EKONOMİ - 24 Ağustos 2024 Cumartesi 09:12

Balıkçıların ’hamsi kotası’ endişesi: "Altınla yarışacak"

A
A
A
Balıkçıların ’hamsi kotası’ endişesi: "Altınla yarışacak"

Samsun Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Atıf Malkoç, bu sezondan itibaren uygulanmaya başlanacak hamsi avlanma kotasının balıkçı ve vatandaşları olumsuz etkileyeceğini belirterek, “Hamsi altınla yarışacak" dedi.


Hamsi avı, Türkiye’de balıkçılık sisteminin yüzde 65’ini oluşturuyor. Bu nedenle sektör için önemi oldukça büyük. Ancak gün geçtikçe hem oranı azalıyor, hem de boyutu küçülüyor. Bu değişiklik tezgaha giden müşterinin de dikkatini çekiyor. Hamside av miktarına bakanlık tarafından kota getirildi. Artık Türkiye karasularında yalnızca 400 bin ton hamsi avlanabilecek. Kararla birlikte kayıt dışı avlanmanın önüne geçilmesi ve biyoçeşitliliğin korunması hedefleniyor. Balıkçılar, yıllardır santim yasağından dolayı Türkiye karasularında avlanamayan hamsilerin başka ülkelerde avlandığını, şimdi de getirilen kota sınırının geriye doğru ivme kazanan hamsi avcılığını daha da zora soktuğunu öne sürdüler.



“Boy kotasına bir de av kotası eklendi”


Türkiye’de 9 cm, diğer ülkelerde 6 cm olan hamsi boy sınırına yeni kota eklenmesini doğru bulmadığını söyleyen Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Atıf Malkoç, “Sezon olarak balıkçılık bu sezon iyi görünüyor. Palamut, istavrit ve çinakop bolca var. Hamsiyle ilgili ise bilinmeyen bir yön önümüze koyuldu. Hamsi avlama sınırı bizde en az 9 cm, diğer Karadeniz ülkelerinde ise 6 cm. Yıllardan beri hamsinin simsarlığını yapıp, kolluyoruz. Rusya, Ukrayna, Bulgaristan ve Gürcistan ise hamsi tutuyor. Saydığım ülkeler hamsiyi 6 cm avlarken, bizde 9 cm sınırı var. Bir de buna kota sınırlama eklendi. Onlarda da kota var ama bizim küçük diye tutmadığımız hamsiyi onlar tutuyor. Türkiye’de bunu tutsak sanayiye vereceğiz. Bize tutturmuyoruz ama onlar tutup sanayiye veriyor” dedi.



“Hamsi bundan sonra altın fiyatlarıyla yarışacak”


Kararın hamsi fiyatlarına olumsuz yansıyacağına değinen Başkan Atıf Malkoç, “Diğer ülkelerde kota 100 bin tonken 250 bin ton hamsi tutuyorlar. Kotayı Karadeniz’de neye göre koydular bilmiyorum. Daha stoklarda ne kadar hamsi var onu bilmiyorlar. Bir de hamsi Türkiye karasularından erken göç ediyor. Yıllardır bu uyarıları yapıyoruz. En sonunda hamsi avcılığı bitirildi. Bundan sonra millet ucuz hamsi yemeyi beklemesin. Hamsi bundan sonra altın fiyatlarıyla yarışacak. Hamsiye kota uygulanırsa herkesin yiyebileceği bir ürün olmaktan çıkar. Çünkü çok ağır kurallar konulmuş. Dünyanın en değerli denizi Karadeniz, en değerli hamsi Karadeniz’de var. Dünyada hiç rekabet olmayan hamsiye ilgililer kota koydu. Bu sene balıkçılıkta hamsinin durumunu bekleyip göreceğiz” diye konuştu.



“Hiç tutmasak daha iyi"


Balıkçıların sıkıntıları arasına kotanın da girdiğine dikkat çeken Malkoç, şunları söyledi:


“Karadeniz’de sezonda 300 bin ton tutulduğu kayıtlara geçiyor ama çoğu yazılmıyordu. Balıkçılar tutulan hamsinin yarısını kayıt altına almazdı. Şimdi ise gelen denetimler sayesinde tutulan 1 kilo hamsi bile yazılmak zorunda. Sıkı denetimler var. Gece saat 03.00-04.00’te limana gelsen Tarım ve Orman Müdürlüğünden memur gelip, balığı dışarı çıkartırken kayıt altına almak zorunda. Karadeniz’de birçok kırsal kesim var. Gecenin yarısında memurlar nasıl gelip işlem yapacak. Bazı bölgelerde limanları altyapısı ve yolu bile yok. Böyle bir bilinmeze girdik, sonuçlarını göreceğiz. Hiç umudumuz yok. Hamsi kotası balıkçılığın önünde çok büyük bir sıkıntı olacak. En azından hamside gelecekten ümidimiz yok. Gelecek senelerde diğer balık türlerine uygulanmasından da endişeleniyor. Bence bu, Avrupa’nın Türkiye’yi tuzağa düşürmesidir. Bunu Türkiye’ye tutturmak için önümüzde çok büyük bir engel konuldu. Karadeniz’deki diğer ülkelere bayram geldi. Bu yıl Türkiye’de hamsinin kilosunun 200 TL’den aşağıya düşeceğini sanmıyorum. Son yayınlanan kota genelgesine göre hamsiyi hiç tutmasak daha iyi gibi geliyor.”



Balıkçıların ’hamsi kotası’ endişesi: "Altınla yarışacak"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’de yolcu minibüsünde cinayet İzmir’in Bornova ilçesinde bir yolcu minibüsü içerisinde, kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından tabancayla vurulan 28 yaşındaki adam hayatını kaybetti. Olayın ardından kaçan şüpheliyi yakalamak için polis ekipleri tarafından çalışma başlatıldı. Olay, saat 22.00 sıralarında Evka 3 Mahallesi’nde bulunan yolcu minibüsü son duraklarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 35 M 8569 plakalı Alsancak-Evka3 hattında bulunan Doğukan Akgün (28), araç içerisinde bulunduğu esnada kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından silahlı saldırıya uğradı. Doğukan Akgün, tabancadan vücuduna isabet eden mermilerle ağır yaralanırken olayı gerçekleşen şüpheli veya şüpheliler kaçarak kayıplara karıştı. Çevre sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis tarafından çevrede güvenlik önlemleri sağlanırken sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrolde Doğukan Akgün’ün hayatını kaybettiği belirlendi. Savcı tarafından yapılan incelemenin ardından Akgün’ün cenazesi, İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri, cinayetin gerçekleştiği minibüs ve çevresinde araştırmalar yaparken Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Cinayet Büro Amirliği ekipleri, olayı gerçekleştiren şüpheli veya şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
İstanbul Fatih’te 3 katlı metruk bina çöktü: 1 yaralı İstanbul Fatih’te 3 katlı metruk binada akşam saatlerinde çökme meydana geldi. O esnada çöken binanın yanından geçen 1 kişi yaralandı. Olay yerine çok sayıda itfaiye ve AFAD ekibi sevk edildi. Emniyet güçleri çöken binanın çevresinde geniş güvenlik tedbirleri aldı. Olay, Fatih’in Zeyrek Mahallesi Büyükkaraman Caddesi’nde yer alan 3 katlı metruk bir binada meydana geldi. Edinilen bilgiye göre saat 23.00 sıralarında çökme nedeniyle yaşanan olay sırasında caddeden geçmekte olan bir şahıs yaralandı. Şans eseri can kaybı yaşanmayan olayda metruk binanın giriş katında kuaför dükkanı işletmecisi olan Adnan Işık binanın yıkılacağını anlayınca son anda binadan kaçarak enkaz altında kalmaktan kurtuldu. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis, itfaiye, AFAD ve sağlık ekibi sevk edildi. Ekiplerin çalışmaları sırasında hassas burunlu K9 köpeği ve cihazlarla göçükte arama çalışması yapıldı. Enkazın çevresi zabıta ekipleri tarafından demir bariyerlerle kapatıldı. Çöken metruk binanın bitişiğinde bulunan 4 katlı apartman binası tedbir amaçlı olarak tahliye edildi. Yaşanan olayla ilgili açıklamada bulunan Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, “Yıkılmış yeniden yapılan bir bina kazısı vardı. Yanında da eski tarihi bir bina vardı. Muhtemelen bu kazıdan da etkilenen bu tarihi tescilli bina, üst katları boş alt katında bir berber esnafımız vardı. Bu binada bir çökme meydana geldi. Biz de buraya kadar geldik, incelemeleri yaptık. Şu anda itfaiyemiz ve AFAD’ımız incelemeleri yaptı. Yoldan geçen bir vatandaşımızın üzerine birkaç parça taş düştü ama ayakta şu anda hastanede tedavi görüyor. Allah’a şükür hayatı bir tehlike olmadığı söyleniyor. İçeride de yapılan aramalarda İnşallah herhangi bir can kaybı olmadan atlatılmış olacak. Yandaki yine tarihi bir bina, burası tarihi binaların olduğu bir yer. Tedbiren o binayı da boşaltıyoruz şimdi. Kapıyı açan kimse yok ama itfaiye üst kattan giriyor ki içeride uyuyan olur bir şey olur. Yandaki bina çökecek gibi durmuyor ama olur ki bu akşam bir deprem olabilir, Allah göstermesin o zaman bu binada çökmüş olur. O yüzden tedbiren boşaltmak durumundayız." açıklamasında bulundu. Yıkılan binanın alt katında kuaför işletmecisi olan Adnan Işık, “Bugün çatırtı sesi geldi. Ses gelince ben binanın çökeceğini anlayıp kaçtım. Orada kiracıyız, birazdan mal sahibi de gelecek. Berber dükkânıydı. Dışarı kaçtım. Biraz ayağım burkuldu ama önemli değil. Başka bir şeyim yok. Yan tarafta inşaat vardı. O inşaatın temelinden dolayı oldu. İnşaatın temeli çok kazıldı ondan oldu. İnşaat sahibi, yarın beton dökülecek dedi. Yarına kalmadan gitti.” dedi. Olayın şahitlerinden Muzaffer Çelen, “Bina meyilliydi. Zaten hafif çatlaklık vardı. Eve giderken Adnan’a burada fazla durma bu bina çöker, dedim. Öyle şakalaştık. Eve gittim. Yarım saat sonra telefon geldi. Bina çöktü dediler. Bizim binada bir şey yok Allah’tan. 1 yaralı varmış. Ben tanımıyorum. Yoldan geçen bir arkadaşmış. Hafif yaralanmış. Binanın yan tarafında temel kazdılar. Temel kazıldığı için bina boşa çıktı yıkıldı. Yıkılmasın diye istinat duvarı yapılıyordu ama dayanamadı yapılana kadar." şeklinde konuştu. Binada yaşanan çökme sonrası park halindeki aracı zarar gören Besim Ertaş, ”İşten geldim. Buraya park ettim. Eve gittim. 10 dakika sonra telefon geldi. Binanın yıkıldığını söylediler. Benim arabamın sol tarafı hasar gördü. Fotoğraflarını çektirdim. Sonra arabayı oradan çektim. Buranın yıkılacağı belliydi. Burası boş olduğu için çektim. Ben oraya çektiğim anda bile yıkılabilirdi. Allah’tan bina yan tarafa doğru yıkılmış. Caddeye doğru yıkılsa arabaların içinde bile olsak ölebilirdik. Yan tarafında temel kazısı yapılmıştı. Ben evvelsi gün orayı kazanlara bu bina tehlikeli, her an yıkılabilir diye söyledim. Altını kazdınız. Bir önlem alın en azından. Bir şey olmaz dediler bana. 10 dakika önce orada olsam arabanın içinde bulunacaktım.” dedi. Zabıta ekipleri bölgede güvenlik amaçlı bekleyişini sürdürüyor.
Diyarbakır Narin Güran cinayetinde serbest bırakılanlar jandarma eşliğinde adliyeden çıktı Diyarbakır’da Narin Güran cinayetinde serbest bırakılanlar jandarma eşliğinde otobüsle adliyeden ayrıldı. Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos günü kaybolan, 8 Eylül’de cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında annesi, babası ve yakınlarının da bulunduğu 22 şüpheli gözaltına alınmıştı. Şüpheliler, jandarmadaki ifade işlemlerinin ardından bu sabah saatlerinde adliyeye sevk edildi. 1’i Cumhuriyet Başsavcı Vekili ve 3 cumhuriyet savcısı tarafından 22 şüphelinin ifade işlemleri tamamlandı. Sorgunun ardından anne Yüksel Güran, ‘Kasten öldürme suçuna iştirak etmek’, ağabeyi Enes Güran, ‘Kasten öldürme suçuna iştirak etmek’, kuzen Muhammet K., ‘Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’, kuzeni B. G., ‘Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’, yengesi M.G., ‘Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’, tutuklu amca Salim Güran’ın işçisi Mehmet Salim A., ‘Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’, diğer işçi Ramazan A., ‘Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’, halasının eşi Mehmet Şevket K., ‘Suçluyu kayırma, suç delillerini yok etmek’ ve amcası F.G., ‘Suç delillerini yok etmek’ suçlamalarıyla tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Narin’in babası Arif Güran’ın da aralarında bulunduğu 13 kişi serbest bırakıldı. Serbest bırakılan 3 kişiye adli kontrol şartı getirildi. Serbest bırakılanlar jandarma eşliğinde otobüsle adliyeden ayrıldı.