EKONOMİ - 28 Kasım 2024 Perşembe 15:16

Ata Tohumları Akdeniz Üniversitesi’nde yeşerdi

A
A
A
Ata Tohumları Akdeniz Üniversitesi’nde yeşerdi

Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından Ata Tohumlarının Tanıtım Günü etkinliği düzenlendi. Serada ata tohumlarıyla 9 çeşit ürün yetiştirildi. Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, tarım sektörünün; ilaç, savunma sanayi ve su gibi bir ülke için en önemli dört stratejik başlıktan biri olduğunu vurguladı.


Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Arazisinde Ata Tohumlarının Tanıtım Günü etkinliği düzenledi.


Ata tohumlarının üniversiteye yaklaşık 1 yıl önce geldiğini hatırlatan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Bu benim için çok kıymetli bir an. Bir ülkenin dört stratejik unsuru vardır: Tarım, ilaç, savunma sanayi ve su. Bizim bu dördüne sahip çıkmamız gerekiyor. Burada gerçekleştirilen çalışma, bu değerlere sahip çıkmanın en güzel örneklerinden biri. Akdeniz Üniversitesi olarak güvenli, etik, ahlaklı ve ekolojik tarıma öncülük etmeliyiz. Ahlaklı tarım nasıl yapılır? Bunu anlatmamız gerekiyor. Buradaki en önemli rol de bize düşüyor” şeklinde konuştu.



“Türkiye sebze ve meyve cenneti”


Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erkan, “Bilindiği gibi en son fakültemizin satış yerinin açılışında Sümer Bey bize bir hediye vermişti. Ata tohumlarını bize Trabzon’dan sağlayan Fatih Çolak’tı. Fatih Bey de bugün kendisi aramızda uzun yolu kara yoluyla geldi. Kendi aracıyla bizleri kırmayarak buraya kadar geldiği için ben üniversitemiz adına fakültemiz adına kendisine tekrar teşekkür etmek istiyorum” dedi. Erkan, “Normalde Türkiye dünyanın en büyük meyve ve sebze cennetlerinden birisi. Hemen hemen Türkiye ekolojik şartlarda biz her türlü meyve ve sebze üretebiliyoruz. Bu meyve ve sebzelerden bugün 9 tanesi de ata tohumu olarak seramızda üretildi. Bilindiği gibi dünyadaki birçok meyve ve sebzenin anavatanı ülkemiz. Bu 9 türden de karpuz belki de kavun ve bir de patlıcanın anavatanının Türkiye olduğunu söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.



“Gerçek kültürel farkındalık”


Böyle bir çalışmaya vesile olduğu için çok mutlu olduğunu söyleyen Türk Halk Müziği Sanatçısı Sümer Ezgü ise, “Hepimiz çocukluğumuzdaki gıdaların kokusunu ve lezzetini özlüyoruz. Ata tohumlarıyla yapılan çalışmalar, gerçek milliyetçilik ve kültürel farkındalık örnekleridir. Benim müzikte yapmaya çalıştığım şey de tam olarak bu: kültürel mirasımızı yaşatmak. Bu projeye destek olduğum için çok mutluyum" dedi. 1 yıl gibi kısa süre sürede ata tohumlarının olgunlaşarak meyve vermesinin kendisini şaşırttığını anlatan Ezgü, “Böyle değerli bir çalışmaya vesile olduğum için ben çok mutluyum. Üniversitemize ve Fatih’e de çok teşekkür ediyorum” dedi.



“3 yılda 70 bine yakın ata tohumu dağıttı”


Ata Tohumu Gönüllüsü Fatih Çolak, “Profesyonel olarak ata tohumu dağıtmaya başlayalı 3 yıl oldu. Ve şu anda da biz 70 bin sayısını geçtik. Yani 80 binlere dayandık. Bir kapasite dahilinde hareket etmek zorundayız. Bu kapasitemizi arttırabilsek talep bekleyenler esasında bu sayının çok daha fazlası. Dağıtımını tamamen sosyal medya üzerinden yapıyoruz. Burada görünenler kabak, kavun, karpuz, fasulye, mısır gibi çeşitler ama tabii ben çeşitlilik olarak neredeyse her şeyi yetiştiriyorum. Ispanağından tutun, soğanından tutun pırasasına kadar her şeyi bulundurmaya çalışıyorum. Ve ekimlerini yapıyorum” dedi. Ata tohumlarının sürdürülebilir tarım için önemine dikkat çeken Fatih Çolak, “Türkiye’de gerçekten yerli tohuma son zamanlarda verilen bir önem var. Yerli tohumların işte toplanıp ıslah edilmesi gibi bu konuda çok umut verici sonuçları olan çalışmalar var. Yurt dışına tohum konusunda bağımlılığımız zaten yerli tohum sayesinde devletimiz bu konuyla alakalı birçok çalışma yapıyor. Bu konuda gerçekten büyük bir aşamada yol kat ettik” dedi.


Etkinliğe Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın yanı sıra, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Toker, Prof. Dr. Şükrü Özen, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erkan, Türk Halk Müziği Sanatçısı Sümer Ezgü, Trabzon’un Arsin ilçesinde yaşayan Ata Tohumu Gönüllüsü Fatih Çolak, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Ümit Mirza Çavuşoğlu, Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Abdullah Ünlü, Muratpaşa Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.



Ata Tohumları Akdeniz Üniversitesi’nde yeşerdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Hayırsever işadamından Mersin’e 2 okul Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan’ın himayesinde, hayırsever iş insanı Şeref Aydoğan ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında okul yapım protokolü imzalandı. Protokolle Aydoğan ailesi tarafından Tarsus’un Sucular Mahallesi’nde her biri 24 derslikli toplam 48 derslikten oluşan ilkokul ve ortaokul binası inşa edilecek. Vali Pehlivan, imza töreninde yaptığı konuşmasında, protokol kapsamında Aydoğan Ailesinin, Tarsus’ta 2 okul yaptırarak eğitim öğretim faaliyetlerine tahsis edeceğini söyledi. Şeref Aydoğan ve ailesine, kamu hizmetleri içerisinde müstesna bir yere sahip olan eğitim gibi önemli bir alanda göstermiş oldukları duyarlılıktan dolayı teşekkür eden Vali Pehlivan, "Elbette ki devletimiz yıldan yıla Millî Eğitim Bakanlığımızın yatırım programları çerçevesinde, Cumhurbaşkanımızın himayelerinde her geçen yıl yeni okullar inşa ediyor. Özellikle de 6 Şubat’ta yaşanan deprem ve depremlerden Mersin’de çok sayıda okulumuz etkilendi. Depremden etkilenen okulları boşaltmak ve yıkmak durumunda kaldık. Hızlı bir şekilde okul yapım ve onarım çalışmalarını başlattık. Millî Eğitim Bakanlığımıza tekliflerimizi yaptık. Birçoğu yatırım programına girdi, bazı okullarda güçlendirme, bazılarında da yık yap yöntemiyle yeni okullar inşa ettik, inşa etmeye de devam ediyoruz. Deprem sonrası 1,5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde rekor sayılabilecek bir hızda 66 okulumuzun yapımını tamamladık ve eğitim öğretim hizmetleri verilmeye başlandı. Diğer okul inşaatlarımız da hızlı bir şekilde devam etmektedir" dedi. Yeniden okul yapımı ve güçlendirme çalışmalarına devam ederken bir yandan da Mersin Valiliği olarak çeşitli platformlarda hayırseverlere çağrılarda bulunduklarını hatırlan Vali Pehlivan, şöyle devam etti; "Bugün hep birlikte bu konuda güzel bir örneğe tanıklık ediyoruz. Bu sürece çok değerli bir katkı almış oluyoruz. Hayırseverimizin katkıları ile yapılacak olan 2 okulumuzun inşaatlarını da inşallah kısa sürede tamamlayıp eğitim öğretim hizmetlerine kazandıracağız. Hayır alanında, hayır konularında adım atmak hem onu yapanları sevindiriyor hem de içinde yaşamakta olduğumuz toplumumuzu ve ülkemizi sevindiriyor. Bizim medeniyet ve milli geleneklerimizde, inanç yapımızda vakıf kültürü ziyadesiyle yerleşik bir anlayıştır. Yardımlaşma, paylaşma, dayanışma anlayışı aynı şekilde ziyadesiyle yerleşik ve bizi biz yapan değerler arasında yer almaktadır. Bunun somut örneklerini gördükçe diğer insanlara, çocuklarımıza ve gençlerimize örnek olacağına da inanıyoruz. Elbette ki devletimiz, milletimiz adına her alanda gerekli adımları atmaktadır. Özellikle imkanı olan vatandaşlarımızın, eğitim gibi alanlarda doğrudan adım atması, bu konuda devletimizin ilgili birimleriyle iş birliği yapmak suretiyle bu tür güzel yatırımlara vesile olması da ayrı bir önem ve kıymet ifade ediyor, takdire değer bir tablo ortaya çıkıyor. Mersin’de bunun bir örneğini daha yaşamış olmanın mutluluğunu ve gururunu taşıyoruz." İmza töreninde hayırsever iş insanı Şeref Aydoğan da eğitim ve öğretime destek vermekten büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Bizler gelecek nesillerimize bir nebze olsun katkıda bulunmak için böyle bir girişimde bulunduk. İnşallah bu bir başlangıç olur ve Rabbim tamamına erdirir. Bundan sonraki süreçte de herkesin desteğini bekliyoruz. Şahsım ve ailem adına Valimiz başta olmak üzere hayra teşvik eden, ilgi gösteren, destek veren herkese çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Antalya Denize sıfır bedava çardaklar yıkıldı, hurdacılar bölgeye akın etti Antalya’nın Kumköy sahilinde doğal sit alanı içerisinde yer alan 700’e yakın çardak, Aksu Belediyesi tarafından gerçekleştirilen operasyonla yıkıldı. Çardaklardan geriye kalan malzemeleri bölge sakinleri toplarken, hurdacılar da bu materyalleri satın almak için harekete geçti. Kumköy sahilinde doğal sit alanı içerisinde bulunan 700’e yakın çardak, Aksu Belediyesi tarafından yapılan operasyonla yıkıldı. Çardaklardan geriye kalan malzemeleri bölge sakinleri toplarken, hurdacılar da geriye kalan malzemeleri satın almak için harekete geçti. 52 yıldır yazlarını Kumköy’de geçiren Sezgin Gökalp, “Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Yazlık keyfimizi mahvettiler” şeklinde sitemde bulunurken, yaklaşık 4 yıldır bölgede konaklayan Mustafa Tabel adlı vatandaş ise, “Buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil” diyerek yıkım işlemlerine hak verdi. Vatandaşların çardaklarla vedası Kumköy’de çardakta kalan vatandaşlar, yıllardır yaz mevsimini geçirdikleri çardaklarının yıkılmasına karışık duygularla yaklaşıyor. Yaklaşık dört yıldır Kumköy sahilinde çardağında yaşayan Mustafa Tabel, yıkım sürecini şöyle anlattı: "Burası bizim babamızın yeri değildi, bir gün yıkılacağını biliyorduk. Yazları güzel bir ortamımız vardı ama temizlik açısından sorunluydu. Biz yaz mevsiminin bitişinin ardından buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil. Belediyenin yıkım kararı haklıydı, ama yine de buradaki emeğimizi bırakmak istemedik. Şimdi geriye kalan parçaları kışlık yakacak olarak topluyoruz." 52 yıllık gelenek sona erdi Bölgenin yerlilerinden Sezgin Gökalp, Kumköy sahilinde çocukluğundan beri yaz aylarını geçirdiğini belirterek üzüntüsünü şu şekilde dile getirdi: “Boztepe köyündenim, 59 yaşındayım, 7 yaşından beri 52 yıldır geliyoruz. Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Caretta caretta yuvalarına zarar vermedik, aksine sabahın erken saatlerinde kargaları kovalamaya kalkardık ancak karar hep bizi vuruyor. Yazlık keyfimizi mahvettiler, garibanların burada dinlenme şansı ellerinden alındı.” Hurdacılar sahilde malzeme topladı Yıkımın ardından sahilde kalan malzemeler ise hurdacılar tarafından değerlendiriliyor. Erol Gümüşsoy adlı hurdacı, bölgede gerçekleşen yıkımın ardından hurda sahiplerinden malzeme satın aldıklarını belirtti. Gümüşsoy, “Serik’ten geldik, yıkım olduğunu duyduk. Malzemeleri sahiplerinden para karşılığı alıyoruz. Böylece hem onlar bir şey kazanıyor hem de biz malzemeleri değerlendiriyoruz” dedi.
Antalya Denize sıfır bedava çardaklar yıkıldı, hurdacılar bölgeye akın etti Antalya’nın Kumköy sahilinde doğal sit alanı içerisinde yer alan 700’e yakın çardak, Aksu Belediyesi tarafından gerçekleştirilen operasyonla yıkıldı. Çardakların bulunduğu bölgenin deniz kaplumbağalarının üreme alanı olması, yıkım kararının gerekçelerinden biri olarak gösterildi. Çardaklardan geriye kalan malzemeleri bölge sakinleri toplarken, hurdacılar da bu materyalleri satın almak için harekete geçti. 52 yıldır yazlarını Kumköy’de geçiren Sezgin Gökalp, “Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Yazlık keyfimizi mahvettiler” şeklinde sitemde bulunurken, yaklaşık 4 yıldır bölgede konaklayan Mustafa Tabel adlı vatandaş ise “Buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil” diyerek, yıkım işlemlerine hak verdi. Vatandaşların çardaklarla vedası Kumköy’de çardakta kalan vatandaşlar, yıllardır yaz mevsimini geçirdikleri çardaklarının yıkılmasına karışık duygularla yaklaşıyor. Yaklaşık dört yıldır Kumköy sahilinde çardağında yaşayan Mustafa Tabel, yıkım sürecini şöyle anlattı: "Burası bizim babamızın yeri değildi, bir gün yıkılacağını biliyorduk. Yazları güzel bir ortamımız vardı ama temizlik açısından sorunluydu. Biz yaz mevsiminin bitişinin ardından buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil. Belediyenin yıkım kararı haklıydı, ama yine de buradaki emeğimizi bırakmak istemedik. Şimdi geriye kalan parçaları kışlık yakacak olarak topluyoruz." 52 yıllık gelenek sona erdi Bölgenin yerlilerinden Sezgin Gökalp, Kumköy sahilinde çocukluğundan beri yaz aylarını geçirdiğini belirterek üzüntüsünü şu şekilde dile getirdi: “Boztepe köyündenim, 59 yaşındayım, 7 yaşından beri 52 yıldır geliyoruz. Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Caretta yuvalarına zarar vermedik, aksine sabahın erken saatlerinde kargaları kovalamaya kalkardık. Ancak karar hep bizi vuruyor. Yazlık keyfimizi mahvettiler, garibanların burada dinlenme şansı ellerinden alındı.” Hurdacılar sahilde malzeme topladı Yıkımın ardından sahilde kalan malzemeler ise hurdacılar tarafından değerlendiriliyor. Erol Gümüşsoy adlı hurdacı, bölgede gerçekleşen yıkımın ardından hurda sahiplerinden malzeme satın aldıklarını belirtti. Gümüşsoy, “Serik’ten geldik, yıkım olduğunu duyduk. Malzemeleri sahiplerinden para karşılığı alıyoruz. Böylece hem onlar bir şey kazanıyor hem de biz malzemeleri değerlendiriyoruz” dedi.