ASAYİŞ - 08 Ocak 2025 Çarşamba 17:32

5. kattan düşerek ölen restoratörün tutuklanan profesör eşinin yargılanmasına başlandı

A
A
A
5. kattan düşerek ölen restoratörün tutuklanan profesör eşinin yargılanmasına başlandı

Çanakkale’de 39 yaşındaki restoratörün 5. kattan düşerek hayatını kaybetmesine ilişkin tutuklanan profesör eşinin yargılanmasına başlandı. Hakim, davanın Ağır Ceza Mahkemesinde devam etmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.


30 Ekim 2024 tarihinde merkeze bağlı Kepez beldesi Hamidiye Mahallesi Aziz Nesin Caddesi’ndeki bir apartmanda meydana gelen olayda, restoratör Tuğba Yavaş (39), apartmanın 5. katındaki dairenin balkonundan park halindeki motosikletin üzerine düşmüştü. Durumu fark eden komşuların ihbarı üzerine olay yerine gelen ambulansla Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’ne sevk edilen Yavaş, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Olayın ardından polis ekipleri Tuğba Yavaş’ın eşi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Alptekin Yavaş’ın (49) ifadesine başvurmuştu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Alptekin Yavaş, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Çanakkale Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturmasının tamamlanmasının ardından iddianame hazırlanmıştı. Prof. Dr. Alptekin Yavaş hakkında ‘kasten adam öldürme suçunun üstsoy veya altsoydan birine veya eş, boşandığı eşe veya kardeşe karşı işlenmesi ve cezası akrabalık ilişkisi olan kişinin öldürülmesi’ suçundan Çanakkale 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. İlk duruşma ise bugün görüldü. Tutuklu sanık Alptekin Yavaş duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, sanık ve müşteki avukatları ile yakınları mahkemede hazır bulundu.


Sanık Prof. Dr. Alptekin Yavaş savunmasında, “Tarafıma yönetilen suçlamaları kabul etmiyorum. Eşim 2023 yılında büyük bir epilepsi nöbeti geçirdi. Daha önce böyle bir nöbet geçirmemişti. Geçirdiği nöbet sonrasında evde tek kalmaktan korktuğu için bir süre benimle okula geldi. Krizden sonra gittiğimiz nöroloji uzmanı bizi psikiyatriye yönlendirdi. 6 defa psikiyatriye gittik. Çeşitli ilaçlar verildi. Sonra kilo aldığı için ilaçları kullanmayı bıraktı. Kıskançlık krizleri başladı. Şüphelendiği kişiyi eve getirerek beraber yemek yedik. Bu yemek sonunda eşim bana ‘Sen haklısın’ dedi. Eşimin bundan önce intihar girişimi oldu. Büyük epilepsi krizinden 1 ay önce Çanakkale’de otomobille seyir halindeyken, her zamanki tartışmaları yaşarken bir anda arabanın kapısını açıp kendini atmaya çalıştı. Bu sırada ben de kolundan tutarak buna engel oldum. Bunun dışında oğlumuzun yanında da bir intihar girişimi oldu. Evdeyken tartışma anında televizyonu ve bilgisayarı yere attı. Balkona çıkarak ‘Kendimi atarım’ dedi, daha sonra evimizin üs katından oğlum geldi. Oğlumla beraber eşimi bunu yapmaması konusunda ikna ettik” diye konuştu.


Olay günü eşinin mevlit organizasyonu için bir arkadaşıyla görüştükten sonra eve geldiğini belirten Yavaş, şunları söyledi:


“Her şey normaldi. Uyumak için yatağa yattık. Bu sırada eşim benim ilgisizliğimden yakınarak, yaşadığı bazı sorunlardan anlatmaya başladı. Konuşma bir süre sonra tartışmaya dönüştü ve eşim benim üzerime yürümeye başladı. Eşim ara sıra oğlumun yanında da bana vuruyordu. Ben herhangi bir fiziki müdahalede bulunmadım. Bunun üzerine ben yüksek sesle ‘Tuğba yeter’ diye bağırdım. Tartışmanın sona ermesi için banyoya girdim. Her zaman tartışmalarda böyle yapardım. Onun da arkamdan geleceğini düşündüm. Böyle de oldu. Eşim arkamdan banyoya geldi. Ona şaka olsun diye su fırlattım. Ancak eşim bağırarak banyodan çıktı. Ben de hemen banyodan kurulanıp çıktım. Çıktığımda eşimi evin içinde göremedim. Eşim balkona çıkmıştı. Eşim balkondan bana bağırarak ‘Kendim atarım’ dedi. Ben de ona ’Oğluma ve bana bunu yapamazsın’ dedim. Balkon tırabzanlarına doğru yaklaşınca ben de ona doğru yaklaşarak ’Yapma’ dedim. Bunun üzerine eşim bana ‘Yaklaşma’ diye bağırdı. Bir süre sonra eşim tırabzanların öbür tarafına geçti. Eşimin bir süre sonra ayakları kaydı ve balkon tırabzanlarına sadece elleriyle tutundu. Bunu fark edince koşarak bileklerinden tuttum. Eşime sağ ayağını trabzanın üstünden atarsa kurtulabileceğini söyledim. Eşim bunu yapamadığını belirtti. Bir süre sonra eşimin elleri trabzandan kaydı ve sadece ben bileklerinden tutuyordum. O sırada eşimi tutup çekmeye çalıştım ancak gücüm yetmedi. Eşim düşerek vefat etti. Beraatımı talep ediyorum” dedi.


Sanığın savunmasının ardından müşteki yakınları dinlendi. Hakim, sanık Alptekin Yavaş’ın tutukluk halinin devamına ve duruşmanın Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesine karar verip, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.



5. kattan düşerek ölen restoratörün tutuklanan profesör eşinin yargılanmasına başlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden dijital eğitim hamlesi: Yeni Nesil Açıköğretim Sistemi Anadolu Üniversitesi açık ve uzaktan eğitimin Türkiye’deki öncüsü olarak, Açıköğretim Sistemi’nde dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı önemli bir dönüşüm başlattı. Açıköğretim İktisat ve İşletme Fakülteleri öğrencileri, tüm işlemlerini Açıköğretim Öğrenci Bilgi Sistemi üzerinden çevrim içi olarak kolayca gerçekleştirebiliyor. Kayıt yenileme, belge alma ve diğer işlemler, mobil cihazlardan, bilgisayarlardan veya tabletlerden hızlı ve pratik bir şekilde yapılabiliyor. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Sistemi, öğrencilere ders kitapları ve dijital öğrenme materyalleri sunmanın yanı sıra, tüm eğitim süreçlerini çevrim içi olarak yürütmek için ’Anadolum eKampüs’ gibi yenilikçi platformlar kullanıyor. Öğrenciler, ders kitaplarından dijital materyallere, sınav sonuçlarından uygulama derslerine kadar tüm işlemlerini hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Bu sayede, öğrenciler öğrenim süreçlerini daha modern ve etkin bir şekilde yönetebiliyor. Çağdaş, öncü ve verimli bir Açıköğretim Sistemi hayata geçti Anadolu Üniversitesi’nin güçlü dijital altyapısı sayesinde, öğrenciler herhangi bir fiziki büroya gitmeden öğrenim süreçlerini tamamlayabiliyor. Açıköğretim Öğrenci Bilgi Sistemi sayesinde öğrenciler, kayıt yenileme, belge alma gibi işlemlerini mobil cihazlar, bilgisayarlar veya tabletler üzerinden 7/24 gerçekleştirebiliyor. Öğrenciler, işlem yapmak için belirli bir zaman veya yer kısıtlamasına tabi olmadan, her an ve her yerden erişim sağlayabiliyor. Anadolu Üniversitesi’nin dijitalleşme hamlesi, sürdürülebilirlik açısından da önemli adımlar atılmasını sağlıyor. Dijital çözümler sayesinde, kâğıt ve enerji tüketimi azalırken, seyahat ihtiyacı ortadan kalkıyor. Bu sayede, karbon ayak izinin düşürülmesi hedefleniyor. Dijital sistemler, çevre dostu bir yaklaşımı benimserken, öğrencilere de daha verimli ve hızlı bir öğrenim deneyimi sunuyor. Açıköğretim Sistemi, kaynakların etkin kullanımı ve kesintisiz hizmet anlayışıyla öğrencilerine modern, hızlı ve sürdürülebilir bir eğitim deneyimi sunmaya devam ediyor. Bu dönüşüm, Anadolu Üniversitesinin yükseköğretimdeki liderliğini pekiştiriyor ve öğrencilere her geçen gün daha verimli ve çevre dostu bir eğitim süreci sağlıyor.
Gaziantep HKÜ’de “Akademik Ödül Töreni” gerçekleştirildi Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde (HKÜ), 2023 yılında üniversitenin akademik performansına en çok katkı sunan akademisyenler ödüllendirildi. HKÜ’de terfi alan aynı zamanda üniversiteye 2023 yılında en çok katkı veren akademisyenlere ödül, başarı belgelerinin sunulduğu ve toplam 241 ödülün verildiği, “Akademi Ödül Töreni” HKÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Haluk Kalyoncu’nun katılımıyla gerçekleşti. HKÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Haluk Kalyoncu törende yaptığı konuşmada, “Her yıl spordan sanata, sağlıktan teknolojiye birçok alanda örnek projeler hayata geçiren üniversitemizin, küresel ve bölgesel gelişmeleri de yakından takip eden hocalarımızın çeşitli platformlarda bölgemizdeki gelişmelere gerçekçi ve bilimsel analizleri ile gündemi yorumlarken toplumun bilgi ihtiyaçlarına ışık tutmaktadır. Yine uluslararası yükseköğretim müfredatı ve güncellemelerini yakından takip eden ve sürekli yenilenen dijital öğrenim ve yeni bilimsel yaklaşımları araştıran, değişimi hızlanan eğitim sistemlerini sürekli güncel olarak takip eden ve bu yeni müfredatları öğrenim sistemimize yansıtılarak öğrencilerimizle buluşturulmasını sağlamak mütevelli heyetimiz olarak siz kıymetli akademisyenlerimizden en temel beklentimizdir. Bugünlere gelen üniversitemizde emeği geçen herkese başta maddi ve manevi desteklerini ilk günden itibaren üniversitemizden esirgemeyen Mütevelli Heyeti Başkanımız Cemal Kalyoncu’ya huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı. Açılışta konuşan HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli, “Kurulduğu günden itibaren üniversitemizin başlıca amacı akademik bilgisi ve mesleki donanımı yüksek, milli birlik şuuruna sahip değerlerine bağlı bireyler yetiştirmek ve ülkemizin geleceğinin biçimlenmesine katkıda bulunmaktır. 2023 yılı, Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması sıralamasına göre üniversitemiz Türkiye’deki 200 üniversite arasından ’genel memnuniyet’ sıralamasında 8.’inci sıraya yükselmiştir. Türkiye’deki 74 vakıf üniversitesi arasında da 3.’üncü sırada yer almaktadır. Yerleşke ve Yaşamın Doyuruculuğu alanında öğrencilerin beklentilerini en üst düzeyde karşılayan ’A+ bir üniversite’ notunu almıştır. Aynı zamanda Times Higher Education tarafından açıklanan ’2024 Dünya Üniversiteler Etki Sıralaması’ sonuçlarına göre Üniversitemiz, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri içinde yer alan ’Sağlık ve Kaliteli Yaşam’ kategorisinde dünyada 1001+ bandında; Türkiye’de vakıf üniversiteleri arasında 26., tüm üniversiteler arasında ise 74. sırada yer almıştır. Kampüsümüz son iki yıldır GreenMetric tarafından da Yeşil Kampüs sıralamasında dünyanın en yeşil ilk 250 kampüsü arasında gösteriliyor” dedi. Akademisyenler ödüllendirildi Yaptıkları bilimsel çalışmalar ile Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin akademik performansına en çok katkıyı sunan öğretim elemanları, törende ödül heyecanı yaşadı. Bu kapsamda Stanford Üniversitesi tarafından hazırlanan “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesine giren, akademik teşvik puanı en yüksek olan, saygın indeksli dergilerde en çok yayın yapan, saygın indeksli dergilerde en çok atıf alan, proje başvuruları kabul edilen, ulusal/uluslararası patenti tescillenen, akademik teşvik puanı en yüksek olan, akademik unvanları yükseltilen ve Times Higher Education (THE), UI GreenMetric Yeşil Kampüs ile Beslenme ve Fiziksel Aktivite Dostu çalışma gruplarında ve 2024 yılında akredite edilen bölümlerde yer alan akademisyenlere ödülleri takdim edildi.
Ankara Yediği tatlıdan 3 adet cam parçası çıktı Ankara’da bir alışveriş merkezinde tatlı yiyen bir kişi, yediği tatlının içinden cam parçası çıkması üzerine restorandan şikayetçi oldu. Olay, Keçiören ilçesindeki Antares Alışveriş Merkezi’nde yaşandı. İddiaya göre, arkadaşları ile Antares Alışveriş Merkezi’ndeki Kavanoss Cafe’ye tatlı yemeye giden Burak Taştan isimli bir vatandaşın yediği tatlının içerisinden cam parçası çıktı. Olayın ardından hastaneye giden Taştan, endoskopi sonuçlarında midesinde 3 adet cam parçası olduğunu öğrendi. Taştan, bunun üzerine kafeden şikayetçi oldu. “Merakımdan fındık gibi bir şey zannedip ısırdım” Keçiören’de bulunan Antares Alışveriş Merkezi’ne tatlı yemeye gittiğini söyleyen mağdur Burak Taştan, “Benim sağ dişimde dolgu olduğu için bundan dolayı sert tatlılar yiyemiyordum. Yumuşak bir tatlı söyledim. Tatlıyı kendileri üretiyorlarmış. Tatlımızı yerken son kaşığa gelmiştik ve bu son kaşığı yerken sol dişime bir şey takıldı. Ben de merakımdan fındık gibi bir şey zannedip ısırdım. Isırınca da patlama yaptı. Bu sıra içerisinde de dudağımın içerisinden biraz kan geldi. Elimle kontrol ettim, çıkardım ve cam olduğunu gördük. Garsonların eli ayağı birbirine dolaştı. Mekanda oturan müşteriler dahil bir değişik oldu. Hemen elimi ve yüzümü yıkadım. Yıkadıktan sonra da buranın patronu geldi. ‘Ne yapabilirim’ diye bir bir cümle kullandı. Bunu kullanınca ben de sinirlenip direkt hastaneye gittim ve tedavi sürecimi başlattım” ifadelerini kullandı. “Bu benim başıma geldi ama diğer insanların başına gelmesini istemiyorum” Midesinde 3 adet cam parçası olduğunu öğrendiğini belirten Taştan, “Bu camlara endoskopi tarafından bakıldığında boğazımda yoktu. Ama bu camlar tabii ki bir süre içerisinde benimle birlikte kalmak zorundaydı. Bu camlarla birlikte bir hafta boyunca bir imtihanım oldu. Bir hafta boyunca ne yemek yiyebildim, ne içecek içebildim. Kendilerinden zaten davacı olmuştuk. Bu bir hafta içerisinde altı buçuk kiloluk kilo kaybettim. Çünkü idrar yoluyla ya da diğer yol ile çıkacaktı. Bu cam tabii ki de benim aşırı derecede korktuğum bir şey. Bu süre zarfında da kilo kaybından sonra bir lavaboya gittim. Lavaboda da makat bölümümü yırttı. Tekrardan tedavi sürecim başladı. Ünlü bir mekan, ünlü bir iş yeri yani. Günlük milyonlarca insanın uğradığı bir yer. Bu benim başıma geldi ama diğer insanların başına gelmesini istemiyorum. Bu süre zarfında arkadaşların vermiş olduğu ifade yani savunmaları çok komik. Bu bir kaza denildi. Yani sonuç olarak bu benim ölümüme kadar sebebiyet verebilirdi” diye konuştu. “Cama artık o kadar korkum oldu ki şu anda plastik kaplarla yiyorum” Taştan, belgelerin, camın olduğuna ve parçalandığına dair her şeyin elinde mevcut olduğunu söyleyerek, “Biz de esnafız. Biz bu kişilere ulaşım sağladık. Dedik ki hani olabilir, kaza hani ustası camı kırmış olabilir, bardak kırılmış olabilir. Sonuç olarak tatlıları kendileri yapıyor. Her şey olabilir. Ama biz bunlara ulaştığımızda, ’bizlere ne yaparsan yap elinden geleni ardına koyma’ gibi cümleler kullandı. Bu insanın gerçekten canını çok sıkıyor. Çünkü bu bir insanın canına kastetmek demektir. Bu mekana günde yani dediğim gibi bir sürü insan uğruyor ve benim başıma geldi. Türkiye gibi. Cama artık o kadar korkum oldu ki şu anda plastik kaplarla yiyorum. Karton bardakta çay içebiliyorum ve bu süre ortalama bende bir senedir bu şekilde. Psikolojik destek de aldım. Yani bu olay arkadaşlarım tarafından da dalga konusu oldu, arkadaşlarım bile çok güldü. Hem psikolojik olarak hem ruhsal olarak inanılmaz derecede çöktüm. Bunun gerekli tüm işlemlerini yaptık. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Türkiye Cumhuriyeti adaletine gerçekten güveniyorum ve adalet yerini bulacağını inanıyorum” şeklinde konuştu.