GENEL - 14 Mart 2019 Perşembe 11:41

Medya ve gençlik SAÜ’de konuşuldu

A
A
A
Medya ve gençlik SAÜ’de konuşuldu

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesi Çarşamba Konferansları kapsamında “Medya ve Gençlik” konulu bir konferans düzenlendi.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İlahiyat Fakültesi Çarşamba Konferansları kapsamında “Medya ve Gençlik” konulu bir konferans düzenlendi.



SAÜ İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda yapılan konferansa Sakarya İl Müftü Yardımcısı Hatice Sümer konuşmacı olarak katıldı. Günümüzde oluşan medya ve sosyal medya bağımlılığı kavramlarından bahseden Sümer, teknolojik bağımlılığa ahlaki çerçeveden bakış, medyanın bilinçli kullanılması ve medyanın bireyler üzerindeki olumsuz etkileri üzerine bilgiler verdi.



Medya kelimesinin tanımını yapan Sümer, medya adının, bilgiyi şahıslara ve topluma görsel ve işitsel olarak aktaran araçların tümüne verildiğini belirtti. Sümer, “Aslında medyanın ana amaçları, haber alıp verme, sosyalleştirme ve eleştirel bakış açısı sağlamaktır. Medyaya alanında uzman kişilerin gözünden bakıldığında, medya bir yönüyle değişen dünyanın kendi ürünlerini satmak için kullandığı bir nevi reklam aracıdır. Medya, bir anlamda bir değer yargısını insanlara benimsetme amacı güdüyor. Bizler Müslüman, mümin olarak medyaya kapımızı kapatamayız. Yani akıllı telefon kullanmayarak, tabletlerden kaçınarak ya da herhangi bir teknolojik aracı kullanmaktan kaçınarak bir sonuca varamayız. Değişim, kaçınılmazdır” dedi.



Teknoloji alanında kaçınılmaz olan değişime karşı Müslümanların ahlaki bir tavır sergilemesi gerektiğini dile getiren Sümer, kaynak olarak Kur’an ve hadislerin kullanılması gerektiğini söyledi. Medyanın iyi bir iletişim aracı olmasından dolayı insanlar üzerinde fazla etki bıraktığına işaret eden Sümer, “Bizim en fıtri yönümüz iletişime duyduğumuz ihtiyaçtır. İnsanı insan yapan en temel özelliklerden birisi konuşmaktır. Medya, bizdeki iletişim ihtiyacını hakiki boyutta değil, sanal boyutta tatmin ediyor. Küçük yaştaki çocuklar, televizyonda reklam gösterildiğinde adeta hipnoz olmuş gibi izliyorlar. Aynı zamanda akıllı telefon veya tabletlerde oyun oynadıkları zaman o kadar etkileniyorlar ki bir başka varlıkla iletişime geçme ihtiyacı duymuyorlar. Yani bu medya araçları ana ihtiyacı yok ediyor. Bu noktada bir fıtri ihtiyaç başka bir fıtri ihtiyacın karşılanmasına engel oluyor” diye konuştu.



Sosyal medyanın mahremiyete zarar verdiğini söyleyen Sümer, “Bu noktada gerçeklik algımızı alt üst eden medya araçlarını bilinçsiz kullanma hali, her an Allah’ın gözetimi altında olduğumuz bilincinden de uzaklaştırıyor. Bizi o bilinç seviyesinden çektiği için yapmayacak hataları yapmaya sevk ediyor ve en kötüsü de hata yaptığımızı bile fark etmiyoruz. İnternetin başındayken kontrol bizde olmalı. Mümin Müslüman iradesinin, gönül ve zihin dünyasının kontrolünü, Kuran ve sünnetin çizdiği çizgi ile kendi elinde bulundurmalıdır. Bunun dışında ahlaki boyutları da hatırlamak gerekiyor. Hakiki âlemde her ne yapıyorsak, sanal alemde de aynı şeylerden dolayı hesaba çekileceğimizin bilinciyle hareket etmemiz lazım” şeklinde konuştu.



Konferansın sonunda konuşmacı Sakarya İl Müftü Yardımcısı Hatice Sümer’e hediyeleri takdim edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ataşehir’de kent bostanı kuruluyor: “Kendin yetiştir, kendin tüket” Ataşehir Belediyesi, iklim krizine karşı toplumsal bir bilinç oluşturmak ve şehir yaşamında izole kalan bireylerde topluluk ruhunu yeniden canlandırmak amacıyla “Kent Bostanı” projesini hayata geçiriyor. Projeyle, Ataşehirlilere dönemsel olarak ekim-dikim yaparak ürünlerini yetiştirebilecekleri bostan alanları sağlanacak. Dikkat çeken uygulamayla ilgili konuşan Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel ise projeyle yerel üretimin teşvik edileceğini belirtirken, mahalle kültürünün canlandırılmasına katkı sağlanacağını da vurguladı. Şehirdeki yoğun yapılaşmanın ortasında doğal bir vaha oluşturmayı hedefleyen Ataşehir Belediyesi, “Kent Bostanı” projesini hayata geçiriyor. Ataşehirlilere tarımsal üretim alanı sunacak Ataşehir Kent Bostanı; aynı zamanda doğayla iç içe, huzurlu ve sosyal bir ortam da sağlayacak. Bu proje kapsamında; şehir hayatı içerisine sıkışmış vatandaşlar, kentsel tarım aracılığıyla doğayla daha güçlü bir bağ kurma şansı yakalayacaklar. Sağlıklı ve temiz gıdaya erişme imkanı Kendi elleriyle ekip diktikleri sebzeleri yetiştirirken, doğal yöntemlerle üretim yapmanın verdiği huzur ve tatmin duygusunu yaşayacak vatandaşlar kimyasal gübre ve ilaç kullanımının yasak olduğu bu bostanda, tamamen doğal yollarla sağlıklı ve temiz gıdaya erişme imkânı da bulacak. Sürdürülebilir tarım ilkeleri doğrultusunda tasarlanan Ataşehir Kent Bostanı; doğayla uyumlu, verimli ve çevre dostu bir tarım modelinin yaygınlaşmasına da katkı sağlayacak. Böylece, hem bireylerin doğayla olan bağları güçlenecek hem de iklim krizine karşı yerel çözümler üretilecek. “Yerel üretimi teşvik edecek” İklim krizine karşı karbon ayak izini azaltma hedefiyle hareket ettiklerini belirten Ataşehir Belediye Başkanı Onursal Adıgüzel, yerel üretimi teşvik ederek sürdürülebilir tarımı yaygınlaştırmak istediklerini ifade etti. Ataşehir Kent Bostanı projesinin mahalle kültürünü canlandırmaya ve komşuluk ilişkilerini güçlendirmeye katkı da sağlayacağını vurgulayan Başkan Adıgüzel, “Mahalle sakinleri burada birlikte çalışarak, bilgi ve deneyimlerini paylaşacak ve ortak bir üretim alanında bir araya gelecekler. Bu sosyal etkileşimler, dayanışma ve iş birliği ruhunu pekiştirerek, mahalle kültürünün gelişmesine önemli bir katkı sunacak. Her dönem yeni bir bostan ekleyerek projemizdeki bostan alanlarını artıracağız” dedi. Kent yaşamında sürdürülebilir bir dönüşüm başlatılacak Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için atılan adımlara destek olacak projeyle, Ataşehirliler sadece kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayacak, aynı zamanda kentsel tarım ve permakültür uygulamaları aracılığıyla doğaya katkıda bulunarak, iklim krizine karşı mücadeleye destek sağlayacaklar. Projeye başvuran Ataşehirlilere 6 aylık dönemler halinde 1.5 x 3 metrekare büyüklüğünde bostan arazisi sağlanacak. Hak sahipleri kura ile belirlenecek 18 Eylül 2024 tarihinde başlayacak başvuru kayıtları, 23 Eylül’e kadar devam edecek. Başvuranlar arasında; 130 asil ve 130 yedek olmak üzere, hak sahipleri 24 Eylül’de yapılacak kura çekilişiyle belirlenecek. Barbaros Mahallesi Fesleğen Sokak’ta hizmete başlayacak Ataşehir Kent Bostanı’nın açılışı ise 29 Eylül’de gerçekleştirilecek. Projeye başvurmak için Ataşehir ilçe sınırlarında ikamet etmek, 18 yaş üstünde olmak ve bitki-böcek türü alerjik hastalıklara sahip olmamak gerekiyor. Başvurular online olarak Ataşehir Belediyesi’nin web sayfası üzerinden yapılacak.
Kayseri Okullar "polis" ile güvende Kayseri’de polis ekipleri, yeni eğitim-öğretim döneminin başlamasıyla birlikte okul çevrelerinde denetimlerini artırdı. Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü, 320 bin öğrencinin okullarına kavuşmasının ardından teyakkuza geçti. Ekipler, öğrenci ve öğretmenlerin güvenliğini sağlamak amacıyla denetimlerini artırdı. Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Motosikletli Polis Timleri Büro Amirliği, Narkotim ve Çocuk Şube Müdürlüğü ekipleri, gün içerisinde okulların çevrelerinde denetimler yapıyor. Asayiş ekipleri şüpheli şahısların üst aramasını ve GBT sorgusunu yaparken, Narkotim ekipleri de velilere uyuşturucu madde kullanımının engellenmesine yönelik broşürler dağıtıyor. "Çocuklarımızın yanındayız" Asayiş Şube Müdürlüğü Motosikletli Polis Timleri Büro Amirliği’nde görevli Komiser Sefer Temel, “Öncelikle 2024-2025 eğitim-öğretim yılının tüm öğrenci kardeşlerimize ve öğretmenlerimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğüne bağlı Motosikletli Polis Timleri Büro Amirliği olarak sayın müdürümüzün talimatları doğrultusunda ilimizdeki tüm okulların çevresinde güvenlik önlemleri alınarak, eğitim öğretim süreci boyunca uygulama planlamaları yapılmıştır. Bu uygulama planlamalarında Yunus timleri, Narkotimler ve Çocuk Şube Müdürlüğü ekipleri olarak gençlerimizi uyuşturucu maddelerden uzak tutmaya çalışmaktayız. Bu amaçla Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri olarak öğrenci kardeşlerimiz için elimizden gelenin her zaman fazlasını yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı.
Tekirdağ Tekirdağ’da 2 yaşındaki bebeğe ilişkin şok ifadeler Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde, 2 yaşındaki bir kız bebeğin darp edilmesi ve cinsel istismara uğramasıyla ilgili yürütülen soruşturmada yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Malkara ilçesinde meydana gelen olayda, anne B.Y.’nin iddiaya göre Sıla bebeğin baygın halde olduğu ve uyanmadığı şikayetiyle Malkara Devlet Hastanesi’ne götürdüğü öğrenildi. Hastanede bebeği muayene eden doktor, bebeğin vücudunda darp izleri ve genital bölgesinde morluklar fark etti. Durumu polise bildiren doktorun ihbarı üzerine soruşturma başlatıldı. Durumu ağır olan bebek, daha sonra Tekirdağ Şehir Hastanesine sevk edildi. Burada yapılan beyin ameliyatının ardından minik Sıla Y., yoğun bakım ünitesine alındı. Soruşturma çerçevesinde anne B.Y. ile birlikte toplam 5 kişi tutuklandı. Anne B.Y., savcılıkta verdiği ifadesinde, iddiaya göre bebeği komşularına bıraktığını, daha sonra bebeğini akşam geri alıp eve döndüğünde banyoda bezinde kana benzer lekeler gördüğünü söyledi. İddiaya göre anne B.Y. ifadesinde, ilk olayda kendisine çocuğunun düştüğünün söylendiğini belirtti. Eve döndüğünde çocuğunun vücudunda morluklar gördüğünü ifade eden anne, hastaneye giderek durumu anlattığını ve tedavi sonrası çocuğun eve gönderildiğini söyledi. Son yaşanan olayda ise komşusuna gittiğinde çocuğunda tekrar morluklar fark ettiğini ve çocuğun baygın olduğunu belirterek 112’yi aradığını aktardı. Bebeğinin zarar gördüğünü fark eden B.Y.’nin, korktuğunu ve kimseye duyurmamak için olayı gizlemeye çalıştığını itiraf ettiği iddia ediliyor. Diş izleri detayı Öte yandan, soruşturma kapsamında Sıla Y.’nin vücudunda 3 ve 10 günlük oldukları tespit edilen çok sayıda diş izi bulunduğu öne sürüldü. Tekirdağ İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’nde tedavisi süren ve durumu ciddiyetini koruyan Sıla Y.’nin vücudundaki diş izlerinin kimlere ait olduğunun belirlenmesi amacıyla Tekirdağ Adli Tıp Kurumu tarafından inceleme başlatıldığı öğrenildi. Bebeğin hastaneye getirildiği 8 Eylül günü başına aldığı darbeler nedeniyle beyin kanaması geçirdiği öğrenildi. Kardeşi koruma altına alındı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından yapılan açıklamada da, entübe durumunda bulunan bebeğin kardeşinin devlet koruması altına alınarak psikososyal destek çalışmaları başlatıldığı, bakanlık olarak dava sürecine müdahil olunarak suçluların en ağır cezayı almasının yakın takipçisi olunacağı belirtildi.
Artvin Türkiye rekoru için denize açıldılar Milli Savunma Üniversitesi Deniz Harp Okulu Türk Silahlı Kuvvetleri Spor Gücü yelkencileri, Türkiye turu yelken rekor denemesi için yelken açtı. Milli Savunma Üniversitesi Deniz Harp Okulu Türk Silahlı Kuvvetleri Spor Gücü takımının yelkenli tekneyle Türkiye’nin dört denizini geçeceği yolculuk Artvin’in Hopa ilçesinden başladı. Türkiye Yelken Federasyonu’nun (TYF) organizasyonuyla Türkiye turu rekor denemesi için Hopa Limanı’nda bekleyen yelkenli teknelerinde hazırlıklarını tamamlayan 8 kişilik takım, federasyon temsilcinin tekne motorunu mühürlemesinin ardından Hopa Limanı’ndan "Yelkenliyle Türkiye Turu Rekoru" için denize açıldı. Konuyla ilgili Türkiye Yelken Federasyonu İl Temsilcisi Mustafa Boran Durgun yaptığı açıklamada, “Türkiye Yelken Federasyonu’nun 2024 faaliyet programında yer alan Türkiye turu rekorunun 13 Eylül 2024 tarihinde Hopa limanından startı ile 23 Eylül 2024 tarihinde Hatay İskenderun limanında sonlandırılması planlanan TSK’nın yelkencilerinden oluşan 9 kişilik ekip ile Deniz Harp Okulu civarında yelkenli teknesiyle rekoru yenilemek için yola çıkacak. TYF Açık Deniz Projesi ile açık deniz yelkenciliğine teşvik etmek, açık denizde güvenlik ve performans çalışmalarını sağlamak, ülkemizin deniz kıyı sahasını tanımak, tanıtmak ve sahiplenmek, altyapı çalışmaları ile yelken sporu, deniz ve çevre bilincini yeni kuşaklara aktarmak hedeflenmektedir. Hopa Limanı ve İskenderun Limanı arasındaki bin 500 deniz millik mesafeyi dışarıdan yardım almadan durmaksızın sadece rüzgar gücü ile rekor denemesi yapacak. Türkiye turu rekoruna Artvin’in Hopa Limanı’nda start verecek olup, Karadeniz, İstanbul Boğazı, Marmara Denizi, Çanakkale Boğazı, Ege Denizi ve Akdeniz geçilerek İskenderun Limanın da son bulacak” ifadelerini kullandı.