POLİTİKA
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Yüksel: "Bu kararlar, Filistin halkının çektiği ızdırabın ve insanlık onuruna yapılan saldırıların artık cezasız kalmayacağına dair güçlü bir beyandır" 21 Kasım 2024 Perşembe - 21:11:30 TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararlar, insanlık adına mücadele eden herkesin sesi, adaletin sarsılmaz bir zaferi ve sessiz bırakılmış milyonların çığlığıdır. Bu kararlar, Gazze’de yankılanan acının, Filistin halkının çektiği ızdırabın ve insanlık onuruna yapılan saldırıların artık cezasız kalmayacağına dair güçlü bir beyandır” dedi. TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel, soykırımcı İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Layha bölgesindeki bir hastanede düzenlediği hava saldırısı sonucunda çoğu çocuk ve kadın olmak üzere onlarca Filistinlinin katledilmesini şiddetle kınadıklarını ve lanetlediklerini belirtti. Yüksel, “Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yapılan basın açıklamasında, UCM 2. Ön Yargılama Dairesi’nin İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında oybirliğiyle tutuklama emirleri çıkardığı bildirilmiştir. Açıklamada; 2. Daire’nin İsrail tarafından 26 Eylül 2024 tarihinde yapılan, Roma Statüsü’nün 19. maddesinin 2. fıkrasına dayanarak, UCM’nin Filistin’deki olaylarla ilgili ve özel olarak İsrail vatandaşları hakkında yargı yetkisi bulunmadığı iddiası ile Daire’nin Başsavcılığa, Statü’nün 18. maddesinin 1. fıkrası (ki taraf devletlere soruşturma bildiriminde bulunulması hususunu düzenler) kapsamında, soruşturma başlatıldığına dair İsrail makamlarına yeni bir bildirimde bulunulması talebini reddettiği kaydedilmiştir. Sözkonusu basın açıklamasında; Başbakan Netanyahu ve eski Bakan Gallant’ın en erken 8 Ekim 2023 tarihinden, 20 Mayıs 2024 tarihine (Başsavcılığın tutuklama kararlarının çıkarılması yönünde başvuruda bulunduğu tarih) kadarki süreçte insanlığa karşı suç ve savaş suçları işledikleri iddiasıyla tutuklama kararlarının çıkarıldığı, Daire’nin, Başbakan Netanyahu ve Gallant’ın bir savaş yöntemi olarak aç bırakma eylemini içeren savaş suçunu ve cinayet, zulüm ile diğer insanlık dışı fiilleri içeren insanlığa karşı suçları işlediklerine, ayrıca adı geçenlerin kasti biçimde, sivil yönetici sıfatlarıyla sivil halka yönelik savaş suçu teşkil eden saldırıların talimatlarını verdiklerine dair makul dayanaklar bulunduğunu tespit ettiği, tutuklama kararları ’gizli’ olarak sınıflandırılmakla birlikte, kararlara konu fiillerin devam ettiği izlenimi edinildiğinden ve kararların çıktığından haberdar edilmelerinin kurbanlar ile ailelerinin lehine olduğu değerlendirildiğinden dolayı bu bilgilerin kamuoyuyla paylaşıldığı belirtilmektedir” ifadelerini kullandı. "Bugün, uluslararası hukuk ve insanlık adına tarihi bir ana tanıklık ediyoruz: Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin 21 Kasım 2024 tarihinde verdiği tutuklama emri kararları, adaletin sınır tanımadığını ve mağdurların sesi olmayı sürdüreceğini bir kez daha göstermiştir" diyen Yüksel, "Tabii ki bu kararın icrası kararın verilmesinden daha önemlidir. Bu nedenle, her aşamada takip ettiğimiz gibi bu kararın icrasının da takipçisi olacağımızı vurgulamak istiyorum. UCM, İsrail Devleti’nin itirazlarını oybirliğiyle reddederek, Roma Statüsü’nün adalet mekanizmalarını kararlılıkla uygulamıştır. Aynı zamanda, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emirleri çıkarılmıştır. Bu, uluslararası toplumun, savaş suçlarına ve insanlığa karşı işlenen suçlara karşı sıfır tolerans yaklaşımının güçlü bir kanıtıdır. Bugün burada, adaletin sesinin yükseldiği, insanlık onurunun savunulduğu bir dönüm noktasını konuşmak için bir aradayız. Tarih kitapları bugünü sadece hukuki bir kararın verildiği bir gün olarak değil, evrensel insan haklarının ve adaletin ne kadar güçlü bir temel üzerine inşa edilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatan bir an olarak yazacaktır. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararlar, insanlık adına mücadele eden herkesin sesi, adaletin sarsılmaz bir zaferi ve sessiz bırakılmış milyonların çığlığıdır. Bu kararlar, Gazze’de yankılanan acının, Filistin halkının çektiği ızdırabın ve insanlık onuruna yapılan saldırıların artık cezasız kalmayacağına dair güçlü bir beyandır” dedi.
21 Kasım 2024 Perşembe - 19:35 Ersoy: "Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, dış politikamızda artık pasif değil, aktif ve yönlendirici bir aktörüz" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy: "Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, dış politikamızda artık pasif değil, aktif ve yönlendirici bir aktörüz" dedi. MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuşma yaptı. "Ülkemizin, mevcut milli dış politikası, bir yandan bağımsızlığımızı korurken, diğer yandan “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesinden sapmadan küresel barışa katkı sağlamaktadır. Bu vizyonla, Türkiye; krizlerin değil, çözümlerin bir parçası haline gelmiştir" diyen Ersoy; "Milli ve Güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda, her bir diplomatik adım, milletimizin alî menfaatlerini gözeterek atılmaktadır. Ülkemiz, diplomasideki güçlü vizyonu sayesinde, hem bölgesel bir denge unsuru olmuş hem de küresel meselelerde çözüm odaklı bir aktör haline gelmiştir. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, dış politikamızda artık pasif değil, aktif ve yönlendirici bir aktörüz. Azerbaycan’dan Libya’ya, Karadeniz’den Akdeniz’e kadar birçok kritik meselede Türkiye’nin güçlü iradesi sahadaki dengeleri değiştirmiştir. Milli Savunma Sanayimizin başarıları ve yerli teknolojilerimizle desteklenen bu politikalar, Türkiye’nin sadece bir diplomasi masasında değil, sahada da söz sahibi olmasını sağlamıştır. Çok Boyutlu Diplomasi ile Bakanlığımız, bir yandan geleneksel müttefiklik ilişkilerimizi geliştirmekte, diğer yandan yükselen güçlerle ilişkilerimizi çeşitlendirmektedir. Avrupa Birliği ile müzakerelerden, Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki etkinliğimize, Orta Doğu’dan, Afrika’ya kadar geniş bir yelpazede aktif diplomasi yürütülmektedir" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin insani diplomasi alanında dünyanın en fazla insani yardım sağlayan ülkekonumunda olduğunu kaydeden Baki Ersoy; "Bu, sadece mazlum milletlerin umudu olmakla kalmamakta, aynı zamanda Türkiye’nin vicdan diplomasisini tüm dünyaya göstermektedir. Diğer taraftan, Türkiye’nin sınır güvenliği ve terörle mücadele diplomasi alanında gösterdiği kararlı duruş hem bölgemizde barışı sağlamış hem de müttefiklerimize güven telkin etmiştir" dedi. Filistin meselesine değinen Ersoy; "Filistin meselesine gelecek olursak; bu mesele, Dışişleri Bakanlığımızın uluslararası arenada yürüttüğü adalet ve vicdan odaklı politikanın en güçlü örneklerinden biridir. Filistin halkının onurlu mücadelesine destek olmak ve uluslararası hukukun üstünlüğünü savunmak, sadece diplomatik bir mesele değil, aynı zamanda tarihî ve insani bir sorumluluktur. Sayın Bakanım; Filistin için yaptığınız yoğun diplomatik temaslar, Gazze’ye insani yardım ulaştırma çabaları ve uluslararası toplumu harekete geçirme konusundaki liderliğiniz, hepimiz için gurur vericidir. Bugün Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yaşanan mezalim, sadece Filistin’in değil, tüm insanlığın vicdanını yaralamaktadır. İsrail’in uyguladığı soykırım ve saldırgan politikalarına karşı ülkemiz, her platformda "Bağımsız Filistin Devleti" çözümünü kararlılıkla savunmaktadır. Türkiye’nin bu yönde sergilediği güçlü duruş hem İslam İş birliği Teşkilatı hem de diğer uluslararası mekanizmalar nezdinde önemli sonuçlar doğurmuştur. “1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti”, bu sorunun nihai çözümü için tek çıkış yoludur. Türkiye’nin liderliğinde oluşturulan garantörlük mekanizması önerisi ve uluslararası toplum üzerindeki diplomatik baskılar, bu hedefe yönelik somut ve tarihi adımlar olarak önümüzde durmaktadır" şeklinde konuştu. Rusya-Ukrayna savaşına dikkat çeken MHP’li Ersoy; "Üç yıldır devam eden bu savaş, yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte de etkilerini hissettiren bir krizdir. Böylesine karmaşık bir çatışma ortamında ülkemizin üstlendiği rol, Türkiye’nin barışçı ve adil dış politika anlayışının somut bir tezahürüdür. Sayın Bakanımızın belirttiği gibi, Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi, yalnızca bölge halklarını değil, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insanı etkileyen küresel bir gıda krizinin önlenmesinde hayati bir rol oynamıştır. Türkiye’nin 33 milyon ton tahılın dünyaya ulaştırılmasına vesile olması, sadece insani bir başarı değil, aynı zamanda diplomatik bir zaferdir. Bu girişim, Türkiye’nin çözüm odaklı ve vicdani diplomasisinin dünya için ne kadar kıymetli olduğunu göstermiştir. Öte yandan, savaşın Karadeniz’e sıçramaması için ticari seyrüseferin emniyet altına alınması yönünde sürdürülen çalışmalar, ülkemizin bölgesel istikrar için ne denli stratejik bir vizyona sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye hem Rusya hem de Ukrayna ile sürdürdüğü düzenli siyasi diyalog sayesinde, çatışmanın sona erdirilmesi ve kalıcı bir çözümün sağlanması adına tarafsız ve adil bir aracı olmayı başarmıştır. Türkiye’nin savaş ortamında bile Kırım Tatarları başta olmak üzere siyasi tutukluların, savaş esirlerinin ve sivillerin ailelerine kavuşmaları için gösterdiği çabalar, insani diplomasi anlayışımızın güçlü bir yansımasıdır. Bu girişimler, Türkiye’nin insan hakları ve özgürlükler konusundaki hassasiyetini uluslararası alanda açıkça ortaya koymaktadır" dedi. Ersoy, konuşmasını şu şekilde tamamladı; "Suriye politikalarımız ise terörle mücadele, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve Suriyelilerin gönüllü dönüşü gibi ana unsurlar üzerinden şekillenirken, bu çerçevede sergilenen kararlı duruşunuzu takdirle karşılıyoruz. Astana Süreci kapsamında sağlanan kazanımların korunması ve bölgedeki çatışmaların yayılmasının önlenmesi hususunda sürdürülen çabalar, Türkiye’nin barışçıl ve çözüm odaklı yaklaşımını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Irak’la geliştirilen yakın ilişkiler, hain terör örgütü PKK’nın “yasaklı örgüt” ilan edilmesi gibi kritik adımlarla daha da anlam kazanmıştır. Sayın Bakanımızın Afganistan, Pakistan ve İran gibi bölge ülkeleriyle ilgili değerlendirmeleri, Türkiye’nin bu coğrafyada barış ve istikrarı teşvik eden sorumlu bir aktör olduğunu bir kez daha teyit etmektedir. Güney Kafkasya’daki gelişmelere dair yapılan vurgular, kardeş Azerbaycan’la ilişkilerimizin örnek bir seviyede sürdüğünü ve bölgesel barış adına tüm aktörlerin teşvik edildiğini göstermektedir. Dışişleri Bakanlığımızın, savunma sanayiinden enerji projelerine, ticari iş birliklerinden insani yardımlara kadar birçok alanda Türkiye’nin öncülüğünü güçlendiren faaliyetlerini takdirle karşılıyor; bu vizyonun daha ileriye taşınacağına inancımı yineliyorum."
Emekliler için 2 bin lira nakit destek ödemeleri başlıyor
20 Kasım 2024 Çarşamba - 17:33 Emekliler için 2 bin lira nakit destek ödemeleri başlıyor Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun, emekliler için 2 bin lira nakit destek ödemelerinin Ocak ayında başlayacağının müjdesini verdi. Sivas Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun, İl Genel Meclisi 2024 Yılı Kasım Ayı 13. birleşimine konuk oldu. Başkan Uzun, Sivas Belediyesi’nin 2024 yılı faaliyetleri hakkında meclis üyelerine bilgi vererek soruları yanıtladı. İl genel Meclisi Kasım ayı 13. birleşimi İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Şarkışla’nın yönetiminde başladı. Gündem maddelerinin görüşülerek karara bağlandığı toplantının ardından Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun tarafından Sivas Belediyesi’nin çalışmaları anlatıldı. Başkan Uzun, göreve başladıkları günden bu yana kent merkezinde hayata geçirilen; parklar ve yeşil alan projeleri, altyapı ve üstyapı projeleri, ulaşım projeleri, tarih kültür ve turizm projeleri, Sosyal yaşam ve engelsiz şehir projeleri, gençlik spor ve eğitim projeleri, çevre ve yaşam projeleri gibi ana başlıklar altında yapılan çalışmaları özetledi. Başkan Uzun ayrıca, seçim döneminde vaat ettikleri ve halk tarafından merak edilen emekliler için 2 bin lira nakit destek ödemelerinin Ocak ayında yapılacağının müjdesini verdi. İçme suyunda ciddi boyutlara varan kayıp-kaçak oranının minimuma indirilmesi adına yoğun bir çalışma yürüttüklerini dile getiren Başkan Uzun, SCADA sistemi ile su yönetimini daha verimli hale getireceklerini ifade etti. Şehir kültürünü yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak adına hassasiyetle çalıştıklarını kaydeden Başkan Uzun, özellikle şehir hafızasında yer alan eski isimlerin tekrar kullanılacağını vurguladı.
CHP’li başkanın Bilecik’te durmadığını iddia ederek boş koltuklu makam odasının fotoğrafını paylaştı
20 Kasım 2024 Çarşamba - 17:06 CHP’li başkanın Bilecik’te durmadığını iddia ederek boş koltuklu makam odasının fotoğrafını paylaştı AK Parti Bilecik İl Başkanı Serkan Yıldırım, CHP’li Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı’nın Bilecik harici her yere gittiğini söyleyerek, "Hafta sonları Eskişehir’de evinde, hafta içi mesai zamanında Bilecik harici her yerde. Önceki seçimlerle birlikte neredeyse 6. yılları oldu ama hala çivi çakamadılar. Çiviyi geçtik, mevcut olanları koruyamadılar" dedi. AK Parti Bilecik İl Başkanı Serkan Yıldırım, Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı’yı turizmden sorumlu belediye başkanı olduğunu ve Alp Dağları dönüşünde bir gün esnaf ziyareti ile kendini göstererek yine yok olduğunu söyledi. Yıldırım, "Eskişehir, Edirne derken bir duyduk ki Azerbaycan’ a gitmiş. Belediyeyi de ihmal etmemiş otomatik pilota bağlamış. Hafta sonları Eskişehir’de evinde, hafta içi mesai zamanında Bilecik harici her yerde. Bilecikli hemşerilerimizin tercihine saygı duyuyoruz tabi ki, ama keşke başkan hanım da hemşerilerimize saygı duysa. Önceki seçimlerle birlikte neredeyse 6. yılları oldu ama hala çivi çakamadılar. Çiviyi geçtik ,mevcut olanları koruyamadılar. Kendisi de haklı ’Koca 5 yıl skandallarla geçmesine rağmen seçildim, bir dahaki seçimde nasılsa yine seçilirim’ diyordur. Şehrimiz için bir şeyler yapalım. Gün geçtikçe nüfus artıyor ama sosyal alanlar, yollar, caddeler hala aynı. Yeni bir Bilecik adı altında merkezin yükünü alalım. Sayın başkan dertlenmeniz gereken konular bunlar lütfen yurt dışı ve yurt içi gezilerinize bir ara verin. Günler boşa gelip geçiyor" dedi.
Gülsan ve Eski Sanayi Siteleri teklifi meclisten geçti
20 Kasım 2024 Çarşamba - 16:57 Gülsan ve Eski Sanayi Siteleri teklifi meclisten geçti Samsun Büyükşehir Belediyesi(SBB) Meclisi, Gülsan ve Eski Sanayi Sitelerinin ’kentsel dönüşüm alanı’ olarak belirlenmesi teklifini oy çokluğuyla kabul etti. SBB Kasım Ayı Meclis Toplantısının 3. Birleşimi, Büyükşehir Meclis Toplantı Salonu’nda Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk başkanlığında yapıldı. İlgili komisyonlardan havale edilen 30 gündem maddesinin karara bağlandığı toplantıda, "Gülsan Sanayi Sitesi ile Eski Sanayi Sitelerinin kentsel dönüşüm ve gelişim alanı" olarak belirlenmesini içeren teklif uzunca bir süre görüşüldü. Söz konusu madde üzerine ilk olarak söz alan CHP gurubundan meclis üyeleri, “Gülsan’ın dönüşümü için uzun yıllardır bir mücadele veriliyor. Buranın kentsel dönüşüme alınarak kamulaştırma yükünden kurtulması ve rehabilite edilmesi doğru bir yoldur ve buna katılıyoruz. Ancak usul ve esas açısından katılmıyoruz. Eski Sanayi Sitesi’nin de buraya katılmasını istemiyoruz. Ayrı ayrı modüller halinde gelsin istedik. Teklifin varlığı ve maddesi ortaya konulmadı. Çekincemiz ilkesel olarak değil ama bu yol ve yöntem ile sürecin daha da fazla uzayacağını düşünüyoruz” ifadeleri kullanıldı. Çift: “Belirsizlik var” Söz konusu alanların proje üzerinde aktarılması ve uzun çalışmalar sonucu belirlenmesi gerektiğini savunan AK Parti Meclis Üyesi Aydın Çift, “Burası daha önceden dinlenme alanı olarak planlanmıştı. Burasında uzun süren bir kamulaştırma süreci vardı. Yeni bir karar, kentsel dönüşüm alanı ilan ediliyor. Ne olacağı konusunda bir belirsizlik var. Şehirlerle ilgili kararlar alınırken bizim gibi birçok şehir plansız büyümeyle kendiliğinden sorunlu alanlar oluşturuluyor. Şehirlerde inanılmaz yoğunluklar meydana geliyor. Bizim aslında bunları olumlu anlamda kullanıp, şehri rahatlamamız gerekiyor. Bazen şehrin bazı önemli alanlarında keyfi kararlar alındığını düşündük. Büyük Cami önünü daha önce dinlenme alanı yapmıştık. Orayı boşaltıp, tarihi dokuyu çıkarmak istemiştik. Daha sonraki dönem burası ticarethaneye dönüştü ve büyük bir fırsatı kaçırdık. Orada çirkin bir yapılaşma ile belki de şehrin en güzel, tarihini ortaya çıkartacağımız bir nokta ucube yapılarla aynı yoğunlukta, sıkışıklıkta bir alana döndü. Yani bu kararlar bence bu kararlar çok daha uzun soluklu tartışmalar ile alınması gereken kararlar olmalı. Bir kağıt üzerinde değil, proje üzerinde tartışmamızın daha doğru olduğunu düşünüyorum” dedi. Kertel: "Dönüşümün nasıl olacağını belirliyoruz" Söz konusu itirazların dikkate alınarak alanın bölünmesini teklif ettiklerini belirten AK Parti Grup Başkanvekili Recep Kemal Kertel, “CHP grubundan ‘yeni bir kentsel dönüşüm alanına ihtiyaç yok’ gibi bir açıklama yapıldı. Gülsan Sanayi Sitesi zaten dönüşüme tabii olan bir yer. Biz burada sadece dönüşümün nasıl olacağı ile ilgili ilk aşamasını belirliyoruz. Bir planlama yapmaya çalışıyoruz. Yeni bir alan oluşturmak gibi bir durum söz konusu değil. Şehrin ihtiyacı olursa bu da oluşturulabilir. Ayrıca yine ‘avam proje dahi yok’ dendi. Bizim grubumuzdan arkadaşımız da ‘bir proje olsa daha iyi olurdu’ dedi. Her işin aşamaları vardır. Aşama aşama gidilirse yapacağımız işten daha kolay sonuç alınır diye düşünüyorum. Burada da planlama aşaması, proje aşaması ve uygulama aşaması var. Şu anda biz planlama aşamasının daha ilk safhasındayız. Komple bitmiş bir projeyi önünüze koyup da avam da olsa burada tartışmanın ilk etapta bir getirisi olmayacaktı. Bizim alacağımız karar, sadece buradaki alanla alakalı bir adımdır, dönüşümün gerçekleşmesi noktasında. Komisyonda arkadaşlarımızın bir değerlendirmesi olmuştu. Bu alanın bölünmesinin daha uygun olacağı söylenmişti. Grubumuz adına bu düşünceleri doğru bulduğumuzu ve mevcut teklifin değiştirilerek ‘sadece Gülsan Sanayi Sitesi bünyesinde 27 hektarlık alanın kentsel dönüşüm alanı olacak şekilde’ teklifin değiştirilerek oylanmasını teklif ediyorum” diye konuştu. İYİ Parti grubu da Eski Sanayi Sitesi ve Gülsan Sanayi Sitesi alanlarının ayrılarak kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak belirlenmesine destek vereceklerini söyledi. Komisyon raporunu değiştirerek oylamaya sundu Konuşmaların ardından söz alan Meclis Başkanvekili Nihat Soğuk, “Bu madde komisyonda da yeterince tartışıldı, bugün de karar günümüz. Canik’te kentsel dönüşümün başlanmasındaki emek veren başkanlarımıza şükranlarımızı sunmuştuk. Süreç aynı şekliyle İlkadım’da da başkanlarımızın gayretiyle ve hassasiyetiyle devam ediyor. Aynı şekilde İlkadımlı vatandaşlarımızın da bu beklentilerine cevap verecek şekilde gayret ve mücadele içerisinde olacaklar. Söz konusu maddeyle ilgili yapılan çalışmalardan sonra idaremizin de komisyondaki konuyla alakalı görüşlerini ifade eden meclis üyesi arkadaşlarımızın hassasiyetini de dikkate alarak, komisyon raporunun değiştirilerek kabulünü oylarınıza sunuyorum” diyerek maddeyi oyladı. Söz konusu madde, oy çokluğu ile kabul edilerek, değiştirildiği şekliyle Gülsan ve Eski Sanayi Sitesi bölünmüş şekilde karara bağlandı. Bugün geçen maddelerle birlikte Kasım ayı meclis toplantısında toplam 61 madde karara bağlandı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Durmaz: “PKK, Kürtleri temsil edemez”
20 Kasım 2024 Çarşamba - 16:57 MHP Genel Başkan Yardımcısı Durmaz: “PKK, Kürtleri temsil edemez” Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sadir Durmaz, terör örgütünün silahlarını bırakıp Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne teslim olmaktan başka bir çaresinin kalmadığını söyledi. MHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Sadir Durmaz, MHP Kars İl Başkanlığının ev sahipliğinde Aynalı Köşk’te düzenlenen Belediye Meclis Üyeleri İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çağrısının bir çözülmeye ve ayrışmaya değil, bin yıllık kardeşliği yaşatmaya yönelik tarihi bir çağrı olduğunu söyleyen Durmaz, “Tarihe yön veren bu çağrı, yeni yüzyılda terörün bitmesi, huzurun gelmesi için yapılmıştır. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, ‘PKK Kürtleri temsil edemez’, ‘Dün terörist başının yoldaşı olanlar, şimdi Amerika’nın uşağı olmuşlar’, ‘Joe Biden’in üvey evlatlarına Türk milletinin asil evlatlarını kurban edemeyiz’ ifadeleriyle adeta terörün ve terör örgütlerinin arkasındaki emperyalist şebekenin maskesini düşürmüştür. Terör örgütünün silahlarını bırakıp Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne teslim olmaktan başka bir çare kalmamıştır” dedi. “CHP Genel Başkanı Özel’in iddia ettiği gibi bir Kürt sorunu yoktur” Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’e de göndermelerde bulunan Durmaz, “Ayrıca Türkiye’de CHP Genel Başkanının bölücü örgüt ağzıyla iddia ettiği gibi bir Kürt sorunu yoktur. Bu söylem emperyalizmin bölünme senaryosuna kapı aralamaktır. Sorunun adı bölücü terör sorunudur. Ve Cumhur İttifakı tam bir mutabakat içerisinde terörle mücadeleyi sürdürmeye, ülke gündeminden bölücü terör sorununu söküp atmaya kararlıdır. Türk ve Türkiye yüzyılında aziz milletimizi hak ettiği refaha ve huzura kavuşturmanın, yeni yüzyıla Türkiye Cumhuriyeti’nin ismini altın harflerle yazdırmanın zamanı gelmiştir. Vakit tamamdır, söz konusu vatandır. Söz konusu vatansa Milliyetçi ülkücü hareket için gerisi teferruattır” diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından toplantı basına kapalı devam etti. Toplantıya Kars, Ardahan, Iğdır, Artvin, Siirt, Şırnak ve Hakkari illerinden partililer katıldı.
Yeniden Refah Partisi Lideri Erbakan: “Yemin metnine uyulmamasının elbette ki bir karşılığının olması normaldir”
20 Kasım 2024 Çarşamba - 16:43 Yeniden Refah Partisi Lideri Erbakan: “Yemin metnine uyulmamasının elbette ki bir karşılığının olması normaldir” Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilen teğmenlere ilişkin, “Yemin metnine uyulmamasının elbette ki bir karşılığının olması normaldir” dedi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Ekim ayında açıklanan enflasyonun bir buçuk yıldan beri uygulanan ekonomi modelinin işlemediğini ve sonuç vermediğini açık bir şekilde ortaya koyduğunu savunan Erbakan, “28 Mayıs’taki seçim sonrasında başlayan bu program ve büyük umutlarla, büyük süslü sözlerle millete aktarılan ve sürekli olarak da milletten sabır istenen, fikir istenen, fedakarlık istenen bu programın maalesef geldiğimiz noktada işlemediğini bu veriler ortaya koyuyor. Bir defa bu programın uygulanmaya başladığı Haziran 2023’te yani cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen arkasında, haziran ayında yıllık enflasyon yüzde 38 seviyesindeydi. Bir buçuk sene bu uygulandıktan sonra şu anda gelinen noktada neredeyse yüzde 49’luk bir enflasyonla karşı karşıyayız. Bu ne demektir; mevcut ekonomi yönetiminin iddialarının aksine bırakınız enflasyonu düşürmeyi sabit dahi tutmakta başarılı olamadığını açık bir şekilde ortaya koyuyor” dedi. "4.8 milyon hanenin çocukları okula gidemiyor" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın resmi rakamlarıyla sosyal yardım alan hane sayısının 4.8 milyona yükseldiğini hatırlatan Erbakan, “Yaklaşık 20 milyon insanın yani Türkiye’deki 4 kişiden birisinin sosyal yardım almak mecburiyetinde olduğun ortaya koyuyor. Adeta bir Afrika ülkesine yakın bir tablo. Çok acı bir tablo. Ve tabii ki bu 4.8 milyon hane, 20 milyon insan bunların çocukları okula gidemiyor. Okula gitse bile aç karnına gidiyor. Türkiye’de 3 çocuktan bir tanesinin okula aç karnına gittiğini ortaya koyan çalışmalar. Ve bu yaştaki çocuklar hırsızlığa yöneliyor, istismara yönlendiriliyor, suça yöneliyor, dilenciliğe sevk ediliyor. Ve dilencilik yapan 6 yaşındaki Şirin kızımız gibi boğulup öldürülerek mezara atılıyor. Bu tablolar gerçekten yüreklerimizi sızlatıyor” diye konuştu. “Belediyelerde ve ülkenin hiçbir kurumunda da israf yapılmasına asla rıza gösteremeyiz” İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerine usulsüz harcama nedeniyle açılan soruşturmalara ilişkin de konuşan Erbakan, “Bugün gündemde belediyelerin festivaller ve konserler için yapmış oldukları harcamalar da çok önemli bir yer tutuyor. Tabi ki biz Yeniden Refah Partisi olarak belediyelerde de ve ülkenin hiçbir kurumunda da israf yapılmasına asla rıza gösteremeyiz. Eğer bir belediye herhangi bir israf ve harcama yapıyorsa bunun sonuna kadar incelenmesi ve araştırılması lazım. Muhalefet partilerinin belediyeleri de, Yeniden Refah Partisi’nin belediyeleri de incelenmelidir. Eğer böyle bir şey tespit edilirse de yasalar çerçevesinde gereken yapılmalıdır. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin konser ve festival gibi etkinliklere yapmış olduğu harcamalarla ilgili yapılan haberleri ihbar kabul eden Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcıları jet hızıyla ve eş zamanlı olarak Ankara’da da, İstanbul’da da soruşturma başlattılar. Biraz önce dediğiniz gibi eğer bir yerde usulsüzlük, israf, yolsuzluk varsa tabii ki araştırılsın. Ancak burada milletimizle biz de şu hususa tabii ki dikkat çekiyoruz. Diyoruz ki; Ankara ve İstanbul Belediyelerini araştırıyorsunuz. Dediğim gibi eğer gerekiyorsa Yeniden Refah Partili belediyeleri de araştıralım. Ama iktidarın usulsüzlükleri, iktidarın suiistimalleri de iktidar ile ilgili yolsuzluk iddiaları yıllardan beri bu kadar ayyuka çıkmış bir durumdayken bu savcılar neden harekete geçmedi? Bugüne kadar iktidarın belgeleriyle ortada olan pek çok hukuka aykırı uygulamaları, kamu kaynaklarının israf edilmesi kamu kaynaklarının tabiri caizse üzerine çökülmesi ve ele geçirilmesi, kamunun zarara uğratılması ve iflas gibi bununla ilgili muhalefet partileri, milletvekilleri bizler defalarca açıklamalar yaptık, defalarca çağrılar yaptık. Bunlarla ilgili savcılar neden hiçbir zaman harekete geçmedi” dedi. “Yemin metnine uyulmamasının elbette ki bir karşılığının olması normaldir” Bir basın mensubunun “İhraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edilen teğmenler hakkında ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki sorusu üzerine Erbakan, “Burada tabii Türk Silahlı Kuvvetleri disiplinin en sıkı bir şekilde uygulanması gereken bir kurumumuzdur. Ve buradaki teamüllere yazılı kurallara ve oradaki yemin metnine uyulmamasının elbette ki bir karşılığının olması normaldir. Burada hukuki sürecin bir kesime haksızlık yapmadan, zulmetmeden gerekli şekilde uygulanması gereklidir. Ancak burada şunu da ifade etmek istiyorum. Daha önce de ilk gündeme geldiğimde de söylemiştik. Bu gibi olaylar, iktidar tarafından kullanılıyor. Köpürterek, büyüterek ’ya bize mecbursunuz ya da 28 Şubat’a mecbursunuz’ diyerek aslında bir algı oluşturuyorlar. Buna da karşı olduğumuzu ifade ettik” dedi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanlığı’nın bütçe görüşülmeleri öncesi çıkan arbede hakkındaki soru üzerine Erbakan, “Biz Yeniden Refah Partisi olarak kurulduğumuz günden itibaren siyasette nezaket ve zarafeti ortaya koyduk ve ifade ettik. Bu anlayışı kendimiz icat etmedik. Milli Görüş geleneğinde olan bir anlayış. Bu davranışın uygun olmadığını ifade edebilirim. Burada bir hak aranacaksa yolu bu değildir” dedi.
CHP Genel Başkanı Özel, Ekrem İmamoğlu’nu kabul etti
20 Kasım 2024 Çarşamba - 16:34 CHP Genel Başkanı Özel, Ekrem İmamoğlu’nu kabul etti Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu kabul etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu parti genel merkezinde kabul etti. Saat 14.00’te başlayan görüşme yaklaşık 1,5 saat sürdü. Görüşmenin ardından basın mensuplarına açıklama yapan İmamoğlu, son günlerde gerçekleşen kayyım atamalarının birbiriyle bağlantılı olduğunu ve CHP’nin bir sonraki seçimde iktidar olmasının önüne geçilmeye çalışıldığını iddia etti. "Yargı ve kayyımlar eliyle kendi iradesini millete dayatma politikası kardeşliği baltalıyor" Hükümetin yargı ve kayyımlar eliyle kendi iradesini millete dayatma politikasının demokrasiyi, kardeşliği ve birliği baltaladığını öne süren İmamoğlu, “İşte milleti hiçe sayan bu anlayış yüzünden ekonomiden eğitime, sağlıktan adalete her alanda ne yazık ki çürümeler ve gerilemeler yaşanıyor. Bugün demokrasi ve hukuk için mücadele etmek, milletin iradesine sahip çıkmak kesinlikle aslında ülkemizin bugünle değil geleceğine sahip çıkmaktır. Yerel yönetimleri kayyımcı, vesayetçi anlayıştan kurtarıp milletin egemenliğini kayıtsız şartsız sağlamak için acilen atılması gereken demokratik ve hukuki adımlar vardır. Bugün iktidarda olanlar ilk seçimlerde ortaya çıkacağı belirginleşen milletin kararını engellemek üzere her hukuksuzluğa tenezzül eden adımlar atmaya karar vermiştir. Ne yazık ki bu adımları atma konusunda belli hazırlıklar artık sokakta, kahvehane dedikodusuna kadar ulaşmıştır” dedi. Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün "terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla yargılandıkları davada mahkeme tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkûm edildiğinin hatırlatılması üzerine İmamoğlu, şu cevabı verdi: “Mahkemeyle ilgili detayları genel başkanımızla toplantıya girmeden önce almıştık. Detayları takip ediyoruz, sonuçta bir mahkeme var. Mahkemede alınmış bir karar var. Muhtemeldir ki bu mahkemenin, birinci derece mahkemenin itiraz süreçleri söz konusudur. Hukuki mücadelenin devam ettiği bir hususta hem bugüne kadar gelinen noktada süreç nasıl işlemiş onu irdeleyeceğiz hem de bundan sonraki mücadele nasıl yürütülmelidir diye dikkatle bakacağız.” TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaşanan arbede hakkında konuşan İmamoğlu, bu görüntülerin hoş olmadığını ve iki tarafı da suhulete davet ettiğini söyledi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş:
20 Kasım 2024 Çarşamba - 16:11 TBMM Başkanı Kurtulmuş: TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “TBMM’yi sadece 86 milyon vatandaşımız bakmıyor, dünyanın dört bir tarafından Türkiye’yi dikkatle izleyen milletlerde TBMM’de neler olduğunu bittiğini yakından takip ediyor. O an yapılan iş, söylenen söz maksadını aşan tavırların kalıcı olarak Türk demokrasisi üzerinde hasarlar bıraktığını da arkadaşlarımızın görmesi lazım” dedi. Kurtulmuş, makamının önünde Plan ve Bütçe Komisyonu başlangıcında yaşanan arbedeyi değerlendirdi. Kurtulmuş, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaşanan arbede görüntülerinin üzücü olduğunu söyleyerek, “Bu görüntülerin Plan ve Bütçe Komisyonu’nun girişinde ortaya konulmuş olması öncelikle her şeyden evvel Meclisin demokratik işleyişine, Meclisin yasama fonksiyonunun yanında denetim fonksiyonunun yapılmasına karşı yapılan saygısızca bir davranıştır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Yine her şeyden evvel bu kadar fedakarlık içinde çalışan Plan ve Bütçe Komisyon üyelerine bir haksızlık olduğu kanaatindeyim. TBMM her türlü fikrin konuşulabileceği, her türlü müzakerenin, münakaşanın yapılabileceği, bütün bunların kaba kuvvetle, engellemeyle, kaba ve yaralayıcı sözlerle değil medeni ilişkiler içerisinde sözün gücünü kullanarak gerçekleştirilebileceği yerdir” ifadelerini kullandı. Kurtulmuş, her türlü eleştiriyi, muhalefet görevini yerine getirme olduğunu belirterek, “Söz haklarının kullanılabileceği, denetim mekanizmasının kullanılabileceği bu mekan yürütmeyi temsilen gelen bir Bakanımıza, İçişleri Bakanımıza ‘Sen buraya giremezsin’ diyerek engel koymak hiçbir demokratik anlayışa sığmaz. Bunun kabul edilmesi, makul görülmesi mümkün değildir. Bizim bundan sonraki süreçte bütün partilerden beklentimiz, bu sürecin daha iyi, olumlu bir şekilde TBMM’nin demokratik fonksiyonlarını yürütebilmesi için grup yöneticisi arkadaşlarımızın üzerine düşen sorumluluğum yerine getirmesini bekliyoruz. Ben olaydan sonra CHP Genel Başkanın Özgür Özel’i aradım. BU konuda, burada ortaya konan yaklaşımdan, buradaki tutum ve davranışlardan, sergilenen tavırlardan memnun olmadığımızı, büyük bir rahatsızlık duyduğumuzu, Meclis yönetimi olarak sadece bizleri değil, TBMM bakan milletimizin tamamını rahatsız ettiğini, çirkin görüntüler olduğunu kendisiyle de paylaştım. TBMM’yi sadece 86 milyon vatandaşımız bakmıyor, dünyanın dört bir tarafından Türkiye’yi dikkatle izleyen milletlerde TBMM’de neler olduğunu bittiğini yakından takip ediyor. O an yapılan iş, söylenen söz maksadını aşan tavırların kalıcı olarak Türk demokrasisi üzerinde hasarlar bıraktığını da arkadaşlarımızın görmesi lazım” dedi.
Ak Partili Toy’dan İmamoğlu’na sert yanıt
20 Kasım 2024 Çarşamba - 16:07 Ak Partili Toy’dan İmamoğlu’na sert yanıt AK Parti Sivas Milletvekili Rukiye Toy, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in laiklik ile ilgili açıklamalarına destek vererek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun konuyla ilgili açıklamasını sert bir dille eleştirdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda söz alan AK Parti Sivas Milletvekili Rukiye Genç Toy, İmamoğlu’nun açıklamalarında geçmişte yaşanan mağduriyetleri görmezden geldiğini belirterek, Türkiye’nin içinden geçtiği karanlık günlerini hatırlattı. Toy, konuşmasında, “İkna odalarını, mobing ve eziyetlerle başörtülü kardeşlerimizin eğitim hakkını ellerinden alanları unutmadık. İmam Hatiplerin orta bölümlerini kapatıp katsayı adaletsizliğiyle meslek liselerinin önünü kesenleri, binlerce masum vatandaşı kamudan tasfiye edenleri unutmadık. Mehmetçik analarını yavrularına hasret bıraktılar. Seçilmiş, meşru hükümeti türlü baskı ve dayatmalarla istifaya zorladılar. Bütün bunları ‘Demokrasiye balans ayarı yaptık’ diyerek yapanlar, toplumumuza çok ağır travmalar yaşattı” dedi. “Süreçlerin birebir tanığıyım” Toy, bu süreçlerin birebir tanığı olarak yaşanan acıların hâlâ derin yaralar bıraktığını dile getirerek, “O döneme bizzat şahit olan biri olarak söylüyorum; yaşadığımız acılara ‘vasatlık’ diyenler, vasatı bile yakalayamayan çukurlardır. Karartma yaparak, tahkir ve tezyif ederek bir davayı, o dava uğruna ödenmiş bedelleri, çalınan hayalleri ve söndürülen hayatları yok sayamaz, hafızalardan silemezsiniz” dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in eğitimdeki sorunların temelini hatırlatan açıklamalarını desteklediğini belirten Milletvekili Toy, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Sayın Bakanımız, geçmişte yaşanan hataların bugün eğitimde ne denli sorunlara yol açtığını gayet açık şekilde dile getirdi. Biz, bu milletin yaralarını sarmaya, eğitimde fırsat eşitliği sağlamaya devam ediyoruz. İmamoğlu ve benzeri popülist söylemlerle siyaset yapanlar, bu ülkeye geçmişte yaşattıkları travmalarla yüzleşmeli ve bu travmalardan ders çıkarmalıdır” ifadelerine yer verdi.
MHP’li Akçay, Plan ve Bütçe Komisyonu öncesinde çıkan arbedeyi değerlendirdi
20 Kasım 2024 Çarşamba - 14:20 MHP’li Akçay, Plan ve Bütçe Komisyonu öncesinde çıkan arbedeyi değerlendirdi Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Erkan Akçay, "Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşattığı bu zorbalığı ve terbiyesizce davranışları şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu ve komisyonları kanunları görüşüldüğü, müzakerelerin yapıldığı, tartışmaların gerçekleştiği yüce mekandır ve Gazi Meclisimizdir. Kavganın ve zorbalığın yapılacağı yer olamaz ve olmamalıdır” dedi. Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili Erkan Akçay, MHP Grup Yönetim Toplantı Salonu’nda İçişleri Bakanlığı ve bağlı kuruluşların bütçe görüşmeleri öncesinde yaşanan arbedeyi değerlendirdi. Akçay, İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülmeye başlanacağı esnada Bakan Ali Yerlikaya’nın komisyon salonuna girişinin, CHP grup yöneticileri ve milletvekilleri tarafından terbiyesizce engellenmeye çalışıldığını belirtti. Akçay, "Bu engelleme yapacakların ön safhasına CHP’nin kadın milletvekilleri yerleştirilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşattığı bu zorbalığı ve terbiyesizce davranışları şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu ve komisyonları kanunları görüşüldüğü, müzakerelerin yapıldığı, tartışmaların gerçekleştiği yüce mekandır ve Gazi Meclisimizdir. Kavganın ve zorbalığın yapılacağı yer olamaz ve olmamalıdır. Meclis tarihimiz böyle bir rezalet görmemiştir. 104 yıllık Meclis tarihimizde milli iradenin tecelli etmesini engelleyen birkaç vaka yaşanmıştı" dedi. Akçay, Meclisin 15 Temmuz terörist saldırısında dahi çalıştığını belirterek, "Şimdi bu CHP’liler adeta 15 Temmuz zihniyetiyle hareket ederek Meclisin çalışmasını engellemeye gayreti içerisine girmeye çalışmışlardır. Bunun adı milli irade düşmanlığıdır, hukuk tanımazlıktır ve bu gaflettir, delalettir. Cumhuriyet Halk Partisi olur olmaz, yerli yersiz iktidara muhalefet edeceğiz derken ülkemize ne kadar zarar verdiğinin maalesef farkında değildir. CHP bu siyasetiyle terör sevicilerine figüran olmaktadır. CHP pusulasını kaybetmiş, savrulmuştur” ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkanı Özel’in partisi üzerinde otoritesini kaybettiğine dikkat çeken Akçay, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin başkanı kimdir, belli değildir. 16 Ağustos’ta CHP’nin teklifiyle meclis Genel Kurulu olağanüstü toplanmıştı. CHP tarafından bu toplantı provoke edilmiş, çok ciddi kavgalar yaşanmıştı” şeklinde konuştu. Özel’in sözlerini hatırlatan Akçay, CHP’nin hukukun işlemesine engel olmaya çalıştığını belirtti.