ASAYİŞ - 14 Aralık 2024 Cumartesi 20:59

Şanlıurfa’da otomobil motosiklet ile çarpıştı: 1 ölü, 2 yaralı

A
A
A
Şanlıurfa’da otomobil motosiklet ile çarpıştı: 1 ölü, 2 yaralı

Şanlıurfa’da otomobil ile motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.


Kaza, akşam saatlerinde Suruç ilçesi D400 karayolunun 38. kilometresinde meydana geldi. Gaziantep istikametinden Şanlıurfa’ya doğru seyir halinde olan Hasan E. yönetimindeki 63 AEF 128 plakalı otomobil, karşı yönden gelen Mehmet Karademir idaresindeki 34 CEL 473 plakalı motosiklet ile çarpıştı.



Motosiklet sürücüsü hayatını kaybetti


Kazada motosiklet sürücüsü Mehmet Karademir olay yerinde hayatını kaybederken, otomobil içerisinde bulunan sürücü Hasan E. ve yolcu olarak bulunan İbrahim E. yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. İhbar üzerine olay yerine giden sağlık ekipleri yaralılara yapılan müdahalenin ardından Suruç Devlet Hastanesine kaldırıldı. Tedavi altına alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.


Motosiklet sürücüsü Karademir’in cenazesi Cumhuriyet Savcısının incelemesinin ardından otopsisi yapılmak üzere hastane morguna kaldırıldı.


Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da drone yaban hayatını tehdit ediyor Erzincan’da ehil olmayan kişiler tarafından drone kullanımı artarken yaban hayatını da tehdit ediyor. Erzincan’da Munzur Dağlarındaki yaban hayatı ve yaban hayvanları birçok doğa fotoğrafçısının, gazetecinin yanı sıra sosyal medya paylaşımları için de yetkisiz kişilerinde ilgi alanına girdi. Bunun üzerine hayvan severler drone kullanımında yaban hayata ve hayvanların doğal ortamlarına zarar vermeyecek şekilde hareket ediliyor mu? sorusunu yöneltiyor. Dronelerin kolay ulaşım imkânıyla birlikte yetkisiz birçok insanın merak ve eğlence sebebiyle, bilimsel ve koruma amaçlı olmadan sadece görsel ve sosyal medya kullanımı için tercih etmesi de doğadaki canlıları ayrıca tehdit ettiğini kaydeden hayvan severler, dronelerin yaban hayatına etkileri üzerine bilimsel çalışmaların artırılması gerektiğini belirttiler. Yaban Hayatı Uzmanı Ahmet Emre Kütükçü, “Çekilen ve yüklenen bazı videolarda gördüğümüz olumsuzluklar var. Dronenin rahatsız edici etkisi türden türe göre değişir. Kimisi çok tepki verir kimisi hiç tepki vermez. Şu gerçek ki özellikle yaban keçisi gibi türler yavrulama dönemlerinde yavrusu ya da sürüsüyle bir anda paniğe kapılıp girmeyecekleri bir alana giriyor ve yavru sürüden kopabiliyor. Yine bu ayı için de geçerli. Yavrular dronenin neden olduğu panikle annesinden ayrılabilir. Dediğim gibi bunu hayvanlar nasıl algılıyor, hayvanlar için ne kadar olumsuz bir tarafı var bunun için daha çok bilimsel çalışmaya ihtiyaç var ama görünen o ki ısrarcı takiplerde bazı türler için rahatsız edici etkisi var.” dedi. Uzman biyolog ve kuş gözlemcisi Lider Sinav drone kullanımının özellikle dronenin hayvanları rahatsız ettiği koşullarda sorun olabildiğini söyleyerek, bu gibi durumlarla da sık sık karşılaşıldığını vurguladı. Sinav, “Yuvalama alanlarına çok yakın yerlerde yüksek sesli dronelerin uçurulması hem dronenin özellikle sesinden dolayı hem de kendi varlığından dolayı türleri rahatsız ediyor, çünkü tehdit olarak algılanabiliyor. Bazı durumlarda kullanıcılar türleri dron ile takip etmeyi tercih edebiliyorlar. Bu durumda hayvan çok fazla yorulabiliyor bu da bir tehdit unsuru olabilir.” diye konuştu. Özellikle türlerin üreme döneminde ya da üreme davranışlarının görüldüğü alanlarda dronenin kullanılmaması gereken bir ekipman olduğunu vurgulayan Sinav, “Ancak üreme dönemi dışında da türleri takip ediyorsanız dron ile takip mesafesini korumanız gerekiyor ve hayvanların rahatsız olup olmadığını dikkate almanız gerekiyor aksi halde hayvanların yorulmasına ya da başka sorunlu durumlara sebebiyet verebilirsiniz. Bu gibi durumlar ne yazık ki Türkiye’de de karşımıza çıkıyor o yüzden dron kullanımının etik kodlarının belirlenmesi gerekiyor.” diyerek özen çağrısında bulunarak dron teknolojisinin canlı türlerinin araştırılmasında umut vadettiğini ve gelecek yıllarda olumsuz sonuçlar doğurmadan yaban hayatın araştırılmasında kullanılma ihtimalinin de olduğunu ekledi. Doğasever Samet Aydın ise, “Yaban hayatını izlemede yapmamız gereken mümkün mertebe yaban hayatını rahatsız etmeden, mümkünse uzaktan fotoğraf makinesi ile çekim yapmaktır. Dron yaban hayatını rahatsız ediyor bunu kendim de gözlemledim. Bütün hayvanlar dronu tanımadılar ve mutlak surette rahatsız oldular. Sahada mümkünse uzaktan izleme yapılabilir. İzleme yapılırken de kesinlikle yer ve koordinat yani hayvanın yerinin tahmin edileceği şekilde fotoğraflarının çekilmemesi ise ayrıca çok önemli. İyi bir görüntü hayvanın psikolojisinden kıymetli değil” dedi. Erzincan’da gazetecilik yapan Ahmet Akbuğa ise doğanın insanlar için stres atacakları bir yer olarak görünmesine karşın aslında yaban hayatının ve endemik türlerin evi olduğunu belirterek, “Ben de uzun yıllar dron kullanan bir operatör ve gazeteci olmama rağmen ilk süreçlerimde yaban hayatını drone ile çekmek için hevesliydim. Bir yaban keçisini görüntülemek harika bir görsellik sunuyordu ama düşündükçe o iyi görüntüyü yakalamanın canlıların psikolojisinden önemli olmadığını anlayabiliyorsun. Ya da onu görüntülemek için yakından uçuş yapmana gerek kalmıyor. Droneler özellikle kuşlara çok ciddi zarar veriyor. Sesi kuşları korkutarak, yuvalarını terk etmelerine neden oluyor. Kuşları strese sokuyor. Ayrıca kendi yaşadığımız şehirden örnek verecek olursam, bahar aylarında Munzur Dağlarında yaban keçileri ve ayıların yavruları dünyaya geliyor. Anneleri o yavruları doğaya adapte etmeye çalışıyor. Onlar kendi yaşam alanlarında beslenme alışkanlığı kazanırken keyif için bir drone tepesinde yüksek sesle uçuyor ve o canlılar stres içerisinde dengesini kaybediyor. Bu davranışın birilerinin kendi evimizde bize karşı yaptığını düşünürsek aslında sorunu daha iyi anlayabiliriz. Ülkemizde dronelerin gelişi güzel bir şekilde satışı yapılmamalı, yapılıyorsa da ‘yasaklı bölge’ dediğimiz uçuş yapamadığımız alanlara yaban hayatını da eklemeliyiz.” şeklinde konuştu. Gazeteci Akbuğa, Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) yetkililerine çağrıda bulunarak, “Son zamanlarda sosyal medya hesaplarda sıkça yaban hayatının drone ile çekilen ve hayvanların aşikâr rahatsız olduğu videolar dikkat çekmekte. Ve çekilen videoların, fotoğrafların bir ajansın Erzincan’daki telifli muhabirine DKMP çalışanı tarafından gönderilerek haber yapıldığı görülmekte. DKMP’nin asli görevi yaban hayatını korumak, kaçak avcılara kolluk kuvvetleriyle geçit vermemek, ağır kış şartlarında onların aç kalmamaları için çalışmalar yapmak olmalı. AFAD’ta yapılan toplantıda Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun DKMP İl Müdürüne talimat vermesi üzerine DKMP Erzincan sosyal medya hesabında bu kış sezonunda bir kez yemleme çalışması görebildim.” dedi.
Manisa Kırkağaç AK Parti’de yeni başkan Hakkı Uyar AK Parti Kırkağaç 8. Olağan İlçe Kongresinde ilçe başkanlığına Hakkı Uyar seçildi. Belediye Kültür Merkezinde düzenlenen kongreye AK Parti Manisa İl Başkanı Salih Hızlı, Kongreye AK Parti MKYK Üyesi Dilek Yıldız Büyükdağ, MHP Kırkağaç İlçe Başkanı Ali Doğan, Kırkağaç Ülkü Ocakları Başkanı Hakkı Seven, Yeniden Refah Partisi Kırkağaç İlçe Başkanı Ahmet Koçak, AK Parti Soma İlçe Başkanı Ali Sezer, AK Parti Gölmarmara İlçe Başkanı Yavuz Saygı, AK Parti Salihli İlçe Başkanı Nejat Can Uygun, AK Parti Akhisar İlçe Başkanı İsmail Sözcüer, Kırkağaç Ziraat Odası Başkanı Emin Özarı, önceki dönem Kırkağaç Belediye Başkanı Yaşar İsmail Gedüz, AK Parti’nin önceki dönem ilçe başkanları İsmail Dürüst, Mehmet Emin Güngör, Ömer Öztürk ve Hasan Karaosmanoğlu, AK Parti Kırkağaç Gençlik Kolları Başkanı Hasan Ağır, AK Parti Kırkağaç Kadın Kolları Başkanı Nuriye Güldane Aksu ile çok sayıda partili katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını İsmail Dürüst yaptı. Dürüst’ün ardından önceki dönem Belediye Başkanı Yaşar İsmail Gedüz konuşmasında Kırkağaç Belediye Başkanı Üstün Dönmez ve CHP kadrolarını eleştirdi. Konuşmaların ardından oy verme işlemine geçildi. Kongreye tek listeyle giren Hakkı Uyar, kullanılan 68 oyun tamamını AK Parti’nin yeni ilçe başkanı oldu. Hakkı Uyar’ın Başkanlığında ki yönetim kurulu listesi şu isimlerden oluştu: "1-Bahri Karabüber, 2-Mustafa Tırman, 3-Şerif Ali Aldemir, 4-Sebahattin Elçi, 5-Raci Martin, 6-Ersin Bıyık, 7-Ertuğrul Ulaş, 8-Duygu Uyar, 9-Burcu Tutar, 10-Metin Sungun, 11-Adem Korkmaz, 12-Taner Altındağ, 13-Mahmut Kaçan, 14-İsa Lenk. Yedek Üyeler; 1-Onur Gülşen, 2-Mehmet Eren, 3-Hamit Erdemli, 4-Yücel Küçükcansız, 5-İshak Korkmaz, 6-Orhan Ürem, 7-İlkay Aksu, 8-Ömer Pekün." AK Parti Kırkağaç İlçe Başkanı Hakkı Uyar, “Kırkağaç’ımıza, AK Partimize ve ülkemize hayırlı uğurlu olsun. Katılan tüm hemşerilerime çok teşekkür ediyorum, sağ olun var olun” dedi. Kongre toplu fotoğraf çektirilmesi ile son buldu.
Ankara Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı: "Brusella hastalığına karşı da kitlesel olarak aşılama çalışmalarını başlattık" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Şap hastalığı vaka sayısını yüzde 85 azalttık. Brusella hastalığına karşı da kitlesel olarak aşılama çalışmalarını başlattık. 2025 yılında büyükbaş ve küçükbaşta toplam 27 milyon doz aşıyı uygulayacağız” dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, TBMM Genel Kurulu’nda 2025 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Yumaklı, tarım hasılasına değinerek, "Bakanlık olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, son 22 yılda çiftçilerimize ve sektöre önemli destekler sağladık ve büyük yatırımlara imza attık. Tarımsal hasılamız 2023 yılında 68,5 milyar dolara ulaştı. Böylece Avrupa’da birinci, dünyada ise 9’uncu sırada yer almayı başardık. Tarım ve orman sektörü, bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 4,6 oranında büyüdü. Son 5 çeyrekte kesintisiz büyüme performansı göstererek, ülkemizin kalkınmasına önemli katkıda bulundu. 2023 yılında 31 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Bu yıl ihracatımızın geçen seneyi geçmesini bekliyoruz. Gıda ve tarım ürünleri ihracatında, son 22 yılda 107 milyar dolar dış ticaret fazlası verdik. Buğday unu, fındık, kuru üzüm, kuru kayısı, kabuksuz Antep fıstığı, ayva ve incir ihracatında dünyada birinci sıradayız” ifadelerini kullandı. Yumaklı, Türkiye olarak 206 çeşit ürünü ürrettikllerini söyleyerek, “Sebze üretiminde 4’üncü, meyve üretiminde 6’ncı sıradayız. Bitkisel üretimimizi, 2002 yılına göre yüzde 41 artışla, 2023 yılında 138,6 milyon tona ulaştırdık ve Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Tarımsal üretimimizin geleceğini korumak için, tohumculuğa yönelik politikaları hep ön planda tutuyoruz. Sektöre, hibelerden düşük faizli kredilere ve yatırım projelerine kadar birçok alanda destek sağlıyoruz. Bu çalışmalar sonucunda, son 22 yılda tohumluk üretimimizi, 9 kat artışla 1,3 milyon tona çıkardık. Böylece bitkisel üretimde kullandığımız sertifikalı tohumların yüzde 97’sini yurt içinde üretir hale geldik. Ayrıca ürettiğimiz tohumları 117 ülkeye ihraç ediyoruz. Elbette tohum geliştirmek kadar, korumak ve gelecek nesillere aktarmak da çok önemli. Bu kapsamda; Tohum Gen Bankalarımızda toplam 121 bin 515 tohum örneğini muhafaza ediyoruz” şeklinde konuştu. “Son 22 yılda hayvan varlığımızı büyükbaşta yüzde 67,7, küçükbaşta yüzde 64,3, kanatlıda yüzde 48,9, arılı kovanda yüzde 119 artırdık" ifadelerini kullanan Bakan Yumaklı, "Islah ve geliştirme çalışmalarımızla, üstün vasıflı hayvan varlığımızı artırmayı sürdürüyoruz. Nitelikli damızlık ve besilik varlığımızı artırmak için TİGEM işletmelerimizde büyükbaş hayvan rezervi oluşturmaya başladık. Proje kapsamında üretilecek hayvanları, önümüzdeki yıldan itibaren uygun koşullarla aile işletmelerimize vereceğiz. Hayvan hastalıklarıyla mücadele kapsamında; şap hastalığına karşı kendi ürettiğimiz aşıları kullanıyoruz. Hayvan sevk ve hareketlerini 7 gün 24 saat denetliyoruz. Bu kapsamda dört ilimizde Veteriner Yol Kontrol İstasyonlarımızı hizmete aldık. Önümüzdeki yıl dört istasyon daha açacağız. Bu çalışmalarımızla, şap hastalığı vaka sayısını yüzde 85 azalttık. Brusella hastalığına karşı da kitlesel olarak aşılama çalışmalarını başlattık. 2025 yılında büyükbaş ve küçükbaşta toplam 27 milyon doz aşıyı uygulayacağız" diye konuştu. Su ürünleri konusunda Yumaklı, "Su ürünleri yetiştiricilik üretimimizi, 2002 yılına göre 8 kat artırarak 575 bin tona çıkardık. Gururla söylemek isterim ki ülkemiz, su ürünleri yetiştiriciliğinde Avrupa’da 2’nci, dünyada 16’ncı sıradadır. 2023 yılında 100’e yakın ülkeye 1,7 milyar dolar su ürünleri ihracatı gerçekleştirdik. Yılsonu itibarıyla, ihracatımızın yeni bir rekorla 2 milyar dolar olmasını bekliyoruz” ifadelerrini kullandı. Yumaklı, tarım sigortalarıyla ilgili, “2023 yılında 8 milyar lira, bu yıl Kasım ayı itibarıyla 12 milyar lira hasar tazminatı ödedik. Gençlere, kadınlara, gazi ve şehit yakınlarına, engellilere ve sözleşmeli tarım yapan üreticilerimize prim indirimi sağlıyoruz. Ayrıca, 2025 yılında tarım sigortaları kapsamını genişletiyoruz. Bu çerçevede, üretim planlaması ve sözleşmeli üretimde yüzde 10 ila 15 oranlarında prim indirimi yaptık. Bunun dışında; Verim, Gelir Koruma ve Büyükbaş Hayvan Sigortalarının kapsamında ve devlet desteği oranlarında artışlar sağladık. Tarım politikalarımızı sadece ülkemizle sınırlı tutmuyor, dost ve kardeş ülkelerle de tecrübelerimizi paylaşıyoruz. Bu anlamda Türk Devletleri Teşkilatı Ortak Tarım Sigortaları Birliği oluşturuyoruz” şeklinde konuştu. Gıda denetimlerinin altını çizen Yumaklı, “Vatandaşlarımızın sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişimini temin için, 8 bin kontrol görevlimizle, gıda üretim, satış ve toplu tüketim yerleri olan 726 bin işletmeyi denetliyoruz. Yılsonu itibarıyla 1,4 milyon denetime ulaşacağız. Uygunsuzluk tespitinde idari para cezası, ürün toplatma ve imha etme gibi çeşitli yaptırımlar uyguluyor, niteliğine göre Cumhuriyet savcılıklarına suç duyurusunda bulunuyoruz. Ayrıca, uygunsuzlukları firma ismi ve markası ile anlık olarak, guvenilirgida.tarimorman.gov.tr internet sitemizde paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.