SPOR - 26 Mart 2025 Çarşamba 12:27

Ukraynalı futbolcu Oleksandr Zubkov, Türkiye’deki yeni serüvenini anlattı

A
A
A
Ukraynalı futbolcu Oleksandr Zubkov, Türkiye’deki yeni serüvenini anlattı

Trabzonspor’un ara transfer döneminde kadrosuna dahil ettiği Oleksandr Zubkov kulüp dergisine yaptığı açıklamada, kariyerinde her zaman zirve için oynadığını belirterek, bu geleneği bordo-mavili kulüpte de sürdürmek istediğini söyledi.


Trabzonspor’un ara transfer döneeminde kadrosuna kattığı Ukraynalı futbolcu Oleksandr Zubkov, kulüp dergisinin 227 sayısında yer alan röportajında Türkiye’deki yeni hayatını, Trabzonspor’a transferi ve adaptasyon sürecini anlattı. Futbolla tanışmasının mahallede top oynamasıyla başladığını belirten 28 yaşındaki futbolcu, "Mahallede top oynarken bir antrenör beni fark etti ve takıma katılmamı teklif etti. 5-6 yaşlarındaydım. O dönem cimnastik de yapıyordum ancak babam bir seçim yapmam gerektiğini söyledi ve ben futbolu seçtim. Futbolun ciddiyetini 12 yaşında Shakhtar Donetsk’e katıldığımda anladım" dedi.



"Hemen Batagov’u aradım"


Trabzonspor’a transfer süreci de anlatan Zubkov, "Uzun bir süreç oldu. Menajerim Trabzonspor’un benimle ilgilendiğini söylediği anda hemen Arseniy Batagov’a mesaj atıp kulüp, tesisler, sahalar hakkında her şeyi sordum. Daha önce de Trabzonspor’un büyük bir kulüp olduğunu duymuştum. Şampiyon olduklarını da biliyordum, bu da kulübün büyük hedefleri olduğunu gösteriyor. Kariyerim boyunca hep zirve için oynadım ve bu beni mutlu eden bir şey. Burada da bu geleneği sürdürmek istiyorum"



"Ailem Kiev’de ve onlar için endişeleniyorum"


Ukrayna’da yaşanan savaşın futbol hayatına etkisini anlatan Zubkov, "Ailem, eşim, anne, babam şu an Kiev’de. Bu yüzden her gün onlar için endişeleniyorum çünkü her gün Kiev’e veya başka bir şehre füze atılıyor. Bazen telefonumda bir alarm uygulaması var. Gergin oluyorsunuz, sürekli olarak, ‘durum nasıl, iyiler mi yoksa değiller mi, otoparka/sığınağa mı iniyorlar?’ gibi sorular soruyorsunuz. Şahsen bu zor bir durum, ancak bu, bizim halkımızı daha da güçlü kılıyor. Sığınaktayken bombalamanın yakınlarda gerçekleştiğini çok duydum. Ve sonuçta bu durum elbette mental açıdan beni çok etkiliyor" ifadelerini kullandı.



"Burada kiloma dikkat etmeliyim"


Trabzon’daki ilk izlenimleriyle ilgili de konuşan Ukraynalı futbolcu, "Taraftarlar harika. Daha imza atmadan sevgilerini hissettirdiler. Sosyal medyada birçok mesaj aldım, böyle bir deneyimi daha önce yaşamamıştım. Şehir de çok güzel, doğası harika. İnsanlar çok içten ve misafirperver. Kebap ve baklava harika, biraz kilo almama sebep oldu ama dikkatli olmalıyım" şeklinde konuştu.



"Gol atamadığım için destek aldığım zamanlar oldu"


Skor üretemediği zamanlarında destek aldığını belirten Zubkov, " Bu durumla başa çıkmak için birkaç kez uzmanla çalıştım. İşler kötü gitse de yeniden başlayıp her zaman maksimumunuzu vermeniz gerekiyor. Zamanla her şey düzelecektir. O kötü günlerin beni etkilediği doğru ama profesyonel destek almak faydalı oldu" diye konuştu.



"Real Madrid’e attığı goller halen aklımda"


Unutamadığı gollerle arasında Real Madrid’e ve Kuzey İrlanda’ya attığı gollerin kendisi için çok özel olduğunu belirten Zubkov, " İki gol var ve asla unutmuyorum. Biri Real Madrid’e attığım gol. Evimizde oynadığımız bir maçtı, hayal edebiliyor musunuz? Bir iç saha maçı oynuyoruz ve Real Madrid’e karşı. Sanırım ikinci yarının başlarında bir gol attım. Maç boyunca 1-0 öndeydik. Sonra, onlar 95 ya da 96. dakikada gol attılar, berabere kaldık. Küçük bir kahraman olmaya çok yakındım. Diğeri ise milli takımda, Kuzey İrlanda’ya karşı oynadığımız maçtı. Onlara iki gol attım. Biri harika bir goldü, voleyle. Birçok gol pozisyonumuz da oldu ama maçı kaybetmiştik. İyi oynadığımız bu iki maçtaki goller beni sevindirdi ama kazanamadık ve üzüldüm"



Kendi en iyi 11’ini paylaşan oyuncu, şu isimleri sıraladı:


"Ter Stegen, Marcelo, Rudiger, Ramos, Dani Alves, Xavi, İniesta, Ronaldinho, Neymar, Messi, Cristiano Ronaldo."



Ukraynalı futbolcu Oleksandr Zubkov, Türkiye’deki yeni serüvenini anlattı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Prof. Dr. Yücel Namal, "Macaristan’da Osmanlı Döneminde dini hoşgörü hüküm sürmüştür" Türk-Macar ilişkileri üzerine çalışmalar yapan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yücel Namal, Macaristan’da İslam’ın resmi din olarak kabul edilmesinin 109. yılı dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Osmanlı Devleti’nin 150 yıl süren Macaristan hakimiyeti döneminde dini hoşgörünün hâkim olduğunu belirten Prof. Dr. Yücel Namal, Macaristan’daki en önemli İslam eserlerinden birinin Gül Baba Türbesi olduğunu ifade etti. Namal, "Gül Baba, Osmanlı ordusuyla birlikte Macaristan’a gelmiş ve Budin’in fethi sırasında hayatını kaybetmiştir. Bu süreçten sonra türbesi, Macaristan’daki ve çevre bölgelerdeki Müslümanlar için önemli bir merkez haline gelmiştir" ifadelerine yer verdi. Berlin Antlaşması ile Müslüman nüfusun Bosna-Hersek, Avusturya-Macaristan tarafından işgal edildiğini ifade eden Namal, "93 Harbi dediğimiz 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında imzalanan Berlin Antlaşmasıyla (13 Temmuz 1878) Müslüman nüfusun yoğun olduğu Bosna-Hersek’in, Avusturya-Macaristan tarafından işgal edilmiştir. Böylece birçok Müslüman geçici ya da sürekli olarak Macaristan’a yerleşmiştir. Macaristan’daki ve Bosna-Hersek’teki Müslümanlar dini bayramlar vesilesiyle Budapeşte’de bulunan Müslümanların tek kutsal yeri olan Gül Baba türbesinde buluşuyorlardı" dedi. 1909 yılında Osmanlı Hükümeti tarafından Macaristan’a gönderilen imam Abdüllatif Tanrısever’in Türk öğrenciler için öğretmen olarak görevlendirildiğini belirten Prof. Dr. Yücel Namal, Abdüllatif Efendi’nin Gül Baba Türbesi’nde cuma ve bayram namazları kıldırarak hutbeler verdiğini söyledi. Namal, "Birinci Dünya Savaşında yapılan müttefiklik ve bunun sonucunda doğan dostluğun neticesi olarak 5 maddelik İslamiyetin Macaristan da resmi din olarak kabulünü içeren yasa 30 Mart 1916 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu yasa Avrupa kıtasında müstesna bir örnek olarak tarihteki yerini almıştır. Bu yasanın çıkmasında başta Macaristan’daki Başşehbender Ahmet Hikmet Müftüoğlu ve Bosna-Hersekli Müslümanların önemli katkısı olmuştur. Bu yasa Avrupa kıtasında çoğunluğu Müslüman olmayan bir ülkede kabul edilmesi açısından da önemlidir" diye konuştu.