POLİTİKA
20 Eylül 2024 Cuma - 22:45 AK Parti’li Yılmaz: "Milletimizin bize sandıkta, ‘Bazı eksikleriniz var, bunları telafi edin’ ifadesini, sandığın dili olsa da söylese dediğimiz şeyleri biz okuduk" AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz, yerel seçimlerin ardından yapılan çalışmalarla sandığın dilinin deşifre edildiğini belirterek, "Milletimizin bize sandıkta, ‘Biraz daha çalışın. Daha fazla çalışmanız gerekiyor. Bazı eksikleriniz var, bunları telafi edin’ ifadesini, sandığın dili olsa da söylese dediğimiz şeyleri biz okuduk" dedi. 31 Mart Yerel Seçimlerinde ardından ortaya çıkan sonuçları ve sebeplerinin değerlendirilmesi amacıyla il il Türkiye’yi gezen AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz, 53. ziyaretini Bartın’a gerçekleştirdi. AK Parti İl Başkanlığı binası önünde Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, İl Başkanı Yaşar Arslan, belediye başkanları, parti il, ilçe, yöneticileri tarafından karşılandı. Burada partinin ana kademe yöneticileri ile toplantı yapan Yılmaz, yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlerin ardından balkon konuşmasındaki, “Seçim sonuçları bizim beklediğimiz sonuçları değildir. Sebeplerini inceleyeceğiz, sandığın dilini deşifre edeceğiz, çözeceğiz, sandık bize ne diyorsa, milletimizin talimatıdır diye değerlendireceğiz. Önümüzdeki süreçte milletimizin talimatını öpüp, başımızın üstüne koyacağız. Önümüzdeki süreci daha özenle, daha dikkatle, eksiklerimizi gidererek, yöneteceğiz” ifadelerini hatırlattı. Yusuf Ziya Yılmaz, yerel seçimlerinin hemen ardından bir taraftan sandığın dilinin deşifre edilmesi amacıyla, diğer taraftan da parti için seçim sonuçlarını değerlendirme çalışmalarına başlandığını kaydetti. Karış karış 81 ili geziyor Yılmaz, seçimin hemen ardından başlattığı il ziyaretleri ile ilgili, “Ülkemizin 81 ilini 31 Mart seçimlerinden sonra karış karış ziyaret ederek, il ziyaretleri ile yerel yönetimler olarak çalışmalarımıza başladık. Bu ziyaretlerimizi iki başlıkta yürütüyoruz. Birincisi bizim kazandığımız illerde birbirine benzer illerde, bilgi paylaşımı ve istişare toplantıları yapıyoruz. Birbirine benzer illeri bir ilde topluyoruz. Bürokratları ile beraber, gerçekleştiriyoruz. Bu toplantılarımızı. Bunun dışında şuanda Bartın’da yaptığımız gibi il ziyaretlerini yapıyoruz. Şehrimizin yönetiminde etkin olan partimizin ana kademe mensupları ile istişare yapıyoruz. Bugün de 53 il olarak Bartın’ımızda sizlerle beraberiz" dedi. "Sandığın dili olsa da söylese’ denilenleri okuduk" 31 Mart 2024 Yerel Seçim sonuçlarının AK Parti’nin istediği sonuçlar olmadığını da vurgulayan Yılmaz, "31 Mart seçimlerinde ortaya çıkan sonuç bizi mutlu etmedi. İstediğimiz sonuçları alamadık. Bartın’ımızda ittifakla seçime girmiştik. İttifak ortağımız burada seçimi kazanamadı. Buna üzüldük. Partimizin kaybettiği şehirlerimiz oldu. Bizde olmadığı halde kazandığımız şehirlerimiz oldu. Kaybettiğimiz her yerde veya ülke genelindeki seçim sonuçlarıyla, milletimizin bize sandıkta, ‘Biraz daha çalışın. Daha fazla çalışmanız gerekiyor. Bazı eksikleriniz var, bunları telafi edin’ ifadesini, sandığın dili olsa da söylese dediğimiz şeyleri biz okuduk. Aile içi istişareyi yapıyoruz. Toplantımız bittikten sonra isteyen olursa, arkadaşlarımızdan tek tek görüşmeleri yapıyoruz. Bardağın dolu tarafına bakalım. Eksiğimiz vardır, ama gidermek de bizim elimizdedir. Biz başaracağız. Daha fazla çalışacağız. 31 Aralık seçimlerini, bu açıdan ‘siz biraz yavaşladınız ya, olmaz böyle şey, hızlanın bakalım şöyle biraz’ diyen milletimizin iradesinin ortaya çıktığı bir sonuz olarak görüyoruz" ifadelerini kullandı. Çalışmanın 10 maddelik sonuçlarını açıkladı Yılmaz, 31 Mart Yerel Seçimlerinin sonuçları ve nedenleri konusunda akademisyenlerden sosyal bilimcilere ve sivil toplum örgütü temsilcilerine kadar birçok bilim çevresinin de katıldığı geniş bir çalışma ile gerçekleştirildiğini kaydetti. Çalışmaların tamamlandığını da ifade eden Yusuf Ziya Yılmaz, 10 maddelik sonuçları ile ilgili ise, "Bilim insanları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, sosyal bilimcileri kapsayan, çok geniş kapsamlı, çok değişik katmanlardaki bilim çevreleri çalışmalar yaptılar, bitirdiler. Bu çalışmaların hepsinde sonuçlar 10 madde. Bu 10 maddeye bakıyoruz. Aslında hepimizin konuştuğu şeyler. Sadece sıralaması farklı. Biri, ‘bana göre ekonomi daha öncelikli şeydi. Ekonomi daha iyi olsaydı. Emeklilerin maaşı, diğer sigortalıların maaşı arasında bu fark olmasaydı, bu küskünlük, bu sandığa gitmeyenler böyle olmazdı’ diyor. Bir başkası, ’Yerel yönetimlerde iyi başladık. Son zamanlarda yerel yönetimlerde biraz atalet, yavaşlama var’ diyor. Diğeri ise, ’Siyasilerimizin, parti mensuplarımızın, teşkilatlarımızın içerisinde rehavet var, daha fazla çalışmaları lazım’ diyor. Milletle olan irtibat, diyalog ve iletişimlerin de daha samimi olmak, tevazu sahibi, alçak gönüllü olmak gibi maddeler var. Toplamda 10 maddeyi buluyor. Aşağı yukarı hepimizin bildiği şeyler. Arkadaşlar, milletimiz zaten sağ duyulu. Öyle çok fazla derinliğe, felsefeler yapmaya gerek yok. Öz itibariyle, milletimiz bize, ‘Daha fazla çalışın, daha gayretli, daha samimi, daha tevazu sahibi olun, daha iyi yönetin, adaletten ayrılmayın, kararlı olun, ülkenin ihtiyaçları yönünde gayretli olun, vesayet altında kalmayın, vesayet odaklarının ülkenin geleceği ile ilgili konuda yön verici olmasına müsaade etmeyin, uluslararası politikalarda, dış politikada kararlılığınıza devam edin, ülkemizin menfaatlerini ön planda düşünün’ diyor" dedi. Açıklamalarının ardından Yılmaz, teşkilat ve yerel yöneticileriyle görüşmesine basına kapalı toplantı ve birebir görüşmelerle devam etti
20 Eylül 2024 Cuma - 20:59 Ceyhan Belediye Başkanı Aydar’a siyasi yasak getirilmesine tepki Adana’da Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar’a 2 yıl 1 ay hapis cezası verilmesi üzerine siyasi yasak getirilmesine partililer ve vatandaşlar tepki gösterdi. CHP Adana İl Başkanlığı, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar’a verilen hapis cezası ve siyaset yasağına ilişkin Ceyhan Belediyesi önünde basın açıklaması düzenledi. Ceyhanlıların yoğun katılımı ile gerçekleşen basın açıklamasına CHP Adana İl Başkanı Doç. Dr. Anıl Tanburoğlu, Adana Milletvekilleri Orhan Sümer ve Ayhan Barut, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, CHP’li dokuz ilçe belediye başkanı, partililer ve Ceyhanlı vatandaşlar katıldı. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar da Kadir Aydar’ın uğradığı haksızlığa karşı koymaya devam edeceklerini belirterek söyle devam etti: "Her engelleme bizleri daha da büyütüyor. Kadir Aydar daha önce de haksız yere görevden alındı ama bir sonraki seçimde daha güçlü geldi. Mevcut hükümet kendilerinin yönettiği belediyeleri Cumhuriyet Halk Partisi kazanınca bunu kabul edemedi. Ama halk iradesini herkes kabul etmek zorunda. Bizlere yönelik olarak, ‘Bunlar topal ördek, hizmet yapamazlar’ diye yaklaştılar ama baktılar ki olağanüstü zor şartlara rağmen Cumhuriyet Halk Partili belediyeler müthiş işler yaptı. Hem halka hizmet ettiler, hem sosyal belediyeciliğin en güzel örneklerini verip insanları desteklediler hem de halkla ilişkileri geliştirdiler. Böylece bırakın 5 yılın sonunda kaybetmeyi, yerlerini pekiştirdiler. Kadir Aydar belediye başkanlığına ilk seçildiğinde 1 yıl içinde Ceyhan’da o kadar hayata geçirilememiş hizmetleri yaptık. Yeniden seçildiğinde de şu ana kadar çok sayıda yol ve bulvarı halkımızın hizmetine sunduk. 5 ayda Ceyhan’da bu kadar çok iş yapılması hoşlarına gitmiyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bütün kadroları bugün Kadir Aydar’a destek için burada ve onun yanında olmaya devam edeceğiz.” Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar da, "Türkiye’nin en hızlı davasında ben siyasi yasak aldım bu bana değil, size saygısızlıktır, Ceyhanlıların 31 Mart seçimlerinde gösterdiği iradenin gasp edilmesidir. Yalan ifadelerle, değiştirilen tape kayıtları ile bir operasyon yaşadık 2019’da. Jandarmanın kriminal raporları ile bunların ortaya çıkmasının ardından başımız ak bir şekilde yolumuza devam ettik. Şimdiki fark ise ben muhalefet partisinin belediye başkanı değilim, Türkiye’nin birinci partisinin belediye başkanıyım. 5 ayda Ceyhan’ın kanayan yaralarına çare olduk, olağanüstü işler yaptık ama bir dosya açıldı" dedi. Aydar, şöyle devam etti: "Benimle ilgili dün çıkan kararda muhalif oy kullanan üye, ‘Delil yok, ispat yok. Dinlenilmeyen, yok sayılan maddi deliller var. 5 ayrı ifade var, çelişki var. Bu sanıklarla alakalı duruşma açılsın’ şerhi koyuyor. 16 günde Türkiye’nin en hızlı davası sonucunda bana siyasi yasak getiriliyor. Benim Ceyhan ile 5 yıllık kontratım var. Bana 5 yıllığına Ceyhanlılar tarafından verilen mazbatam var. Ev sahibi ve kiracı arasındaki anlaşmazlık bile en az 1 yıl sürüyor. Bana 16 günde karar verildi, hukuk bunun neresinde? Hakimler ve savcılar milletin hakim ve savcıları olmalıdır. Sizin bu verdiğiniz karar da elbet sorgulanacak. Türkiye’nin en hızlı davasında ben siyasi yasak aldım bu bana değil, size saygısızlıktır, bu bana değil, Ceyhanlıların gasp edilmesidir. Bu kararı veren hakimler, sonuna kadar hukuki anlamda mücadele edeceğim. Bu işin sonu ne olursa olsun sonuna kadar takipçisi olacağım. Bu kararı hukuki olarak vermediniz ama ben hukuktan ayrılmayacağım, adaletten ayrılmayacağım. Bu kararı veren sizlerin hukuki olarak peşinizi bırakmayacağım.”
MHP Lideri Bahçeli: "Bir kısım Kara Harp Okulu öğrencisinin kılıçları çekerek ettiği korsan yemin ve ardı sıra yaşanan cepheleşmeler huzur ve sükunetimizi, birlik ve beraberliğimizi dar boğaza itecek kadar etki yapmıştır"
19 Eylül 2024 Perşembe - 15:55 MHP Lideri Bahçeli: "Bir kısım Kara Harp Okulu öğrencisinin kılıçları çekerek ettiği korsan yemin ve ardı sıra yaşanan cepheleşmeler huzur ve sükunetimizi, birlik ve beraberliğimizi dar boğaza itecek kadar etki yapmıştır" Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Anayasanın ilk dört maddesine ve cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerine sadık kalınarak anayasa yapılmasının yanındayız” dedi.MHP Merkez Yürütme Kurulu(MYK) ve Merkez Disiplin Kurulu(MDK), Devlet Bahçeli başkanlığında toplandı. Toplantının ardından Bahçeli, basın açıklaması gerçekleştirdi. Türk milletinin gazi bir millet olduğunu ifade eden Bahçeli, “Gelin görün ki, terörle mücadele esnasında yaralanan, halen vücutlarında mermi ya da şarapnel parçası bulunan, mevzuattaki boşluk nedeniyle malul gazi kabul edilmeyen, üstelik sayıları 20 bini aşan kardeşimizin sessiz çığlığı hala dinmemiş, bunlara hala kulak verilmemiştir. Bu kategoride yer alan kardeşlerimiz gazilere tanınan sosyal ve ekonomik haklardan ne yazık ki istifade edememektedir. Maluliyet oranı yüzde 40’ın altında olup da gazi sayılmayan mağdur kardeşlerimizin ellerinden tutmanın, maruz kaldıkları adaletsizliğe neşter vurmanın, manen kazandıkları unvanı resmen tanımanın ve takdim etmenin zamanı gelmiştir. Gazilik müessesini daha fazla sorgulatmadan hak sahibi kardeşlerimize unvanlarının verilmesi ve şeref aylıklarının bağlanması Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk gündem maddeleri arasında yerini almalıdır. Derinleşen ve sürekli genişleyen bu sosyal sorun artık çözümle buluşturulmalıdır” diye konuştu.Yunanistan Savunma Bakanı’nın, gayri askeri statüde olan Meis Adası’na askeri heyetle gelerek alçakça meydan okumasının tesadüf olmadığını söyleyen Bahçeli, “ Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta küresel senaryoların tatbik ve tecelli edebilmesi ancak ve ancak Türkiye’nin aczi, ataleti, kutuplaşması ve takatten düşmesiyle mümkündür. ABD’nin Irak’tan çekilme kararına rağmen, bu ülkenin kuzeyine asker konuşlandırması, Suriye’nin kuzeydoğusunda yeni üsler kurup, mevcut üsleri takviye etmesi, biri inen biri kalkan kargo uçaklarıyla silah ve mühimmat yığınağını artırması, PYD/PKK/YPG’nin Türkiye’ye saldırı için hazırlık içinde olmaları gizli saklı bir şey değildir. Bu nedenle Türk milletinin ve Türk devletinin mücavir bölgelere ve küresel mütehakkim projelere müdahil olamayacak derecede iç sorunlarla boğuşması kurgulanmaktadır” dedi.Kullanılan cep telefonlarının bile riskli olduğunu dile getiren Bahçeli, “İki gün evvel Lübnan’da yaşanan İsrail kaynaklı dijital saldırı ve bu kapsamda çağrı cihazlarının uzaktan patlatılması tehdit algılarını zirveye çıkarmıştır.Doğası gereğince tarafsız olmayan teknolojik serpilme ve sıçramalar hakim güçlerin denetimi altında felaketleri mayalandırmakta, düşmanlıkları katlamaktadır.Artık hiçbir yer güvenli değildir.Artık hiçbir şey de eskisi gibi olmayacaktır.Haritaların yeni baştan çizilmesi, mahkûm ülkelerin ve mazlum toplumların sömürü çarkında daha da öğütülmesi amacıyla sıcak çatışma ve savaşların refakat ettiği masa başı cinnet ve cinayet mesaisi yoğunlaşmıştır. Kısaca temas ettiğim yüksek tehdit ve tehlikeler gittikçe mesafe alıyorken Türkiye’mizin; bayatlamış, kapanmış ve geride bırakılmış kronik tartışmaların tekraren baskı ve dayatmasına maruz bırakılması dışarıdan güdümlü şirret oyunun ara istasyonudur” şeklinde konuştu.“Kukla muhalefet, ziyan içinde olan diğer muhbir unsurlar tetikçilik ve teşrifatçılık yapmaktadır”Harp Okulu öğrencilerinin yemin töreni hakkında da konuşan Bahçeli, “Bir kısım Kara Harp Okulu öğrencisinin kılıçları çekerek ettiği korsan yemin ve ardı sıra yaşanan cepheleşmeler huzur ve sükûnetimizi, birlik ve beraberliğimizi darboğaza itecek kadar etki yapmıştır.Aziz Atatürk etrafında palazlanan söz düelloları, milli güvenlik sorunu haline gelen sosyal medya infaz ve ifşaları, inanan-inanmayan, laik-anti laik rekabetleri, etnik ve mezhebi kışkırtmalar bilhassa küresel güçlere ve kapalı devre çalışan örgütlere ümit bağlayan muhalefet partilerinin geçim kapısı haline gelmiştir.Dışarıda bileğimizi bükemeyenler, Türkiye’nin yükselişini çekemeyenler, uyanan devi hazmedemeyenler içeride zaaflarımızı kaşımakla, rehavetimizi kollamakla, milli ve manevi güven iklimimizi zehirlemekle meşguldür.Son zamanlarda yaşananlar, ortalığa saçılan olaylar ve bunların medya aracılığıyla psikolojik harekât biçiminde servis edilmesi kesinlikle normal değildir.Milli mukavemeti kırmak için zillet içinde yuvarlanan kukla muhalefet, ziyan içinde olan diğer muhbir unsurlar tetikçilik ve teşrifatçılık yapmaktadır” ifadelerini kullandı.CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 31 Mart seçimlerinden sonra “Erken seçim istemeyeceğiz” şeklindeki açıklamasına ilişkin Bahçeli, “Anlaşıldığı kadarıyla, CHP Genel Başkanı hayal tacirliğini, boş keseden atıp tutmayı siyaset zannedecek kadar hayatın ve hadiselerin gerçeklerinden uzaklaşmıştır. Özgür Bey’in 31 Mart seçimlerinden sonra ‘erken seçim istemeyeceğiz’ açıklaması mıh gibi hafızalara kazınmışken, bunun üzerinden çok geçmeden 2025 yılının Kasım ayında erken seçim çağrısını telaffuz etmesi akıl tutulması ve hayal tutsaklığıdır.‘Sandığı getirip iktidara geleceğiz’ diyen bu ayarsız zatın deli saçması vaadi ise bir litrelik rakının 140 liraya inmesinden başka bir şey değildir” dedi.“Türkiye’nin muhalefet sorunu habis ura dönmüştür”DEM Parti ve CHP’nin Türkiye’nin iç cephesini düşürmekle tembihli ve görevli olduğunu söyleyen Bahçeli, “Mavi Vatana masal diyen siyasi sefalet iyice azıtmıştır. Türkiye’nin muhalefet sorunu habis ura dönmüştür.CHP’ye oy veren kardeşlerim bu patolojik yönetim anlayışına gerçekten müstahak görülmemelidir.CHP’nin altı okundan devletçiliği mora ve yeşile boyamaktan bahsedenlerin aslında kendilerine yakışan rengin pembe olduğunu buradan hatırlatmak samimi düşüncemizdir.Bu sayede bölgesel ve küresel tehditlere müsait hale gelecek olan ülkemiz gerisin geriye Sevr şartlarına sürüklenecektir.CHP yönetimine hâkim olan sadece cehalet, sadece ihanet, sadece melanettir. DEM’in ve PKK’nın bölücülük mahzeninde gönüllü esarete heveslenen bu partinin Türkiye’nin milli tezlerine sahip çıktığı, hükümranlık haklarını savunduğu görülmüş, duyulmuş şey değildir” açıklamasında bulundu.“Anayasanın ilk dört maddesine ve cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerine sadık kalınarak anayasa yapılmasının yanındayız”Milliyetçi Hareket Partisi’ne Anayasa’nın ilk dört maddesiyle ilgili soru sormanın, bu kapsamda teste tabi tutmanın ve yoklama yapmanın hiç kimsenin hakkı, harcı ve haddi olmadığını ifade eden Bahçeli, “Kim olursa olsun, hangi mevkide bulunursa bulunsun, Anayasa’nın ilk dört maddesine şaşı bakanlar ve şaibeli tavır gösterenler bizim için yok hükmündedir, ciddiye ve muhatap alınmaya değecek hiçbir yanları da yoktur. Milliyetçi Hareket Partisi ‘dördüncü madde değişsin, diğer üç maddeye bir şey demiyoruz’sözlerini, kale olsun ama surlara gerek yok diyen mağlup ve meczup anlayışla bir ve aynı görmektedir. Özgür Bey’in bize soru sormak yerine böylesi bir bayağı ve sakat tartışmanın neden ve niçin gündemde tutulduğunu, kırılgan bir zamanda hangi niyetle polemik malzemesi yapıldığını kendisinden başlamak kaydıyla itiraf etmesi akla ve adamlığa en yatkın, en uygun seçenektir.Anayasa’nın dördüncü maddesinden hareketle ilk üç maddeyi değiştirmeye yeltenecek ve buna muvaffak olacak bir bedhahta bu dünya gözüyle müsaade etmemiz ve çanak tutmamız imkansızdır ve emel sahipleri kendilerine mutlaka çeki düzen vermekle mesuldür.Anayasanın ilk dört maddesine ve cumhuriyetimizin kuruluş ilkelerine sadık kalınarak zamanın ihtiyaçlarına dinamik ve kalıcı cevaplar verebilen anayasa yapılmasının yanındayız” şeklinde konuştu.“Narin yavrumuz 29 gündür bilinçli bir şekilde medyanın ve fırsatçı mihrakların istismar konusu yapılmıştır”Diyarbakır’da vahşice öldürülen 8 yaşındaki Narin cinayeti hakkında konuşan Bahçeli, “Türkiye günlerdir çok acı verici iki olayla çalkanmaktadır. Bunlardan birincisi, Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Tavşantepe Köyü’nde sekiz yaşında hayattan kopartılan ve cansız bedeni bir dere kenarında bulunan Narin yavrumuz, diğeri de Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde dilimin söylemeye varmadığı vahşete maruz kalan Sıla bebeğin dramıdır. Bu sabilere kıyanların en ağır bedelleri ödemesi adalet ve hukuk namusudur. Milletimiz alenen işlenen insanlık suçları karşısında müteessir, öfkeli ve infial halindedir. Narin ve Sıla yavrularımız hepimizin ve herkesin yüreğine ateş düşürmüştür.Narin’i hunharca katlettiler. Allah rahmet etsin diyorum. Sıla’yı mahvettiler. Şifa bulmasından başka ne diyeceğimi de maalesef bilemiyorum. Türk adaleti canilerin yakasından mutlaka tutacak, Narin’in ölümünde parmağı olanlar, Sıla’ya kast edenler ümit ederim ki güneş yüzü görmeden kapatıldıkları karanlık hücrelerinde çürüyüp gideceklerdir. Özellikle Narin yavrumuz 29 gündür bilinçli bir şekilde medyanın ve fırsatçı mihrakların istismar konusu yapılmıştır. Jandarma ve polislerimiz devrededir. Savcılarımız görevlerinin başındadır. Devlet suçluların peşindedir” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy Karaman’da
19 Eylül 2024 Perşembe - 15:23 Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy Karaman’da Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "20 yıl önce 12 milyon turistin ziyaret ettiği Türkiye’de hayata geçirdiğimiz politikalar sonucunda biz bu yıl 60 milyon ziyaretçi bekliyoruz. Aynı zamanda bu 60 milyon ziyaretçinin yanında da bu yıl turizmden beklentimiz 60 milyar dolardır” dedi. Karaman’a gelen Bakan Mehmet Nuri Ersoy, ilk olarak Vali Hüseyin Engin Sarıibrahim’i ziyaret etti ve valilik şeref defterini imzaladı. Ardından, AK Parti Karaman İl Başkanlığına geçen Ersoy, "Her Daim Birlikte Özümüzden Geleceğe Türkiye Buluşmaları" programında yaptığı konuşmada, Karaman’ın topraklarının bereketiyle Anadolu coğrafyasına büyük bir zenginlik kattığını söyledi. “Dünyanın birçok ülkesinde Yunus Emre Enstitüsü bünyesinde Türkçe kursları açtık” Yunus Emre’nin ve Türkçe’nin sahibi Karamanoğlu Mehmet Bey’in bu topraklar üzerinde yetiştiğini dile getiren Ersoy, Karaman’ın Türk dilinin başkenti olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Türkçe, üzerinde en fazla durduğumuz konuların başında dilimiz geliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak dilimizi koruyup geliştirmek adına çok önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde Yunus Emre Enstitüsü bünyesinde Türkçe kursları açtık. Bu sayede her yıl binlerce insanın Türkçe öğrenmesini sağlıyor, Türk kültürünü keşfetmesine zemin hazırlıyoruz. Cumhurbaşkanımızın ’Dünya beşten büyüktür’ sözünden yola çıkarak, dünyanın her köşesinde yer almanın, kültürümüzü, dilimizi o noktalara taşımanın önemini özellikle vurgulamak istiyorum. AK Parti iktidarında geçen 20 yılı aşkın sürede sadece buna odaklandık. Dilimizde, kültürümüzde uluslararası toplumun baskılarını karşı, tıpkı Cumhurbaşkanımız gibi dik bir duruş sergiledik. Türkçenin son yıllarda bu denli ilgi görmesinin sebeplerinden biri de Türk dizileri oldu. Bakanlık olarak Türk dizilerinin farklı ülkelerde izlenmesini sağlamak amacıyla da çok ciddi çalışmalar gerçekleştirdik. Dünyada Amerika’dan sonra en fazla dizi ihraç eden ülkelerden biriyiz. Bir yandan dizilerimizin izlenmesini sağlıyor diğer yandan da bu ilginin karşılığında Türkçe öğrenmek isteyen yabancılara Türkçe kursları açıyoruz." “200’den fazla ülkede Türkiye’nin tanıtımını gerçekleştirdik” Türkiye’de eskiden turizm dendiğinde akla sadece deniz, kum ve plaj geldiğini belirten Ersoy, "Dünyanın en güçlü turizm potansiyeline sahip ülkelerinden Türkiye’de turizm dendiğinde akla ilk bunlar geliyordu. Bunun sonucu olarak 2002’de ülkemize gelen turist sayısı yalnız 12 milyondu. Gelir ise 13 milyar dolardı. Peki biz ne yaptık? Biz Cumhurbaşkanımızın liderliğinde AK Parti kadrolarının desteğiyle kültür ve turizm alanında adeta devrim niteliğinde adımlar attık. Geldiğimiz noktada 200’den fazla ülkede Türkiye’nin tanıtımını gerçekleştirdik. Ağustos ayında Karaman’ın da tanıtım filmini hazırlattık ve uluslararası hesaplarda bu filmin yayınlanmasını sağladık. Ayrıca Mayıs ayında Kapadokya Üniversitesi iş birliği ile Karaman Turizm Tanıtım ve Geliştirme Yol Haritasını da hazırladık. İnşallah önümüzdeki dönemlerde şehrimizin tanıtımına daha fazla odaklanıp, Karaman’a katkı sağlamayı hedefliyoruz. Diğer yandan turizmi 12 aya yayıp Türkiye’nin turizm pastasından daha yüksek pay alması, Karaman’a daha fazla turistin gelmesi için çalışma yaparak turizmi çeşitlendirdik” diye konuştu. Ersoy, Türkiye’nin arkeoliji alanında en fazla kazı yapan ülkelerin başında geldiğini, bu çalışmalarla Türkiye’nin dünya genelinde çok daha fazla dikkat çekmeye başladığını da vurguladı. Yıllık 60 milyon turist hedefine emin adımlarla ilerlediklerine dikkati çeken Ersoy, "20 yıl önce 12 milyon turistin ziyaret ettiği Türkiye’de hayata geçirdiğimiz politikalar sonucunda bu yıl 60 milyon ziyaretçi bekliyoruz. Aynı zamanda 60 milyon ziyaretçinin yanında da bu yıl turizmden beklentimiz 60 milyar dolar. Bu hedefleri aşacağımız günlerin de çok uzakta olmadığını biliyoruz. İnşallah yakın dönemlerde dünya turizm pastasından çok daha fazla pay alacağımızı da paylaşmak isterim. Bu kadar önemli icraatın arkasındaki dik duruş olmasa bu noktaya gelmemize imkan yoktu. Cumhurbaşkanımız, kültür ve turizm alanında Türkiye’yi ileriye taşıyacak her girişimimizde bize sonuna kadar destek oldu. Onun bu kararlı iradesi sayesinde bugün dünya turizminde ön sıralarda yer alan bir ülke konumuna geldik” dedi. “Hedefimizde daha iyi bir Türkiye var” Ersoy, AK Parti’nin kurulduğunu günden bu yana Türkiye için çalıştığını vurgulayarak, "Önümüzde 2028 seçimleri var. Peki biz ne yapacağız? Dün olduğu gibi bugün de yarın da durmadan, yorulmadan çalışacağız. Çünkü hedefimizde daha iyi bir Türkiye var. Bugün sizlerin desteğine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Muhalefetin kazandığı belediyelerdeki yetersiz yönetimini de aklımızdan çıkartmamalıyız. 2028 seçimleri yolunda birlikte, yan yana, kol kola olduktan sonra kimse önümüzde duramaz. Siyaset tarihine geçmiş sloganımızı tekrarlamak istiyorum. Yaparsa AK Parti yapar, yaparsa Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yapar" dedi. Bakan Ersoy, daha sonra Aktekke Camisi içinde bulunan Hazreti Mevlana’nın annesi Mümine Hatun’un türbesini ziyaret ederek dua etti. Buradan Gazi Kültür ve Sanat Evine geçen Ersoy, sektör temsilcileriyle toplantı yaptı. Programa, Bakan Ersoy, Karaman Valisi Hüseyin Engin Sarıibrahim, AK Parti Karaman Milletvekili Osman Sağlam, Belediye Başkanı Savaş Kalaycı, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Gavgalı ile daire müdürleri katıldı.
Kepez, ortak akılla yürütülecek
19 Eylül 2024 Perşembe - 15:22 Kepez, ortak akılla yürütülecek Kepez Kent Konseyi’nin yeni dönem ilk genel kurul toplantısına katılan Başkan Mesut Kocagöz, “Kepez’in kent konseyinde sizlerin fikirleri, raporları ve uyarıları bizim pusulamız olacak. Kepez’i birlikte, ortak akılla yöneteceğiz" dedi. Kepez, artık ortak akılla yönetilecek. İlçe halkının fikirlerinin geliştirilerek, destekleneceği ve hayata geçirileceği Kepez Kent Konseyi’nde yeni dönem başladı. Kepez Kent Konseyi’nin yeni dönem ilk genel kurulu, Neşet Ertaş STK Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kepez Kent Konseyi Genel Kuruluna, muhtarlar, meclis üyeleri, STK temsilcileri ve meslek oda temsilcileri katıldı. Genel Kurulun açılış konuşmasını gerçekleştiren Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, bu toplantının kendisi için çok önemli olduğunun altını çizerek, konseyi 2010 yılında kurduklarını hatırlattı. Başkan Kocagöz, “Aradan 14 yıl geçti. 14 yıl sonra çok önemsediğim bir konsey olduğu için, ortak akla önem verdiğim için, başarının anahtarının ortak akıl olduğunu düşündüğüm için, Kent Konseyini tekrar hayata geçirmek istiyorum. Konseyi ve konseyin çalışmalarını açık yüreklilikle her konuda desteklemeye hazırım. Kent konseyi demek bence ortak akıl demek, bilginin merkezi demektir. Kent konseyi demek istişare kültürünün gelişmesi demektir. Hiçbir zaman ben bilirim demedim, asla egom olmadı, bundan sonrada olmayacak. Allahtan da tek dileğim ‘Beni kibirden kurtar’ derim. Bu şu demektir; Yöneticiler ben bilirim demezse, bütün akla açık olursa, lütfen sizlerin de motivasyonu tam olsun. Kepez’i beraber yönetelim” dedi. “Kepez için hayallerimiz var” “Yönetmeye var mıyız?” diyerek sözlerini sürdüren Başkan Kocagöz, “Kepez İçin gerçekten büyük hayallerimiz var. Biz bu yola bu yüzden çıktık. Kepez’in çocukları için, Kepez’in kadınları için, Kepez’in gençleri için, engellileri için, Kepez’in insanları için değişim ve dönüşüm zamanı geldi diye düşünüyorum. Kepez, 650 bin nüfuslu, 55 ilden büyük bir kent. Aslında baktığınız da, Kepez’i üç bölgeye ayırırsınız. Altınıova, Dokuma ve diğer taraflarda da sosyal anlamda bir şey yok. Biz bunu değiştireceğiz dönüştüreceğiz. Bu değişim ve dönüşüme başladık” diye konuştu. “Ortak paydamız insan” Cezaevi sürecine de değinen Başkan Kocagöz, “2 ay aranızdan ayrı kaldım. Bunu bir adli hata olarak görüyorum. Sonuçta bu cezayı bize verende bizim adaletimiz, adliyemiz, kaldıranda bizim adaletimiz ve adliyemiz. Rahatsızlığım nedeniyle tedavi sürecim de oldu. Şuan 3 aylık bir belediye başkanlığım söz konusu. 3 ayda değişim ufakta olsa başladı. Bir mahalleye ekiplerimizle girdik mi, topyekun giriyoruz. STK’lar ile iş birliği içindeyiz, kamu kurumları ile de, asla kavga etmeyiz. Çünkü hepimizin ortak bir paydası var. İnsan, insana hizmet etmek. Kaymakamlığımızdan, diğer kurumlara, muhtarlarımız zaten benim yol arkadaşlarım. Onlar benim hizmet elçilerim. Onlar sayesinde mahalleleri öğreniyoruz” dedi. “Kepez’i hep beraber yöneteceğiz” Kepez’de Mahalle Meclisleri kurulacağını bildiren Başkan Kocagöz, “Belki de Türkiye’de bu ilk olacak. Seçim döneminde ‘Tam bir demokrasi örneği Kepez’de’ dedik. Mahalle meclisleri ne olacak? Kepez’de 68 mahalle var. O mahallede seçilmiş bir kişi var, oda kim muhtar. Muhtar mahalle meclisinin başkanı olacak. Orada siyasi partilerin temsilcileri olacak. Barajı geçmiş, siyasi partilerin tamamı olacak. Yani orada Cumhuriyet Halk Partisi, AK Parti, MHP’nin de sorumlusu olacak. Gencimiz, kadınımız, yaşlımız, engellimiz birde kanaat önderimiz olacak. Bu sistem ile sosyal yardımların dağıtımı, hiçbir şüpheye yol açmadan ortak akılla, ortak isimle, ortak paydada doğru insanlara ulaşacak. Böylece örnek bir yönetim anlayışı sergileriz. Bizim kafamızın arkasında hiçbir iş yok. Sizlerle beraber yönetmeyi düşünüyoruz. Kepez’in kent konseyinde sizlerin fikirleri, sizlerin raporları, sizlerin uyarıları bizim pusulamız olacak. Meclisimizde, hizmetlerimizi sizin uyarılarınıza göre şekillendireceğiz. Kepez’i beraber yöneteceğiz. Kent konseyinin başında olması gereken kişi, isimden öte Kepez’i çok iyi bilmesi ve Kepez’de yaşamış olması gerekiyor. Her yönüyle kültürel, entelektüel birikimi yüksek olması gerekiyor. Böyle baktığımız zaman Ali Buldu kardeşim, burada buna layık olur diye düşünüyorum. Umarım hep beraber çok güzel şeyler yaparız” diye konuştu. Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün konuşmasının ardından genel kurul üyelerinin belirlenmesine geçildi. Temsilci üyeler arasından genel kurulun divan başkanlığına Duraliler Mahalle Muhtarı Erol Bakırcı, katip üyeliğe Göksu Mahalle Muhtarı Gülden Yurtlak ve Kütükçü Mahalle Muhtarı Meryem Erkal seçildi. Kepez Kent Konseyi Yürütme Kurulu Listesi oylandı, Başkan Mesut Kocagöz’ün önerisi ve konsey üyelerinin oy birliği ile Kent Konseyi Başkanlığına Gazeteci Ali Buldu seçildi. “Antalya’nın geleceği Kepez” Genel Kurul üyelerine teşekkür konuşması yapmak için kürsüye gelen Kepez Kent Konseyi Başkanı Ali Buldu, “Kepez’de büyümüş, çocukluğu Kepez’de geçmiş, gecekonduda büyümüş birisi olarak, Kepez’in her şeyini bilen bir kardeşiniz olarak, Kepez Kent Konseyi Başkanlığına layık gördüğünüz için çok teşekkür ederim. Başta başkanım, eski dostum Sayın Mesut Kocagöz’ün önerisi ve sizlerin değerli oylarıyla seçilmiş olmaktan dolayı hepinize çok teşekkür ediyorum. Biliyorum ki; hepinizin önerileri bu yönde Çalışma isteğinizle beraber Kepez’e çok güzel eserler kazandıracağız, projeler hayata geçireceğiz. Başkanımızın dediği gibi; Antalya’nın geleceği Kepez diyoruz. Ve hep beraber Kepez’i daha yüksek noktalara getireceğiz” dedi.
Yeniden Refah Partisi lideri Erbakan: "Gazilere verilen haklar iyileştirilmeli, şehit aileleri ve gazilerimizi tatmin edecek hale getirilmeli"
19 Eylül 2024 Perşembe - 15:14 Yeniden Refah Partisi lideri Erbakan: "Gazilere verilen haklar iyileştirilmeli, şehit aileleri ve gazilerimizi tatmin edecek hale getirilmeli" Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 21. maddesine göre gazilere verilen hakların iyileştirilerek, şehit aileleri ve gazileri tatmin edecek hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan, Gaziler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, "19 Eylül Türkiye Gaziler Günü vesilesi ile ahirete irtihal etmiş olan gazilerimize Allah’tan rahmet; hayatta olan ve tedavisi devam eden gazilerimize de acil şifalar, sağlık, sıhhat ve afiyetler dileriz. Gaziler; şehidin şahidi olan, şehit olmayı arzulayan milletimizin huzuru ve güvenliği için kendini feda etmiş serdengeçtileridir. Ancak maalesef problemlerinin ve beklentilerinin neredeyse hiç dile getirilmediği gazilerimizin yaşam konforlarının artırılması, hak kaybına uğramamaları veya hak kaybı yaşayanların verdiği mücadelenin sonuca ulaşması için gazilerimizin yanında olduğumuzu ve bu konuların takipçisi olacağımızı bir kez daha ifade etmek isteriz" ifadelerini kullandı. "Yeniden Refah Partisi olarak engelli vatandaşlar birimimiz bünyesinde şehit aileleri ve gazileri temsil eden bir birim oluşturan, şehit aileleri ve gazilerimizin direkt olarak muhatap bulabileceği ve birim başkanı da güneydoğu gazisi olan tek parti olduğumuzu rahatça ifade edebiliriz" diyen Erbakan, şöyle devam etti: "Aslında şehit yakınları ve gazilerimizin beklentileri, ülkemiz ekonomisine külfet olacak istekler olmayıp, bugün vatanımızın bekası için, milletimizin güvenliği için bedel ödemiş olan bütün şehit aileleri ve gazilerimizin talep ve isteklerinin yerine getirilmesi ülke olarak onlara borcumuzdur. Bu nedenle şehitlerimizin emaneti olan şehit aileleri ve şehadet yolunda şehit olamayıp gazi olarak kalan gazilerimiz için; 1. Bilhassa 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 21. maddesi ve bu madde bentlerinde tanımlanan gazilere verilen haklar iyileştirilmeli ve şehit aileleri ve gazilerimizi tatmin edecek hale getirilmelidir. 2. Şehit aileleri, gaziler ve gazi yakınlarından eğitim görenlerden ’devlete, vakıflara ve özel kişilere ait ilk, orta, lise ve yükseköğretim kurumlarından eğitim ücreti, harç vb isimler altında ücret alınmamasının yasal düzenleme ile garanti altına alınması’ gereklidir. 3. Şehit aileleri ve gazilerimizin araç alımlarında şehit aileleri-gaziler ve engelliler birbirinden ayrılarak; şehit ailesi ve gazilerde engelli raporu istenmeden sadece Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen gazi ve şehit yakını kimlik kartları yeterli olacak şekilde 5 yılda bir kullanılmak şartı ile ÖTV’siz araç alma hakkı tanınmalı ve özellikle araçlarda fiyat üst limiti şartı kaldırılmalıdır. 4. 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 21. maddesinde şehit yakınları ve gazilere istihdam sağlanması ile ilgili husus; ’şehidin eşine ve tüm çocuklarına ve ayrıca şehidin anne, baba veya kardeşlerinden birine istihdam sağlanması, gazilerde ise gazinin eşi veya çocuklarından toplam 2 kişiye istihdam hakkı sağlanması’ şeklinde yeniden düzenlenmelidir. 5. 2985 Sayılı Toplu Konut Kanunu Ek Madde 2 gereği gazilerimize faizsiz konut kredisi hakkı tanınmış fakat her yıl için fiyat üst sınırı belirlenmiştir. Günümüz şartlarında ev alınabilecek bir miktar tespit edilerek gazilerimize bu miktarda 10 yıl vadeli ve eşit taksitli faizsiz ev kredisi imkanı sağlanmalıdır. 6. Muharip gazilerimize ve 15 Temmuz gazilerine verilen tüm hak ve şartlar herhangi bir ayrım yapılmadan standartlara bağlanarak, terör gazilerine uygulanan haklar ile eşitlenmelidir." ’Son olarak terörle mücadele esnasında yaralanmış fakat Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği’nde belirtilen şartlara uymadığı gerekçesi ile gazilik ünvanı verilmeyen ancak çalışamayacak durumda olan, vücutlarında şarapnel parçaları ile hayatını sürdüren, gazi sayılmadığı gibi sağlık sebebi ile çalışmaya uygun olmadığı için sözleşmeleri feshedilen, hatta bu hususta dernek bile kuran çok sayıda kardeşimizin bir an önce gazilik ünvanına kavuşması beklentiler içerisindedir." Erbakan sözlerini şöyle tamamladı: "Bu adımların bir an evvel atılarak şehit aileleri ve gazilerimizin taleplerinin karşılanmasını temenni ediyor, ülkemizdeki tüm gazilerimizin ve şehit ailelerimizin 19 Eylül Gaziler Günü’nü Yeniden Refah Partisi teşkilatları ve şahsım adına tebrik ediyorum. Bu cennet vatanı bizlere vatan yapmak için canını veren tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, vatan uğruna kanını veren, uzuvlarını kaybeden tüm gazilerimize Allah’tan şifalar, sağlık ve afiyetler diliyorum."
Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar’a siyasi yasak
19 Eylül 2024 Perşembe - 14:59 Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar’a siyasi yasak Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar’ın tehdit suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasını Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi onadı. Aydar aldığı hapis cezasından dolayı siyasi yasaklı konumuna düştü. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin kararı ile Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar’ın istinaf incelemesinde bulunan tehdit suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına ilişkin dosyası sonuçlandı. Oy çokluğu ile (1’e karşı 2 oyla) karar onandı. Muhalif üye tarafından şikâyetin 13 ay sonra yapılması, herhangi bir tanığın bulunmaması, mağdurların sürekli beyan değiştirmeleri gözetilerek kararın bozulması ve tüm sanıkların atılı suçtan beraat etmeleri gerektiği muhalefet şerhinde vurgulandı. Aydar’a aldığı hapis cezasından dolayı siyasi yasak getirildi. Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar yaptığı açıklamada, "Deliler incelenmemiş, taraflara dosya içeriği açıklatılmamış, görüntü CD’si izlenmemiş ve bu eksikler için duruşma açılmaksızın dosya sonuçlandırılmıştır. Ortada büyük bir hukuk garabeti oluşmuştur. Aynı konumda bulunan ve siyaset yapmayan sanıklar beraat etmiş, siyaset yapan sanıkların ise cezası onanarak siyasi yasak getirilmiştir. Muhalefet şerhinde açıkça da bu durum ifade edilmiştir. Karara karşı tabii ki yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağız” dedi.