KÜLTÜR SANAT - 07 Kasım 2024 Perşembe 12:33

Sivas’ta 2 bin yıllık olduğu düşünülen stel bulundu

A
A
A
Sivas’ta 2 bin yıllık olduğu düşünülen stel bulundu

Sivas’ta 2019 yılında arkeoloji kazı çalışmalarına başlanan Sivas Kalesi, kentin geçmişine ışık tutuyor. Birçok medeniyeti ağırlayan Sivas’ta tarihi buluntular gün yüzüne çıkıyor.


Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Sivas’ın çeşitli noktalarında arkeolojik kazılar sürüyor. Kent merkezinde bulunan Sivas Kalesi’nde 2019 yılında başlayan arkeolojik kazılar devam ediyor. Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi medeniyetlerin önemli kentlerinden biri olan Sivas’ta birçok tarihi buluntuya rastlanıyor. Kazıların başladığı günden bu yana birçok tarihi buluntunun elde edildiği alanda Roma dönemine ait mezar stel’i bulundu. Yaklaşık 2 bin yıllık olduğu değerlendirilen stel, bulunduğu yerden çıkarılarak envantere kaydedildi.


“Roma dönemine ait çok ciddi bir buluntumuz var”


Sivas Kale kazısına ilişkin bilgiler veren Uzman Sanat Tarihçisi Onur Aydın, “Alan 3’üncü dereceden Arkeolojik Sit alanı. Uzun yıllardır burada kazı çalışmaları yapıyoruz. Bu sene Selçuklu dönemine ait yoğun buluntular gelmeye başladı. Artık Selçuklu dönemine ait mekanlar bulmaya başladık. Mekanların dışında duvarlar, zeminler, tandırlar çok yoğun bir şekilde geliyor. Bizi en çok mutlu eden detaylardan birisi de Selçuklu dönemine ait alçı buluntularımız. Bunların içerisinde hayvan, insan figürlü, bitkisel, geometrik bezemeli alçılarımız var. Bunlar da bize Selçuklu yaşantısının bölgede yoğun olduğunu göstermekte. Hitit, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemine ait buluntular gelmekte. Erken Tunç Dönemine ait iki tane figür bulduk. Bunlar bu alan için önemli. Daha önce de çıkmıştı ama bu sene çıkanlar daha net bir şekilde o döneme ait olduğunu göstermekte. Ayrıca Roma dönemine ait çok ciddi bir buluntumuz var. O da Roma dönemine ait bir mezar steli. Bir insan gövdesi var ama ne yazık ki baş kısmı tahrip olmuş. Kıyafetleri, eli ve gövdesi belli. Çalışmalar hava şartlarına göre bir ay daha devam edecek. Önümüzdeki yıl ise mart veya nisan ayı gibi çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.


“Selçuklu Sarayı’nın izlerini ortaya çıkarmayı planlıyoruz”


Erken Tunç Çağı’ndan itibaren birçok parça bulduklarını ifade eden Uzman Sanat Tarihçisi Hüseyin Çil, “Buluntularımız az olmakla birlikte veri anlamında önem teşkil ediyor. Alanda genel olarak baktığımızda tam bir tabakalaşma göremiyoruz. Alan sürekli tahrip edilmiş. Alt ve üst tabaka birbiri ile yer değiştirilmiş. Burada yoğun bir Bizans, Selçuklu ve Osmanlı buluntuları görüyoruz. Günümüze yakın olması hasebiyle Selçuklu ve Osmanlı dönemini daha net okuyabiliyoruz. Kazı çalışmalarımız ilerleyen noktada devam edecek. Mevsimsel şartlardan dolayı tam ilerleyemedik ancak önümüzdeki kazı sezonunda bu verileri tamamen açığa çıkararak özellikle Selçuklu Sarayı’nın izlerini ortaya çıkarmayı planlıyoruz” ifadelerine yer verdi.


“Selçuklu dönemine ait saray malzemeleri de varlığını sürdürüyor”


Selçuklu yaşantısının bölgede yoğun olduğuna dikkat çeken Uzman Sanat Tarihçisi Buğrahan Karaman ise, “Küçük eserler ve diğer seramik kaplar olmak üzere birçok eserin varlığıyla karşılaştık. Benim de en çok dikkatimi çeken kandillerin varlığı. Kandiller, Antik çağdan itibaren günümüze aydınlatma aracı olarak geliyor. Burada en çok karşılaştığımız kandil tipi ‘Yonca Ağızlı Kandil’ dediğimiz Selçukluya ait kandil tipi. Daha sonra Bizans dönemine ait kandil tipleri de bulunuyor. Onlar da değişik form ve tipolojilerde bulunuyor. Sırlı ve sırsız olmak üzere kandil tiplerimiz var. Sikkeler, haçlar ve Selçuklu dönemine ait saray malzemeleri de varlığını sürdürüyor. İlerleyen dönemde bir bütünlük arz etmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Mübadele ve mübadillerin kültürel mirası Osmangazi’de konuşuldu Osmangazi Belediyesi, Bursa UNESCO Derneği, Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği, (BAL-GÖÇ) Lozan Mübadilleri Vakfı, Bursa Lozan Mübadilleri Kültür ve Dayanışma Derneği ile işbirliğinde "Mübadele ve Mübadillerin Kültürel Mirası Paneli" düzenlendi. Osmangazi Gösteri Merkezi’nde düzenlenen panelde, 30 Ocak 1923’de Lozan Barış Anlaşması gereği Türkiye ve Yunanistan arasında gerçeklesen zorunlu göç sebebiyle yaşanan olumsuzluklar, çekilen zorluklar, geride bırakılan hayatlar, zorunlu göçü oluşturan şartlar ve bu şartların ekonomik, politik nedenleri, göçmen haklarının korunması, iskan zorunluluğu, göçün sosyo-kültürel etkileri, göçmenlerin kültürel mirasları gibi konular konuşuldu. Mübadelenin unutulmaması ve hatırlanması, gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğine inanılarak düzenlenen panelde, mübadelenin pek çok yönden incelenmesi ve akademik çalışmalara kaynak olması hedefleniyor. Düzenlenen panele Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Tolga Kornoşor, Milli Savunma eski Bakanı Turan Tayan, CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, Bursa UNESCO Derneği Başkanı İlker Özarslan, BAL-GÖÇ Başkanı Emin Balkan, Bursa Büyükşehir Başkan Vekili Baran Güneş, Lozan Mübadili ailelerin torunları ve yurttaşlar katıldı. İlker Özarslan Moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Araştırmacı Yazar Aycan Yılmaz, Prof. Dr. Kemal Arı, Prof. Dr. Özlem Doğuş Varlı, Lozan Mübadilleri Vakfı Genel Sekreteri Esat Halil Ergelen, Mutfak Araştırmacısı Yazar Ramazan Başan, mübadele ve mübadillerin kültürel mirasını pek çok yönüyle konuştu. “Allah bir daha hiçbir ülkeye zorunlu göç ve mübadil anıları yaşatmasın” Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Tolga Kornoşor, “Bu panelin benim için ayrı bir önemi var; ben de Lozan Mübadili bir ailenin torunlarıyım. Büyük Önder Atatürk’ün Lozan Mübadelesi sayesinde orada ki Türkleri buraya getirmesi, burada ki Rumları da memleketlerine mübadil etmesi, iç barışın sağlanmasında ve Anadolu’nun tekrar Türkleşmesinde önemli bir etken oldu. O günü yaşayanlar, acıları çekenler yalnızca Türkler değil, mübadil olmuş Yunanlılar da üzüntüler yaşadı. Büyük Önder Atatürk’ün Yurtta Sulh Cihanda Sulh, sözünün üzerine dünyada bir başka söz olduğunu düşünmüyorum. Allah bir daha hiçbir ülkeye zorunlu göç mübadil anıları yaşatmasın” şeklinde konuştu. “Genç Türkiye Cumhuriyeti, mübadelenin altından büyük bir mağfiretle kalktı” Bursa UNESCO Derneği Başkanı İlker Özarslan, “Mübadele Cumhuriyetin ilk kurulduğunda devraldığı çok büyük bir yüktü, Genç Türkiye Cumhuriyeti, bunun altından büyük bir mağfiretle kalktı, bugüne kadar mübadele konusunda bir çok panel, sempozyum, konferans ve söyleşi yapıldı. Biz UNESCO Derneği olarak panele kültürel miras gözüyle bakmak istiyoruz. Mübadillerin Yunanistan’a giden ve oradan gelen mübadillerin hala sürdürmekte olduğu ve kaybettikleri yaşam, müzik, gıda, giysi kültürlerini, panelde aktarmaya çalışacağız” dedi. “Tarım ve ticaretin gelişmesinde mübadil göçmenlerinin büyük katkıları olmuştur” BAL-GÖÇ Başkanı Emin Balkan, “1893 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan bu tarafa hala göç alıyoruz. Sadece Balkanlar ve Selanik çevresinden buraya gelenler değil, Türkiye’den Yunanistan’a giden, ana dili Türkçe olan ve Yunanca hiç bilmeyen Ortodoks Türkler de vardı. O aileler hala bizleri kendilerine yakın görüyorlar. B unun yanında Rumlarda göç ettiler; ama onlarında gönül bağı var. Anadolu’nun Türkleştirilmesinde, tarım, ziraat ve ticaretin gelişmesinde, mübadil göçmenlerinin çok büyük katkıları olmuştur” diye konuştu. “Yaşadığımız bu acıları hep beraber nasıl tatlıya çevirebiliriz” Bursa Büyükşehir Başkan Vekili Baran Güneş, “Bu topraklar acıların birleştiği ve sürgün edildiği topraklar. Türkiye’nin her bir noktasında acılar yaşanmış. Ben bir mübadil damadı olarak bunu çok yakından hissediyorum. Hep beraber yaşadığımız bu acıları nasıl tatlıya çevirebiliriz, geleceğin mirasını daha güzelleştirebiliriz ve yaşanan acıları geleceğe nasıl kültürel farklılık zenginlik olarak oluşturabiliriz; işte bunun mücadelesini vereceğiz” dedi.
Kayseri Jose Mourinho: "6 gol attık ama 10 da olabilirdi" Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, 6-2 kazandıkları karşılaşma sonrası, "Topla gerçekten yüksek kalitede bir oyun sergiledik. 6 attık ama 7, 8, 10 da olabilirdi. Mutluyum" dedi. Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Kayserispor’u 6-2 mağlup etti. Maç sonu düzenlenen basın toplantısında konuşan değerlendirmelerde bulunan Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, "Ben her gün Türk futboluna adapte olmaya ve öğrenmeye çalışıyorum. Bugün maça çok güçlü bir başlangıç yaptık Aslında devreden maçı bitirmiş olmamız gerekiyordu ama bitiremedik. İkinci yarıda maç 3-2’ye geldikten sonra maç tekrar ortada oldu. Bu benim takımla ilgili hoşuma gitmeyen şeydi. 90 dakika boyunca daha istikrarlı ve konsantre olmamız gerekiyor. Çünkü maç 3-0’a kadar kolay bir maçtı. 3-2’ye gelene kadarki periyotta performansımız durakladı. 3-2 olduktan sonra tekrar o korkuyu hissettik ve tekrar oyuncular odaklanmaya başladı. Bugün 6 oldu ama 7-8 de olabilirdi. Oyuncularımdan istemediğim şey bu, maç kolayken maçı bitirmek gerekiyor. Çok zor maçlar oynayacağız çünkü. 3-0 gibi kolay bir durumdayken 4’ü, 5’i, 6’yı atmamız gerekiyor. Maçın 3-2’ye gelmemesi gerekiyor. Bu güne dair sevmediğim tek şey bu. Ama topla gerçekten yüksek kalitede bir oyun sergiledik. 6 attık ama 7, 8, 10 da olabilirdi. Mutluyum" dedi. Takımda herkesin hazır olduğunu ve iyi çalıştığını vurgulayan Portekizli teknik adam hayalindeki takımla ilgili de şunları söyledi: "Hayalimdeki maçın olması için bugün 8-0 olması gerekiyordu, 6-2 değil. Hayalimdeki takım 3-0’dan 3-2’ye getirmez. Hayalimizden uzaktayız diyebilirim. Ama şu anlamda hayal ettiğim takıma sahibim, takımdaki herkes hazır. Herkes çok iyi çalışıyor. Oğuz Aydın da bugün öyle bir oynadı ki sanki her maç oynuyormuş gibi, aynı şey Samet için de geçerli. Dolayısıyla bunun takım adına güzel bir şey olduğunu düşünüyorum." "Her Galatasaray maçında mantıksız şeylerle karşılaşıyoruz" Galatasaray 2. Başkanı Metin Öztürk’ün penaltı pozisyonu ile ilgili açıklamaları sorulması üzerine Mourinho, "Penaltı pozisyonuyla ilgili açıkçası bir şey söyleyemem. Çünkü pozisyonu izleme şansım olmadı ama kulübede bulunmuş olduğum yerden penaltı gibi gözüküyordu. Eğer Galatasaray ikinci başkanı mantıksız olduğunu düşünüyorsa her Galatasaray maçında mantıksız şeylerle karşılaşıyoruz. Mantıksız olan çok şey var, dolayısıyla en iyisi bu mantıksız olan şeyleri konuşmamak" ifadelerini kullandı. Mourinho’dan Ronaldo açıklaması Cristiano Ronaldo’nun Fenerbahçe’ye transfer olacağı söylentilerine de cevap veren Jose Mourinho, "Ronaldo belki bir gün öğle yemeğine gelebilir. Çünkü İstanbul; Portekiz ile Arabistan’ın ortasında kalıyor. Belki özel jetine atlayıp bir gün eski arkadaşı olan Jose’yi görmeye gelip bir yemek yiyebiliriz kendisiyle. Fenerbahçe ile oynaması hakkında soruyorsanız, onu yazanlar ne yazdıklarını bilmiyorlar ya da saçma haber yapmaktan mutlu oluyorlar. Eğer ocak ayında takıma bir oyuncu katılacaksa gerçekten bunun çok iyi oyuncu olması gerekiyor. Ben elimdeki oyuncuları geliştiriyor olmaktan çok mutluyum. Oğuz Aydın’ın ilk geldiği halinden şimdiki haline bakıyorum. Onları geliştirmek istiyorum. Çünkü UEFA’da aslında başımızı belaya sokan bir durum var. Ülkede yetişmiş futbolcu kontenjanı konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Hiçbir hoca muhtemelen bu konuyu umursamamış ama ben umursuyorum. Dolayısıyla bu oyuncuya şans vermek istiyorum. Kış transfer penceresi açıldığında gerçekten çok iyi bir oyuncu olması gerekiyor. Çünkü ben elimdeki oyunculardan çok mutluyum" dedi.
Kayseri Sinan Kaloğlu: "Penaltı olmadığını sadece biz değil tüm Türkiye gördü" Kayserispor Teknik Direktörü Sinan Kaloğlu, Fenerbahçe’nin kazandığı penaltıyla ilgili yaptığı açıklamada, "İlk penaltı pozisyonunun penaltı olmadığını sadece biz değil tüm Türkiye gördü. Herkesin görmesine rağmen Direnç hoca ve VAR ekibi bunu görmedi" dedi. Kayserispor, Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında sahasında karşılaştığı Fenerbahçe’ye 6-2 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kayserispor Teknik Direktörü Sinan Kaloğlu, sonuçtan dolayı üzgün olduklarını söyleyerek, "Maçtan önce koşan oyuncularla, baskılı oyuncularla başlamayı planladık. Ön alan baskısıyla da rakibi kendi yarı sahasından çıkarmadan gol pozisyonlarına girmekti. İlk penaltı pozisyonunun penaltı olmadığını sadece biz değil tüm Türkiye gördü. Herkesin görmesine rağmen Direnç hoca ve VAR ekibi bunu görmedi. Gücümüz belli ama bir şeye inanmıştık. Fenerbahçe’yi yenmeye inanmıştık. Bunun içinde sahaya çıktık. Maçın başından sonuna kadar bunun için mücadele verdik" dedi. "Sarı kartlar direncimizi kırdı" Sarı kartların dirençlerini kırdığını belirten Kaloğlu, "Zaten kaliteli ayakları olan güçlü bir kadrosu bulunan Fenerbahçe’ye karşı 5. dakikada haksız bir penaltıyla mağlup duruma düşüyorsunuz. Sonrasında 3 orta saha oyuncumuzun ikisine haksız yere sarı kart gösterildi. Bu da orta sahadaki direncimizi kırdı. Üçüncü gol ise bize göre ofsayt. Fenerbahçeli oyuncu hamle yapıyor ve defansımızın dengesini bozuyor. Kolovetsios’un pozisyonunda da bize penaltı çalınmalıydı. İkinci yarı maça tutunmak için her şeyi yaptık. Dizilişimizi değiştirdik. Oyuncu değiştirdik. Toplamda 41 orta yaptık. 25 defa ceza sahasına girdik. 15-20 şut çektik. İkili mücadelede yüzde 56 ile rakibimize üstünlük sağladık. Bu bir takımın inanmasıyla alakalıydı. Ama bizim inanmamızla olmadı. Eksiklerimiz var ama bunun ardına sığınmıyoruz. Ama çocukların bir isteği var ve bunu sahada alamıyorlar. Maçı izlemeyen birisi ’6 gol yemişler’ der. Biz 5 maçtır yenilmeyen bir takımdık. Bu takım bir maçta 6 gol yiyecek bir takım değildi. Ama 3. golden sonra rakibe verdiğimiz boş alanlar, rakibin kontra atakları sonuca gitmelerini sağladı" ifadelerini kullandı. "Mücadeleden gurur duydum" Fenerbahçe maçından ders çıkarıp, gelişerek devam edeceklerinin altını çizen Sinan Kaloğlu, "Ben oyuncularımın bugünkü mücadelesinden gerçekten gurur duydum. Kazanma isteklerini herkese gösterdiler. Biz bu skoru unutacağız ama bu maçtaki hatalarımızı da değerlendireceğiz. Yazık oldu, bu takım 6 gol yiyecek takım değildi. Bu maçtan ders çıkarıp gelişerek devam edeceğiz" şeklinde konuştu.