ASAYİŞ - 24 Eylül 2024 Salı 17:34

Çakallar hayvanları telef etti

A
A
A
Çakallar hayvanları telef etti

Samsun’un Bafra ilçesinde çakallar, vatandaşların büyük ve küçükbaş hayvanlarını telef etti.


Bafra’nın Bakırpınar Mahallesi’nde hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, büyük ve küçükbaş hayvanlarının, yabani hayvanların tehdidi altında olduğunu söyledi. Bakırpınar Mahallesi’nden İsa Namlı, hayvanların telef olmasından dolayı yaşadığı durumu anlatarak, "Bizim geçim kaynağımız hayvancılık. Çakallar hayvanlarımızı telef ediyor, ekmek paramız gidiyor. Çakalları vursak ceza yiyoruz, vurmasak biz zarar görüyoruz. Yetkililerden yardım bekliyoruz" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Bakan Tekin: "Sadece öğretmenler değil, hepimiz bu çocukların eğitiminden mesulüz” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Çocuğumuzu Eylül ayında okula yazdırıyoruz ve sonrasında eti senin kemiği benim. Her şeyinden öğretmenini sorumlu tutuyoruz. Aklınıza gelebilecek toplumsal rolleri öğretmene yüklüyoruz. Ondan sonra da öğretmene diyoruz ki sen yapamadın bu işi. Öğretmenimiz öğretmenliğini yapsın, bizde ebeveynliğimizi yapalım ve çocuklarımızla nitelikli vakit geçirelim. Çocuklarımızın eğitim öğretim süreçlerine, yapıcı desteklerimizle, öğretmenimizin işini kolaylaştıralım ki eğitim öğretim sürecimiz, sistemimiz başarılı olsun” dedi. Bir dizi program için Sakarya’ya gelen ve Ahilik Haftası çerçevesinde Adapazarı Uzunçarşı’da esnaf ziyareti gerçekleştiren Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin daha sonrasında Adapazarı Anadolu İmam Hatip Lisesi açılış törenine katıldı. Burada konuşma yapan Bakan Tekin, “Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak istatistiklerimizi çıkartırken belli periyotlar halinde istatistikler çıkartıyoruz. Son dönem istatistiklerimizde de özellikle kendi karnemizi ortaya çıkarmak için 2002 öncesi ve 2002 sonrası Türkiye’deki eğitim istatistiklerini ortaya koymaya çaba sarf ediyoruz. Özellikle son 20 yılda Cumhurbaşkanımızın hem ekonomik anlamda bütçe payı anlamında hem de zaman ve enerji anlamında en büyük payı ayırdığı sektörün eğitim olduğunu tereddütsüz bir şekilde söylüyorum. Önemli miktarda kaynak aktarıldı. Yatırım bütçemiz genel bütçeden Milli Eğitim Bakanlığına ayrılan pay her geçen gün arttı. Ve şu anda Sakarya dahil birçok ilimizde eğitim öğretimin fiziki altyapısı itibariyle 20 yıl öncesiyle kıyas kabul edilemeyecek bir noktaya kadar geldi” dedi. “Müfredatımızda Cumhuriyet döneminin en büyük devrimlerinden bir tanesini yaptık” Bakan Yusuf Tekin, “Okul binalarımızla ilgili dün bir yerde bir şey söylemiştim, bir siyasi partinin genel başkanı hemen takip ediyor herhalde bizim konuştuklarımızı cevap vermiş. Şimdi bugün de müfredatla ilgili bir şey söyleyeceğim. Hemen yarın muhtemelen bir cevap verecek. Ben diyorum ki şu anda müfredatımızda Cumhuriyet döneminin en büyük devrimlerinden bir tanesini yaptık. Cumhuriyet sonrasındaki bu anlamda eğitim-öğretim süreçlerimizle ilgili iki şey yaptık tekrar söylüyorum; müfredatımızı uluslararası arenada çocuklarımızın yarışabileceği yöntem ve içeriğe sahip bir hale getirdik. Bizim müfredatımızın artık bir amacı var. Amacı da iyi insan yetiştirmek, iyi insan yetiştirmeye odaklı bir Türkiye için varlık modelini bu yıl eğitim öğretim süreci ile başlattık” diye konuştu. “Çocuklarımızın eğitiminden hepimiz mesulüz” Bakan Tekin, “Genel anlamda eğitim öğretim süreçlerinin içerisinde toplumsal olarak öğretmenlerimizi yalnız bırakıyoruz. Biraz fazla yükleniyoruz öğretmenlerimize. Söylemek istediğim şey şu; Dünyada birçok uluslararası araştırma yapılmış. Mesela bir raporda, çocuklarıyla nitelikli zaman geçiren öğrencilerin matematik skorları 29 puan yüksek çıkmış. Ailenin katkısı olmadan eğitim öğretim sürecinde öğretmenin tek başına etkisi, en iyimser çalışmalarında yüzde 50 civarında çıkmış. Peki biz ne yapıyoruz? Biz şunu yapıyoruz; çocuğumuzu Eylül ayında okula yazdırıyoruz ve sonrasında eti senin kemiği benim. Her şeyinden öğretmeni sorumlu tutuyoruz. Öğretmene diyorsunuz ki siz bu çocuğun öğretmeni olun. Ben annesiyim ama mesaim çok yoğun. Annelik de yapamıyorum doğru dürüst. Öğretmenim sen buna birde annelik yap, aynı şeyi birde babası söylüyor. Aklınıza gelebilecek toplumsal rolleri öğretmene yüklüyoruz. Ondan sonra da öğretmene diyoruz ki sen yapamadın bu işi. Bu yıl şunu yapmak istiyoruz; öğretmenimiz öğretmenliğini yapsın, bizde ebeveynliğimizi yapalım ve çocuklarımızla nitelikli vakit geçirelim. Çocuklarımızın eğitim öğretim süreçlerine, yapıcı desteklerimizle, öğretmenimizin işini kolaylaştıralım ki eğitim öğretim sürecimiz, sistemimiz başarılı olsun. Çocuklar hepimizin çocukları. Sadece öğretmenler değil, hepimiz bu çocukların eğitiminden mesulüz. Sadece öğretmenden beklersek maksimum yüzde 50 başarılı oluruz. Yüzde 50’nin üstünde başarılı olmak istiyorsak, o zaman gelin bu işi hep beraber sahiplenelim, hep beraber sorumluluklarımıza sahip çıkalım” şeklinde konuştu. “Toplumsal talebi karşılayacak şekilde imam hatip okulları açtık ve talep olduğu sürece de açmaya devam edeceğiz” Tekin, “İmam Hatip Okulları özellikle 28 Şubat ile beraber neredeyse kapanma noktasına gelen bir pozisyondaydı. Hepimizin bildiği kat sayısı uygulaması maalesef imam hatip okulları ile meslek liselerinin toplumsal itibarını ciddi şekilde sarstı. Bu anlamda hükümetlerimiz döneminde çok ciddi adımlar atıldı. Şu anda imam hatip okullarımız Türkiye’nin her tarafında bunun altını çizerek söylüyorum, toplumsal talebe istinaden kurulmuş, açılmış durumda. Ve şu rakamın altını özellikle çiziyorum; burada 28 Şubat zulmü, engelleri gündeme geldiğinde oran olarak ne kadardıysa şu anda da aynı orandadır. Öyle sunuyorlar ki Türkiye’nin her tarafında imam hatip okulları var. Hayır toplumsal talep neyse onu karşılayacak şekilde, imam hatip okulları açtık. Ve talep olduğu sürece de açmaya da devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Bakan Tekin’in konuşmasının ardından dua eşliğinde kesilen kurdele ile birlikte okulun açılışı gerçekleştirildi. Bakan Tekin bu programının ardından Şehit Jandarma Astsubay Çavuş Mehmet Fatih Çangır ile Şehit Astsubay Kıdemli Çavuş Bahadır Rıdvan Talay’ın ailesini ziyaret etti.
Bursa 5. kattan düşerek hayatını kaybeden fenomenin cenazesi Bursa’ya getirildi Sosyal medya fenomeni Kübra Aykut, İstanbul’un Sultanbeyli ilçesinde bulunan evinin 5. katından düşerek hayatını kaybetti. Evinde yapılan incelemelerde not bıraktığı öğrenilen Aykut’un cenazesi Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsi sonrası defnedilmek üzere Bursa’ya getirildi. Olay dün akşam saatlerinde Sultanbeyli ilçesi Hasanpaşa Mahallesi Gişe Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre sosyal medya fenomeni Kübra Aykut, 5. katta bulunan dairesinden düştü. Site güvenliğinin ihbarı üzerine olay yerine polis ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri Aykut’un hayatını kaybettiğini belirledi. Fenomenin cansız bedeni olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Otopsinin yapılmasının ardından genç kadının cenazesi defnedilmek üzere Bursa’ya getirildi. Veda mektubu ortaya çıktı Genç kadının evinde yapılan incelemelerde veda mektubu ortaya çıktı. Hayatını kaybeden Kübra Aykut veda mektubunda, “Kendi hür irademle atladım. Çünkü artık yaşamak istemiyorum. Fıstığa çok iyi bakın. Hayatımdaki herkese çok iyi geldim. Ama kendime iyi gelemedim. İyi bir insan olarak yaşamak bana hiçbir şey kazandırmadı. Bu hayatta bencil olun. O zaman mutlu olursunuz. Günlerdir can çekişiyordum, kimse görmedi. Kendimi çok seven ben kendimi düşündüğüm için gidiyorum. Özür dilerim. Nasıl şaşırttım ama yine sizi” ifadelerine yer verdi. Teyze Şentürk ayrılığı işaret etti Yaşanan olay sonrası konuşan Kübra Aykut’un teyzesi Ayşe Şentürk, “Kübra çok hayat dolu, cıvıl cıvıl bir kızdı. 2 evin bir gülüydü. O bize, biz de ona çok düşkündük. En son 10 gün önce görüştük. Sevgilisinin olduğunu söyledi. Bana, ‘Teyze ben onu çok kıskanıyorum. Sadece benimle ilgilenmesini istiyorum’ dedi. Ben de ona böyle bir sevgililiğin olmayacağını söyledim. Sanırım olaydan bir gün önce çocukla ayrılmışlar. Ertesi gün de bu olay yaşanıyor. Çok üzgünüz” dedi. “Nasıl böyle bir şey yaptı, aklımız almıyor” Hayatını kaybeden sosyal medya fenomeni Kübra Aykut’un dayısı Adem Taş ise, “Kübra elimizde büyüyen bir çocuktu. Hayatını dolu dolu yaşıyordu. Dün gece haberi aldık. Hayatı seven bir çocuk nasıl böyle bir şey yaptı, aklımız almıyor. İstanbul’da hayatını sürdürüyordu. Yılda 1-2 sefer anne ve babasını görmek için Bursa’ya gelirdi. Onları ziyaret ederdi. Ara sıra anne ve babası da giderdi. Ailesi ile barışık bir çocuk değildi. Bizden uzakta, İstanbul’da yaşayan yeğenimizdi. Sosyal medya ile uğraşıyordu. Yetkililer gerekli araştırmaları yapıyordur muhakkak. Bizde hala inanamıyoruz” dedi.
Bartın AK Parti ve CHP il başkanları birlikte demir dövdü Bartın’da Ahilik Haftası nedeniyle düzenlenen programa AK Parti ve CHP il başkanları karşılıklı demir dövdü. Programa CHP’li Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya’nın Bartın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Yılmaz Akdeniz ile yaptığı usta-çırak muhabbeti damga vurdu. Bartın’da Ahilik Haftası kutlamaları, Demirciler çarşısında düzenlenen törenle kutlandı. Program, bol ve bereketli kazançlar için yapılan dua ile başladı. Dua ve konuşmaların ardından ise davetliler, çekiç, balyoz ve örs ile demir dövdü. İlk olarak Bartın Ticaret İl Müdürü Erhan Özcan ile Bartın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Yılmaz Akdeniz çekiç, balyoz ve örsle demir dövdü. Daha sonra ise AK Parti İl Başkanı Yaşar Arslan ve CHP İl Başkanı İsmail Cem Akyol, birlikte demir dövdü. AK Partili Başkan Arslan, eline aldığı çekiç ile CHP’li Başkan Akyol ise balyoz ile örs üzerinde demiri dövdü. Ardından ise Bartın Belediye Başkanı Muhammet Rıza Yalçınkaya ise Bartın Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Yılmaz Akdeniz ile birlikte demir dövmek için örsün başına geçti. Bu arada Akdeniz, elindeki Balyoz’u Belediye Başkanı Yalçınkaya’ya vermek istedi. Demir ustaları ise çekicin ustaların elinde olduğunu, balyozun ise çırakların kullandığını belirtti. Bunun üzerine Başkan Yalçınkaya, çekici kendi alırken, balyozu ise Akdeniz’e verdi. Demir ustaları, başkanların demir dövmesini beğendiğini ifade ederek, iş yeri sahibine her iki başkanı da işe almalarını istedi. Yaşanan usta-çırak muhabbeti ve yapılan espriler gülüşmelere neden oldu. Esnafların meşaleler de yaktığı programın sonunda ise katılanlara çay ve simit ikram edildi