YEREL HABERLER - 05 Nisan 2012 Perşembe 11:27

TÜRK POLİS TEŞKİLATI`NIN KURULUŞUNUN 167. YILI

A
A
A
TÜRK POLİS TEŞKİLATI`NIN KURULUŞUNUN 167. YILI

Samsun Emniyet Müdürü Hulusi Çelik ve 19 Mayıs Polis Meslek Yüksekokulu Müdürü Mustafa Demirok, Türk Polis Teşkilatı`nın kuruluşunun 167. yılı etkinlikleri çerçevesinde Vali Hüseyin Aksoy`u ziyaret etti.
Emniyet Müdürü Hulusi Çelik ve 19 Mayıs PMYO Müdürü Mustafa Demirok ile birlikte emniyet müdür yardımcıları, polis memurları ve öğrencilerde ziyarete katılırken, Emniyet Müdürü Hulusi Çelik, Vali Hüseyin Aksoy`a üzerinde Samsun`da yapılması planlanan yeni emniyet müdürlüğü binasının fotoğrafı bulunan bir kupa hediye etti.
Türk Polis Teşkilatı`nın 167. kuruluş yıl dönümünü kutladığını belirten Vali Hüseyin Aksoy, ``Emniyet teşkilatı 167 yıldır bu ülkede huzur ve güvenliğin sağlanması adına önemli faaliyetler yürüten güvenlik birimlerimizden birisi. Bugünü kadar sadece can ve mal güvenliği adına değil, vatanın bölünmez bütünlüğü uğruna terörle mücadele adına da önemli çalışmaları ortaya koyan, mücadele eden birimimiz. Güvenlik olmadan hiçbir şey olmaz. Güvenliği sağlayamadığımız hiçbir yerde diğer faaliyetleri gerçekleştirmemiz mümkün değil. O yüzden halkımızın güven ve huzur içinde yaşaması çok önemli ve bu konuda da nüfusun büyük bir çoğunluğuna bu hizmeti götüren emniyet teşkilatı geçmişte olduğu gibi bundan sonrada bu görevini yerine getirecektir`` dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul FETÖ’nün ilkokul, ortaokul ve liselerden sorumlu sözde Büyük Bölge Talebe Mesulü İstanbul’da yakalandı: 2 gözaltı İstanbul’da Fetullahçı Terör Örgütü’ne yönelik düzenlenen operasyonda, hakkında 6 yıl 3 ay kesinleşmiş hapis kararı bulunan örgütün sözde ‘Büyük Bölge Talebe Mesulü’ ve Kocaeli ilk ve ortaokul sorumlusu Mehmet Avcı ile "Latif" kod adlı Serdar Aktürk yakalandı. Bylock yazışmaları belirlenen ve ‘öğretmenlik’ yapan Mehmet Avcı’nın, örgüt üyesi öğrencileri polis ve askeri okul sınavlarına hazırlayan kişilerden biri olduğu tespit edildi. Edinilen bilgiye göre, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube Müdürlükleri, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün güncel yapılanma içerisinde faaliyet gösteren zanlıların tespit edilmesine yönelik ortak çalışma gerçekleştirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma doğrultusunda çalışma yapan emniyet ekipleri, örgütün güncel yapılanmasında faaliyet gösteren 2 hücre üyesinin izini tespit etti. FETÖ üyeleri arasında “Latif” kod adıyla biliniyor Yapılan çalışmalarda, FETÖ/PDY’nin sözde ‘Büyük Bölge Talebe Mesulü’ (BBTM) ve Kocaeli ilkokul, ortaokul sorumlusu Mehmet Avcı ile "Latif" kod adlı örgüt mensubu Serdar Aktürk’ün Esenyurt’ta bir evde saklandıkları bilgisine ulaşıldı. Firari olarak aranan FETÖ üyelerinin kaldıkları adreslere önceki gün düzenlenen operasyonda Avcı ve Aktürk yakalanarak gözaltına alındı. Polis ekipleri tarafından gözaltına alınan her iki şüpheli sorgulanmak üzere TEM Şubeye götürüldü. Örgüte yeni eleman kazandırma arayışı hız kazandı Elde edilen bilgilerden, örgütün hain darbe girişimi sonrasında faaliyetlerine ara vermeden devam ettiği anlaşıldı. Şüphelilerin, bu faaliyetler kapsamında mevcut örgüt mensupları ile irtibatlarını sürdürdükleri, adli işlem gören örgüt fertlerinin FETÖ ile bağlantılarını korumak veya finansal destek sağlamak amacıyla yakın takip altına aldıkları ve örgüte yeni eleman kazandırmaya çalıştıkları kaydedildi. Örgüt içindeki para akışı “takas” yöntemiyle el değiştiriyor Örgüt mensuplarının Türkiye’deki faaliyetlerini sürdürülebilmesi amacıyla mali destek sağladıkları ve bu kişiler arasındaki para akışındaki trafiğin ise “takas” yöntemiyle el değiştirdiği öğrenildi. Haklarında işlem yapılmış, cezaevinde bulunan, ya da cezaevinden çıkmış kişilere “yardım” adı altında marketlerden “hediye kartları” dağıttıkları da belirlendi. Örgüt bünyesinde öğrenci yapılanmalarına büyük önem verdikleri ve FETÖ’ye yeni eleman kazandırma arayışında oldukları anlaşılan zanlıların, gizlilik içerisinde haberleşmeyi de başta çapraz platform şifreli mesajlaşma yazılımı “Signal” olmak üzere çeşitli kripto mesajlaşma yöntemlerine başvurarak sağladıkları aktarıldı. FETÖ, ilkokullara kadar indi, yeniden yapılanma faaliyetlerini derinleştirdi Yakalanan örgüt üyelerinden Mehmet Avcı’nın “silahlı terör örgütü üyeliğinden” 6 yıl 3 ay kesinleşmiş hapis cezasının bulunduğu ve geçmişte FETÖ’nün gizli haberleşme programı Bylock’ta yoğun şekilde yazışmalarının açığa çıkarıldığı öğrenildi. Ayrıca Avcı’nın, örgüt bünyesinde sözde Kocaeli ilkokul, ortaokul sorumlusu, lise mesulü ve “Büyük Bölge Talebe Mesulü” (BBTM) olarak örgüt içinde etkin rol aldığı, öğrenci evlerinde sohbet verdiği, onları polis ve askeri okul sınavlarına hazırlayan kişilerden olduğu ifade edildi. Zanlının, KHK ile kapatılan Bankasya’da hesap artışı ve iltisaklı kurumda SGK kaydı da belirlendi. Avcı’nın, şifreli mesajlaşma yazılımı “Signal” üzerinden yoğun olarak çapraz şekilde görüşme gerçekleştirdiği “Latif” kod adlı örgüt üyesinin de aynı ilçede düzenlenen operasyonda yakalandığı bildirildi. Signal uygulamasındaki görüşmeleri ele verdi Şüphelilerin telefonlarında yapılan analizlerde, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün haberleşme programı olarak kullandığı "Signal" uygulaması üzerinden karşı tarafın örgütten olup olmadığını anlamak için şifreli mesajlaşmalar geliştirdikleri anlaşıldı. Terör örgütü üyelerinin bunun ardından örgütsel içerikli konuşmalar yaptıkları belirlendi. Her iki örgüt üyesi, emniyetteki tamamlanan işlemlerinin ardından önceki gün Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Hakkında “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma“ suçundan 6 yıl 3 ay kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan; örgütün gizli haberleşme programı Bylock yazışmaları tespit edilen, sözde Kocaeli ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde büyük bölge talebe mesullüğü (BBTM) yapan Mehmet Avcı ile örgüt içinde “Latif” kod adıyla bilinen Serdar Aktürk, sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı.
İzmir Rektör Prof. Dr. Budak, KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’ı ziyaret etti Ege Üniversitesinin uluslararasılaşma misyonu doğrultusunda örnek vizyoner projeleri hayata geçiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, bu kapsamda yeni iş birlikleri yapmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ziyarette bulundu. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Ege Üniversitesi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında sürdürülen akademik iş birliklerini geliştirerek daha ileri bir seviyeye çıkarmak amacıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı makamında ziyaret etti. Ege Üniversitesinin, Yükseköğretim Kurulu’nun uluslararasılaşma politikaları doğrultusunda önemli projeler yürüttüğünü belirten Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, Türk dünyası başta olmak üzere farklı ülkelerin yükseköğretim kurumları ile örnek akademik iş birliklerini hayata geçirdiklerini vurguladı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin görünürlüğünün artırılmasından uluslararası projelere, yükseköğretim politikalarından uluslararası öğrenci ve akademisyen hareketliliğine kadar birçok konu hakkında bilgi alışverişinde bulunduklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi olarak, bilimsel ve araştırma geliştirme çalışmalarımızla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile iş birliklerimizi daha da pekiştirmeyi hedefliyoruz. Bizleri ağırlayan Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a misafirperverliği ve nazik ev sahipliği için teşekkür ediyorum” dedi. Ege Üniversitesinin Türkiye’nin önemli ve köklü yükseköğretim kurumlarından birisi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, eğitim alanında sürdürdükleri iş birliklerinde başarılar diledi. EÜ ile DAÜ arasında mutabakat anlaşması imzalandı KKTC Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç ve yönetim ekibi ile bir araya gelen Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, akademik ve bilimsel iş birliklerini kapsayan protokol imzaladı. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Budak, Doğu Akdeniz Üniversitesinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek her iki eğitim kurumu arasında ilişkilerin güçleneceğine ve gelişeceğine inandığını belirtti. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi olarak uluslararası ölçekte sürdürülebilir akademik başarılara imza atma hedefimiz doğrultusunda, Doğu Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç ve yönetim ekibinin katılımıyla, akademik ve bilimsel iş birliklerimize yönelik protokol imzaladık. Üniversitemizin güçlü akademik altyapısı, nitelikli araştırma ekosistemi ve uzmanlık alanlarımız doğrultusunda kurduğumuz bu iş birliğinin, her iki kurumun akademik ve bilimsel çalışmalarına değer katacağına inanıyorum. Bu protokolün her iki ülkenin yükseköğretimine hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu. DAÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Kılıç, Türkiye Cumhuriyeti’nin en güzide üniversitelerinden biri olan Ege Üniversite ile iş birliği yapmak adına bir araya gelindiğini belirterek, her iki eğitim kurumu arasında ilişkilerin güçlendirilmesi ve geliştirilmesi adına bugünden itibaren adımlar atılacağına dikkat çekti. Prof. Dr. Kılıç, birçok alanda iş birliği yapılacağına dikkat çekerek, özellikle ziraat alanı üzerine görüş alışverişinde bulunduklarını aktardı. EÜ ile KKTC arasındaki işbirliği artarak devam edecek Ege Üniversitesi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet Kamu Hizmetleri Komisyonu arasında önceki yıllar imzalanan iş birliği protokolü Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ile Komisyon Başkanı Ömer Aydın katıldığı törenle yenilendi. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemiz ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kamu Hizmetleri Komisyonu arasında süren iş birliği farklı alanlarda artarak devam ediyor. Ege Üniversitesi Ölçme ve Değerlendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesinde yıllardır başarıyla sürdürdüğümüz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen sınavlara yönelik danışmanlık, soru yazımı ve veri toplama hizmetlerimizi kapsayan iş birliği protokolümüzü, KKTC Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanı Sayın Ömer Aydın ile imzaladık. Yenilenen iş birliği protokolünün her iki kurum için hayırlı olmasını diliyorum.” diye konuştu. Rektör Prof. Dr. Budak, Bakan Hüseyin Çavuş ile bir araya geldi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sürdürdüğü temaslar kapsamında, KKTC Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş’u da makamında ziyaret eden Rektör Prof. Dr. Budak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın daveti ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın teşrifleriyle gerçekleşen KKTC’nin kuruluşunun 41. yıl dönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen Cumhuriyet Resepsiyonu’na katıldı.
Gaziantep Gaziantep’te zeytinyağı mesaisi başladı Türkiye’nin zeytinyağı üretim merkezlerinden biri olan Gaziantep’te zeytinyağı fabrikalarında yoğun mesai başladı. Türkiye’nin zeytinyağı üretim yerlerinden biri olan Gaziantep’te çiftçiler zeytinlerini işleyerek yağ haline getirmek için yağ fabrikalarına akın ediyor. Tarlada hasat edilen zeytinlerin fabrikalara getirmesiyle birlikte, zeytinlerin sıkım işlemi tüm hızıyla devam ediyor. Erken saatlerde başlayan mesaiyle beraber işçilerin makinaya döktüğü tonlarca zeytin, önce yaprak ve tozlarından ayıklanıyor daha sonra ise makineler içerisinde işlenerek çekirdeklerinden ayrılıyor. Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde bulunan zeytinyağı üretim tesisinde büyük bir yoğunluk yaşanırken ortalama 1 saat süren çekim işleminde çiftçi ve tüketiciler ortalama 3 kilogram zeytinden 1 kilogram yüksek kaliteli zeytinyağı alıyor. Merdiven altı üretilen ve piyasaya sürülen sahte zeytinyağlarına karşı uyarılarda bulunan üreticiler, vatandaşların anlayamayacağı şekilde sahte yağ üretildiğini belirterek bilinmeyen yerlerden yağ alınmaları ve etiketlerine dikkat etmeleri gerektiğini dile getirdi. “Vatandaşlarımız 3 kilogram zeytin içerisinde 1 litre yağ alıyor” Zeytinyağı ile ilgili bilgi veren fabrika sahibi Mehmet Parmaksız, ”Biz burada tesis içerisinde zeytinlerden verim almak için tesis içerisinde makinede biraz bekletiyoruz. Vatandaşlarımız ise 3 kilogram zeytin içerisinde 1 litre yağ alıyor. Biz burada günlük 150 ton zeytin işleyerek yağ haline getiriyoruz. Vatandaşların bilinmedik yağları almaması gerekiyor. Üzerinde etiketi olmayan merdiven altı yağı almamaları gerekiyor. Piyasada çok fazla bu tür yağ mevcut. Devlet olarak zeytinyağından büyük gelir etmemiz için kendi imalatımızı kendi pazarımızı oluşturmamız gerekiyor. Tüm çiftçi malını toplar belirli bir firmaya verir ve şişelenir. Hem çiftçi kazanır hem devlet kazanır” dedi. “Zeytinyağı tenekesi 2 bin 800 TL” Zeytinyağı fiyatlarıyla ilgili konuşan Parmaksız, “Zeytin piyasasında bu sene fiyatlar çok oynuyor. Çiftçiler bu sene zeytinyağı satma konusunda fiyat verme konusunda sorun yaşıyor. Fiyatlar çok aşağılarda seyrediyor. Bu duruma devletimizin bir an önce el atması gerekiyor. Toptancılarda çok düşük fiyat çekiyorlar. Toptancılar ise 10’luk tenekeyi 2 bin 800 TL’ye satıyorlar” şeklinde konuştu. “Bölgemiz eskisi gibi yağış almıyor” Zeytinyağı çektirmeye gelen üretici İdris Dokuyucu ise bölgede yağışın az olduğunu belirleterek, “Bölgemiz eskisi gibi yağış almıyor. Bu da bizim gibi küçük çiftçileri ister istemez etkiliyor. Ben şuan topladığım zeytinlerimin hepsini getirdim. Tesis içerisinde şuan yağ aşamasına getiriliyor. Zeytinyağı analizi yapılmadığı için tüketiciler gerçek yağ alamıyor. İçerisinde ne olduğu belirsiz pamuk yağı tüketiyor. Fakat doktorların tavsiye ettiği yağlara talep artınca hilelerde artmaya başladı” diye konuştu.
İstanbul Cep telefonlarını ’kablo’ diye yurda sokarken yakalandılar İstanbul Havalimanı’nda yurda kaçak yolla sokulmak istenilen 15 bin 485 cep telefonu ele geçirildi. Olayla ilgili başta yer hizmetleri görevlileri olmak üzere çok sayıda kişi gözaltına alınırken cep telefonlarına gümrük kontrolü yapılmış kablo kolileri etiketleriyle değiştirilip muayene izlenimi verildiği tespit edildi. Ticaret Bakanlığı’na bağlı İstanbul Havalimanı Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekipleri yürütülen risk analizi ve istihbarat çalışmaları kapsamında kargo terminalinde bir firmayı takibe aldı. Yapılan takipte firma gönderisinin görevli memurlarca fiziki kontrolünün tamamlandığı ancak vergi ödenmediği için beyanname kapanış statüsüne geçemediği bu nedenle de işlemlerin beklemeye alındığı tespit edildi. Daha sonra firmanın işlemleri tamamlayarak beyannamenin “kapanmış” statüsüne geçtiği ve yurda girişe hazır hale geldiği görüldü. Yapılan detaylı incelemede söz konusu eşyanın istiflenmesinde kullanılan kırmızı renkli etiketlerin iki eşya üzerinde birbiriyle değiştirildiği ayrıca eşyadan birinin gümrük kontrolü yapıldığını gösteren “customs control” ibareli koli bandı ile bantlandığı ve böylece muayene edildiği izlenimi verildiği tespit edildi. Gümrük muayene bölgesine getirilen kargoda yapılan aramada, 15 bin 485 adet kutusuz, kablosuz ve bataryasız cep telefonu, 15 rulo halinde 50,8 kilo etiket ve 600 gram telefon aksam parçası ve palet içerisinde içerisinde brüt 790 kilo USB kablo ele geçirildi. Ürünlerin piyasa değerinin 48 milyon TL olduğu öğrenildi. Ekipler yapılan geniş çaplı çalışma sonucu başta yer hizmetleri görevlileri olmak üzere çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Soruşturmanın Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca devam ettiği öğrenildi.
İstanbul İTO Başkanı Avdagiç’ten ‘Trump’lı dünyaya hazırlık’ önerileri İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “İleri teknolojili yabancı sermaye yatırımlarına cömert teşvikler sağlama zamanının geldiğine inanıyoruz” dedi. Avdagiç, Oda’nın Kasım ayı Meclis toplantısında dünyadaki ve Türkiye’deki ekonomik gelişmelerle ilgili değerlendirmelerini paylaştı. Avdagiç, Türk sanayinin katma değer odaklı dönüşümü amacıyla emek yoğun sektörler için bir dönüşüm planı hazırlanması ve bu süre içinde de istihdam kaybını önleyecek desteklerin güçlendirilmesinin önem taşıdığını söyledi. Şekib Avdagiç, “Enflasyonla mücadelede elbette sadece iç talebin baskılanması yetmez. Potansiyel enflasyonist etkisi yüksek alanlarda üretimi destekleyecek finansal mekanizmaları da harekete geçirmeliyiz. Buna paralel olarak verimlilik artırıcı teşvik ve destekleri de günün koşullarına göre yeniden tasarlamalıyız” dedi. İleri teknolojili yabancı sermaye yatırımlarına cömert teşvikler sağlama zamanının geldiğini belirten Avdagiç, “Doğrudan yabancı yatırım çekmek için mevcut teşvik sistemini bütünsel bir yaklaşımla gözden geçirmeli, yatırımın niteliğine, büyüklüğüne ve stratejik önemine göre uzun dönemli vergi teşvikleri sağlamalıyız. Bu kapsamda ayrıca teknoloji transferine hız kazandıracak politikaları yeniden tasarlamalı ve Teknoloji Transferini Hızlandırma Fonu Türkiye Projesi’ni işlevsel şekilde hayata geçirmeliyiz. Bu nevi tedbirlerle Türkiye’nin Trump’ın dünya ekonomisinde oluşturacağı korumacılık ve ticaret savaşları ile daha da zorlaşacak süreci başarıyla geride bırakacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı. “Dünya sübvansiyon savaşlarına doğru gidiyor” İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “ABD’de Donald Trump’ın kazandığı seçim sonrasındaki gelişmelerin dünyanın yeni korumacılığın sonucu olarak bir ‘sübvansiyon savaşları’na doğru gittiğini gösterdiğini vurguladı Avdagiç, “Nihayetinde tüm bu sübvansiyonlar sadece küresel ekonomiye zarar vermekle kalmayacak, aynı zamanda gelişmiş ve gelişen ya da yoksul ekonomiler arasındaki uçurumu daha da derinleştirecektir” değerlendirmesinde bulundu. Avdagiç, yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın ikinci döneminde uygulaması beklenen politikaların küresel ekonomide de derin etkileri olacağına dikkati çekti. Avdagiç, “Trump’ın verdiği sözlerin bir kısmını hayata geçirmesi halinde bile ‘maliye politikaları, enflasyon, ekonomik büyüme ve faiz oranları’ üzerinde oluşturacağı baskı, dünyanın her ülkesinde hissedilecek” dedi. “Yeni ve daha şiddetli ticaret savaşları bekleniyor” Trump’ın ajandasında 2 önemli başlık bulunduğuna dikkati çeken Şekib Avdagiç, “İçeride vergi indirimleri ve ithalatta yüksek gümrük vergilerinin yön vereceği daha katı korumacılık bulunuyor. Aynı şekilde yeni ve daha şiddetli ticaret savaşlarının başlaması, Rusya ile uzun yıllardır savaşı sürdüren Ukrayna’ya desteğin çekilmesi, küresel güvenlik ve jeopolitik gerginliklerin seyrinin değişmesi bekleniyor” şeklinde konuştu. Avdagiç, şunları söyledi: “Beklentilerle ilgili daha spesifik bir örnek vereyim. Hangi ülkeden geldiğine bakılmaksızın; ithal ürünlerin tamamına yüzde 10’luk genel tarife ve Çin’den yapılan ithalata yüzde 60’lık tarife dahil olmak üzere konulacak ilave vergiler, muhtemelen küresel çapta etkisi en fazla hissedilen araçlar olacak. Küresel ticaretin önünde önemli bir bariyer oluşturabilecek bu vergiler, büyümeyi ve kamu maliyesini de ciddi ölçüde baskılama riski taşıyor. Vergilerin ABD’de enflasyonu artırması ve FED’in de daha sıkı para politikasıyla yanıt vermesi sonucu da olabilir. Doları güçlü tutacak bu durum, kuşkusuz özellikle sermaye açığı bulunan ekonomiler için de arzu edilmeyen yeni bir risk tablosuna işaret ediyor.” “Yeni küresel konjonktür, üretim deseni düşük teknolojili ekonomileri sarsabilir” Avdagiç, şöyle devam etti: “Yeni küresel konjonktür, üretim deseni düşük teknolojili harcı alem mallardan oluşan ekonomileri çok daha şiddetli sarsabilir. Otomobil pazarındaki hızlı değişim bunun örneği. İleri teknolojili üretimin kısa süre içinde orta ve düşük teknolojili üretim üzerinde ne ölçüde büyük yıkımlara yol açabileceğine hep birlikte tanık oluyoruz. Elektrikli otomobil pazarında bir numaraya yükselen Çin ile rekabet edemeyen çok sayıda Avrupalı marka, birbiri ardına fabrika kapatma ve üretimi kısma yoluna gitti ve deyim yerindeyse adeta havlu attı. Avrupa otomotiv sanayisinin önemli tedarik merkezlerinden biri konumundaki Türkiye’nin durumunu, bu örnek gelişmeler paralelinde ciddiyetle ele almak zorundayız. Zira Türkiye’nin otomotiv ihracatının yüzde 80,50’si AB’ye yapılıyor.” İTO Başkanı Avdagiç, küresel gelişmeler ışığında Türkiye ekonomisine bakıldığında Enflasyonla Mücadele Programı’nın ekonomi üzerindeki kısıtlayıcı ancak geçici olduğunu düşündükleri etkilerinin belirginleşmeye başladığını söyledi. Avdagiç, “Bir yandan iç talebin kısılması, diğer yandan dış pazarlarda ekonomik aktivitenin yavaşlaması hem üretim hem de ihracat üzerindeki baskıyı artırıyor. Yatırım eğilimi zayıf seyrederken, özellikle emek yoğun kimi sektörlerde de rekabet gücü giderek zayıflıyor. Sanayi üretimimiz Eylül’de aylık bazda sınırlı da olsa bir toparlanma kaydetti, ancak yıllık bazda daralma sürüyor. 10 aylık ihracat yüzde 3,2 oranında artarak 216,4 milyar dolara yükseldi. İthalat ise yüzde 7,2 daraldı ve 282 milyar dolara geriledi. Mevcut trendin sürmesi halinde 2024 yılı ihracatının 264-265 milyar dolar, ithalatın 343-344 milyar dolar, dış ticaret açığının da yüzde 25 düşüşle 80 milyar doların altında gerçekleşmesini bekliyoruz” dedi. “Kararlılık ve sabır enflasyonla mücadelenin en önemli silahı” Şekib Avdagiç, enflasyon tarafında ise TÜFE’nin aylık bazda yüzde 2,88 artış kaydettiğini, yüksek bazın etkisiyle düşüşünü sürdüren yıllık enflasyonun ise yüzde 48,58’e indiğini ve Temmuz 2023’ten bu yana en düşük seviyesine gerilediğini hatırlatarak, şunları söyledi: “Enflasyondaki düşüş hızının yavaşlaması, dezenflasyon sürecinin uzayabileceğini gündeme getirdi. Nitekim Merkez Bankası, enflasyon tahminlerini yukarı yönlü revize etti. TCMB 2024 sonu için yüzde 38 olan enflasyon orta nokta tahminini yüzde 44’e yükseltti. 2025 yılı tahminini de yüzde 14’ten 7 puanlık artışla yüzde 21’e çıkardı. Biliyoruz ki, kararlılık ve sabır enflasyonla mücadelenin en önemli silahı. Fedakarlıklarımızın karşılığını almak için sürecin tamamlanmasına odaklanmalı ve eksiklik görülen alanlarda tahkimatı süratle güçlendirmeliyiz.” Avdagiç, kritik geçiş döneminde, zayıf iç talep koşullarını da dikkate alarak ihracatın finansmanına daha güçlü destek sağlanmasının yerinde olacağını, teşviklerin etkinliğini artırmak ve hedef sektörlerde rekabet gücünü korumak için selektif desteklere yönelmenin doğru bir yaklaşım olacağını kaydetti.