ÇEVRE - 28 Kasım 2024 Perşembe 13:16

Sinop Şehitler Çeşmesi anma gününe hazır

A
A
A
Sinop Şehitler Çeşmesi anma gününe hazır

Sinop’ta 30 Kasım Deniz Şehitleri Anma Programı öncesi tarihi Şehitler Çeşmesi, belediye ekipleri tarafından detaylı şekilde temizlenerek anma gününe hazır hale getirildi.


30 Kasım Deniz Şehitleri Anma Programı öncesinde tarihi Şehitler Çeşmesi, Sinop Belediyesi ekipleri tarafından temizlendi. Belediye temizlik görevlileri tarafından detaylı bir şekilde temizlenen çeşme, ardından itfaiye ekipleri tarafından suyla yıkandı. Çalışmalar kapsamında, tarihi yapının çevresindeki alanlar da titizlikle düzenlenerek anma gününe hazır hale getirildi.


Belediye yetkilileri, bu tür çalışmalarla hem kentin tarihi dokusunu korumayı hem de şehitlere olan saygıyı ifade etmeyi amaçladıklarını belirtti.


Tarihi Şehitler Çeşmesi, 30 Kasım Deniz Şehitleri Anma Programı kapsamında düzenlenecek törenler için ziyaretçilerini bekliyor.



Sinop Şehitler Çeşmesi anma gününe hazır

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Ata Tohumları Akdeniz Üniversitesi’nde yeşerdi Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından Ata Tohumlarının Tanıtım Günü etkinliği düzenlendi. Serada ata tohumlarıyla 9 çeşit ürün yetiştirildi. Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, tarım sektörünün; ilaç, savunma sanayi ve su gibi bir ülke için en önemli dört stratejik başlıktan biri olduğunu vurguladı. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Arazisinde Ata Tohumlarının Tanıtım Günü etkinliği düzenledi. Ata tohumlarının üniversiteye yaklaşık 1 yıl önce geldiğini hatırlatan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Bu benim için çok kıymetli bir an. Bir ülkenin dört stratejik unsuru vardır: Tarım, ilaç, savunma sanayi ve su. Bizim bu dördüne sahip çıkmamız gerekiyor. Burada gerçekleştirilen çalışma, bu değerlere sahip çıkmanın en güzel örneklerinden biri. Akdeniz Üniversitesi olarak güvenli, etik, ahlaklı ve ekolojik tarıma öncülük etmeliyiz. Ahlaklı tarım nasıl yapılır? Bunu anlatmamız gerekiyor. Buradaki en önemli rol de bize düşüyor” şeklinde konuştu. “Türkiye sebze ve meyve cenneti” Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erkan, “Bilindiği gibi en son fakültemizin satış yerinin açılışında Sümer Bey bize bir hediye vermişti. Ata tohumlarını bize Trabzon’dan sağlayan Fatih Çolak’tı. Fatih Bey de bugün kendisi aramızda uzun yolu kara yoluyla geldi. Kendi aracıyla bizleri kırmayarak buraya kadar geldiği için ben üniversitemiz adına fakültemiz adına kendisine tekrar teşekkür etmek istiyorum” dedi. Erkan, “Normalde Türkiye dünyanın en büyük meyve ve sebze cennetlerinden birisi. Hemen hemen Türkiye ekolojik şartlarda biz her türlü meyve ve sebze üretebiliyoruz. Bu meyve ve sebzelerden bugün 9 tanesi de ata tohumu olarak seramızda üretildi. Bilindiği gibi dünyadaki birçok meyve ve sebzenin anavatanı ülkemiz. Bu 9 türden de karpuz belki de kavun ve bir de patlıcanın anavatanının Türkiye olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu. “Gerçek kültürel farkındalık” Böyle bir çalışmaya vesile olduğu için çok mutlu olduğunu söyleyen Türk Halk Müziği Sanatçısı Sümer Ezgü ise, “Hepimiz çocukluğumuzdaki gıdaların kokusunu ve lezzetini özlüyoruz. Ata tohumlarıyla yapılan çalışmalar, gerçek milliyetçilik ve kültürel farkındalık örnekleridir. Benim müzikte yapmaya çalıştığım şey de tam olarak bu: kültürel mirasımızı yaşatmak. Bu projeye destek olduğum için çok mutluyum" dedi. 1 yıl gibi kısa süre sürede ata tohumlarının olgunlaşarak meyve vermesinin kendisini şaşırttığını anlatan Ezgü, “Böyle değerli bir çalışmaya vesile olduğum için ben çok mutluyum. Üniversitemize ve Fatih’e de çok teşekkür ediyorum” dedi. “3 yılda 70 bine yakın ata tohumu dağıttı” Ata Tohumu Gönüllüsü Fatih Çolak, “Profesyonel olarak ata tohumu dağıtmaya başlayalı 3 yıl oldu. Ve şu anda da biz 70 bin sayısını geçtik. Yani 80 binlere dayandık. Bir kapasite dahilinde hareket etmek zorundayız. Bu kapasitemizi arttırabilsek talep bekleyenler esasında bu sayının çok daha fazlası. Dağıtımını tamamen sosyal medya üzerinden yapıyoruz. Burada görünenler kabak, kavun, karpuz, fasulye, mısır gibi çeşitler ama tabii ben çeşitlilik olarak neredeyse her şeyi yetiştiriyorum. Ispanağından tutun, soğanından tutun pırasasına kadar her şeyi bulundurmaya çalışıyorum. Ve ekimlerini yapıyorum” dedi. Ata tohumlarının sürdürülebilir tarım için önemine dikkat çeken Fatih Çolak, “Türkiye’de gerçekten yerli tohuma son zamanlarda verilen bir önem var. Yerli tohumların işte toplanıp ıslah edilmesi gibi bu konuda çok umut verici sonuçları olan çalışmalar var. Yurt dışına tohum konusunda bağımlılığımız zaten yerli tohum sayesinde devletimiz bu konuyla alakalı birçok çalışma yapıyor. Bu konuda gerçekten büyük bir aşamada yol kat ettik” dedi. Etkinliğe Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın yanı sıra, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Toker, Prof. Dr. Şükrü Özen, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erkan, Türk Halk Müziği Sanatçısı Sümer Ezgü, Trabzon’un Arsin ilçesinde yaşayan Ata Tohumu Gönüllüsü Fatih Çolak, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Ümit Mirza Çavuşoğlu, Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Abdullah Ünlü, Muratpaşa Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Kastamonu Farklı şehirlerden gelen öğrencilerin kaıldığı iklim çalıştayında sonuç beyannamesi okundu Türkiye’nin farklı şehirleri ve üniversitelerinden gelen lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine yönelik düzenlenen “İklim Politikaları ve Gençlik” çalıştayının sonuç beyannamesi açıklandı. Çalıştayda konuşan Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Berkan Güngör, “2023 yılında dünya genelinde 14 bin 678 kişi fırtına, 7 bin 795 kişi sel, 654 kişi heyelan, 406 kişi sıcak hava dalgası, 263 kişi orman yangını, 247 kişi kuraklık ve 23 kişi volkanik aktiviteler sonucu hayatını kaybetti” dedi. Ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi’nin yürütücülüğünü yaptığı Erasmus+ Gençlik Katılımı Faaliyeti (KA154-YOU) kapsamında desteklenen “İklim Vizyonu: Geleceğe Yönelik Politikalar” projesi çerçevesinde “İklim Politikaları ve Gençlik” çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya Türkiye’nin farklı üniversiteleri ve farklı şehirlerinden 35 lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisi katıldı. İki gün süren çalıştayda ’iklim eğitimi ve farkındalık’, ’iklim dostu inovasyon ve girişimcilik’, ’afet yönetimi ve iklim dayanıklılığı’, ’yerel iklim eylemi ve sivil toplum çalışma’, ’sürdürülebilir çevre, şehircilik ve tarım yönetimi’ alanlarından çalışma masası oluşturuldu. Oluşturulan masalarda lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri, kamu kurum ve kuruluşları ile akademisyenlerin, sivil toplum kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin de katılımıyla fikir alışverişinde bulunarak, iklimin geleceğine yönelik bildirilerde bulundu. “Geçtiğimiz yıl ülkemizde iklim krizinden kaynaklı 93 çığ, aşırı kar tipi yağışı, 564 heyelan, 1711 orman yangını ve 2028 su baskını vakası kayıtlara geçti” Çalıştayın tamamlanmasının ardından sonuç beyannamesi açıklandı. Beyannameyi okuyan Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Berkan Güngör, “Özellikle son yıllarda etkisini giderek daha da fazla hissettiğimiz iklim krizi günümüzde can kayıplarının yanı sıra ekonomik, fiziksel ve kültürel kayıplara neden olmaktadır. Geçtiğimiz yıl ülkemizde doğrudan iklim krizinden kaynaklı 93 çığ, aşırı kar tipi yağışı, 564 heyelan, 1711 orman yangını ve 2028 su baskını vakası kayıtlara geçmiştir. Bu yılın ilk 6 ayında ise 28 çığ, 1418 orman yangını ve 1167 su baskını gerçekleşmiştir. 2023 yılında dünya genelinde 14678 kişi fırtına, 7795 kişi sel, 654 kişi heyelan, 406 kişi sıcak hava dalgası, 263 kişi orman yangını, 247 kişi kuraklık ve 23 kişi volkanik aktiviteler sonucu hayatını kaybetmiştir” dedi. Daday ilçesinde başarıyla gerçekleştirilen çalıştaya ilginin yoğun olduğunu söyleyen Güngör, “Çalıştay, İklim değişikliği ile mücadelede ortak bir vizyon oluşturmayı; gençlerin, kamu kurumlarının, yerel yönetimlerin ve sivil toplumun iş birliği içinde çözüm önerileri geliştirmesini amaçlamıştır. Hem bugünün hem de geleceğin en önemli aktörleri olan gençliğin, dinleyici konumundan çıkarak kararları etkileyen konumuna geçmesini amaçladığımız İklim Politikaları ve Gençlik Çalıştayı, 7 akademisyen, 14 kamu kurum/kuruluşu temsilcisi, 3 sivil toplum kuruluşu temsilcisi, 2 özel sektör temsilcisi ve 35 genç olmak üzere toplam 62 kişinin iştirakiyle toplanmıştır. Çalıştay kapsamında, beş tematik çalışma masası oluşturulmuş ve her masa, belirlenen temalar doğrultusunda çözüm odaklı tartışmalar gerçekleştirmiştir. İklim Eğitimi ve Farkındalık Çalışma Masası, 11 katılımcı ile müzakerelerini yürütmüş ve 6 karar ile 31 eylem önerisi, İklim Dostu İnovasyon ve Girişimcilik Çalışma Masası, 13 katılımcı ile müzakerelerini yürütmüş ve 6 karar, 39 eylem önerisi, Afet Yönetimi ve İklim Dayanıklılığı Çalışma Masası, 11 katılımcı ile müzakerelerini yürütmüş ve 7 karar 25 eylem önerisi, Yerel İklim Eylemi ve Sivil Toplum Çalışma Masası, 11 katılımcı ile müzakerelerini yürütmüş ve 6 karar, 34 eylem önerisi, Sürdürülebilir Çevre, Şehircilik ve Tarım Yönetimi Çalışma Masası, 12 katılımcı ile müzakerelerini yürütmüş ve 6 karar, 24 eylem önerisi, olmak üzere çalıştayda toplam 31 karar, 153 eylem önerisi karara bağlanmıştır” diye konuştu. Eğitim ve farkındalık faaliyetlerinin iklim değişikliği ile mücadelede kritik rol oynadığını söyleyen Güngör, “İklim Politikaları ve Gençlik Çalıştayı kapsamında, iklim değişikliği ile mücadelede alınacak önlemler ve geliştirilmesi gereken politikalar tüm yönleriyle ele alınmış, yerel ve ulusal düzeyde uygulanabilecek stratejiler belirlenmiştir. Çalıştayda, eğitim ve farkındalık faaliyetlerinin iklim değişikliği ile mücadeledeki kritik rolü, yenilikçi teknolojilerin kullanımı, afet yönetiminde dayanıklılığın artırılması, yerel iklim eylemlerinin teşvik edilmesi ve sürdürülebilir şehircilik ile tarım uygulamaları gibi birçok konu bilimsel, teknik, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla münazara edildi. İklim değişikliğinin etkilerini en aza indirmek ve geleceğe yönelik politikalar oluşturmak için, mevcut kaynakların verimli kullanılması, yenilikçi girişimlerin desteklenmesi ve gençlerin süreçlere aktif katılımının teşvik edilmesi gerektiği özellikle vurgulanmıştır. Çalıştay, 2025 bahar ayında düzenlenmesi planlanan ‘İklim Vizyonu Zirvesi’ ve yerel düzeyde uygulanabilir somut çözüm önerilerinin geliştirilmesi adına önemli bir katkı sağlamıştır. İklim krizinin etkilerini en aza indirmek ve sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmak için, İklim Politikaları ve Gençlik Çalıştayında alınan kararların hayata geçirilmesi, Kastamonu şehrinden başlayarak ülkemizin tamamına yayılan bir etki oluşturacaktır. Bu çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçen tüm paydaşlarımıza, katkı sunan kurum ve kuruluşlara şükranlarımızı sunar, çalıştayın ilimize, ülkemize ve tüm dünyaya faydalı olmasını temenni ederiz” şeklinde konuştu.
Şırnak Şırnak’ta bazı alanlar ’özel güvenlik bölgesi’ ilan edildi Şırnak’ta kent merkezi ve ilçelerdeki 7 bölgenin 15 gün süreyle ‘geçici özel güvenlik bölgesi’ ilan edildiği belirtildi. Şırnak Valiliğinden yapılan açıklamada, kent merkezi ve ilçelerdeki 7 bölgenin 28 Kasım-12 Aralık tarihleri arasında ’geçici özel güvenlik bölgesi’ ilan edildiği bildirildi. Açıklamada, "Şırnak ili mülki sınırları içerisinde yer alan; milli güvenliğin sağlanması, kamu düzeni ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması, şiddet olaylarının meydana gelmesinin önlenmesi ve yaşanabilecek her türlü olumsuz durumun önüne geçilebilmesi amacıyla, 5442 Sayılı İl İdaresi Kanununun 11’inci maddesinin (c) fırkası ile 2565 Sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununun 32/A maddesine istinaden; Şırnak Valiliğince; merkez ilçe sınırlarında bulunan Bestler Dereler bölgesi, Şırnak ili merkez ilçe ve Güçlükonak ilçesi sınırlarında bulunan Gabar Dağı bölgesi, Şırnak ili merkez ilçe, Silopi ve Cizre ilçeleri sınırlarında bulunan Cudi Dağı bölgesi, Şırnak ili merkez ilçe, Silopi ve Uludere ilçeleri sınırlarında bulunan Kurt Dağı bölgesi, Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi sınırlarında bulunan Kelmehmetler-Dönmezler-Kovankaya, Tahtareş, Hüsrevpaşa-Suhurpaşayayla, İncebeldağları, Faraşin bölgeleri, Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi sınırlarında bulunan Altındağları bölgesi, Şırnak ili Beytüşşebap ve Uludere ilçeleri sınırlarında bulunan Oymakaya bölgesi, bahse konu bölgelere gidebileceği değerlendirilen vatandaşların, mezkur bölgelerdeki yasa dışı unsurlardan ve bunlara yönelik alınacak tedbirlerden zarar görmemeleri açısından 28 Kasım 2024 - 12 Aralık 2024 tarihleri arasında 15 gün ’Geçici Özel Güvenlik Bölgesi’ ilan edilmiştir. Vatandaşlarımızın; bu tarihler arasında, can ve mal güvenlikleri bakımından söz konusu bölgeye izinsiz olarak girmeleri yasaktır. Yasağa uymayanlar hakkında 5442 sayılı İl İdaresi Kanunun 66’ncı maddesi gereğince cezai işlem uygulanacaktır” denildi.