ÇEVRE - 07 Kasım 2024 Perşembe 12:49

Türkiye’nin Likya Yolu’na rakip "Fırat Yolu"

A
A
A
Türkiye’nin Likya Yolu’na rakip "Fırat Yolu"

Türkiye’nin yeni gözde yürüyüş rotası Fırat Yolu, doğaseverlere eşsiz bir keşif imkanı sunuyor. Bozova’dan Halfeti’ye kadar uzanan 78 kilometrelik bu güzergah, Şanlıurfa’nın doğal ve tarihi zenginliklerini gözler önüne seriyor.


Şanlıurfa Kamp Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü tarafından başlatılan “Euphrates Way 2024 Trekking Project” çerçevesinde hayata geçirilen Fırat Yolu, özellikle Likya Yolu’nun etkileyici atmosferine benzer yapısıyla dikkat çekiyor.


"Fırat Yolu: 3 günlük doğa ve tarih yolculuğu"


Kırsal Eskin Mahallesinden başlayarak Halfeti’nin tarihi Savaşan Mahallesinde sona eren bu etkileyici parkur, bölgenin uzun zamandır keşfedilmeyi bekleyen doğal güzelliklerini ve kültürel miraslarını gün yüzüne çıkarıyor. Üç gün süren yürüyüşe katılan 9 deneyimli doğasever, zorlu bir doğa yolculuğunda, yemyeşil vadiler, sarp kayalıklar ve tarihi su değirmenleri gibi noktalardan geçerek Şanlıurfa’nın saklı kalmış güzelliklerini gözler önüne serdi.


"Doğanın ve tarihin buluşma noktası"


Likya Yolu’nun popülerliğiyle bilinen Türkiye, Fırat Yolu ile farklı bir doğa yürüyüşü deneyimi sunmayı hedefliyor. Yol boyunca İnbaşı Mağaraları ve su değirmenleri gibi tarihi durakların yanı sıra, bölgeye özgü bitki örtüsü ve benzersiz manzaralar eşliğinde yürüyüş yapan doğaseverler, bu rotanın etkileyici atmosferiyle unutulmaz anlar yaşadı. Fırat Yolu, doğayla iç içe bir deneyim sunarken, aynı zamanda zengin bir kültürel yolculuğa da imkan tanıyor. Grup yöneticisi Ayhan Taş, bu projeyle Şanlıurfa’nın doğal güzelliklerini ve Anadolu’nun sıcak misafirperverliğini tanıtmayı amaçladıklarını aktardı.


Grubun bir diğer yöneticisi Hüseyin Açar, Fırat Yolu’nun, Türkiye’nin yürüyüş ve doğa turizmi açısından yeni bir merkez haline gelme potansiyeline sahip olduğunu vurguladı.


Proje katılımcılarından Mustafa Tikbıyık ise bu tür projelerin, bölgenin hem turistik hem de ekonomik olarak gelişmesine katkı sağlayacağını ifade etti.



Türkiye’nin Likya Yolu’na rakip "Fırat Yolu"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Jose Mourinho’dan, Kayserispor maçında hücumda rotasyon Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Kayserispor karşısında hücum hattında rotasyona giderken, son oynadıkları Sivasspor maçının 11’ine göre 3 değişiklik yaptı. Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Kayserispor ile karşılaşıyor. Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, milli maç arası öncesi oynanan Sivasspor karşılaşmasının 11’ine göre 5 değişikliğe yaptı. Sakatlığı bulunan Çağlar Söyüncü’nün yerine Alexander Djiku, Sebastian Szymanski’nin yerine Fred görev aldı. Hafif sakatlığı bulunan ve Kayseri’ye getirilmeyen Allan Saint-Maximin’in yerine de Oğuz Aydın’a şans verdi. Oğuz Aydın ilk kez 11’de Sezon öncesi takıma dahil olan Oğuz Aydın, sarı-lacivertli formayla ilk kez Süper Lig’de 11 başladı. Milli maç arasında Rus takımı Zenit ile oynanan hazırlık maçında sahaya 11’de çıkan Oğuz, bu sezon ligde 2, UEFA Şampiyonlar Ligi elemelerinde de 2 mücadelede süre aldı. Mert Hakan Yandaş ve Samet Akaydin, 2. kez 11’de Sarı-lacivertlilerin Sivasspor ile oynadığı maçta 11’de sahaya çıkan Mert Hakan Yandaş, üst üste 2. kez 11’de forma şansı buldu. UEFA Şampiyonlar Ligi elemeleri ve Avrupa Ligi’nde toplam 7 müsabakada forma giyen Mert Hakan, bu sezon Süper Lig’de 7. kez sarı-lacivertli formayı terletti. Savunma oyuncusu Samet Akaydin de Sivasspor mücadelesinin ardından yine 11’de başladı. 30 yaşındaki futbolcu, bu sezon ligde 3. maçında görev aldı. Fenerbahçe mücadeleye; Dominik Livakovic, Bright Osayi-Samuel, Samet Akaydin, Alexander Djiku, Filip Kostic, Sofyan Amrabat, Fred, Dusan Tadic, Mert Hakan Yandaş, Oğuz Aydın ve Youssef En Nesyri 11’i ile başladı. Yedeklerde ise, Mert Müldür, Rodrigo Becao, İsmail Yüksek, İrfan Can Kahveci, Levent Mercan, Bartuğ Elmaz, Sebastian Szymanski, Edin Dzeko ve Cenk Tosun bekledi.
Aydın Vali Canbolat’ın 24 Kasım Öğretmenler Günü mesajı Aydın Valisi Yakup Canbolat 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Vali Canbolat mesajında, "Öğretmenler Günü sadece bir kutlama değil, aynı zamanda öğretmenlerimizin hayatlarımız üzerindeki derin etkilerini takdir etme fırsatıdır" dedi. Aydın Valisi Yakup Canbolat 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, "Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ’başöğretmenlik’ unvanının verilişinin ve millet mekteplerinin açılışının 96. yıl dönümünde, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlamanın mutluluğunu ve heyecanını bir kez daha yaşıyoruz. Öğretmenler Günü sadece bir kutlama değil, aynı zamanda öğretmenlerimizin hayatlarımız üzerindeki derin etkilerini takdir etme fırsatıdır. Dünyadaki en onurlu mesleklerin başında gelen öğretmenlik; emek, özveri, sabır ve hoşgörü isteyen, bedeli hiçbir maddi karşılıkla ölçülemeyecek kadar değerli, saygın ve kutsal bir meslektir. Anne ve babaların en değerli varlıklarını emanet ettiği öğretmenlerimiz, bulunduğu her ortamda mum misali yanarak etrafını aydınlatan, geleceğimizin teminatı çocuklarımızı ve gençlerimizi milli ve manevi değerlerimizi özümsemiş bir şekilde yetiştiren kahramanlardır. Öğretmenlerimiz tarihten bugüne dek nice bilim insanları, düşünürler, sanatçılar ve liderler yetiştirmişlerdir. Milli birlik ve bütünlüğün sağlanmasında da en önemli aktörlerden biri olan öğretmenlerimiz, her türlü takdire fazlasıyla layıktır. Atatürk, ’Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenlerin eseridir’ sözüyle öğretmenlerin toplumun aydınlanmasında ve ilerlemesinde oynadığı kritik rolü sıkça vurgulamış, onları toplumun mimarları olarak nitelendirmiştir. Onun bu vizyonu, eğitim sistemimize ve öğretmenlerimize duyduğumuz saygının da temelini oluşturur "dedi. "Türkiye Yüzyıl’ını inşa edecek nesilleri yetiştiren günümüz öğretmenleri artık sadece bilgi veren değil, doğru bilgiye ulaşmakta rehberlik eden, öğrencilere 21.yüzyıl becerilerini edindiren, yeri geldiğinde öğrencileri gözlemleyip yol gösteren yeri geldiğinde onlara öğrenme yolculuklarında eşlik ederek destek veren konumdadır" ifadelerini kullanan Vali Canbolat mesajını şu sözlerle noktaladı; "Eğitici, öğretici, rehberlik edici kimlikleriyle toplumsal yaşantımızda saygın bir yeri olan öğretmenlerimizin, her zaman büyük ve güçlü bir Türkiye için yetiştirecekleri kuşaklar, ülkemizi gelişmiş ülkeler içerisinde söz sahibi yapacaktır. Değişimin, gelişimin, yenilenmenin ve daha ileri hedeflere doğru yürümenin anahtarıdır öğretmenlerimiz Yaydıkları ilim ışığıyla, vatanını, milletini, bayrağını, ülkesini seven; okuyan, araştıran, kendine güvenen, spor, sanat ve sosyal bilimlerde başarılı, beşerî ilişkileri güçlü bireyler yetiştirme konusunda azimle, kararlılıkla eğitim meşalesini taşıyan öğretmenlerimize müteşekkiriz. Bu duygu ve düşüncelerle; başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, görevlerini ifa ederken şehit olan öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyor, Ülkemizin her köşesinde fedakârca çalışarak bu ulvi görevi hakkı ile yerine getiren öğretmenlerimizin ve emekliye ayrılmış tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla kutluyorum. İyi ki öğretmenim! dediğiniz nice günleriniz olsun."
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı: "Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor, size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı’ya üye hakim ve cumhuriyet savcısı tarafından sorular yöneltildi. Savcının “Hasta diye bahsettiğimiz kişiler yeni doğan yoğun bakım hastaları, benim mantığımda bu artırılacak bir şey değil ki. Estetik gibi bir alan değil. Nasıl bir artırım olabilir?” sorusuna Fırat Sarı, “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor. Size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” yanıtını verdi. Sarı savunmasında, “Ben genel olarak bir ihmal eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık. Genel olarak bir eksiklik yaşandığını söyleyemem” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava altıncı gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Doktor Fırat Sarı’ya hakim ve Cumhuriyet savcısı soru yöneltiyor. “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor, size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” Duruşmada üye hakim tarafından, “Sizin hastaneler ile anlaşmanız tam olarak neydi?’ sorusu soruldu. Fırat Sarı soruya “Bize başvuran hastane yöneticileri oluyor. Bir aksaklık, sorun vardır bana bunun için ulaşırlar. Hemşire eksikliği vardır, doktor eksikliği vardır. Bunun için beni ararlar” dedi. Savcının “Bir konuşmanda ‘bu sistemden herkes nasipleniyor’ diyorsun, bu sistem nedir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Ticari bir ilişkiden bahsediyorum” diye cevap verdi. Cumhuriyet savcısı sanık Sarı’ya “Bir süre epikrizleri aynı yazacağız, ciddi zararımız var diyorsun, bu konuşman dahilinde cevap verir misin?” şeklinde soru sordu. Sanık, “Ben konuşmayı hatırlamıyorum. Ama epikrizler aynı yazılır zaten” cevabını verdi. Savcının, “Hasta diye bahsettiğimiz kişiler yeni doğan yoğun bakım hastaları, benim mantığımda bu artırılacak bir şey değil ki. Estetik gibi bir alan değil. Nasıl bir artırım olabilir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor. Size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” yanıtını verdi. “Ben genel olarak bir ihmal, eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık” Savcının “Neden çalışanlarının üzerine şirket kuruyorsun ve kurmaya çalışıyorsun? Her şeyim legal diyorsun neden başkasının üzerine şirket kuruyorsun?” sorusuna sanık Sarı, “Çalışan doktorlarımızı ortak edecektim o şirkete. Medisense benimdi, oraya ortak almak istemedim. Diğer şirkete arkadaşları alıp ortak yapmak istedim” dedi. “Sanık Hasan Basri ‘biz hocanın illegal kısmıyız’ diyor, illegal kısım nedir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Hasan Basri’nin değişik konuşmaları oluyordu. Bence bir anlamı yok” cevabını verdi. Cumhuriyet savcısının, “Sanık Hakan Doğukan ‘ben çocuk öldürmem Fırat Hocanın dediği gibi ilacını kesmem’ diyor açıklar mısın?” sorusuna ise örgüt lideri Sarı, “Ben çocuğun ilacını neden keseyim, kabul etmiyorum” yanıtını verdi. Fırat Sarı savunmasının devamında, “Ben genel olarak bir ihmal, eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık. Genel olarak bir eksiklik yaşandığını söyleyemem” dedi.