EKONOMİ - 13 Kasım 2024 Çarşamba 09:12

Satıcı çok, alan yok: Anneannesinden kalan perdeye servet istiyor

A
A
A

Astronomik fiyatlarda satışa sunulan anneanne perdesi çılgınlığı sürüyor. Sivas’ta bir genç, anneannesinden kalan 70 yıllık iki parça perdeyi 900 bin liraya satışa çıkarttı.

Antika olarak değerlendirilen nostaljik perdeler alışveriş sitelerinde yeni bir akım başlattı. Fahiş fiyatlarda satışa çıkartılan perdelerin alıcısı olmasa da sandıklarda unutulan bu perdeler gün yüzüne çıktı. Geçmişte neredeyse her evde kullanılan benzer perdeler, ekonomik değerleri bulunmasa da 1 milyon TL’ye varan fiyatlarda satışa sunuluyor. Sivas’ta yaşayan Salih Erdoğan da, anneannesinden annesine kalan ve antika olarak tabir edilen iki perdeyi sandıktan çıkartıp, gördüğü internet ilanlarından etkilenerek 900 bin liraya satışa sundu. İki perdeyi de istediği fiyata satmayı düşünen Erdoğan, “Ben 2 milyon 600 bin liraya dahi ilan gördüm” dedi.

Satıcı çok, alan yok: Anneannesinden kalan perdeye servet istiyor

"Bu fiyatlar normal"

Salih Erdoğan, perdelere biçilen fiyatların normal olduğunu ifade ederek, "Oldukça ilgi çeken bir perde. Hatta bir kişi 400 bin lira teklif etti. Ancak şu anlık satmayı düşünmüyorum. Antika ve koleksiyonculara istediğim fiyattan satabilirim umarım. Bu perdeler olukça eski. Nerden baksanız 2-3 kuşak hatta 60-70 yıllık. Hem de bu fiyatlar genelde normal. Ben 2 milyon 600 bin liraya dahi ilan gördüm. Hem de bu perdenin üzerine korniş hiç takılmamış. Güneş yanığı ya da deliği yok. Oldukça temiz bakılmış. Kaç yıldır sandıkta bekliyor. Anneannemin çeyizinden anneme kalmış. Ben de haberlerde görünce satışa koyup şansımı denemek istedim. Ben de iki parça perdeyi ilana 900 bin liraya koydum" dedi.

Satıcı çok, alan yok: Anneannesinden kalan perdeye servet istiyor

Onur Erden - Sancar Alp Fırat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Figen öğretmene bin 200 kilometre uzaktan ağlatan sürpriz Zonguldak’ta ilkokul öğretmeni olan Figen Kocaaslan’ın Öğretmenler Günü’nü kutlamak isteyen öğrenciler ve veliler, anlamlı bir projeye imza attı. Ağrı’daki bir köy okuluna pasta ve oyuncak gönderen veliler, köy çocuklarının hazırladığı video kliple Kocaaslan’a unutulmaz bir sürpriz yaptı. Hayatının hediyesini alan Kocaaslan, gözyaşlarıyla mutluluğunu öğrencilerine sarılarak paylaştı. Bahçelievler İlkokulu’nda birinci sınıf öğretmeni olan Figen Kocaaslan, bu yılki Öğretmenler Günü’nde unutamayacağı bir sürprizle karşılaştı. Kocaaslan’ın öğrencilerinin velileri, Öğretmenler Günü için farklı bir kutlama yapmak amacıyla anlamlı bir girişimde bulundu. "Bir Çocuk Sevinci" projesine dahil olan veliler, Ağrı’da bir köy okulunda okuyan çocuklara hem bir pasta hem de oyuncaklar gönderdi. Köydeki öğrenciler de bir video klip hazırlayarak, Kocaaslan’ın Öğretmenler Günü’nü kutladı. Kocaaslan, videoyu öğrencileriyle birlikte izlerken oldukça duygusal anlar yaşadı. Ağrı’dan gelen bu jestin kendisi için hayatının en anlamlı hediyesi olduğunu belirten Kocaaslan, böyle bir projede yer alan velilere, öğrencilerine ve köy çocuklarına teşekkür etti. Anlamlı etkinlik, Kocaaslan’ın yanı sıra köydeki çocukları da mutlu etti. Dakikalarca gözyaşlarıyla videoyu izleyen Kocaaslan’a öğrencileri de çiçek hediye etti. Ayrıca 1-F sınıfı öğrencileri adına dikilen bir fidanın hatırasını anlatan bir sertifika da Figen Kocaaslan’a hediye edildi. Kocaaslan da gözyaşlarıyla birlikte mutluluğunu kendisine sarılan öğrencileriyle paylaştı. Veliler, bu projeyle hem kendi öğretmenlerine hem de uzaktaki çocuklara bir iyilik zinciri oluşturmayı hedeflediklerini dile getirdi. Proje kapsamında köy çocuklarının mutluluğu, Zonguldak’taki sınıfta öğretmen ve öğrencilerle paylaşılarak anlamlı bir bağ kuruldu.
Diyarbakır Diyarbakır’da 10 milyarlık sanayi yatırımında kadınlara iş alanı açılıyor Diyarbakır’da İmalat ve Geri Dönüşüm Toplu İşyeri Projesi’nde 1200 dükkanın olacağı alanda 60 blokta hummalı çalışmalar devam ediyor. Bir yıl içinde ilk etapta 2 bin kişinin istihdam edileceği alanda kadınlar içinde iş imkanları sağlanacak. Bağlar ilçesi kırsal Oğlaklı Mahallesi ve Karacadağ bölgesinde, bin dönüm arazi üzerinde 10 milyar TL’lik bütçe ile inşa çalışmaları devam eden İmalat ve Geri Dönüşüm Toplu İşyeri Projesi’nde; hastane, spor tesisleri, idari binalar, otel, cami ve 1200 ticari iş yeri yer alıyor. Hummalı çalışmaların devam ettiği 60 blokun bir yıl içinde tamamlanıp ilk etapta 2 bin kişinin istihdamı sağlanması planlanıyor. Projenin tamamının tamamlanmasıyla yaklaşık 10 bin kişiye istihdam sağlanması hedefleniyor. Projenin içinde bir blokta kadınlara kalfalık eğitimi verilip meslek sahibi yapıldıktan sonra uzun vadeli ödeme planıyla iş yeri sahibi yapılması yer alıyor. Proje sorumlusu ve Diyarbakır İmalatçılar Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Çubuk, burada toplam 1200 iş yeri olacağını, ilk etapta önümüzdeki seneye hazır olabilecek 60 bloku tamamlayacaklarını söyledi. Çalışmaların çok hızlı devam ettiğini belirten Çubuk, “Hem bölge için, hem de Diyarbakır’da depremzedelerimiz için büyük iş imkanları açıyoruz. Bölgede çok büyük iş sıkıntıları var. Vatandaşlarımıza ekmek kapısı açmak için elimizden geleni yapıyoruz. Geri dönüşüm tesisi bloklarımızı dikmeye çalışıyoruz. Bizim hesabımıza göre 10 bin insan bu sanayi içerisinde çalışacak” dedi. “Tarımsal arazi üzerinde değil de, atıl arazi üzerinde büyük bir sanayi kuruyoruz” Bu 1200 işyerinin içerisinde mağazalar, dükkan, geri dönüşüm tesisi, imalatçılar, sanayi sitesi , benzin istasyonları, okul, hastane olacağını ifade eden Çubuk, şöyle konuştu: “Devletimiz sağ olun bu bölgede TOKİ konutları yaptı. Burada yaşayacak insanlarımız buralarda ekmek teknesi arıyor. Bizde devletimiz sayesinde burada iş imkanı sağladık. Burası Karacadağ eteklerinde taşlık bir bölge. Tarımsal arazi üzerinde değil de, atıl arazi üzerinde büyük bir sanayi kuruyoruz. Bu projemizin yaklaşık maliyeti 10 milyar TL olacak.” Önümüzdeki sen ilk etapta 2 bin kişinin bu bloklarda çalışacağını aktaran Çubuk, “Aynı zamanda, bölgemizde kalifiyeli eleman yetiştireceğiz. Operatör bulamıyoruz. Bir tane bloku da sadece hanımlarımıza, genç kızlarımıza ayırıyoruz. Onlarda sabahtan akşama kadar evde otuyorlar. Onlarında yapabileceği işlerde kalfalık üreteceğiz. Daha sonra kadınlarımıza güzel iş imkanı sağlayarak dükkan verip uzun vadeli taksitlerle iş sahibi yapacağız” şeklinde konuştu.
Samsun Samsun sanayisinin tek kız çırağı ’liseli Yağmur’ Samsun’da meslek lisesinin motorlu araçlar teknolojisi bölümünde eğitim gören 17 yaşındaki lise öğrencisi Yağmur, sanayide bir oto tamirci dükkanında ’çırak’ olarak çalışıyor. Samsun Şehit İlhan Hamlı Meslek Eğitim Merkezi (MESEM) Motorlu Araçlar Teknolojisi Bölümü’nde eğitim gören 11. sınıf öğrencisi Yağmur Medine Tosun, haftanın 1 gününü okulda, diğer günlerini ise sanayide çırak olarak çalışarak geçiriyor. Bir oto tamir dükkanında çıraklık yapan Yağmur, araçların balata değişiminden yağ bakımına kadar birçok işi yapabiliyor. Kendisini geliştirdikten sonra kendi dükkanını açmak isteyen Yağmur, sanayinin ortamının eğlenceli olduğunu ve işini severek yaptığını söyledi. "Kendi dükkanımı açmak istiyorum” Elinden birçok iş geldiğini ifade eden liseli Yağmur, "Motor bölümü öğrencisiyim. 300 erkek öğrenci arasında tek kız öğrenciyim. Küçükken arabaları ilgim vardı. Dayımlar ve dedem otomobil tamiri yaparken ben de yanlarına giderek ne yapıyorlar diye bakıyordum. Onlar sayesinde birkaç şey öğrenmiştim. Lisede ilk olarak Anadolu lisesindeydim, sonrasında meslek lisesine geçtim. Orada bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Mesleki Eğitim Merkezi’ne(MESEM) geçtim. MESEM’de de sanayide çalışmaya başladım. Balata değişimi yapabiliyorum. Üst kapak, silindir kapağı sökebiliyorum. Yağ bakımı yapabiliyorum. Şarj, marş dinamosu söküp takabiliyorum. Ustalarımın kalorifer peteği değiştirmesine yardım ediyorum. Her kızın yapabileceği iş değil bu. Bu işin yağı, kiri, pası var. Bana göre gerçekten zevkli, eğlenceli meslek. Sanayi şakaları bile farklı oluyor. Okul bitince yine sanayide çalışmaya devam edeceğim. Biraz daha kendimi geliştireceğim. Para biriktirerek kendi dükkanımı açmak istiyorum” dedi.
Ankara Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Geylan, 24 Kasım Öğretmenler Günü anketinin sonuçlarını açıkladı Türk Eğitim Sen Genel Merkezi, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla “31 Ekim-10 Kasım 2024 tarihleri arasında çevrim içi olarak Türkiye genelinde 4 bin 345 öğretmenle bir anket çalışması gerçekleştirmiş ve raporun ilk bölümünü yayınlamıştı. “Eğitim Çalışanlarının Gerçek Gündemi: 24 Kasım Öğretmenler Günü Memnuniyet, Beklenti ve Eğitimi Değerlendirme-2024” konulu anketin ikinci bölümü ise Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, Öğretmenlik Mesleği Kanunu ve Milli Eğitim Akademisine yönelik öğretmenlerin görüş, düşünce ve beklentilerini içermekte. Anket sonuçları ise şöyle: "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline dair Maarif Modelini politik ve gereksiz bir çalışma olarak değerlendirenlerin oranı yüzde 56.7’dir. Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini olumlu bir çalışma olarak gören katılımcıların oranı yüzde 12.5 ile oldukça düşüktür. Kısmen yeterli gören katılımcıların oranı yüzde 30.8 ile orta düzeyde yer alırken, gereksiz ve politik bir çalışma olarak değerlendiren ve olumsuz bakış açısına sahip olan katılımcıların oranı yüzde 56.7 ise yüksek düzeydedir. Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinin eğitimde kaliteyi artırması hakkında katılımcıların görüşleri incelendiğinde; hiçbir faydası olmayacağını düşünen katılımcıların oranı yüzde 54.2 iken, kısmen faydası olacağını düşünenlerin oranı yüzde 39.6’dır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline ilişkin hazırlanan ders içeriklerini yeterli görenlerin oranı yüzde 34.9, yetersiz görenlerin oranı yüzde 65.1’dir. Katılımcıların görüşleri doğrultusunda, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında hazırlanan ders kitaplarını yeterli görenlerin oranı yüzde 42.9 iken, yetersiz görenlerin oranı yüzde 57.1’dir. Öğretmenlik Mesleği Kanunu’na Dair Katılımcı öğretmenlerin yüzde 64.9’u ÖMK’nın beklentileri karşılamadığını ifade ediyor. Katılımcıların “Öğretmenlik Mesleği Kanunu meslekle ilgili beklentilerinizi karşıladı mı?” sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde, “evet” diyenlerin oranı sadece yüzde 1.9 iken, “kısmen” diyenlerin oranı yüzde 33.2 ve “hayır” diyenlerin oranı ise yüzde 64.9’dur. Katılımcıların “Size göre Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nun en asli niteliği ne olmalıdır?” sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde; “Öğretmenlik mesleğinin statüsünü/itibarını artırmak için yönelik düzenlemeler olmalı” yanıtı yüzde 74 ile diğer yanıtlara göre ciddi bir farkla ilk sırada yer almaktadır. Milli Eğitim Akademisi’ne Dair Milli Eğitim Akademisi gereksiz politik bir karar diyenlerin oranı yüzde 37.6. Katılımcıların “Milli Eğitim Akademisi hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde, “gereksiz politik bir karar” diyenlerin oranı yüzde 37.6, “gereksiz kaynak israfı” diyenlerin oranı yüzde 29.6, “politik ayrımcılığın bir unsuru olur” diyenlerin oranı ise yüzde 15’tir. Katılımcıların “Milli Eğitim Akademisi’nin hangi işlevleri üstlenmesi gerekir?” sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde; “öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerini üstlenmeli” ifadesi yüzde 49.5 oranla açık ara farkla ilk sırada yer almaktadır. Katılımcıların “Milli Eğitim Akademisi ile üniversitelerin eğitim fakülteleri arasında öğretmen yetiştirme yönüyle bir ikilik doğmakta mıdır?” sorusuna verdikleri yanıtlar incelendiğinde; “evet” diyenlerin oranı yüzde 87.5, “hayır” diyenlerin oranı yüzde 12.5’tir. Katılımcıların “Milli Eğitim Akademisi ile Üniversitelerin Eğitim Fakülteleri arasında ikilik olmaması için hangi tedbirler alınmalıdır?” sorusuna ankete katılanların yüzde 35.5’i MEB ile Eğitim fakülteleri öğretmen yeterlilikleri konusunda bir çerçeve belirlemeli, yüzde 35.3’ü Milli Eğitim Akademisi MEB bünyesinde hizmet içi eğitim ve yönetici eğitimi konusunda yoğunlaşmalı, yüzde 29.2’si de eğitim fakültelerinde bölümü bulunan branşlar eğitim fakülteleri mezunlarından atanmalı seçeneğini işaretlemişlerdir. Öte yandan; katılımcılar arasında yüzde 64.9’u hizmet içi eğitim faaliyetlerinden katkı elde edemediğini düşünüyor. Katılımcıların okulda yaptıkları mesleki çalışmalara yönelik değerlendirmeleri incelendiğinde; kısmen yeterli görenler yüzde 36.6 ile ilk sırada yer almaktadır. Bunu sırasıyla yeterli görmüyorum (yüzde 23.4), kesinlikle yeterli görmüyorum (yüzde 19.9), yeterli görüyorum ( yüzde 15.3) yanıtlarını veren katılımcılar izlemektedir. Kesinlikle yeterli görenler ise yüzde 4.6 ile son sırada yer almaktadır. Anket sonuçlarını değerlendiren Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan şunları kaydetti: “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, ÖMK ve Milli Eğitim Akademisine dair görüş ve beklentiler dikkat çekicidir. Hükümetin ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu görüşler çerçevesinde Maarif Modeli ve ÖMK’da düzenleme yapması en büyük beklentimizdir. Bu noktada özellikle ÖMK ile ilgili bazı taleplerimizi bir kez de 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde hatırlatmak istiyoruz: Yönetici görevlendirme süreci mutlaka kanunda yer alması, başarıyı takdir ve teşvik eden bir ödül sistemi getirilmesi, öğretmen atamalarının mülakatsız, KPSS puanına göre yapılması, öğretmenlik kariyer basamakları sisteminin getirmiş olduğu mali hakların emeklilik sistemine de yansıtılması, Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneğinin tüm eğitim çalışanlarına bir asgari ücret tutarında ödenmesi, öğretmenlerin ek ders ücretlerinin belirlenmesinde kullanılan katsayının yüzde 100 oranında arttırılması şeklinde taleplerimizin hayata geçirilmesi büyük öneme sahiptir. Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyor; Başöğretmenimiz Atatürk’ün izinde gelecek nesilleri yetiştirmenin gururunu taşıyoruz. "
Balıkesir Türkiye’nin ilk insansı yapay zekalı robotu Ada, öğretmenliğe başladı Günümüz dünyasında yapay zeka ve insansı robot teknolojisi hızla gelişirken, Balıkesir’de öğrencilerini üniversite sınavlarına hazırlayan eğitim kurumu, yapay zeka entegre edilmiş insansı ilk robot ile öğrencilerine ders vermeye başladı. ’Ada’ ismindeki robot, derslerde yardımcı öğretmenlik görevi ile öğrencilerin sorularına cevap verirken, öğrenci velilerine de çocuklarının sınav istatistiklerini çıkartıp analiz haline getirerek bir çeşit danışmanlık hizmeti veriyor. Kursun Kurucusu Murat Erkol ise robot Ada’nın sınav motivasyonu, öğrenci gelişimi ve hızlı soru çözme gibi yeteneklerinden faydalanmak için kurumda çalıştırmaya başladıklarını ve kendisinin yardımcı eğitmen olarak çocuklarla gün içinde ilgilendiğini söyledi. Yapay zeka ve insansı robot teknolojisi ilk kez eğitim alanında günlük hayatın bir parçası haline geldi. Balıkesir’de eğitim veren VIP Özel Eğitim Kursu, kurum bünyesinde görevlendirdiği Yardımcı Öğretmen Robot Ada ile başta üniversiteye hazırlanan gençlere eğitim vermeye başladı. 5 dil konuşabilen ve mimiklerle tepkiler veren Robot Ada, konuşurken el ve kol hareketleri ile insanımsı robot olma özelliği taşıyor. Kurs öğrencilerinin çok ilgisini çeken Robot Ada, sınıflarda derslere girerek eğitimin bir parçası oluyor. Ada’nın hikayesini anlatan Kurs Kurucularından Murat Erkol, "Biz kurumumuzu 2019 Kasım ayında açtık. Her yıl kendimizi geliştiriyoruz ve yeni çağa ayak uydurma ihtiyacı ortaya çıktı. Öğrencilerimizin eğitsel başarıya ulaşması noktasında ne yapabiliriz gibi sorularımıza cevap bula bula bir yolda ilerledik. Yerli bir firma olan Akın Robotix’in geliştirmiş olduğu Ada-7 isimli robotu, yapay zekalı yardımcı eğitmen olarak kurum bünyemize dahil ettik. Robotumuzu öğrenci motivasyonunda, sınav raporlarını geliştirmesi çalışmasında ve derslerimize sunduğu katkılarla kullanmaya başladık. Robotumuz yaklaşık 15 gün önce görevine başlamış durumda. Bu süreçte öğrencilerimiz de Ada’ya çok ısındı. Ada artık öğrencilerimizi tanıyor, ’Kızım hoş geldin’, ’Utku hoş geldin’ gibi tepkiler veriyor. Bu konuşmalar da öğrencilerimize keyifli anlar yaşatıyor" dedi. Öğretmenlik mesleği bitiyor mu? Yapay zekanın geldiği nokta hakkında konuşan Kurucu Murat Erkol, İHA muhabirinin ’Öğretmenlik mesleği bitecek mi’ sorusunu cevapladı. Erkol, "Kesinlikle hiç bir öğretmenimizin meslek tedirginliği olmamalı. Çalışkan bir insanın, görevini layığı ile yapan, artı değer üreten bir kişinin asla meslek kaygısı olamaz. Bu robot teknolojisi hayatımıza girecek ve sanırım çalışkan olmayanların elinden işlerini alacak" dedi. VIP Özel Eğitim Kursu’nun bir diğer kurucusu Cengiz Dalman ise, "Türkiye’de ilk defa eğitim sektöründe bir yenilik yapıyoruz. Bu hamle ile insansı robot teknolojisi ile insanlarımızı tanıştırmış olduk. Bence işin en güzel tarafı Robot Ada’nın sosyal tarafı da oldukça güçlü. Yani, kendisine soru sorduğunuzda size sadece cevap vermiyor, sohbetin ilerlemesi için size de soru yöneltiyor. Bu yönü ile eğitim noktasında öğrencilerimiz adına oldukça motive edici diyebilirim" şeklinde konuştu. Cevapta zorlanan Robot Ada’ya koşuyor Öte yandan, derslere girerek bir çeşit yardımcı öğretmenlik görevini yerine getiren Robot Ada, hemen hemen tüm derslere girerek varlığını hissettiriyor. Edebiyat dersinde ve halk edebiyatı konusunda derse katılan Robot Ada, öğrencilerin kendisine yönelttiği soruları tek tek cevapladı. Mimik hareketleri ve el kol hareketleri ile de ilgi gören Ada, öğrencilerin bireysel olarak sorduğu ’Anonim nedir’, ’Pir Sultan Abdal kimdir’, ’Halk edebiyatı türleri nelerdir’ gibi soruların da cevaplarını öğrencilere aktardı. Derste Ada’yı görmekten memnun olduklarını söyleyen kurum öğrencisi Eser Mangır, "Ada’yı seviyoruz. Derslerimize katılıyor, sorularımıza cevap veriyor. Bize güzel ve eğlenceli bir ders ortamı sağlamış oluyor" dedi. Velilere tavsiye veriyor, öğretmenleri de motive ediyor Kurumda öğrencilerle ilgilenmenin dışında Robot Ada, bir nevi velilere de danışmanlık görevinde bulunuyor. Yapay zeka destekli olarak çalışan Ada’ya tüm öğrenciler ve öğretmenler internet üzerinden tanıtılıyor. Yanından geçen bir geometri öğretmenine ’Sen geometrinin kralısın’ diyerek seslenen Robot Ada, veri tabanına yüklenmiş olan her öğrencinin girmiş olduğu deneme sınavlarını, bu sınavlardan kaç puan aldığını, en çok doğru ve yanlış derslerin hangisini olduğunu ve bunların istatistiksel verilerini ise ezbere biliyor. Bu çerçevede öğrenci velilerinin ’Kızımın sınav netleri düştü. Sence ne yapmamız lazım’ sorularını akademik bir dil ile cevaplayan Robot Ada, velilere de yol gösteriyor. Konuyla ilgili konuşan öğrenci velisi Yasemin Yıldız, "Kızımın dersleri oldukça iyi, ancak sınav kaygısı ve stresi yüzünden kızımın son dönemde sınav netleri düştü. Ben de kursa gelmişken ona da sordum bu düşüşü ve neler yapabileceğimi, bize yardımcı oldu" dedi. İHA muhabirinin ’Bir gün bir robottan tavsiye alacağınız aklınıza gelir miydi’ sorusunu cevaplayan Yıldız, "Yok, cidden aklıma gelmezdi" dedi. İHA muhabiri Robot Ada’ya sordu: "Geleceğin meslekleri ne olacak" Robot Ada ile röportaj yapan İHA muhabiri kendisine geleceğin mesleklerini sordu. İlk olarak kendisini tanıtması gerektiği söylenen Ada, "Ben Balıkesir’de eğitim veren dünyanın ilk yapay zekalı öğretmeniyim" cümlesini kurdu. Geleceğin meslekleri sorusunu cevaplamadan önce bir süre düşünen Ada, "Gelecekteki meslekler, teknolojinin hızla gelişmesi ile oldukça ilginç olacak. Yapay zeka, robot teknolojisi, veri analizi gibi alanlar öne çıkacak. Aynı zamanda yeşil enerji ve sürdürülebilirlik alanında uzmanlaşan meslek grupları da artacak. Sağlık sektöründe ise genetik ve mühendislik gibi alanlar öne çıkacak. Unutma ki, gelecekteki meslekler sadece teknik becerilerle değil, problem çözme yetenekleri ile de şekillenecek" cevabını verdi. Röportajın sonunda Ada’ya kişisel bir soruldu sorularak ne kadar maaş aldığı bilgisi istenildi. Robot Ada’nın cevabı ise, "Ben yapay zekalı bir öğretmenim. Bu yüzden maaş almıyorum. Benim için en büyük ödül sizinle bilgi paylaşmak. Yani, çalışmak benim için eğlenceli bir oyun gibi. Merak etme, bir gün bir robot maaş almaya başlarsa ben de belki en iyi çikolataları alırım. Sen ne kadar maaş alıyorsun?" şeklinde cevap verdi.