TEKNOLOJİ
28 Kasım 2024 Perşembe - 10:24 Vazgeçilmez yemeklere bilimsel dokunuş: Patates, köfte ve pişi için en sağlıklı pişirme yöntemi araştırılacak Hitit Üniversitesinde yürütülen proje çerçevesinde, Türkiye’nin favori lezzetleri olan patates kızartması, köfte ve pişi için en sağlıklı pişirme yöntemlerinin ve yağ seçeneklerinin belirlenmesi hedefleniyor. Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Kabak’ın yürütücülüğünü üstlendiği proje çerçevesinde patates, köfte ve pişi için en sağlıklı pişirme yöntemi araştırılacak. Proje, TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Makine ve İmalat Teknolojileri alanında ihtisaslaşan Hitit Üniversitesi bünyesinde yürütülecek proje ile farklı pişirme teknikleri ve farklı yağ çeşitleri kullanılarak hazırlanan patates kızartması, köfte ve pişi ürünlerinde oluşabilecek toksik maddelerin etkisi analiz edilecek. Proje yürütücüsü Prof. Dr. Bülent Kabak, Türkiye’de en çok tüketilen ürünler arasında ilk sıralarda yer alan patates kızartması, köfte ve pişi gibi gıdaların çocukların sağlığını tehdit eden unsurlar barındırabildiğini söyledi. Başlattıkları projede sevilen gıda ürünlerinin derin yağda kızartma, fırınlama ve ’airfryer’ pişirme teknikleri ile ayçiçeği yağı, zeytinyağı ve palm yağı çeşitlerinin kullanılacağını kaydeden Kabak, “Projemizde belirlendiğimiz pişirme teknikleri ve yağ çeşitleriyle gıdalar üzerinde oluşabilecek toksik maddeler üzerinde bir analiz yapmayı planlıyoruz. Bu maddeler arasında sağlık için risk oluşturabilecek unsurlar bulunuyor. Çocukların ve ergenlerin bu maddelere olan maruziyetini en aza indirmek için en uygun pişirme yöntemlerini ve yağ seçeneklerini belirleyeceğiz" dedi. "Projemiz ile en güvenli yöntemler bilimsel verilerle açıklığa kavuşturulacak" Çalışmanın hem tüketicilere hem de gıda sektörüne önemli katkı sağlayarak güvenli pişirme tekniklerini ve yağ çeşitlerini ortaya koyacağını belirten Kabak, “Ev tipi hazırlık şartlarından hazır dondurulmuş ürünlere kadar geniş bir yelpazede yapacağımız incelemelerle, tüketicinin aklındaki tüm soru işaretlerini gidermeyi planlıyoruz. Projemiz ile en güvenli yöntemler bilimsel verilerle açıklığa kavuşturulacak" diye konuştu. Hitit Üniversitesinin ihtisaslaşma alanı çerçevesinde yeni projeler geliştirmeye devam ettiklerini ifade eden Kabak, gelecekteki bilimsel çalışmalara kapı aralamak adına proje kapsamında doktora öğrencileri Eylem Odabaş, Nimo Hussein Yussuf ve Fatma Öznur Afacan’ın yer aldığını sözlerine ekledi.
28 Kasım 2024 Perşembe - 09:25 Başkan Akın, “Oyun oynayan değil, oyun kodlayan bir gençlik yetişecek” BAÜN Mühendislik Fakültesi’nde gençlerle ile bir araya gelen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, başarıya ulaşmada en büyük etkenin planlı çalışma olduğunu belirtirken planlanmayan hiçbir işin sonunda başarı elde edilemeyeceğini söyledi. Başkan Akın, “Oyun oynayan değil, oyun kodlayan bir gençlik yetişecek” dedi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Balıkesir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığı tarafından düzenlenen "İşte Mühendis" Endüstriyel Kariyer ve İstihdam Platformu” programına katıldı. Programa Başkan Akın’ın yanı sıra Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu, BAÜN Mühendislik Fakültesi Dekanı Zafer Aslan, İş İnsanı Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, rektör yardımcıları, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı. Gençlere planlı çalışmayla ilgili tavsiyeler de bulunan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, gençlerin hayallerinin kendisinin en büyük hedefi olduğunu söyledi. Gençlerin isteklerine, sorunlarına ve taleplerine çözümler geliştirmek için gece gündüz çalıştıklarını belirten Akın, sunacakları imkanlar ve projelerle gençlerin istihdamına ve geleceğine katkı sunmakta kararlı olduğunu belirtti. En büyük destekçimiz gençler Balıkesir’in dünyanın en güzel kenti olduğunu söyleyen Akın, kentin bu potansiyelini ortaya çıkarma yönündeki çalışmalarda en büyük destekçilerinin gençler olduğunu söyledi. Gençlerin doğru rol modeller ile buluşturularak hayatın içerisine entegre edilmesi gerektiğini ifade eden Akın, planlı ve programlı çalışmayla hedeflere kolay ulaşılabileceğini söyledi. Görevi devraldıklarında büyük bir plansızlıkla karşılaştıklarını söyleyen Akın, “Planlanmayan hiçbir işin sonunda başarı olmuyor. Onun için ilk olarak Balıkesir Planlama ve Kalkınma Ajansını kurduk ve bunu şirketleştirdik. 3.5 ay boyunca önümüzü görmek için planlama yaptık. Ortaya “Balıkesir, Türkiye’nin parlayan yıldızı olacaktır” çıktı.” diye konuştu. Burada partizanlık olmaz Gençlerden oluşan bir Yakın Çözüm Ekibi kurduklarına değinen Akın, “Gençlerimiz kapı kapı dolaşıp hanelerin sıkıntılarını, sorunlarını, taleplerini dinliyor ve sorunların çözüme kavuşmasına katkı sağlıyor. Gençlerin hayalleri benim hedefim. Aynı noktaya ilerlemek için mücadele ediyoruz ve birlikte başaracağız. Balıkesir milli birliğin ve beraberliğin sembolü. Burada ancak milli birlik ve beraberlik olur. Burada partizanlık olmaz; olamaz. Çünkü biz kuvayi milliyeciyiz. Burada tek hedefimiz birlik ve beraberlik içerisinde memleketimizi kalkındırmak.” dedi. Gençlere yeni istihdam alanları Balıkesir Ticaret Odası, Balıkesir Ticaret Borsası, Balıkesir Ziraat Odası, Sanayi Odası ile büyük bir sinerji içerisinde olduğunu ifade eden Akın, bu sinerjiyi enerjiye çevirmek için onlardan da destek aldıklarını belirtti. Hep beraber Balıkesir sanayisinin ihtiyaçlarını belirleyerek, bir öncelik sıralaması sonucunda, bölge sanayisinin karakterine uygun yetkinlikleri ve meslekleri belirleyeceklerini aktaran Akın, konuşmasına şöyle devam etti: “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı” ve “Millî Eğitim Bakanlığı” sorumluluğundaki alanlarda, ilgili kurumlarla iş birliği sağlayarak sunacağımız eğitimler sonucunda kazandıracağımız mesleki yeterlilik belgeleri ile gençlere yeni istihdam alanları açarken, sanayimizin nitelikli iş gücü arayışına katkıda bulunacağız.” Yeni kalkınma modeli Sanayi sektöründe en büyük sıkıntının nitelikli iş gücü ve ara eleman sorunu olduğunu, bu konuyla ilgili de kolları sıvadıklarını belirten Akın, Balıkesir Sanayi Odası’yla bu soruna çözüm üretmek için birlikte çalışmalar yürütüldüğünü söyledi. Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi’yle iş birliği içerisinde yeni bir kalkınma modeli üzerinde çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Akın, “İş arayan ile işçi arayan arasında köprü görevini hemen üstlendik. Kariyer Merkezlerimizi açtık. Bunu da profesyonel olarak 20 ilçede hayata geçirdik. İhtiyaca göre vatandaşımızı iş sahibi yapmak için çalışıyoruz. “Yeni Ekonomi Mükemmeliyet Merkezi” oluşturarak metalden otomotive, elektrik ve elektronikten kimya ve petrol sektörüne kadar birçok farklı sektörde; alüminyum ve çelik kaynakçısından CNC programcısına, metal kesim operatöründen boyama operatörüne, betoncudan asansör montajcısına kadar birçok farklı meslekte bakanlık onaylı mesleki eğitim belgeleri edinilmesine imkân sağlayacağız.” dedi. Oyun oynayan değil oyunu kodlayan gençlik TECH 10 Teknoloji Eğitim Merkezlerini de bu sürecin bir parçası haline getirerek geleceğin mühendislerine kodlama eğitimlerinden donanım atölyelerine, dijital yetkinlik geliştirme faaliyetlerinden, kurumsal kapasite geliştirme programlarına kadar imkanları sunacaklarına vurgu yapan Akın, oyun oynayan değil oyunu kodlayan gençlik istediklerini söyledi. BALMEK kurslarını kırsala taşıdıklarını söyleyen Akın, ““Halkçı Belediyecilik” anlayışımıza uygun olarak Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Edindirme Kursları (BALMEK) il merkezi ve tüm ilçelerde sanayide kadın istihdamını artırmak amacıyla; su tesisat ustasından dijital çizime, oto kaporta ustasından balık ağı örme tamiri ve donanımına kadar birçok alanda “Ustalığa kadın eli değecek” sloganıyla kurslar açıyoruz. Balıkesir Sanat’ın inşaatı da bitmek üzere. Balıkesir Şehir Tiyatrosu kentimize hayırlı olsun. Balıkesir’i en iyi şekilde yönetmek için ekip arkadaşlarımla birlikte gece gündüz çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı. Başkan Akın, “Balıkesir Büyükşehir Belediyesi olarak üniversitelerimizle, meslek odalarımızla, iş insanlarımızla, derneklerimizle iş birliği ve dayanışma içinde olarak gençlerimizin istihdamına ve geleceğine katkı sunmakta kararlıyız. Daha güçlü bir Balıkesir için hızla değişen yenilikçi dünyayı yakalamamız bir zorunluluk” dedi. Hayal edin Programda Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan da gençlere hem hayatta hem de iş dünyasında başarılı olmak için tavsiyeler de bulundu. Gençlere “Hayal kurmaktan vazgeçmeyin” diyen Doğan, her şeyin hayalle başladığını ve hayallerinin peşinden koşmanın başarıya ulaşmadaki en önemli şey olduğunu söyledi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 16:45 SBTÜ’den çağ atlatacak buluş Türkiye’nin önde gelen devlet üniversitelerinden Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ), önemli bir teknolojik buluşa imza attı. Bilkent Üniversitesi ile ortak yürütülen çalışmada geliştirilen bragg ızgara ile sağlık sektörünün yanı sıra veri aktarımında ve savunma sanayiinde yeni bir çağa geçiş yapılacak. 2018’de kurulan SBTÜ, yaptığı Ar-Ge çalışmaları ve buluşlarla dikkat çekiyor. Üniversite-sanayi iş birliğini ileri bir seviyeye taşıyan SBTÜ, bir teknolojik buluşa daha imza attı. Veri iletimi, savunma sanayiinde yer belirleme ve lazer gibi sistemlerde kullanılan ışığa hükmetmeyi başaran SBTÜ akademisyenleri, ışığın sonsuz gücünden faydalanmanın yollarını buldu. Bilkent Üniversitesi ile ortak yürütülen çalışmada geliştirilen bragg ızgara ile sağlık sektörünün yanı sıra veri aktarımında ve savunma sanayiinde yeni bir çağa geçiş yapılacak. Alzheimer hastalığının erken teşhisinde de kullanılabilecek bragg ızgara teknolojisinin lansman toplantısı yapıldı. SBTÜ senato salonundaki toplantıya SBTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Kul ile akademisyenler katıldı. Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Kurul Üyesi ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Timuçin Emre Tabaru, ‘Bir dalga kılavuzu, bir bragg ızgara üretim yöntemi ve yöntem ile elde edilen bir bragg ızgara’ adlı çalışmanın kullanım alanlarından bahsetti. “İnsanlık yararına bir buluş” Yaptığı çalışmalardan ötürü Doç. Dr. Tabaru’ya teşekkür belgesi veren Rektör Prof. Dr. Mehmet Kul, “Hocamızın yaptığı çalışmaların nihai sonucu bu patenti almaktı. Bu araştırmanın dünya çapında çok özgün olduğu, ilk defa yapıldığının kanıtı da bu patenttir. Timuçin hocam ve diğer arkadaşlarımız Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi’ndeki (UNAM) bilim adamları ile birlikte yaptıkları çalışmalar sonucunda patent başvurusunda bulundular. Bu patent onaylandı. Timuçin hocamıza ve katkı sağlayan bütün akademisyenlerimize teşekkür ediyoruz. İnsanlık yararına bir buluş. Alzheimer hastalığının erken teşhisinin yanı sıra diğer medikal alanlarda da kullanılabilecek önemli bir buluş. Yeni buluşların da önünü açacak bir çalışma” dedi. “Alzheimer hastalığının erken teşhisinde kullanılabilecek” Işığı kontrol ederek, hükmetmeyi keşfettiklerini ifade eden Doç. Dr. Timuçin Emre Tabaru, “Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi UNAM ile birlikte ortak yapılan çalışmanın ardından patent başvurumuzun sonucu için buradayız. Bu patentle biz aslında ışığın farklı alanlarda kontrolünü sağlayarak yani ışığa hükmederek; medikal alanlara, lazer sistemlerine, onlar dışında kuantum teknolojilerine doğru yönelecek, her biri insanlık yararına olan farklı sektörlerde kullanılabilecek bir parça ürettik. Yeni çağın fotonik entegre devrelere doğru yöneldiği bir durumda fotonik aygıtları geliştirebileceğiz. Bunun da bize yüksek hızlı haberleşme, kuantum teknolojilerine doğru yönelecek bir kapıyı açacağını düşünüyoruz. Buradan elde edilecek verilerle birlikte hem üniversitemize hem de insanlık yararına katkı sunacağız. Aynı zamanda Alzheimer hastalığının erken tespitine yönelik fiber optik sensörlerin üretimine başlamış bulunmaktayız. Sağlık Enstitüleri Kurumu tarafından bizim projemiz desteklendi. Burada ürettiğimiz malzemeleri orada biyoalgılama için de kullanacağız” ifadelerine yer verdi.
Eskişehirli öğrenciler Uluslararası Bilim Olimpiyatları’nda dünya birincisi oldu
01 Ekim 2024 Salı - 10:44 Eskişehirli öğrenciler Uluslararası Bilim Olimpiyatları’nda dünya birincisi oldu Uluslararası Bilim Olimpiyatları’na katılan Eskişehir Fatih Fen Lisesi öğrencileri dünya birinciliği elde ederek hem Eskişehir’i hem de Türkiye’yi büyük bir başarıyla temsil etti. Uluslararası Bilim Olimpiyatları online olarak gerçekleştirildi. Olimpiyatlara pek çok ülkedeki katılımcıların yanı sıra Eskişehir Fatih Fen Lisesi öğrencileri, Türk Dili ve Edebiyatı Baş Öğretmeni Cengiz Arsu’nun danışmanlığını yaptığı projelerle katılım sağladı. Yapılan yüzlerce başvurunun arasından seçilen ve İngilizce olarak hazırlanan projeler finalde yarıştı. Yine İngilizce olarak sunumu yapılan projeler üniversitelerdeki alanlarında uzman öğretim üyelerinden oluşturulan ilgili jurilerce değerlendirildi. Dünya birincilik ödülü Eskişehirli öğrencilerin oldu Olimpiyatlar Eskişehir Fatih Fen Lisesi’nden katılım sağlayan Erim Eroğlu ve Emre Aydoğan fizik alanında (Mühendislik Bilimi) dünya birincilik ödülünü kazandı. Kimya alanında (İnovasyon Bilimi) dünya ikincilik ödülünü Ahmet Burak Artun, Erdem Öztürk ve Yiğit Buğra Altın elde etti. Biyoloji alanında (Canlı Bilimi) dünya ikincilik ödülünü de Kaan Yalçın ve Umut Solmaz alırken, edebiyat alanında (Sosyal Bilimler) ise dünya ikincilik ödülü Furkan Turan ve Ecrin Tamer’e verildi. Büyük bir başarı ortaya koyan öğrenciler toplam 1 altın ve 3 gümüş madalya kazanmış oldu.
Arı ürünlerine destek
30 Eylül 2024 Pazartesi - 17:21 Arı ürünlerine destek Düzce Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu’nun araştırmacı olarak yer aldığı “Arı Ürünlerinden İçilebilir Probiyotik Gıda Takviyesi Geliştirilmesi" araştırma projesi üniversite-sanayi işbirliği destek programı kapsamında desteklenmeye değer bulundu. Düzce Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve propolis firması iş birliği ile gerçekleşecek olan ve toplamda 24 ay sürecek projede, içilebilir probiyotik gıda geliştirilmesinde kullanılacak arı ürünlerin üretimi Düzce Üniversitesi Arıcılık araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi’nde (DAGEM) doğru üretim teknikleriyle yapılması hedeflendi. Yıldız Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhammed Arıcı’nın yürütücülüğünü gerçekleştirdiği projede, gniversite ve araştırma merkezlerindeki bilgi birikimi ve teknolojinin, KOBİ veya büyük ölçekteki kuruluşların ihtiyaçları doğrultusunda, ürüne ya da sürece dönüştürülerek sanayiye aktarılması yoluyla ticarileştirilmesine katkı sağlanması amaçlanıyor. Daha önce birçok TÜBİTAK projesinde yer alan Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu üniversite-sanayi iş birliği kapsamında, arı ürünlerinden katma değerli ürünler geliştirilmesinin Türkiye ekonomisi ve arıcılık sektörü açısından son derece önemli olduğunu belirtti.
Renault Rafale ile yollarda yeni bir çağ başlıyor
30 Eylül 2024 Pazartesi - 16:37 Renault Rafale ile yollarda yeni bir çağ başlıyor Koçaslanlar Motorlu Araçlar Genel Müdürü Didem Aras, Renault Rafale E-Tech Full Hybrid 200 HP ile Türkiye piyasasına rüzgar gibi bir giriş yapıldığını ve otomobil tutkunları için heyecan verici bir dönemin başladığını söyledi. Koçaslanlar Motorlu Araçlar İnegöl Showroom görücüye çıkan Rafale’nin dikkat çeken özelliklerinden bahseden Didem Aras, "E-Tech Full Hybrid 200 HP motoru, yüksek performansı düşük yakıt tüketimi ile buluşturuyor. Şehir içinde yüzde 40’a varan yakıt tasarrufu sağlaması, hem çevreyi koruyan hem de kullanıcıya ekonomik fayda sunan bir sürüş deneyimi oluşturuyor. Yavaşlama ve frenleme sırasında enerji geri kazanımı ile bataryanın otomatik olarak şarj edilmesi, sürüş süresinin yüzde 80’ine kadar elektrikli modda kullanım imkanı tanıyor. Bu sayede sürücüler, hem performanstan ödün vermiyor, hem de doğa dostu bir çözüm elde ediyor" dedi. Yalnızca performansıyla değil, gelişmiş teknolojik özellikleriyle de dikkat çektiğini ifade eden Aras, "4 tekerden yönlendirmeli 4 kontrol sistemi, hem düşük hızda hem de yüksek hızda manevra kabiliyetini artırıyor. 4 kontrol sistemi, düşük hızlarda arka tekerleklerin ters yönde dönmesiyle dar alanlarda bile kolaylıkla manevra yapmayı sağlıyor. Yüksek hızlarda ise aynı yönde dönerek virajlarda mükemmel yol tutuşu ve güvenlik sunuyor. Bu teknoloji, sürüş keyfini ve güvenliğini maksimuma çıkarıyor" diye konuştu. Rafale’nin adını Renault’un havacılık tarihinden aldığını belirten Aras, "Bu model, güçlü ve dinamik yapısıyla havacılık sektöründeki cesur tasarımları yollara taşıyor. Aracın 20 inçlik jantları, baklava desenli ön ızgarası ve yüksek arka spoyleri, onun sportif ve prestijli duruşunu tamamlıyor. Geleceğin otomobil teknolojilerini bugünden sunan bir model. Hem performansı hem de çevre dostu yapısıyla hibrit araçlar arasında yeni bir standart oluşturuyor. Koçaslanlar Motorlu Araçlar olarak, bu ileri teknolojiyi müşterilerimize sunmaktan büyük mutluluk duyuyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye’nin dijital güvenliği Samsun’dan arttırılacak
30 Eylül 2024 Pazartesi - 12:05 Türkiye’nin dijital güvenliği Samsun’dan arttırılacak SAMSUN (İHA) – Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OKA) ile Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA) arasında ‘Türkiye Siber Vatan Programı(TSVP)’ protokolü imzalandı. OMÜ ile OKA arasında Türkiye Siber Vatan Programı Protokolü imzalandı. İmzalan protokol ile iki kurum arasında Türkiye’nin dijital güvenliğini artırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştirilecek. Rektörlük Senato Salonu’nda yapılan protokol töreninde imzalar; OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın ile OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle tarafından atıldı. Başvuru yapan her öğrenci Siber Vatan Hackviser platformuna yönlendirilecek OKA ve OMÜ arasında imzalanan protokolle üniversiteden bir koordinatör ve bir koordinatör yardımcısı belirlenecek olup eğitimler, üniversite bünyesinde, ajansın finansal desteğiyle gerçekleşecek. Başvuru yapan her öğrenci Siber Vatan Hackviser Platformu’na yönlendirilecek ve yaklaşık 15 gün boyunca platformdaki eğitim ve görevleri tamamlaması gerekecek. Türkiye’deki siber güvenlik uzmanı açığını kapatmak hedefleniyor Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı tarafından geliştirilen ve siber güvenlik alanında uzman yetiştirilmesini hedefleyen Siber Vatan Programı, ulusal çapta önemli bir eğitim girişimi olarak öne çıkıyor. Program, Türkiye’deki siber güvenlik uzmanı açığını kapatmayı amaçlarken, 2025 yılından itibaren Türkiye Siber Vatan Programı adıyla ulusal bir yapıya kavuşacağı bekleniyor. Akabinde öğrenciler, 3 adet eğitime katılacak. Bu eğitimlerin her biri 5 gün ve yüz yüze olacak. Bu eğitimler: CEH eğitimi, Web güvenliği eğitimi ve Zararlı Yazılım Analizi Eğitimi şeklinde yapılacak. Bu eğitimlerin öncesinde katılımcılara çevrimiçi olarak da Siber Vatan 101 eğitimi verilecektir. Başvurular arasından katılımcılar, sınava tabi tutulup, içlerinden 40 öğrenci, eğitim almaya hak kazanacak. Tüm eğitimler tamamlandıktan sonra programın ikinci etabı Bootcamp sınavı ve kamp olacak. Tüm ülke genelindeki gruplardan seçilecek öğrencilerle yüz yüze 10 günlük bir program halinde gerçekleşecek programın sonunda öğrenciler, siber güvenlik uzmanlığı yolunda önemli bir adım atmış olacak. İki kurum arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin planlandığı protokol töreni, katılımcıların hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.
Egeli bilim ekibinin derin teknoloji projesine AB’den destek
30 Eylül 2024 Pazartesi - 10:00 Egeli bilim ekibinin derin teknoloji projesine AB’den destek Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdal Temel ve Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Doktor Öğretim Görevlisi Hülya Yılmaz Temel’in yürütücülüğünü yaptığı Deep Tech Girişimcilik projesi (DT Launch Pad) Avrupa Birliği Erasmus+ İnovasyon iş birliği programı tarafından desteklenmeye uygun bulundu. Ege bilim ekibinin, Deep Tech Girişimcilik projesi (DT Launch Pad) Avrupa Birliği Erasmus+ İnovasyon iş birliği programı tarafından desteklenmeye uygun bulundu. Proje ekibini makamında ağırlayan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, tebrik ederek başarılar diledi. Rektör Prof. Dr. Budak, “Tam akredite, öğrenci odaklı, araştırma üniversitemiz bilim insanları ülkemizin Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyorlar. Yenilikçi ve girişimci bir anlayışla uluslararası iş birlikli çalışmalar yürüten araştırmacılarımız, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi için araştırma-geliştirme ve inovasyon içerikli proje çalışmalarına öncelik veriyorlar. Bu kapsamda hazırladıkları projeleri desteklenen ekibimizi tebrik ediyorum. Bilim insanlarımıza katkı sunmayı, imkânlarımızı araştırmacılarımızın kullanımı için seferber etmeyi sürdüreceğiz” dedi. “Konsorsiyum, derin teknoloji girişimciliğinde geniş deneyime sahip” Projenin içeriği ile ilgili bilgi veren Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdal Temel, “Deep Tech Girişimcilik projesi (DT Launch Pad), ortak üniversitelerde derin teknoloji alanlarında yeni yetenekler geliştirerek, uluslararası bilgi alışverişini teşvik ediyor. Ayrıca, derin teknoloji girişimlerinin başlatılmasını ve sürdürülmesini sağlayarak Avrupa düzleminde derin teknoloji girişimlerini hızlandırmayı hedefliyor. Yedi ülkeden dokuz kuruluştan oluşan konsorsiyum, Avrupa’nın derin teknoloji girişimciliği konusunda önemli bir gücü barındırıyor. Konsorsiyum, derin teknoloji girişimciliğini teşvik etme konusunda geniş deneyime ve uzmanlığa sahip TU Delft (Hollanda) ve Munster Teknoloji Üniversitesi, (İrlanda), Institut Mines-Télécom Business School (Fransa), Ege Üniversitesi (Türkiye) ve Ljubljana Üniversitesi (Slovenya) oluşuyor. Faklı yetkinlikler konularında birbirini tamamlayan bu kurumlar proje kapsamında birlikte çalışarak derin teknoloji girişimciliğinin kendi bölgelerinde artmasını sağlayacaklardır” diye konuştu. “Proje 2027 yılında tamamlanacak” Doç. Dr. Serdal Temel, “Proje kapsamında aynı zamanda farkı uzmanlıklar bir araya getirilerek derin teknoloji girişimciliğinin Avrupa düzleminde artmasına böylece paydaş ülkelerden başlayarak yeni teknolojik girişimciliğin artması sağlanacaktır. 3 yıl sürecek ve 2027 yılında tamamlanacak olan ülkelerdeki yükseköğretim kurumları ve inkübatörlerde derin teknoloji ihtiyaçlarını ve fırsatlarını araştırma ve yetkinlik haritalama yoluyla inceleyecektir. Proje, kişiselleştirilmiş bir derin teknoloji girişimcilik eğitimi ile birlikte fikir geliştirme, şirketleşme, ürün geliştirme, ticarileştirme ve yatırım bulma konularında atılımlar yapmayı hedeflemektedir. DT Launch Pad platformu, uluslararası takım oluşturmayı ve kaynak paylaşımını teşvik etmek için derin teknoloji fırsatlarını bir araya getirecektir” ifadelerini kullandı. DT Launch Pad, yükseköğretim, mesleki eğitim ve öğretim ve daha geniş sosyo-ekonomik ortam, araştırma dahil olmak üzere bilgi akışı ve iş birliği yoluyla Avrupa’nın yenilik kapasitesini güçlendirmeyi amaçlayan Erasmus+ İnovasyon iş birliği programı kapsamında finanse ediliyor.
Mudanya’da bilim dolu gece
29 Eylül 2024 Pazar - 12:45 Mudanya’da bilim dolu gece Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bilimi daha ulaşılır hale getirmek ve gençlere sevdirmek amacıyla düzenlenen MobilFest, Hüdavendigar Kent Parkı ve Gemlik’in ardından bu kez Mudanya’da vatandaşları bilim yolculuğuna çıkardı. Bursa’nın teknolojiye ve bilime değer veren kimliğinin de ön plana çıkmasını hedefleyen Bursa Büyükşehir Belediyesi, bilim dolu bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bilim Teknoloji Merkezi ev sahipliğinde düzenlenen MobilFest, Hüdavendigar Kent Parkı ve Gemlik İskele Meydanı’nın ardından Mudanya Mütareke Meydanı’nda Bursalıları bilimin büyüleyici dünyasına götürdü. Vatandaşların ilgi gösterdiği festivalde, gökyüzü gözlemi, bilim gösterimi, ödüllü yarışmalar ve söyleşilerle katılanlara eğlenceli deneyimler yaşatıldı. Büyükşehir Belediyesi Orkestra Şube Müdürlüğü sanatçıları da konserleriyle Mudanyalılara keyifli bir akşam sundu. Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Hakan Arık, bu sene üçüncüsünü gerçekleştirdikleri Mobilfest ile gençleri bilimle ve gökyüzüyle buluşturduklarını söyledi. Etkinliklerin çok güzel geçtiğini ve büyük ilgi gördüğünü belirten Arık, “Mobilfest kapsamında bilgi yarışmaları, gökyüzü gözlemleri, bilim gösterileri ve bilim sohbetleri düzenliyoruz. Etkinliğin gençlerimizin ilgisini çekmesi bizi sevindiriyor. Önümüzdeki yıl bu etkinliklerin sayısını 5’e çıkartmayı hedefliyoruz. Söz verdiğimiz gibi her zaman gençlerimizin yanında olacağız” dedi. BTM ev sahipliğinde düzenledikleri ‘Robotik kodlama ve yazılım eğitimleri’nde yaz döneminin sona erdiğini, kış döneminin ise 8 Ekim’de başlayacağını hatırlatan Hakan Arık, yaz döneminde olduğu gibi kış döneminde de birçok öğrenciye ücretsiz eğitim vereceklerini dile getirdi. Eğitimlerin zoom üzerinden online yapılacağını söyleyen Arık, ön başvuruların 6 Ekim’e kadar devam edeceğini belirtti.
Keşfedilen bakteriyofajlar, Yakın Doğu Üniversitesi’nin (NEU) adıyla tescil edildi
29 Eylül 2024 Pazar - 12:34 Keşfedilen bakteriyofajlar, Yakın Doğu Üniversitesi’nin (NEU) adıyla tescil edildi Antibiyotiğe dirençli hastane enfeksiyonlarına karşı Yakın Doğu Üniversitesi kampüsündeki doğal göletten izole edilen bakteriyofajlar, ABD Ulusal Biyoteknoloji Bilgi Merkezi (NCBI) veri tabanına “Pseudomonas phage NEU2023” ve “Pseudomonas phage NEU2024” isimleri ile kaydedilerek dünya bilim literatürüne girdi. Yakın Doğu Üniversitesi ve La Trobe Üniversitesi araştırmacılarının, Yakın Doğu Üniversitesi kampüsündeki doğal göletten izole ettikleri bakteriyofajların DNA dizilimleri tamamladı. En önemli hastane enfeksiyonu kaynağı olan çoklu ilaca dirençli Pseudomonas aeruginosa’ya karşı umut oluşturan bakteriyofajlar; “Pseudomonas phage NEU2023” ve “Pseudomonas phage NEU2024” isimleri ile Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Tıp Kütüphanesi’nin bir parçası olan ve ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin Ulusal Biyoteknoloji Bilgi Merkezi (NCBI) veri tabanına kaydedildi. Antibiyotiğe dirençli “Pseudomonas aeruginosa” bakterisinin suşlarını öldürmede son derece etkili olduğu belirlenen bakteriyofajlardan ikisinin DNA’sı Yakın Doğu Üniversitesi araştırmacıları tarafından izole edildi. Bakteriyofajların genom dizilimleri ise Avustralya’da iş birliği yapılan bilim insanları tarafından gerçekleştirildi. Resmi olarak, “Pseudomonas faj NEU2023” ve “Pseudomonas faj NEU2024” olarak adlandırılan bakteriyofajlar, Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Tıp Kütüphanesi’nin bir parçası olan ve Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin bir bölümü olarak faaliyet gösteren Ulusal Biyoteknoloji Bilgi Merkezi (NCBI) veri tabanına yüklendi. Dünya genelinde çevrimiçi olarak ücretsiz bir şekilde erişilebilir durumda olan veri tabanı, bilim insanlarının araştırmalarına açık hale gelmiş oldu. Türk ve Avustralyalı bilim insanlarının iş birliğiyle keşfedildi Çalışmalar sonucunda izole edilen yeni bakteriyofajlar, bütün dünyada insan sağlığını tehdit eden antibiyotik dirençli bakterilere karşı güçlü bir alternatif oluşturuyor. Yakın Doğu Üniversitesi DESAM Araştırma Enstitüsü araştırmacılarından Dr. Ferdiye Taner ve La Trobe Üniversitesi’nden Doç. Dr. Steve Petrovski’nin yürüttüğü projede, Başkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ahmet Başustaoğlu ve Doç. Dr. Aylin Üsküdar Güçlü de yer alıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Tamer Şanlıdağ, Yakın Doğu Üniversitesi Kit Üretim Laboratuvarı sorumlularından Dr. Gökçe Akan, Dr. Gülten Tuncel ve DESAM Araştırma Enstitüsü araştırmacıları Prof. Dr. Murat Sayan ve Doruk Kaynarca da proje ekibinde yer alıyor. Ayrıca La Trobe Üniversitesi’nden Vaheesan Rajabal de projeye katkı sağlayan bilim insanları arasında. Prof. Dr. İrfan Suat Günsel: “Araştırma kapasitemizi göstermesi açısından son derece değerli” “Dünya genelinde yaşanan antibiyotik dirençli bakteriler krizine karşı, kampüsümüzde yapılan çalışmalar ve elde edilen sonuçlar sadece üniversitemiz için değil, insanlık için de büyük bir kazanımdır” diyen Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “Yürüttüğümüz uluslararası iş birliği ile araştırmacılarımızın keşfettiği bakteriyofajların, üniversitemizin İngilizce kısaltması olan ‘NEU’ koduyla ABD’nin Ulusal Biyoteknoloji Bilgi Merkezi (NCBI) veri tabanına girmesi araştırma kapasitemizi göstermesi açısından son derece değerli” ifadesini kullandı. Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “Keşifleri ile insan sağlığını tehdit eden antibiyotik dirençli bakterilere karşı bilimsel bir çözüm sunan araştırmacılarımızı, özverili çalışmaları ve bilimsel katkıları nedeniyle tebrik ediyorum” açıklaması yaptı. Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Bu keşif, gelecekteki tıbbi araştırmalara ışık tutacak” Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ise “Araştırmalarımızın sonuçlarının Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Biyoteknoloji Bilgi Merkezi (NCBI) veri tabanında dünya genelindeki bilim insanlarına açılması, Yakın Doğu Üniversitesi’nin bilimsel araştırma konusundaki liderliğinin uluslararası platformda bir kez daha tescillenmesidir” ifadesini kullandı. “Çoklu ilaca dirençli bakterilere karşı güçlü bir alternatif oluşturan bu keşif, gelecekteki tıbbi araştırmalara ışık tutacak ve insan sağlığına büyük katkılar sağlayacaktır” diyen Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Bu önemli projede emeği geçen tüm bilim insanlarına ve araştırmacılarımıza teşekkür ederim” dedi. Dr. Ferdiye Taner: “NEU2024’ün yeni bir suş olarak sınıflandırılabileceğini görüyoruz” Projenin yürütücülerinden Dr. Ferdiye Taner ise “Keşfettiğimiz yeni bakteriyofajların tüm genomunu dizilememiz sonucunda artık daha fazla deney yapma imkanına sahibiz. Bu genomik veriler ayrıca, bakteriyofajlarımızın dünyada keşfedilen diğer bakteriyofajlarla genetik olarak ne kadar ilişkili olduğunu görmemizi sağlıyor. Bu tür bilgiler, Pseudomonas aeruginosa-spesifik bakteriyofajların başka nerelerde bulunduğuna ve bizim suşlarımızın diğer Pseudomonas aeruginosa-spesifik bakteriyofajlara kıyasla ne kadar genetik olarak benzersiz olduğuna dair epidemiyolojik veri de sunuyor” açıklamasında bulundu. Dr. Ferdiye Taner, keşfettikleri bakteriyofajların yeni bir suş olduğunu vurgulayarak “NCBI’de depolanan genomların karşılaştırması sayesinde, Pseudomonas faj NEU2024’ün yeni bir suş olarak sınıflandırılabileceğini görüyoruz. NCBI’ye depolanan diğer bakteriyofaj genomlarından genetik olarak yüzde 100 aynı olan başka bir faj bulunmamaktadır” dedi.
Bilim merkezi ilgi odağı oldu
28 Eylül 2024 Cumartesi - 12:54 Bilim merkezi ilgi odağı oldu Doğu Karadeniz Bölgesi’nin tek bilim merkezi olan Özdemir Bayraktar Bilim Merkezi, açıldığı günden itibaren 57 bin 967 ziyaretçi ağırladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Özdemir Bayraktar Bilim Merkezi, ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Doğu Karadeniz’in tek bilim merkezi olma özelliği taşıyan merkez, bugüne kadar 57 bin 967 ziyaretçi ağırladı. Bu ziyaretçilerin 36 bin 177’si öğrenci, 21 bin 790’ı ise sivillerden oluştu. Trabzon ve ilçelerinden 391 okulun yanı sıra 5 farklı ilden gelen 24 okul da merkezi ziyaret etti. Ziyaretçi sayılarına göre Ortahisar ilçesi 162 okulla ilk sırada yer alırken, Akçaabat 107 okulla ikinci sırada. Ayrıca Yomra’dan 22, Düzköy’den 16, Maçka’dan 11 ve diğer ilçelerden de çeşitli sayılarda okul merkeze ziyaret gerçekleştirdi. Ayrıca Artvin’den 7, Gümüşhane ve Rize’den 6, Giresun’dan 4 ve Bayburt’tan 1 okul merkezi ziyaret etti. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, “Bilim merkezimiz, farklı yaş gruplarından, keşfetmeyi ve denemeyi seven misafirlerini ağırlıyor. Amacımız bilim ve teknolojiyi her kesim için daha anlaşılır ve ilgi çekici kılmak. Bunun için çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. Bilime ve teknolojiye ilgiyi artırarak gençlerimizi düşünmeye teşvik etmek, geleceğimiz açısından büyük önem arz etmektedir. Ülkemizin geleceğine katkı sunacak bireylere ilham olmaya devam edeceğiz” denildi.
DTO’da ücretsiz eğitimler son sürat devam ediyor
27 Eylül 2024 Cuma - 14:18 DTO’da ücretsiz eğitimler son sürat devam ediyor Denizli Ticaret Odası’nda (DTO), mesleki eğitim öğretmenlerine, dijital dönüşümün mesleki eğitim üzerindeki etkileri anlatıldı. Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı (İKG OP) çerçevesinde, Millî Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından uygulanan IQVET-III programı kapsamında DTO Konferans Salonu’nda Dijital Dönüşümün Mesleki Eğitim Üzerindeki Etkileri Semineri gerçekleştirildi. PAÜ Teknoloji Fakültesi Dekanı ve Pamukkale Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. İsmail Ovalı, “Dijital Dönüşüm Nedir?”, “Sektörel Dijital Dönüşüm Örnekleri”, “Dijital Dönüşümün Mesleki Eğitime Etkisi”, “Dijital Eğitim Araçları ve Metodolojileri”, “Yapay Zekâ Destekli Öğrenme Araçları”, “Yapay Zekâ Tabanlı Kişiselleştirilmiş Öğrenme Platformları”, “Uzaktan Eğitim ve Hibrit Eğitim Modelleri” ile “Mesleki Eğitimde VR ve AR Kullanımı” konularını anlattı. Dijitalleşmeyle ilgili dünyada çok hızlı bir değişim ve gelişme olduğunu belirten Prof. Dr. Ovalı, dijital dönüşümün, en çok eğitim sektörünü etkileyeceğini ancak teknik eğitimin bundan daha az etkileneceğini ifade etti; yakın zamanda sosyal alanlarda da değişimin görüleceğini vurguladı. “Dünyada çok hızlı dijital dönüşüm var” Seminerle ilgili bir değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Ovalı, “Denizli Ticaret Odamızda, dijital dönüşümün farklı mesleklerdeki etkilerini anlattık. Bu kez de tekstil teknolojisi öğretmenlerimizde dijital dönüşümle ilgili farkındalık oluşturmaya çalıştık. Dünyada çok hızlı bir değişim var ve bu değişime hepimiz uyum sağlamak zorundayız. Doğru dijital dönüşüm kavramını katılımcılarımızla da değerlendirdik ve özellikle bu sektörde kullanılan dönüşüm teknolojileri neler diye baktık ve çözümlerini hep birlikte interaktif olarak ele aldık” dedi. Eğitime katılan tekstil teknolojisi öğretmenleri, sunumu dolayısıyla Prof. Dr. Ovalı ile kendilerine bu imkânı sağlayan başta DTO olmak üzere Denizli Avrupa Birliği İş Geliştirme Merkezi’ne (ABİGEM) ve iş birliği yaptığı kurumlarla personeline teşekkür etti. “Dijital dönüşüm için desteğe ihtiyacımız var” Necla Ergun Abalıoğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Şahin Taşkın da Denizli Ticaret Odası’na eğitimler için teşekkür etti. Taşkın, “Bizler; okul idarecileri ve öğretmenler olarak dijital dönüşümün mesleki eğitime etkilerini görüşüyoruz. Bizim talebimiz, özel sektörün dijital dönüşüm noktasında okullara biraz daha katkı sağlamasıdır. Bunu da gerçekleştirdiğimizde bizim önümüzde kimse duramayacaktır diye düşünüyorum. Eğitime geçen yıl da katılmıştım. Çok faydalı olduğunu ve öğrencilerimize de büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu tür eğitimlerin devam etmesini istiyoruz” dedi. “Dijital dönüşümü çok önemsiyoruz” Eğitimleriyle ilgili bir değerlendirmelerde bulunan Denizli Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, dijital dönüşümün çok hızlı ilerlediğini, oda olarak hem üyelerine hem de farklı mesleklere yönelik eğitimler düzenlediklerini vurguladı. Başkan Erdoğan, “Denizli Ticaret Odası olarak eğitime çok önem veriyoruz. Son dönemde de dijital dönüşümü bu anlamda önceledik. Çünkü bu konuda çok hızlı bir gelişme var ve biz geri kalamayız. Bu konuyla ilgili üyelerimizin ve sektörlerimizin gelişmelere hızla adapte olmasını istiyoruz. Onun için tekstil teknolojisi öğretmenlerimize bu konuda eğitim verdik; bu sayede onlar da öğrencilerini doğru bir şekilde yönlendirsinler. Bizden talep oldukça bu türdeki eğitimlerimize devam edeceğiz; yoğun katılım için teşekkür ederiz. Bizden bu tür konularda ilgi ve desteklerini esirgemeyen Denizli İl Millî Eğitim Müdürlüğümüze, Mesleki ve Teknik Eğitim Şube Müdürlüğü’ne ve teknik meslek lisesi öğretmenlerimiz ile okul idarecilerimize de müteşekkiriz” dedi.
Dicle Elektrik, ‘Köstebek’ ve ‘Makaralı Aydınlatma Direği’ projesini hayata geçirdi
27 Eylül 2024 Cuma - 14:05 Dicle Elektrik, ‘Köstebek’ ve ‘Makaralı Aydınlatma Direği’ projesini hayata geçirdi Dicle Elektrik, teknoloji ve AR-GE yatırımlarından olan “Köstebek” ve “Makaralı Aydınlatma Direği” projesini hayata geçirerek hem kaçak oranını hem de karbon salınımı oranını en aza indirerek çözüm sunuyor. Teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarıyla elektrik dağıtım sektöründe öncü konumda bulunan Dicle Elektrik, Türkiye’de ilk niteliğindeki çalışmalara imza atmaya devam ediyor. Verimlilik ve müşteri odaklı projelerle, sektördeki diğer elektrik dağıtım şirketlerine örnek teşkil ettiklerini ifade eden Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, “Ar-Ge şirketi olma hedefimiz kapsamında 60 kadar nitelikli proje geliştirdik. Bu çalışmalarla enerji verimliliğini ve güvenliğini sağlayarak hizmet bölgemizde sürdürülebilir bir altyapı oluşturmayı ve müşteri memnuniyetini daha da artırmayı hedefliyoruz.” dedi. “Makaralı Aydınlatma Direği” projesiyle ilgili detaylar veren Arvas, “Bu projeyle karbon salınımını ciddi oranda azaltırken arızalara oldukça hızlı çözüm sunuyoruz. Hayat geçen bir diğer Ar-Ge projemiz ‘Köstebek’ ile yeraltı şebekelerinde kaçak kullanımın önüne geçerek enerji kaybını minimize ediyoruz. Bu ve daha birçok projeyle elektrik dağıtımında yeni bir dönemin kapısını aralıyor ve sektörümüzdeki öncü rolümüzü pekiştiriyoruz" şeklinde konuştu. Kayıpsız-Kesintisiz-Kaliteli enerji anlayışıyla elektrik dağıtım hizmeti veren Dicle Elektrik, teknoloji ve Ar-Ge yatırımlarıyla, sürdürülebilirlik ve verimliliği merkeze alanyenilikçi projeler geliştirmeye devam ediyor. Şirketin 2017 yılında kurduğu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı onaylı Ar-Ge Merkezi, elektrik dağıtım şirketleri arasında kurulan ilk Ar-Ge Merkezi olma özelliği taşıyor. Kaçak elektriğe karşı yerli ve milli çözümler Dicle Elektrik’in Ar-Ge faaliyetleri; enerji dağıtımında verimlilik sağlamaya, dışa bağımlılığı azaltacak milli yazılımlar geliştirmeye ve akıllı şebeke çözümleri üretmeyeodaklanıyor. Ar-Ge merkezinde 30 kişilik uzman ekiple kayıp kaçak oranlarını azaltmaya yönelik projeler geliştiren Dicle Elektrik, 2013 yılında yüzde 80 seviyelerinde olan kayıp kaçak oranını, 2024 yılı itibarıyla yüzde 42 seviyelerine düşürmeyi başardı. Konuyu değerlendiren Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, “Güvenli ve kesintisiz enerji tedarikinin sağlanması, şirketimizin en önemli Ar-Ge stratejisini temsil ediyor. Özelleşmeden bu yana sürdürdüğümüz ‘Ar-Ge şirketi olma’ hedefimiz kapsamında 60’ın üstünde nitelikli proje geliştirdik. Bu projelerle enerji verimliliğini ve güvenliğini sağlayarak hizmet bölgemizde sürdürülebilir bir altyapı oluşturmayı ve müşteri memnuniyetini daha da artırmayı hedefliyoruz. Teknoloji ve Ar-Ge’nin gücünü kullanarak Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan ve diğer dağıtım şirketlerinin çalışmalarına örnek teşkil eden projelerimiz ile elektrik dağıtımında yeni bir dönemin kapısını aralıyor ve sektörümüzde öncü rolümüzü pekiştiriyoruz" dedi. Dicle Elektrik’in Ar-Ge kapsamındaki hedeflerini de aktaran Arvas, “5 yıllık stratejimiz kapsamında; ekstrem hava koşulları ve doğal afetlere karşı şebeke dayanıklılığının artırılması, dağıtım şebekelerinin çift yönlü enerji ve bilgi akışıyla daha dinamik hale getirilmesi, gerçek zamana yakın ölçüm altyapılarının kullanılması ile durumsal farkındalığıniyileştirilmesi ve dijitalizasyonun artırılması gibi hedeflerimize ulaşmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz" şeklinde konuştu. Her 100 kilometrede yüzde 30 oranında karbon ayak izini siliyor Dicle Elektrik Ar-Ge Merkezi’nin öne çıkan projeleri arasında, “Makaralı Aydınlatma Direği” geliyor. 2021 yılında başlayan proje ile iş kazalarının önlenmesi, bakım süreçlerinin hızlanması ve çalışanların iş yükünün hafifletilmesinin hedeflenirken çevresel sürdürülebilirliğe de katkı sağlanıyor. Projenin yaygınlaşmasıyla, elektrik sektöründe sıkça kullanılan sepetli kamyonetlerin kullanımının azalacağı, böylece her 100 kilometrede yaklaşık yüzde 30 oranındakarbon ayak izinin silinebileceği öngörülüyor. Dicle Elektrik’in bir diğer örnek Ar-Ge projesi olan ‘Köstebek’, 2020 yılında hayata geçirildi. Yeraltı kablo şebekelerinde gözle tespit edilemeyen kaçakları belirlemeyi hedefleyen ‘Köstebek’ ile akıllı sayaçlardan elde edilen ölçüm verileri kullanılarak kaçak bölgesi sistematik bir şekilde tespit ediliyor. Sistem, sadece kaçağın yerini değil, aynı zamanda kaçağın yapıldığı mesafeyi de tahmin ediyor. Projenin devreye girmesiyle birlikte usulsüz kullanımın önüne geçilerek ülke ekonomisine önemli katkılar sağlandı.
Elektrikli araç kullanıcıları için yeni uygulama
27 Eylül 2024 Cuma - 12:08 Elektrikli araç kullanıcıları için yeni uygulama Bursalı yazılım firmasının elektrikli araç kullanıcıları için geliştirdiği Şarjsepeti uygulaması dikkat çekiyor. Şirketin kurucu ortağı Doğan Sevük, "Amacımız, kullanıcıların araçlarını en ekonomik şekilde şarj etmelerini sağlayan kişisel bir asistan rolü üstlenmektir." dedi. Teknoloji ve yenilikçiliğin adresi ULUTEK Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren UNITED Yazılım, elektrikli araç kullanıcılarına yönelik yenilikçi çözümler sunuyor. Firmanın geliştirdiği "Şarjsepeti" uygulaması, kullanıcıların araç şarj maliyetlerini yönetmelerini sağlayarak kullanıcıların farklı şarj istasyonları arasında fiyat karşılaştırması yapabilmesi, ev ve işyeri şarj maliyetlerini hesaplayabilmesi gibi özellikleri ile öne çıkıyor. "Optimum çözüm sunuyoruz" AR-GE projelerine hız vererek, elektrikli araç kullanıcılarının hayatını kolaylaştıran Şarjsepeti uygulamasını hayata geçirdiklerini belirten Doğan Sevük, Şarjsepeti’nin, şarj istasyonlarının maliyetlerini karşılaştırmanın ötesinde, bütçe dostu bir çözüm sunduğunu vurguladı. Sevük, “Şarjsepeti, elektrikli araç kullanıcılarının farklı şarj istasyonları arasında fiyat karşılaştırması yapabilmesi, ev ve işyeri şarj maliyetlerini hesaplayabilmesi gibi özellikleri sağlayan özel bir yapay zeka tabanlı sistem sunuyor. Aynı zamanda, acil durumlarda en yakın istasyona yönlendirme ve şarj maliyetlerinin zamanla nasıl değişeceğine dair kullanıcıya bildirimler sunuyoruz. Şarj ekosistemi içinde sunduğumuz bu yenilikçi çözümlerle sektörün liderlerinden biri olmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı. “ULUTEK, AR-GE süreçlerine katkı sağlıyor" ULUTEK Teknopark’ın firmaların çalışmalarına sağladığı katkılarından bahseden ULUTEK Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Karagöz, “Teknopark olarak firmaların AR-GE süreçlerine hız kazandırmak için gerekli altyapıyı sağlamaya devam ediyoruz. Ar-Ge, Yazılım ve tasarım firmalarının büyümesi, hem bölgesel kalkınmaya hem de ülke genelindeki teknolojik gelişmelere önemli katkılar sağlıyor. Bu noktada firmamıza çalışmalarında başarılar diliyorum.” ifadelerini kullandı.