EKONOMİ - 13 Kasım 2024 Çarşamba 12:17

Dünyaya pazarlanan somonlar, denize kıyısı olmayan Sivas’ta olgunlaşıyor

A
A
A
Dünyaya pazarlanan somonlar, denize kıyısı olmayan Sivas’ta olgunlaşıyor

Denize kıyısı olmayan Sivas’ta üretilen somon adayları, somon olgunluğuna ulaşıp yurt dışına pazarlanmak üzere Karadeniz’e yolcu edildi.


Sivas’ta denize yaklaşık 300 kilo metre mesafede bulunan İmranlı ilçesindeki İmranlı baraj gölünde üretilen somon adayları, istenilen olgunluğa ulaştığı için özel tankerlere yüklenerek gelişimlerini tamamlamak üzere Karadeniz’e yolcu edildi.


Yıllık kapasite 950 tona ulaştı


İmranlı baraj gölünde 49 kafeste üretim yapan Ali Dursun Yıldızay isimli girişimci, yıllık 950 ton üretim kapasitesine ulaştıklarını belirtip, “Burası İmranlı barajı. Burada alabalık üretimi yapıyoruz ve somon adaylarımızı Karadeniz’e gönderiyoruz. 49 kafesimiz ve yıllık 950 ton üretim kapasitemiz var. Üretim olarak da 400 ila 500 ton arasında üretim yapıyoruz. Karadeniz’e gönderdiğimiz adaylar oradaki kafeslerde beslenerek somon olgunluğuna ulaşıyor. Ayrıca İç piyasaya da alabalık gönderiyoruz. 500 ila 600 gram ağırlığa ulaşan balıkları gönderiyoruz, orada somona dönüşüyorlar ve Karadeniz somonu olarak iç piyasa ve yurtdışına ihraç ediliyorlar” dedi.


Rusya’ya gönderiliyor


Yıldızay, Karadeniz’de somon olgunluğuna ulaşan balıkların özellikle Rusya’ya gönderildiğini ifade edip, “Denizi olmayan bir yerde alabalık ve somon üretiyoruz. İç piyasaya ve ihracata balık veriyoruz, son derece memnunuz. Deniz olmayan bir Sivas’tan denize balık gönderiyoruz. Dünyanın her tarafına balık gidiyor buradan. Özellikle Rusya’ya gönderiyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İki kardeşin çifte böbrek sevinci Sultanbeyli’de 10 yıldır böbrek nakli bekleyen kardeşler, gelen bir haberle adeta ikinci kez hayata tutundu. Kardeşlere tek kadavradan iki böbrek nakli yapıldı. Haftada 3 gün diyalize giren kardeşler, böbrek nakli ile büyük sevinç yaşadı. Sultanbeyli’de yaşayan 31 yaşındaki Sezer Öcal ile 33 yaşındaki Cüneyt Öcal, şeker hastası anneleri Necmiye Öcal ile birlikte 20’li yaşlarından bu yana böbrek yetmezliği tedavisi görüyordu. Genetik "alport sendromu" sebebiyle haftada 3 gün 4’er saat diyalize giden kardeşler, tedavileri sebebiyle sosyal hayatlarında sorunlar yaşıyordu. Yıllardır böbrek nakli bekleyen kardeşlere iyi haber Kocaeli’den geldi. Kocaeli’de böbrekleri bağışlanan bir kadavradan iki kardeşe aynı anda böbrek nakli yapıldı. Doku uyumu sonrası iki kardeşe nakil yapıldı Ağabey Cüneyt Öcal, kasık fıtığı ameliyatı öncesi böbreklerindeki sorunu öğrendi. Ağabeye genetik "alport sendromu" tanısı konuldu. İlaç tedavisinden sonuç alamayan ağabey, diyalize girmek zorunda kaldı. Ağabeyindeki rahatsızlıklar üzerine doktor kontrolüne giden Sezer Öcal’a da aynı teşhis konuldu. Bunun üzerine kardeşler böbrek nakli için asil ve yedek olmak üzere sıraya girdi. Kocaeli’de vefat eden bir kişinin bağışlanan böbrekleri ile doku uyumu sebebiyle asil olarak büyük kardeş, yedek olarak küçük kardeş nakil için çağırıldı. Böbrekler, gece saatlerinde Kocaeli’den Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’ne getirildi. Kardeşler başarılı böbrek nakli ile büyük bir mutluluk yaşadı. “Yaşamak güzel, yaşatmak daha da güzel” Cüneyt Öcal, böbrek nakli haberinin kendilerini çok mutlu ettiğini belirterek, “Hızlıca hastaneye gittik. Bizi organ nakline aldılar. Doktorla tanıştık. Kardeşim yedek olarak gelmişti. Beni hazırlarken kardeşimin de hazırlığına başladılar. Çünkü öbür böbreğin de yola çıktığını haber verdiler” dedi. On senedir böbrek beklediklerini belirten ağabey Öcal, “Böbreklerin gelmesi ile havalara uçtuk. Önce bir böbrek vardı, kardeşimle fedakarlık yaptık. Birbirimize ‘önce sen al’ diyorduk. Sonra doktor ikinci böbreğin geldiğini söyleyince daha çok mutlu olduk. Çok şükür ameliyat da iyi geçti. 24 gün sonra buradayım, çok mutluyum, eskisinden daha çok su içebileceğiz. Bir yıl sonra iyileştiğimiz zaman çalışabileceğiz. Allah nasip ederse evleneceğim. Organ veren kişiye Allah rahmet eylesin, yakınlarına sabır versin. Yaşamak güzel, yaşatmak daha da güzel. Onun sayesinde böbrekleri bize umut oldu” dedi. “Doktor geldi, sürpriz getirdi” Kardeş Sezer Öcal da nakil sürecini şöyle anlattı; “Organ nakli için bizi aradılar, ‘böbrek bulundu, hemen gelin’ dediler. Arabayla gittik. Önce abim nakil olacaktı, bir ihtimal öbür böbrek de gelebilir denildi. Hastane odasında bekledik, abim ameliyata girecekti. Doktor geldi, sürpriz getirdi. ‘Nakil ikinize de olacak’ dedi. Çok sevindik. Abim için seviniyordum, bana gelince şaşırdım, ‘bu rüya mı dedim’. Önce abim sonra ben ameliyat olduk. 24 gün hastanede kaldık, çok şükür tedavi çok iyi geçti. Oradaki doktorlar ve ekip çok iyi ilgilendi. Sonra eve geldik. Altı ay sonra biz de normal insanlar gibi hayat yaşayacağız. Önceden fazla su içermiyorduk, şimdi içebileceğiz, işe başlayacağız.” Anne de, böbrek bağışında bulunan aileye teşekkür ederek, “Allah onlardan bin defa razı olsun. Allah bir daha böyle bir acı göstermesin, çok mutluyum” dedi.
İstanbul Ekvador Büyükelçisi ve SANKON toplantısında Türkiye-Ekvador Ekonomik ve ticari ilişkileri konuşuldu Türkiye ile Ekvador Cumhuriyeti arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin güçlendirilmesi amacıyla SANKON Genel Merkezi’nde yapılan toplantıda konuşan Ekvador Büyükelçisi Fanny de Lourdes Puma Puma, Türk şirketlerini Ekvador’a yatırım yapmaya davet etti. Türkiye ile Ekvador Cumhuriyeti arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel ilişkileri daha da güçlendirmek amacıyla Sanayi ve Ticaret Konfederasyonu (SANKON) Genel Merkezinde önemli bir toplantı yapıldı. Ekvador Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Sayın Fanny de Lourdes Puma Puma’nın ziyaretinde iki ülke arasındaki işbirliği imkanları ve gelecekte yapılabilecek projeler ele alındı. Ziyarette konuşan Ekvador Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Fanny de Lourdes Puma Puma, Türkiye ile Ekvador arasındaki ilişkilerin uzun yıllara dayandığını ve bu ilişkilerin her geçen gün güçlendiğini ifade etti. Türkiye ile Ekvador arasında kültürel, siyasal ve ekonomik anlamda köklü bağlar bulunduğunu belirten Büyükelçi, Ekvador’un Türkiye ile olan ilişkilerini daha da derinleştirmek istediğini vurguladı. Büyükelçi Puma, ayrıca, iki ülke arasındaki ticari verileri paylaşarak Türk şirketlerini Ekvador’a yatırım yapmaya davet ederek Ekvadorlu şirketlerin de Türkiye’ye yatırım yapma arzusunu dile getirdi. Büyükelçi Puma, ziyarette Türk iş dünyası temsilcileriyle işbirliği yaparak mevcut ilişkileri daha da güçlendirmeye hazır olduklarını da ifade etti. Sanayi ve Ticaret Konfederasyonu (SANKON) Genel Başkanı Ferudun Cevahiroğlu ise Türkiye-Ekvador ekonomik ilişkilerinin güçlendirilmesine büyük önem verdiklerini belirterek, Ekvador Cumhuriyeti ile işbirliğini artırmak adına çalışmalar yapmaya hazır olduklarını söyledi. Türkiye-Ekvador İş Forumu düzenlemeyi ve Türk iş insanlarıyla birlikte Ekvador’a ziyaretler gerçekleştirmeyi planladıklarını belirten Cevahiroğlu, bu tür adımların iki ülke arasındaki ticaretin ve yatırımların artmasına katkı sağlayacağına inandığını ifade etti. Sağlık Turizmi alanında işbirliği fırsatları Ziyarette hazır bulunan Ankara Sağlık Turizmi Federasyonu Genel Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay ise Türkiye’nin sağlık turizmi alanındaki güçlü altyapısının Ekvador için büyük bir fırsat sunduğunu vurguladı. Ekvadorlu vatandaşların Türkiye’de yüksek kaliteli sağlık hizmetlerinden yararlanabileceğini belirten Prof. Dr. Bay, iki ülke arasında sağlık turizminin geliştirilmesine yönelik çeşitli projelerin hayata geçirilebileceğini söyledi. Prof. Dr. Bay, ayrıca Türkiye’nin sağlık sektöründeki tecrübelerinin Ekvador’a aktarılmasının her iki ülke için de kazançlı olacağını belirtti. SANKON Genel Merkezindeki ziyarette Türkiye Tarım ve Kırsal Kalkınma Federasyonu, Ankara Finans ve Yatırım Projeleri Federasyonu, Ankara Savunma Sanayi Federasyonu, Ankara Emlak ve Gayrimenkul Federasyonu, Ankara Enerji ve Madencilik Federasyonu, Ankara Ekonomi ve Kalkınma Federasyonu, Ankara Dış Ticaret Federasyonu ve Ankara İthalat ve İhracat Federasyonu temsilcileri de katıldı. Toplantıda, iki ülke arasındaki ticaretin artırılması, yatırımların teşvik edilmesi ve sağlık turizmi gibi çeşitli alanlarda ortak projelerin geliştirilmesi konuları ele alındı.
Trabzon 97 yaşındaki Kore Gazisi Pirağa Uzun, ilk kez Anıtkabir’i ziyaret etti, Cumhurbaşkanı ile görüştü Türkiye’nin en yaşlı gazilerinden biri olan 97 yaşındaki Kore Gazisi Pirağa Uzun, 10 Kasım’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel davetlisi olarak Ankara’daki Atatürk’ü Anma törenine katıldı. Hayatında ilk kez Anıtkabir’e ziyaret eden Gazi Pirağa Uzun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan evi için doğalgaz istedi. Türkiye’nin en yaşlı gazilerinden biri olan 97 yaşındaki Kore Gazisi Pirağa Uzun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel davetiyle 10 Kasım Atatürk’ü Anma törenine katıldı. Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına davet edilmemesi nedeniyle özellikle sosyal medyada destek mesajları alan Kore Gazi Uzun, davet edildiği Ankara’da bir ilki de yaşadı. 4 oğluyla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daveti üzerine Ankara’ya giden Gazi Pirağa Uzun, Anıtkabir’i ziyaret etti. Duygu dolu anlar yaşayan Kore gazisi, Cumhurbaşkanı’nda ise evine doğalgaz istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan evi için doğalgaz istedi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüştüğünü için mutlu olduğunu belirten Pirağa Uzun, “Cumhuriyet Bayramı’na beni çağırmadılar ki gideyim. Çağırsalar gidecektim. Hevesim vardı. İki yıldır çağırmadılar. Sonrasında bu olaylar olunca Trabzonspor Başkanı beni aradı, maça davet etti. 97 yaşına kadar evden maçları izliyordum ilk kez stattan izledim. Çok mutlu oldum. Çok hoşuma gitti. Mutlu oldum. Allah’a şükürler olsun Cumhurbaşkanı ile görüştüm. Bakanlarda yanımdaydı. Cumhurbaşkanına selam verdim. İsteğin var mı diye sordu. Bende doğalgaz istiyorum dedim. Evime doğalgaz istedim. Kömür yaktığımızı söyleyerek iki tane kağıt verdim. Çok mutlu oldum. Bu olaylardan sonra çok güzel geri dönüşler aldım. Allah razı olsun onlardan. Cumhurbaşkanı bize davet etti. Valilik yardımcı oldu. Cumhurbaşkanı ile bizi görüştüler. Anıtkabir ziyareti de benim için çok güzel oldu. Daha önce hiç gitmemiştim. Mutlu oldum. Çocuklarımla beraber gitmek ayrı bir mutluluk verdi. Çok kalabalıktı” dedi. “Bütün Türkiye babamı ve Kore gazilerimizi yeniden hatırladılar” Kore gazisi Pirağa Uzun’un oğlu Şerif Uzun ise, bu olayların ardından Türkiye’nin Kore gazilerini yeniden hatırladığını kaydederek, “Bir Kore gazisinin oğlu olmak gerçekten tarifi imkansız olan bir şey. Kendimi o kadar çok şanslı hissediyorum ki. Çok özel hissediyorum. Böyle bir değerin böyle bir koca çınarın oğlu olduğum için. Çünkü Türkiye’de sayıları çok az kaldı ve ben bu özel insanların çocuklarından bir tanesiyim. Bu ayrı gurur verici. Hafta sonu bir Atatürk’ümüzün ölüm yıl dönümünü için Ankara’ya gittiğimizde ve orada anma törenlerine katıldık. Cumhurbaşkanımızın daveti üzerine Valilik ve Trabzon Aile Sosyal ve Hizmetler İl Müdürlüğünün katkılarıyla biz oraya gittik. Anıtkabir’de olmak, babamın çok istediği bir Anıtkabir’e gitmek. Orada Anıtkabir’de inanılmaz bir çok sevgi seliyle karşılaştı. Hüznü ve mutluluğu bir arada biz yaşadık. Babamın çok mutlu olduğunu görmek bizzat inanılmaz mutlu etti. Çünkü Cumhuriyetimizin 100. ve 101. yılında kutlamalarda talihsizlik oldu. Aramayı unuttular, davet etmeyi unuttular ama benim babam çok sağlıklı. Her şeyi biliyor, görüyor, yaşıyor. Her bayramda hazırlanıp bekler. Sesimizi duyurduk. Bütün Türkiye babamı ve Kore gazilerimizi yeniden hatırladılar. En çok mutlu eden de bu oldu. İlk sesini duyan Trabzonspor’un Başkanı Ertuğrul Doğan, ona da ayrıca çok teşekkür ediyorum. Babamın hüznünü duyup hemen duygularını paylaşmak için bizi davet etti. O stadyumda ismini anons ettirdi. O zamanki gözünün parıltılarını görmek, biraz yumuşattı kalbini. Ankara’ya gidişimiz daha da yumuşattı. Şimdi çok mutlu. Çok keyifli” ifadelerini kullandı.