Son Dakika
|
Bakan Fidan, Bangladeş Dışişleri Bakanı Hossain ile görüştü
Nasuh Mahruki’nin tutukluluğuna itiraz
Rusya, Ukrayna'ya rekor sayıda İHA fırlattı
Endonezya'da sel ve toprak kayması: 20 ölü
İstanbul’da eylem arayışındaki 2 DEAŞ üyesi yakalandı
Bakan Güler: “Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır”
Samatya’da hastanede yangın paniği
Kaza yapan minibüs sürücüsüne Alman yolcudan KDV’li ’kova’ cezası
Eski manken Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Yenidoğan çetesi davasının görülmesine 7’nci gününde devam ediliyor
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Sudan’s Artists Struggle Amid War and Displacement
Cumhurbaşkanı Erdoğan, EBRD Başkanı Basso’yu kabul etti
Lübnan Başbakanı Mikati’den, "ateşkesin derhal uygulanması" çağrısı
Serdar Ortaç’ın ev hapsi şeklindeki adli kontrol tedbiri kaldırıldı
Netanyahu, Lübnan ile ateşkes anlaşmasını kabinenin onayına sunacak
Süper Lig’de 13. haftanın VAR kaydı açıklandı
Bakan Fidan: “İnsanlığa karşı işlenen suçlar, cezasızlıkla ödüllendirilemez”
Rusya'dan İngiliz diplomatı sınır dışı etme kararı
Haber alınamayan yaşlı kadın çayda ölü bulundu
Bakan Fidan, Bangladeş Dışişleri Bakanı Hossain ile görüştü
SAĞLIK
Normal Doğum Eylem Planı Toplantısı gerçekleştirildi
26 Kasım 2024 Salı - 21:26:06
Erzincan İl Sağlık Müdürü Cihan Tekin başkanlığında, Normal Doğum Eylem Planı Toplantısı gerçekleştirildi. İl Sağlık Müdürlüğü yöneticileri, Kadın Doğum Uzmanları ve birim sorumlularının katıldığı toplantıda, Sağlık Bakanlığı tarafından normal doğumu teşvik etmek, sezaryen oranlarını düşürmek ve anne bebek sağlığını iyileştirmek amacıyla hazırlanmış olan Normal Doğum Eylem Planı çerçevesinde, Erzincan’da ki normal doğum oranları ve teşvik edici çalışmalar değerlendirildi. İl genelinde normal doğumun yaygınlaştırılması için atılacak adımlar ve izlenecek stratejiler görüşüldü.
26 Kasım 2024 Salı - 16:02
Mersin’de dikişsiz ’aort kapak’ ameliyatı gerçekleştirildi
Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Burak Toprak ve ekibi, bir ilke imza atarak dikişsiz aort kapak ameliyatını başarıyla gerçekleştirdi. Bu ileri cerrahi yöntem, klasik kapak değişim operasyonlarına kıyasla ameliyat süresini kısaltarak, kalp ve dolaşım sistemine binen yükü azaltıyor ve iyileşme sürecini hızlandırıyor. Özellikle yüksek risk grubundaki hastalar için büyük avantajlar sunan bu teknik, hasta konforunu artırmayı ve komplikasyonları en aza indirmeyi hedefliyor. Opr. Dr. Burak Toprak, dikişsiz aort kapak ameliyatı ile ameliyat süresini önemli ölçüde kısalttıklarını belirterek, “Kliniğimize göğüs ağrısı ve nefes darlığı şikayeti ile başvuran hastayı ileri incelemeler sonucunda kalbindeki aort kapağında ciddi darlık olduğu tespit edildi. İncelemeler sonucunda kapağın değişmesine karar verildi. Dikişsiz aort kapak ameliyatı sonrası hasta eski sağlığına kavuştu. Bu yöntemle ameliyat süresini önemli ölçüde kısaltarak hastalarımızın hem ameliyat sırasındaki risklerini azaltıyoruz hem de iyileşme süreçlerini hızlandırıyoruz. Multidisipliner ekibimizin özverili çalışmasıyla bu operasyonu başarıyla gerçekleştirdik" dedi. Başarılı bir şekilde tamamlanan operasyonun ardından, hasta stabil bir şekilde taburculuk sürecine geçti. Hasta Aytunç Karaer, hem operasyon öncesi hem de sonrası süreçte aldığı hizmetlerden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Hastane ekibinin profesyonelliği ve güler yüzlülüğü sayesinde kendimi güvende hissettim. Dr. Burak Toprak ve ekibine minnettarım” ifadelerini kullandı. Hastane Başhekim Vekili Esra İslamoğlu ise bu başarıda emeği geçen tüm ekibe teşekkürlerini sunarken, ileri teknoloji ile daha fazla hastaya umut olmaya devam edeceklerini söyledi.
26 Kasım 2024 Salı - 15:33
Vatandaşlara akılcı ilaç kullanımı anlatıldı
Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Antimikrobiyal Farkındalık Haftası etkinlikleri çerçevesinde ‘Akılcı İlaç Kullanımı (AİK) Programı’ gerçekleştirildi. İl Sağlık Müdürlüğü hafta boyunca bir dizi etkinliğe imza attı. Kurum tarafından yapılan açıklamada, son olarak Park Afyon AVM’de vatandaşları bilgilendirmeye yönelik stant açıldığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi: “Akılcı İlaç Kullanımı (AİK) Programı çerçevesinde 18-24 Kasım Dünya Antimikrobiyal Farkındalık Haftası etkinlikleri tamamlandı. Bu kapsamda Park Afyon AVM ve Afyonkarahisar semt pazarlarında antimikrobiyal direnç ve akılcı antimikrobiyal kullanımı konusunda farkındalık ve bilgilendirme çalışmaları yapıldı. İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanlığı Tıbbi Cihaz ve Eczacılık Birimi tarafından düzenlenen etkinlikte, antibiyotiklerin doğru kullanımı ile ilgili pankartlar halkın görebileceği yerlere asıldı. Ayrıca AVM’ye ve pazara gelen ziyaretçilere ve esnafa bilgilendirici broşürler dağıtılıp akılcı ilaç kullanımı konusunda uyarı ve önerilerde bulunuldu” ifadelerine yer verildi.
26 Kasım 2024 Salı - 15:21
Yatak yaralarına dikkat çekmek için etkinlik düzenlendi
Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde uzun süre yatarak tedavi gören ve sürekli yatağa bağımlı hastalarda oluşan “yatak yaralarına” dikkat çekmek ve yarayı oluşmadan önleyebilmek adına etkinlik düzenlendi. Hastanede yapılan etkinlikte, hasta ve yakınlarının dikkatini çekmek için girişte bir stant oluşturuldu. Afiş ve balonlarla süslenen stantta, hastaneye gelen hasta ve yakınlarına bilgilendirici broşürler dağıtıldı. Opr. Dr. Hilmi Uyar tarafından etkinliğe katılan sağlık personeline ve diğer ziyaretçilere, yatağa bağımlı hastada yarayı önlemek için nasıl pozisyon verilmesi gerektiği bir maket üzerinde uygulamalı anlatıldı. Ayrıca yara oluştuğu takdirde nasıl pansuman yapılması gerektiği, küçük yaranın büyümesini engellemek için neler yapılması gerektiği anlatıldı. Etkinlik sonrası hastane yönetimi adına yapılan açıklamada, “Bilgilendirme ve eğitimler sadece bugünle sınırlı kalmıyor. 2021 yılında Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde açılan ‘Diyabetik Ayak ve Yara Bakım Kliniği’nde basınç yaralı hasta yakınlarına eğitimler verilerek evde de bu hastaların nasıl bakılması gerektiği sürekli anlatılıyor. Klinik açıldığı günden beri 478 basınç yaralı hasta yatırılarak tedavisi sağlandı. Ayrıca poliklinikte de 450 basınç yaralı hasta muayene edildi; hastaneye yatmasına gerek olmayanlara ihtiyaç duydukları bilgiler verilip tedavisi düzenlenerek evde tedavisi sağlandı” ifadelerine yer verildi.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
26 Kasım 2024 Salı- 10:14
Yeni aile hekimi yönetmeliği açıklandı
2
26 Kasım 2024 Salı- 09:41
Türk bilim insanından umut veren çalışma
3
21 Ekim 2024 Pazartesi- 14:14
3 bebeklerini kaybeden aile, yenidoğan çetesi soruşturması sonrası bir kez daha yıkıldı
4
28 Nisan 2024 Pazar- 10:27
Doç. Dr. Solay: “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi’nin kan ve vücut sıvıları yoluyla bulaştığını biliyoruz”
5
07 Ekim 2024 Pazartesi- 16:49
VM Medical Park Mersin’den ’Serebral Palsi’ etkinliği
16 Kasım 2024 Cumartesi - 11:49
ASATUF Heyeti KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Öztürkler’i ziyaret etti
KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Ankara Sağlık Turizmi Federasyonu (ASATUF) Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay ve heyetini kabul etti. Görüşmede, sağlık turizmi ve akademik iş birliği projeleri ele alındı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, 15 Kasım Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında ülkede bulunan Ankara Sağlık Turizmi Federasyonu (ASATUF) Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay ve beraberindeki heyeti kabul etti. Görüşmede, Cumhuriyet Meclisi Genel Sekreteri Seral Fırat ile Meclis Basın, Dış İlişkiler ve Protokol Müdürü Milhan Lakadamyalı da hazır bulundu. Ziyarette sağlık ve turizm alanında iş birliği fırsatları ele alındı. Prof. Dr. Bay, KKTC’nin uluslararası tanınırlığını artırmak için çalışmalara devam edeceklerini belirterek, iki ülke arasında akademik, bilimsel ve sağlık turizmi alanında yeni projeler geliştirileceğini ifade etti. Prof.De. Bay, ayrıca KKTC’nin doğal zenginliklerinin korunması ve bu alanların sağlık turizmiyle entegre edilmesi için adımlar atılacağını söyledi. Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, sağlık turizminin dünyada giderek daha fazla önem kazandığını belirtti. KKTC’nin güçlü üniversiteleri ve sağlık altyapısı sayesinde bu alanda büyük bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Öztürkler, bilimsel ve akademik temelli projelerin önemine vurgu yaptı. Öztürkler, KKTC’nin daha güçlü bir yapıya kavuşması için doğal kaynakların korunması ve bilim ışığında hareket edilmesi gerektiğini de dile getirdi. Görüşmenin sonunda Prof. Dr. Aysun Bay, yazarı olduğu “Şifayı Tabiatta Bulmak” kitabını Cumhuriyet Meclisi Başkanı Öztürkler’e hediye etti. Öztürkler, ziyaretin kendileri için anlamlı olduğunu belirterek, yapılan iş birliği ve projelerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Ziyaret, KKTC ile Türkiye arasında sağlık turizmi ve bilimsel alanlarda daha güçlü bir iş birliği kurulması adına önemli mesajlar içerdi. ASATUF heyeti daha sonra KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın 41. Kurtuluş Günü’nü resepsiyonuna katıldılar. Resepsiyona Türkiye’den Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile çok sayıda davetli de katıldı. Prof. Dr. Aysun Bay, Ankara Sağlık Turizmi Federasyonu olarak KKTC’nin kuruluş yıldönümün etkinliklerine katılmaktan büyük onur duyduklarını söyledi.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 11:41
Hakkari’de ‘17 Kasım Dünya Prematüre Günü’ etkinliği
Hakkari Devlet Hastanesi tarafından ‘17 Kasım Dünya Prematüre Günü’ dolayısıyla bir etkinlik düzenlendi. ‘17 Kasım Dünya Prematüre Günü’ dolayısıyla Hakkari Devlet Hastanesi’nde Başhekim Operatör Dr. Serhan Arman, Hastane Müdürü Mustafa Yoldaş, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Yaşar Tanyürek, Kamu Hizmetleri Başkan Yardımcısı Tevadet Tekin Yakar, yenidoğan ünitesi çalışanları ve ailelerin katıldığı bir etkinlik düzenlendi. Etkinlik çerçevesinde prematüre çocuklu ailelere detaylı bilgilendirme yapıldı. Hastane yönetiminden yapılan açıklamada, “Dünya’da her yıl yaklaşık 15 milyon, ülkemizde ise yaklaşık 150 bin bebek, her 10 bebekten biri dünyaya prematüre olarak gelmektedir. Prematüre doğum ve prematüreliğin zorlukları ve yükü hakkında toplumda farkındalık oluşturarak prematüre bebeği olan ailelere umut ve cesaret vermek amacıyla her yıl ‘17 Kasım Dünya Prematüre Farkındalık Günü’ olarak kutlanmaktadır. Bu yıl dünya prematüre farkındalık günü etkinliği Hakkâri Devlet Hastanesi’nde kutlandı. Yenidoğan ünitesi ve hastane çalışanları ile yöneticilerin katıldığı etkinlik, prematüre doğup yenidoğan ünitesinden sağlıkla taburcu edilen bebeklerimiz ve ailelerinin katılımıyla taçlandı. Prematüre gününün önemi konusunda yenidoğan uzmanımız Dr. Yasemin Ezgi Köstekci kısa bir sunum gerçekleştirdi. Prematüre bir bebeğin hayata tutunması için “Kaliteli bakıma her yerde erişim” vurgusu yapıldı. İl Sağlık Müdürlüğümüz ve hastane yönetimimiz ile ilimizde yenidoğan yoğun bakım hizmetinin yürütülmesinde emeği olan pediatri, kadın doğum, çocuk cerrahisi, radyoloji bölümlerine ve 112 Komuta Kontrol Merkezine teşekkürler sunuldu. Hastanemizde bir prematüre bebeğin doğumdan taburculuğa kadar geçirdiği sürecin anlatıldığı, “Küvözden Dünya’ya” isimli video gösterimi katılımcılara, özellikle de prematüre bebeği olan anne ve babalara duygu dolu anlar yaşattı” ifadelerine yer verildi. Programda “Prematüre anne ve babası olmak” konusuyla ailelerin de katılımcılarla duygularını paylaştı. Etkinlik sonunda ’hayata erken başlayan minik kahramanların ve ailelerinin yanındayız’ mesajı verildi.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 11:39
Türk Radyoloji Derneği’nden uyarı: “Kalitesiz tetkikler doğru tanı ve tedaviyi de engelliyor”
Türk Radyoloji Derneği tarafından düzenlenen 45. Ulusal Radyoloji Kongresi, Antalya’da yapıldı.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 11:33
Normal doğum teşvik ediliyor
DÜZCE (İHA) – Düzce İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri normal doğum eylem planı çerçevesinde Gümüşova Cumayeri Devlet Hastanesi’nde vatandaşları bilgilendirdi. Düzce’de vatandaşlara sağlık konusunda bilgilendirme çalışmalarına devam eden Düzce İl Sağlık Müdürlüğü son etkinliğini Gümüşova Cumayeri Devlet Hastanesi’nde gerçekleştirdi. Normal Doğum eylem planı çerçevesinde Gümüşova Kaymakamlığı önünde stant açan ekipler, normal doğumun önemi ve avantajlarını, gebelik süreci ile anne sürünün önemi konularında anne ve anne adaylarını bilgilendirdi.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 11:24
Uzmanı kolesterol ilacı kullananları uyardı
Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, kolesterol ilacı kullanan kişilerde yaşanan halsizliğin normal olduğunu belirterek, “Bu ilaçlarda ‘Koenzim Q10’ çıkartıldı. ‘Koenzim Q10’ vücudun enerjisini sağlıyor. Ancak Koenzim Q10’u gıda takviyesi olarak almak istemeyenler dengeli bir şekilde sakatat tüketerek bunu almalı” dedi. Sağlıklı bir yaşam için kolesterol seviyesinin kabul edilebilir sınırlarda tutulması çok önemli. Ancak kolesterol ilacı kullanan kişilerde son dönemlerde halsizlik ve yorgunluk yaşanıyor. Uzmanlar, bunun da en önemli nedeninin ‘Koenzim Q10’un ilaçlarda bulunmaması olarak yorumluyor. “Kolesterol ilaçlarının içeriğinde kaslarda zayıflama ve halsizliğe sebep oluyor” Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Şen, “Kardiyoloji uzmanları veya aile hekimleri tarafından hastalara kolesterol ilacı önerildiği zaman hastalar bunu kullanıyor. Ancak bir süre sonra kaslarımda incelme, zayıflama ve halsizlik şikayetleriyle doktorlarına başvuruyorlar. Bu yakınmalarda hastalar haklılar. Kolesterol ilaçlarının içeriğinde kaslarda zayıflama ve halsizliğe sebep oluyor” ifadelerini kullandı. “Koenzim Q10 vücudun enerjisini sağlıyor” Koenzim Q10’un da doktor tavsiyesiyle kullanılması gerektiğini vurgulayan Şen, “Kolesterol ilaçlarıyla ilgili ilk ruhsat başvurusu yapıldığı zaman ‘Koenzim Q10’ ile birlikte üretilsin denilerek ruhsat alınıyor. Ancak daha sonra Koenzim Q10 çıkartılıyor. Bu Koenzim Q10’un eksikliğine bağlı olarak bu hastaların kaslarında erime ve halsizlik şikayetleri var. Koenzim Q10 vücudun enerjisini sağlıyor. Bu enerjinin açığa çıkması için Koenzim Q10 olmazsa olmaz. Sadece kolesterol hastalarında değil, spordan sonra kendisini yorgun, bitkin hissedenlerde kullanmalı” diye konuştu. Öte yandan, Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, Koenzim Q10’u gıda takviyesi olarak almak istemeyenlerin sakatat başta olmak üzere birçok besinle alabileceklerini söyledi.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 10:55
Dünya KOAH Günü’nde yerin 150 metre altında şifa aradılar
Çankırı’da hayata geçirilen ’Daha Güçlü Bir Nefes Projesi’, Dünya KOAH Günü’nde KOAH ve astım hastalarına umut oldu. Türkiye’nin dört bir yanından gelen KOAH ve astım hastaları, Hititler’den kalan ve yerin 150 metre altında bulunan tuz mağarasında sağlıklarına kavuştu. Çankırı’da, Çankırı Valiliği ile çeşitli kurumların işbirliği ile gerçekleştirilen ’Daha Güçlü Bir Nefes Projesi’, ‘Dünya KOAH Günü’nde KOAH ve astım hastalarına umut oldu. Hititler döneminden kalan ve "Yer Altı Tuz Şehri" olarak adlandırılan tuz mağarasında, KOAH ve astım hastalarına yönelik farklı sosyal, kültürel ve sağlık etkinlikleri gerçekleştirildi. Yerin 150 metre altındaki mağara içerisinde, hastaların 15 gün boyunca günde 6 saat tuz ortamındaki havaya maruz kalmaları sağlandı. Tuzla şifa bularak hayata tutunan hastalar tuz gastronomisiyle de Çankırı’nın yöresel yemeği olan tuzda kuzu ve tavuk yemeğini tattılar. Türkiye’nin dört bir yanından gelen hastalar, Dünya KOAH Günü’nde sağlık problemlerinin azaldığı ve rahat bir nefes aldıkları için çok mutlu olduklarını belirtti. “Buraya gelmeden önce 1’inci kata çıkamıyordum. Şimdi ise, 4’üncü kata çıkabiliyorum” Tedavisinin ardından kolaylıkla merdiven çıkabildiğini söyleyen Hasan Hüseyin Barışkan, “Projeye Ankara’dan katılıyorum. Buraya bir tavsiye üzerine geldim. Bugün tedavimin son günü. Buraya gelmeden önce 1’inci kata çıkamıyordum. Şimdi ise, 4’üncü kata çıkabiliyorum. Bu mağaranın faydasını gördüm. Dünya KOAH Günü’nde burada bulunduğum için mutluyum. KOAH hastalarına bu mağarayı tavsiye ediyorum” dedi. “Ben kurtuldum” Çareyi tuz mağarasında bulduğunu ifade eden Sedat Çetinkaya, “Projeye Kocaeli’nden katılıyorum. KOAH hastasıyım. Nefes darlığım var. Gitmediğim doktor kalmadı. En sonunda bu mağarayı duydum ve geldim. Tedavimin 7’inci gününde rahat nefes alamaya başladım. Rahatlıkla balgam çıkartabiliyorum, burnum ve genzim açıldı, artık tıkanmıyorum. Ben kurtuldum” diye konuştu. “Dünya KOAH Günü’nde burada tedavi olduğum için çok mutluyum” Tuz mağarasını KOAH ve astım hastalarına tavsiye eden Necati Bozkurt, “5-6 senedir bu KOAH hastalığını çekiyorum. Bu mağarada tedavi oldum ve iyileşme sürecimde ilerlemeler var. Bu mağaranın tüm hastalara faydalı olacağını düşünüyorum. Dünya KOAH Günü’nde burada tedavi olduğum için çok mutluyum” şeklinde konuştu. “Tuzun nasıl sağlıkta faydası varsa, tuzda kuzu ve tavuğunda faydası vardır” Çankırı tuzunun yemekte de sağlıklı olduğunu söyleyen yemek ustası Servet Sevindim, “Dünya KOAH Günü amacıyla yer altı tuz şehrine KOAH ve astım tedavisi için Türkiye’nin her yerinden gelen hastalarımıza Çankırı’nın yöresel lezzeti olan tuzda kuzu ve tuzda tavuk yaptık. Tuzun nasıl sağlıkta faydası varsa, tuzda kuzu ve tavuğunda faydası vardır. İnce ve kalın tuzla etin tamamını kapatarak 7 saatte yavaş yavaş pişiriyoruz. Hiçbir katkı yoktur. Burası tuzun başkenti, sağlıyla ve lezzetleriyle, tuza dair olan her şey Çankırı’da” ifadelerini kullandı.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 10:19
Prof. Dr. Gürdal Yılmaz’dan o virüslerle ilgili dikkat çeken açıklama
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürdal Yılmaz, eskiden beri dolaşıma girmiş, insanlar arasında yayılmış virüslerin her zaman tek dük karşımıza çıkacağına dikkat çekerek, “Covıt-19 var, domuz gribi de ara ara var” dedi. Halen domuz gribi vakalarıyla karşı karşıya kalındığını kaydeden Yılmaz, “Biz o salgını 2010 yılında yaşamıştık. Ama halen domuz gribi vakalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. İnsanlar arasında dolaşıyor bunun ağırlaşması önemli. Ağırlaşıp ta tanı konulması, hafif geçiren çok vaka var” diye konuştu. Eskiden grip geçirildiği zaman bir hafta ya da on günde düzeliyordu Ekim-Kasım aylarında solunum yolu hastalıkların arttığını eskiden bir hafta ya da on günde geçen bu hastalıkların artık süresi uzadığına dikkat çeken Yılmaz, “Ekim-Kasım ayları hava değişimlerinin olduğu aylar. Bu aylarda en çok gördüğümüz enfeksiyon hastalıkları solunum yolu enfeksiyonları. Her zaman gördüğümüz ishal, idrar yolu enfeksiyonları yine devam ediyor. Ancak solunum yolu enfeksiyonları özellikle grip tarzındaki enfeksiyonlar bu aylarda daha çok karşımıza çıkıyor. Bu grip geçen sene Eylül ayında başlayıp devam eden dört mevsim grip dediğimiz bir grip sezonu yaşadık. Bu yazın bir süre ara vermişti şimdi tekrar böyle bir grip durumu söz konusu gribal şikâyetler. Bu şikâyetlerin eskisine göre farklılığı geçen seneden beri aynı şekilde eskiden grip geçirildiği zaman bir haftada ya da on günde düzelmiş oluyordu. Şimdi uzamış bir süreç var. Özellikle belki hastanın kas ağrıları eklem ağrıları halsizliği düzeliyor ama öksürük şikâyeti bir ay iki ay üç ay kadar sürebiliyor. Bunlarla karşılaşıyoruz ve hastalarımız bundan mustarip olarak karşımıza geliyor. Bunlara ne neden oluyor? Tekrarlayan viral enfeksiyonlar farklı farklı virüsler olabileceği gibi yaşantı şeklinin değişmesi obezitenin artması, yiyeceklerden doğallıktan uzaklaşma, katkı maddeli yiyecekler yeme vücudun bağışıklık sistemi düşmesi ve yaşın yükselmesi olarak düşünebiliriz” diye konuştu. Covit -19 hala devam ediyor Gribal enfeksiyonların pandemi ile ilgili olup olmadığı konusunda kesin bir şey söylenemeyeceğini belirten Yılmaz, “Pandemi ile alakalı mıdır? Bu noktada bir şey diyemeyiz ama sonuçta gribal şikayetlerin bir kısmında Covit -19 hala devam ediyor bu var. İnfluenza var RSV dediğimiz Respiratuar sinsityal virüs var sıklıkla karşılaştığımız. Yine sigara kullanımının artması ile birlikte bu enfeksiyonların biraz daha uzaması söz konusu olabiliyor. Halkımızın biraz daha yediğine içtiğine dikkat etmesi hijyenine dikkat etmesi gerekiyor. Temiz hava almasını öneriyoruz, rüzgârda kalmaması rüzgarlı ortamlarda gereken bariyer önlemlerini alması giysisini ona göre giyinmesi gerekiyor. Özellikle cereyan ortamında kalmamasını öneriyoruz” dedi. Sadece enfeksiyon değil kardiyak hastalıkları da bu dönemlerde arttı Hava sıcaklığının birden yükselip azalması hastalıkları tetiklediğini ifade eden Yılmaz, “Sıkıntımız, hava sıcaklığının birden bire yükselmesi birden bire düşmesi. Vücut adaptasyon sürecini buna yeterince ayarlayamıyor. Yeterince ayarlayamadığı için de enfeksiyon hastalıkları karşımıza çıkıyor. Sadece enfeksiyon değil kardiyak hastalıkları da bu dönemlerde arttı. Biz mesela bu aylarda İnfektif endokardit daha çok görüyoruz. Yani kardiyak rahatsızlıkları var bu dönemlerde bir artış söz konusu. Yine menenjit vakalarımız oldu bu şekilde. Yaz sonu Kırım Kongo bitiyor son baharda solunum yolu enfeksiyonları başlıyor. İshal yaz ile birlikte devam ediyor. Bu dönemde de gribal hastalıklarda bir artış oluyor” diye konuştu. Covıt-19 var domuz gribi de ara ara var Virüslerin her zaman tek dük olacağına dikkat çeken Yılmaz, “Bunlar her zaman tek dük, her zaman olacak şeylerdir. Eskiden beri dolaşıma girmiş insanlar arasında yayılmış virüsler her zaman tek dük vakalar şeklinde karşımıza çıkacaktır. Covıt-19 var, domuz gribi de ara ara var. O salgını biz 2010 yılında yaşamıştık. Ama halen domuz gribi vakalarıyla karşı karşıya kalıyoruz. İnsanlar arasında dolaşıyor bunun ağırlaşması önemli, ağırlaşıp ta tanı konulması. Hafif geçiren çok vaka var” dedi.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 09:51
Güzelbahçe Belediyesinden hastane hizmeti
Güzelbahçe Belediyesi, vatandaşların hastanelerde rahat ve hızlı bir şekilde tedavi hizmeti almaları amacıyla hastanelere birer personel görevlendirdi. Güzelbahçe Belediyesi, sosyal hizmetlere bir yenisi daha ekleyerek hastanelerde birer personel istihdam etmeye başladı. Vatandaşların hastane kapılarında sıkıntı yaşamamaları için belediye personeli kendisiyle birlikte gezip işlemlerini yapacak. “Yol yapılır, park yapılır ama önemli olan gönül yapmak” Halka dokunmanın önemli olduğunu vurgulayan Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa Günay, “Bu uygulamamızı 1 hafta önce başlattık. Çok olumlu sonuçlar almaya başladık. Urla Devlet Hastanesinde bir, Dokuz Eylül Hastanesinde iki olmak üzere üç personelimizi görevlendirdik. Bu personelimiz Güzelbahçe’den giden vatandaşlarımızı hangi bölüme gidecekse, ne işlem yapacaksa yardımcı olacak, onların bu hizmetlerini yerine getirecek. Güzelbahçe, emeklilerin yoğun olduğu bir ilçe. Yaşlı kesim çok fazla ve hastanelerde kapı kapı gezmeleri, işlemleri yapmaları zorlaşıyor. Biz de bu noktada personelimizle vatandaşlarımızın bu işlerini daha hızlı bir şekilde çözmeyi planladık. Araç ihtiyacı varsa gerektiğinde araç gönderip vatandaşımızı hastaneden alıp evine bırakıyoruz. Uygulama güzel gidiyor. Çok fazla teşekkür mesajı almaya başladık. Halk memnun ve mutlu. Biz de halka hizmet için varız. Vatandaşına dokunan belediyeciliği önemsiyoruz. Bir çocuk yatağa aç giriyor ise bir teyze evinde ısınamıyor ise bir amca alışverişini yapamıyor ise biz orada olmak zorundayız. Yol yapılır, park yapılır ama önemli olan gönül yapmak, gönüllere girmektir. Biz de bu hizmeti yaptıkça halkımızın gönlüne girmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 09:50
Safra yolları kanal darlığına ‘Peroral Kolanjioskopi’ çözümü
Doç. Dr. Ferit Çelik, İEÜ Medical Point Hastanesinde yapılan ‘Peroral Kolanjioskopi’ işlemi hakkında bilgi verdi. Çelik, bu işlemin İzmir’de bir özel hastanede ilk kez yapıldığını vurguladı. Safra yolları ve pankreas kanalının direkt görüntülenmesine imkan sağlayan ileri endoskopik bir girişim olan Peroral Kolanjioskopi işlemi, biyopsi alınarak doğru tanı konulması açısından büyük önem taşıyor. Pankreas kanalı ve safra yollarında darlık şikayetiyle İEÜ Medical Point Hastanesine başvuran Ayşe Nizamoğlu da bu işlemle şifa buldu. İşlemi yapan İEÜ Medical Point Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ferit Çelik, “Hastamız pankreas bezi enfeksiyonuyla geldi. Daha önceden yapılan tetkiklerinde kronik pankreatit tanısı vardı. Üzerine akut pankreatit hadisesi gelişmişti. MR’larında safra yollarında 2 bölgede düzensizlik ve darlık rapor edilmişti. Öncelikle pankreas bezindeki enfeksiyonun yatışmasını bekledik. Ardından kronik pankreatit olduğu için pankreas kanalı ve safra yollarına yönelik ERCP ve Perolal Kolanjioskopi işlemi yaptık. ERCP işlemiyle önce pankreas kanalına girip tortuları ve taşları temizledik. Sonrasında pankreas kanalına bir stent takarak buradaki salgıların rahat akmasını sağladık. Kronik pankreatitte kanalda düzensizlikler olur, hastada ağrılar olur ve pankreatit ataklar olabilir. Bunu engellemek için de kanalı düzleştirmeye çalışıp stent yerleştirdik” dedi. “Peroral Kolanjioskopi işlemi yapılan ilk özel hastane olduk” Medical Point Hastanesi olarak Peroral Kolanjioskopi işleminin ilk kez uygulayan özel hastane olduklarına vurgu yapan Çelik, “ERCP ile safra yollarına girdik. Ardından ucunda kamera olan Perolal Kolanjioskopi aletiyle safra yollarına girip darlık bölgelerini değerlendirdik. İyi huylu daralmalara benziyordu. Biyopsi aldık ve patoloji sonucunu bekliyoruz. Hastamızın kronik pankreatitle ilgili tedavi basamağını gerçekleştirirken diğer yandan da safra yolu darlıklarına yönelik tanısını koymaya yardımcı olduk. Bu işlem ülkemizde sınırlı sayıda sağlık kuruluşunda yapılıyor. İzmir’de de Peroral Kolanjioskopi işlemi yapılan ilk özel hastane olduk” ifadelerini kullandı. Sağlığına kavuştuğunu için çok mutlu olduğunu belirten Ayşe Nizamoğlu, “2007 yılında kemoterapi ve radyoterapiler alınca safra yollarında sorunlar çıkmaya başladı. Kanallarda daralma oldu. Kanalların açılması için iki kez ameliyat oldum. Bu sefer de pankreas kanalların daralmaya başladı. Yılda bir kere değişmek kaydıyla kanala stent takılıyor. Peroral Kolanjioskopi işlemiyle daralan kanallarım açıldı ve sağlığıma kavuştum” diye konuştu.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 09:48
Diş sağlığında ’kişiselleşmiş tedavi’ dönemi
İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Gülsüm Ak, kişiselleştirilmiş diş hekimliğinin, teknolojinin ilerlemesiyle her geçen gün daha yaygın hale geldiğini belirterek, dijital ve kişiye özel çözümlerin, hastaların tedavi süreçlerinde daha iyi sonuçlar almalarını ve iyileşme sürelerinin kısalmasını sağladığını söyledi. Günümüzde tıp ve diş hekimliğinin, teknolojik ilerlemeler ve bilimsel yenilikler sayesinde önemli bir dönüşüm geçirdiğinin altını çizen Prof. Dr. Ak, "Her bireyin fizyolojik yapısı farklı olduğu gibi hastalıklarının patolojisi de farklılık gösterebilmektedir. Hastalıklar hastadan hastaya farklı bir seyir izleme potansiyeline sahiptir. Sağlık alanı da bu farklılıklara çözüm üretebilmek için evrilmektedir. Hastalıklara odaklı eski standart tedavi anlayışı yerini, hasta odaklı kişiselleşmiş tedavi anlayışına bırakmaktadır. Bu durum akla Hipokrat’ın ’Hastalık yoktur, hasta vardır’ sözünü getirmektedir. Günümüzde her bireyin hastalığı için optimize edilmiş kişiye özel tedavi planları öne çıkmaktadır. Bu tedavilere örnek olarak tıp alanında kişisel ihtiyaçlara göre düzenlenmiş ilaç tedavileri ve diş hekimliği alanında ise kişiselleşmiş implant ve protez tedavileri verilebilir" dedi. Diş tedavilerinde de kişiye özgü tedavilerin ön plana çıktığını belirten Ak, "Kişinin kendine özgü ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak dijital ortamda üretilmiş protezler ile daha başarılı sonuçlar alındığı gibi ileri derece kemik kaybı yaşamış oral cerrahi hastaları için de tedavi seçenekleri değişmekte ve gelişmektedir. Kişiye özel tasarlanmış subperiostal implant tedavileri ile geleneksel yollarla tedavi edilemeyen ileri kemik kayıplı dişsiz hastaların protetik rehabilitasyonu sağlanabilmektedir. Yine oral cerrahideki bir başka kişiselleşmiş tıp örneği ise kişiye özel planlamalarla, membranlar ve kemik greftleri kullanılarak hastaların kemik seviyelerinin istenilen miktarda arttırılabilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır" dedi. Kişiselleştirilmiş yaklaşımların, yalnızca cerrahi alanla sınırlı kalmayıp, diş hekimliğinin farklı alanlarında da başarıyla uygulandığını kaydeden Ak, "Örneğin, okluzal splintler, çene ve diş yapısına göre özel olarak tasarlanarak, bireylerin çene eklem hastalıkları, diş gıcırdatma veya çene uyumsuzluğu gibi sorunlarına kişiye özel çözümler sunmaktadır. Okluzal splintler, dijital ölçümler ve kişisel 3D analizler ile daha verimli ve rahat bir kullanım sağlamakta, tedavi sürecini hızlandırmaktadır. Horlama tedavisi alanında da kişiselleştirilmiş yaklaşımlar önemli bir yer tutmaktadır. Horlama, uyku apnesi gibi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur ve kişiye özel horlama apareyleri, çene yapısına ve solunum yollarına göre tasarlanarak etkili bir çözüm sunmaktadır. Bu apareyler, çenenin belirli bir pozisyonda kalmasını sağlayarak hava yolunun açık tutulmasına yardımcı olur. Teknolojik gelişmelerle kişiye özel olarak üretilen horlama apareyleri, tedavi başarısını artırmakta ve hastaların yaşam kalitesini yükseltmektedir. Gingivektomi işlemi de kişiselleştirilmiş tıbbın diş hekimliğine yansıyan bir başka örneğidir. Gingivektomi, diş etlerinin fazla dokusunun cerrahi olarak çıkarılmasıdır ve bu işlemde dijital kılavuzlar kullanılarak işlem daha hassas ve estetik açıdan daha başarılı hale getirilmektedir. Gingivektomi guide’ları, diş etlerinin şekli ve büyüklüğüne göre dijital ortamda tasarlanarak, cerrahın en doğru müdahaleyi yapmasına imken tanır. Bu sayede, iyileşme süreci kısalır ve estetik sonuçlar daha tatmin edici olur. Ortognatik cerrahi de kişiselleştirilmiş tıbbın önemli bir uygulama alanıdır. Ortognatik cerrahilerde, çene yapısının düzeltilmesi için yapılan cerrahilerde, dijital tarama ve 3D modelleme teknolojileri kullanılarak, bireye özel cerrahi planlamalar yapılmaktadır. Bu sayede, her hastanın çene morfolojisi göz önünde bulundurularak, cerrahi işlemler daha hassas ve etkili bir şekilde gerçekleştirilir. Ortognatik cerrahi rehberleri (guide) bu sürecin önemli bir parçasıdır ve cerrahın doğru pozisyonda kesiler yapmasına imkan sağlar. Sonuç olarak, tedavi başarısı artar ve komplikasyon riski azalır" dedi. Diş hekimliğinde kişiselleşmiş tedavilerin sadece cerrahi alanla sınırlı kalmadığının altını çizen Ak, "Şeffaf plaklar gibi ortodontik tedavi seçenekleri de kişiye özel tedavi anlayışını benimsemektedir. Dijital tarama ile alınan ölçüler, hastanın diş ve çene yapısına en uygun şeffaf plakların tasarlanmasına imkan verir. Bu plaklar, dişlerin doğru ve kontrollü bir şekilde hareket etmesini sağlayarak, tedavi sürecini hızlandırır ve estetik açıdan daha kabul edilebilir bir seçenek sunar. Diş protezleri ve implantlar da bireye özel olarak tasarlanabilmektedir. 3D yazıcılar sayesinde ağız içi ölçüler alındıktan sonra, kişiye özel protezler veya implantlar üretilebilir. Bu, özellikle ileri derecede kemik kaybı yaşayan hastalar için büyük bir avantaj sağlamaktadır. Dental implant rehberleri de cerrahiyi kişiselleştirmek için kullanılan bir diğer önemli teknolojidir. 3D taramalar ve dijital modelleme ile, her hastanın çene yapısına uygun olarak tasarlanmış rehberler sayesinde implant yerleştirilmesi daha hassas ve doğru yapılabilir" dedi.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 09:38
Erken doğumun sessiz kahramanları: Prematüre bebekler hayata tutunuyor
Biruni Üniversitesi Hastanesi’nde, Dünya Prematüre Günü dolayısıyla farkındalık toplantısı düzenlendi. Yenidoğan uzmanları, çocuk doktorları, hemşireler, prematüre doğan çocuklar ve ailelerinin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, erken doğumun etkileri ve prematüre bebeklerin karşılaştığı zorluklar ele alındı.
16 Kasım 2024 Cumartesi - 09:35
Kütletme işlemi felce yol açabilir
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Özkoçak, kütletme adıyla bilinen uygulamalar hakkında önemli uyarılarda bulundu. Kontrolsüz yapılan bu işlemlerin, omurga sağlığı için ciddi riskler barındırdığını vurguladı. Son yıllarda sosyal medyada popüler hale gelen kütletme videoları, eğlenceli ve masum bir işlem gibi görünse de ciddi sağlık riskleri taşıyor. Kontrolsüz yapılan bu işlemler, omurga sağlığını tehlikeye atarak felç gibi geri dönülmez sorunlara yol açabiliyor. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Özkoçak, bu konuda hayati uyarılarda bulundu ve manuel terapinin doğru ellerde uygulanmasının önemine dikkat çekti. Manuel terapiye mutlaka uzman kontrolü Manuel terapinin tıpta yeri olan bir yöntem olduğunu ancak bu işlemlerden önce mutlaka uzman bir hekimin hastayı muayene etmesi gerektiğini belirten Dr. Özkoçak, “Omurga yapısını değerlendirmek için Röntgen, Tomografi ya da MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) gibi görüntüleme yöntemleri kullanılmalı. Çünkü omurganın arkasında, tüm sinir sistemimizi kontrol eden çok hassas damar ve sinir paketleri bulunuyor. Kontrolsüz müdahaleler felç gibi ciddi sonuçlar doğurabilir” dedi. Berberde kütletmeye dikkat Kütletme işleminin berberde ya da uygun olmayan şartlarda yapılmasının ciddi sakatlıklara neden olabileceğini ifade eden Dr. Özkoçak, “Omurilik felci, bu işlemin yanlış uygulanması sonucu ortaya çıkabilecek en kötü senaryolardan biri. Bu durum tüm vücutta güçsüzlüğe ve yaşam kalitesinde dramatik düşüşlere yol açabilir” uyarısında bulundu. Sosyal medya yanıltabilir Dr. Özkoçak, sosyal medyada kütletme işlemiyle ilgili yayılan abartılı videoların halkı yanlış yönlendirdiğini söyleyerek, “Bu videolarda duyulan sesler, genellikle ses kayıt cihazlarıyla artırılmış efektlerdir. Gerçek bir tedavide bu tür yüksek sesler çıkmaz. Sesin varlığı tedavinin başarılı olduğu anlamına gelmez” ifadesini kullandı. Manuel terapinin faydaları Manuel terapinin doğru uygulandığında kas ve bağ dokudaki sıkışmaları gevşeterek rahatlama sağladığını ifade eden Dr. Özkoçak, tedavinin yalnızca sertifikalı ve uzman kişiler tarafından uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Dr. Özkoçak, “Omurgamız vücudumuzun pırlantasıdır. Sinirlerimizin geçtiği bu bölgeye yapılacak her müdahale, büyük risk taşır. Lütfen kontrolsüz işlemlerden kaçının ve mutlaka uzman desteği alın” şeklinde konuştu.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder