POLİTİKA - 01 Kasım 2024 Cuma 15:33

Bakan Yerlikaya 10 aylık asayiş verilerini paylaştı

A
A
A
Bakan Yerlikaya 10 aylık asayiş verilerini paylaştı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, güvenlik güçlerinin 10 ayda Şanlıurfa’da yaptığı çalışmaların verilerini paylaştı.


Güvenlik ve Asayiş Toplantısı için Şanlıurfa’ya gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, son 10 ayda polis ve jandarma ekiplerinin yaptığı çalışmaların verilerini paylaştı. Bu yüzyılın huzurun yüzyılı olmasıyla ilgili sözleri olduğunu belirten Bakan Yerlikaya, “Şanlıurfa’nın huzuru ile ilgili değerlendirmelerimizi arkadaşlarımızla birlikte yaptık. 2024’ün bu günlerine kadar, yani 1 ocaktan 31 ekim 2024 tarihine kadar geçen yılın aynı dönemine kadar kıyaslamalar yaptık. Nereden geldik, nereye gidiyoruz? Hedeflerimiz var çünkü. Türkiye’nin huzuru ve bu yüzyılın huzurun yüzyılı olmasıyla ilgili sözümüz var. Şanlıurfa’da emniyet ve jandarmamız kişilere karşı işlenen suçlarda bu 10 aylık dönemde olay sayılarını düşürmüş, aydınlatma, yani götürüp adalete teslim etmede yüzde 96,7 olduğunu görüyoruz. Yüne mal varlığına karşı işlenen suçları yüzde 24,7 düşürmüş, aydınlatma olayını ise şimdilik yüzde 71’in üzerine çıkartmış. Haklarında hapis cezası verilen yakalamalarla ilgili Şanlıurfa’daki güvenlik birimlerimiz geçen yıldan yüzde 34 artarak 2 bin 801’e ulaşmış. Bu da şimdilik çünkü arkadaşlarımız gerçekten hem kendi içlerinde, kendi dönemleriyle hem de diğer yerlerde aynı mesleği yapan arkadaşlarıyla büyük bir yarış halinde. Biz hapis yakalamalarla ilgili önlerindeki en büyük gücü bunu olarak görüyoruz” dedi.



Ruhsatsız silahlarla mücadele


Ruhsatsız silahlarla ilgili bir yasa önerileri olduğunu belirten Bakan Yerlikaya, “Ruhsatsız silahlarla ilgili 2 bin 874 yakalama olmuş. Bin 147 tabanca, 429 kurusıkı, 582 av tüfeği, 116 uzun namlulu silah olmak üzere toplam 2 bin 874 şahıs yakalanmış, 3 bin 8 kişiye de işlem yapılmış. Bu işi tamamen ortadan kaldırmak, caydırıcılığını arttırmak için bir yasa önerimiz var. İnşallah Gazi Meclisimizin takdirleriyle bu yürürlüğe girdiği zaman caydırıcılık bu noktada çok daha güçlü hale gelecektir. Organize suç örgütleriyle ilgili yine bu 10 aylık dönemde yapılan 31 operasyonda 25 tutuklu, 23 adli kontrol ve 6 organize suç örgütü çökertilmiş, adalete teslim edilmiştir. Hem emniyetimiz hem de jandarma ekiplerimizin bununla ilgili çalışmaları planlı ve projeli devam ediyor. Hiçbir zaman durmuyoruz. Biz şehir eşkıyalarına göz açtıramayız. Bu noktada Şanlıurfalı hemşehrilerim duydukları, bildikleri ne varsa, tıpkı uyuşturucuda olduğu gibi, tıpkı hapis yakalamada olduğu gibi, yani önleyicilikle ilgili topyekun mücadele etmek bizi daha güçlü kılar. Desteklerini esirgemesinler, söylesinler, biz gereğini yapalım” ifadelerini kullandı.



Terörün beli kırıldı


Şanlıurfa’da terör örgütleriyle mücadeleye devam edildiğini belirten Yerlikaya, “Yine terörle mücadelemizde kırsalda 650 operasyon, şehirde 268 operasyon, 102 tutuklu, 75 adli kontrol olduğunu ifade etmemiz lazım. Yine 10 ayda 95 terörist etkisiz hale getirildi. Yine FETÖ ile ilgili 36 operasyonda 7 tutuklu, 9 adli kontrol. Yine DEAŞ ile ilgili 76 operasyon, 47 tutuklu, 41 adli kontrol. Sol terör örgütleriyle ilgili 2 operasyon, 1 tutuklu olduğunu ifade etmek istiyorum. Böylelikle terörle ilgili 2 eylem, biri PKK, biri de DEAŞ olmak üzere Şanlıurfa güvenlik birimlerimizin kahramanca bu iki eylemi önlediklerini de ifade edelim” dedi.



Şanlıurfa uyuşturucuda büyük başarı elde etti


Şanlıurfa’da bir tondan fazla uyuşturucu ele geçirildiğini söyleyen Bakan Yerlikaya, ”Uyuşturucu ile ilgili Şanlıurfa’mızda gerçekten büyük bir gayret ve başarı var ama durmayacağız. Güvenlik birimlerimiz bir taraftan, vatandaşlarımız bir taraftan el birliği ile bunların nefeslerini kesmemiz gerekiyor, bunda da kararlıyız. Bugüne kadar bin 712 kilogram uyuşturucu, 419 bin adet uyuşturucu, 4 bin 197 kök ele geçirilen uyuşturucu türleri var. 5 bin 79 gözaltı, 675 tutuklu, 199 adli kontrol var. Devam eden projelerimiz var ve bu noktada vatandaşlarımızın ihbarları bizim hızımızı arttırıyor. Her zaman olduğu gibi onların ihbarlarını çok önemsiyoruz, bizden bunu esirgemesinler. Düzensiz göçlerle mücadelede 10 mobil aracımız durmadan denetim yapıyor. Umuma açık yerlerde kimlik sorgulaması yapılıyor. Sınırdan 10 bin 451 geçiş engellendi. 3 bin 419 düzensiz göçmen ülkelerine geri gönderildi. Bugüne kadar mobil göç araçlarımız 10 ayda 86 bin 836 sorgu yapmış, bunlardan 809 düzensiz göçmen tespit edilmiş ve onlar ülkelerine iade edilmek için geri gönderme merkezine teslim edilmiştir. Biz geldiğimiz günden beri söylediğimiz neydi, göçmen kaçakçılığı organizatörleri konusunda güvenlik güçlerimiz harika işler yapıyor. Şimdiye kadarki 149 operasyonda 122 göçmen kaçakçısı tutuklanmış, 43 adli kontrol var. Henüz tutuklanmamış adli kontrol ya da serbest bırakılmış, cezaevinden çıkacak olanları da yakından takip ediyoruz. Ana başlıklar altında vatandaşlarımızla paylaşacağımız bunlar. Biz onların huzuru, gece gündüz demeden çalışıyoruz. Bütün ekipleri kutluyorum” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Süleyman Demirel 100 yaşında, Isparta’da anma töreni düzenlendi Türkiye Cumhuriyeti’nin 9’uncu Cumhurbaşkanı merhum Süleyman Demirel, 100’üncü doğum günü dolayısıyla Isparta’daki anıt mezarı başında anıldı. 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in 100’üncü doğum günü dolayısıyla Isparta’nın Atabey ilçesindeki anıt mezarında anma töreni gerçekleştirildi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende, Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Demirel Vakfı ve mesai arkadaşları anıt mezara çelenk bıraktı. “Cumhurbaşkanınızın memleketinde görev yapmak bir şereftir” Isparta Valisi Abdullah Erin, "Isparta Valisi olmak gerçekten ayrıcalıklı bir meseledir. Devletimizde yıllarca başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapmış ve burada ebedi istirahatinde olan cumhurbaşkanımızın memleketine valilik yapmak elbette bizim için bir şereftir, bir onurdur" dedi. Törene katılan eski Bakan Hamdi Üçpınarlar, Demirel ile ilgili bir anısını paylaşarak onun liderlik anlayışını dile getirdi. “Muhasebe yapmak için bir aradayız” Merhum Süleyman Demirel’in özel doktoru Aylin Cesur da, “Muhasebe yapmak için bir aradayız. 1 Kasım Cumhurbaşkanımızın doğum günüydü. Yaşadığı sürece sayın cumhurbaşkanımızı doğum günü için ziyarete gelirdim. O gün kutlama yapılmazdı, muhasebe yapılırdı. Doğum gününde ’Evet’ derdi ’Ne yaptık. Gelin memleketimiz, milletimizin için ne yaptık’ diyerek, onu planlardı” ifadelerini kullandı. Tören, katılımcıların birlikte dua etmesiyle sona erdi. Törene, Isparta Valisi Abdullah Erin, eski Çevre Bakanı Hamdi Üçpınarlar, eski Demokrat Türkiye Partisi Genel Başkanı Mehmet Ali Bayar, Demirel’in özel doktoru Aylin Cesur ve vatandaşlar katıldı.
Bolu Oğluyla tartışan çocuğu ezen kadın: "Kazayla oldu" Bolu’nun Gerede ilçesinde oğluyla tartışan çocuğu otomobiliyle ezdiği iddiasıyla yargılanan kadın ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık olayın kazara meydana geldiğini ifade ederek, "Oğluma boncuk atan çocukları görünce arabayı sağa çektim yavaşladım, hatta durdum. Araba bir anda hareket etti. Benim isteğim dışında hareket etti" dedi. 12 yaşındaki çocuğun annesi ise "Doktorlar, oğlumun omzundan ameliyat olacağını söyledi. Bu ameliyatı hayati tehlikesi yüksek olduğu için hiçbir doktor yapmak istemiyor. Benim oğlum bir daha cimnastik yapamayacak" ifadelerini kullandı. Kitirler Mahallesi’nde 11 Ağustos’ta meydana gelen olayda, G.M.U. isimli kadın, Belkıs Sabancı Sokak üzerinde arkadaşıyla birlikte bisiklete binen 12 yaşındaki S.E.Y’i otomobiliyle ezdi. S.E.Y. otomobilin altında kaldı, arkadaşı ise kazadan kıl payı kurtuldu. 112 Acil Çağrı Merkezine yapılan ihbar üzerine adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Otomobilin altından çıkarılan S.E.Y., sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. S.E.Y’nin, olayı gerçekleştiren G.M.U’nun oğlu ile arkadaş olduğu, çocuklar arasında kavga yaşandığı ve kadının bu sebeple olayı gerçekleştirdiği öğrenildi. Tepkilerin ardından ev hapsi cezası tutukluğa çevrildi Olaydan kısa bir sonra gözaltına alınan ve ifadesi sonrasında adliyeye sevk edilen G.M.U’ya, çıkarıldığı mahkemece ev hapsi cezası verildi. Görenlerin kanını donduran görüntülerin sosyal medyada gündem olmasının ardından kadının ev hapsi cezası tutukluluğa çevrildi, evinden alınan G.M.U. cezaevine gönderildi. Olaya ilişkin Gerede Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, G.M.U’nun "Kendini savunamayacak durumdaki çocuğu kasten öldürmeye teşebbüs etmek" suçundan 20 yıla kadar hapsi istendi. İlk duruşma görüldü Davanın ilk duruşması, Bolu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya sanık G.M.U., mağdur çocuk S.E.Y. ve ailesi, tanıklar ile taraf avukatları katıldı. Savunması için söz hakkı verilen sanık G.M.U., olayın kazayla olduğunu ifade ederek, "Ben evden çıkacaktım. Oğlum yanıma geldi ve ’S.E. boncuk tabancasıyla bana saldırdı. Gözüme geldi, kardeşime de boncuk attılar’ dedi. Ben zaten çarşıya çıkacaktım. Aracıma bindim. Oğluma boncuk atan çocukları görünce arabayı sağa çektim yavaşladım, hatta durdum. Araba bir anda hareket etti. Arabayı yeni almıştık. Benim isteğim dışında hareket etti. S.E. arabanın altında kaldı. Başından ayrılmadım, yardım istedim. Başının altına yumuşak bir şey istedi. Su istedi ve su verdim. Pişmanım, keşke böyle olmasaydı. Olay kesinlikle kaza sonucu meydana geldi. Herkesin huzurunda özür diliyorum" dedi. "Sanık, daha önce de oğluyla tartışan başka bir arkadaşıma tokat atmıştı" Duruşmada 12 yaşındaki S.E.Y. de dinlendi. Olay gününü anlatan S.E.Y., "Olay günü su tabancasıyla beni ıslatmıştı. Yanımdaki arkadaşımı da ıslattı. Ben de boncuk tabancasıyla ona ateş ettim. Ben bisikletle yolun kenarındaydım. Sonra hızla üzerime geldi ve beni ezdi. Ambulansı arayıp aramadığını hatırlamıyorum. Sanık, daha önce de oğluyla tartışan başka bir arkadaşıma tokat atıp, boğazını sıkmıştı" diye konuştu. "Sanığın arabayı hızlı kullandığını söylediler" S.E.Y’nin annesi Ş.Y. ise kaza mahalline gittiğinde oğlunu yerde yatar vaziyette gördüğünü anlatarak, "O an sanığı gördüm. Sonra hastaneye gittim. Sanığın arabayı hızlı kullandığını söylediler. Daha önce aramızda bir husumet yok. Şikayetçiyiz" şeklinde konuştu. "Bir daha cimnastik yapamayacak" Oğlunun yaklaşık 5 yıldır cimnastik sporu ile ilgilendiğini ifade eden Ş.Y., "Omzunda çıkık var. Doktorlar, omzundan ameliyat olacağını söyledi. Çıkık, aort damarına baskı yapıyor. Bu ameliyatı hayati tehlikesi yüksek olduğu için hiçbir doktor yapmak istemiyor. Benim oğlum bir daha cimnastik yapamayacak" ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, sanık G.M.U’nun ev hapsi halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. Heyet, ayrıca S.E.Y.’nin, sağlık durumu hakkında rapor hazırlanması için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesine karar verdi.
Kahramanmaraş Yazılışının 950. yılında Dîvânu Lugâti’t-Türk konuşuldu Kahramanmaraş’ta yazılışının 950. Yılında Dîvânu Lugâti’t-Türk" sempozyumu edebiyatseverlerle buluştu. KSÜ Sezai Karakoç Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programda, alanında uzman isimler ve usta kalemler, Türk dilini farklı perspektiften ele aldı. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla düzenlenen sempozyum Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ), Türk Dil Kurumu (TDK) işbirliğinde düzenlendi. KSÜ Sezai Karakoç Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen sempozyumda alanında uzman isimler ve yazarlar, edebiyatseverlere seslendi. Programda konuşan Vali Mükerrem Ünlüer, "Şehrimizde depreme rağmen büyük bir fedakarlık ve özveriyle eğitime devam eden her iki ünüversitemizin de Kahramanmaraş’ın hızlı bir şekilde toparlanmasına çok büyük katkısı olmuştur. Sadece sosyal hayatı değil kültürel hayatı canlandıran bu sempozyum ve benzeri toplantılar da şehirde bu sürece katkı sağlamaktadır. Bu programın, geçmişten günümüze şiirin, şairin ve edebiyatın başkenti olan Kahramanmaraş’ın UNESCO adaylığı çerçevesinde de stratejik bir öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. UNESCO Şehirler Ağı’na “Edebiyat Kenti” olarak başvuran Kahramanmaraş adaylığı sürecinde önemli yollar kat etti. Bu sempozyumla şehirde edebiyat, sanat ve kültür alanında devam eden çalışmalara bir yenisi daha ekleniyor” dedi. Kahramanmaraş’ta düzenlenen sempozyumun Türk dünyası için çok önemli olduğunu vurgulayan Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, "Kelimeler yaşadığı sürece kültür aktarılır, kültür yaşadığı sürece dil yaşar. Bu ikisi birbirine bağlıdır asla ayrı düşünülemez. Dillerin söz varlığıyla gelişmişlik düzeyleri arasında ilişki vardır. Yani dünyada dili gelişmiş kendisi geri kalmış bir medeniyet yoktur ve olamaz. Aynı şekilde söz varlığı eğitimine ve yaşına göre geri kalmış kendisi donanımlı nitelikli bir birey de olamaz. Bu bireyler için de geçerli. Yani insanı insan yapan en temel özelliklerden biridir. O dönemde baktığımızda Kaşgarlı, ’Kullanılmayan kelimeleri almadım’ der ama keşke alsaydı. 8 bin civarında madde başı var ama toplam şimdiki Türkçe söz varlığı 9 bin civarında o dönem için fevkalade” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi Kültür, Gençlik ve Spor Dairesi Başkanı Duran Doğan, "Büyükşehir Belediyesi olarak şehrimizde çeşitli kültür sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmayı sürdürüyoruz. Bunlardan bir tanesi de Dîvânu Lugâti’t-Türk’ün yazılışının 950. yılı dolayısıyla düzenlenen bu sempozyum. Türk Dil Kurumu ve Sütçü İmam Üniversitesi iş birliğiyle bu güzel etkinliği şehrimizde düzenlemenin mutluluğunu yaşıyoruz. Şehrimizde düzenlenen bu tür organizasyonları çok önemsiyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Fırat Görgel öncülüğünde çeşitli kültür sanat etkniliklerini hemşehrilerimizle buluşturmaya devam edeceğiz" cümlelerini kaydetti.
Antalya ALKÜ, Engelsiz Kütüphane ile engel tanımıyor Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Prof. Dr. Fuat Sezgin Merkez Kütüphanesinde engelli bireylerin kütüphane imkanlarından tam faydalanmaları için engelli dostu uygulamalara yönelik yeni programlar ve cihazlar kullanılmaya başlandı. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) bünyesine kattığı teknoloji ve yeniliklerle öğrencilerine yönelik hizmet kalitesini en üst seviyelere çıkarmaya devam ediyor. 52 binin üzerinde basılı kitap, 31 binin üzerinde elektronik kitap, tez, makale gibi toplamda 88 bin 161 eserlerle öğrencilerine eşsiz bir bilgi hazinesi hizmeti sunan ALKÜ Prof. Dr. Fuat Sezgin Merkez Kütüphanesi’nde dezavantajlı öğrencilerin kütüphane imkanlarından tam olarak faydalanabilmesi için cihaz ve program eklemeleri yapılarak imkanlar genişletildi. Özellikle görme engelli bireyler için bilgisayar kullanımı ve belge incelemelerini kolaylıkla yapabilmeleri için iki program ve iki cihaz hizmete girdi. Daha rahat erişebilecekler Özellikle bilgi kaynaklarını kullanma aşamasında daha fazla desteğe ihtiyaç duyan görme engelli öğrencilere yönelik güncel teknolojilerinin takip edildiği kütüphanede görme engellilerin bilgisayarlarda daha rahat belge okumaları sağlandı. Özel olarak geliştirilmiş ZoomText ve Jaws For Windows programları görme engelli öğrenciler için tüm bilgisayarlarda hizmete girdi. Ayrıca görme engellilerin bilgisayar kullanımını daha kolaylaştırmak için Topaz ve Pearl cihazları bilgisayarlara yerleştirildi. Görme engelli kullanıcılar, T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleriyle birlikte Millî Kütüphanenin bir çalışması olan ve içerisinde sesli kitaplardan oluşan büyük bir koleksiyonu barındıran “Konuşan Kitaplık” sistemine de erişebiliyorlar. Ayrıca, Engelsiz Kütüphane Birimi’ndeki bilgisayarlara da kısa yol eklenerek bu hizmet engelli kullanıcıların erişimine sunuldu.