POLİTİKA - 11 Kasım 2024 Pazartesi 17:22

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Doğan: “Yeni OSB kıyı kenar çizgisi işi aşılıyor, yurt dışı yatırımlar artacak”

A
A
A
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Doğan: “Yeni OSB kıyı kenar çizgisi işi aşılıyor, yurt dışı yatırımlar artacak”

Samsun Büyükşehir Belediye (SBB) Başkanı Halit Doğan, Yeni Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kıyı kenar çizgisi işinde milletvekillerinin TBMM’de oluşturdukları birlik ve beraberlikle işlerin hızlı bir şekilde yürüdüğüne dikkat çekerek, "Samsun dışından gelecek yatırımlar konusunda önümüzdeki günlerde ilginin ve sayının arttığını hep birlikte yaşayacağız" dedi.


SBB Meclisi Kasım Ayı Olağan Toplantısı, Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan başkanlığında yapıldı. Melis Toplantı Salonu’nda 7’si gündem dışı olmak üzere toplam 64 gündem maddesinin görüşüldüğü toplantıda Başkan Doğan, önemli açıklamalarda bulundu.



“1,5 milyar dolarlık ihracat ile Samsun’un büyümesi dar kapsamlı olacaktır”


İhracat rakamlarını artırmak için çalışmalara hız verdiklerini belirten Başkan Doğan, “Türkiye Yüzyılı’nda Samsun’umuzun da parlayan bir yıldız olması için hep beraber koşturuyoruz. Yeni OSB kıyı kenar çizgisi işinde ve diğer işlerde milletvekillerimizin Meclis’te oluşturdukları birlik ve beraberlikle işlerimiz hızlı bir şekilde yürüyor. OSB’lerdeki Samsun dışından gelecek yatırımlar konusunda önümüzdeki günlerde ilginin ve sayının arttığını hep birlikte yaşayacağız. Bugün 1,5 milyar dolar ihracat rakamındaki Samsun’un büyümesi, gelişmesi maalesef çok dar kapsamlı olarak yürümekte. İhracat rakamlarını arttırabilecek, sanayi rakamlarını yukarıya taşıyacak firmalarla Samsun, 4-5 milyar dolar ihracat rakamlarını bulduğunda şehrin gelişmesi, turizmi, milli gelirden aldığı pay, belediye mali bütçeleri, güçleri ve kuvvetleri paralel bir şekilde artacaktır. İnşallah şehrimizi bu duruma hazır hale getirmek için bir gayret göstermek durumundayız. Havza OSB ilçe ve çevresine, Tekkeköy OSB’leri çevresine önemli bir istihdam ve yerleşim imkanı da sağlamış olacaktır. Bu nedenle planlamalarımızı, kentsel dönüşüm ihtiyaçlarımızı bu kapsamda değerlendirmek durumundayız” ifadelerini kullandı.



Gülsan ve Eski Sanayi Sitesi’nin akıbeti


Gülsan ve Eski Sanayi Siteleri hakkında bilgi veren Başkan Halit Doğan, “Gülsan Sanayi Sitesi ve Eski Sanayi Sitesi olan bölgelerle alakalı kentsel dönüşüm modeli ile yolumuza devam etmekle alakalı gündem maddesi de bu ay görüşülecek. Komisyonda konu etraflıca tartışılacak. Bu şekilde bir modelle hem AVM arkasındaki bölgenin TOKİ’lere olan kısmının hem Gülsan’daki bazı şikayetleri olan vatandaşlarımızın da şikayetlerinin de ortadan kaldırılması adına hem oralardaki yaşam alanlarıyla biraz daha Doğu Park ile bağlanan, 24 saat yaşamın olduğu bir alanı da inşallah hep beraber ortaya çıkarmış olacağız. Hem kentsel dönüşümü hem Gülsan Sanayi Sitesi ile alakalı yapacağımız işlerle ilgili gündem maddeleri komisyonlarda değerlendirilecektir” diye konuştu.



“Sanki bakım merkezimizde 3 bin hayvan varmış gibi bir yaygara koparıldı”


Hayvan rehabilitasyon merkezi hakkında sosyal medyada çıkan iddialara da cevap veren Başkan Doğan, “Hayvan barınağımızla alakalı birkaç gün önce sosyal medyada oluşan bir durum oldu. Merkezin önünde de eylem yapanlar oldu. Arkadaşlarımıza da dedik, içeri alın ve gezsinler talimatını verdik. Tüm meclis üyeleri de istedikleri saatte istedikleri yeri gezebilirler. Samsun’un geçici bakım merkezi Türkiye’nin bu konudaki en örnek merkezlerinden bir tanesidir. Bu kadar marka bir yerimiz varken bunun adının farklı şekillerde kullanılıyor olmasına hep beraber karşı çıkmamız lazım. Beni herkesin tanıdığı sanatçılardan da arayanlar oldu. Onlara da istedikleri saatte Samsun’a gelerek bana haber vermeden merkezi gezebileceklerini söyledim. Barınağı gezdikten sonra eksiklerimizi de söyleyebilirler. Sanki bakım merkezimizde 3 bin hayvan varmış gibi bir yaygara koparıldı. Sayımız bin 700 civarında. Kapasitemiz 3 bin civarında. İlçe belediyelerinin getirdiği hayvanları ameliyat, kısırlaştırma gibi operasyonlarda tüm desteği vermeye gayret ediyoruz. En sonunda eylem yapan dernek 30 hayvanı sahiplenmek istedi. 30 tane hayvanı kulak küpeleri ile bile zimmetleyerek sahiplendirdik. Belli günlerde hayvanları gezdirmek, yasaklı ırkları gezdirmek istediklerini söylediler. Onlara da izin verdik. Hayvanları da gezdirebiliyorlar. Şehirde saldırganlığından insanların endişe ettiği hayvanları toplayan belediyelerimizden hayvanları alıyoruz. Misafir ediyoruz. Barınakta çalışan tüm arkadaşlar, hangi siyasi görüşten olursa olsun herkes var orada. 1 tane hayvan öldürsek şimdiye kadar dünya gündeminde olurduk. Kesinlikle böyle bir şeyin içerisinde olmamız mümkün değil. Onların yaşam hakkına en az onlar kadar hassasiyet gösteriyorum. Barınak çalışanları da bu hassasiyetimi bilirler” şeklinde konuştu.



Toybelen Sanayi Sitesi’ndeki dükkanlar


Toybelen Sanayi Sitesi’ndeki dükkanların son durumuna da değinen Doğan şunları söyledi:


“Toybelen’de SBB olarak aldığımız 501 adet dükkan vardı. Bunları ödüyoruz ama kalan borcumuza TEFE-TÜFE oranında sürekli fark geldiği için yani seçimden sonra 400 milyon TL ödedik. Bu kadar borç ödememize rağmen 2 miyar TL’lik borç devam ediyordu. Hem buradaki dükkanları kentsel dönüşüm amacıyla kullanılmasını sağlamak hem de bu dükkanları biz de alsak vatandaşa satmış olacağız. TOKİ’nin şartları vatandaş için daha iyi olabilir düşüncesiyle Murat Kurum Bakanımızla konuştuk, kendisi yardımcı oldu. Ödediğimiz para kadarını SBB olarak satın aldık. Tapu işlemleri yapılıyor. Geri kalanlarıyla alakalı bir protokolle vazgeçme yaptık. Dükkanlar tekrar TOKİ’ye bırakılmış oldu. Gülsan Sanayi Sitesi’nde de orada dükkanı olup aynı zamanda esnaflık yapanlara Toybelen Sanayi Sitesi’nden 1,6 milyon TL gibi rakamlara dükkanlar verildi. Bu dükkanı alan vatandaşlar ödemelerini yüzde 10 peşinatla verdiler, yukarıya taşındıktan sonra da taksitleri başlamış olacak. Söyleşmeleri sabitti. Orada kamulaştırma yaptığımız, dükkanını kiraya veren kendisi kullanmayan kişilerin Toybelen’den dükkan alamadığı için bir mağduriyetleri söz konusu. Emlak Konut ve TOKİ’ye devrettiğimiz dükkanları yeniden orada dükkanı olanlarla bir pazarlık konusu yapacağız. Dolayısıyla Toybelen’den dükkan alma şanslarını da sağlamış olacağız. Bu yüzden oradaki kamulaştırma işlerini kentsel dönüşüm işlemine dönüştürmek durumundayız. Şartları da komisyonda görüşülür. Alanın da yaşaması için bir kısmı ticaret olur içerisinde. Alanın tümüyle ticaret olması gibi bir durum söz konusu olmaz. Yoğunluğu düşük bir imar çalışmamız olacaktır.”


64 maddenin tamamı kabul edilerek gündeme alınırken, hafta içi komisyonlarda görüşülecek maddeler, son meclis toplantısında karara bağlanacak.



Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Doğan: “Yeni OSB kıyı kenar çizgisi işi aşılıyor, yurt dışı yatırımlar artacak”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İsrail Konsolosluğu önünde hareketli dakikalar: Pompalı tüfekle havaya ateş ederek eylem yaptı Beşiktaş’ta bulunan İsrail Konsolosluğu önünde kimliği belirlenemeyen bir kişi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için pompalı tüfekle havaya ateş açtı. Uzun süre direnen eylemci, özel harekat polislerinin uyarı ateşi sonrası teslim oldu. Gözaltına alınan eylemci, Beşiktaş Güvenlik Büro Amirliği’ne götürüldü. Olay, saat 00.20 sıralarında Beşiktaş Levent Mahallesi Talatpaşa Caddesi İsrail Konsolosluğu’nun bulunduğu binanın önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek isteyen ismi belirlenemeyen bir kişi, konsolosluk binasının önünde pompalı tüfekle havaya 5-6 el ateş açarak silahlı eylem yaptı. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. Direnen şahsa özel harekat polisi operasyon düzenledi Polis ekiplerine uzun süre direnen şahıs, teslim olmayınca özel harekat polisleri, eylemciyi yakalamak için operasyon düzenledi. Özel harekat polisinin havaya ateş etmesiyle şahıs, silahını bırakarak polislere teslim oldu. Polislere teslim olan eylemci gözaltına alınarak Beşiktaş Güvenlik Büro Amirliği’ne götürüldü. Olay yeri inceleme ekipleri, olay sonrası çevrede incelemelerde bulundu. Yaşanan olayda ölü ve yaralının olmadığı öğrenildi.
İzmir İzmir’de ilaçlama yapılan binada 1 bebek hayatını kaybetti İzmir’in Konak ilçesinde haşere ilaçlaması yapılan binada yaşayan 1 yaşındaki bebek hayatını kaybetti. Meydana gelen acı olayda bebeğin anne ve babası ile birlikte bir apartman sakini de hastaneye kaldırılırken, ilaçlama firması çalışanı 3 kişi gözaltına alındı; olayın yaşandığı apartman ve yandaki 2 apartman da tahliye edildi. 12 Kasım Salı günü ilçeye bağlı Kahramanlar Mahallesi 1413 Sokak’ta bulunan bir apartmanda ilaçlama çalışması yapıldı. Binanın ilaçlanmasının ardından bazı apartman sakinleri dün öğle saatlerinde rahatsızlanarak durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan araştırmada apartman sakinlerinden 1 yaşındaki erkek bebek T.A.K.’nin zehirlenerek hayatını kaybettiği tespit edildi. Bebeğin annesi R.K., babası R.K. ve apartman sakinlerinden G.U. da sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. İlaçlamadan etkilenen apartman sakini G.U.’nun tedavisine Alsancak Devlet Hastanesinde devam edildiği, vefat eden bebeğin babası R.K. ve annesi R.K.’nin de tedavilerinin ardından taburcu olduğu öğrenildi. Çevre binalar tahliye edildi İzmir Valiliği tarafından olayla ilgili yapılan açıklamada, söz konusu apartman ile yandaki 2 apartman tahliye edilerek, tahliye edilen vatandaşlara valilik tarafından geçici barınma imkanı sunulduğu, ayrıca AFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer (KBRN) ekiplerince ilaçlama yapılan bölgede havalandırma çalışmalarına başlandığı bildirildi. Olayın yaşandığı apartmanı ilaçlayan firmanın 3 personelinin gözaltına alındığı öğrenilirken olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Ankara Bakan Tekin: “(Mülakat puanları) Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere ilişkin “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversitelerin 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifleri, 2023 Yılı Sayıştay Raporu görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Bakan Tekin, komisyonda yer alan milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin şahsına yönelik kullandıkları ‘kepazelik, ikiyüzlülük, sefalet, otoriter rejim, talimatla hareket eden Bakan’ gibi ifadeleri tek tek not aldığını ifade eden Tekin, “Bizler de burada bu tür ifadelerden etkileniyoruz ve doğal olarak tepki koymuş olabiliriz. O yüzden biz de orantısız cevap verdiğimiz arkadaşlar varsa ben de onlardan özür diliyorum ama bu ifadeler normal ifadeler değil” ifadelerini kullandı. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce CHP’liler değerlendirsin” Tekin, yine bütçe görüşmeleri sırasında mülakatla ilgili eleştiriler geldiğini kaydederek, “Kabul ediyorum, ‘Mülakatla ilgili ben öğretmenliği çok önemsiyorum ve vatandaşlarımızın çocuklarını emanet edecekleri öğretmenleri mülakatla almak istiyorum’ dedim. Kamuoyuna da şu açıklamayı yaptım; bu mülakat komisyonlarında alacağımız tedbirleri sıralıyorum. Kamera kaydından tutanağa kadar bir sürü başlıkta tedbir aldık. CHP’liler itiraz ediyorlar, bir taraftan mülakata karşıyız diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce siz bir değerlendirin. Eğer, ‘İtfaiye memurluğu, öğretmenlikten daha önemlidir’ diyorsanız, bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik mülakatı ile ilgili yaptığım budur” ifadelerini kullandı. CHP’lilerin mülakat konusunda geçmişlerinden dolayı endişeli olduklarını söyleyen Tekin, “Ben 1994 yılı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Mezun olur olmaz girdiğim ilk iş sınavı, Adalet Bakanlığı’nın açtığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı yazılısıydı. İstanbul’da bir kongrede CHP’nin Adalet Bakanı ‘Bu kadroyu örgütüme vermeyip de milliyetçileri mi verseydim? Yaptığım suçsa suç işlemeye devam edeceğiz’ dedi” şeklinde konuştu. “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere de değinerek, şu cevabı verdi: “Benim elimde bütün komisyonların raporları var. Benim elimdeki rakamlar, 3-5 arkadaşın bir araya getirdiği toplam rakam içerisinde istatistiksel anlamı olmayan veya doğru analiz sağlayacak rakamlar değiller. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile ilgili konuşuldu. Mesela bir komisyonda 193 kişi mülakata girmiş, 3 kişinin yeri değişmiş. Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş.” Bakan Tekin, muhalefet vekillerinden 5 bin kişinin yerinin değişti iddiasının dile getirilmesi üzerine “Yanlış, benim elimde il bazlı rakam” diye karşılık verdi. “KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl gerçekleştirilen TBMM Plan Bütçe Komisyonu toplantısını hatırlatan Bakan Tekin, “KPSS puanı ile değil mülakatla öğretmen ataması yapacağız. Bunun kavgasını verdik, tartışmasını yaptık. Geçen yıl burada adaletsizlik ve torpilin olmayacağı bir mülakat taahhüt etmiştim. Şimdi size ‘Bu ülkede hiç kimsenin verdiği herhangi bir isimle ilgili mülakatta torpilin olmadığı bir sistem kuruldu’ dedim. Söylediğiniz doğru şeyler var. Bir ildeki öğretmenimiz yüksek not almış, mülakata girmiş. Başka bir öğretmenimiz ‘Ben yüksek aldım ama bir başkası benden daha yüksek aldı. Dolayısıyla, ben sıralamanın dışında kaldım’ diyor ama ben zaten KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” dedi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mülakatlarına değinen Tekin, “Bursa’da 197 kişi, İstanbul’da 688 kişi girmiş. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi 23 kişi, İstanbul’da ise 51 kişi sıralamanın dışında kalmış” ifadelerini kullandı. “Tüzel kişiliği olmayan cemaat ve tarikatlarla hukuken protokol imzalama şansımız yok” Cemaat ve tarikatlarla protokol yapıldığı eleştirilerine de cevap veren Bakan Tekin, “Hukuki olarak cemaat ya da tarikat diye bir tüzel kişilik var mı? Tüzel kişilik olmayınca bakanlık olarak ya gerçek kişiyle ya da tüzel kişilikle protokol imzalayabilirim. Hukuken başka kimseyle protokol imzalama şansımız yok. Bizim 5 bin civarında bu türden protokolümüz var. Burada isimlerini saymak istemediğim çok farklı sivil toplum örgütleri ile protokolümüz var. Bunların hiçbirisiyle de protokol imzalarken siyasi ya da ideolojik hiçbir şeye bakmıyoruz. Bir tek İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından legal olarak kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşu mudur? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir vakıf mıdır, diye bakıyoruz. Onun dışındaki konular beni ilgilendirmez. Herhangi bir sivil toplum örgütüyle, dernek, vakıf ya da meslek örgütü olmak üzere imzaladığımız protokolde tüzel kişiliğe ödenmiş tek bir kuruş kamu kaynağı yoktur” açıklamasında bulundu. “Protokollerin tek taraflı fesih hakkı bakanlıkta” Protokollerin tek taraflı fesih hakkının bakanlıkta olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “Protokolde yazılan ilkelere aykırı davranan sivil toplum örgütü varsa protokolümüzü hemen iptal ederiz. Protokol kapsamında protokol yaptığımız kuruluşlar eğer okullarımıza bir eğitim verecekse, bu eğitim kimin vereceği, hangi diplomaya sahip kişilerin vereceği ve hangi içerikte eğitim verecekleri bizim protokolümüzde tanımlanmıştır” dedi. “ABB 2 bin 300 okuldan 13’ünü sadece bir kere temizliyor sonra bütün okulları temizledim diyor, bu olmaz” Türkiye’de 65 bin civarında okul olduğunu ve 55 bin civarında kadrolu temizlik elemanının olduğunu söyleyen Bakan Tekin, “Kadrolu temizlik elemanlarımız, bu okullardaki temizlik açısından yeterli olmadığından biz her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Toplum Yararına Programlar (TYP) diye tanımladığı istihdam türü ile bakanlığımızda temizlik ve güvenlik personeli istihdam ediyorduk. Yaz aylarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TYP kapsamındaki istihdam türü ile ilgili dünyada özellikle kovidden sonra gelişen istihdam türleri açısından farklı bir model deneyeceklerini ifade etti. Biz de bu konuda kendisiyle konuştuk ve bize ‘kısmi zamanlı çalışma usulü getireceğiz ve bu çalışmayla da size 120 bin kadro vereceğiz, haftada 3 gün çalışacaklar’ dedi. Biz de kendileriyle uzlaştık. Biz hangi belediye olursa olsun kaç okul temizleyeceğini, kimlerle yapacağını ve hangi tür malzeme kullanacağını öğrenmek ve bilmek zorundayız. Bunun yolu şudur; gidersiniz valiliklere biz böyle bir protokol yapmak istiyoruz dersiniz. Nobran bir tavırla, ‘Ben geldim, okulu temizleyeceğim beni içeri alın’ derse ve benim görevlilerim de alırsa bunun karşılığı olur. Bir büyükşehir belediye başkanı çıkıyor. Yaklaşık 2 bin 300 tane okulumuz var. Bu okullardan 13 tanesini sadece bir gün temizliyor. Sonra çıkıyor ekrana ve ‘Ben Ankara’daki bütün okulları temizledim’ diyor. Bu olmaz, bu iyi niyetli değil” değerlendirmesinde bulundu. “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe” Bazı muhalefet vekillerinin çocukların anadil öğrenmesiyle ilgili beyanlarına katıldığını söyleyen Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe, çocuklarımız Türkçe’nin dışında bir dil öğrenmek istiyorsa bizim devlet olarak üstümüze düşen vazife çocuklara bu alanın sağlanmasıdır. Bu AK Parti iktidarıyla sağlandı. 2003 yılında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın aldığı bir kararla, özel anlamda kursların açılmasının önü açıldı. Biz MEB olarak üstümüze düşeni yapıyoruz.”