TEKNOLOJİ - 30 Eylül 2024 Pazartesi 10:00

Egeli bilim ekibinin derin teknoloji projesine AB’den destek

A
A
A
Egeli bilim ekibinin derin teknoloji projesine AB’den destek

Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdal Temel ve Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Doktor Öğretim Görevlisi Hülya Yılmaz Temel’in yürütücülüğünü yaptığı Deep Tech Girişimcilik projesi (DT Launch Pad) Avrupa Birliği Erasmus+ İnovasyon iş birliği programı tarafından desteklenmeye uygun bulundu.


Ege bilim ekibinin, Deep Tech Girişimcilik projesi (DT Launch Pad) Avrupa Birliği Erasmus+ İnovasyon iş birliği programı tarafından desteklenmeye uygun bulundu. Proje ekibini makamında ağırlayan Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, tebrik ederek başarılar diledi. Rektör Prof. Dr. Budak, “Tam akredite, öğrenci odaklı, araştırma üniversitemiz bilim insanları ülkemizin Milli Teknoloji Hamlesi vizyonu doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyorlar. Yenilikçi ve girişimci bir anlayışla uluslararası iş birlikli çalışmalar yürüten araştırmacılarımız, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi için araştırma-geliştirme ve inovasyon içerikli proje çalışmalarına öncelik veriyorlar. Bu kapsamda hazırladıkları projeleri desteklenen ekibimizi tebrik ediyorum. Bilim insanlarımıza katkı sunmayı, imkânlarımızı araştırmacılarımızın kullanımı için seferber etmeyi sürdüreceğiz” dedi.



“Konsorsiyum, derin teknoloji girişimciliğinde geniş deneyime sahip”


Projenin içeriği ile ilgili bilgi veren Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdal Temel, “Deep Tech Girişimcilik projesi (DT Launch Pad), ortak üniversitelerde derin teknoloji alanlarında yeni yetenekler geliştirerek, uluslararası bilgi alışverişini teşvik ediyor. Ayrıca, derin teknoloji girişimlerinin başlatılmasını ve sürdürülmesini sağlayarak Avrupa düzleminde derin teknoloji girişimlerini hızlandırmayı hedefliyor. Yedi ülkeden dokuz kuruluştan oluşan konsorsiyum, Avrupa’nın derin teknoloji girişimciliği konusunda önemli bir gücü barındırıyor. Konsorsiyum, derin teknoloji girişimciliğini teşvik etme konusunda geniş deneyime ve uzmanlığa sahip TU Delft (Hollanda) ve Munster Teknoloji Üniversitesi, (İrlanda), Institut Mines-Télécom Business School (Fransa), Ege Üniversitesi (Türkiye) ve Ljubljana Üniversitesi (Slovenya) oluşuyor. Faklı yetkinlikler konularında birbirini tamamlayan bu kurumlar proje kapsamında birlikte çalışarak derin teknoloji girişimciliğinin kendi bölgelerinde artmasını sağlayacaklardır” diye konuştu.



“Proje 2027 yılında tamamlanacak”


Doç. Dr. Serdal Temel, “Proje kapsamında aynı zamanda farkı uzmanlıklar bir araya getirilerek derin teknoloji girişimciliğinin Avrupa düzleminde artmasına böylece paydaş ülkelerden başlayarak yeni teknolojik girişimciliğin artması sağlanacaktır. 3 yıl sürecek ve 2027 yılında tamamlanacak olan ülkelerdeki yükseköğretim kurumları ve inkübatörlerde derin teknoloji ihtiyaçlarını ve fırsatlarını araştırma ve yetkinlik haritalama yoluyla inceleyecektir. Proje, kişiselleştirilmiş bir derin teknoloji girişimcilik eğitimi ile birlikte fikir geliştirme, şirketleşme, ürün geliştirme, ticarileştirme ve yatırım bulma konularında atılımlar yapmayı hedeflemektedir. DT Launch Pad platformu, uluslararası takım oluşturmayı ve kaynak paylaşımını teşvik etmek için derin teknoloji fırsatlarını bir araya getirecektir” ifadelerini kullandı.


DT Launch Pad, yükseköğretim, mesleki eğitim ve öğretim ve daha geniş sosyo-ekonomik ortam, araştırma dahil olmak üzere bilgi akışı ve iş birliği yoluyla Avrupa’nın yenilik kapasitesini güçlendirmeyi amaçlayan Erasmus+ İnovasyon iş birliği programı kapsamında finanse ediliyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir CHP Genel Başkanı Özel: “Meryem Ana Evi Otoparkı mücadelesinin arkasındayız” İzmir Selçuk’ta Meryem Ana Tabiat Parkı ziyaretçi otoparkına gelerek nöbete destek veren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Kararı siz vereceksiniz. Mücadeleyi de biz vereceğiz. İşçilerimizin arkasındayız. Meryem Ana mücadelesinin arkasındayız” dedi. Selçuk Belediyesi tarafından işletilen Meryem Ana Tabiat Parkı ziyaretçi otoparkının sözleşme süresinin dolması üzerine, Tarım ve Orman Bakanlığının gönderdiği tahliye tebligatı nedeniyle başlayan eylemler sürüyor. Bölgeden vatandaşların uzaklaştırılması üzerine Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’in tek başına nöbet tuttuğu alan, bugün CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i ağırladı. Meryem Ana Evi otoparkı için mücadelenin bir süredir devam ettiğini belirten CHP Lideri Özel, “CHP’li belediyelerin neredeyse tamamı, yaptıkları hizmetle milletin gönlüne girmişler ve seçildiği yerden çok ilerideler. Bunun alt kırılımları var. Biz de soruyoruz. Bu memnuniyet varsa neden? Memnuniyetsizlik varsa o da neden? Kim memnun, kim değil? Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediyelerinin yaptığı işlerden en çok çocuğa, kadına ve yoksulluğa dokunan, kent lokantaları gibi, aş evleri gibi ya da verilen sosyal yardım kartlarıyla yapılan doğru işler bu ekonomik krizde vatandaşın gönlüne dokunmuştur" dedi. “Türkiye’de her mahalleye kreş açalım deseler, bizle rekabet ederler” CHP’li belediyeler tarafından verilen doğal gaz destekleri, günlük dağıtılan sütler, aylık dağıtılan etler, tarlada kalmış narenciyelerin insanların yüzünü güldürdüğünü söyleyen Özgür Özel, şunları kaydetti: “Bu pazar seçim olsa kimi seçersiniz? sorusuna Cumhuriyet Halk Partisi yanıtı yine birinci, her ay birinci. ‘CHP ne yapıyorsa, daha iyisini yapmalıyız diyeceklerine’ örneğin Tayyip Bey, bu CHP 650 tane kreş açmış. Ekonomik krizde asgari ücretli kreş 20 bin lira. Kadın çalışsa kreşe gidiyor. O yüzden evde kalıyor. Ama CHP kimi yerde 500, kimi yerde bin 200, kimi şehirde 2 bin liralık kreşleriyle kadın çocuğunu kreşe vermiş. Çocuğun aldığı eğitimden, yediği iyi yemekten de memnun. Kocasının maaşı kiraya gidiyorsa kadının maaşı geçim oluyor. Bütün Türkiye’de her mahalleye kreş açalım deseler bizle rekabet ederler. Bunu yapmak yerine ‘kreşleri kapatalım. CHP bu işi hangi kaynakla yapıyorsa kurutalım. Geçmişte AKP ve MHP’nin ödeme, vergiler, SGK’lar dahil. Bırakın faiz silmeyi, yapılandırmayı, taksitlendirmeyi, CHP’li belediyelerin gırtlağına çekelim. Haciz yapalım. İller Bankası parasına el koyalım. Maaş ödeyemesinler. CHP bundan birinci parti olamasın. CHP’li belediyelerin bu memnuniyeti ortadan kalksın’ diyorlar. Bunun için saldırıyorlar.” “AKP seçimleri alsaydı, biten protokol uzatılacaktı” 1970 yılından bu yana, Meryem Ana evine giden yolun ve oradaki otoparkın, Selçuk Belediyesi tarafından işletildiğini anlatan Özel, “Kültür Bakanlığı, AK Parti döneminde bir protokole bağlayıp AK Partili belediyenin görev süresiyle sınırlayıp, ‘kazanamazsak ellerinden alırız’ diye bir uyanıklığa yeltendiler. Eğer belediyeyi bu seçimlerde AK Parti alsaydı, biten protokol uzatılacaktı. Almayınca biten protokolü uzatmayarak buradaki otoparka el koydular. Bu otopark 54 yıldır işletildiği için önemli de gelir getiriyor” açıklamalarında bulundu. “Bırakın hizmet edelim” Durumun kanunsuz ve hukuksuz bir el atma olduğunu belirten Özel, “Yapılan iş otopark mafyalığıdır. Bunu mafyalar yapıyor. İşletilen ve para getiren bir yeri görürler. Adama musallat olurlar. ‘Buraya biz çökeceğiz. Burayı biz alacağız’ derler. Biz parayı hayırlı işlere harcıyoruz. Kursaktan ekmek geçiyor. Yoksulun çocuğuna süt, yemek, et oluyor. Bu yapılan iş yanlıştır. Bu milletin evladı jandarmayı, bu şehrin seçilmiş Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’in karşısına dikmek mafyalıktır. Kanunsuz emir vermeyin. Sonuna kadar mücadelenin arkasındayız. Bırakın hizmet edelim” cümlelerini aktardı. CHP Genel Başkanı Özel’e İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, ilçe belediye başkanları ve il başkanları eşlik etti.
Adana Öldürülen imam tarafından taciz edildiği öne sürülen kız o anları anlattı Adana’da 14 yaşındaki kızı taciz ettiği öne sürülerek öldürülen imamın taciz ettiği iddia edilen kız çocuğu F.A., “Kıyafet almak için beni dışarı çıkartıp arabasında elimi tutup öpmeye başladı, buralardan gidelim” dedi. Olay, 24 Kasım günü Yüreğir ilçesine bağlı Sinanpaşa Mahallesi’ndeki Fet Ahmet Camii’nde meydana gelmişti. İddiaya göre, cami imamı Tarık Karadağ, M.A. (16) isimli genç tarafından bıçaklanmış kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Genç daha sonra polise teslim olmuş, imamın cenazesi ise otopsi için adli tıp kurumu morguna kaldırılmıştı. İmamın cenazesi olaydan bir gün sonra otopsinin ardından yakınları tarafından alınarak Buruk Mezarlığında dün toprağa verilmişti. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen genç ise M.A. çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. “Babamdan büyük adam, imamdan asla beklemezdim” İmam tarafından tacize uğradığı öne sürülen F.A. (14), ise yaşadıklarını anlattı. F.A., ”Ben hafızlık yapıyordum, okuldayken oğlunu tanıyordum. Hafızlık kursuna sürekli gelip gidiyordu kız yurduna yasak olmasına rağmen. Orada törenler verirken sürekli görüyordu, zamanla bana ayrı bir ilgi gösterip yaklaşıma başladı. Bu ilgiyi hissettim, ama sürekli baba sevgisidir dedim. Babamdan büyük adam imam asla beklemezdim. Düşünmedim, çoğu kişi iyi diyor, bende iyi diyordum” dedi. “Elimi öpüp buralardan gidelim mi dedi” Kurban bayramının arifesinde kıyafet alma bahanesine kendisini dışarı çıkarttığını anlatan F.A, ”Arabasındayken elimi tutup, elimi öptü. Kıyafet almak istediği söyleyerek beni dışarı çıkartmak için ısrar etti. Ailemde yanında başkaları olacağı sanıyordum onun için gitmeme müsaade ettiler. Ben yanına gittim, arabada tek olduğunu görünce arkaya oturmak istedim. Öne geçmemi ısrar etti. Öne geçtim, yolculuktayken elimi tuttu, çekmeme rağmen devam etti. Rahatsız olduğumu belli etmeme rağmen devam etti, elimi öptü. Sarılmak istediğini söyledi, omzumda uyu gibi söylememesi gereken şeyleri söyledi. Buralardan gidelim, kimliğin yanında mı? Reşit olmayacak bir kıza söylenmemesi gereken şeyler söyledi” ifadelerine yer verdi. “Olayın üzerini örtelim dediler” Tarık Karadağ’ın sürekli kendisine mesaj attığını vurgulayan F.A, ”Mesaj atıyordu, cevap vermiyordum tekrar tekrar atıp arıyordu. Hafızlık kursundaki hocamı durumu anlattım. Hocamda oranın müftüsünün eşiyle konuştu. Müftü ve eşi bana sus dedi, kesinlikle kimseye anlatma olayın üzerini örtelim dediler. Sen yanlış anlamışsındır dediler, yapmaz öyle bir şey dediler. Yanlış anlaşılacak bir şey yok her şey ortadaydı. Diyanete de savcılığı da dilekçe verdik. Dilekçemiz reddedilip takipsizlik kararı verildi. Ben olay yaşanırken çıkartıp kamerayı çekemezdim. Ben o gün tecavüze uğramadım diye bu olay kapatıldı” sözlerine yer verdi. “Ağabeyim sigara bile kullanmıyordu” Gözyaşları içerisinde sözlerine devam eden F.A., ”Biz çok çabaladık, savcılığı da ifade verdik. Her yere başvurduk ama hep reddedildik. Ağabeyime madde bağımlısı diyorsunuz ama sigara bile kullanmıyordu. Hepimiz namazlı niyazlı insanlarız. Çok çabaladık, diyanete savcılığa her yere gittik. Ama hiçbir şekilde karşılığını alamadık. Abim bugün ben yaşadım, yarın başka kızlar yaşamazsın siye konuşmak istedi. Biliyorum ki tek bana yapılmadı. Lütfen başka bir kıza olduysa susmasın. Başkalarının desteğine çok ihtiyacımız var. Benim abim kimseyi öldürmek istemezdi, o an karşılık alınca kendisini korumak için yapmak zorunda kaldı” diye konuştu. “İl ve ilçe müftüsüyle görüştüm, beni dikkate almadılar” Baba Fatih A., ”Kuran kursundaki sınıf hocası bana durumu anlattı. Ben savcılığa suç duyurusunda bulundum. İlçe ve il müftüsüyle yüz yüze görüştüm bu konu hakkında. İmam’ın tayinin çıkarılmasını rica ettim beni dikkate almadılar. Savcılığa verdiğim dilekçe bana takipsizlik kararı olarak geldi. Ben bir dilekçe daha verdim onda da takipsizlik kararı verildi. Ben bu meseleyi eşimle görüşürken, oğlum konuşmamızı duyuyor. Ondan sonrada olanlar oluyor. Oğlum karıncayı incitmeyen birisiydi. Kendi başından bir çocuktu. Sosyal medyada esrarcı, eroinci diye yazıyorlar. Sigara bile içmeyen bir çocuktu, neye dayanarak bunu söylüyorsunuz. Bir baba olarak yıkılmış hissediyorum“ dedi.