EKONOMİ - 26 Ekim 2024 Cumartesi 14:07

Dünyada rakibi yok: Dalların altın sarısında hasat zamanı

A
A
A
Dünyada rakibi yok: Dalların altın sarısında hasat zamanı

Dünyaya ihracatı yapılan ve Sakarya’nın Geyve ile Pamukova ilçelerinde yetiştirilen coğrafi işaretli dalların altın sarısı ayvada hasat devam ediyor. Sapından yaprağına kadar değerlendirilen ve özenle toplanan dalların altın sarısı, Türkiye pazarının yanı sıra yurt dışına da ihraç ediliyor.


Pekmezi, kurutması, reçeli, kompostosu, çayı yapılan ve sadece elle toplanan dalların sarı altını, iç piyasa ihtiyacının önemli kısmını karşılamasının yanı sıra dünyanın birçok noktasına ihraç ediliyor. Sapından yaprağına kadar değerlendirilen meyve, dallardan özenle toplanıyor. Bahçede işçiler tarafından kalitesine göre ayrılarak kasalara yerleştirilip soğuk hava depolarına kaldırılan ayva, burada yapılan işlemler sonrasında Türkiye pazarının yanı sıra Amerika, Hollanda, Almaya ve Rusya gibi birçok ülkeye gönderiliyor. Damakları tatlandırmak için hasadına devam edilen ayvanın bu seneki rekoltesi ise üreticinin yüzünü güldürdü. Tarladan 15-25 TL’ye çıkan ve dünyada rakibi olmayan ayvanın fiyatı ise marketlerde 80 ila 90 TL arasında değişiyor.



“Diğer şehirlerde de yetişiyor ancak Sakarya’dakinin yerini tutmuyor”


Rekolteden memnun olduğunu aktaran çiftçi Ufuk Koç, “Bu seneki hasat ve mahsul çok güzel ayrıca fiyatlarda üreticilerin, esnafların yüzünü güldürüyor. Türkiye’nin birçok ilinin yanı sıra yurt dışına da gönderimler yapılıyor. Bu yıl her şey güzel geçiyor hasat ise yaklaşık 10 gün sonra son bulur gibi. Ayva coğrafi işaretli bir ürün ve bu üründen lokum, kolonya gibi birçok üretim alanında kullanılıyor. Ayva, Türkiye’nin bazı şehirlerinde de yetişiyor ancak Sakarya’dakinin damak tadını hiçbiri tutmuyor. Özellikle bu sene ayvanın su oranı çok yüksek çünkü iklimlerin kurak geçmesi sulama imkanını artırdı. Rekoltenin yanı sıra diğer senelere oranla bu senenin damak tadı da yüksek. Tarladan 15-25 liraya çıkan ürün marketlerde duyduğumuz kadarıyla 80 ile 90 lira arasında satılıyor” dedi.



“Dalımızda coğrafi işaretli sarı elmasımız var”


Ayvanın faydalarından söz eden Koç, “Sindirime çok faydası var ve çekirdeğine kadar kullanılan bir meyvedir. Kozmetik ürünleri, gıda ve aroma ürünlerinde de kullanılıyor. Ocak ayında budama işlemi sonrasında ilaçlama evresinden sonra 9’uncu ayın sonunda hasadına başlıyoruz, Kasım’ın ilk haftalarında hasadı bitiriyoruz. Nasıl kuyumcuda pırlanta, altın varsa bizim de dalımızda coğrafi işaretli sarı elmasımız var” diye konuştu.



Dünyada rakibi yok: Dalların altın sarısında hasat zamanı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Öğrencileri yeni dünyaya hazırlayan zirve Gençlere yol göstermek ve onları hem iş hem de sosyal hayata en iyi şekilde hazırlayabilmek için düzenlenen zirvede öğrenciler bir araya geldi. Bu yıl “Yeni dünya ile bir olmak” mottosuyla üçüncü kez düzenlenen zirveyle ilgili Faydasıçok Vakfı Başkanı Selcen Faydasıçok, “Her yıl Sedefteki İnciler programında öğrencilerimizle buluşuyorduk. Daha sonra bu gruba İz Bırakanlar da katıldı ve toplamda 200 kişiye ulaştık. Ardından, tüm öğrencilerimizi bir araya getirmek ve bir zirve düzenlemek fikri ortaya çıktı. Yalnızca kendi öğrencilerimizle sınırlı kalmak istemedik, bu zirveyi Türkiye genelinde tüm katılımcılara açalım ve onlara yeni dünyaya hazırlanmaları için ilham verelim istedik. Zirve sayesinde, öğrencilerimizi kendilerine ilham verecek ve yol gösterecek konuşmacılarla buluşturuyoruz. Konuşmacılarla hem tanışma hem de canlı dinleme imkânı bulmalarını sağlıyoruz. Bu şekilde başlayan zirveye, geçen yıl 35 şehirden 300 öğrencimiz katıldı. Tek amacımız, gençlere yol göstermek ve onları hem iş hem de sosyal hayata en iyi şekilde hazırlayabilmek” dedi. Öğrencilere sadece maddi destek sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda öğrencilerin sosyal gelişimlerini güçlendirmek ve onları iş dünyasına hazırlamak için çeşitli projeler yürütülüyor. Faydasıçok, "8 yıl önce, 50 kız öğrenciye burs vererek Sedefteki İnciler Projesi’ni başlattık. Programın ismini Mevlana’nın ‘Her sedefte inci olmaz’ sözünden esinlenerek koyduk. Çoğu mühendislik öğrencisi olan bu programlarla, üniversitelerin farklı bölümlerinde okuyan öğrencilere maddi ve manevi destek sağlıyoruz, onları iş hayatına hazırlamayı amaçlıyoruz. Şu anda üç programda toplam 350 öğrencimiz bulunuyor. Bu yıldan itibaren lise öğrencilerini de bu sürece dahil ederek öncülük yapmaya devam edeceğiz. Bu yıl ilk kez yapay zeka destekli mülakat sistemi kullandık. Böylece geleceği parlak ve desteğe ihtiyacı olan öğrencilere daha etkin bir şekilde ulaşabiliyoruz. Bu bizim için bir pilot uygulama ve bu yöntemi farklı kurumlara da yaymak istiyoruz" dedi. Önceliklerini, anne veya babasını kaybetmiş ve maddi imkânları kısıtlı olan öğrenciler olarak belirlediklerini ifade eden Faydasıçok, "Başarıdan daha çok sosyal sorumluluk bilincine odaklanıyoruz. Bursun devamı için en önemli kriterimiz, öğrencilerin bir sivil toplum kuruluşunda ya da gönüllülük projelerinde aktif olarak yer alması. Amacımız, onlara sosyal sorumluluğun değerini öğretmek ve bu bilinci aşılamak. Bizim yaptığımız şey aslında bir sosyal yatırım" dedi.