ASAYİŞ - 07 Ocak 2025 Salı 20:33

Bakan Uraloğlu’ndan PTT binasına yapılan saldırıda hayatını kaybedenler için taziye mesajı

A
A
A
Bakan Uraloğlu’ndan PTT binasına yapılan saldırıda hayatını kaybedenler için taziye mesajı

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Rize’de PTT binasına yapılan saldırı sonucu 2 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine başsağlığı mesajı yayınladı.


Olay, merkeze bağlı Mermerdelen Mahallesi’nde bulunan PTT Başmüdürlüğü binasında 17.00 sularında meydana geldi. Alınan bilgiye göre, kimliği belirsiz saldırgan, babasına ait kartı almak için binaya giriş yaptı. Görevlilerin kendisine teslim edilemeyeceğini ve babasının kendisinin gelmesinin gerektiğini söylediği saldırgan olay yerinde görevlilerle tartışmaya başladı. Tartışmanın ardından belinden silahını çıkartan şahıs ateş etti. Şahıs, PTT Müdür Vekili Selim Okumuş ve Temizlik Görevlisi Ömer Beyazıt’ı vurarak ağır yaraladı. Kimliği belirsiz saldırgan, gerçekleştirdiği saldırının ardından olay yerinden kaçtı. Ağır yaralanan 2 çalışan, kaldırıldıkları hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Polis ekipleri saldırıyı gerçekleştiren şahsın yakalanması için çalışma başlattı.



Bakan Uraloğlu başsağlığı diledi


Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Rize’de PTT çalışanlarımıza yönelik gerçekleştirilen menfur saldırı sonucunda iki çalışanımızın hayatını kaybettiğini üzülerek öğrendik. Bu hain saldırıda hayatını kaybeden değerli çalışanlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Faillerin adalet önünde hesap vermesi için süreci yakından takip ediyoruz. PTT camiamızın ve aziz milletimizin başı sağ olsun" ifadelerini kullandı.



Bakan Uraloğlu’ndan PTT binasına yapılan saldırıda hayatını kaybedenler için taziye mesajı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale 5. kattan düşerek ölen restoratörün tutuklanan profesör eşinin yargılanmasına başlandı Çanakkale’de 39 yaşındaki restoratörün 5. kattan düşerek hayatını kaybetmesine ilişkin tutuklanan profesör eşinin yargılanmasına başlandı. Hakim, davanın Ağır Ceza Mahkemesinde devam etmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. 30 Ekim 2024 tarihinde merkeze bağlı Kepez beldesi Hamidiye Mahallesi Aziz Nesin Caddesi’ndeki bir apartmanda meydana gelen olayda, restoratör Tuğba Yavaş (39), apartmanın 5. katındaki dairenin balkonundan park halindeki motosikletin üzerine düşmüştü. Durumu fark eden komşuların ihbarı üzerine olay yerine gelen ambulansla Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’ne sevk edilen Yavaş, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Olayın ardından polis ekipleri Tuğba Yavaş’ın eşi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Alptekin Yavaş’ın (49) ifadesine başvurmuştu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Alptekin Yavaş, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Çanakkale Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturmasının tamamlanmasının ardından iddianame hazırlanmıştı. Prof. Dr. Alptekin Yavaş hakkında ‘kasten adam öldürme suçunun üstsoy veya altsoydan birine veya eş, boşandığı eşe veya kardeşe karşı işlenmesi ve cezası akrabalık ilişkisi olan kişinin öldürülmesi’ suçundan Çanakkale 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. İlk duruşma ise bugün görüldü. Tutuklu sanık Alptekin Yavaş duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, sanık ve müşteki avukatları ile yakınları mahkemede hazır bulundu. Sanık Prof. Dr. Alptekin Yavaş savunmasında, “Tarafıma yönetilen suçlamaları kabul etmiyorum. Eşim 2023 yılında büyük bir epilepsi nöbeti geçirdi. Daha önce böyle bir nöbet geçirmemişti. Geçirdiği nöbet sonrasında evde tek kalmaktan korktuğu için bir süre benimle okula geldi. Krizden sonra gittiğimiz nöroloji uzmanı bizi psikiyatriye yönlendirdi. 6 defa psikiyatriye gittik. Çeşitli ilaçlar verildi. Sonra kilo aldığı için ilaçları kullanmayı bıraktı. Kıskançlık krizleri başladı. Şüphelendiği kişiyi eve getirerek beraber yemek yedik. Bu yemek sonunda eşim bana ‘Sen haklısın’ dedi. Eşimin bundan önce intihar girişimi oldu. Büyük epilepsi krizinden 1 ay önce Çanakkale’de otomobille seyir halindeyken, her zamanki tartışmaları yaşarken bir anda arabanın kapısını açıp kendini atmaya çalıştı. Bu sırada ben de kolundan tutarak buna engel oldum. Bunun dışında oğlumuzun yanında da bir intihar girişimi oldu. Evdeyken tartışma anında televizyonu ve bilgisayarı yere attı. Balkona çıkarak ‘Kendimi atarım’ dedi, daha sonra evimizin üs katından oğlum geldi. Oğlumla beraber eşimi bunu yapmaması konusunda ikna ettik” diye konuştu. Olay günü eşinin mevlit organizasyonu için bir arkadaşıyla görüştükten sonra eve geldiğini belirten Yavaş, şunları söyledi: “Her şey normaldi. Uyumak için yatağa yattık. Bu sırada eşim benim ilgisizliğimden yakınarak, yaşadığı bazı sorunlardan anlatmaya başladı. Konuşma bir süre sonra tartışmaya dönüştü ve eşim benim üzerime yürümeye başladı. Eşim ara sıra oğlumun yanında da bana vuruyordu. Ben herhangi bir fiziki müdahalede bulunmadım. Bunun üzerine ben yüksek sesle ‘Tuğba yeter’ diye bağırdım. Tartışmanın sona ermesi için banyoya girdim. Her zaman tartışmalarda böyle yapardım. Onun da arkamdan geleceğini düşündüm. Böyle de oldu. Eşim arkamdan banyoya geldi. Ona şaka olsun diye su fırlattım. Ancak eşim bağırarak banyodan çıktı. Ben de hemen banyodan kurulanıp çıktım. Çıktığımda eşimi evin içinde göremedim. Eşim balkona çıkmıştı. Eşim balkondan bana bağırarak ‘Kendim atarım’ dedi. Ben de ona ’Oğluma ve bana bunu yapamazsın’ dedim. Balkon tırabzanlarına doğru yaklaşınca ben de ona doğru yaklaşarak ’Yapma’ dedim. Bunun üzerine eşim bana ‘Yaklaşma’ diye bağırdı. Bir süre sonra eşim tırabzanların öbür tarafına geçti. Eşimin bir süre sonra ayakları kaydı ve balkon tırabzanlarına sadece elleriyle tutundu. Bunu fark edince koşarak bileklerinden tuttum. Eşime sağ ayağını trabzanın üstünden atarsa kurtulabileceğini söyledim. Eşim bunu yapamadığını belirtti. Bir süre sonra eşimin elleri trabzandan kaydı ve sadece ben bileklerinden tutuyordum. O sırada eşimi tutup çekmeye çalıştım ancak gücüm yetmedi. Eşim düşerek vefat etti. Beraatımı talep ediyorum” dedi. Sanığın savunmasının ardından müşteki yakınları dinlendi. Hakim, sanık Alptekin Yavaş’ın tutukluk halinin devamına ve duruşmanın Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesine karar verip, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.