GÜNDEM - 20 Kasım 2024 Çarşamba 15:14

Kahramanmaraş’ta depremzede çiftler "Aile Gençlik Fonu" ile yuva kurdu

A
A
A

Aile ve Gençlik Fonu kurulması ile yeni evlenecek gençlere 150 bin lira tutarında 2 yıl geri ödemesiz krediden faydalanarak dünya evine giren Kahramanmaraşlı depremzede çift devlete teşekkür etti.

Depremden en çok etkilenen şehirlerden biri olan Kahramanmaraş, “Aile Gençlik Fonu” kapsamında yapılan başvurularla dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından pilot olarak hayata geçirilen projeye Kahramanmaraş’tan 2 bin 960 kişi başvurdu. Aile kurumunu desteklemeyi, güçlendirmeyi ve gençleri sosyal risklere karşı korumayı amaçlayan proje, deprem bölgelerinde umut ışığı oldu. Başvurusu onaylanan çiftlere 48 ay vadeli, 2 yıl geri ödemesiz, faizsiz 150 bin TL kredi desteği sağlandı.

Kahramanmaraş’ta depremzede çiftler

Projenin en somut örneklerinden biri depremzede çift Bilal ve Rukiye Şipal oldu. Şipal çifti, “Aile Gençlik Fonu” desteğiyle hayatlarını birleştirdi. Kahramanmaraş’taki evliliklerini bu krediyle gerçekleştiren çift, destekten duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Bu proje, zor günlerimizde bizlere umut oldu. Yeni bir başlangıç için cesaret verdi,” ifadelerini kullandı. Bölgedeki başvuruların yoğunluğu ise projenin ne kadar büyük bir ihtiyaca cevap verdiğini gösteriyor.

Kahramanmaraş’ta depremzede çiftler

Kahramanmaraş’ın yeniden ayağa kalkma sürecinde önemli bir adım olan bu destek, sadece ekonomik yardımdan ibaret değil; aynı zamanda depremzede ailelerin hayata tutunma ve gelecek planları yapma motivasyonunu artırıyor. Proje çerçevesinde ilerleyen süreçte daha fazla çiftin desteklenmesi bekleniyor. Toplumun temel yapı taşı olan aile kurumunu güçlendirmeye yönelik bu tarz adımlar, Kahramanmaraş gibi depremden etkilenen bölgelerde sosyal ve ekonomik kalkınmayı hızlandırmayı hedefliyor.

Kahramanmaraş’ta depremzede çiftler

Bilal ve Rukiye Şipal çifti, “Evlilik kredisinden yararlandık. Allah razı olsun devletimizden. Deprem sonrası ekonomik olarak ihtiyaçlarımızı karşıladık borçlarımızı ödedik. İş yerimizi toparladık. 2 yıl sonra ödemesi teşekkürler” dediler. Baba Metin Şipal ise, “Bizim dar zamanımızda bize destek olundu. Teşekkürler” ifadesini kullandı.

Halil Ulubey

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında bebek için "Fişi çek" diyen sanık savunma yaptı İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine üçüncü gününde devam ediliyor. Bebek için "fişi çek" talimatında bulunduğu iddia edilen Rıza Keykukubad, savunma yaptı. Duruşmada söz alan Kaya bebeğin müşteki ailesinin avukatı ise, müvekkilinin çocuğunu bisküvi kutusuyla teslim aldığını ve kucağında götürdüğünü, bu durumda sanığın ifadelerini kabul etmediklerini belirtti. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 3. gününde adliyenin konferans salonunda devam ediyor. Tutuklu sanık Damla Atak’ın ardından tutuklu sanık Rıza Keykukubad, savunma yaptı. "Kaya bebeği hayatımda hiç görmedim, müdahalede bulunmadım" Hemşire yardımcısına bir bebeğin fişini çekmesi yönünde talimatta bulunduğu öne sürülen Rıza Keykukubad, iddiaları yalanladı. Savunmasında, 20 yıllık doktor olduğunu ve 55 yaşında olduğunu söyleyen sanık Rıza Keykukubad, "Hiçbir soruşturmada sanık olmadım. Pratisyen hekimim, Esenyurt’ta bulunan Sağlık Bakanlığı onaylı muayenehanemde doktorluk yapıyorum. Hiç görmediğim bir bebeği öldürmekle suçlanıyorum. Bana süre tanıyın ve beni dinleyin. Ben hiçbir zaman Esenler Güney Hastanesinin doktoru olmadım, orada çalışmadım, sözleşmem olmadı. Kaya bebeği hayatımda hiç görmedim, müdahalede bulunmadım. Güney Hastanesinin Başhekimi Ali Bey’di. Kaya Bebek 15 Kasım tarihinde vefat etti. Eşim o tarihte hastanede çalışmıyordu. Bebeğin doğumu 13 Kasım, vefat tarihi 15 Kasımdı. Başhekim bana 15’inde iş başı yapabilirsiniz demişti. Eşim Duygu Hastanesi’ne sabah gelir akşam çıkardı. Saat 19.00 ile 20.00 arasında benim hiçbir yoğun bakımla alakam yoktu. Bebek Kaya, hastaneyle iş anlaşması yaptığım sırada vefat etmiştir. Ben ve eşim bebek Kaya’yı görmedik. Bebek ben hastaneden ayrıldıktan 16-17 saat sonra bebek ex oldu. Yukarıda Allah var, ne kadar oyun oynamaya çalışsalar da, çocukları benden uzak tutsalar da Allah görüyor. Özetle her ne kadar iddianamede, delilsiz bir şekilde Kaya bebeğin ölümünden sorumlu tutulsam da, eşim o tarihte işe başlamamıştır. Denetim raporunda bu bellidir. Orada Başhekim var, yoğun bakım doktoru var, ben yanlış bir şey yapsam bunu görürlerdi" dedi. "Kimseye bir yönlendirme yapmadım, benim böyle bir yetkim yoktu, ben de bir babayım, ben neden böyle bir şey yapayım?" Savunmasına devam eden sanık, "Damla dahil birçok kişi, benim hakkımda çirkin iftiralar attılar. Kimseye bir yönlendirme yapmadım, benim böyle bir yetkim yoktu, ben de bir babayım, ben neden böyle bir şey yapayım? Gerekli herkese tedavi uyguladım, bunların hepsi yalandır, iftiradır gerçek değildir. Kimseyle maddi veya manevi ortaklığım yoktur, kimseden bu işler için para almadım. Dört aydır tutukluyum, tek suçum iki üç tane hemşire kendi aralarında benim adımı geçirmişler" ifadelerini kullandı. "Müvekkilim çocuğunu bisküvi kutusuyla teslim aldı" Duruşmada söz alan Kaya bebeğin müşteki ailesinin avukatı, müvekkilinin çocuğunu bisküvi kutusuyla teslim aldığını ve kucağında götürdüğünü, bu durumda sanığın ifadelerini kabul etmediklerini belirtti. Duruşmaya ara verildi.