TEKNOLOJİ
Bu da ‘Dijital Vatan’ 27 Kasım 2024 Çarşamba - 14:31:50 Kocaeli’de düzenlenen Dijital Vatan: Altyapısı, Zekası ve Güvenliği Çalıştayı’nda konuşan Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Keskin, “Daha önceden Mavi Vatan’a kulaklarımız aşina. Artık öyle bir dünyada yaşıyoruz ki her türlü tehdit ve tehlikeye açığız. Bu anlamda Dijital Vatan konusunun da altyapısı, zekası ve güvenliği önemli” dedi. GOSB TEKNOPARK tarafından Çayırova’da bulunan bir otelde ‘Dijital Vatan: Altyapısı, Zekası ve Güvenliği Çalıştayı’ düzenlendi. Toplumdaki ortak problemlere çözüm üretilmesi hedeflenen çalıştayda, alanında uzman katılımcılar yer aldı. Dijital Vatan konseptinin önemine değinen Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Keskin, çalıştaydan çıkacak sonuçların önemli bir rehber niteliği taşıyacağına değindi. GOSB TEKNOPARK Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Çemberci ise daha önce düzenledikleri çalıştaydaki raporların, politika yapıcılarının açıklamalarında ve resmi beyanlarında yer aldığının altını çizerek çalıştayın önemine değindi. “Çok etkin katılımcılarımız var, alanının uzmanları burada” Çalıştay ile ilgili bilgi veren GOSB TEKNOPARK Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Çemberci, “Bugün burada 7’nci çalıştayımızı gerçekleştiriyoruz. Alanının önemli problemlerini konuştuğumuz bir çalıştay yapıyoruz. Buradaki temel amacımız; teknopark firmalarıyla, sanayi firmalarının, üniversitelerin, üniversite öğrencilerinin, toplumun bütün katmanlarının bir araya gelerek ortak problemlere çözüm üretmesi ve bunun sözde kalmaması raporla tarihi bir belge niteliği taşıması ve literatürdeki yerini alması. ‘Dijital Vatan’ konsepti bizim uzun süredir üzerinde düşündüğümüz bir konseptti aslında. EvaICT’nin bize destek vermesi ile birlikte böyle bir çalıştay ortaya çıkarmış olduk. Burada Türkiye çapında ve uluslararası alanda çok etkin katılımcılarımız var, alanının uzmanları burada. Ve bu uzmanların bize problemlerin çözümüyle ilgili vereceği önerilerin bu problemlerin çözümüyle ilgili geliştirecekleri fikirlerin çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Bu çalıştayların diğer çalıştaylardan en önemli farkı bir akademik disiplin çerçevesinde yapılıyor olması. Akademik danışmanlarımız, konsept danışmanlarımız aynı zamanda bilimsel literatürü de dikkate alarak buradaki katılımcılarımızın ifadelerini bir bilimsel süzgeçten geçirerek kendi geliştirdikleri metotlarla ortaya çok eşsiz ve etkin raporlar çıkartıyorlar. Bu raporların Türkiye’deki politika yapıcıların, açıklamalarında ve resmi beyanlarında yer alıyor olması, çalıştay sonuç kısımlarının dikkate alınıyor olması ve politika yapıcıların bu konu hakkında irade beyan etmeleri bizi oldukça mutlu ediyor” dedi. “Dijital vatanın güven altına alınmasını irdeleyen bir çalıştay” EvaICT Bilgi ve İletişim Teknolojileri CEO’su Cihan Kaymaz, “Türkiye’nin dört bir tarafını fiber optik kablolarla bir iletişim kurmasıyla başlayan ve tüm yapıların altyapılarının bir bütün halinde çalışmasına biz ‘Dijital Vatan’ diyoruz. Dijital vatanın etkili bir şekilde çalışması, bunun üzerinde gelişen zekanın optimum noktaya çıkması ve buradaki zekamızın da korunması, güven altına alınmasını da aslında irdeleyen bir çalıştay gerçekleştirmekteyiz. Katılımcılara 10’a yakın sorulacak soru ile onların pratik hayatlarındaki yaşadıkları deneyimler, zorluklar, problemler ya da avantajları diğer sektörlerle paylaşmalarını sağlayıp, çıkan verilerin de Yıldız Teknik Üniversitesi’nin akademisyen hocaları vasıtasıyla bir akademik terminolojiyi oturtup siyaset yapıcıları ya da karar mercilerinin iradeleriyle bir varlık olarak sunmayı hedefliyoruz. Bu sayede de farkındalığını artırmayı hedefliyoruz” diye konuştu. “Dijital dönüşüm ve teknolojiler çok önemli” Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halit Keskin ise, “Bugün çok önemli bir çalıştay gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar Gebze Organize Sanayi Bölgesi TEKNOPARK Genel Müdürümüz Murat Çemberci öncülüğünde birçok çalıştay gerçekleştirdik. Bu çalıştaylar üniversite sanayi iş birliği, üniversite iş dünyası işbirliğini gerçekleştirme ve sağlama noktasında çok önemli katkı sağlıyor. Dijital dönüşüm, dijital teknolojiler zaten çok önemli. Ama bugün dijital vatan konseptiyle bir çalıştayı gerçekleştiriyoruz ve burada da önemli katılımcılar, sektör temsilcileri var. Onlar, bilgi birikimlerini burada paylaşacaklar. Biz onları çok önemli bir sonuç raporu haline getirerek, kamuoyunda herkesin paylaşacağı bir hale dönüştüreceğiz. Hem sektör temsilcileri için iş dünyası için hem de kamu politika yapıcıları için çok önemli bir rehber niteliği taşıyacak bu raporlar. Daha önceden Mavi Vatan’a kulaklarımız aşina. Artık öyle bir dünyada yaşıyoruz ki her türlü tehdit ve tehlikeye açığız. Bu anlamda Dijital Vatan konusunun da altyapısı, zekası ve güvenliği önemli” şeklinde konuştu.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 13:16 Bilişimin kalbi bir kez daha Antalya’da atacak Akdeniz Üniversitesi Antalya Teknokent’in düzenlediği Akdeniz Bilişim Zirvesi 6 Aralık’ta 8’inci kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. Zirve bilişim alanında sektörün liderlerini ve akademisyenlerini bir araya getirecek. Akdeniz Üniversitesi Antalya Teknokent’in düzenlediği ve Akdeniz Bölgesi’nin en prestijli teknoloji etkinliklerin başında gelen 8. Akdeniz Bilişim Zirvesi, Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde 6 Aralık 2024 Cuma günü düzenlenecek. Zirve, bilişim teknolojileri, dijital dönüşüm, yapay zeka ve inovasyon alanlarında sektördeki liderleri ve akademisyenleri bir araya getirecek. Paneller, seminerler, atölye çalışmaları ve teknoloji gösterimlerinin yer alacağı etkinlikte katılımcılar, bilişim dünyasındaki en son gelişmeleri takip etme şansı bulacak. Etkinlik genç girişimcilere de özel oturumlar, iş ağları oluşturma fırsatları ve yatırımcılarla buluşma imkânı sunacak. Teknolojinin geleceği Antalya’da konuşulacak Bu yıl sekizincisi düzenlenecek olan Akdeniz Bilişim Zirvesi, teknoloji dünyasında önemli bir buluşma noktası olma özelliği taşıyor. Antalya Teknokent’in ev sahipliğinde gerçekleşecek olan etkinlik, dijitalleşmenin geleceği ve teknolojinin hayatımıza etkisi üzerine derinlemesine tartışmalar yapmayı amaçlıyor. Katılımcılar, paneller, seminerler ve uzman konuşmacıların tecrübeleriyle sektörün en güncel konuları hakkında bilgi sahibi olacak. Teknolojinin eğitimle buluştuğu bir platform Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, zirvenin önemine değinerek, "8. Akdeniz Bilişim Zirvesi, sadece teknolojinin değil, aynı zamanda eğitim ve araştırma dünyasının da önemli bir buluşma platformudur. Akdeniz Üniversitesi olarak, Antalya Teknokent ile güçlü bir iş birliği içindeyiz ve bu etkinlik, üniversite-sanayi iş birliklerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Teknolojinin eğitimle birleştiği bu zirve, genç girişimcilerimiz için büyük fırsatlar sunacak ve şehirdeki inovasyon ekosisteminin daha da güçlenmesine katkı sağlayacaktır. Teknolojinin geleceğini şekillendiren bu etkinlikte yer almak hem akademik hem de sektörel anlamda çok kıymetli bir deneyim olacak" diye konuştu. Yenilikçi fikirlerin yükseldiği bir zirve Antalya Teknokent Genel Müdürü Dr. İbrahim Yavuz ise etkinlikle ilgili şunları ifade etti: "Antalya Teknokent olarak, bilişim teknolojileri ve dijital inovasyon alanındaki öncü etkinliklerden biri olan Akdeniz Bilişim Zirvesi’ni düzenlemekten gurur duyuyoruz. Antalya Teknokent olarak amacımız, sadece bölgesel değil, küresel ölçekte de inovasyon ve teknolojinin gelişimine katkı sağlamaktır. Bu zirve, girişimciler, akademisyenler ve teknoloji profesyonelleri arasında iş birliklerini teşvik etmek için önemli bir fırsat sunuyor. Teknolojinin ve bilimsel düşüncenin buluştuğu bu platformda, geleceğin çözümlerine dair yenilikçi fikirler ortaya çıkacak. Akdeniz Üniversitesi Antalya Teknokent, yalnızca teknoloji girişimcilerine değil, aynı zamanda akademik dünyaya da büyük katkı sağlamakta. Burada gerçekleştirilen projeler, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası alanda da ilgi görmektedir. Zirve, bu güçlü ekosistemi bir kez daha dünyaya tanıtacak ve Antalya’nın teknolojik anlamda gelişen lider şehirlerden biri olma yolundaki kararlılığını pekiştirecek."
27 Kasım 2024 Çarşamba - 11:29 Türkiye’nin dayanıklılık sertifikasına sahip ilk bilgisayarı satışa çıktı STD 810H sertifikasına sahip Türkiye’deki ilk bilgisayar olan AIO A900, çevresel şartlara karşı direnç göstererek uzun ömürlü ve kesintisiz bir deneyim sağlıyor. Casper, bireysel ve kurumsal kullanıcılara özel olarak geliştirdiği iki yeni all in one bilgisayarlarını satışa sundu. Intel’in en yeni nesil mobil ve desktop işlemcilerini destekleyen Casper Nirvana AIO A800 ve AIO A900 bilgisayarlar, üst düzey kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyor. Yapay zeka desteğiyle kullanıcı davranışlarına göre optimize olan işlemciler, Nirvana AIO A800 ve AIO A900’e yoğun yük altında dahi görevleri akıllıca yönetme ve her aşamada en yüksek verimliliği sunma kabiliyeti kazandırıyor. Aynı zamanda MIL-STD 810H yüksek dayanıklılık belgesine sahip olan Türkiye’nin ilk Nirvana AIO A900 bilgisayarı, -21C soğuklukta 6 saat, 43C sıcaklıkta ise 3 gün boyunca tam performansta çalışabiliyor. Aynı zamanda 8.9m/s hızındaki silika toz taneciklerine karşı 140 mesh seviyesinde koruma sunan Nirvana AIO A900, en ince toz partiküllerinin bile iç bileşenlere ulaşmasını engelliyor ve uzun ömürlü bir kullanım sunuyor. Günlük kullanımda aşınma ve yıpranmaya karşı dirençli yapısı sayesinde, özellikle yoğun tempoda çalışan profesyoneller için güvenilir bir çözüm sunuyor. Tasarımıyla da dikkat çeken bilgisayarlar, sahip olduğu 13,5 mm inceliği ve üç kenarı çerçevesiz tasarımıyla daha geniş bir görüntüleme alanı ve minimalist bir görünüm sunuyor. Yapay zeka desteğiyle maksimum performans, düşük enerji tüketimi Intel’in 2024 yılında lanse ettiği ve ilk defa piyasaya çıkardığı yapay zeka destekli Meteor Lake Series 1 işlemci, Nirvana AIO A800 ve AIO A900’ün performansını ve verimliliğini kusursuz bir uyum içinde artırıyor. 3D performanslı hibrit mimarisiyle, iki çekirdekli mikro mimariyi tek bir işlemci yongasında birleştiren Series 1, içerisinde bulunan yapay zeka desteğiyle kullanıcı davranışlarına göre optimize olabiliyor. Bu sayede daha az güç tüketimi sağlayan Nirvana AIO A800 ve AIO A900, kullanıcılara oyun oynama, içerik oluşturma ve üretkenlik araçları kullanımında maksimum performans sunuyor. Aynı zamanda optimizasyon yeteneğiyle enerji verimliliği açısından da öne çıkan Nirvana AIO A800 ve AIO A900, kullanım alışkanlıklarına göre güç tüketimini azaltıyor. Yapay zeka desteğiyle, uzun süreli kullanımlarda enerji tasarrufu sağlayan bilgisayarlar hem bireysel kullanıcılar hem de kurumsal işletmeler için daha ekonomik ve çevre dostu bir deneyim sunuyor. Yapay zeka destekli işlemci haricinde, 45W gücündeki 13. Nesil RaptorLake H işlemciler de yapay zeka gerektirmeyen kullanımlar için üstün performans sunuyor. Fingerprint teknolojisiyle dijital veriler daha güvende Nirvana AIO A900, güvenlik ihtiyaçlarına yanıt veren gelişmiş özellikleriyle öne çıkıyor. Fingerprint özelliği ile kullanıcılara üst düzey güvenlik sunan Nirvana AIO A900, parmak izi sensörü sayesinde dosyaları ve kişisel bilgileri her zaman koruma altına alıyor. Kullanıcıların cihazlarına hızlı ve güvenli bir şekilde erişmesini sağlayan bu teknoloji, parmak izine dayalı güvenlik katmanı ile yetkisiz kişilerin izinsiz erişim riskini ortadan kaldırıyor. Hem kurumsal hem de kişisel verilerin güvenliği için etkin çözümler sağlayan Nirvana AIO A900, dijital güvenliği konusunda kullanıcılara yenilikçi bir yaklaşım sunuyor. Ev ve ofislerde konfor Nirvana AIO A800 ve AIO A900, tüm bileşenleri tek bir ünite içerisinde toplayan yapısıyla ev ve ofiste düzeni sağlamak için ideal bir tercih olarak öne çıkıyor. Siyah ve beyaz renk seçenekleriyle her ortama uyum sağlayan bilgisayarlar hem estetik hem de işlevsellik arayan kullanıcıların beklentilerini karşılıyor. 90 değiştirilebilir ekran açısı ve ayarlanabilir standıyla, kullanıcıların en ideal duruş pozisyonunu belirlemesine imkan tanıyan bilgisayarlar, ergonomik tasarımıyla uzun süreli kullanımlarda konfor sağlıyor. Bu sayede kullanıcılar, film izlerken, oyun oynarken veya projelerini oluştururken dilediği şekilde bilgisayarlarını kullanmaya devam edebiliyor. Üstelik 250 NIT ve IPS özellikleriyle daha parlak bir ekran deneyimi sunan bilgisayarlar, kullanıcıların tüm görevlerinde üst düzey bir görüntü deneyimi elde etmesini sağlıyor. Sürdürülebilir teknolojiyle geleceği şekillendirin Casper’ın yeni Nirvana AIO A800 ve AIO A900 modelleri, yüksek performansının yanı sıra enerji verimliliği sunuyor. Özel tasarlanmış adaptörü ve anakartı sayesinde minimum enerji tüketimi ile maksimum verimlilik sunan yeni modeller, aynı zamanda işletmelerin sürdürülebilirlik hedeflerine de katkıda bulunuyor. Enerji tasarrufundaki başarısını, dünya genelinde enerji verimli ürünler için belirlenen Energystar 8.0 sertifikası ile kanıtlıyor. Çevre dostu yapısı ve güçlü performans özellikleriyle dikkat çeken Nirvana AIO A800 ve AIO A900, geleceğin bilgisayar teknolojisini bugüne taşıyor. Şimdiye kadarki en güvenli Windows Windows 11 Pro ön yüklü olarak satışa sunulan Nirvana AIO A800 ve AIO A900, bugüne kadarki en güvenli işletim sistemini sunuyor. Özellikle günümüzde hibrit çalışmanın getirdiği her an her yerden çalışma, internete bağlanma ve veri paylaşma gibi durumlar için “Zero Trust” ilkesini benimseyen Windows 11 Pro, kritik bir güvenlik katmanı sağlıyor. Zero Trust ilkesi ile kimlik doğrulaması, yetkilendirme, dosya erişimi veya sınırlandırması mümkün olurken, siber tehditlere karşı veri güvenliği uçtan uca koruma yöntemi ile en üst düzeyde tutuluyor. Bu sayede kişi ve kurumlar gizli verilerini rahatlıkla koruma altında tutabiliyor. Kullanıcı memnuniyetini önemseyen Casper, ücretsiz sunduğu Windows 11 Pro’nun yanı sıra bilgisayarların yanında Casper klavye ve mouse da hediye olarak veriyor.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 10:57 Hamsi atıklarıyla gül yetiştirildi: Hamsi gülü Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Tütüncü, geliştirdiği proje ile hamsi atıklarını kullanarak topraksız tarımda gül yetiştirdi. ’Kesme Süs Bitkileri Yetiştiriciliğinde Hamsi Atık Hidrolizatlarının Biyoaktivatör Olarak Kullanılması’ isimli TÜBİTAK projesi yapan Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Tütüncü, balık atıklarını tarımsal üretimde kullanmak amacıyla 2 yıl önce çalışmalara başladı. Projede balık atıkları işletmelerden temin edildi. Daha sonra kimyasal süreçlerle bu balık atıkları aminoasitlere dönüştürüldü. Dönüştürülen bu aminoasitler kullanılarak gül yetiştirildi. "Bitki besleme ürünü olarak değerlendirerek katma değer sağlamış olduk" Proje hakkında bilgi veren Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Tütüncü, "Projemiz, TÜBİTAK destekli bir projedir. Hamsi atıklarından günümüzde biyoaktivatör veya biyostimülant olarak tabir edilen ürün geliştirdik ve bu ürünü şu an kesme çiçek olarak kullanılan ve topraksız tarımda Hindistan cevizi torfunda yetiştirilen güllere uygulayarak büyüme parametreleri üzerine etkisini belirliyoruz. Projenin 3. yılındayız. Her yıl düzenli olarak güller hasat edilmekte ve geliştirilen ürünün etkisi incelenmektedir. Aslında balıklar bitkilerde gübre olarak, bitkileri beslemek için eski tarihlerden itibaren kullanılıyor. Ancak biz günümüzde hem yöresel hem lokal bir ürün olan hamsi atıklarını işledik. Bunları da yeni teknolojilerle birleştirerek bitkilerin gübrelemede destek olması amacıyla bir ürün geliştirdik. Türkiye’de avcılıkla balık üretimi en fazla hamsi balığında olmaktadır. Biz de Karadeniz Bölgesi’nde olduğumuz için bu balık atıklarının yeteri kadar bertaraf edilemediğin gördük. Aslında balık atıkları balık unu, balık yağı gibi farklı ürünlere işleniyor, biz bu ürünlerin yanı sıra bitki besleme ürünü olarak değerlendirerek katma değer sağlamış olduk. Bunu ilk olarak güllerde denedik. Farklı bitki türlerinde de deneyerek bitkilerin nasıl geliştiğini gözlemliyoruz. Test ve analizler sonrasında yakın zamanda ticari ürüne dönüştürmeyi hedefliyoruz. Projenin ilk çıkış noktası aslında hamsi atıklarının yeteri kadar bertaraf edilemediğini ve bu atıkların çevreye olumsuz etkisini gördük. Bu amaçla Ordu Üniversitesi’nden Doç. Dr. Koray Korkmaz ile birlikte balık atıklarını nasıl tarımsal üretimde kullanabiliriz diye yola çıktık. Balık atıklarını ticari işletmelerden temin ederek laboratuvarda farklı işlemlerle aminoasitlere dönüştürüyoruz. Deneme seramızda şu an güllere uyguluyoruz" dedi. Hamsinin işlenmesi sırasında yüzde 55 ile 60 arasında atık meydana geliyor Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü’nden alınan bilgiye göre, Türkiye’de avcılık ile balık üretiminin yüzde 60-70’ini hamsi oluşturuyor. Hamsi işlenmesi sırasında yüzde 55-60 oranında atık meydana geliyor. Bu atıkların kötü yönetimi su, toprak ve atmosferin kirlenmesine yol açarak insan sağlığı üzerinde ciddi problemlere sebep oluyor. Proje kapsamında hamsi atıklarından elde edilen biyogübreler dünyada ticareti en çok yapılan süs bitkisi olan gülde biyogübre olarak kullanımı araştırıldı. Biyogübreler topraksız tarımda yetiştirilen ve kesme çiçek olarak kullanılan güllerde uygulandı. Hamsi atıklarından elde edilen biyogübreler şu an başta gül olmak üzere, domates ve çim yetiştiriciliğinde uygulanmakta bitki gelişimini ve verimi arttırdığı yapılan analizlerle tespit edildi. Testlerin bitmesinden sonra biyogübrenin ticarileşmesi ve tarımsal üretimde kullanılması bekleniyor.
Mersin Hackathon’u düzenlendi
16 Ekim 2024 Çarşamba - 10:17 Mersin Hackathon’u düzenlendi Büyükşehir Belediyesi’nin paydaşlarından olduğu ’Yeşil Gelecek İçin Liman Şehirleri Ortaklığı’ projesi kapsamında ’Mersin Hackathon’u düzenlendi. Mersin’de kıyı direncini arttırmaya ve iklim değişikliğine karşı yaşam kalitesini korumaya ve artırmaya dönük yazılımsal veya teknolojik çözüm önerilerinin yarıştığı hackathonda, Ecoshine grubu birinci, Ekoalgtek ikinci, Digimersin ekibi ise üçüncü oldu. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı’nın ev sahipliğinde Mersin Hackathon’u gerçekleştirildi. Mersin’in iklim değişikliğine bağlı etkilerini azaltmak ve kıyı dirençliliğini artırma konularını kapsayan etkinliğe lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri katıldı. Bir otelde gerçekleştirilen ve 2 gün süren hackathonun ilk gününde Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Bülent Halisdemir ile Stage-Co kurucularından Neşen Yücel’in açılış konuşmasının ardından 9 ekibin yarıştığı etkinlikte; her ekipten bir sözcü kısa sürede projesinin ana hattını tanıttı. Mentörler de ekip çalışmaları sırasında öğrencilere eşlik ederek belirli sürelerde destek oldu. Farklı disiplinlerden öğrencilerin oluşturduğu ekiplerin katılımıyla gerçekleştirilen hackathonun ikinci gününde; Stage-Co kurucularından Yücel öğrencilere jüri sunumuna hazırlık eğitimi vererek, jüri karşısına çıkacak ekiplerin anlamlı, uygulanabilir çözümler geliştirmelerini sağladı. Çözüm önerilerinin orijinal, inovatif, yazılım ve teknoloji temelli, uygulanabilir ve yaygınlaştırılabilir olması gerektiğinin vurgulandığı etkinlikte; mentörler de ekiplerin sorularını yanıtladı ve sunum hazırlıklarına destek verdi. Proje sonunda jürinin yaptığı değerlendirmede Ecoshine grubu birinci, Ekoalgtek ikinci, Digimersin ekibi ise üçüncü oldu. "İklim değişikliğine dirençli bir kent oluşturmak istiyoruz" Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanı Dr. Halisdemir, çevre ve iklim üzerine birçok çalışma yaptıklarından belirtti. Litvanya’nın Klaipeda şehri ile ortak yürüttükleri ve Klaipeda Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın da paydaş olduğu Avrupa Birliği (AB) projesi olan ‘Yeşil Bir Gelecek İçin Liman Şehirleri Ortaklığı’ projesini anlatan Halisdemir, "Biz iklim değişikliğine dirençli bir kent oluşturmak istiyoruz. Maalesef iklim değişiyor. Bu iklim değişimini durdurma şansımız şu an mümkün değil. Ama bu iklim değişikliğinin vereceği olumsuzlukları minimize etmek elimizde. Biz üzerimize düşen bütün görevleri layıkıyla yapmaya çalışıyoruz" dedi. "Kıyı direncini artırmak için bir yol haritası raporu hazırlıyoruz" ‘Yeşil Bir Gelecek İçin Liman Şehirleri Ortaklığı’ proöesinin içerisinde ‘Kıyı Dirençliliği’ başlıklı bir konu olduğuna işaret eden Halisdemir, "Mersin’in kıyı direncini artırmak için bir yol haritası raporu hazırlıyoruz. Bu çok ciddi ve önemli bir rapor. ODTÜ Deniz Bilimleri ve Klaipeda Üniversitesi’nden hocalarımız da bu konuda ciddi emek sarf ediyor. Bunu kamuoyuna, bakanlıklarımıza sunacağız. Bu raporları asla raflarda tutmayacağız ve uygulanmasını da sağlayacağız" diye konuştu. Projeyi yürütürken halkın ve özellikle de gençlerin fikirlerine çok önem verdiklerini dile getiren Halisdemir, "Bu amaçla hem Mersin’de, hem Litvanya’nın Klaipeda şehrinde hackathon düzenliyoruz. Bu hackathonda özellikle lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin bilimsel veriler ışığında fikirlerini alıyoruz. İyi uygulamaları ortaklaştırıp, çözüm önerilerini getirmeyi planlıyoruz" dedi. "Bir çözüm arayışı içindeyiz" Stage-Co kurucularından Yücel de iklim değişikliğinin ve küresel ısınmanın yaşattığı sorunları her gün herkesin yaşadığını belirterek, "Biz burada, hackathonda bir çözüm arayışı içindeyiz. Bunlar çoğu zaman kısa dönemde yaşanabilecek çözümler olmasa da önümüzdeki yıllarda hayata geçirilerek, bizden sonraki nesillere en azından daha uzun süre yaşanabilir bir dünya bırakmak için giriştiğimiz bir çaba. Hackathonlarda genellikle sürdürülebilir ve yaygınlaştırılabilir olması amacıyla teknoloji tabanlı çözümler üstünde yoğunlaşıyoruz. Hackathon ingilizce bir terim; problemi hacklemek anlamına geliyor. Yani farklı bir şekilde çözmeye çalışmak. Hackerlar normal düzende ilerleyen bir şeyi bozmaya dönük çalışırlar. Biz ise tam tersi; var olan bir problemi hep beraber çözmeye çalışıyoruz" diye konuştu. "Her şeyi doğanın bize sunduğu enerjilerden alabileceğiz" Sokak lambalarının maliyetini yüzde 60-80 arası düşürecek olan projeleri ile birinciliği elde eden Ecoshine ekibinden Mersin Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü öğrencisi Maya Konyali, "Bizim hesapladığımız verilere göre 15 yıl içerisinde neredeyse yüzde 79 daha az masraf etmiş olacağız. Proje sayesinde ise yıllık sadece bakım maliyeti olacak. O da yaklaşık 4 milyon TL. Onun dışında her şeyi güneş panelinden ve doğanın bize sunduğu enerjilerden alabileceğiz" dedi. "Plastik ve cam ürünlere bir ID numarası verilecek" Green Algoritmalar takımında yarışan Mersin Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünde yüksek lisans öğrencisi Muhammed Hüseyin Yıldızbaş da plastik ve cam atıklarının yol açtığı çevre kirliliğini önlemeye yönelik bir proje geliştirdiklerini belirterek, "Geri dönüşüme katkı sağlayacak şekilde teşvik edecek bir proje geliştirdik. Plastik ve cam ürünlerinin üzerine son kullanma tarihi gibi bir ID numarası verilecek. Ardından mobil uygulama sayesinde kişi, bu ID numaralı ürünü geri dönüşüm otomatlarına attığı zaman hem puan, hem de belli miktarda bir ücret kazanacak" diye konuştu. Katılımcılara sertifikalarının verildiği Mersin Hackathon’da, dereceye giren takımlara ödülleri takdim edildi.
Türkiye’de ilk kez Trabzon’da yapıldı
15 Ekim 2024 Salı - 17:49 Türkiye’de ilk kez Trabzon’da yapıldı TÜBİTAK 1001 Projesi “Enerji Etkin ve Depreme Dayanıklı CLT Kompozit Panel Geliştirilmesi” başlıklı çalışma çerçevesinde “Yeni Nesil Yerli ve Milli Ahşap Yapılarda Deprem Testi Deneyi" Türkiye’de ilk kez Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) yapıldı. KTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü, Yapı Sağlığı İzleme Laboratuvarında yapılan “Yeni nesil ve Milli ahşap yapılarda deprem testi deneyi” etkinliğine Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, çalışmada yer alan öğretim görevlileri ve öğrenciler katıldı. KTÜ Deprem ve Yapı Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi (DE-YAS) Müdürü Prof. Dr. Ahmet Can Altunışık, deneylerde 1990 yılından günümüze kadar meydana gelmiş depremlerin deprem ivme kayıtlarını uyguladıklarını belirterek, "2023 Kahramanmaraş depremlerinden sonra ülkemizde betonarme binalara alternatif yenilikçi yapı teknolojilerin geliştirilmesi ve ülkemize kazandırılması konusunda çok önemli girişimler olduğunu belirterek, “Çok önemli bir deney. 2023 Kahramanmaraş depremlerinden sonra artık ülkemizde betonarme binalara alternatif yenilikçi yapı teknolojilerin geliştirilmesi ve ülkemize kazandırılması konusunda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın çok önemli girişimleri var. Biz de bu girişimlerin içerisinde yer alan teknik ekipte yer alıyoruz. Şu anda Türkiye’de betonarme yapılara ilave olarak yığma yapılar çelik yapılar hafif çelik yapılar prefabrik yapıların yanında ahşap yapılarında ülkemizde yeni bir sektör olması gerektiğini ahşap yapılarla depreme dayanıklı bina yapabileceğimizi daha önce bakanlıklara birçok raporumuzda sunmuştuk. Burada da bin bir projemiz kapsamında TÜBİTAK projemiz kapsamında bu hedefimize ulaşmanın son noktası olan sarsma masası deneylerini yaptık. Gerçekleştirmiş olduğumuz deneylerde 1990 yılından günümüze kadar meydana gelmiş Erzincan, Kocaeli, Van, İzmir, Elazığ, Malatya depremi gibi depremlerin deprem ivme kayıtlarını uyguladık. Buna ilave olarak ta Kahramanmaraş depremlerinde meydana gelmiş ve neredeyse 1.0g’e yaklaşan ivmeleri de en son noktada uygulayabildik. Gördük ki binamızın, ahşap yapımızın taşıyıcı sistem elemanlarında herhangi bir hasar oluşmuyor ve hasarlar daha çok bağlantı noktalarında ve yapının temel bölgelerinde bağlantılarında oluşuyor. Bu bizim için aslında dünya literatürüne uygun olan ve bizim de projemizde hedeflediğimiz bir nokta. Bu anlamda çok mutluyuz. Umuyorum ahşap yapılar ülkemizin bundan sonraki geleceğinde yeni yapı teknolojileri olarak yerini alır” dedi. Türkiye’de ilk kez uygulanıyor KTÜ Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Cenk Demirkır da dünyada yaygın olarak kullanılan yüksek katlı ahşap yapıların ülkemizde de yerli ve milli olarak üretilecek bir çalışmayı ortaya koymaya planladıklarını kaydederek, “Türkiye’de ilk kez uygulanıyor. TÜBİTAK destekli bir araştırma projesi. Bu araştırma projesi kapsamında dünyada yaygın olarak kullanılan yüksek katlı ahşap yapıların ülkemizde de yerli ve milli olarak üretilecek malzemeleriyle birlikte yüksek katlı yapılara uygun bir şekilde üretilebileceğini göstereceğimiz bir çalışma ortaya koymaya planladık. Araştırmamızın neticesinde yerli ve milli olarak üretilen yapısal ahşap malzemenin Türkiye şartlarında depreme dayanıklı yüksek katlı yapılarda kullanılabileceğini TÜBİTAK destekli proje kapsamında sonuçlanmasıyla birlikte ortaya koymuş olduk. Bu hem Türkiye için bir ilk hem de betonarme ile alakalı olarak artık sürekli beton sektörüne alternatif olarak aranan bir dönemde artık yeni alternatif malzemelerin hangileri olabileceği konusunda bir takım çalışmalarla birlikte ahşabın bunlar içerisinde en önemli alternatif olacağını ve ülkemizde de kullanımıyla birlikte ye yaygınlaşmasını ve farkındalığın artmasını önemsiyoruz” diye konuştu.
Osmangazi’de bilimi anlaşılır hale getiren buluşmalar
15 Ekim 2024 Salı - 14:27 Osmangazi’de bilimi anlaşılır hale getiren buluşmalar Bursa Osmangazi Belediyesi tarafından Şadırvanlı Han’da düzenlenen ‘Halkın Bilim Kürsüsü’ etkinliğinde, İngiliz bilim insanı Isaac Newton’un kütle çekim yasası ele alındı. ‘Halkın Bilim Kürsüsü: 4 İşlemle Kütle Çekim Yasası’ adı altında düzenlenen etkinlikte, Bilim ve Amatör Astronomi Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Cem Özkan, astronomi için çok önemli olan Isaac Newton’un kütle çekim yasası hakkında katılımcılara bilgiler verdi. Programa katılan bilim meraklılarına Isaac Newton’un keşfettiği kütle çekim yasasını, en temel düzeyde aktaran Cem Özkan, kütle çekim yasasının 4 işlemle nasıl yapabileceği konusunda da bilgiler verdi. “Halkımıza bilimi tanıtmak için fırsatlar oluşturuyoruz” Çok sayıda bilim meraklısının katıldığı etkinlikte konuşan Bilim ve Amatör Astronomi Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Cem Özkan, “Osmangazi Belediyesi ile birlikte halkımıza bilimi tanıtmak için fırsatlar oluşturuyoruz. Astronomi için çok önemli olan kütle çekim yasasını, işe bilim felsefesini katarak 4 işlemle nasıl yapabileceği konusunu ele aldık. Kütle çekim yasası evrendeki gök cisimlerinin şekillenmesini, hareketlerini ve aralarındaki mesafeyi oluşmasını sağlayan en temel doğa yasasıdır. İngiliz bilim insanı Isaac Newton tarafından keşfedilen bu yasa, aynı zamanda modern bilime geçişi temsil eder. Bilimsel açıklaması olmayan gök cismi hareketlerinin, ilk defa Newton’un kütle çekim yasasıyla beraber, tam olarak nasıl gerçekleştiği anlaşılmıştır. Biz de bu akşam bu konuyu ele her seviyedeki bilim meraklılarının anlayacağı en temel düzeyde ele aldık. Programa gelen katılımcılar fark edeceklerdir ki karmaşık, anlaşılmayan, içine giremeyeceğimiz konular, biraz emek harcayarak kolaylıkla fark anlaşabilir hale gelecektir. Ne kadar kolay olabileceğini ve yapılabileceğini hissettirebilirsek, o kadar başarılı olacağız” dedi.
Erzurum’da 2 bin 687 robot yarışacak
15 Ekim 2024 Salı - 13:10 Erzurum’da 2 bin 687 robot yarışacak 16. Uluslararası MEB Robot Yarışması, 16-19 Ekim 2024 tarihleri arasında Erzurum’da yapılacak. Şampiyonada 2 bin 687 robot ve 6 bin 691 öğrenci yarışacak. “Eğitimin yüzyılında ahilik ve teknoloji” teması ile yurtiçi ve yurtdışından binlerce öğrenci Erzurum’da dört gün boyunca devam edecek olan robot yarışmasına katılacak. Çizgi İzleyen (Temel Seviye), Çizgi İzleyen (İleri Seviye) , İnsansız Hava Aracı (Mini Drone), Mini Sumo, Tasarla-Çalıştır, Tasarla Çalıştır (Temel Seviye), Labirent Ustası, Tozkoparan Robot (Temel Seviye) , Su Altı Araç, Otonom Araç, Yumurta Toplama, RC Sabit Kanat Uçak ve Serbest Proje kategorilerinde yaklaşık 6 bin 691 yarışmacı şampiyonaya katılıyor. Dünyanın ve yurdun dört bir yanından katılımcılar Erzurum’a gelmeye başladı. 13 kategoride yarışma yapılacak Millî Eğitim Bakanlığı, mesleki ve teknik eğitimin niteliğini artırarak, toplumda bu alana yönelik farkındalığı artırmayı ve öğrencilere edindikleri bilgileri beceriye dönüştürebilmeleri için gerekli ortamı sağlamakla beraber, öğrencilerin yeni ve özgün ürünler geliştirmeleri, bilimsel düşünme becerileri kazanmaları ve girişimci bireyler olarak yetişmelerini hedefleyerek düzenlediği 16. Uluslararası MEB Robot Yarışması ile alakalı yaptığı açıklamada, “Aynı zamanda Uluslararası yurt dışından gelen katılımcılarla farklı ülkelerin teknoloji alanındaki becerilerini sergileme ve öğrencilerimize kültürel etkileşimde bulunma fırsatı sunarak, küresel düzeyde rekabet edebilirliklerini artırmaktadır. Öğrencilerimize farklı bakış açılarıyla tanışma ve teknoloji alanında diğer ülkelerin seviyesini gözlemleme fırsatı sunan bu yarışma, kültürel paylaşım ve iş birliği imkânlarını da desteklemektedir. İlk kez 2007 yılında 3 kategoride gerçekleştirilen yarışma, bugün 13 farklı kategoride (Temel Seviye Çizgi İzleyen, Temel Seviye Tasarla-Çalıştır, Temel Seviye Tozkoparan Robot, İleri Seviye Çizgi İzleyen, İnsansız Hava Aracı (Mini Drone),Mini Sumo, Tasarla-Çalıştır, Yumurta Toplama, Labirent Ustası, RC Sabit Kanat Uçak, Serbest Proje, Su Altı Robot (SAR), Otonom Araç) ortaokul ve dengi okullara, ortaöğretim okul/kurumlarına devam eden öğrenciler ile yükseköğretimde öğrenim gören ön lisans ve lisans öğrencilerinin katılımlarıyla düzenlenmektedir” dedi. “Eğitimin Yüzyılında Ahilik ve Teknoloji” vurgusu Bu yıl 16. kez düzenlenecek olan yarışma, 16-19 Ekim 2024 tarihleri arasında Erzurum’da Atatürk Üniversitesi Kampüsü içinde gerçekleştirilecek olan yarışmaya 17 ülkeden ve 81 ilden bin 3 kurum, 6 bin 691 katılımcı, 2 bin 687 robotla başvuru yaptı. Yarışma, protokol kapsamında; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali (TEKNOFEST) ile Türk iş birliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA); paydaş olarak Erzurum Valiliği, Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Erzurum Atatürk Üniversitesi, Aselsan ve MESS Eğitim Vakfı’nın katkılarıyla gerçekleştiriliyor 16. Uluslararası MEB Robot Yarışması’nın bu yılki teması “Eğitimin Yüzyılında Ahilik ve Teknoloji” olarak belirlendi. Bu tema, ahilik değerlerinin teknoloji ile harmanlanarak gelecekte nasıl şekillenmesi gerektiğine vurgu yapıyor.
CW Enerji EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı’nda güneş enerjisi çözümlerini sergiledi
15 Ekim 2024 Salı - 11:43 CW Enerji EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı’nda güneş enerjisi çözümlerini sergiledi CW Enerji 9-11 Ekim tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı’nda yerini aldı. Firma, 3 gün boyunca güneş enerjisi sektörüne yön veren çözümlerini katılımcılarla bir araya getirdi. CW Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, alanında uzman ekip arkadaşları ile birlikte oldukça verimli bir fuar gerçekleştirdiklerini belirterek, “Yüksek verimli güneş panellerimiz, güneş enerjisi teknolojilerinin geleceğine yönelik çözümlerimiz ve enerji depolama sistemlerimiz büyük ilgi gördü. EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı’nı başarılı bir şekilde tamamladığımız için mutlu ve gururluyuz” dedi. Etkinliğin aynı zamanda Platin Sponsoru olduklarını ifade eden Sarvan, “Standımız fuarın en çok ziyaret edilen alanlarından biri oldu. EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı’nda güneş enerjisi sektörüne yön veren çözümlerimizi katılımcılarla bir araya getirdik. Fuarda aynı zamanda sektörümüzdeki son gelişmeleri yakından görme fırsatı yakaladık ve birebir görüşmeler gerçekleştirdik” dedi. Son teknoloji ile üretilen ürünler sergilendi Fuar boyunca son teknoloji ile ürettikleri ürünlerini sergilediklerini dile getiren Sarvan, aynı zamanda güneş enerjisi alanında AR-GE çalışmaları sonucu hayata geçirdikleri çözümleri de tanıttıklarını kaydetti. Sarvan, alanında uzman ekip arkadaşları ile birlikte oldukça verimli bir fuar gerçekleştirdiklerine dikkat çekerek, “Yüksek verimli güneş panellerimiz, güneş enerjisi teknolojilerinin geleceğine yönelik çözümlerimiz ve enerji depolama sistemlerimiz büyük ilgi gördü. EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı’nı başarılı bir şekilde tamamladığımız için mutlu ve gururluyuz” diye konuştu. Sürdürülebilir enerjinin her alanında var olma hedefi CW Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Sarvan, güneş enerjisi alanındaki uzmanlıklarını lityum batarya çözümlerinde de sergilediklerini belirterek, fuarda bu alandaki çalışmalarına da yer verdiklerini söyledi. Kuruldukları günden bu yana sürdürülebilir bir büyüme ve yenilikçilik anlayışıyla çalışmalarına devam ettiklerini belirten Sarvan, “Bu kapsamda gelişen teknolojiyi oldukça yakından takip ediyoruz ve kendimizi sürekli geliştiriyoruz. AR-GE Merkezi’mizde geliştirdiğimiz çalışmalarımız neticesinde günümüzün ihtiyaçlarına göre ürünler tasarlıyoruz. Lityum batarya üretimini de bu çerçevede hayata geçirdik” dedi. Sarvan, “Depolama sistemlerindeki enerji çözümlerini yaparken, pazardan gelen talep doğrultusunda güneş enerjisi ile entegre olmamış golf araçları, forklift araçlarının bataryaları gibi depolama çözümlerinin uzun soluklu çalıştığı yerlerden gelen talepleri değerlendirerek pazarda ciddi bir paya sahip olduk” şeklinde konuştu. Sürdürülebilir enerjinin her alanında var olma hedeflerinin olduğunu ifade eden Sarvan, “Güneş enerji santrallerinin (GES) teknik ve yatırım danışmanlığı gibi alanlarında kapsayıcı hizmetler sunuyoruz. Aynı zamanda; GES projelendirme, sistem tasarımı, lisanlı/lisanssız santral kurulumları, lisans alımı ve işletme gibi talep veya ihtiyaçlara ticari olarak karşılık veriyoruz. Bu fuarda şebeke bağlantılı (On-Grid) sistemlerin yanı sıra şebekeden bağımsız akü destekli sistemler (Off-Grid), güneş enerjili sulama sistemleri, LED aydınlatma sistemleri, güneş enerjili kamera sistemleri, elektrikli araç şarj istasyonları, akıllı ev sistemleri ve ısı pompası sistemleri ürünlerimizi de sergiledik” dedi. Türkiye’nin enerji dönüşümüne katkı İnovatif enerji çözümleriyle Türkiye’nin enerji dönüşümüne katkı sağlamayı sürdürdüklerini dile getiren Sarvan, şöyle devam etti: “CW Enerji olarak, her geçen gün büyüyen ekibimizle birlikte daha fazla projeye imza atma hedefiyle yol alıyoruz. Sürdürülebilir ve temiz enerji kaynaklarının yaygınlaşması için yatırımlarımıza devam edeceğiz. Bu çerçevede EIF Dünya Enerji Kongresi ve Fuarı bizim için büyük bir fırsat oldu. Bundan sonra da temiz enerji çözümleri konusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”
3 kıtada aynı anda CANiK damgası
15 Ekim 2024 Salı - 09:37 3 kıtada aynı anda CANiK damgası CANiK’in de bünyesinde yer aldığı Samsun Yurt Savunma (SYS) şirketleri, aynı anda Amerika Birleşik Devletleri, Çekya ve Brezilya’da düzenlenen fuarlara katılarak 3 önemli pazardaki iddiasını ortaya koyacak. Türk savunma sanayisinin uluslararası alandaki başarılı temsilcilerinden SYS Grup şirketleri, ihracat başarılarına ve yurt dışındaki iş birliği fırsatlarına yenilerini eklemek için faaliyetlerini yoğun şekilde sürdürüyor. 2024 yılında yoğun bir tanıtım ve pazarlama takvimi izleyen SYS, yılın son bölümünde de faaliyetlerinde hız kesmiyor. Grup şirketleri, aynı hafta içinde 3 kıtada 3 büyük fuarda yerini alıyor. 14-18 Ekim tarihleri arasında Amerika Birleşik Devletleri, Çekya ve Brezilya’daki 3 farklı fuarda boy gösterecek. CANiK, AEI Systems ve UNIROBOTICS bu fuarlarda yenilikçi çözümlerini tanıtacak. Amerika Birleşik Devletleri Ordusu Derneği’nin Yıllık Toplantısı (AUSA 2024) 14-16 Ekim tarihlerinde Washington DC’de gerçekleştirilecek. Etkinlik aynı zamanda askeri teknolojinin geleceğini şekillendiren çok sayıda firmayı bir araya getirecek. SYS Grup, ABD’nin önde gelen kara sistemleri fuarı olan AUSA 2024’te, Türkiye’nin milli uçaksavarı CANiK M2 QCB’nin yanı sıra CANiK M2F ve CANiK M3’ü öne çıkarırken, grup bünyesine 2022 yılında katılan köklü İngiliz şirketi AEI Systems ise dünyanın en düşük geri tepmeli ve ayarlanabilir atış hızına sahip 30 mm VENOM LR orta kalibre topunu tanıtacak. SYS Grup’un, Entegrasyon projelerinde yenilikçi çözümleri ile küresel savunma sanayinde kendinden sıkça söz ettiren şirketi UNIROBOTICS ise geliştirmiş olduğu yerli ve milli Uzaktan Komutalı Silah Sistemi (UKSS) ailesi olan TRAKON UKSS ailesi ile fuar katılımcılarının karşısına çıkacak. NATO’nun ve Avrupa’nın önde gelen savunma ve güvenlik teknolojileri fuarlarından biri olan Future Forces 2024, 16-18 Ekim 2024 tarihlerinde Prag’da yapılacak. NATO’nun özel operasyon birimlerinin de büyük ilgi gösterdiği etkinlikte, savunma ve güvenlik çözümleri sergilenecek, yeni nesil teknolojiler ve askeri operasyonlardaki yenilikler tanıtılacak. SYS Grup fuarda, UNIROBOTICS’in geliştirdiği TRAKON Uzaktan Komutalı Silah Sistemi (UKSS) ailesi ve AEI Systems’in 30 mm VENOM LR topunu NATO’nun özel operasyon birimlerinin ilgisine sunacak. Güney Amerika’daki en önemli güvenlik ve savunma etkinliklerinden biri olan COP International 2024 ise 16-18 Ekim tarihleri arasında Sao Paulo’da düzenlenecek. Özellikle kolluk kuvvetlerine yönelik ekipman, teknolojiler ve çözümler üzerine odaklanan fuarda, Latin Amerika pazarındaki ihtiyaçlara yanıt veren ürün ve kabiliyetler tanıtılacak. CANiK de fuarda Brezilya pazarındaki gücünü bir kez daha sergileyecek. Hafif silah pazarında dünya çapında önemli bir konuma sahip olan CANiK, Brezilya kolluk kuvvetleriyle iş birliğini genişletmeyi hedefliyor. "3 kıtada 3 savunma sanayi fuarında yer alıyoruz" SYS Grup - CANiK Genel Müdürü Cahit Utku Aral, fuar katılımlarına ilişkin, "2024 son çeyreğine girerken aynı hafta içerisinde 3 kıtada 3 savunma sanayi fuarında yer alıyoruz. Türkiye’nin küresel savunma sanayisindeki iddiasını pekiştirmek ve ihracat hedeflerine ulaşılmasına katkı sağlamak için tüm ekiplerimiz üstün bir gayretle çalışıyor. Bu çaba, grubumuzu da yeni başarılara taşıyor. SYS Grup olarak ihracat rakamlarında yılın son çeyreğine girerken 2025 yılı hedeflerimize ulaşmış olmanın haklı mutluluğunu yaşıyoruz. Bu yoğun fuar trafiğimiz artık 2025 yılı için değil gelecek yıllardaki başarılarımızın altyapısını oluşturuyor. CANiK, AEI Systems ve UNIROBOTICS, global pazarlarda güçlü bir varlık göstermeye ve yenilikçi çözümlerimizi dünya genelindeki müşterilerimize tanıtmaya devam edecek. Ayrıca bu fuar katılımları SAHA EXPO 2024 öncesinde motivasyonumuzu daha da artırıyor" dedi.
Hitit Üniversitesi’nde geliştirilen yeni nesil ısı emici sistemi patent aldı
15 Ekim 2024 Salı - 09:13 Hitit Üniversitesi’nde geliştirilen yeni nesil ısı emici sistemi patent aldı Hitit Üniversitesi’nde geliştirilen yeni nesil ısı emici sistemi, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından patentlenmeye hak kazandı. Hitit Üniversitesinin elektronik bileşenlerde meydana gelen ısı yönetimi sorununa çözüm sağlayan projesi başarıyla tamamlandı. Hitit Üniversitesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Seyfi Şevik ve Doç. Dr. Özgür Özdilli tarafından yeni nesil ısı emiciler tasarlanarak üretimi gerçekleştirildi. Projede, ağaç yapıya sahip kanatçıklar tasarlanarak bileşenlerin hem yüzey alanı artırıldı hem de ısının hızlı ve verimli bir şekilde uzaklaştırılması sağlandı. Bilgisayar çipleri, LED lambalar ve ısı üreten elektronik bileşenlerdeki ısı yönetimi sorununa yeni bir çözüm getiren sistem, Türk Patent ve Marka Kurumuna yapılan başvurunun ardından patentlendi. Geliştirilen sistem hakkında açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Seyfi Şevik, gelişen teknoloji ile birlikte elektronik bileşenlerin daha işlevsel ve daha yüksek performanslı üretildiğini söyledi. Elektronik bileşenlerin performansındaki artış ile birlikte istenmeyen ısı oluşumlarının meydana geldiğini kaydeden Şevik, şöyle devam etti: "Elektronik bileşenler, genellikle yüksek ısıya maruz kaldıklarında bozulurlar veya yeterli performans gösteremezler. Bu durumun oluşmaması için üretilen yüksek ısının hızlı ve verimli bir şekilde uzaklaştırılması gerekmektedir. Bunun için de elektronik bileşenlerin üzerine monte edilebilen aktif veya pasif ısı emicileri kullanılır. Biz de yaptığımız çalışmayla ısı emiciler için ağaç yapıya sahip kanatçıklar tasarlayarak hem yüzey alanlarını artırdık hem de ısının hızlı ve verimli bir şekilde uzaklaştırılmasını sağladık." Şevik, geliştirilen yeni nesil ısı emici sistemi ile elektronik bileşenlerin daha uzun ömürlü ve daha yüksek performanslı çalışmasının mümkün olduğunu sözlerine ekledi.
Bilim merkezi 6 farklı kategoride bir araya getirecek
14 Ekim 2024 Pazartesi - 19:10 Bilim merkezi 6 farklı kategoride bir araya getirecek Düzce Belediyesi Bilim Merkezi, bilim meraklısı gençleri Ekim ayının 3’ncü haftasında da 6 farklı kategori de bir araya getirecek. Düzce Belediyesinin bilimin ışığında gençler yetiştirilmesi, Türkiye’nin aydınlık geleceğinin inşası noktasında ortaya koyduğu vizyonun bir parçası olan ve TÜBİTAK destekleri ile hayata geçirilen Türkiye’nin 12’ncü bilim üssü Düzce Bilim Merkezi, Ekim ayının üçüncü haftasında da yoğun bir takvim ile etkinliklerine devam ediyor. Öğrencilerin yaş grubu ve ilgi alanlarına göre ücretsiz olarak düzenlenen ve haftalık oluşturulan derslerle her seans için belirli kontenjanların oluşturulduğu atölyeler şu şekilde; Matematik atölyesi; 15 Ekim Salı, 15.30-17.00 saatleri arası 5. Sınıflar. 16 Ekim Çarşamba, 15.30-17.00 saatleri arası 6. Sınıflar, 17 Ekim Perşembe, 15.30-17.00 saatleri arası 7. Sınıflar 18 Ekim Cuma, 15.30-17.00 saatleri arası 8. Sınıflar. Temel bilimler atölyesi; 15 Ekim Salı ve 17 Ekim Perşembe günleri 16.00-16.45 saatleri arası ‘Duyuların Bilimsel Dünyası’ adı altında 8-10 yaş. Robotik ve kodlama atölyesi; 15 ve 16 Ekim tarihlerinde 16.00-17.00 saatleri arası ‘MBOT ATÖLYESİ’ adı altında 9 yaş ve üzeri. Keşif atölyesi; 15 Ekim Salı ve 17 Ekim Perşembe günleri 16.00-17.00 saatleri arası 5-6 yaş. Uzay ve havacılık atölyesi; 16 Ekim Çarşamba 10.00-11.30 saatleri arası ‘Güneş Saati Yapalım’ adı altında 9-10 yaş, 16.00-17.30 saatleri arası ‘PhET ile Yörünge Simülasyonu’ adı altında 10-16, 17 Ekim Perşembe 10.00-11.30 saatleri arası ‘Güneş Saati Yapalım’ adı altında 9-10 yaş.
Alanya Belediyesi’nin otomasyon sistemi yenilendi
14 Ekim 2024 Pazartesi - 16:48 Alanya Belediyesi’nin otomasyon sistemi yenilendi Alanya Belediyesi’nde, hizmetlerin daha hızlı bir şekilde sunulması ve vatandaşların belediyeye gelmeden işlemlerini halletmesi amacıyla, 19 yıldır kullanılan otomasyon sistemi yenilendi. Vatandaşların, belediye hizmetlerini daha hızlı bir şekilde gerçekleştirmesi ve belediye binasına gelmeden pek çok işlemini bilgisayar ortamında gerçekleştirmesi amacıyla otomasyon sistemi yenileniyor. 2005 yılında web tabanlı olarak devreye alınan ve 19 yıldır kullanılan otomasyon uygulaması, teknolojinin gelişmesi ve artan ihtiyaçlar nedeniyle yeni bir versiyona güncellendi. Bilgi İşlem Müdürlüğü’nün yaptığı çalışmalar sonucunda önümüzdeki günlerde devreye alınacak olan yeni versiyon, modern bir altyapı sunacak ve Belediye personelinin daha verimli çalışmasını sağlayacak. Yeni sistem, lokal bilgisayarların yanı sıra yetkilendirilmiş mobil cihazlarda da çalışabilecek. Güncelleme öncesinde tüm personel, 3 hafta süren görsel, uygulamalı ve bire bir eğitimlerle yeni sisteme hazırlandı. Yeni otomasyon sistemi ile birlikte Alanya Belediyesi’nin hizmet kalitesinin artırılması, tüm birimlerin iş süreçlerinin daha hızlı ve güvenilir bir şekilde yürütülmesi sağlanacak. “Yeni sistem, vatandaşlarımızın hizmetlerimize daha kolay erişmesini sağlayacak” Yapılan güncelleme çalışmalarının önemine vurgu yapan ve Alanya Belediyesi’nin teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, "Teknolojiyi yakından takip ederek halkımıza en iyi hizmeti sunmak için yenileniyor ve gelişiyoruz. Artık miladını doldurmuş olan ve yeni teknolojik gelişmeleri karşılayamayan otomasyon sistemimizi güncelliyoruz. Bu güncelleme, personelimizin daha verimli çalışmasını sağlarken, vatandaşlarımızın da hizmetlerimize daha kolay erişmesini sağlayacak” dedi.