GÜNDEM - 14 Mart 2025 Cuma 10:13

‘O’nun yaşamı 16 yıldır sadece 6 metrekarelik bir odadan ibaret

A
A
A
00:00
00:00
HD

Afyonkarahisar’da geçirdiği trafik kazası sonrası neredeyse ömrünün yarısını yatağa bağlı olarak cihazlarla sürdüren 39 yaşındaki genç adam insanlara ibretlik bir sözle seslenerek, "Akvaryumdaki balık misali sadece hastaneden hastaneye giderken bir bağ kuruyorum dışarıdaki hayatla. İnsanlar elindekilerin kıymetini bilsin ve şükürsüzlükten vazgeçsinler" dedi.

Kızılören ilçesinde yaşayan Zafer Işık (39), 2009 yılında güvenlik görevlisi olarak çalıştığı Antalya’ya giderken geçirdiği kazada, boynundan aşağısı felç kalarak yatağa bağımlı hale geldi. 16 yıldır yani yaklaşık ömrünün yarısını yatağa bağla olarak sürdüren Işık’a 2009’dan bu yana annesi Hatice Altınışık bakıyor. Aradan geçen 16 yılın kendisine çok şey öğrettiğini dile getiren Işık yaşamını İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı. Dört duvar arasında bir yaşam sürdürdüğünü dile getiren Işık, "Aslında zaman geçirmek için çok fazla bir alternatifi yok çünkü dışarıya çıkma gibi bir lüksüm yok. Daha çok özel aparatlarla bilgisayar kullanabiliyorum. Bilgisayar başında ya da film dizi izleyerek o şekilde vakit geçirebiliyorum çünkü evde balkona bile çıkma şansım yok. Hayattaki tek eğlencem bilgisayar ve televizyon çünkü öteki türlü sadece dört duvar" diye konuştu.

‘O’nun yaşamı 16 yıldır sadece 6 metrekarelik bir odadan ibaret

"Engellilere yönelik bu tür sistemler hep çok pahalı oluyor"

Sadece bir oda da yaşayabildiğini kaydeden Işık, sokağa çıkmak için evlerine bir sistem düşündüklerini ancak maddi imkansızlıklardan dolayı bunu yapamadıklarını belirtti. Işık açıklamalarını şöyle sürdürdü:

‘O’nun yaşamı 16 yıldır sadece 6 metrekarelik bir odadan ibaret

"Aslında dışarı çıkabilmek adına merdiven için bir asansör sistemi düşünmüştük fakat düşündüğümüz gibi olmadı çok maliyetli bir sistem olduğu söylendi. O yüzden maalesef yapamadık. En azından onu yapabilmiş olsak tekerlekli sandalye ile evden dışarıya çıkabilme şansım olurdu. Avluya ya da balkona çıkabilme şansım olurdu ama maalesef bu tür yani engellilere yönelik bu tür sistemler hep çok pahalı oluyor."

"İnsanlar birçok şeyin kıymetini bilmiyor her şeyden şikayetçi oluyor"

Yaşamı sadece 6 metrekarelik bir odada geçen Işık’ın banyo ihtiyacını ise yatağının baş ucuna kurduğu vinç sistemi ile sağlıyor. Işık insanlara ibret olacak sözlerle seslenerek, "Bakıldığın zaman benim dışarıdaki hayatla çok bir bağlantım yok. Akvaryumdaki balık misali sadece hastaneden hastaneye giderken bir bağ kuruyorum dışarıdaki hayatla. İnsanlar birçok şeyin kıymetini bilmiyor her şeyden şikayetçi oluyor. Ben ambulans ya da araçla hastaneye gitmek için dışarıya çıktığımda 5-10 saniye için dışarıdaki o temiz havayı alabilmeyi bile kar sayıyorum. Dışarıdaki düzende çok değişti insanlar her şeyden şikayetçi ve şükürsüzlük var. Her gün televizyonlarda izliyoruz birbirlerini öldürenler önüne geleni dövenler, şarkıda dediği gibi kimi tatlı peşinde, kiminin ise tuzu yok. Kimse elindekinin kıymetini bilmiyor. Aslında bakarsanız bu duruma düşüne kadar ben de farkında değildim bazı şeylerin elimdeki şeylerin farkında değildim ama şimdi insan daha iyi anlıyor" dedi.

‘O’nun yaşamı 16 yıldır sadece 6 metrekarelik bir odadan ibaret

Gökten Ceylan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Zirai don fındık fiyatlarını uçurdu, serbest piyasada fındığın fiyatı 185 liraya yükseldi Son dönemde Giresun’da yaşanan zirai donun ardından fındık fiyatları serbest piyasada rekor seviyelere ulaştı. Geçtiğimiz haftayı 170 liradan kapatan fındığın kilogram fiyatı, bu hafta 185 liraya yükseldi. Giresun’un tarihi fındık pazarı esnaflarından Mustafa Kankaya, yaşanan zirai don felaketinin etkilerinin piyasaya yansımaya başladığını belirtti. Kankaya, "Geçen hafta fındık fiyatı 170 lira civarındaydı. Sahada yapılan zirai don tespit çalışmalarının ardından, Giresun kalite 53 randıman fındığın fiyatı 185 liraya yükseldi. Bu artışın zirai donun etkilerinden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Ayrıca havaların ısınmasıyla birlikte kahverengi kokarca zararlısının da etkilerinin önümüzdeki günlerde hissedileceğini düşünüyoruz. Zarar tespitleri daha net olarak ilerleyen süreçte ortaya çıkacaktır" dedi. Zirai donun Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) üzerindeki etkilerine de dikkat çeken Kankaya, TMO’nun stoklarında hızlı bir erime yaşandığını vurguladı. Kankaya, "TMO, elindeki fındığı 50 randıman esasına göre kilogramı 125 liradan satışa sunmuştu. Ancak bu fiyata sanayici ve ihracatçıdan beklenen talep gelmemişti. Don afetinin ardından ise TMO’nun satışa sunduğu fındıklara yoğun ilgi oluştu. Daha önce parasını yatıran ve talep edenlerin işlemleri tamamlandı, TMO ise, yeni satışları durdurdu. Bu durum, fiyat güncellemesi sinyali veriyor. Görünen o ki TMO’nun stokları hızla tükenecek ve bu da yeni sezon fındığı için piyasada yer açacaktır" diye konuştu.
Muğla "Sahil kentlerinde yaşayan anne adaylarına ‘bahar yorgunluğu’ uyarısı Küresel ısınma ve iklim değişiklerinin etkisinin her geçen yıl daha da hissedildiği ülkemizde bahar yorgunluğunun daha çok hissedilmeye başlandığı belirtildi. Aydın’da yıllardır hizmet veren Kadın hastalıkları ve Doğum Uzmanı Ezgi Aydın, anne adaylarının bahar yorgunluğu adı verilen ve Nisan aylarında yoğun olarak görülen şikayetlerin arttığını belirterek özellikle sahil kasabalarında yaşayan kadınların bu konuda daha duyarlı olmasını önerdi. Denize kıyısı olan şehirlerde nem oranının yüksek olması nedeniyle, bahar yorgunluğu belirtilerinin daha fazla görüldüğünü belirten Kadın hastalıkları ve Doğum Uzmanı Ezgi Aydın, özellikle hava sıcaklığının yoğun olduğu Aydın ve Muğla gibi illerde anne adaylarının bu durumdan daha fazla etkilendiğini kaydetti. Bu sene geç te olsa bahar mevsiminin kendisini göstermeye başladığını ifade eden Aydın, "Soğuk havaya alışan vücut bir anda havanın ısınması ile oluşan yüksek nemden ötürü kendini yorgun ve halsiz hisseder. Bu durumun asıl sebebi hava sıcaklığından ziyade nemdir. Özellikle sıcaklık ve nemin yoğun olduğu Aydın ve Muğla gibi deniz kıyısındaki şehirlerde yaşayan anne adayları bahar yorgunluğundan daha çok etkileniyor. Bu dönemde anne adayları kendini fazla halsiz, uykuya meyilli ve sinirli hissedebilir. Yeni bir hayata adaptasyon çabasından doğan stres, baharın gelmesiyle oluşan hormonal değişiklikler nedeniyle anne adayını huzursuz ve mutsuz hale getirebilir. Özellikle hamileliğin son dönemlerini yaşayan anne adayları bahar depresyonu ve yorgunluğunu çok daha fazla hissedebilir" diyerek bu olumsuzlukları daha hafif atlatabilmek için daha sakin bir hayat tercih edilmesini tavsiye etti. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Ezgi Aydın, anne adaylarının özellikle bu dönemde doğal beslenmeye ve temiz havalı ortamlarda vakit geçirmesini önerdi.
Gaziantep Oba Makarna TİDER ile uzun soluklu bir iş birliğine imza attı Türk makarnasını dünya sofralarına ulaştıran Oba Makarna, TİDER Gıda Bankacılığı aracılığı ile ihtiyaç sahibi 10 bin aileye makarna bağışında bulundu. Sosyal sorumluluk projelerinde yer almanın şirketin kurumsal değerleri için de önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Oba Makarna Yönetim Kurulu Üyesi İpek Cıncıkcı, "Türkiye’nin 7 bölgesine yayılmış ağıyla binlerce ihtiyaç sahibi aileye ulaşan TİDER’le başlayan bu uzun soluklu iş birliğinin ilk adımını atmış olmaktan mutluluk duyuyoruz" diye konuştu. Anadolu’nun bereketli topraklarında yetişen buğdaylardan ürettiği Türkiye’nin yüksek kaliteli ve lezzetli makarnalarını sofralarla buluşturan Oba Makarna, Temel İhtiyaç Derneği (TİDER) Gıda Bankacılığı aracılığı ile ihtiyaç sahibi ailelere ulaştı. Oba Makarna’nın bağışladığı 10 ton makarna, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depreminde etkilenen iller arasında yer alan Gaziantep, Hatay ve Kahramanmaraş’a gönderildi. 10 bin ihtiyaç sahibi aileye ulaşan makarnalar 300, 400 ve 500 gramlık paketlerden oluşuyor. Makarnalar, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gıda Bankası’na 2 ton, Şahinbey Belediyesi Gıda Bankası’na 2 ton, Hatay Belediyesi’ne 2 ton, Kahramanmaraş Belediyesi’ne 4 ton olarak gönderildi. "Uzun bir birlikteliğin başlangıcı" Oba Makarna Yönetim Kurulu Üyesi İpek Cıncıkcı, yaptıkları bağışın Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Şahinbey Belediyesi, Hatay Belediyesi ve Kahramanmaraş Belediyesi aracılığı ile ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırıldığını söyledi. Sosyal sorumluluk projelerinde yer almanın Oba Makarna’nın kurumsal değerleri için de önemli bir yer tuttuğunu ifade eden Cıncıkcı, "Projelerimizle toplumun bütün kesimlerine ulaşmaya çalışıyor, yoksullukla mücadeleye katkı sağlamayı önemsiyoruz. TİDER’le olan işbirliğimiz, ihtiyaç sahibi bireylere ulaşmamıza büyük katkı sağladı. Özverili çalışmalarından dolayı tüm TİDER yöneticilerine ve çalışanlarına teşekkür ediyorum" dedi. Oba Makarna’nın TİDER aracılığıyla yaptığı 10 ton makarna bağışının tek seferlik bir yardım olmayacağına dikkat çeken Cıncıkcı, "Türkiye’nin 7 bölgesine yayılmış ağıyla binlerce ihtiyaç sahibi aileye ulaşan TİDER’le uzun soluklu bir sosyal sorumluluk yolculuğuna başlamaktan mutluluk duyuyoruz" diye konuştu.