ÇEVRE - 17 Temmuz 2023 Pazartesi 13:41

2 yıl önce yürünebilen yerde şimdi balık avlanıyor

A
A
A
2 yıl önce yürünebilen yerde şimdi balık avlanıyor

Tokat’ın Almus baraj gölünde, 2 yıl önce kuraklığın etkisiyle yürünebilen noktalarda şimdi vatandaşlar balık avlıyor.


Almus’ta bu yıl yağışların çok olmasıyla birlikte su seviyesi yükseldi. Gölde geçtiğimiz yıllarda tarımsal sulama ve elektrik üretimi nedeniyle sular çekilmişti. Suların çekilmesi ile kıyı 150 metre uzamış ve su altındaki kayalıklar ortaya çıkmıştı. Şimdi ise geçtiğimiz yıl insanların yürüyerek gidebildikleri Malkayası olarak bilenen kayalık alan yeniden sular atında kaldı. Sular altında kalan kayalıktan geriye ise en üst kısmında dikili olan Türk bayrağı kaldı. İlk bakışta gölün ortasına yakın bölümde sadece Türk bayrağının dalgalandığı direği görenler şaşkınlığını gizleyemiyor. Baraj kenarından manzarayı izleyenler, bu manzarayı görüntülemeyi ihmal etmiyor.



"Sular yaklaşık 150 metre çekilmişti"


2021 yılında Almus’a giden ve suyun o zaman 150 metre çekilmiş olduğunu belirten Şerafettin Türkmen, "Aslen Tokatlıyım ama Alanya’da ikamet ediyorum. Fırsat buldukça karavanımla senede bir defa ziyaret ediyorum. 10-15 gün buralarda memleket özlemimi gideriyorum. Buraların doğasını seviyorum. Buranın adı yöre halkı olarak ’Malkayası’ olarak biliniyor. 2021 yılında buraya geldiğimde sular yaklaşık 150 metre çekilmiş durumdaydı. Malkayası olarak tabir edilen, bayraklı olan yer tamamen suyun dışında kalmıştı. Yaklaşık olarak 10 metre kadar bir yüksekliği vardı. O zamanlarda burada bulunan ağaçlar vasıtasıyla bayrağın yanından geçebiliyorduk. Hatta kuraklığın bu denli korkunç seviyede olduğunu canlı olarak burada gördüm ve hayretler içerisinde kalmıştım. Bu sene yağışların bolluğu ile gölümüz dolmuş seviyede bulunuyor ve bu sevindirici bir haber. Bayrak direği hakkında bildiğim kadarıyla bir uygarlık yaşamış zamanında çünkü çevresinde kalıntılar bulunuyor. Hatta şu anda bile insek parçalar bulabiliriz. Buradaki yöre halkı bayrak direğinin seviyesine bakarak su seviyesinin yükselip düştüğünü anlayıp ona göre değerlendirme yapıyorlar. Bu bayrak direği yöre halkı olarak su seviyesi ölçüm aleti olarak kullanılıyor diyebilirim" dedi.



"İnsanlar zarar görmesin diye düşünülmüş bir projedir"


Gölün ortasında dalgalanan Türk bayrağının insanların kayıklarla geçerken zarar görmemesini sağladığını ifade eden Yıldıray Yılmaz, "Barajımıza ilk defa 1965 yılında su bırakıldı. Tokat Kazova bölgesini sulama için yapılmış bir gölettir. Daha sonrasında ise elektrik üretimi için kullanıldı. Şu an dünyanın en ucuz elektriği Almus ilçemizden üretiliyor. Aynı sudan Almus hidroelektrik, Ataköy hidroelektrik ve Köklüce hidroelektrik santrali olmak üzere aynı sudan 3 tane elektrik elde ediyoruz. Şu anda bulduğumuz yerin adı büyüklerimizden duyduğumuz kadarıyla ’Tufan Tepe’ olarak geçiyor. Burası Kızılcappara mevkii olarak geçiyor ve arkamızda bulunan bayrağın olduğu yer ise ’Malkayası’ olarak isimlendiriliyor. Malkayası Almus ilçemize özgü kayamızdır. Üzerinde çeşitli fırın yerleri ve bazı o dönemki insanları anlatan figürler bulunuyor. Bunları zaman zaman yayınlıyoruz. Bunun üzerine de bir bayrak dikme gereği duyduk. Burada bizim bir derneğimiz var. Derneğimizin başkanı ve yöneticileri tarafından buraya bayrak dikilmesi öngörüldü. O zamanlar da Engin Aybek adındaki kardeşimiz bunu düşündü ve bu bayrağı buraya dikti. Burada da bayrağımızın sürekli dalgalanmasının adına bir tören yaptık. Şimdi biz bu direği hem bayrağımız dalgalansın hem de olduğu yerde kayıklar geçerken kayaya vurmasınlar ve insanlar zarar görmesin diye düşünülmüş bir projedir. Bayrağı buraya dikeli yaklaşık 3-4 yıl oldu. O günden bugüne kadar bayrağımız dalgalanıyor. İnşallah ömür boyu da dalgalanmaya devam eder. 15 gün önce su seviyesi bayrağın yarısına kadar çıkmıştı. Kazova’ya elektrik üretimi ve sulama amaçlı su verildiği için şu anda su seviyemiz düşmeye başladı. Şu durumda ise su seviyemiz yüzde 65 civarında doluluk oranına sahiptir. İnşallah yağışlar da olur sulamaya devam edilir" diye konuştu.


2 yıl önce yürünebilen yerde şimdi balık avlanıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Çocuklar Troya Müzesi’ni ele geçirdi Çanakkale’de, 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri’nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi’nde “Takeover Day” (Devralma Günü) etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliği çerçevesinde bir gün boyunca 16 çocuk müzeyi devralarak, müzede tur rehberi, gişe görevlisi, güvenlik, karşılama görevlisi, mağaza personeli, sosyal medya yöneticisi, eğitimci, arkeolog olarak çalıştı. Çanakkale’de, 5 bin 600 yıllık geçmişe sahip Troya Ören Yeri’nden çıkan eserlerin sergilendiği Troya Müzesi farklı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. İlk kez 2010 yılında İngiltere’de ortaya çıkan “Takeover Day” (Devralma Günü) etkinliği bu yıl 2’nci kez Troya Müzesi’nde gerçekleşti. Devralma Günü, müzelerin çocukları normalde yetişkinlerin yaptığı işleri devralmaya davet ettiği gün olarak tanımlanıyor. Bu özel günde müze profesyonellerinin yaptıkları tüm görevleri bir günlüğüne çocuklara devredildi. Müzede ‘Takeover Day’ (Devralma Günü) etkinliği çerçevesinde koleksiyon sorumlusu, güvenlik personeli, rehber, sosyal medya görevlisi, mağaza görevlisi, kafe personeli, müze müdürü, sanat tarihçisi, arkeolog gibi farklı görevlerde toplam 8-12 yaş arası 16 çocuk saat 09.00 ile saat 17.00 arasında Troya Müzesi’nde çalıştılar. Etkinlikte Troya Müze Müdürü olan Kumkale Ortaokulu Öğrencisi 11 yaşındaki Lisa Meran Polat, “Müzeyi bir günlüğüne biz devraldık. Ben Müze Müdürüyüm. Mağaza çalışanı, restoratör, müdür yardımcısı ve rehber olan çocuklar var. Biz bu etkinlikle beraber bütün çocuklar olarak kendimizi mutlu hissettik. Müzeyi devralmak eğlenceli” dedi. Müzede rehberlik görevinde bulunan 8 yaşındaki Bulut Asilkan ise, “Müzeyi ele geçirme gününde rehber olarak görev yapıyorum. Şu anda Pers döneminden bir lahitin önünde duruyoruz. Lahitin üzerinde av yapan bir Pars askeri var. Pers askeri köpekleriyle birlikte yaban domuzu avlıyor” diye konuştu. "Kültür mirası sevgisini aşılamanın temel yollarından bir tanesi" Etkinlik hakkında konuşan Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, “3’üncü Milli Kültür Şurası’nda müzelerle ilgili çok önemli bir noktaya temas edilmişti. Müzeler sadece saklama ya da sergileme yapılan mekanlar değildir. Aynı zamanda okul dışı öğrenme alanları arasında en kuvvetli mekanlardan birisidir. Dolayısıyla da müzelerin eğitim konusunda yapabilecekleri çok iş var. Bu sebeple geçtiğimiz yıl yeni bir projeye başladık. İngiltere’den, Londra’dan partner ortak bir müze bulduk ve ‘Takeover Day’ uygulamasını geçen sene Kasım ayında başladık. ‘Takeover Day’ ne demek. Çocukların bir günlüğüne müzeyi devraldığı yada ele geçirdiği bir çocuk etkinliği. Öncesinde müze sosyal medyadan açık çağrıya çıkıyor. Çocuklara ‘müzede görev almak ister misiniz, müzede hangi işi yapmak istersiniz bize bir motivasyon mektubu yazın’ diyor ve Türkiye’nin dört bir yanından çocuklar bu sene motivasyon mektuplarını bizlerle paylaştılar. Çocuklardan müze müdürü, kafe sorumlusu, rehber, arkeolog olmak isteyen ve bizimle çalışmak isteyen çocuklarda bu mektupları topladık. Dün müzede yarım günlük bir oryantasyon eğitim yaptık. Çocuklara bu meslekleri tanıttık. Ardından hangi meslekleri yapacaklarını belirledik. Bugün müzede, tüm bu görevleri 8-12 yaş arasındaki çocuklar yapıyor. Çocuklar neden müzeyi devralıyor. Kültür mirası sevgisini aşılamanın temel yollarından bir tanesi. 2’ncisi çocuklara sorumluluk almayı öğreten, onlara özgüven veren bir eğitim uygulaması. Troya Müzesi bunu Türkiye’de yapan ilk kamu müzesi oldu. Bu uygulamada 2’nci yılımız. Çocuklar görevleri yaptıkları süre boyunca mutlular, özgüvenliler. Müzeyi çocuklara devretmekten oldukça mutluyuz” şeklinde konuştu.
Denizli Uşak Üniversitesi’nden sağlık ve eğitimde büyük yatırım Uşak Üniversitesi Diş Hekimliği Uygulama ve Araştırma Hastanesi binası için ihale süreci tamamlandı. İnşaat çalışmalarına Aralık ayı başında başlanması planlanan hastane, Uşak’a ve bölgeye sağlık hizmetlerinde önemli katkılar sunacak. Toplam 15 bin metrekare brüt alana sahip olacak Uşak Üniversitesi Diş Hekimliği Uygulama ve Araştırma Hastanesi, 200 ünit kapasitesiyle aynı anda 200 hastaya, günlük olarak ise yaklaşık 2 bin hastaya hizmet verebilecek. Yeni hastane binasında, 3 adet Tomografi ve Orto Film, 6 adet Periapikal Film odası, Cerrahi anabilim dalı ve Periodontoloji ana bilim dallarına ait 1 er tane 6 ünitli (hasta kapasiteli) 2 lokal ameliyathane, 2 genel anestezi ameliyathanesi, 5 hasta yatak odası, 1 sedesyon üniti ve 2 adet (4. ve 5. sınıflar için) klinik bulunacak. Ayrıca 4 adet 150 kişilik derslik, 207 kişilik konferans salonu ve 2 öğrenci laboratuvarı (preklinik ve similasyon) ile eğitim ve araştırma faaliyetlerine de ev sahipliği yapacak. Yeni hastane Uşak’a büyük değer katacak Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Uşak’a kazandırılacak bu sağlık tesisinin bölgenin diş hekimliği alanındaki ihtiyaçlarını karşılamak için büyük bir adım olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Savaş, “Yeni yapılacak hastanemiz ile şu anda günlük 500-550 olan hasta kapasitemiz günlük 2000 hastaya çıkacak. Modern altyapısı ve geniş hizmet kapasitesi olan hastanemiz Uşak Üniversitesi’nin sağlık alanındaki öncü projelerinden biri olarak Uşak’a ve bölgeye değer katarak hizmet verecek. Tercihlerde ön sıralarda yer alan Diş Hekimliği Fakültemiz deneyimli akademik ve sağlık kadrosuyla Uşak’a ve bölgemize en iyi hizmeti vermek için çalışıyor. Bu önemli yatırımın gerçekleştirilmesinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.