EKONOMİ - 24 Nisan 2024 Çarşamba 12:06

Trabzon raylı sistem hayaline kavuşuyor

A
A
A
Trabzon raylı sistem hayaline kavuşuyor

Trabzon’da uzun yıllardır beklenen Trabzon Raylı Sistem Hattı’nın devir protokolü Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Trabzon Büyükşehir Belediyesi arasında imzalandı. Tek bir protokol ile Türkiye’nin en uzun raylı sisteminin yapılacağı Trabzon’da projenin 2028 yılında bitirilmesi hedefleniyor.


Trabzon’un yıllardır beklediği projelerin başında yer alan Raylı Sistem Hattı’nın devir protokolü imzalandı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nde düzenlenen devir protokolü törenine Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün ile Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmî Gazetede yayınlanan kararla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından üstlenilecek proje aynı zamanda tek bir protokol ile Türkiye’nin en uzun raylı sistemi olacak. İlk etapta 8.7 kilometresi ile başlayan ardından da 32 kilometrelik uzunluğuna sahip olacak Trabzon Raylı Sistem Hattı’nın 2028 yılında hizmete girmesi hedefleniyor.


Devir protokolünde bir konuşma yapan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, raylı sistem çalışmalarını hızlı bir şekilde başlattıklarını belirterek, “Projemiz genel itibariyle 824 bin kişinin yaşadığı şehrimizde özellikle Akçaabat, Yomra ve Ortahisar ölçeğimizde 500 bin kişinin yaşadığı sirkülasyonun en yoğun olduğu alana hizmet etme hedefiyle beraber oluyor. Yani Akçaabat ve Yomra arası planlanıyor. Ancak projemizin başlangıç aşaması şehir hastanemizin de hizmete alınması ile beraber daha yoğun bir alan olacak etaplamanın en yoğun alanı Akyazı-Meydan olarak yani 8.7 km’lik alan itibarıyla inşallah başlayacağız. Hemen akabinde üniversitemizde yani Akyazı-Havalimanı aksıyla beraber 16 km’lik kısmını Ortahisar ölçekli olarak ele alacağız ardından da Akçaabat bağlantımız ve Yomra bağlantımız şeklinde projemize inşallah devam ettirmeyi arzu ediyoruz. Tabii ki bütün şehirlere yapılan hizmetlerin bahanesi kıymetli Cumhurbaşkanımızın ülkesine milletinden memleketine hizmet etmeye adanmış olan liderimizin Cumhurbaşkanımızın iradesi kararı kararlılığı ve hizmete aşkıdır. Hatırlarsanız bu projemizi kıymetli Cumhurbaşkanımız Trabzon’u ziyaretinde de hemşerilerle beraber buluşmasında da gündeme getirmiş paylaşmış biz de bir manada ondan sonraki süreci şehrimizde bu projeyi önceliklendirerek ve şehirdeki beklentiyi karşılamak adına bu çalışmayı hızlı bir şekilde başlattık” dedi.



Proje tek bir protokol ile imzalanan en uzun raylı sistem çalışması olacak


Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün ise yaptığı konuşmada, Türkiye’de 970 kilometre raylı sistem işletmeciliği olduğunu belirterek “Şehirler çok büyüdü onlarca yıl önce bir trafik sorunu yoktu ama artık insanların büyükşehirlerde yaşarken ilk akıllarına gelen problem trafik problemi. İkinci problem ise Karadeniz’de daha çok yaşadığımız arazi problemi. Birkaç on yıl önce baktığımızda şehirlerde toplu taşıma önemli değildi. Son 15-20 yılda daha hayati hale geldi. Şehirler büyüdükçe ulaşım ana planlarının gerektirdiği ulaşım ihtiyaçları artıyor. Trabzon’da ulaşım ana planının güncellenmesiyle bir raylı sistem ihtiyacı ortaya çıktı. 800 bini aşkın nüfus herkesin şehir merkezine gelme durumu var. Burada uzun bir planlama gerekiyordu. Bu anlamda bugün kadar Türkiye’de 970 kilometre raylı sistem işletmeciliği var. Bunun 433 kilometresini bakanlığımız gerçekleştirdi. Bugünkü protokolde de tek bir protokol ile en uzun raylı sistem çalışması Trabzon için başlıyor. İki ucuna baktığımızda 32 kilometreden bahsediyoruz. Diğer şehirlerde yapımı devam eden 61 kilometre raylı sistem hattı var. Bugün inşallah imzasını atıyorken etüdümüzün, projelerimiz, sondajlarımızın 1-1.5 yıl içerisinde tamamlanması, 2025 yılında inşallah yapım aşamasına getirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.


Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Genç projenin 2028 yılında bitirilmesinin hedeflendiğini belirterek, “Uygulama projemizi inşallah tamamlayıp süratle 2025 programımıza yetiştiğimiz taktirde 2025 yılında fiilen başlayıp 2028 yılında bunu bitirmeyi hedefliyoruz. Bunu Bakanımız ile paylaştık. Süratli çalışacağız. Şehrimizde beklenen bir proje. Bizim önceliklerimiz arasında 3 temel projeden bir tanesi ve birincisidir” diye konuştu.



Trabzon raylı sistem hayaline kavuşuyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Emrah Eren: "Türk futbolunda liyakat sorunu var" Trabzonspor’un eski futbolcusu Emrah Eren, bordo-mavili kulübün değerinin, formasını giydiği diğer takımların çok üzerinde olduğunu söyledi. Eren, Türk futbolunda liyakat sorununun olduğunu vurgulayarak, Trabzon’a giden her oyuncunun formanın hakkını vermesi gerektiğini belirtti. Trabzonspor’da 2003-2006 yılları arasında forma giyen ve 83 maça çıkan Emrah Eren, Süper Lig’de Konyaspor, Giresunspor, Galatasaray, Denizlispor, Gaziantepspor, Malatyaspor, Adanaspor, İstanbulspor, Kocaelispor, Çaykur Rizespor ve Akhisar gibi kulüplerde 450’nin üzerinde maça çıktı. Eren, 61 Derece Dergisi’nin ikinci sayısına verdiği röportajda kariyeri ve Trabzonspor ile ilgili açıklamalarda bulundu. "Trabzonspor’un değeri diğer kulüplerin üzerinde" Bordo-mavili kulübün kendisi ve ailesi için her zaman diğer kulüplerin üzerinde bir değere sahip olduğunu belirten Emrah Eren, "Forma giydiğim her kulüpten çok şey öğrendim ve hepsinin benim için ayrı bir yeri var. Tabiri caizse, her birinin sayesinde ailemize ekmek götürdük, bu yüzden sonsuz saygım ve sevgim var. Ancak Trabzonspor’un benim için değeri, diğer kulüplerin çok üzerinde" dedi. Futbol kariyerinde önemli başarılar elde ettiğini belirten Eren, "Şükürler olsun ki Türkiye’de şampiyonluk yaşamış takımlarda da, alt sıralarda mücadele eden takımlarda da oynama fırsatım oldu. Allah bana özel yetenekler verdi. Kanat oyuncusu olarak süratliydim, adam geçme yeteneğim yüksekti ve orta yapabilme kabiliyetim vardı. Bu yeteneklerimi sahada kullanma şansım oldu. Ancak kariyerimde çok sık ağır sakatlıklarla karşılaştım. Trabzonspor’da üç kez A Milli Takıma çağırıldım ama her seferinde sakatlık yaşadım. Yurt dışından transfer tekliflerim oldu ama bazen yanlış kararlar verdim. Sonuç olarak, iyi işler yaptığımızı düşünüyorum. Allah’a şükürler olsun ki, o kulüplerden talep gördük" ifadelerini kullandı. "İyi ki Trabzonsporlu Emrah Eren olmuşum" Galatasaray’da kötü bir tecrübe yaşadığını vurgulayan Emrah Eren, "UEFA kupasını kazanan Galatasaray takımında genç yaşta gittiğim için yer bulamamıştım, bu da benim için kötü bir tecrübe oldu. Fuat Hoca, beni geleceğe yönelik planları doğrultusunda takımda görmek istiyordu ama ben kulübede oturmayı asla kabullenemeyen bir oyuncuydum. Bu nedenle, sözleşme uzatılacağı zaman Galatasaray’dan ayrılıp Kocaelispor’a imza attım. Kocaelispor o dönemde çok iyi bir takımdı ve burada müthiş bir sezon geçirdim. İki kez Avrupa karmasına seçildim. Sezon sonunda Trabzonspor ve Fenerbahçe benimle ilgilendi. Galatasaray’daki tecrübelerimden dolayı Fenerbahçe’ye gitmekten korkuyordum. Trabzonspor’a gitmekten de endişeliydim. Eski Trabzonspor oyuncularının kaybettikleri maçların ardından yaşadıkları zorlukları duymuştum ve taraftarın tepkisinden korkuyordum. Ama sonra Trabzonspor’un bana karşı olan samimiyetini ve beni ne kadar istediğini gördüm. O dönemde Özkan Hoca’nın başkanlığında Trabzonspor’a imza attım. İyi ki de atmışım; iyi ki Trabzonsporlu Emrah olmuşum" diye konuştu. "Trabzonspor’u o kadar sevdik ki" Trabzonspor’da iki sezon geçirdikten sonra sözleşmesinin bittiğini söyleyen Emrah Eren, o dönemde kontrat yenileme görüşmeleri yapacaklarını belirterek, "Ancak rahmetli Özkan Sümer’in ardından yeni bir yönetim gelmişti. İsimlerini vermek istemiyorum ama o yönetim bana göre tecrübesizdi ve yetersizdi. Bu durum beni gerçekten çok kırdı. Trabzonspor’da kalmak isteyen biri olarak çok zorlu bir dönem geçirdim. O sırada Galatasaray beni sürekli arıyordu, telefonlarım hiç susmuyordu. Yurt dışından da teklifler geliyordu ama ben Trabzonspor’da kalmak istiyordum. Fakat iki yönetici beni gerçekten çok kırdı ve o yüzden o gün sinirle Galatasaray’a gitmek için harekete geçtim" şeklinde konuştu. "Trabzon’da formanın hakkını vereceksin" "Trabzonspor’a gelirken, ilk duyduğum şeylerden biri, Trabzon’da mağlup olduğunuzda dışarı çıkmanın zor olduğuydu" diyen Emrah Eren, "Ama ben Trabzon’a gittiğimde, insanların gerçekten sahada formanın hakkını verdiğinizde sizi ne kadar sevdiğini deneyimledim. Orada kendimi aileden biri gibi hissettim. Trabzonspor taraftarı benim için bambaşka; gerçekten benim ailem gibidir. Bir yere gittiğimde, biri ’Galatasaraylı Emrah’ dediğinde, hemen kızan Trabzonsporlu taraftarlar olurdu. Onlar beni ’Trabzonsporlu Emrah’ olarak gördüler ve bu benim için çok büyük bir duygu. Yıllar geçmesine rağmen, ben Trabzonspor’dan ayrıldığımda bile bu sevgiyi hissetmek, onların bizi ailelerinden biri gibi görmesinden kaynaklanıyor. Onlar bizi ne kadar seviyorsa, biz de onları o kadar seviyoruz" ifadelerini kullandı. "Trabzonspor ikinci yarıdan sonra iyi bir ivme yakalayacaktır" Trabzonspor’u takip ettiğini belirten Emrah Eren, "Trabzonspor’un bu sezon bazı maçlarını izledim, özellikle Beşiktaş maçını. Açıkçası, oyunu pek beğenmedim ve oyuncu performanslarını da çok iyi bulmadım. Ancak, Şenol Hoca’nın geldiği ilk maçta yaşananları dikkate alarak, onun çok başarılı olacağına inanıyorum. Şenol Hoca, Trabzonspor’da bunu defalarca kanıtladı. Hüseyin Çimşir, bizim futbolcu arkadaşlarımızdan biri. Onun da antrenörlük ve teknik direktörlükte büyük tecrübeleri var. Bu nedenle, Trabzonspor’a önemli katkılarda bulunacağına inanıyorum. Özellikle ikinci yarıdan sonra takımın iyi bir ivme yakalayacağını düşünüyorum, ancak bazı eksikliklerin olduğunu da belirtmeliyim" dedi. "Teknik direktörlük konusunda hiç bir beklentim yok" Emrah Eren, teknik direktörlük hedefleriyle ilgili ise şunları söyledi: "Antrenörlük kurslarına gidiyorum, en son UEFA kursuna katıldım. Bu kursta gelecekle ilgili planlarımı paylaştım. Arkadaşlarımın ve eğitimcilerin önünde, ’Ben gelecekte şunu, şunu, şunu yapmak istiyorum,’ dedim. İnanın, oradaki eğitimciler bile açıklamalarımdan etkilenmişti. Antrenörlerin bile atandığı bir ülkede benim antrenörlükten ve teknik direktörlükten hiç bir beklentim yok. Sistem değişirse, liyakatli insanlar bir yerlere gelirse, o zaman ben bu ülkede antrenörlük veya teknik direktörlük yapmak için elimden geleni yaparım ve tecrübelerimi genç arkadaşlarıma aktarmaya çalışırım. Ama şu an, dürüst bir şekilde, hak ederek başarılı olma şansımız yok. Kapıların çoğunun kapalı olduğunu görüyoruz. Şu anda Süper Lig’de veya 1. Lig’deki takımlara baktığımda, açıkçası antrenörlükten çok fazla beklentim yok." "Ülkemizde liyakat sorunu var" Tecrübeli futbolcuların teknik direktörlük teklifi almasının zor olduğuna vurgu yapan Emrah Eren, sözlerini şöyle tamamladı: "Süper Lig’de uzun yıllar oynamış biri olarak, benim gibi tecrübeli futbolcuların teknik direktörlük teklifleri alması oldukça zor. Sonrasında çok kısa bir dönem Ispartaspor’da çalıştım ama Türkiye’deki şartlar nedeniyle bu da yeterli olmadı. Liyakatin maalesef futbol dünyasında eksik olduğunu düşünüyorum. Özellikle arkanızda bir güç varsa, bu işte bir yere gelebiliyorsunuz; aksi takdirde dünyanın en iyi teknik direktörü değilseniz bu işin dışında kalabiliyorsunuz. Futboldan gelecek bir şeye fazla ihtiyacımız yok ama yıllarca emek vermiş futbolcuların bu şekilde dışarıda kalması üzücü. Türk futbolunun durumu ortada. Örneğin, Türk milli takımında oynayan 10 oyuncudan 8’i yurt dışından. Türkiye’de 80 milyondan yeterince futbolcu çıkmıyor. 3-4 milyon içinden futbolcu çıkıyor. Çünkü onları yetiştirenlerde liyakat var."