ÇEVRE - 28 Kasım 2024 Perşembe 15:16

Farklı şehirlerden gelen öğrencilerin kaıldığı iklim çalıştayında sonuç beyannamesi okundu

A
A
A
Farklı şehirlerden gelen öğrencilerin kaıldığı iklim çalıştayında sonuç beyannamesi okundu

Türkiye’nin farklı şehirleri ve üniversitelerinden gelen lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine yönelik düzenlenen “İklim Politikaları ve Gençlik” çalıştayının sonuç beyannamesi açıklandı. Çalıştayda konuşan Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Berkan Güngör, “2023 yılında dünya genelinde 14 bin 678 kişi fırtına, 7 bin 795 kişi sel, 654 kişi heyelan, 406 kişi sıcak hava dalgası, 263 kişi orman yangını, 247 kişi kuraklık ve 23 kişi volkanik aktiviteler sonucu hayatını kaybetti” dedi.


Ormancılık ve tabiat turizmi alanında ihtisaslaşan Kastamonu Üniversitesi’nin yürütücülüğünü yaptığı Erasmus+ Gençlik Katılımı Faaliyeti (KA154-YOU) kapsamında desteklenen “İklim Vizyonu: Geleceğe Yönelik Politikalar” projesi çerçevesinde “İklim Politikaları ve Gençlik” çalıştayı düzenlendi. Çalıştaya Türkiye’nin farklı üniversiteleri ve farklı şehirlerinden 35 lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisi katıldı. İki gün süren çalıştayda ’iklim eğitimi ve farkındalık’, ’iklim dostu inovasyon ve girişimcilik’, ’afet yönetimi ve iklim dayanıklılığı’, ’yerel iklim eylemi ve sivil toplum çalışma’, ’sürdürülebilir çevre, şehircilik ve tarım yönetimi’ alanlarından çalışma masası oluşturuldu. Oluşturulan masalarda lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri, kamu kurum ve kuruluşları ile akademisyenlerin, sivil toplum kuruluşları ile özel sektör temsilcilerinin de katılımıyla fikir alışverişinde bulunarak, iklimin geleceğine yönelik bildirilerde bulundu.



“Geçtiğimiz yıl ülkemizde iklim krizinden kaynaklı 93 çığ, aşırı kar tipi yağışı, 564 heyelan, 1711 orman yangını ve 2028 su baskını vakası kayıtlara geçti”


Çalıştayın tamamlanmasının ardından sonuç beyannamesi açıklandı. Beyannameyi okuyan Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Berkan Güngör, “Özellikle son yıllarda etkisini giderek daha da fazla hissettiğimiz iklim krizi günümüzde can kayıplarının yanı sıra ekonomik, fiziksel ve kültürel kayıplara neden olmaktadır. Geçtiğimiz yıl ülkemizde doğrudan iklim krizinden kaynaklı 93 çığ, aşırı kar tipi yağışı, 564 heyelan, 1711 orman yangını ve 2028 su baskını vakası kayıtlara geçmiştir. Bu yılın ilk 6 ayında ise 28 çığ, 1418 orman yangını ve 1167 su baskını gerçekleşmiştir. 2023 yılında dünya genelinde 14678 kişi fırtına, 7795 kişi sel, 654 kişi heyelan, 406 kişi sıcak hava dalgası, 263 kişi orman yangını, 247 kişi kuraklık ve 23 kişi volkanik aktiviteler sonucu hayatını kaybetmiştir” dedi.



Daday ilçesinde başarıyla gerçekleştirilen çalıştaya ilginin yoğun olduğunu söyleyen Güngör, “Çalıştay, İklim değişikliği ile mücadelede ortak bir vizyon oluşturmayı; gençlerin, kamu kurumlarının, yerel yönetimlerin ve sivil toplumun iş birliği içinde çözüm önerileri geliştirmesini amaçlamıştır. Hem bugünün hem de geleceğin en önemli aktörleri olan gençliğin, dinleyici konumundan çıkarak kararları etkileyen konumuna geçmesini amaçladığımız İklim Politikaları ve Gençlik Çalıştayı, 7 akademisyen, 14 kamu kurum/kuruluşu temsilcisi, 3 sivil toplum kuruluşu temsilcisi, 2 özel sektör temsilcisi ve 35 genç olmak üzere toplam 62 kişinin iştirakiyle toplanmıştır. Çalıştay kapsamında, beş tematik çalışma masası oluşturulmuş ve her masa, belirlenen temalar doğrultusunda çözüm odaklı tartışmalar gerçekleştirmiştir. İklim Eğitimi ve Farkındalık Çalışma Masası, 11 katılımcı ile müzakerelerini yürütmüş ve 6 karar ile 31 eylem önerisi, İklim Dostu İnovasyon ve Girişimcilik Çalışma Masası, 13 katılımcı ile müzakerelerini yürütmüş ve 6 karar, 39 eylem önerisi, Afet Yönetimi ve İklim Dayanıklılığı Çalışma Masası, 11 katılımcı ile müzakerelerini yürütmüş ve 7 karar 25 eylem önerisi, Yerel İklim Eylemi ve Sivil Toplum Çalışma Masası, 11 katılımcı ile müzakerelerini yürütmüş ve 6 karar, 34 eylem önerisi, Sürdürülebilir Çevre, Şehircilik ve Tarım Yönetimi Çalışma Masası, 12 katılımcı ile müzakerelerini yürütmüş ve 6 karar, 24 eylem önerisi, olmak üzere çalıştayda toplam 31 karar, 153 eylem önerisi karara bağlanmıştır” diye konuştu.



Eğitim ve farkındalık faaliyetlerinin iklim değişikliği ile mücadelede kritik rol oynadığını söyleyen Güngör, “İklim Politikaları ve Gençlik Çalıştayı kapsamında, iklim değişikliği ile mücadelede alınacak önlemler ve geliştirilmesi gereken politikalar tüm yönleriyle ele alınmış, yerel ve ulusal düzeyde uygulanabilecek stratejiler belirlenmiştir. Çalıştayda, eğitim ve farkındalık faaliyetlerinin iklim değişikliği ile mücadeledeki kritik rolü, yenilikçi teknolojilerin kullanımı, afet yönetiminde dayanıklılığın artırılması, yerel iklim eylemlerinin teşvik edilmesi ve sürdürülebilir şehircilik ile tarım uygulamaları gibi birçok konu bilimsel, teknik, sosyal ve ekonomik boyutlarıyla münazara edildi. İklim değişikliğinin etkilerini en aza indirmek ve geleceğe yönelik politikalar oluşturmak için, mevcut kaynakların verimli kullanılması, yenilikçi girişimlerin desteklenmesi ve gençlerin süreçlere aktif katılımının teşvik edilmesi gerektiği özellikle vurgulanmıştır. Çalıştay, 2025 bahar ayında düzenlenmesi planlanan ‘İklim Vizyonu Zirvesi’ ve yerel düzeyde uygulanabilir somut çözüm önerilerinin geliştirilmesi adına önemli bir katkı sağlamıştır. İklim krizinin etkilerini en aza indirmek ve sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmak için, İklim Politikaları ve Gençlik Çalıştayında alınan kararların hayata geçirilmesi, Kastamonu şehrinden başlayarak ülkemizin tamamına yayılan bir etki oluşturacaktır. Bu çalıştayın düzenlenmesinde emeği geçen tüm paydaşlarımıza, katkı sunan kurum ve kuruluşlara şükranlarımızı sunar, çalıştayın ilimize, ülkemize ve tüm dünyaya faydalı olmasını temenni ederiz” şeklinde konuştu.



Farklı şehirlerden gelen öğrencilerin kaıldığı iklim çalıştayında sonuç beyannamesi okundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Hayırsever işadamından Mersin’e 2 okul Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan’ın himayesinde, hayırsever iş insanı Şeref Aydoğan ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında okul yapım protokolü imzalandı. Protokolle Aydoğan ailesi tarafından Tarsus’un Sucular Mahallesi’nde her biri 24 derslikli toplam 48 derslikten oluşan ilkokul ve ortaokul binası inşa edilecek. Vali Pehlivan, imza töreninde yaptığı konuşmasında, protokol kapsamında Aydoğan Ailesinin, Tarsus’ta 2 okul yaptırarak eğitim öğretim faaliyetlerine tahsis edeceğini söyledi. Şeref Aydoğan ve ailesine, kamu hizmetleri içerisinde müstesna bir yere sahip olan eğitim gibi önemli bir alanda göstermiş oldukları duyarlılıktan dolayı teşekkür eden Vali Pehlivan, "Elbette ki devletimiz yıldan yıla Millî Eğitim Bakanlığımızın yatırım programları çerçevesinde, Cumhurbaşkanımızın himayelerinde her geçen yıl yeni okullar inşa ediyor. Özellikle de 6 Şubat’ta yaşanan deprem ve depremlerden Mersin’de çok sayıda okulumuz etkilendi. Depremden etkilenen okulları boşaltmak ve yıkmak durumunda kaldık. Hızlı bir şekilde okul yapım ve onarım çalışmalarını başlattık. Millî Eğitim Bakanlığımıza tekliflerimizi yaptık. Birçoğu yatırım programına girdi, bazı okullarda güçlendirme, bazılarında da yık yap yöntemiyle yeni okullar inşa ettik, inşa etmeye de devam ediyoruz. Deprem sonrası 1,5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde rekor sayılabilecek bir hızda 66 okulumuzun yapımını tamamladık ve eğitim öğretim hizmetleri verilmeye başlandı. Diğer okul inşaatlarımız da hızlı bir şekilde devam etmektedir" dedi. Yeniden okul yapımı ve güçlendirme çalışmalarına devam ederken bir yandan da Mersin Valiliği olarak çeşitli platformlarda hayırseverlere çağrılarda bulunduklarını hatırlan Vali Pehlivan, şöyle devam etti; "Bugün hep birlikte bu konuda güzel bir örneğe tanıklık ediyoruz. Bu sürece çok değerli bir katkı almış oluyoruz. Hayırseverimizin katkıları ile yapılacak olan 2 okulumuzun inşaatlarını da inşallah kısa sürede tamamlayıp eğitim öğretim hizmetlerine kazandıracağız. Hayır alanında, hayır konularında adım atmak hem onu yapanları sevindiriyor hem de içinde yaşamakta olduğumuz toplumumuzu ve ülkemizi sevindiriyor. Bizim medeniyet ve milli geleneklerimizde, inanç yapımızda vakıf kültürü ziyadesiyle yerleşik bir anlayıştır. Yardımlaşma, paylaşma, dayanışma anlayışı aynı şekilde ziyadesiyle yerleşik ve bizi biz yapan değerler arasında yer almaktadır. Bunun somut örneklerini gördükçe diğer insanlara, çocuklarımıza ve gençlerimize örnek olacağına da inanıyoruz. Elbette ki devletimiz, milletimiz adına her alanda gerekli adımları atmaktadır. Özellikle imkanı olan vatandaşlarımızın, eğitim gibi alanlarda doğrudan adım atması, bu konuda devletimizin ilgili birimleriyle iş birliği yapmak suretiyle bu tür güzel yatırımlara vesile olması da ayrı bir önem ve kıymet ifade ediyor, takdire değer bir tablo ortaya çıkıyor. Mersin’de bunun bir örneğini daha yaşamış olmanın mutluluğunu ve gururunu taşıyoruz." İmza töreninde hayırsever iş insanı Şeref Aydoğan da eğitim ve öğretime destek vermekten büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Bizler gelecek nesillerimize bir nebze olsun katkıda bulunmak için böyle bir girişimde bulunduk. İnşallah bu bir başlangıç olur ve Rabbim tamamına erdirir. Bundan sonraki süreçte de herkesin desteğini bekliyoruz. Şahsım ve ailem adına Valimiz başta olmak üzere hayra teşvik eden, ilgi gösteren, destek veren herkese çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Antalya Denize sıfır bedava çardaklar yıkıldı, hurdacılar bölgeye akın etti Antalya’nın Kumköy sahilinde doğal sit alanı içerisinde yer alan 700’e yakın çardak, Aksu Belediyesi tarafından gerçekleştirilen operasyonla yıkıldı. Çardaklardan geriye kalan malzemeleri bölge sakinleri toplarken, hurdacılar da bu materyalleri satın almak için harekete geçti. Kumköy sahilinde doğal sit alanı içerisinde bulunan 700’e yakın çardak, Aksu Belediyesi tarafından yapılan operasyonla yıkıldı. Çardaklardan geriye kalan malzemeleri bölge sakinleri toplarken, hurdacılar da geriye kalan malzemeleri satın almak için harekete geçti. 52 yıldır yazlarını Kumköy’de geçiren Sezgin Gökalp, “Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Yazlık keyfimizi mahvettiler” şeklinde sitemde bulunurken, yaklaşık 4 yıldır bölgede konaklayan Mustafa Tabel adlı vatandaş ise, “Buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil” diyerek yıkım işlemlerine hak verdi. Vatandaşların çardaklarla vedası Kumköy’de çardakta kalan vatandaşlar, yıllardır yaz mevsimini geçirdikleri çardaklarının yıkılmasına karışık duygularla yaklaşıyor. Yaklaşık dört yıldır Kumköy sahilinde çardağında yaşayan Mustafa Tabel, yıkım sürecini şöyle anlattı: "Burası bizim babamızın yeri değildi, bir gün yıkılacağını biliyorduk. Yazları güzel bir ortamımız vardı ama temizlik açısından sorunluydu. Biz yaz mevsiminin bitişinin ardından buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil. Belediyenin yıkım kararı haklıydı, ama yine de buradaki emeğimizi bırakmak istemedik. Şimdi geriye kalan parçaları kışlık yakacak olarak topluyoruz." 52 yıllık gelenek sona erdi Bölgenin yerlilerinden Sezgin Gökalp, Kumköy sahilinde çocukluğundan beri yaz aylarını geçirdiğini belirterek üzüntüsünü şu şekilde dile getirdi: “Boztepe köyündenim, 59 yaşındayım, 7 yaşından beri 52 yıldır geliyoruz. Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Caretta caretta yuvalarına zarar vermedik, aksine sabahın erken saatlerinde kargaları kovalamaya kalkardık ancak karar hep bizi vuruyor. Yazlık keyfimizi mahvettiler, garibanların burada dinlenme şansı ellerinden alındı.” Hurdacılar sahilde malzeme topladı Yıkımın ardından sahilde kalan malzemeler ise hurdacılar tarafından değerlendiriliyor. Erol Gümüşsoy adlı hurdacı, bölgede gerçekleşen yıkımın ardından hurda sahiplerinden malzeme satın aldıklarını belirtti. Gümüşsoy, “Serik’ten geldik, yıkım olduğunu duyduk. Malzemeleri sahiplerinden para karşılığı alıyoruz. Böylece hem onlar bir şey kazanıyor hem de biz malzemeleri değerlendiriyoruz” dedi.
Antalya Denize sıfır bedava çardaklar yıkıldı, hurdacılar bölgeye akın etti Antalya’nın Kumköy sahilinde doğal sit alanı içerisinde yer alan 700’e yakın çardak, Aksu Belediyesi tarafından gerçekleştirilen operasyonla yıkıldı. Çardakların bulunduğu bölgenin deniz kaplumbağalarının üreme alanı olması, yıkım kararının gerekçelerinden biri olarak gösterildi. Çardaklardan geriye kalan malzemeleri bölge sakinleri toplarken, hurdacılar da bu materyalleri satın almak için harekete geçti. 52 yıldır yazlarını Kumköy’de geçiren Sezgin Gökalp, “Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Yazlık keyfimizi mahvettiler” şeklinde sitemde bulunurken, yaklaşık 4 yıldır bölgede konaklayan Mustafa Tabel adlı vatandaş ise “Buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil” diyerek, yıkım işlemlerine hak verdi. Vatandaşların çardaklarla vedası Kumköy’de çardakta kalan vatandaşlar, yıllardır yaz mevsimini geçirdikleri çardaklarının yıkılmasına karışık duygularla yaklaşıyor. Yaklaşık dört yıldır Kumköy sahilinde çardağında yaşayan Mustafa Tabel, yıkım sürecini şöyle anlattı: "Burası bizim babamızın yeri değildi, bir gün yıkılacağını biliyorduk. Yazları güzel bir ortamımız vardı ama temizlik açısından sorunluydu. Biz yaz mevsiminin bitişinin ardından buradan taşındıktan sonra burası çok atıl bir duruma geliyordu. O çirkinliği de Antalya gibi bir yerde görmek hoş değil. Belediyenin yıkım kararı haklıydı, ama yine de buradaki emeğimizi bırakmak istemedik. Şimdi geriye kalan parçaları kışlık yakacak olarak topluyoruz." 52 yıllık gelenek sona erdi Bölgenin yerlilerinden Sezgin Gökalp, Kumköy sahilinde çocukluğundan beri yaz aylarını geçirdiğini belirterek üzüntüsünü şu şekilde dile getirdi: “Boztepe köyündenim, 59 yaşındayım, 7 yaşından beri 52 yıldır geliyoruz. Zenginlerin yaylası dağ köylerinde katlı güzel yerlerde derler ya bizim yaylamız da burasıydı. Caretta yuvalarına zarar vermedik, aksine sabahın erken saatlerinde kargaları kovalamaya kalkardık. Ancak karar hep bizi vuruyor. Yazlık keyfimizi mahvettiler, garibanların burada dinlenme şansı ellerinden alındı.” Hurdacılar sahilde malzeme topladı Yıkımın ardından sahilde kalan malzemeler ise hurdacılar tarafından değerlendiriliyor. Erol Gümüşsoy adlı hurdacı, bölgede gerçekleşen yıkımın ardından hurda sahiplerinden malzeme satın aldıklarını belirtti. Gümüşsoy, “Serik’ten geldik, yıkım olduğunu duyduk. Malzemeleri sahiplerinden para karşılığı alıyoruz. Böylece hem onlar bir şey kazanıyor hem de biz malzemeleri değerlendiriyoruz” dedi.