SPOR - 13 Mart 2025 Perşembe 21:27

Sivasspor’da Hatayspor maçı hazırlıkları sürüyor

A
A
A
Sivasspor’da Hatayspor maçı hazırlıkları sürüyor

Trendyol Süper Lig’in 28. haftasında Sivasspor, deplasmanda Hatayspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarına bugün yaptığı antrenmanla devam etti.


Kulüp tesislerinde, Teknik Direktör Rıza Çalımbay yönetiminde gerçekleştirilen antrenman ısınma hareketleriyle başladı. Ardından 5’e 2 pas çalışması yapan Yiğidolar, taktik maçla idmanı tamamladı.


Kırmızı-beyazlılar yarın yapacağı antrenmanın ardından Mersin’e gidecek.



Sivasspor’da Hatayspor maçı hazırlıkları sürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da dezavantajlı çocuklar ve okul öğrencileri etkinlik atölyelerinde yazılım gibi birçok alanda eğitim görüyor Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki mahallelerde dezavantajlı çocuklar ve ilkokul öğrencileri etkinlik atölyelerinde farklı alanlarda eğitim görüyor. Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) Diyarbakır Öğrenim Birimi Yöneticisi Zehra Ekinci, öğrenim birimlerinin depremle birlikte Ergani ilçesinden Sur ilçesine taşınmaya başladığını söyledi. Ekinci, ilçeye bağlı Alipaşa Mahallesi’nde dezavantajlı bölgedeki çocuklara okul ve milli eğitimle işbirliği yaparak ücretsiz etkinlik sunduklarını ifade etti. Ekinci, protokol bağlamında okullardan çocukları getirdiklerini söyleyerek, "Ayrıca mahallede bireysel olarak çocuklarımıza ücretsiz etkinliklerimizi veriyoruz. Bu etkinliklerimizi verirken gönüllü arkadaşlarımızdan faydalanıyoruz. Buraya gelen bütün çocuklarımıza etkinlikleri gönüllü arkadaşlarımız veriyor. Genelde üniversite öğrencisi oluyor ama çalışan arkadaşlarımız da var" dedi. Çocukları okullardan servislerle getirdiklerini kaydeden Ekinci, "Hafta sonları da genelde mahalledeki çocuklara gelip etkinlik veriyorlar. Sonbahar ve ilkbahar eğitimlerimiz oluyor. Tek ve iki döngü dediğimiz sistemde ilerliyoruz. 10 haftalık sürecimizde çocuklarımıza 5 farklı etkinlik odamızda 5 farklı etkinlik veriyoruz" diye konuştu. Günlük toplam tek döngüde 72 çocuk alabildiklerini aktaran Ekinci, "Tasarım beceri atölyesinde çocuk, hem kodlamayı hem de tasarım yapmayı öğreniyor. 3D kalemlerle ve 3D yazıcı ile çocuklara öğretiyoruz. 10 haftanın sonucunda çocuğumuz 3D yazıcıdan artık çıktısını alabiliyor. Algo dijitalde de çocuğa tekrar kodlamayı öğretiyoruz. Algo dijital oyunumuz var. Kodlamayı bu oyun üzerinden anlatıyoruz. Çocuklarımız burada algoritmik düşünmeyi ve algoritmayı öğreniyor. Düşler atölyesinde ise, resim ve sanatla ilgili etkinliklerimizi yapıyoruz. Aklınıza gelebilecek her türlü etkinliği odamızda yapıyoruz. Hatta çocukların en sevdiği etkinlik odamız diyebiliriz. Normal etkinlik odasında da fen ve matematik eğitimi görüyor çocuklar. Ayrıca İngilizce konuşma kulübü etkinliği de bu oda da görülüyor. Okuma odasında ise, drama etkinliği ve okuyorum oynuyorum etkinlikleri görülüyor. Burada üretici okuma ve düşünme üzerine etkinlikler. Buraya gelen çocuk tek döngüde 1,5 saat etkinlik görüyor. Şu an iki okulla var. Sabah ve öğlen döngüsü olarak" şeklinde konuştu. Havacılık yönetimi 3’üncü sınıf öğrencisi Recep Karaköse, Çanakkaleli olduğunu, üniversite okumaya geldiğini ve öğrencileri gördüğünde çok mutlu olduğunu dile getirdi. "Gözlerindeki parlaklık ve eğitime olan açlığı görünce dedim ki buraya gelmeliyim" diyen Karaköse, "Çok da mutlu oldum. Şu an algodijital olarak eğitim veriyorum. Yazılım öğretiyoruz. Gençlerimize bir şey katmak beni çok mutlu ediyor. Buradaki çocuklar çok zeki, onu görüyorum. Bu dezavantaj konusunu çözmek için buradayız. Belki birçok çocuğumuz bilgisayara ulaşamıyor, burada ulaşmalarını sağlıyoruz. Birçok çocuğumuz belki yazılım ne demek bilmiyor. Onları burada ulaştırıyoruz. Böylelikle geleceğin yazılımcılarını, tiyatrocularını çıkartmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.
Hatay Turfanda hasat edilen domates serada 28 TL’den alıcı buluyor Hatay’da çiftçiler tarafından serada yetiştirilerek hasat edilen domates 28 TL’den alıcı buluyor. Üretici, domatesin fiyatının 2 kat artarak markette kilogram fiyatının 60 TL’yi bulmasına tepkili. Türkiye’nin en verimli topraklarına sahip olan Hatay’da Mart ayında serada çiftçiler ürünlerini yetiştirmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde etkili olan don çiftçilerin büyük çoğunluğunu olumsuz etkilerken mahsulü zarar görmeyen üretici ürünlerini hasat ediyor. Bölgede üretilerek Türkiye’nin bir çok noktasına gönderilen domateste hasat devam ediyor. Yaşanan don afeti sonrası domatesin kilogram fiyatı tarlada 28 TL’den alıcı buluyor. Samandağ ilçesi Tekebaşı Mahallesi’nde serada domates hasadı yapan Ruhi Yapıcı, domatesin tarla fiyatı ve market fiyatı arasındaki farka dikkat çekerek bu durumdan tüketici ve üreticinin olumsuz etkilendiğini söyledi. "Tarlada 28 TL marketlerde 60 TL’yi buluyor, bu durum tüketiciye yansıyor" Market ve tarla fiyatı arasındaki farkın 2 kat olduğuna dikkat çeken çiftçi Ruhi Yapıcı, "Domatesin tarla fiyatı şuanda 28 TL ile 30 TL arasında değişiyor. Ben tarlada ürünümü satabilirsem fiyatından memnunum. Ben raflara baktığım zaman İstanbul’da domates fiyatlarının 100 TL’yi bulduğunu görüyorum. Fazla uzağa gitmeden Hatay’da raflara baktığımız zaman yine domatesin kilogram fiyatı 60 TL civarında. Bu şartlarda zararı çeken çiftçidir, bizim buna emeğimiz var. Bundan yaklaşık 20 gün önce don afeti yaşadık ve biz bunla mücadele ettik. Tüketici bu durumda daha da mağdur oluyor. Burada mağdur olan üretici ve tüketicidir, tüccarlar mağdur olmuyor. Tarlada 28 TL marketlerde 60 TL’yi buluyor, bu durum tüketiciye yansıyor. Tüketici alacağı bir kiloyu yarım kiloya düşürüyor.
Malatya Kayısı bahçelerinde yoğun mesai başladı, hastalıklara karşı önlem alınıyor Malatya’da kayısı üreticileri için çiçeklenme dönemi başlarken ziraat mühendisleri, hastalık riskine karşı zamanında ve doğru ilaçlama yapılması gerektiğini vurguluyor. İhracatta sorun yaşanmaması için kimyasal kalıntı konusunda hassasiyet çağrısı yapılırken ilkbahar yağışlarının döllenme sorunlarına yol açabileceği ve bu nedenle de üreticilerin hava şartlarını yakından takip etmesi isteniyor. Malatya’da kayısı üreticileri için önemli bir süreç başladı. Ziraat Mühendisleri Odası Malatya Şube Başkanı Fevzi Çiçek, bölgede düşük rakımlı alanlarda kaba aşı yapılan kayısı ağaçlarının çiçeklenme dönemine girdiğini belirtti. Çiçek monilyasına karşı zirai mücadele sürecinin başladığını ifade eden Çiçek, Hacı Haliloğlu çeşidindeki ağaçların ise henüz tomurcuk aşamasında olduğunu söyledi. Koruma amacıyla bazı bölgelerde bakırlı preparatların kullanıldığını vurgulayan Çiçek, üreticilerin bu dönemde oldukça dikkatli olmaları gerektiğini dile getirdi. Son yıllarda yağışların etkisiyle birçok hastalığın yaygınlaştığını belirten Çiçek, özellikle yaprak delen hastalığının popülasyonunda artış görüldüğünü kaydetti. Zirai mücadelenin büyük önem taşıdığını ifade eden Çiçek, "Çiçeklenme döneminde yüzde 5 çiçek açtığında ilk uygulama, yüzde 90-95 çiçeklenme oranına ulaşıldığında ise ikinci uygulama yapılmalıdır. Ancak üreticilerimiz her zirai ilacın her dönemde kullanılamayacağını unutmamalı, teknik talimatlara uygun şekilde ilaçlama yapmalıdır. Aksi takdirde, ihracata gönderilen kayısılarda kimyasal kalıntı sorunu yaşanabilir ve bu durum ihracatımızı olumsuz etkileyebilir" şeklinde konuştu. Çiçek, şu an için meteorolojik verilere göre bölgede zirai don riski bulunmadığını ancak Nisan ayı sonuna kadar bu riskin devam edebileceğini belirtti. Ayrıca, ilkbahar yağmurlarının çiçeklenme döneminde döllenme sorunlarına yol açabileceğine dikkat çeken Çiçek, "Yoğun çiçek olmasına rağmen seyrek meyve ya da hiç meyve olmama riskiyle karşı karşıya kalabiliriz. Bu yüzden önümüzdeki günlerde hava şartlarını yakından takip etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Malatya’nın kayısı üretiminde öne çıkan bölgelerinden biri olan Meydancık Mahallesi’nin Muhtarı ve kayısı üreticisi Erol Toper de 2025 yılının bereketli geçmesini temenni ederek, "İlaçlamaya başladık, şimdi birazdan uygulayacağız. Şu an çiçeklenme dönemi çok güzel ilerliyor. Avrupa’ya ilk turfanda kayısıyı biz gönderiyoruz. Bu yüzden kaliteli üretim için ziraat mühendislerinin önerdiği, kalıntı bırakmayan ilaçları kullanmaya özen gösteriyoruz" diye konuştu. Malatya’da kayısı üreticileri, hava şartlarını ve zirai mücadele süreçlerini yakından takip ederek verimli bir sezon geçirmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Kocaeli "Hacı Baba" tuzağıyla servet topladılar: Suçu da cinlere attılar Kocaeli’de bir aile, "Hacı Baba" adını verdikleri sözde manevi varlık aracılığıyla vatandaşları dolandırarak 2 milyon TL topladı. WhatsApp grubunda "Hacı Baba" ismiyle mesaj atan şüpheliler, sözde dini sohbetler düzenleyerek mağdurları bağış yapmaya zorladı. Para ve altınları topladıktan sonra "Cinler aldı" yalanıyla insanları kandıran şahısların kurduğu dolandırıcılık düzeni, iddianamede tüm detaylarıyla anlatıldı. Edinilen bilgiye göre, S.S. (54), kızı M.S. (32), oğlu K.S. (37) ve dini nikahlı eşi B.H. (51); vatandaşların dini inanç ve duygularını istismar ederek 2 milyon TL dolandırdı. Şüphelilerin, mağdurlara "Hacı Baba" adını verdikleri manevi bir varlıkla iletişim kurduklarını iddia ettikleri, bu kişinin sözde büyük bir veli ve Allah dostu olduğunu söyleyerek inandırdıkları öğrenildi. Şüphelilerin, Hacı Baba’nın cin musallat olan kişilere yardım ettiği, bağış yapanları büyük bela ve musibetlerden koruyacağını yalanını söyleyerek mağdurlardan para ve altın topladığı tespit edildi. Ayrıca, bu sözde manevi yardımın yalnızca kendileriyle sınırlı kalmadığını, çevrelerindeki akraba ve yakınlarından da bağış toplamaları gerektiğini söyleyerek dolandırıcılığı genişlettikleri belirlendi. Yapılan bağışların, dini yardım, infak ve sadaka adı altında istendiği, şüphelilerin mağdurların duygularını sömürerek ciddi maddi kayıplara uğrattıkları ortaya çıktı. 3 şüpheli tutuklandı Şikayet üzerine dolandırıcılık olayına ilişkin 4 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerden M.S. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, S.S., oğlu K.S. ile dini nikahlı eşi B.H. tutuklandı. "Musibetlerden kurtulmak için bağış yapın" yalanı Sanıklar hakkında hazırlanan iddianame, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, kurulan dolandırıcılık ağının tüm detaylarına yer verildi. İddianamede, şüphelilerin müştekiler ile Gölcük’teki adreslerinde sözde "dini sohbet" adı altında toplandığı, bu görüşmelerde S.S.’nin oğlu K.S.’nin kendisini sözde hoca olarak tanıttığı ve "Hacı Baba" isimli sözde manevi kişinin musibetlerden kurtardığı ancak bunun için bağış yapılması gerektiğini söylediği ifade edildi. Ayrıca iddianamede, B.H.’nin de Hacı Baba ile direkt irtibat kurduğunu, sözde bu manevi kişinin "kendisine para gönderilmesi" halinde büyük musibetlerden kişileri kurtaracağını müştekilere aktardığı ve "bağış ve dini yardım" adı altında para istediği kaydedildi. "Hacı Baba" numaralı hat S.S.’ye ait çıktı S.S’nin, mağdurlar A.T. ve F.K. adına banka hesabı açtırarak, bağış gelirlerini bu hesaplarda topladığı ve hesapları bizzat yönettiğinin belirtildiği iddianamede, toplanan paralardan yüksek miktarda bir kısmının kızı M.S.’nin hesabında aktarıldığı vurgulandı. Yine iddianamede, şüphelilerin mağdurlarla WhatsApp grubu kurarak dini sohbetlerle onları bağış yapmaya teşvik ettikleri, "Hacı Baba" ismiyle WhatsApp grubunda kayıtlı olan telefon numarasının yapılan incelemelerde S.S.’ye ait olduğu ortaya çıktığı belirtildi. "S.S., sürekli bana boşanma konusunda telkinde bulundu" İddianamede, müştekilerin ve şüphelilerin ifadelerine de yer verildi. Müşteki F.M. (54), iddianamede yer alan ifadesinde, "Gayri resmi olarak evlere giderek Kur’an öğreticiliği yapmaktayım. Hatırladığım kadarıyla 2019 yılı aralık ayında S.S. bana gelerek Kur’an öğrenmek istediğini söyledi. Ben de bunun üzerine Kur’an öğretmeye başladım. O sırada eşimin madde kullanması sebebiyle zorluk çekiyordum. S.S., sürekli bana boşanma konusunda telkinde bulundu. Bende 2020 şubat ayında kendi evimden ayrıldım ve S.S’nin Gölcük’te bulunan ikametinde birlikte yaşamaya başladım. Bana banka hesabı ile ilgili sıkıntılarının olduğunu, devletin bloke koyduğunu, bu sebeple banka hesaplarının kullanamadığını söyledi. Beraber adıma telefon hattı alarak S.S’nin kullanması için kendisine verdim. Ayrıca bankadan adıma S.S’nin kullanması için hesap açtık" dedi. WhatsApp’tan gelen "Hacı Baba" mesajı Bir gün telefonuna WhatsApp’tan mesaj geldiğini anlatan F.M., "S.S., aracılığıyla bir kişi bana WhatsApp’tan ulaşarak kendisini manevi hoca olarak tanıttı ve yüksek makamlara ledün ilmine çıkabileceğimi söyledi. Ancak bu makama çıkabilmek için cinleri olan hastalara dua okumam gerektiğini söyledi. Farklı farklı kişiler bana ulaşmaya başladı. Bir süre sonra S.S.’nin oğlu K.S. evimize geldi ve hocalık yapmaya başladı. O da İnstagram üzerinden bildiğim kadarıyla ’Kaan Hoca’ isminde bir hesap açarak bu konuları yaymaya başladı. Akabinde bulduğumuz hastalarla ben, K.S. ve S.S. para konusunda anlaşmaya başladık. Ben fiyat konusunda kesinlikle söz sahibi değildim" diye konuştu. "Hacı Baba’nın muhtaçlara yardım ettiğini söyleyerek beni kandırdı" F.M., ifadesine şöyle devam etti: "Bana söylenen fiyatları hastalara söylüyordum. Kabul etmeleri üzerine benim adıma kayıtlı olan ancak S.S.’nin kullandığı müşteri numaralı banka hesabıma paralar atılmaya başlandı. Ben kesinlikle bu işten para almayacağımı söyledim. Ben Allah rızası için yaptım. S.S. de bu parayı kendisinin almadığını, Hacı Baba’nın muhtaçlara yardım ettiğini söyleyerek beni kandırdı. K.S.’nin bilgisayar mühendisi olduğunu biliyorum. Elinde sürekli 2 bilgisayar ve telefonu vardı. Sürekli bunlarla uğraşıyordu" "Para ve altınları manevi hocanın cini götürdü" Evlere dua okumaya gitmeye başladıklarını anlatan F.M., "Şahıslardan aldığımız para haricinde çevremizde olanlarla bir WhatsApp grubu kurduk. Hacı Baba, bizleri telefonla arayarak yardım topladığını söylüyordu. İnsanlara altınların zekatını vermeye ve infak etmeye zorluyordu. Bu tarz ses kayıtları atıyordu ve kişisel olarak arıyordu. Ardından WhatsApp grubunda olan şahıslar, bana miktarını tam olarak bilmediğim altınlarını farklı tarihlerde getirip verdiler. Ben de altınları S.S’ye verdim. O da seccadenin içine sararak yatak odasına götürüyordu. S.S. bize, o para ve altınları manevi hocanın cini alıp götürdüğünü söylüyordu. Öyle 2 sene devam etti. Sadaka, infak, Gazze’ye yardım adı altında Hacı Baba’ya verilmek üzere eş, dost ve çevremden bana toplattırdıkları paraları gönderdim. Ben de kendilerine para kaptırdım. İşin içinde sahtekarlık olduğunu düşündüm ve kendilerinden uzaklaştım. Hacı Baba, ’Seni cinler çarpar’ kimseye söyleme diyerek telefondan bana eziyet etti, şikayetçiyim" dedi. "Bu paraları ihtiyaç sahiplerine dağıttım. Suçlamaları kabul etmiyorum" Tutuklu sanık S.S. ise ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek, "Hacı Baba olarak bahsedilen kişi zamanında benim eşimin manevi rahatsızlığına yardımcı olmuştu. Bu kişinin numarasını arkadaşımdan almıştım. Hacı Baba bize yardımcı olmuştu. Arkadaşım F.M. de ailevi sıkıntılar yaşadığı için benim yanımda ikamet etmeye başladı. Tavsiyem üzerine Hacı Baba ile görüştü. Bizim bu kişilerle birlikte WhatsApp grubumuz vardı. Bu grup üzerinden dini eğitimler almaktaydım. Hacı Baba’nın adı kullanılarak hiçbir zaman para toplanmamıştır. Para toplama olayı yardım yapma amacıyladır. Bu paraları ihtiyaç sahiplerine dağıttım. Suçlamaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı. Diğer 3 sanık da suçlamaları kabul etmedi. Sanıkların önümüzdeki aylarda hakim karşısına çıkacağı öğrenildi. "Sır bir aileydiler" Öte yandan, şüphelilerin dolandırıcılık olayına konu olan Gölcük’teki evleri görüntülendi. Olaya ilişkin İHA mikrofonlarına konuşan ailenin komşusu Mümin Çalışkan (70), "Aile hakkında doğru dürüst bir şey bilmiyoruz. Gelen giden oluyordu ama kimseyle muhatap olmuyorlardı. Sır bir aileydiler. Kimse ile muhatap olmuyorlardı. Buradaki herkes birbirine selam verir, birlikte çay içer ancak onlar bizlere karşı öyle değildirler. Çarşaflı, fesli, sakallı bir görüntüleri vardı. Tahminimce ortalama 1.5 yıldır burada kirada kalıyorlardı. O zamanlar 12 bin TL’ye tutmuşlardı. O zamanlar her yerde 3-4 bin TL’ye olunca çok şaşırmıştık bu kadar pahalıya kiraladıkları için. Biz dolandırıcılık olayını şahıslar polisler tarafından alındıktan sonra komşular tarafından öğrendik. Dini sohbetler olup olmadığını bilmiyordum" dedi.