KÜLTÜR SANAT - 14 Kasım 2024 Perşembe 21:53

Sinop’ta 5. Lakerda Festivali başladı

A
A
A
Sinop’ta 5. Lakerda Festivali başladı

Sinop’ta gastronomi turizmine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen Geleneksel Lakerda Festivali’nin beşincisi, Sabahattin Ali Kültür Merkezi’nde yoğun bir katılımla başladı.


Açılış programına Sinop Valisi Mustafa Özarslan ve eşi Reva Beray Özarslan, İl Emniyet Müdürü Sibel Kılıçarslan, İl Jandarma Komutanı Hakan Başaklıgil, Belediye Başkanı Metin Gürbüz, CHP İl Başkanı Av. Aykut Cem Yalçınkaya, Sinop Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salim Akbaş, Sinop Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Saim Gürbüz, kurum müdürleri, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.


Sinop Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Saim Gürbüz, yaptığı açılış konuşmasında Sinop’un kültürel değerlerinin tanıtılması ve turizm ile ticari potansiyelin artırılması amacıyla bu festivale verilen desteklerin önemini vurgulayarak, “Sinop’un bir değeri üzerinden Sinop’un bütün değerlerini tanıtmak ve bundan turizm ile ticari değerleri artırmak amacıyla yaptığımız bu festivalin geldiği nokta bizi çok mutlu ediyor. Bu yüzden öncelikle Kültür ve Turizm Bakanlığımızın destekleri, sayın belediye başkanımızın ve Sinop Belediyesinin ilk günden beri yanımızda olması, tüm etkinliği beraber düzenlememiz ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (KUZKA) bu festivale her yönüyle inanması bizi çok mutlu ediyor. Bu yıl ana sponsorumuz Vira Otel’e de çok teşekkür ediyorum. Çıktığımız yolda verdiğimiz mücadelede bu destekler bizim için çok önemli. Hepinize tekrar teşekkür ediyorum" dedi.


Sinop Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salim Akbaş, yaptığı konuşmada Sinop’un balıkçılıkta daha geniş bir marka haline gelmesi yönündeki hedeflerini belirterek, “Meydanda ‘Lakerda’nın Başkenti’ yazısını gördüm. Umarım birkaç sene sonra ‘Balığın Başkenti’ diye yazacağız. Ben tekrar, değerli katılımcılara, nitelikli etkinlikler düzenleyen herkese ve bu etkinliği ulusal ve uluslararası arenaya taşıyacak olan tüm emeği geçen arkadaşlara teşekkür eder, dört gün boyunca güzel bir festival geçirmenizi dilerim. Hepinize sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.


Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz ise lakerda gibi köklü bir kültürel değerin bu festivalle geçmişten geleceğe aktarılacağını söyleyerek, "Sinop bir liman kenti, bir balıkçı ve denizci kenti, ama aynı zamanda tarihi bir kent. Turizmde eğer bir hikayeniz yoksa pay alamazsınız. Bizim lakerda gibi köklü bir hikayemiz var. Bu kentin kuşaktan kuşağa aktarılan çok sayıda anısı var ve lakerda da bu anılardan biri. Bu festival sayesinde lakerda, geçmişten geleceğe aktarılacak bir değer olacak. Bu yıl balıkçılık bereketli geçti; lakerda yapımında gerekli olgunluk ve yağ oranına erişti. Dolayısıyla birçok vatandaşımız lakerda yaparak bu lezzeti sofralara kazandırdı” diye konuştu.


Sinop Valisi Mustafa Özarslan da konuşmasında, geçen yıl düzenlenen festivalin lakerda satışlarına olumlu katkıda bulunduğunu vurgulayarak, “Şimdi bizde bir söz vardır: ’Attığımız taş, ürküttüğümüz kuşa değdi mi, değmedi mi?’ Geçen seneki Lakerda Festivali’nin sahada ne kadar memnuniyet oluşturduğunu, biraz esprili bir ifadeyle, paraya dönüşüp dönüşmediğini merak ettim ve bunu araştırdım. Muhammet Yıldırım isminde bir kardeşimiz var; kendisi Sinop Lakerda markasını kullanıyor. Ona dedim ki, ’Kusura bakmayın, bu isim aslında bize ait, ama sahibini biliyoruz.’ Sağ olsun, bana ’Sayın Valim, festival geçen sene gerçekten çok iyi geçti. Hem internet üzerinden hem de yüz yüze satışlarımız çok başarılıydı, yetiştirmem mümkün değil. Bu gelir, büyümeye devam edecek gibi görünüyor’ dedi. Bu ifadeyi birkaç kişiden daha teyit ettim. Özetle, Sinop Kültür ve Turizm Derneği’nin öncülüğünde, belediyemizin katkılarıyla, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın, İl Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın maddi destekleri ve sponsorlarımızın yardımlarıyla bu noktaya gelen festivali yürüten, organize eden herkesi tebrik ediyorum. Sağ olun, var olun” dedi.


Açılış konuşmalarının ardından protokol üyeleri ve davetliler, hazırlanan resim sergilerini gezdiler. Sergi turunun ardından, misafirlere ikramlar sunuldu. 4 gün sürecek olan festival, vals gösterisi, stant gezisi, söyleşi ve piyano konseri gibi etkinliklerle devam etti.



Sinop’ta 5. Lakerda Festivali başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’de ilaçlama yapılan binada 1 bebek hayatını kaybetti İzmir’in Konak ilçesinde haşere ilaçlaması yapılan binada yaşayan 1 yaşındaki bebek hayatını kaybetti. Meydana gelen acı olayda bebeğin anne ve babası ile birlikte bir apartman sakini de hastaneye kaldırılırken, ilaçlama firması çalışanı 3 kişi gözaltına alındı; olayın yaşandığı apartman ve yandaki 2 apartman da tahliye edildi. 12 Kasım Salı günü ilçeye bağlı Kahramanlar Mahallesi 1413 Sokak’ta bulunan bir apartmanda ilaçlama çalışması yapıldı. Binanın ilaçlanmasının ardından bazı apartman sakinleri dün öğle saatlerinde rahatsızlanarak durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan araştırmada apartman sakinlerinden 1 yaşındaki erkek bebek T.A.K.’nin zehirlenerek hayatını kaybettiği tespit edildi. Bebeğin annesi R.K., babası R.K. ve apartman sakinlerinden G.U. da sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. İlaçlamadan etkilenen apartman sakini G.U.’nun tedavisine Alsancak Devlet Hastanesinde devam edildiği, vefat eden bebeğin babası R.K. ve annesi R.K.’nin de tedavilerinin ardından taburcu olduğu öğrenildi. Çevre binalar tahliye edildi İzmir Valiliği tarafından olayla ilgili yapılan açıklamada, söz konusu apartman ile yandaki 2 apartman tahliye edilerek, tahliye edilen vatandaşlara valilik tarafından geçici barınma imkanı sunulduğu, ayrıca AFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer (KBRN) ekiplerince ilaçlama yapılan bölgede havalandırma çalışmalarına başlandığı bildirildi. Olayın yaşandığı apartmanı ilaçlayan firmanın 3 personelinin gözaltına alındığı öğrenilirken olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Ankara Bakan Tekin: “(Mülakat puanları) Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere ilişkin “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversitelerin 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifleri, 2023 Yılı Sayıştay Raporu görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Bakan Tekin, komisyonda yer alan milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin şahsına yönelik kullandıkları ‘kepazelik, ikiyüzlülük, sefalet, otoriter rejim, talimatla hareket eden Bakan’ gibi ifadeleri tek tek not aldığını ifade eden Tekin, “Bizler de burada bu tür ifadelerden etkileniyoruz ve doğal olarak tepki koymuş olabiliriz. O yüzden biz de orantısız cevap verdiğimiz arkadaşlar varsa ben de onlardan özür diliyorum ama bu ifadeler normal ifadeler değil” ifadelerini kullandı. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce CHP’liler değerlendirsin” Tekin, yine bütçe görüşmeleri sırasında mülakatla ilgili eleştiriler geldiğini kaydederek, “Kabul ediyorum, ‘Mülakatla ilgili ben öğretmenliği çok önemsiyorum ve vatandaşlarımızın çocuklarını emanet edecekleri öğretmenleri mülakatla almak istiyorum’ dedim. Kamuoyuna da şu açıklamayı yaptım; bu mülakat komisyonlarında alacağımız tedbirleri sıralıyorum. Kamera kaydından tutanağa kadar bir sürü başlıkta tedbir aldık. CHP’liler itiraz ediyorlar, bir taraftan mülakata karşıyız diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce siz bir değerlendirin. Eğer, ‘İtfaiye memurluğu, öğretmenlikten daha önemlidir’ diyorsanız, bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik mülakatı ile ilgili yaptığım budur” ifadelerini kullandı. CHP’lilerin mülakat konusunda geçmişlerinden dolayı endişeli olduklarını söyleyen Tekin, “Ben 1994 yılı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Mezun olur olmaz girdiğim ilk iş sınavı, Adalet Bakanlığı’nın açtığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı yazılısıydı. İstanbul’da bir kongrede CHP’nin Adalet Bakanı ‘Bu kadroyu örgütüme vermeyip de milliyetçileri mi verseydim? Yaptığım suçsa suç işlemeye devam edeceğiz’ dedi” şeklinde konuştu. “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere de değinerek, şu cevabı verdi: “Benim elimde bütün komisyonların raporları var. Benim elimdeki rakamlar, 3-5 arkadaşın bir araya getirdiği toplam rakam içerisinde istatistiksel anlamı olmayan veya doğru analiz sağlayacak rakamlar değiller. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile ilgili konuşuldu. Mesela bir komisyonda 193 kişi mülakata girmiş, 3 kişinin yeri değişmiş. Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş.” Bakan Tekin, muhalefet vekillerinden 5 bin kişinin yerinin değişti iddiasının dile getirilmesi üzerine “Yanlış, benim elimde il bazlı rakam” diye karşılık verdi. “KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl gerçekleştirilen TBMM Plan Bütçe Komisyonu toplantısını hatırlatan Bakan Tekin, “KPSS puanı ile değil mülakatla öğretmen ataması yapacağız. Bunun kavgasını verdik, tartışmasını yaptık. Geçen yıl burada adaletsizlik ve torpilin olmayacağı bir mülakat taahhüt etmiştim. Şimdi size ‘Bu ülkede hiç kimsenin verdiği herhangi bir isimle ilgili mülakatta torpilin olmadığı bir sistem kuruldu’ dedim. Söylediğiniz doğru şeyler var. Bir ildeki öğretmenimiz yüksek not almış, mülakata girmiş. Başka bir öğretmenimiz ‘Ben yüksek aldım ama bir başkası benden daha yüksek aldı. Dolayısıyla, ben sıralamanın dışında kaldım’ diyor ama ben zaten KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” dedi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mülakatlarına değinen Tekin, “Bursa’da 197 kişi, İstanbul’da 688 kişi girmiş. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi 23 kişi, İstanbul’da ise 51 kişi sıralamanın dışında kalmış” ifadelerini kullandı. “Tüzel kişiliği olmayan cemaat ve tarikatlarla hukuken protokol imzalama şansımız yok” Cemaat ve tarikatlarla protokol yapıldığı eleştirilerine de cevap veren Bakan Tekin, “Hukuki olarak cemaat ya da tarikat diye bir tüzel kişilik var mı? Tüzel kişilik olmayınca bakanlık olarak ya gerçek kişiyle ya da tüzel kişilikle protokol imzalayabilirim. Hukuken başka kimseyle protokol imzalama şansımız yok. Bizim 5 bin civarında bu türden protokolümüz var. Burada isimlerini saymak istemediğim çok farklı sivil toplum örgütleri ile protokolümüz var. Bunların hiçbirisiyle de protokol imzalarken siyasi ya da ideolojik hiçbir şeye bakmıyoruz. Bir tek İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından legal olarak kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşu mudur? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir vakıf mıdır, diye bakıyoruz. Onun dışındaki konular beni ilgilendirmez. Herhangi bir sivil toplum örgütüyle, dernek, vakıf ya da meslek örgütü olmak üzere imzaladığımız protokolde tüzel kişiliğe ödenmiş tek bir kuruş kamu kaynağı yoktur” açıklamasında bulundu. “Protokollerin tek taraflı fesih hakkı bakanlıkta” Protokollerin tek taraflı fesih hakkının bakanlıkta olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “Protokolde yazılan ilkelere aykırı davranan sivil toplum örgütü varsa protokolümüzü hemen iptal ederiz. Protokol kapsamında protokol yaptığımız kuruluşlar eğer okullarımıza bir eğitim verecekse, bu eğitim kimin vereceği, hangi diplomaya sahip kişilerin vereceği ve hangi içerikte eğitim verecekleri bizim protokolümüzde tanımlanmıştır” dedi. “ABB 2 bin 300 okuldan 13’ünü sadece bir kere temizliyor sonra bütün okulları temizledim diyor, bu olmaz” Türkiye’de 65 bin civarında okul olduğunu ve 55 bin civarında kadrolu temizlik elemanının olduğunu söyleyen Bakan Tekin, “Kadrolu temizlik elemanlarımız, bu okullardaki temizlik açısından yeterli olmadığından biz her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Toplum Yararına Programlar (TYP) diye tanımladığı istihdam türü ile bakanlığımızda temizlik ve güvenlik personeli istihdam ediyorduk. Yaz aylarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TYP kapsamındaki istihdam türü ile ilgili dünyada özellikle kovidden sonra gelişen istihdam türleri açısından farklı bir model deneyeceklerini ifade etti. Biz de bu konuda kendisiyle konuştuk ve bize ‘kısmi zamanlı çalışma usulü getireceğiz ve bu çalışmayla da size 120 bin kadro vereceğiz, haftada 3 gün çalışacaklar’ dedi. Biz de kendileriyle uzlaştık. Biz hangi belediye olursa olsun kaç okul temizleyeceğini, kimlerle yapacağını ve hangi tür malzeme kullanacağını öğrenmek ve bilmek zorundayız. Bunun yolu şudur; gidersiniz valiliklere biz böyle bir protokol yapmak istiyoruz dersiniz. Nobran bir tavırla, ‘Ben geldim, okulu temizleyeceğim beni içeri alın’ derse ve benim görevlilerim de alırsa bunun karşılığı olur. Bir büyükşehir belediye başkanı çıkıyor. Yaklaşık 2 bin 300 tane okulumuz var. Bu okullardan 13 tanesini sadece bir gün temizliyor. Sonra çıkıyor ekrana ve ‘Ben Ankara’daki bütün okulları temizledim’ diyor. Bu olmaz, bu iyi niyetli değil” değerlendirmesinde bulundu. “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe” Bazı muhalefet vekillerinin çocukların anadil öğrenmesiyle ilgili beyanlarına katıldığını söyleyen Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe, çocuklarımız Türkçe’nin dışında bir dil öğrenmek istiyorsa bizim devlet olarak üstümüze düşen vazife çocuklara bu alanın sağlanmasıdır. Bu AK Parti iktidarıyla sağlandı. 2003 yılında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın aldığı bir kararla, özel anlamda kursların açılmasının önü açıldı. Biz MEB olarak üstümüze düşeni yapıyoruz.”