ÇEVRE - 06 Şubat 2024 Salı 19:03

Trabzon’da "6 Şubat: Neler Öğrendik" konulu panel düzenlendi

A
A
A
Trabzon’da "6 Şubat: Neler Öğrendik" konulu panel düzenlendi

Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) "6 Şubat: Neler Öğrendik" konulu panel düzenlendi.


KTÜ Prof. Dr. Osman Turan Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, Trabzon Emniyet Müdürü Murat Esertürk, Sahil Güvenlik Doğu Karadeniz Grup Komutanı Binbaşı Aytaç Bayırlı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.


Panelin açılışında bir konuşma yapan KTÜ Rektörü Çuvalcı, depremden 11 ilde, 14 milyon kişinin etkilendiğini belirterek, “35 bin bina yıkıldı, 300 bin bina da ağır hasarlı. Maddi yıkımdan önce insan kaybı çok önemli. 53 bin şehidimiz var, az değil. Bizim de 7 öğrencimiz rahmetli oldu, 20 yaşında gençler. Biri hatta Suriyeli, yabancı öğrencimizdi. Allah rahmet etsin, mekanları cennet olsun. Yakınlarına sabırlar diliyorum” dedi.


Trabzon Valisi Aziz Yıldırım ise yaptığı konuşmada, “Binlerce insanın hayatını kaybetmesi, binlercesinin sakat kalması ve bu durumun yıllara yayılacak olan psikolojik, sosyolojik ve ekonomik boyutlu etkisi önümüzdeki dönemde toplumda daha çok hissedilecektir. Bu yıkıcı depremler bizleri devlet ve toplum olarak afetler konusunda her an hazırlıklı olmamız gerçeğiyle bir kez daha yüz yüze getirmiştir” diye konuştu.


11 ilde ağır bir yıkıma, on binlerce can kaybına neden olan depremlerin afet yönetiminin önemini bir kere daha ortaya koyduğunu ifade eden Vali Yıldırım, “Yaşadığımız büyük felaket devlet ve millet olarak büyük bir fedakarlık ortaya koymamıza rağmen doğal afet öncesi ve sonrasında yapılması gerekenler konusunda hâlâ bazı eksikliklerimiz olduğunu, muhtemel afetler konusunda sürekli bir teyakkuz halinde olmamız gerektiğini bizlere bir kez daha göstermiştir. Deprem ve afet kuşağında bulunan ülkemizde; afet bölgesi için büyük önem taşıyan haberleşme ve ulaşımla ilgili sorunların çözümü, merkezi yönetim ve deprem bölgesindeki yerel yönetimler arasında sağlıklı iletişim, altın saatler olarak bilinen ve depremde zarar gören insanların kurtarılması için yaşamsal önem taşıyan ilk saatlerin sağlıklı değerlendirilmesi, yardım için bölgeye ulaşmaya çalışan profesyonel arama kurtarma faaliyetlerinin koordinesi, bölgedeki öncelikli ihtiyaçların belirlenmesi ve bölgeye nakli, her yerden deprem bölgesine akın eden gönüllüler, iş makineleri ve ekipmanın organizesi, yetkili birimler arasında eşgüdüm ve ekip çalışması tecrübesinin geliştirilmesi gibi çok yönlü çalışmaları içeren afet yönetimi konusunda kendimizi sürekli yenilememiz ve geliştirmemiz gerekiyor. Bugün Karadeniz Teknik Üniversitemizde düzenlenen ‘6 Şubat: Neler Öğrendik’ paneli genel olarak afetler, özel olarak depremler konusunda çok önemli tespit ve çözüm önerilerini bizlere sunacaktır. Bu tespit ve çözüm önerileri inanıyorum ki bizlere afet yönetimi konusunda rehber olacak, ışık tutacaktır” şeklinde konuştu.



“Böyle bir büyük devletlik, bakış açısı, anlayış dünyanın hiçbir yerinde yok”


75 bin evin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımlarıyla temsil edildiğini hatırlatan Vali Yıldırım, “Daha binlercesi yapılacak. Orada dışarıda kalan afetzede olmaksızın bunun sağlayana kadar devam edecek. Herkesin başını sokacak bir yuvası olacak. Böyle bir büyük devletlik, bakış açısı, anlayış dünyanın hiçbir yerinde yok. Varsa hodri meydan demiyorum konuşalım bende öğreneyim. 5 tane büyük depremde bizzat çalıştım. 1999 yılından beri deprem çalışıyorum. Japonlarla birlikte çalıştım. Eğitim aldım, eğitim verdim. Şunu gördük ki dünyada afete uğrayan küçük devletler fazla yardımcı olamıyorlar. Başkalarından yardım bekliyorlar. Büyük devletlerde sigorta sistemi üzerine çalışıyor. Birazcık yardım ederse ediyorlar o dönem geçtikten sonra her biriniz başınızın çaresine bakıyorsunuz. Bizim devletimiz öyle değil. Bu aradaki farkın çok iyi anlaşılması lazım. Nereden bu devlet diyenler var ya söyleyebilirler belki ama devlet burada. Her an yanlarında. Her türlü ihtiyaçlar karşılandı” ifadelerini kullandı.


Prof. Dr. Dilek Beyazlı’nın moderatörlüğündeki programda AFAD İl Müdürü Ömer Kıratlı, KTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Adanur, KTÜ Mimarlık Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ayhan Karadayı, KTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Özgenç Akın ve şehir plancısı Berna Kara tarafından sunum yapıldı.



Trabzon’da "6 Şubat: Neler Öğrendik" konulu panel düzenlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta depremzede çiftler "Aile Gençlik Fonu" ile yuva kurdu Aile ve Gençlik Fonu kurulması ile yeni evlenecek gençlere 150 bin lira tutarında 2 yıl geri ödemesiz krediden faydalanarak dünya evine giren Kahramanmaraşlı depremzede çift devlete teşekkür etti. Depremden en çok etkilenen şehirlerden biri olan Kahramanmaraş, “Aile Gençlik Fonu” kapsamında yapılan başvurularla dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından pilot olarak hayata geçirilen projeye Kahramanmaraş’tan 2 bin 960 kişi başvurdu. Aile kurumunu desteklemeyi, güçlendirmeyi ve gençleri sosyal risklere karşı korumayı amaçlayan proje, deprem bölgelerinde umut ışığı oldu. Başvurusu onaylanan çiftlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, faizsiz 150 bin TL kredi desteği sağlandı. Projenin en somut örneklerinden biri depremzede çift Bilal ve Rukiye Şipal oldu. Şipal çifti, “Aile Gençlik Fonu” desteğiyle hayatlarını birleştirdi. Kahramanmaraş’taki evliliklerini bu krediyle gerçekleştiren çift, destekten duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Bu proje, zor günlerimizde bizlere umut oldu. Yeni bir başlangıç için cesaret verdi,” ifadelerini kullandı. Bölgedeki başvuruların yoğunluğu ise projenin ne kadar büyük bir ihtiyaca cevap verdiğini gösteriyor. Kahramanmaraş’ın yeniden ayağa kalkma sürecinde önemli bir adım olan bu destek, sadece ekonomik yardımdan ibaret değil; aynı zamanda depremzede ailelerin hayata tutunma ve gelecek planları yapma motivasyonunu artırıyor. Proje çerçevesinde ilerleyen süreçte daha fazla çiftin desteklenmesi bekleniyor. Toplumun temel yapı taşı olan aile kurumunu güçlendirmeye yönelik bu tarz adımlar, Kahramanmaraş gibi depremden etkilenen bölgelerde sosyal ve ekonomik kalkınmayı hızlandırmayı hedefliyor Bilal ve Rukiye Şipal çifti, “Evlilik kredisinden yararlandık. Allah razı olsun devletimizden. Deprem sonrası ekonomik olarak ihtiyaçlarımızı karşıladık borçlarımızı ödedik. İş yerimizi toparladık. 2 yıl sonra ödemesi teşekkürler” dediler. Baba Metin Şipal ise, “Bizim dar zamanımızda bize destek olundu. Teşekkürler” ifadesini kullandı.
Eskişehir Temizlik sesi tartışması yüzünden bıçaklanan çocuğun babası İHA’ya konuştu Eskişehir’de gece yapılan temizlik sesi konusunda çıkan kavgada komşusu tarafından bıçaklanan 13 yaşındaki çocuğunu babası İHA muhabirine konuştu. Baba Cengiz Pektaş, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü‘nde yoğun bakımda yatan oğlu T.P.’nin sinsice bıçaklandığını anlatarak, “Bunlar mutfağa gitmiş, bıçak almış biz farkında değiliz. İki çocuğunun arasından geçip benim oğlumu karnından bıçakladı. Görmedim bıçağı, görsem zaten çocuğa vurdurmazdım o bıçağı. Sinsice vurdu” dedi. Dün gece, Odunpazarı ilçesi Emek Mahallesi İzgü Sokak’ta bir apartmanda, temizlik yaparak ses çıkardığı iddiasıyla komşular arasında tartışma çıktı. Önceden de tartışan komşulardan 43 yaşındaki Cengiz Pektaş, 3 oğlundan ortancası olan 13 yaşındaki T.P.’yi, uyarması için husumetli olduğu iddia edilen 68 yaşındaki Yunus E.’ nin evine gönderdi. İddiaya göre 2 oğlu ile kapıya çıkan Yunus E., T.P. ile tartışmaya başlayınca baba Cengiz Pektaş oğlunun yanına gitti. İddiaya göre tartışma ortasında bıçak alan Yunus E., T.P. isimli çocuğu karnından, Cengiz Pektaş’ı da kalbine yakın bir noktadan bıçakladı. Daha sonra kapıyı kapatan Yunus E. eve saklandı. İhbar üzerine olay yerine 112 Acil Sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Eskişehir Şehir Hastanesine kaldırılan hayati tehlikesinin bulunan T.P. ameliyata alındı. Operasyon sonrasında yoğun bakım ünitesinde tedavisi devam eden T.P.’nin durumunun iyiye gittiği öğrenildi. Polis ekiplerinin çalışması sonrasında gözaltına alınan Yunus E. ile ilgili adli işlemlerinin devam ettiği öğrenildi. “İki çocuğunun arasından geçip benim oğlumu karnından bıçakladı” Tedavisinin ardından taburcu edilen baba Cengiz Pektaş, 13 yaşındaki oğlunun 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde yoğun bakımda tedavi gördüğünü anlattı. İHA Muhabirine konuşarak yaşananları anlatan Pektaş, gece vaki temizlik yapan komşularını uyarması için çocuğunu yolladığını söyleyerek, “Komşunun ses yapmasından dolayı çocuğu gönderdim. Ses yapmasınlar diye. Saat 22.30 civarlarında. 1+0 bir evleri var, yarım saate yakın o kanepeyi oraya, o masayı oraya çekip ses yaptılar. Yani çok dayandık hani, zaten aramız iyi de değil, evin elektrik, su problemiyle alakalı iskân olmadığı için ödeme de yapmıyorlar. Büyük oğlumu göndersem kavga eder, ben çıksam yine tartışırız, kavga ederiz diye küçük çocuğu gönderdim. Evrim ile Emre isminde çocukları var. Bunlarla tartıştığını duydum. Sonra ben de çıktım yukarıya. Çıktıktan sonra babalarını gördüm o ara. Ben yukarı çıkınca büyük oğlum arkadan geldi. Bunlar mutfağa gitmiş, bıçak almış biz farkında değiliz. İki çocuğunun arasından geçip benim oğlumu karnından bıçakladı. Görmedim bıçağı, görsem zaten çocuğa vurdurmazdım o bıçağı. Sinsice vurdu, daha sonra zaten çocuğun karnı açıldı. Biz hani müdahale edelim, kavga edelim diye hücum edince hemen kapıyı kapatıp içeri kaçtılar. Ondan sonra 112’yi aradım. Çocuk çocuğumu götürdüler hastaneye” dedi. “Parmağı dahi kanasa herkes üzülür ki bizim çocuğumuz eşiğinden döndü” Olayda kendisi de bıçaklanan, fakat yarasını hastanede fark ettiğini anlatan acılı baba Cengiz Pektaş şöyle devam etti; “Benim yaram önemsiz, kalbimin üstünden bir yara aldım, ciğere yaklaşmış ama değmemiş bıçak. Hastaneye gittiğimde bile vücudumda yara farkına varmadım. Yani çocuktan sonra bana da sallamış bıçağı ve nasıl oldu anlamadım orada. Allah’a şükür oğlumun durumu iyi. Gece 03.00’da ameliyattan çıktı. Beyin cerrahi de girmiş ameliyata damarı kesildiği için. Çocuğum şuan bilinci açık, ama 3 gün, 72 saat yoğun bakımda kalacağı söylendi. Doktorlar çok güzel ilgileniyor. Çocuğumun 4-5 öğretmeni aradı beni, sevilen bir çocuk. Kimin çocuğuna bir zarar gelse, parmağı dahi kanasa herkes üzülür ki bizim çocuğumuz ölümün eşiğinden döndü."
İstanbul Osmanlı padişahlarının kıyafetleri İstanbul Havalimanı’nda sergileniyor İGA İstanbul Havalimanı “Elbise-i Hümayun: Osmanlı Padişah Kostümleri” adlı sergiye ev sahipliği yapıyor. Dünyayı Türkiye’ye bağlayan ve her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan İGA İstanbul Havalimanı, İGA ART aracılığıyla tarih, kültür ve sanatseverleri bir araya getirecek bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü’ne bağlı İstanbul Beylerbeyi Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü tarafından hayata geçirilen “Elbise-i Hümayun: Osmanlı Padişah Kostümleri” sergisi, geçmişten geleceğe kurduğu bağ ile Osmanlı kültür mirasına katkıda bulunuyor. Osmanlı’nın 6 yüzyıllık tarihine damga vuran Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmed, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman ve 2. Abdülhamid’e ait olan merasim kıyafetleri İGA İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Giden Yolcu Katı Kuzey Koridorunda dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere sunuluyor. Zengin estetiği ile Osmanlı devletinin ihtişamını yansıtan padişahların merasim kıyafetlerinin kumaş, desen ve kalıp özellikleri titiz bir araştırma sonucunda asıllarına sadık kalınarak Sabancı Olgunlaşma Enstitüsü atölyelerinde yeniden üretildi. Kaftan, iç elbise, göynek ve şalvar gibi parçalar, dönemin zarif detaylarını yansıtırken, kıyafetlerin başlık, ayakkabı gibi aksesuarları da bu özgün tasarımlara uygun şekilde hazırlandı. Kıyafetlerde kullanılan ve enstitünün özel çalışmalarından biri olan saray kumaşları, Topkapı Sarayı’ndaki dönemi en iyi temsil eden örneklerine ve orijinal kaynaklara dayanılarak seçildi. Bu özel kumaşlar enstitü atölyelerinde yeniden nakışlanarak kıyafetlerde uygun bir biçimde kullanıldı. Türk kaftan geleneği ve giyim kültürünü, saray modası üzerinden tanıtmayı hedefleyen sergi 31 Aralık’a kadar gezilebilecek.
Kayseri Melikgazi Belediyesi ilçe genelinde kışa hazırlık çalışması yaptı Melikgazi Belediyesi, yaklaşan kış aylarına hazırlanmak ve olumsuz hava şartlarında herhangi bir aksaklık yaşanmaması için ilçe genelinde kışa hazırlık çalışması yaptı. Mazgallar, rögar ve taşkın su kanalları temizlendi Kar yağmadan önce yapılan iş planlaması çerçevesinde ilçe genelinde hummalı bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu, "İlçemizde her alanda çalışmalarımız devam ediyor. Yaz aylarından bu yana yol, park, kaldırım, ağaçlandırma gibi birçok alanda hizmet ettik. Bir bir her mahallemizin ihtiyacını gidermeye çalıştık. Melikgazi Belediyesi olarak vatandaşlarımızın güvenli ve sorunsuz bir kış geçirmesi için tüm tedbirleri önceden alıyoruz. Yapılan iş planlaması çerçevesinde hummalı bir çalışma gerçekleştiren ekiplerimiz kışa hazırlık kapsamında taşkın su kanallarını, rögarları temizledi ve yollara dökülen yaprakları topladı. Böylece kışın olası su baskınlarına karşı önlem almış olduk. Aynı zaman da karla mücadele ekiplerimizi ve araçlarımızı da kar yağışında göreve hazır hale getirdik. Çalışmalarımıza koordinasyon içinde hareket ederek, ilçemizin dört bir yanında hizmetlerimizi kesintisiz sürdüreceğiz. Kış aylarında huzurlu ilçe politikamıza uygun şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Eş zamanlı iş planlaması çerçevesinde ilçe genelinde gerçekleştirdiği çalışmalar için tüm ekiplerimize teşekkür ederim" dedi.