "Ben mesleğime olan aşkımı anlatmak için şiir yazdım" Mesleği için şiir yazdığını söyleyen usta Toprakçı, "Ben mesleğime olan aşkımı anlatmak için şiir yazdım. Soğuk sıcak demez çalışır dururum. Acaba kaç kuruşa kaç kekik bulurum. 10 saat çalışır 5 saat uyurum. Çalışmazsa hasta olur bu usta. Birçok eskilere haber aynadır. Kötüyü kurtarır, kendi yıpranır. Çalışır çabalar, çalışır usta" diye konuştu.