EĞİTİM - 07 Mart 2019 Perşembe 09:43

Kimler ilim öğrenmez konulu konferans SAÜ’de gerçekleştirildi

A
A
A
Kimler ilim öğrenmez konulu konferans SAÜ’de gerçekleştirildi

Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Arapça Dil Grubu Öğrenci Topluluğunun (Mülteka Lugati’d-dad) katkılarıyla Doç.

Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Arapça Dil Grubu Öğrenci Topluluğunun (Mülteka Lugati’d-dad) katkılarıyla Doç. Dr. Soner Duman tarafından “Kimler İlim Öğrenemez?” konulu konferans gerçekleştirildi.


İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda düzenlenen programa İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı, Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Osman Güman, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı. Doç. Dr. Soner Duman, konuşmasında kendi tecrübeleri ve ilmi kaynaklarından hareketle ilim öğrenmeye engel olan sebepleri anlattı. İlimle iştigal eden kişiye engel olacak birçok husus olduğunu belirten Duman, kişinin kendisinden kaynaklanan ve her dönemde geçerli olabilecek engeller üzerinde durdu. Öncelikle merak ve dert sahibi olmayanların ilim öğrenemeyeceğini ve merakın ilme teşvik edeceğini belirten Doç. Dr. Duman, ilim talibinin ilme olan açlığı hissetmediği takdirde ilim öğrenemeyeceğini söyledi.


Hazırcı olanların da ilim öğrenemeyeceğini belirten Duman, ilim talibinin farklı çiçeklerden bal toplayan arılara benzediğini ifade etti. İlme engel olan başka bir hususun taklit olduğunu ve Allah resulünün dışında kimsenin ilmi anlamda masum olmadığını belirten Duman, ilim öğrenmek isteyenin taklitten uzak durması gerektiğini söyledi. Tek bir kitabı okuyarak, tek bir hocayı dinleyerek ilim elde edilemeyeceğini vurgulayan Duman, “Biz ilmi hazır elde etmek istiyoruz. Bu bir süreç işi, bunun için emek ve gayret gerekir. Tarihte hiçbir alimimiz taklitle ilim elde etmedi. Sahabiler bile ‘Ömer dediyse doğrudur’, itiraz edilmez demediler” dedi.


Önyargılı olmanın ve farklı görüşleri dikkate almamanın da ilme engel teşkil edeceğini söyleyen Duman, “Tek bir kaynaktan beslenip alternatif fikirleri göz önüne almamak doğru olmaz. Sadece belirli kitapların okunması gibi bizi baştan güdüleyen yaklaşımlar ilim öğrenmeye mani olur. Bugün bazıları on iki asırlık geleneğin köşe başı alimlerini yok sayarak, din uydurmakla itham ediyorlar. Sanki Kur’an ve sünnet o alimlerin emeğiyle gelmemiş gibi. Böyle bir insanın ilim öğrenmesi mümkün değildir” diye konuştu.


Duman, konuşmasının devamında keyfine düşkün olanların, ilmi amele dönüştürmeyenlerin, kibirli olanların ve aşırı derecede utangaç olanların da ilim öğrenemeyeceğine değindi. Doç. Dr. Duman, ayrıca dinleyiciler tarafından sorulan soruları da cevaplandırdı. Program İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı’nın Doç. Dr. Soner Duman’a hediye takdiminin ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Yunanlılara kafa tutan balıkçı Gökçeada açıklarında 1 tonluk ay balığı yakaladı Çanakkale’nin Gökçeada ilçesinde geçtiğimiz yıllarda Yunanistan Sahil Güvenlik unsurlarına kafa tutan balıkçı İlker Özdemir kılıç balığı avlarken oltasına yaklaşık 1 ton ağırlığında ve 2,5 metre boyunda bir ay balığı takıldı. Kuzey Ege Denizi’nde Gökçeada ilçesi açıklarında balıkçılık yapan İlker Özdemir ve arkadaşı, önceki gün balık avlamak için tekneyle denize açıldı. Parakete takımlarını denize bırakan Özdemir ve arkadaşı, bir süre sonra takımları toplamaya başladı. Parakete takımını çeken Özdemir, bir süre sonra denizin içinde dev bir balık olduğunu fark etti. Yüzeye yaklaşan balığın dev bir ay balığı olduğunu fark eden balıkçılar şaşırdı. Yüzeye yaklaştıktan sonra oltadan kurtulan yaklaşık 1 ton ağırlığında ve 2,5 metre boyundaki ay balığı doğal ortamına geri döndü. Yaklaşık 1 ton ağırlığındaki balığı yakaladığı anları anlatan İlker Özdemir, “Kızılelma isimli teknemizle kılıç balığı avına gittiğimiz sırada takımımıza devasa bir hayvan takıldı. Uzun süre uğraştıktan sonra denizin içinde görünen balığın inanılmaz büyüklükte bir ay balığı olduğunu fark ettik. Bu hayvanlar plankton yiyor. Dolayısıyla parakete takımlarına gelmesi muhtemelen binde 1’den daha az diye düşünüyorum. Bu hayvan 2-3 metreye kadar büyüyebiliyor. Bizde takılmış olan balığın boyu bu kadardı. Bu büyük av denizlerimizin ne kadar zengin olduğunu bir kez daha gösterdi. Ancak bu zenginliğin de sürdürülebilir olması için korunması gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Türk balıkçılar olarak bizim görevimiz sadece avlanmak değil, denizlerimizi korumak ve gelecek nesillere aktarmaktır” dedi.