ASAYİŞ - 14 Mart 2025 Cuma 10:33

"Hacı Baba" tuzağıyla servet topladılar: Suçu da cinlere attılar

A
A
A
00:00
00:00
HD

Kocaeli’de bir aile, "Hacı Baba" adını verdikleri sözde manevi varlık aracılığıyla vatandaşları dolandırarak 2 milyon TL topladı. WhatsApp grubunda "Hacı Baba" ismiyle mesaj atan şüpheliler, sözde dini sohbetler düzenleyerek mağdurları bağış yapmaya zorladı. Para ve altınları topladıktan sonra "Cinler aldı" yalanıyla insanları kandıran şahısların kurduğu dolandırıcılık düzeni, iddianamede tüm detaylarıyla anlatıldı.

Edinilen bilgiye göre, S.S. (54), kızı M.S. (32), oğlu K.S. (37) ve dini nikahlı eşi B.H. (51); vatandaşların dini inanç ve duygularını istismar ederek 2 milyon TL dolandırdı. Şüphelilerin, mağdurlara "Hacı Baba" adını verdikleri manevi bir varlıkla iletişim kurduklarını iddia ettikleri, bu kişinin sözde büyük bir veli ve Allah dostu olduğunu söyleyerek inandırdıkları öğrenildi. Şüphelilerin, Hacı Baba’nın cin musallat olan kişilere yardım ettiği, bağış yapanları büyük bela ve musibetlerden koruyacağını yalanını söyleyerek mağdurlardan para ve altın topladığı tespit edildi. Ayrıca, bu sözde manevi yardımın yalnızca kendileriyle sınırlı kalmadığını, çevrelerindeki akraba ve yakınlarından da bağış toplamaları gerektiğini söyleyerek dolandırıcılığı genişlettikleri belirlendi. Yapılan bağışların, dini yardım, infak ve sadaka adı altında istendiği, şüphelilerin mağdurların duygularını sömürerek ciddi maddi kayıplara uğrattıkları ortaya çıktı.

3 şüpheli tutuklandı

Şikayet üzerine dolandırıcılık olayına ilişkin 4 şüpheli gözaltına alındı. Şüphelilerden M.S. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, S.S., oğlu K.S. ile dini nikahlı eşi B.H. tutuklandı.

"Musibetlerden kurtulmak için bağış yapın" yalanı

Sanıklar hakkında hazırlanan iddianame, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede, kurulan dolandırıcılık ağının tüm detaylarına yer verildi. İddianamede, şüphelilerin müştekiler ile Gölcük’teki adreslerinde sözde "dini sohbet" adı altında toplandığı, bu görüşmelerde S.S.’nin oğlu K.S.’nin kendisini sözde hoca olarak tanıttığı ve "Hacı Baba" isimli sözde manevi kişinin musibetlerden kurtardığı ancak bunun için bağış yapılması gerektiğini söylediği ifade edildi. Ayrıca iddianamede, B.H.’nin de Hacı Baba ile direkt irtibat kurduğunu, sözde bu manevi kişinin "kendisine para gönderilmesi" halinde büyük musibetlerden kişileri kurtaracağını müştekilere aktardığı ve "bağış ve dini yardım" adı altında para istediği kaydedildi.

"Hacı Baba" numaralı hat S.S.’ye ait çıktı

S.S’nin, mağdurlar A.T. ve F.K. adına banka hesabı açtırarak, bağış gelirlerini bu hesaplarda topladığı ve hesapları bizzat yönettiğinin belirtildiği iddianamede, toplanan paralardan yüksek miktarda bir kısmının kızı M.S.’nin hesabında aktarıldığı vurgulandı. Yine iddianamede, şüphelilerin mağdurlarla WhatsApp grubu kurarak dini sohbetlerle onları bağış yapmaya teşvik ettikleri, "Hacı Baba" ismiyle WhatsApp grubunda kayıtlı olan telefon numarasının yapılan incelemelerde S.S.’ye ait olduğu ortaya çıktığı belirtildi.

"S.S., sürekli bana boşanma konusunda telkinde bulundu"

İddianamede, müştekilerin ve şüphelilerin ifadelerine de yer verildi. Müşteki F.M. (54), iddianamede yer alan ifadesinde, "Gayri resmi olarak evlere giderek Kur’an öğreticiliği yapmaktayım. Hatırladığım kadarıyla 2019 yılı aralık ayında S.S. bana gelerek Kur’an öğrenmek istediğini söyledi. Ben de bunun üzerine Kur’an öğretmeye başladım. O sırada eşimin madde kullanması sebebiyle zorluk çekiyordum. S.S., sürekli bana boşanma konusunda telkinde bulundu. Bende 2020 şubat ayında kendi evimden ayrıldım ve S.S’nin Gölcük’te bulunan ikametinde birlikte yaşamaya başladım. Bana banka hesabı ile ilgili sıkıntılarının olduğunu, devletin bloke koyduğunu, bu sebeple banka hesaplarının kullanamadığını söyledi. Beraber adıma telefon hattı alarak S.S’nin kullanması için kendisine verdim. Ayrıca bankadan adıma S.S’nin kullanması için hesap açtık" dedi.

WhatsApp’tan gelen "Hacı Baba" mesajı

Bir gün telefonuna WhatsApp’tan mesaj geldiğini anlatan F.M., "S.S., aracılığıyla bir kişi bana WhatsApp’tan ulaşarak kendisini manevi hoca olarak tanıttı ve yüksek makamlara ledün ilmine çıkabileceğimi söyledi. Ancak bu makama çıkabilmek için cinleri olan hastalara dua okumam gerektiğini söyledi. Farklı farklı kişiler bana ulaşmaya başladı. Bir süre sonra S.S.’nin oğlu K.S. evimize geldi ve hocalık yapmaya başladı. O da İnstagram üzerinden bildiğim kadarıyla ’Kaan Hoca’ isminde bir hesap açarak bu konuları yaymaya başladı. Akabinde bulduğumuz hastalarla ben, K.S. ve S.S. para konusunda anlaşmaya başladık. Ben fiyat konusunda kesinlikle söz sahibi değildim" diye konuştu.

"Hacı Baba’nın muhtaçlara yardım ettiğini söyleyerek beni kandırdı"

F.M., ifadesine şöyle devam etti:

"Bana söylenen fiyatları hastalara söylüyordum. Kabul etmeleri üzerine benim adıma kayıtlı olan ancak S.S.’nin kullandığı müşteri numaralı banka hesabıma paralar atılmaya başlandı. Ben kesinlikle bu işten para almayacağımı söyledim. Ben Allah rızası için yaptım. S.S. de bu parayı kendisinin almadığını, Hacı Baba’nın muhtaçlara yardım ettiğini söyleyerek beni kandırdı. K.S.’nin bilgisayar mühendisi olduğunu biliyorum. Elinde sürekli 2 bilgisayar ve telefonu vardı. Sürekli bunlarla uğraşıyordu"

"Para ve altınları manevi hocanın cini götürdü"

Evlere dua okumaya gitmeye başladıklarını anlatan F.M., "Şahıslardan aldığımız para haricinde çevremizde olanlarla bir WhatsApp grubu kurduk. Hacı Baba, bizleri telefonla arayarak yardım topladığını söylüyordu. İnsanlara altınların zekatını vermeye ve infak etmeye zorluyordu. Bu tarz ses kayıtları atıyordu ve kişisel olarak arıyordu. Ardından WhatsApp grubunda olan şahıslar, bana miktarını tam olarak bilmediğim altınlarını farklı tarihlerde getirip verdiler. Ben de altınları S.S’ye verdim. O da seccadenin içine sararak yatak odasına götürüyordu. S.S. bize, o para ve altınları manevi hocanın cini alıp götürdüğünü söylüyordu. Öyle 2 sene devam etti. Sadaka, infak, Gazze’ye yardım adı altında Hacı Baba’ya verilmek üzere eş, dost ve çevremden bana toplattırdıkları paraları gönderdim. Ben de kendilerine para kaptırdım. İşin içinde sahtekarlık olduğunu düşündüm ve kendilerinden uzaklaştım. Hacı Baba, ’Seni cinler çarpar’ kimseye söyleme diyerek telefondan bana eziyet etti, şikayetçiyim" dedi.

"Bu paraları ihtiyaç sahiplerine dağıttım. Suçlamaları kabul etmiyorum"

Tutuklu sanık S.S. ise ifadesinde suçlamaları kabul etmeyerek, "Hacı Baba olarak bahsedilen kişi zamanında benim eşimin manevi rahatsızlığına yardımcı olmuştu. Bu kişinin numarasını arkadaşımdan almıştım. Hacı Baba bize yardımcı olmuştu. Arkadaşım F.M. de ailevi sıkıntılar yaşadığı için benim yanımda ikamet etmeye başladı. Tavsiyem üzerine Hacı Baba ile görüştü. Bizim bu kişilerle birlikte WhatsApp grubumuz vardı. Bu grup üzerinden dini eğitimler almaktaydım. Hacı Baba’nın adı kullanılarak hiçbir zaman para toplanmamıştır. Para toplama olayı yardım yapma amacıyladır. Bu paraları ihtiyaç sahiplerine dağıttım. Suçlamaları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı. Diğer 3 sanık da suçlamaları kabul etmedi. Sanıkların önümüzdeki aylarda hakim karşısına çıkacağı öğrenildi.

"Sır bir aileydiler"

Öte yandan, şüphelilerin dolandırıcılık olayına konu olan Gölcük’teki evleri görüntülendi. Olaya ilişkin İHA mikrofonlarına konuşan ailenin komşusu Mümin Çalışkan (70), "Aile hakkında doğru dürüst bir şey bilmiyoruz. Gelen giden oluyordu ama kimseyle muhatap olmuyorlardı. Sır bir aileydiler. Kimse ile muhatap olmuyorlardı. Buradaki herkes birbirine selam verir, birlikte çay içer ancak onlar bizlere karşı öyle değildirler. Çarşaflı, fesli, sakallı bir görüntüleri vardı. Tahminimce ortalama 1.5 yıldır burada kirada kalıyorlardı. O zamanlar 12 bin TL’ye tutmuşlardı. O zamanlar her yerde 3-4 bin TL’ye olunca çok şaşırmıştık bu kadar pahalıya kiraladıkları için. Biz dolandırıcılık olayını şahıslar polisler tarafından alındıktan sonra komşular tarafından öğrendik. Dini sohbetler olup olmadığını bilmiyordum" dedi.

Fehime Kartal- Cihan Atik

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 10 puan kazanıp lige tutunmak istiyoruz" Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, kalan haftalarda minimum 10 puan alıp, lige tutunmak istediklerini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 28. haftasında Antalyaspor deplasmanda karşı karşıya geldiği Galatasaray’a 4-0 yenildi. Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Antalyaspor Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Bizim adımıza çok zor bir maç oldu. Gol yediğimiz dakikaya kadar çalıştıklarımızı uygulamaya çalıştık. Galatasaray bireysel kalitesi yüksek, kazanma odaklı tecrübesi var. Burada onlarla baş etmek adına elimizden geldiğince dersimize iyi çalıştığımızı düşünüyorum. Golü yiyene kadar iyi karşılık verdik. Geldiğim günden bugüne kadar Fenerbahçe maçının 30 dakikası, Galatasaray Stadı’nda da golü yedikten sonraki 30 dakika ve maç devamında da memnun olmadığım süreler olsa da oyuncu grubum elinden geleni yapmaya çalışıyor. Kendimizi bir an önce bizi rahatlatacak pozisyona ulaşmak adına motive olmaya devam edeceğiz. Son 4 maçımızda 4 puan hedefim vardı, 6 puanı bulduk. Kasımpaşa ve Rize galibiyetleri geldi. Bunlar bizim adımıza önemli. Yolumuz daha çok uzun, 30 puan var. Minimum 10 puanı kazanıp lige tutunmak istiyoruz. Başka bir hedefimiz olamaz. Galatasaray’ı tebrik ederim. Oyuncularımı tebrik ederim, böylesine güçlü bir takıma karşı ellerinden geleni yapmaya çalıştılar" diye konuştu. Galatasaray ile Fenerbahçe’nin güçlü oyunculara sahip olduğunu belirten Belözoğlu, "Teknik adam olarak bir takımın birinden daha iyi demek çok doğru değil. Son dönemde Fenerbahçe’nin çok güçlü oyunu var. Galatasaray ligde çok uzun süredir ligde yenilmiyor. Bugün maça coşkulu başladılar. Sonra o coşkuyu kırdık. Geçen seneki güçlü oyununun biraz gerisinde olduğunu düşünüyorum. Yine bu oyuncu gücü, teknik adamın da kazanma odaklı oyuna bakışı Galatasaray ve Fenerbahçe’yi bu ligden çok kopartmış durumda. Yine de kendi adıma, hep kazanma odaklı oldum, bizim için böyle mağlubiyetlerin çok acı olduğunu, güç farkını kulübede yaşamanın çok zor olduğunu kabul etmem gerekiyor. Şu süreçte iki takımı ayırt etmek hakkaniyetli olmaz" şeklinde konuştu. "Osimhen bence bu ligin üstünde bir oyuncu" Geçtiğimiz Galatasaray’a karşı oynadıkları maçta söylediği bir açıklamanın hatırlatılması üzerine kırmızı-beyazlıların teknik direktörü, "’Tarihin en iyi Galatasaray olabilir’ dedim. Ankara’da söylemiştim. 65. dakikada oyuna Hakim Ziyech, Zaha ve Oliveira oyuna giriyordu. Bu bir tespitti ama herkes bir tarafa çekmeye çalıştı. Oyuncu grubu olarak baktığınızda Fenerbahçe ve Galatasaray’ın elindeki güç, uzun zamandır hiçbir büyük takımın elde etmediği kadar farklı özellikteki oyunculara hakim camialar. Benimki sadece tespitti. Osimhen bence bu ligin üstünde bir oyuncu" ifadelerini kullandı. Emre Belözoğlu, ’Galatasaray ve Fenerbahçe’nin şu dönemdeki kadrolarında hangi takımda oynamak isterdi?’ sorusuna ise, "Çok geride kaldı. Sorularınızla hep bir şeyi tercih etmeye zorlanan adam oldum. Bu tercih sonrasında iyi adam, kötü adam bildi herkes. Ben Fenerbahçe’de futbol oynadım. Ben tercihimi çok önceden yaptım. Beni şu an tek ilgilendiren şey Antalyaspor" dedi.