ASAYİŞ - 13 Kasım 2024 Çarşamba 10:49

Şanlıurfa’da 29 kilogram skunk ele geçirildi: 1 gözaltı

A
A
A
Şanlıurfa’da 29 kilogram skunk ele geçirildi: 1 gözaltı

Şanlıurfa’da polisin gerçekleştirdiği uyuşturucu operasyonunda, 29 kilo 650 gram skunk ele geçirildi, 1 şüpheli gözaltına alındı.


Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube ekipleri, gerçekleştirdikleri bir operasyonda 29 kilo 650 gram skunk ele geçirdi, 1 şüpheli gözaltına alındı. Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, yazılı açıklamasında, "Uyuşturucuya karşı planlı çalışmalarla sonuç alıyoruz. İl emniyet müdürlüğümüz tarafından gerçekleştirilen operasyonda 29 kilo 650 gram skunk ele geçirildi. 1 şüpheli gözaltına alındı. Hemşerilerimizin yapacakları destek ve bildirimlerle mücadelemiz daha da güçlenecek" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay ‘Tilki acıktığında bir çocuk gibi bizim yolumuzu gözlüyor’ diyen adam 6 aydır yayla komşusu olan tilkiyi besliyor Hatay’da yaylada yiyecek bulmakta güçlük çeken tilkiyi beslemeye başlayan Cemal Çevik, 6 aydır tilkiyi beslemeye devam ediyor. Şefkati ve merhametiyle yürekleri ısıtan Çevik, “Tilkiler acıktıklarında bir çocuk gibi bizim yolumuzu gözlüyor” diyerek hayvanın kendisine olan ilgisini dile getirdi. İskenderun ilçesi Sarıseki Mahallesine bağlı Haymaçınar mevkiinde yayla evi bulunan Cemal Çevik, doğada yaşayan tilkiyi beslemeye başladı. Bölgenin ıssız olması ve çok fazla yerleşim yeri olmaması dolasıyla tilkiyle arasındaki bağ gelişen Çevik, yaz mevsiminde akşamları düzenli olarak tilkiyi besledi. Havaların soğumasıyla birlikte yayla evini pek kullanmamaya başlayan Çevik, doğadaki tilkiyi unutmadı ve hafta sonları gölgeye gittiğinde hayvana da yem vermeye devam etti. Yaklaşık 6 aydır tilkiyi besleyen ve ‘Tilkiler acıktıklarında bir çocuk gibi bizim yolumuzu gözlüyor’ diyen Çevik, merhametiyle yürekleri ısıttı. Zaman zaman hayvanları beslediği anları kayıt altına alan Çevik, yaptığıyla takdir topluyor. “Beslediğimiz tilki bizim yayla komşumuz” 6 aydır her tilkiyi beslediğini ifade eden 47 yaşındaki Cemal Çevik, “Beslediğimiz tilki bizim yayla komşumuz. Tilkinin yuvasını benim oğlum buldu, biz de her gün akşamları yemek götürüyorduk tilkiye, sürekli et ve tavuk gibi yiyecekler götürünce hayvanlar bize alıştılar. En son pikniğe gittiğimizde eve dönerken biraz kemik götürdük onlara ve baktık halen orada bizi bekliyordu. Sevimli hayvanlar çok seviyorum. Tilki acıktığında bir çocuk gibi bizim yolumuzu gözlüyorlar. Biz de onlara her hafta gittiğimizde kendi imkanlarımızla ne varsa götürüyoruz, onları beslemeye çalışıyoruz. Yaklaşık altı aydan beri bu tilkiyi besliyorum. Yaylada olduğumuzda günlük besliyorduk onları, şu anda yayladaki evimizden merkeze geldiğimiz için hafta sonları gidiyoruz. Bu hafta sonu tekrar gideceğim bu defada et ve kemik götüreceğim. Bir aile gibi olduk onlarla biz, onlar doğasından mutlular biz de onlara hayat şartlarına göre yardımcı oluyoruz. Allah’ın bir lütfu diyelim” ifadelerini kullandı.
Çorum Hitit Üniversitesi öğrenci kulüplerinin 2 projesine destek Hitit Üniversitesi öğrenci kulüplerinin 2 projesi, Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı çerçevesinde desteklenecek. Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) öğrenci projeleri başvuru sonuçları açıklandı. Programın ilk dönem başvuru sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte Hitit Üniversitesi Otomotiv Teknoloji ve Tasarım Kulübü ile Sosyal Girişimcilik ve Farkındalık Kulübü tarafından hazırlanan 2 ayrı proje destek almaya hak kazandı. Hitit Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü öğrencisi Amine Avcu’nun koordinatörlüğünde hazırlanan "Engelleri Aşan Birliktelik Çalıştayı: Erişilebilirlik ve Empati İçin Kapsayıcı Bir Adım" adlı proje, ÜNİDES desteğiyle gerçekleştirilecek. Sosyal Girişimcilik ve Farkındalık Kulübü tarafından hazırlanan proje, toplumda engelli bireylerin erişim engellerine dikkat çekmeyi, empati kültürünü teşvik etmeyi ve erişilebilirlik konusunda toplumsal farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Sağlık Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Nevzat Gencer danışmanlığında ve Sungurlu Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Dr. Abdulkadir Karabulut’un desteğiyle hayata geçirilecek proje, özellikle gençlerin sosyal sorumluluk ve empati duygularını geliştirmeyi amaçlıyor. Otomotiv Teknoloji ve Tasarım Kulübü tarafından hazırlanan “Otomotiv Teknolojileri ve Gelişim Akademisi” başlıklı proje çerçevesinde gençlerin otomotiv teknolojileri alanındaki bilgi ve becerilerini geliştirmeye yönelik atölye çalışmaları, seminerler ve eğitimler düzenlenecek. Katılımcılar, güvenli sürüş tekniklerinden global otomotiv trendlerine kadar geniş bir yelpazede eğitim alarak kendilerini geliştirme fırsatı bulacak. Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Dr. Furkan Akbulut danışmanlığında yürütülecek proje bilim ve teknoloji, spor ve sağlıklı yaşam, mesleki gelişim, kişisel ve sosyal gelişim gibi farklı başlıklarda çok yönlü bir gelişim sağlamayı amaçlıyor.
Hatay Mari’nin bal kabakları depremzede kadınlara umut oldu Hatay’ın tescilli lezzeti beyaz bal kabağıyla 31 yıldır tatlı yaparak para kazanan Mari Saatçi, 21 metre prefabrik iş yerinde yeniden lezzeti damakta tat bırakan tatlılarını yapmaya başladı. Depremde evi ve iş yeri yıkılan Saatçi, beraber çalıştığı afetzede 2 kadına da yeniden umut oldu. Gastronomi şehri Hatay’ın tescilli lezzeti olan beyaz bal kabağı, kendine özel pişirimi ve tarifiyle lezzetiyle damak çatlatıyor. Antakya ilçesinde yaşayan ve 31 yıldır bal kabağı tatlısı yaparak para kazanan 66 yaşındaki Mari Saatçi’nin iş yeri ve evi depremde yıkıldı. Bölge halkı tarafından ‘Mari teyze’ olarak bilinen Saatçi, asrın felaketinin ardından pes etmeyerek ilerleyen yaşına rağmen yaptığı bal kabağı tatlısını müşterileriyle yeniden buluşturdu. Hatay Valiliği tarafından Defne ilçesi Atatürk Alışveriş Merkezi prefabrik çarşısındaki 21 metrekare iş yerinde yeniden hayata tutunan Saatçi, 2 afetzede kadına da yeniden iş vermeye başladı. Azmi ve başarısıyla takdir toplayan namı değer Mari teyze, kendisiyle beraber 2 kadına da umut oldu. “2 ay kadar sonra evimize ve iş yerimize gittiğimizde hırsızlar her şeyimizi çalmıştı” Depremin ardından evinin ve iş yerinin hırsızlar tarafından talan edildiğini belirten Mari Saatçi, “1958 doğumluyum, 31 yıldır bu işi yapıyorum. Eski Antakya’da iş yerim vardı ve basit usulle bu işi yıllarca yaptım. Yanımda 4 - 5 kadına iş vermiştim. Yani herkes benle birlikte bir şeyler yapıp para kazanıyordu. Deprem oldu ve iş yerime uzun süre gidemedim. 2 ay kadar sonra evimize ve iş yerimize gittiğimizde hırsızlar her şeyimizi çalmıştı. Emekli maaşım var ve uzun süre 3 kişi geçindik bu parayla” dedi. “31 yıldır bal kabağı tatlısı pişirerek, para kazanıyorum” Depremin ardından kendisine tahsis edilen prefabrik iş yerinde yeniden meşhur tatlılarını yapmaya başladığını ve 21 metrekarelik iş yerinin 3 kişiye ekmek kapısı olacağını belirten Saatçi, “Daha sonra duyduk ki devletimiz prefabrik çarşı iş yerleri veriyor ve bende iş yerimi aldım. Oğlum çalışmamı istemedi, bende devletten aldığım yardımla ve maaşla yaşayamayacağımı söyledim. Yeni iş yerimde işimize tekrar başladık. 2 kadın aldım yanıma, bu dükkanımızda 3 kişi ekmek yiyeceğiz. Dükkan yaklaşık 21 kare ve bize yetmiyor. 31 yıldır bal kabağı tatlısı pişirerek, para kazanıyorum. Kabak tatlısının şu anki fiyatı 220 TL. Her yiyen bir daha alıyor, Rabbim razı olsun. Çok beğeniyorlar, kim Mari ablanın tatlısını duysa beğeniyor” ifadelerini kullandı. “Mari abla bize umut oldu, ben bu yaşımda çalıştığımı hissediyorum ve hoşuma gidiyor” Mari’nin kendisine umut olduğunu ve 60 yaşında çalıştığını hissettiğini dile getiren Selma Ezer, “Mari ablayı çoktandır tanıyorum. Depremden sonra maddi olarak sıkışmıştık, yeni bir iş yeri açtı ve bana imkan sağladı. Yardımcı olabiliyorum. Normalde yüzde 90 görme engelliyim, sağlığımı bilerek beni kabul etti. 3 kişi çalışıyoruz, şimdilik güzel gidiyoruz. İnşallah müşterimiz gelir. Mari abla bize umut oldu, ben bu yaşımda çalıştığımı hissediyorum ve hoşuma gidiyor” dedi.
Ankara Evine dönen akademisyene köpekler saldırdı Ankara’da yürüyüşten evine dönen bir akademisyene köpekler saldırdı. Saldırıda bacakları ve yüzü parçalanan kadın, komşuları tarafından kurtarılarak hastaneye kaldırıldı.Olay, Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan Çiğdem Mahallesi’nde akşam 17.00 sıralarında meydana geldi. İddialara göre, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde görev yapan Prof. Dr. Meliha Yılmaz, evine dönerken köpeklerin saldırısına uğradı. Köpeklerin yere yıkarak ısırdığı kadını komşuları kurtardı. Olayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ekibi geldi. Meliha Yılmaz, yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Yılmaz, kaldırıldığı hastanede tedavi edilerek gece saatlerinde taburcu edildi. Olayın ardından köpekleri toplamak üzere olay yerine gelen belediye görevlilerine hayvanseverler tepki gösterdi.“Köpeklerden 9 tanesi üstüne saldırıp yere yıkmış komşumuzu”Yaşanan olayın ilk olmadığını ve mahallede yıllardır bir köpek sorunu yaşandığını vurgulayan Çiğdemim Eğitim, Çevre ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Fethi Aksoy, “Dün akşam saat 17.00 civarında bir komşumuzun telefonuyla olaydan haberim oldu. Bir köpek saldırısı olduğunu söyledi. Hemen muhtarımızı da alıp birlikte olay yerine gittik. Bir komşumuz kanlar içerisinde yerde yatıyordu. Diğer komşularımız müdahale etmişler ve kanayan yere tampon yaparak kanamayı durdurmuşlardı. Ambulansı bekledik. Ambulans biraz gecikti ama neyse ki zamanında yetişti. Acile kaldırıldı komşumuz. Gece 01.00’e kadar acildeydi. Daha sonra taburcu edilip evine çıktı. Şu anda genel durumu iyi. Bacağının birinde bayağı derin yarıklar var. Oradan çok kanama olmuştu. Diğer bacakta ve yüzde bayağı bir çizik ve yaralanma var. Oralara plastik cerrahi işlem yapmış. O bölgedeki köpeklerden 9 tanesi üstüne saldırıp yere yıkmış komşumuzu. Sonra da sürüklüyorlar. O esnada araya giren komşularımız uzaklaştırıyor köpekleri ve ambulansı çağırıyorlar” diye konuştu.“Biri elinden tutmuştu biri bacağından yüzünü bile ısırdılar”Saldırıya uğrayan akademisyene olay yerinde müdahale eden komşularından Özlem Onay ise, çığlık sesi duyduklarını anda dışarı çıktıklarını belirterek, “Bir anda ses duydum. Çığlık sesi duyduk balkona koştuk. Eşim de hemen aşağı koştu. Daha önce hep bu tarz saldırılar olduğu için bu tarz çığlıkların ne olduğunu biliyoruz. Bir komşumuz Meliha Hanım’ı ormana doğru sürükleyen 3 köpek vardı. Belgesel izler gibi gördük izledik bağırmaya başladık. Biz bağrınca durdular Meliha Hanım’da sürünerek buraya doğru gelmeye başladı. Biri elinden tutmuştu biri bacağından yüzünü bile ısırdılar. Çok korkunç bir görüntüydü daha kendimize gelemedik” ifadelerini kullandı.“Köpek teröründen adım atamıyoruz”Mahallede yaşamaktan mutlu olmalarına rağmen başıboş köpeklerden rahatsız olduklarını açıklayan mahalle sakini Gülseren ise, “Dün saat 17.00 sularıydı balkonda duruyorduk. Korkunç bir çığlık Meliha Hocamı duyduk. Kanlar içindeydi yüzü bacağı korkunç bir haldeydi. Telefonu kaptığım gibi 112’yi tuşladım konuşamadım. Bu arada ambulansta çok geç geldi. Ambulansa yol vermeyenleri kınıyorum. 45 dakika ambulans bekledik kanamalı hastayla. Hasta kokmuştu çok kötüydü. Bu mahallede yaşamaktan hepimiz çok mutluyuz ama köpek sesinden ve köpek teröründen adım atamıyoruz” açıklamasında bulundu.