SPOR - 11 Kasım 2024 Pazartesi 10:59

Antrenörsüz, parasız ve sponsorsuz dünya şampiyonluğuna ulaştı

A
A
A

Trabzon’da basketbol oynarken bir antrenörün tavsiye üzerine boks yapmaya başlayan 17 yaşındaki Havvanur Kethüda, 1,5 yıllık antrenörsüz, parasız ve sponsorsuz azmin ardından Dünya Gençler Boks Şampiyonası’nda altın madalya kazandı. Ailesinin maddi desteğiyle girdiği karşılaşmalarda Türkiye şampiyonluğunun ardından dünya şampiyonluğuna uzanan Kethüda, "Madalyayı ülkeme getirdim. İstiklal Marşı’mızı okuttuğum için çok mutluyum. 2028’de olimpiyat şampiyonu olmak istiyorum" dedi.

Trabzon’un Araklı ilçesinde geçtiğimiz yıl basketbol oynayan Havvanur Kethüda, bir antrenörün tavsiye üzerine boks sporu ile ilgilenmeye başladı. Boksa kısa sürede alışan 17 yaşındaki Havvanur, tek başına 3 aylık bir sürede hazırlanarak Türkiye şampiyonasına katıldı. Hırs kelimesinin karşılığını bulan Havvanur, aldığı derecenin ardından Avrupa şampiyonasına hazırlanmaya başladı. 2 aylık bir sürede yıldızlarda Avrupa şampiyonu olan Havvanur, bu başarıları ile ringde fırtınalar estirdi. Azmi, tutkusu ve heyecanı ile bütün zorluklara rağmen yılmayan genç kadın boksör, Karadağ Budva’da 23 Ekim tarihinde başlayan Gençler Dünya Şampiyonası’na katıldı. Kariyerinde ikinci raunda gelmeden rakiplerini mağlup etmeyi başaran Havvanur, bu başarısını Karadağ’da da gösterdi. Finale kadar uzanan zorlu karşılaşmaların ardından ringde kolbastı oynamayı da unutmayan Havvanur, +81 kilodaki final karşılaşmasında bir önceki dünya şampiyonu Özbek Shakhobiddinova Sobirakhon’a karşı mücadele etti. 2. raunda uzanan karşılaşmada rakibini mağlup eden Havvanur Kethüda, dünya şampiyonasında altın madalyanın sahibi oldu.

1,5 yıllık başarı ile dünya şampiyonluğunu kazanan Havvanur Kethüda, "Yaklaşık 8 yıldır basketbol sporu ile ilgileniyordum. Geçtiğimiz yıl basketbol oynarken karşı takımın antrenörü yanıma gelip ’Boks yapar mısın?’ dedi. Ben de başladım. 3 ay sonra Türkiye şampiyonası vardı. Türkiye Şampiyonası’na katıldık. Öyle şampiyon olduk. İki ay sonra da yıldızlarda Avrupa şampiyonası vardı. Orada da bir derece yaptım. Avrupa şampiyonu oldum. 2024 yılında Ocak ayında Mersin’de gençlerde Türkiye şampiyonasında Türkiye şampiyonu oldum. Nisan aylarında Gençler Avrupa maçı vardı. Avrupa şampiyonu oldum. Burada da Montenegro Dünya Şampiyonası vardı. Dünya Kupası’nı elde ettim" dedi.

"İstiklal Marşı’mızı okuttuğum için çok mutluyum"

Busenaz Sürmeneli’yi örnek aldığını belirten Havvanur Kethüda, 2028 yılındaki olimpiyatlarda şampiyon olmak istediğini söyledi. Kethüda, "Güzel bir atmosferdi. Heyecan vardı tabii ki de. Şimdi ilk dünya maçına katıldım. Geçen sene Yıldızlar Dünya Şampiyonası’na gidemedik. Bu sene nasip oldu. Dünya şampiyonu oldum orada da. Altın madalyayı elde ettim. Madalyayı ülkeme getirdim. İstiklal Marşı’mızı okuttuğum için çok mutluyum. 2028’de olimpiyat şampiyonu olmak istiyorum. Örnek aldığım isim Trabzonlu olduğu için Busenaz Sürmeneli. Özbek rakibim geçen sene final maçında şampiyon olmuştu. Onun stresi vardı üzerimde, dünya şampiyonunu nasıl yenebilirim diye. Güzel bir histi. Şampiyon olduk. İkinci raunda kaldım. Stresliydi, maçı verebilirdim. Çünkü dünya şampiyonuydu. Her şey olabilirdi. Ama kazandık" şeklinde konuştu.

Antrenörsüz, parasız ve sponsorsuz dünya şampiyonluğuna ulaştı

"Trabzon’un bana sahip çıkmasını istiyorum"

Transfer tekliflerinin geldiğini ancak Trabzon’da kalmak istediğini kaydeden Kethüda, "Şu an bir ara vereceğim. Ondan sonra hazırlık merkezinde antrenmanlara devam edeceğim. Çünkü 2025 yılında Türkiye şampiyonamız var. Ondan sonra Avrupa şampiyonamız geliyor. Şampiyonlukların ardından transfer teklifleri de geldi. Trabzon’da kalmak istiyorum. Buse abla 2020’de olimpiyat şampiyonu oldu. 2028 yılında ben de olimpiyat şampiyonluğunu Trabzon’uma götürmek istiyorum. Trabzon’dan dışarı çıkmak istemiyorum. Trabzon’un bana sahip çıkmasını istiyorum" diye konuştu.

Anne Zeynep Kethüda: "Kızımla gurur duyuyorum"

Havvanur Kethüda’nın annesi Zeynep Kethüda ise, kızı ile gurur duyduğunu vurgulayarak, "Zaten yapabilecek olduğuna inanıyordum. Kızımdan emindim. 2023 yılında ilk maça çıktığı zaman babası ’Kızım korkma, dik dur, biz ailen olarak arkandayız’ dedi. Final maçında çok heyecanlandık. Maç uzadı. Şu ana kadar olan bütün maçlarında tek raundda almıştı. Final maçı ikinci raunda uzadı. Yerimizde duramadık. Havvanur’un önünde şu anda Asya maçı var. Ondan sonra 2028’de olimpiyatlar var. Hem sporunu devam ettirecek, hem okulunu devam ettirecek. Bu şekilde hayatına bir yön çizecek. Ben kızımla gurur duyuyorum" ifadelerini kullandı.

Ozan Köse - Tolga Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara Yüksek Hızlı Tren kazası davasına devam edildi Ankara’da 13 Aralık 2018 tarihinde 3’ü makinist 9 kişinin hayatını kaybettiği, 107 kişinin de yaralandığı Yüksek Hızlı Tren (YHT) kazasıyla ilgili 10 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya sanıklar katılmazken, taraf avukatları salonda hazır bulundu. Mahkeme başkanı, önceki celselerde sanıkların kazada kusurlarının olup olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden istenen raporun dosyaya geldiğini bildirmişti. Raporda yargılama aşamasında hayatını kaybeden ve olay tarihinde tren teşkil memuru olarak görev yapan sanık Osman Yıldırım’ın asli kusurlu, nöbetçi hareket memuru sanık Sinan Yavuz’un tali kusurlu, kazada hayatını kaybeden YHT makinistleri Adem Yaşar ve Hulusi Böler’in alt düzeyde tali kusurlu, kılavuz makine makinistleri Kenan Günay ve kazada vefat eden Kadir Ünal’ın ise kusurlarının olmadığı belirtilmişti. Bu celsede sanıklardan Sinan Yavuz’un avukatı Hasan Erdem Elvan, “Bizim yönümüzden bir rapor alınmasını dahi gerek görmüyorum. Müvekkilim yönünden beraat koşulu oluşmuştur” dedi. Avukat Ferda Doğan da, “Dosyanın kusur bilirkişisine gitmesini talep ediyoruz. Benzer tren kazalarına bakılarak nerelerden bilirkişi raporu alınmasına dair bir araştırma yapılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanı, “Rapor verecek kurum bulamıyoruz, sorunumuz bu” diyerek tren kazalarıyla ilgili bölüm bulunan üniversitelere yazı yazılarak, konuya dair rapor verebilecek öğretim görevlilerinin öğrenilmesine karar vererek, bir sonraki duruşmayı 20 Mart 2025’e erteledi. Yenimahalle ilçesindeki Marşandiz Tren İstasyonu’nda 13 Aralık 2018’de Ankara-Konya seferini yapan Yüksek Hızlı Tren ile kılavuz trenin çarpıştığı kazada 3’ü makinist 9 kişi yaşamını yitirmiş, 107 kişi yaralanmıştı. Kaza sonrası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede tutuksuz sanıklar tren teşkil memuru Osman Yıldırım, nöbetçi hareket memuru Sinan Yavuz, trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey, YHT Ankara Gar Müdür Yardımcısı Kadir Oğuz, Trafik Servis Müdür Yardımcısı Vekili Ergün Tuna, YHT Trafik Servis Müdürü Ünal Sayıner, YHT Ankara Müdürü Duran Yaman, Şube Müdürü Recep Kutlay, TCDD Trafik ve İstasyon Yönetimi Daire Başkanı Mükerrem Aydoğdu, TCDD Emniyet ve Kalite Yönetimi Daire Başkanı Erol Tuna Aşkın’ın ’birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 15’er yıla kadar hapsi talep edilmişti.
Adana Coğrafi işaretli Adana kebabının inceliklerini ustasından öğrendiler Adana’da 13’ü kadın, 50 kursiyer, kebap yapmanın inceliklerini ustalarından öğrenip sertifikalarını aldı. Adana Ticaret Odası, Adana Kebap’ının gelecek kuşaklara aslına uygun lezzetiyle taşınabilmesi için 15’inci kez ’Tescilli Adana Kebabı Eğitimi’ düzenledi. ATOSEV tesislerinde iki gün süren uygulamalı eğitimde 13’ü kadın 50 kursiyer, Adana Kebabı yapımını ustalarından öğrendi. Farklı meslek grubundan kursiyerler, ilk olarak etten kıyma yapımını ardından kıymanın şişe geçirilmesini ve mangalda pişirilmesini öğrendi. Eğitim veren ustaları dikkatle dinleyen kursiyerler, pratik de yaptı. 2 gün süren eğitimin ardından 50 kursiyere sertifikaları verildi. Başkanı Yücel Bayram, emeği geçenlere teşekkür ederek, eğitimlerin devam edeceğini söyledi. "Adana Kebaba da kadın eli değecek" Kursiyerlerden Müzeyyen Çıkman, coğrafi işaret tescilli Adana kebabının yapılış sürecini merak ettiği için eğitimlere katıldığını anlatarak, “Adana kebabını, zırh çekmeyi, şişe dizmeyi ve tablacı salatası yapmayı çok güzel şekilde öğrendik. Güzel bir eğitimdi. Çok memnun kaldık” diye konuştu. Kebapçı açmak için kursa katıldığını anlatan Sevim Bilir, “Bu kurs çok güzel oldu. Kebabı zaten seviyordum ama burada püf noktalarını öğrendim. Kebapçı açmayı da zaten düşünüyorum. Kendim de aşçılık yapıyorum. Bu sertifikadan sonra kebapçı açacağım. Adana Kebaba da kadın eli değecek” dedi.
Muğla MEAH’ta iç hastalıkları kliniğinin 28’inci uzmanı oldu Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı’nda (AD) uzmanlık eğitimini tamamlayan Dr. Anıl Uğurlu, 11 Kasım 2024 tarihinde gerçekleştirilen uzmanlık sınavını başarıyla geçerek İç Hastalıkları Kliniğinin 28. uzmanı olmaya hak kazandı. Dr. Uğurlu’nun uzmanlık sınavı, İç Hastalıkları AD Başkanı Prof. Dr. Emine Figen Tarhan başkanlığında, alanında uzman akademisyenlerden oluşan bir jüri tarafından gerçekleştirildi. Jüride, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Neşe Çınar, Gastroenteroloji Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Burak Özşeker, Nefroloji Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Alper Alp ve İç Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi İsmail Kırlı yer aldı. Dr. Anıl Uğurlu’nun uzmanlık tez çalışması, “Romatoid Artritli Hastalarda Albümin-Fibrinojen Oranı ve CRP-Albümin Oranının Hastalık Aktivasyonu ile Karşılaştırılması” başlığıyla, tez danışmanı Prof. Dr. Emine Figen Tarhan rehberliğinde tamamlandı. Bu önemli çalışmasıyla Dr. Uğurlu, bilimsel katkıda bulunarak uzmanlık unvanını kazandı. Dr. Anıl Uğurlu, Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden uzmanlık unvanı alan 158. araştırma görevlisi hekim oldu. Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi, yaptığı açıklamada Dr. Anıl Uğurlu’yu tebrik ederek, kendisine meslek hayatında başarılar diledi. Hastane yönetimi, uzmanlık sürecinde emeği geçen tüm akademik kadroya da teşekkürlerini iletti.