POLİTİKA
27 Kasım 2024 Çarşamba - 21:08 AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı’dan muhalefete eleştiri AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, "Buradaki muhalefetin bir kalitesini göremedik. Son 23 yılda çocukların her türlü tehditten korunması için, çocuğun üstün yararını gözeten, onların geleceğe umutla bakmasını sağlayan birçok adım attık” dedi. Çankırı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçe görüşmelerine katıldı. Çankırı, bazı muhalefet milletvekillerin İzmir’in Selçuk ilçesinde bir evdeki yangında 5 çocuğun hayatını kaybettiği olayla ilgili eleştirilerine cevap verdi. Çankırı, muhalefetin hayatını kaybeden 5 çocuk annesine duygusal şiddet uyguladığını, bu konuyu siyasi bir malzeme haline getirmesine üzülerek şahitlik ettiklerini kaydetti. Çankırı, "Bakanlık uzmanlarımız çocukların güvenliği için gereken mücadeleyi zaten verdi. Ancak tüm çabalara rağmen bu trajedinin önüne geçilemedi. Olayın ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile birlikte aileyi ziyaret ederek acılarını paylaştık" dedi. Komisyondaki tartışmalara değinen Çankırı, "Buradaki muhalefetin bir kalitesini göremedik. Son 23 yılda çocukların her türlü tehditten korunması için, çocuğun üstün yararını gözeten, onların geleceğe umutla bakmasını sağlayan bir çok adım attık. Burada muhalefetin konuyu siyasi bir malzeme haline getirmesine üzülerek şahitlik ettik" dedi. Ailenin uyuşturucu kullandığına yönelik iddialara değinen Çankırı, yapılan ileri tetkiklerde anne ve babanın kanında hiçbir şeyin çıkmadığının anlaşıldığını vurguladı. Çankırı, "Anlamadan, dinlemeden, bilmeden, konuşuyorsunuz. Hepimize düşen görev bir daha böyle bir acı olayla karşılaşmamak için, elim bir olayla karşılaşmamak için oturup düşünmek ve konuşmaktır. Biz bu şekilde sorumluluk bilinciyle hareket ederken, sizin iktidar naraları attığınız o sözde her şeyi yapan belediyelerinizden biri olan Selçuk Belediyesi ne yaptı?" diye konuştu.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 20:28 Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Batıcı zihniyetin Türkiye’nin kültür hayatında açtığı yaralar halen kapanmadı” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tek tipleşmenin varacağı yer, kültürel çoraklaşmadır, çölleşmedir. Biz bir dönem bunun acısını çekmiş, faturasını ödemiş bir ülkeyiz. Milletine tepeden bakan, kendi değerlerinden, kültüründen adeta tiksinen, batıdan çok batıcı zihniyetin Türkiye’nin kültür hayatında açtığı yaralar halen kapanmadı” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen "Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri ve Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni"ne katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkemizin ve gönül coğrafyamızın dört bir yanında kültür ve sanatlarını icra eden tüm sanatçılara ve ustalara teşekkür etti. Ayrıca, kültür mirasının korunması ve yaşatılmasının önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleriyle Yaşayan İnsan Hazineleri Ödüllerinin Takdim Törenleri münasebetiyle bugün bir aradayız. Sizlerin şahsında ülkemizin ve gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde sanatlarını icra eden, kültür ve medeniyet mirasımızı yarınlara taşıyan tüm sanatçılarımıza, tüm ustalarımıza teşekkürlerimi iletiyorum. Modern kültür endüstrisinin tüm araçlarıyla milletimizin ve farklı toplumların kültürel birikimine saldırdığı bir dönemi yaşıyoruz. Bugünlerde sanatçılarımızın kültür mirasımızı ve medeniyet değerlerimizi yaşatmak adına verdiği bu mücadeleyi son derece kıymetli buluyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin her vilayetinde, her ilçesinde "yaşayan insan hazineleri" olarak tanımlanabilecek çok sayıda değerli insanın bulunduğunu ve bu kişilerin ortaya koydukları eserlerle hem ülkemize hem de dünyaya katkı sağladığını belirterek, "Türkiye’nin her vilayetinde, her ilçesinde yaşayan insan hazinesi vasfına haiz nice insanımız, değerimiz mevcut. Bu insanlarımız becerileriyle ortaya koydukları ürünlerle ülkemize ve dünyaya eşsiz eserler kazandırıyorlar. Her fırsatta hatırlatıyorum. Aslında gönülle yapılan, alın teriyle üretilen, emekle, sabırla ve göz nuruyla işlenen her şey sanattır, sanat eseridir. Asli değerlerimize, mirasımıza sahip çıkan, onu yaşatmak, yeni kuşaklara aktarmak için ömür harcayan insanlarımızın her biri de esasen yaşayan birer hazinedir" dedi. Başlattıkları çalışma neticesinde 2008-2022 yılları arasında toplam 67 miras taşıyıcısını, yaşayan insan hazinesi ilan ettiklerini, bu kıymetli isimlerin 15’nin şaheser niteliğindeki eserlerini miras bırakarak ebediyete irtihal ettiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kültürümüzü yaşatan, yeniden yorumlayan ve geniş kitlelere ulaştıran bu ustalarımızı bugün bir kez daha rahmetle yad ediyorum. 2024 yılında da çeşitli alanlarda başarılı eserler vücuda getiren 25 yeni usta ve sanatçımızı yaşayan insan hazinelerimize dahil ettik” dedi. Şeyh Sadi Şirazi’nin, Bostan ve Gülistan isimli eserinde hikmet ehli bir zatın çocuklarına olan nasihatini paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Canım yavrularım. Hüner öğrenin. Dünya malına, altına, gümüşe, makam ve mansıba itimat etmeyin. Zira hüner suyu kesilmez bir çeşmedir. Ebedi bir devlettir. Hünerli kimse nereye gitse şerefiyle izzetiyle gider ve meclisin baş köşesine oturur.Evet, dilimizde ustalık, maharet, marifet, beceriklilik anlamında kullandığımız hüner kelimesinin bir anlamı da sanattır. Milletimiz manevi ihtiyaçları karşılayan eserlerin ustalarına sanatkar, maddi ihtiyaçları karşılayan eserlerin ustalarına ise zanaatkar demeyi tercih etmiştir” diye konuştu. Sanatın da zanaat gibi insanlık tarihi kadar derin bir maziye sahip olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Millet olarak biz de sanatın birçok dalında tarihin en iddialı eserlerini vücuda getirmek suretiyle asırlar içinde Türk sanatını inşa ettik. Bizim sanat tarzımız tıpkı hayat tarzımız gibi inanç ve düşünce tarzımız gibi millet olmamızı sağlayan temel unsurlardan biridir. Büyük bir gururla ifade etmek isterim ki hattatların kalemleriyle, nakkaşların fırçalarıyla, ustaların çekiçleriyle, ozanların mızraplarıyla yaptıkları dokunuşlar tam bin yıldır bu topraklara milletimizin mührünü, ruhunu, değerlerini nakşediyor. Bir sanat hakkında fikir sahibi olmak için o sanatı var eden ve maharetle işleyen milleti tanımanız icap eder derler” değerlendirmesinde bulundu. Hat, tezhip, ebru, talika, minyatür sedefkarlık, çömlekçilik, çinicilik, dokumacılık, kispet, kaval, tulum, bağlama ustalığı gibi onlarca sanatın iletişim teknolojilerinin yön verdiği bir çağda hala yaşadığına, hala nesilden nesile aktarılmaya devam edildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "Bundan ne kadar memnuniyet duysak azdır. Bunun sırrının da şu olduğuna inanıyorum. Allah vergisi maharetlere sahip nice sanatçı üstadımız görüyor ki unutulmaya yüz tutmuş olan değerlerimizi aşk ile ayakta tutuyor. Aşk, kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Öyle bugünkü gibi aşk değil. Kişinin sevdiğinde yok olması. Gerçek aşk bu. Yüreklerindeki aşkı ellerindeki maharetle birleştiren bu sanatkarlarımızın Rabb’im sayılarını arttırsın. Bize yokluklarını göstermesin diyorum. Bakınız burada şu noktaya özellikle dikkatlerinizi çekmek isterim. Sizin de bildiğiniz gibi her şeyin çok hızlı tüketildiği bir çağda yaşıyoruz. Teknoloji devrimiyle birlikte insanın hayata Çevreye, dünyaya ve sanata yönelik yaklaşımlarında da köklü değişimler gerçekleşiyor. Dijitalleşme, ekonomiden finansa, kültürden haberleşmeye, her alanı adeta kuşatmış durumda yapay zekanın hangi işleri yapabildiğini, neleri başarabildiğini, kimi zaman heyecanla, kimi zaman da endişeyle takip ediyoruz. İletişim ve ulaşım imkanlarının ilerlemesinin sonuçlarından biri dijital tekno kültürdür. Bu yaygınlaşıyor. Bu kültürün ayırıcı özelliği ise trend denilen tek tipleşmedir. Tüketime dayalı neoliberal sistem yerel zenginliği bu çeşit müktesebatı ya yok saymakta ya da ticari meta haline getirerek içini boşaltmaktadır." Küreselleşmeyle birlikte kültürel bir yozlaşmanın da tüm dünyayı etkisi altına almakta olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kuşaktan kuşağa aktararak bugünlere getirdiğimiz nice geleneksel kültür unsurunun ziyan edildiğini tarihin tozlu raflarına kaldırıldığını görmek bizleri ziyadesiyle yaralıyor. Zenginliğe, çok sesliliğe sahip çıkmak Farklı geleneklere sahip çıkmak, aynı zamanda maziden atiye köprü kurmak demektir. İster para, ister çıkar, ister ideoloji adına yapılsın. Tek tipleşmenin varacağı yer Kültürel çoraklaşmadır, çölleşmedir. Biz bir dönem bunun acısını çekmiş, faturasını ödemiş bir ülkeyiz. Milletine tepeden bakan, kendi değerlerinden, kültüründen adeta tiksinen, batıdan çok Batıcı zihniyetin Türkiye’nin kültür hayatında açtığı yaralar halen kapanmadı" açıklamasını yaptı. Kültürel inkar politikalarının en büyük zararının maalesef zihinlerde olduğunu belirten Erdoğan, "Bugün Avrupa’nın Amerika’nın uzak Doğu ülkelerinin müzik listelerini ezbere bilen, sanatçılarını tanıyan ama kendi tarihinden birkaç bestekarın, aşığın söz ve saz üstadının ismini bilmeyen insanlarımızı gördükçe belli bir döneme damgasını vuran inkar politikalarının yol açtığı tahribatı evet çok daha net görebiliyoruz. K-Pop’u çok iyi bilen ama Cem Karaca’ya, Barış Manço’ya, Neşet Ertaş’a, Kayahan’a ve daha nice Bu toprakların sesi soluğu olan sanat yıldızımıza aşina olmayan gençlerimizi gördükçe elbette endişeleniyoruz, üzülüyoruz. Kendimizi sorguluyoruz. Çünkü bizler hemen her alanda insanlık tarihiyle mührünü vurmuş, zengin kültür varlığına sahip bir milletiz. Vatanımızın her köşesinde çeşitli medeniyetlerin izlerini taşıyan eserler şaheserler, sanat ürünleri bugün de görenleri kendine hayran bırakıyor. Mimari eserlerimizle musiki geleneğimizle, el işi sanatlarımızla sanatlarımızla edebi ve kültürel ürünlerimizle yalnızca mücavir coğrafyamızda değil dünyada da parmakla gösterilen bir konumdayız. Haklı bir şöhrete sahibiz. Son 100-150 yılda maruz kaldıkları talana, yıkıma ve kültürel soykırıma rağmen ecdat yadigarı eserler Balkanlar’dan Afrika’ya Kafkaslar’dan Orta Doğu’ya kadar gönül coğrafyamızın dört bir köşesini aydınlatıyor. Daha burada saymaya kalksak saatler alacak nice özgün değerle kültür varlığı ve eserle mücehhez bir ülkeyiz. Tek eksimiz, uzun yıllar boyunca elimizin altındaki bu Siz hazinenin kadr-ı kıymetini yeterince bilemedik” dedi. Hükümetleri döneminde attıkları adımlarla bu ihmalkarlığa son verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eserlerimizin korunmasını, muhafaza altına alın restore edilerek tüm insanlığın istifadesine sunulmasını kültür ve medeniyetimizin omuzlarımıza yüklediği sorumluluklardan biri olarak gördük. Ecdadın mamur ettiği şehirlerdeki mimari eserlerimizi ve kültür mirasımızı yaşatmak adına önemli faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Vakıflar Genel Müdürlüğü TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Yurt Dışı Türkler Başkanlığı gibi kurumlarımızın çalışmalarıyla kültür mirasımızı koruyoruz Sadece yurt dışında değil, Anadolu’da da saklı bulunan bu kültürel mirasın gün yüzüne çıkarılması için canla, başla çalışıyoruz” açıklamasını yaptı. Bilhassa arkeoloji alanında tarihin en yoğun çalışmalarına imza atıldığını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kazı faaliyetlerimizle 60 yılda tamamlanabilecek arkeoloji çalışmalarını sadece dört yıla sığdırdık. Yurt dışına kaçırılan binlerce tarihi eserin yerlerini tespit edip bu eserleri tekrar ülkemize getirmek için Gerekli çalışmaları hızla başlattık. Böylece toplam 12 bin tarihi eserimizi ait olduğu bu topraklarla milletimizle buluşturduk. Bundan sonra da bize ait olanı korumaya, çalınanı bulup getirmeye, yurt dışındaki kültür varlığımızı ihya etmeye devam edeceğiz. Nasıl bir ağaç kökleriyle yaşarsa işte biz de millet olarak köklerimize sıkı sıkıya tutunmaya çalışıyor değerlerimizle bağımızı sağlam tutuyoruz” dedi. Sanata ve zanaata emek verenlere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizler kültürel bakımdan geçmişin hatalarıyla birlikte küresel olarak da çok yönlü bir kuşatma altında olduğumuz bu günlerde kültür mirasımızın devam etmesi, yaşatılması noktasında çok hayati roller üstlenmektesiniz. Aşkla, tutkuyla, yüksek bir sorumluluk bilinciyle icra ettiğinize inandığım sanat faaliyetlerinizle sizler tüm kalbimle ifade etmek isterim ki bizim milli kültürümüzü yeşerten hayat pınarlarımızsınız, Rabbim ortaya koyduğunuz tüm eserleri kalıcı, müessir ve bereketli kılsın. Gelecek nesillere daha güçlü ve daha zengin bir kültür hazinesi bırakmayı bizlere nasip eylesin diyorum Bu düşüncelerle sözlerime son verirken ödüllerini tevdi edeceğimiz kurumlarımızı ustalarımızı, icracılarımızı hattat, nakkaş ve sanatkarlarımızı bir kez daha canı gönülden tebrik ediyorum” diye konuştu. 25 yaşayan insan hazinesi ve 3 sanat kurumu ödül aldı Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından "Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri ile Yaşayan İnsan Hazineleri Ödüllerini" sahiplerine takdim etti. Hadim bezi dokuma ustası Müjgan Akdemir, ödülünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elinden alırken, "Ey Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbesinde ben çok ağladım vatan gidiyor diye. O anda seni verdi, Allah bize hediye" ifadelerini kullanarak, şiir okudu. Tulum icracısı Remzi Bekar da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tulum hediye etti. Bekar daha sonra tulum dinletisi sundu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri de Anadolu El Sanatlarını Yaşatma ve Geliştirme Derneği (ANELSANDER) adına Uğur Türker, Sadberk Hanım Müzesi adına Hülya Bilgi ve İbrahim Alimoğlu Müzik Müzesi adına müzenin kurucusu İbrahim Alimoğlu’na takdim edildi. Törene, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve davetliler katıldı. Törende, hat sanatçısı Mehmet Özçay, minyatür, tezhip ve kat’ı sanatçısı Dürdane Ünver, nakkaş Nilgün Gencer, sedefkar, altın-gümüş kakma sanatçısı Mehmet Zeki Kuşoğlu, tulum icracısı Remzi Bekar, ipek hereke halı dokuma ustası Nuray Kıvanç, çömlek ustası Ahmet Taşhomcu, metal işçiliği ile geleneksel kapı süsleme ustası Hüseyin Şahin Özdemir, baston ustası Cumali Birol, talika ustası Özcan Abacı, buldan bezi dokuma ustası Selahattin Kaçanoğlu, geleneksel tığ ve şiş örme ustası Asime Koşal, sim sırma işleme ustası Nur Dikilitaş, kutnu dokuma ustası Abdülkadir Mekki, tespih yapım ustası Bünyamin Korucu, hadim bezi dokuma ustası Müjgan Akdemir, ahşap oyma ustası Osman Nergiz, geleneksel kapı ve kapı süsleme ustası Şerif Mehmet Akgün, geleneksel taş işlemeciliği ve taş model eşya yapım ustası Dursun Köroğlu, Karagöz sanatçısı Recep Şinasi Çelikkol, keçe sanatçısı Celalettin Berberoğlu, çini ve seramik sanatçısı Adil Can Güven, geleneksel müzik ve delbek icracısı Gülay Diri, mahya ustası Kahraman Yıldız, sıcak demir ustası Yusuf Bayyiğit Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden "Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülleri"ni aldı.
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı Kent Lokantası binasının depreme dayanıksız olduğu iddiası
22 Kasım 2024 Cuma - 17:39 Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı Kent Lokantası binasının depreme dayanıksız olduğu iddiası AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan Kent Lokantası’nın bulunduğu binanın depreme dayanıksız olduğunu iddia ederek, “Can güvenliğini hiçe sayan bir yapıda bu vurdumduymazlık nedir? Anlam veremiyoruz” dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından 24 Eylül’de açılan Kent Lokantası binasının depreme dayanıksız olduğu iddia edildi. İddialara göre binanın depreme dayanıksız olduğu 3 yıldır bilinirken, buna rağmen belediye tarafından bina Kent Lokantası yapıldı. Yüzlerce vatandaşın yemek yediği binanın taşınması gündemde. “Vatandaşın canını hiçe sayan vurdumduymazlığa anlam veremiyoruz” Konuyla ilgili konuşan AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, binanın eski Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı binası olduğunu ve depreme dayanıksız olmasından dolayı boşaltıldığını söyledi. Binanın boşaltılmasının üzerinden yaklaşık 2 yıl geçtikten sonra Kent Lokantası yapıldığını söyleyen Albayrak, “Orası eskiden Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığının olduğu yerdi. Depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle orayı 2 yıl önce taşımışlardı. Şu anda orayı Kent Lokantası yaptılar. Gerçekten vatandaşın canını hiçe sayan bir yapıya sahip olduklarını gösteriyorlar. Hatırlarsanız, 56 yıllık bir su deposu şu an kız yurdu olarak hizmete açıldı. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin bu konuda kapsamlı çalışmalar yapması gerekiyor. Ancak gelinen noktada Eskişehir’in ciddi bir kentsel dönüşüm sorunuyla karşı karşıya olduğu, depreme dayanıksız binaların sayısının her geçen gün arttığı ve buna rağmen hiçbir somut adım atılmadığı görülüyor. Bundan bir hafta önce bina yıkımı esnasında plansız ve tedbirsiz yol yürümelerinden dolayı kaza meydana geldi. İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı tarafından yapılan açıklamada 6 bin binanın yıkılması gerektiğine dikkat çekildi. Bizim ısrarla kentsel dönüşüm dememizin maksadı buydu. Can güvenliğini hiçe sayan bir yapıda bu vurdumduymazlık nedir? Anlam veremiyoruz” diye konuştu.
Öğretmeninin hediyesini meydana dikti
22 Kasım 2024 Cuma - 17:28 Öğretmeninin hediyesini meydana dikti Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban öğretmeni Heykeltıraş Cengiz Sevener’in yaparak kendisine armağan ettiği Ünlü Türk Düşünürü Yunus Emre’nin büstünü 100. Yıl Meydanı’na düzenlenen törenle yerleştirdi. Manisa’da uzun yıllar sanat öğretmenliği yapan Heykeltıraş Cengiz Sevener mermerden yaptığı Ünlü Türk Düşünürü Yunus Emre’nin büstünü öğrencisi Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban’a hediye etti. Başkan Balaban da kendisine armağan edilen büstü 100. Yıl Meydanı’nda konuşlandırdı. Büstün açılışı törenle yapılırken; açılışa Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Heykeltıraş Cengiz Sevener, Eşi Emekli Öğretmen Meral Sevener, Belediye Başkan Yardımcıları, belediye meclis üyeleri, CHP il ve ilçe başkanlığı yöneticileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile belediye personeli katıldı. Hediyenin kendisi için çok önemli olduğunu dile getiren Başkan Balaban, kendisine böylesine değerli bir armağan veren öğretmenlerine teşekkür etti. Konuşmasına 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlayarak başlayan Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban şu ifadelere yer verdi: “24 Kasım Pazar günü Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e başöğretmen sıfatının verildiği öğretmenler günü. Yunus Emre de gerçek bir öğretmen. Öğrettiği en önemli şey de sevgi. Dünyayı güzellik kurtaracak diyor şair. Bir insanı sevmekle başlayacak her şey. Yunus Emre de asırlar önce Anadolu’da, tüm dünyada insanlığa sevgi dersi vermiş büyük bir bilge. İlçemizin ünlü düşünürün adını taşımasından onur duyuyoruz. Kendisinin şehirde büstünün bulunmaması bir eksiklikti. Cengiz Hocam, Meral Hocam ile benim lise öğretmenim. Ziyaretime geldiklerinde böyle bir hediye sunmak istediğini söyledi. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Yunus Emre’nin büstü için bizden bir kuruş ücret talep etmediler. Belediyemize herhangi bir maliyeti olmadı. İki öğretmenimin Yunusemre Belediyesi’ne ve ilçe halkına hediyesidir. Kendilerine tekrar teşekkür ediyorum.” Heykel hakkında bilgi veren Cengiz Sevener ise kendilerini açılışa davet eden öğrencileri Semih Balaban ve Hakan Gürtunca’ya teşekkür ederek şunları söyledi: “Öğretmenler için en güzel şey öğrencilerinin böyle güzel görevlere gelmesidir. Bu büstü aşağı yukarı kürsü büyüklüğündeki mermerden 2 - 3 ayda yonttum. 6 sene beklettim. İyi ki de bekletmişim. Kendisini ziyarete geldiğimde hediye etmek istediğimi söyledim. Kendisi de bundan büyük memnuniyet duyacağını ifade etti. İnanıyorum ki Yunus Emre büstünü en iyi şekilde koruyacaklar. Sayın başkanımıza görevinde başarılar diliyorum.” Konuşmaların ardından büstün açılışı yapılırken; Yunus Emre büstünü hediye eden Heykeltıraş Cengiz Sevener, Belediye Başkanı Semih Balaban ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.
Bakan Uraloğlu: “Kalkınma Yolu projesi bitme noktasına geldi”
22 Kasım 2024 Cuma - 17:11 Bakan Uraloğlu: “Kalkınma Yolu projesi bitme noktasına geldi” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılında Sürdürülebilir Ulaşım Zirvesi”ne katıldı. Kalkınma Yolu projesinin bitme noktasına geldiğini belirten Bakan Uraloğlu, "Gelecek sene içerisinde yapıma başlayabilir miyiz gayreti içerisindeyiz. Projede ilerliyoruz" dedi. Turkuvaz Medya Merkezi’nde düzenlenen zirvede havacılıktan karayollarına, denizcilikten demiryollarına ulaşım sektörü A’dan Z’ye masaya yatırıldı. Turkuvaz Medya Marka ve Pazarlama Grup Başkanı Sinan Köksal’ın açılış konuşmasıyla başlayan ‘Türkiye Yüzyılında Sürdürülebilir Ulaşım Zirvesi’nin ilk özel oturumunda Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Okan Müderrisoğlu ve Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nu konuk etti. Ulaşımda Merkez Ülke Türkiye Oluyor Zirvede konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Orta Koridor üzerinden Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ile Çin’den ülkemize ulaşan yükleri Marmaray ile Avrupa’ya ulaştırıyoruz. Bugüne kadar Orta Koridor’un geliştirilmesi kapsamında; Avrasya Tüneli, Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu gibi mega projeleri hayata geçirdik ve yenilerine de devam ediyoruz. Azerbaycan ile ülkemiz arasındaki mesafeleri kısaltacak Zengezur Yolu, Bakü Limanı’nı doğrudan ülkemize bağlayacak. Çin, Doğu Asya ve Hindistan’dan gelen yükleri Basra Körfezi üzerinden Avrupa’ya taşıyacak Kalkınma Yolu projesinde de uluslararası iş birliği çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. Kalkınma Yolu 20 gün kısaltır Kalkınma Yolu kapsamında Türkiye’den geçen 2 bin 94 km demiryolu bağlantısı için 727 kilometre yeni hat yaptıklarını, bin 923 kilometre karayolu koridoru içinse 331 km yeni otoyol yatırımı planladıklarını belirten Bakan Uraloğlu, “Yeni İpek Yolu olarak nitelendirdiğimiz Kalkınma Yolu Projesi ile ülkemizin ekonomik ve jeopolitik statüsünü daha da güçlendireceğiz. Bu projenin hayata geçmesiyle Asya ile Avrupa arasındaki seyahat süresini Türkiye üzerinden önemli ölçüde azaltacağız. Şu anda Kalkınma Yolu’nun alternatifi olarak kullanılan Süveyş Kanalı bağlantılı uluslararası Güney Koridor üzerinden Çin ile Avrupa arasındaki taşımacılık 35 gün 7 saat sürüyor. Ancak 2023’ten itibaren Süveyş Kanalı’nda ticari gemi geçişleri sıkıntıya girdi. Bu güzergah artık küresel denizcilik şirketleri tarafından tercih edilmemeye başladı ve bunun yerine Ümit Burnu’na yöneldiler. Çin’den kalkıp Ümit Burnu’na dönen gemiler de 35 günde ulaştıkları Londra’ya yaklaşık 45 gün 22 saatte ulaşıyor. Dolayısıyla biz bugün Kalkınma Yolu Koridoru’nu bitirmiş olsaydık 45 günlük süre 25 güne düşerek maliyetleri de düşürecekti” diye konuştu. Bakan Uraloğlu, Kalkınma Yolu Projesi’nde Katar, BAE, Irak ve Türkiye’nin olduğunu, projenin bitme aşamasına geldiğini, ülkelerin finansmanı konuştuğunu, önümüzdeki yıl içinde başlama gayreti içinde olduklarını vurguladı. Yolları 2026’da akıllandırıyoruz Son 22 yılda karayollarına yapılan yatırımların günümüzdeki değeri 280.6 milyar dolara ulaştığını söyleyen Bakan Uraloğlu, “2002’de 6 bin 101 km uzunluğundaki bölünmüş yol ağımızı 29 bin 653 km’ye çıkardık. Sadece 6 il birbirine bölünmüş yolla bağlı iken, 77 ili birbirine bölünmüş yolla bağladık. 8.5 milyon araç trafiği 30.5 milyona çıktı. ‘Bunları yapmasak ne olurdu’ diye düşünmek istemiyoruz. Bin 714 km olan otoyol uzunluğumuzu 3 bin 796 kilometreye yükselttik. 2028’de de bölünmüş yol ağımızı 31 bin 250 km’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bugün bölünmüş yollarımız sayesinde seyahat konforunu arttırarak yollarımızdaki ortalama hızı 40 km‘den 88 km’ye yükselttik” dedi. Yola yerleşecek sensörler, kameralarla beraber aracın araçla ve yolla bağlantısını sağlayacaklarını anlatan Bakan Uraloğlu, “Güney Kore ve ABD’de modeller var. Biz kendi modelimizi yapıyoruz. TÜRKSAT, Karayolları Genel Müdürlüğü ve Aselsan çalışıyor. Hasdal-İstanbul Havalimanı arasında 30 kilometrelik bölümde deneme sürecini başlatıyoruz. 2026’da uygulamaya girer. Yollarımıza toplam 15 bin km karayolu ağına fiber kablo tesis edilmesi için çalışmalarımızı aşama aşama sürdürüyoruz” açıklamasında bulundu. Yavuz Sultan Selim’e demiryolu ihalesi seneye 2023’te 13 bin 919 km olan demiryolu ağını 2028’de 17 bin 287 km’ye, 2053’te ise 28 bin 590 km’ye çıkarmayı hedeflediklerini anlatan Bakan Uraloğlu, “Ankara - İstanbul Süper Hızlı Tren Projesi 344 km olup, saatte 350 kilometre hıza ulaşacak trenlerimizle seyahat süresini 80 dakikaya indireceğiz. Sabiha Gökçen ve İstanbul Havalimanları, yüksek standartlı bir demiryolu hattı ile birbirine bağlanacak. Samsun-Sarp Hızlı Tren Hattı için de proje çalışmalarına başladık. Ankara-İzmir treni 2026’nın sonunda bitecek. Mersin, Adana, Osmaniye ve Gaziantep’i tamamlayacağız. Şanlıurfa-Mardin-Ovaköy’e kadar olan bölümü bitireceğiz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde düşünülen çift demiryolu hattının finansmanıyla ilgili Dünya Bankası ile belirli bir noktaya geldik. Oranın ihalesini de önümüzdeki yıl yapacağız” dedi. Ülke genelindeki 1.015 km’lik şehir içi raylı sistem hattının 434 km’sinin bakanlık tarafından yapıldığını anlatan Uraloğlu, “Şu anda İstanbul’da bin km metro gerekiyor. Şu anda yapılan 400 kilometre. Bunun da 170 km’sini bakanlık olarak biz yapmışız. Sorumluluk belediyelerin kendilerinde. Yapılması gereken birçok iş var. Halkalı - Başakşehir - Arnavutköy-İstanbul Havalimanı Metrosu 2. Etabı 2025 yılı içerisinde hizmete açacağız. Altunizade - Çamlıca - Bosna Bulvarı Metrosu, Kocaeli Gebze Sahil - Darıca OSB Metrosu, Başkentray‘ın devamı niteliğindeki Sincan OSB - Yenikent-Kazan Soda Demiryolu’nu ve Konyaray’ı 2026 yılı içerisinde, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kuzey Hafif Raylı Sistem Hattını ise 2028 yılı sonunda tamamlayarak hizmete almayı hedefliyoruz” mesajı verdi. 17 Nisan’da üç pistte operasyon başlıyor Hava yolcu sayısının bu yıl 230 milyona çıkacağını, 2028’de hedefin 258 milyon olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, şunları anlattı: “Bunlar durduk yere olmuyor. 26 tane havalimanını 58’e çıkardık. 32 tane yeni havalimanı yaptık. 15 tane sıfırdan havalimanı yaptık. 1.5 yılda bir havalimanı demek bu Geri kalanını da yeniledik. İç hatlarda 58 noktaya, dış hatlarda 131 ülkede 347 farklı noktaya havayoluyla ulaşıyoruz. Bu senenin sonunda dış hatlardaki sayımızı 349 uçuş noktasına çıkaracağız. 22 yılın sonunda Hava Ulaştırma Anlaşması yaptığımız ülke sayısını da 81’den 175’e ulaştırdık. İstanbul Havalimanımız Avrupa’da ikinci, dünyada yedinci sırada” dedi. Dünyada paralel üç pistte aynı anda operasyonun sadece ABD’de olduğunu, İstanbul Havalimanı’nda da bunu gerçekleştireceklerini söyleyen Uraloğlu, “17 Nisan’da İstanbul Havalimanı’nda bunu uygulamaya geçireceğiz” mesajı verdi. Karadeniz’e lojistik liman geliyor 2002’de 152 olan liman tesisi sayısını, 217’ye ulaştırdıklarını, 2028’de bu rakamı 220’ye çıkarmayı planladıklarını anlatan Bakan Uraloğlu, “Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ, limanlarında bulunan konteyner limanlarımız dünyada ilk 100 liman arasına girmeyi başardı. 2003’te 8 bin 500 yat bağlama kapasitemiz varken, 2024’te bu sayı 25 bin 038’e ulaştırdık. 208 yat bağlama kapasiteli Gazipaşa Yat Limanımızın yapım çalışmalarını da bitirdik ve çok yakında hizmete açmayı planlıyoruz. Karadeniz’deki ticareti güçlendirecek Rize İyidere Lojistik Limanı’nın yapımına devam ediyoruz. Aydıncık Yat Limanı’nın altyapı çalışmalarını da 2025 yılında tamamlamayı hedefliyoruz. Demre Yat Limanını üstyapı çalışmalarının ardından 2026’da hizmete almayı planlıyoruz. Filyos Limanı’nı doğalgaz bulacağız diye yapmadık. Orayı özel sektöre açacağız” açıklamasında bulundu. X’te 119 Fetö hesabını kapattırdık 5G’ye daha çok yerli ve milli üretim yaparak geçmek istediklerini anlatan Bakan Uraloğlu, “Önümüzdeki günlerde net takvimi açıklarız. 2025 ilk çeyreğinde ihalesini yapmak, 2026’da ilk sinyali vermek gayretindeyiz. 30 tesiste 5G lisansı verildi. Buralarda deneyimleme şansınız var şu anda” dedi. Sosyal medyada 75 milyon kullanıcı olduğunu, bu alanda birçok düzenleme yaptıklarını anlatan Bakan Uraloğlu, “Şirketler ‘bizim kurallarımız var’ diyor. Ama Türkiye’nin kendi kuralları var. Her istediğimizi almadık ama bir aşamaya geldik. Bütün sosyal medya platformları ‘İşimizi düzgün yapmazsak, Türkiye kapatabilir, ayağımızı denk alalım’ noktasına geldi. X’te 119 tane FETÖ’cü hesabını kapattırdık. Biz yasakçı zihniyette olmak istemiyoruz. Esasında yasakçı zihniyette olan bu platformlar, paylaşımınızı yasaklıyor” dedi.
Bakan Kurum: "Deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim edeceğiz"
22 Kasım 2024 Cuma - 17:11 Bakan Kurum: "Deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim edeceğiz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konutu, 2025 yılı sonunda ise 453 bin konutu depremzede vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Malta Sosyal ve Ekonomik Barınma Bakanı Roderick Galdes ile Bakanlık’ta bir araya geldi. Bakan Kurum, deprem bölgesindeki yeniden inşa ve Türkiye genelindeki kentsel dönüşüm seferberliği ile ilgili bilgiler verdi. Konuk Bakan ise Türkiye’nin deprem bölgesindeki çalışmalarından övgüyle bahsetti. Bakan Yardımcısı Ömer Bulut ve Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü İsmail Tüzgen’in de katıldığı görüşmede, iki ülke arasındaki iş birliği konuları ve Türkiye’nin 2026 yılında gerçekleşecek COP31 başkanlığına adaylığı ele alındı. “Deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim edeceğiz” Malta’ya 6 Şubat depremleri sonrası gösterdiği dayanışma için teşekkür eden Bakan Kurum, “Deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konutu, 2025 yılı sonunda ise 453 bin konutu depremzede vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” diye konuştu. Türkiye’nin “Her Yerinde Kentsel Dönüşüm Seferberliği” kapsamında 12 yılda yaklaşık 2 milyon bağımsız bölümde yaşayan 8 milyonu aşkın kişinin güvenli konutlara kavuştuğunu belirten Bakan Kurum, çalışmalar kapsamında yaklaşık 2,3 milyon yeni bağımsız bölümün inşa edildiğini, 400 bin bağımsız bölümün de dönüşüm sürecinin devam ettiğini kaydetti. Bakan Kurum, dar gelirli vatandaşların ev sahibi olmasını sağlayan “Planlı Kentleşme ve Konut Üretimi Seferberliği” kapsamında ise 21 yılda yaklaşık 1,5 milyon konutun teslim edildiğini dile getirdi. Bakan Galdes’in depremde zarar gören Gaziantep’in Nurdağı ilçesine yaptığı ziyarete değinen Bakan Murat Kurum, Türkiye’nin planlı kentleşme çalışmaları ile ilgili bilgiler paylaştı. Maltalı Bakan Galdes: “İnsanlar kısa sürede evlerine taşınmış” Malta Sosyal ve Ekonomik Barınma Bakanı Roderick Galdes ise Türkiye’de çok iyi ağırlandığını belirterek Bakan Kurum’u ülkesine davet etti. Galdes, deprem bölgesindeki yeniden inşa çalışmalarından övgüyle bahsederek, “Gaziantep’e gittik. Evler bitmiş. Türkiye hükümeti sayesinde insanlar kısa sürede evlerine taşınmış. Yeni evlerin daha iyi bir yaşam kalitesi sunduğunu gördüm” açıklamasında bulundu. “Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanmak isteriz” Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanmak istediklerini dile getiren Galdes, “Bizim de konut projemiz var. Afet müdahale planı hazırlıyoruz. Bu konuda Türkiye’nin bilgi birikiminden yararlanmak isteriz” şeklinde konuştu. Bakan Galdes, Türkiye’nin COP31 Başkanlığına adaylığı için destek vereceklerini beyan etti. Bakan Kurum da ziyaret için Bakan Galdes’e teşekkür ederek, Türkiye’nin her alanda iş birliğine hazır olduğunu belirtti. “Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlet” Bakan Galdes 2 gün önce ziyaret ettiği Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde deprem konutlarını yerinde görüp Türkiye’den övgü ile bahsederek, “Bizim için muazzam bir tecrübe oldu. Bu kadar yıkıcı bir doğal afetin, depremin akabinde, bu kadar kısa bir süre içerisinde kalıcı konutların tamamlanmış ve hak sahiplerine teslim edilmiş olabilmesi bir yıl gibi çok kısa bir zamanda, ortaya konulan dayanışma, seferberlik ruhu, Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük bir devlet olduğunu gösteriyor. Böyle zor zamanlarda vatandaşının dertlerine çare olabilme refleksinin çok yüksek olduğunu gösteriyor. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin yetkililerini, Toplu Konut İdaresi’ni bu yaptıkları çok kaliteli iş için tebrik etmek isterim” ifadelerini kullandı.
Büyükşehir MUTTAŞ Deniz Hizmetleri A.Ş’den Başkan Aras’a Ziyaret
22 Kasım 2024 Cuma - 17:10 Büyükşehir MUTTAŞ Deniz Hizmetleri A.Ş’den Başkan Aras’a Ziyaret Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın vaatlerinden biri olan, denizcilikle ilgili tüm faaliyetlerin tek bir çatı altında toplandığı MUTTAŞ Deniz Hizmetleri A.Ş yönetimi ilk ziyaretini Başkan Aras’a gerçekleştirdi. Denizcilikle ilgili tüm faaliyetlerin tek bir çatı altında toplandığı MUTTAŞ Deniz Hizmetleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Uğur İlhami Özden ve Yönetim Kurulu Üyeleri Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı makamında ziyaret ederek şirketin kuruluşundan itibaren yapılanlar hakkında bilgi verdi. Ziyarete Bodrum DTO Başkanı Orhan Dinç, Fethiye DTO Başkanı İlkay Tugay, Bodrum Meclis Üyesi Niyazi Atare, Fethiye Meclis Üyesi Ali Özgür Kullukçu, Marmaris Meclis Üyesi İlkay Şimşek, Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Süleyman Özdemir, Denizcilik Şube Müdürü Cem Hodoğlugil katıldı. Başkan Aras’ı ziyarette limanların işletilmesi, tesislerde yapılacak iyileştirme çalışmaları, yeni yatırımlar, tekne karapark park yerleri, deniz araçlarının atıklarının alınması gibi konularda temel politikalar konuşuldu. Başkan Aras; “Deniz Hizmetleri A.Ş Muğlamızın denizleri için projeler üretecek” Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras denizcilikle ilgili tüm faaliyetleri tek çatı altında topladıkları MUTTAŞ Deniz Hizmetleri A.Ş’nin denizcilikten geçinen vatandaşların giderlerini azaltarak gelirlerini artırmak için birçok alanda çalışmalar yapacağını, Muğla’nın tekne bağlama kapasitesi ve karapark ihtiyacına yönelik yeni projeler de üreteceğini belirtti. Profesyonelce yönetilen, kamu mevzuatına uygun, piyasa şartlarında hayatını sürdürebilecek uygulamaları hayata geçirecek bir birliği Muğla’nın denizleri için kurduklarını söyleyen Başkan Aras MUTTAŞ Deniz Hizmetleri A.Ş yeni yönetimine ziyaretleri için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’ye tepki
22 Kasım 2024 Cuma - 16:31 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’ye tepki Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP’ye tepki göstererek, "Gazi Meclis çatısı altında önceki gün şahit olduğumuz şiddet görüntülerine kesinlikle müsamaha yoktur. Komisyon basarak terör estirerek muhalefet yaptıklarını zannedenler derin yanılgı içindedir. Siyasi hayatımızın hiçbir döneminde kabadayılığa boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz. CHP’nin bölücü örgütün siyasi aparatlarıyla kurduğu ve kent uzlaşısı dediği ittifak CHP’yi zehirlemektedir. CHP’nin bir an önce kantin solculuğu alışkanlığından kendisini kurtarmasını ümit ediyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Anadolu Ajansı İstanbul Enerji Forumu’na katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm projeleri hayata geçirirken, tüm adımları atarken yanlarında milletten başka kimseyi bulamadıklarını belirterek, "Enerjide Türkiye gerçekten tarih yazarken halkımız bundan sevinç duydu, istifade etti. Hayatı pek çok alanda kolaylaştı. Ama muhalefet bu sevinci ve gururu paylaşmaya, buna destek olmaya ne yazık ki yanaşmadı. Nükleer enerjiymiş, doğal gaz keşfiymiş, yeni boru hatlarıymış, doğal gaz depolamaymış, petrol kuyularıymış, maalesef bunların hiç biri muhalefetin gündeminde olmadı. Hidroelektrik santrallerimizden, nükleer enerji tesislerimize, madenlerimizin kullanılmasından petrol ve doğalgaz arama çalışmalarımıza kadar hiçbir gayretimiz de hükümetimize destek vermedi. Doğu Akdeniz’deki sismik arama faaliyetlerimizi, bölgedeki rakiplerimizi söylemleriyle eleştiri yağmuruna tuttular. Karadeniz’deki keşfimize her seçim öncesinde doğal gaz buluyorlar diyerek çamur attılar. Gabar’daki petrol keşfimize, adeta gölge düşürmek amacıyla akla ziyan argümanlar öne sürdüler. Türkiye’nin Somali’de, Libya’da ne işi var cümlesi bu süreçte muhalefetten en sık duyduğumuz eleştirilerden biriydi. 22 yıl boyunca aktörler değişti, genel başkanlar değişti ama muhalefetin bilhassa Cumhuriyet Halk Partisi’nin enerji hamlelerimizle ilgili karın ağrısı bir türlü geçmedi. Şimdi çıkmışlar bizi çarşıya pazara davet ediyor. Biz çarşıdan pazardan gelirken siz gidiyordunuz. Biz siyasi parti olarak çarşıda, pazarda, sokakta muhalefetten çok daha güçlü bir şekilde zaten varız. Halkımızla olan gönül bağımızı bugüne kadar hiçbir zaman koparmadık. Bundan sonra da koparmayız. Burada cevabı verilmesi gereken asıl sorular şunlardır. CHP, Türkiye’nin enerji alanında gurur kaynağı olan projelerini niçin bir kez olsun ziyaret edemedi? Sayın Özel, Filyos’taki doğal gaz tesisimizi ziyaret etme zahmetinde bulunmadı. Akkuyu santralimizin nerede olduğundan, ne işe yaradığından, enerji arz güvenliğimize nasıl bir fayda sağladığından acaba Sayın Özel’in haberi var mı? CHP’li yöneticilerin ülkemizin enerji yatırımlarıyla ilgili kayıtsızlığının, daha doğrusu bir türlü geçemeyen hazımsızlığının gerçek sebebi nedir? Sayın Özgür Özel, bizi hiçbir yerlere davet etmek yerine önce kendisi Türkiye’nin enerji yatırımlarını bir tanısın. Buraları ziyaret etsin. Fikir sahibi olmadan önce bilgi sahibi olmaya gayret etsin. Yoksa halka söylediklerinin hiçbir anlamı olmaz ve olmayacaktır" dedi. "Biz siyasi hayatımızın hiçbir döneminde kabadayılığa, zorbalığa ve şehir eşkıyalığına boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz" Kendilerini muhalefetten gelen her türlü yapıcı eleştiriye açık olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakınız bundan sonra da samimiyiz. Laf olsun torba dolsun siyasetine de asla prim vermiyoruz. Gazi meclisimizin çatısı altında önceki gün şahit olduğumuz şiddet görüntülerine, kaba kuvvete kesinlikle müsamahamız yoktur. Komisyon basarak yetkisi dahi olmadıkları komisyonda terör estirerek muhalefet yaptıklarını zannedeler derin bir yanılgı içindedir. Biz yarım asrı bulan siyasi hayatımızın hiçbir döneminde kabadayılığa, zorbalığa ve şehir eşkıyalığına boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz. Daha önce de dile getirdim, bugün tekrar vurguluyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bölücü örgütün siyasi aparatlarıyla kurduğu ve adına kent uzlaşısı dediği ittifak CHP’yi enfekte etmekte, zehirlemekte, şiddete meyilli hale getirmektedir. CHP’nin bir an önce bu kantin solculuğu alışkanlığından kendisini kurtarmasını ümit ediyorum" diye konuştu.
MHP, Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında suç duyurusunda bulunacak
22 Kasım 2024 Cuma - 16:07 MHP, Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında suç duyurusunda bulunacak Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında dezenformasyon yaptıkları gerekçesiyle gazeteciler Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu. Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçlamasıyla bugün soruşturma başlatılmıştı. İstanbul başsavcılığınca resen başlatılan soruşturmaya Altaylı’nın ’Enkazdan korkmayan mapustan korkmaz’ başlıklı yazısı, Saymaz’ın ise ’Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’ye MHP’li vekillerle ilgili bazı görüntüler izletti’ iddiası gerekçe gösterilmişti. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir de dezenformasyon yaptıkları gerekçesiyle gazeteciler Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım ile duyurdu. Özdemir konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; “Bazı basın yayın organlarında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Genel Başkanımız Devlet Bahçeli hakkında ortaya atılan bir yalan üzerinden sürdürülen dezenformasyonla alakalı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın tespitleri ve kamuoyunu bilgilendirmesinin akabinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu’nca, Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında başlatılan resen soruşturma, dezenformasyonla mücadele anlamında sergilenen müspet ve saygın bir gelişme olmuştur. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, Genel Başkanımız, partimiz ve dava arkadaşlarımız hakkında sürdürülen ve sürdürülecek her türlü yalan ve iftiraya dayalı yayınları dikkat ve titizlikle takip etmekteyiz. Sistemli bir şekilde yalan ve iftiralar ile dezenformasyon oluşturarak hareket eden ve bu kirli eylemlerini basın kimliği arkasında gizlenerek sürdürenler hakkında hukuk nezdinde hesaplaşacağız. Bu kapsamda Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz ile beraber, ilgili yayınların gerçekleştirildiği medya kuruluşları hakkında da Milliyetçi Hareket Partisi olarak suç duyurusunda bulunuyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
Başkan Saygılı: "Bizim ahdimiz büyük ve güçlü Türkiye"
22 Kasım 2024 Cuma - 16:05 Başkan Saygılı: "Bizim ahdimiz büyük ve güçlü Türkiye" AK Parti Urla 8. Olağan Kongresi’nde konuşan il başkanı Bilal Saygılı, "Bizim mücadelemiz gelecek nesiller, mutlu bir memleket içindir. Bizim yolumuz hakkın, hakikatin ve alın terinin yoludur." dedi. Hakan Çeken Kültür Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Urla 8. Olağan Kongresi’ne AK Parti Gençlik Kolları Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, İzmir İl Koordinatörü Ahmet Sami Ceylan, İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ve teşkilat mensupları katıldı. AK Parti Gençlik Kolları Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, konuşmasına Seferihisar’da görevi başında saldırıya uğrayan emniyet mensuplarına acil şifalar dileyerek başladı. İnan, AK Parti’nin, partilerinin Türkiye’yi 22 yıldır hep ileriye götürdüğünü söyledi. AK Parti’nin gençlik kolları kongrelerinin devam ettiğini belirten İnan, "Şehir şehir, ilçe ilçe geziyoruz. 23 yılın sonunda hala partimize çok büyük bir ilgi var. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a çok büyük bir muhabbet var. Buna şahitlik ediyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan demokrasi mücadelesiyle iş başına gelmiş bu yüzyılın en büyük lideridir." dedi. "İzmir hak ettiği yerel yönetim hizmetlerini alamıyor" "İzmir’in geleceğinden tam 25 sene çaldılar" diyen İnan, şöyle devam etti: "Sayın Özgür Özel’e seslenmek istiyorum: Büyükşehir belediyesi en pahalı su ücretini İzmirli hemşehrilerimizden alıyor. Su ücreti almaya gelince gerçekten çok iyisiniz. Her defasında topu bize atmayı marifet biliyorsunuz. Neden İzmir Körfezi’ni temizleyemiyorsunuz? Bizim hemşerilerimiz kimin yalan, kimin doğru söylediğini eminim ki çok iyi bilir. Sonra çıkmış İzmir milletvekillerine İzmir’i sevmekten bahsediyor. Yesinler sizin İzmir sevginizi. İzmir Körfezi’ni resmen foseptik çukuruna çevirdiniz. Şehrin kanalizasyonunu İzmir Körfezi’ni boşaltarak mı İzmir’i seveceksiniz? İzmir milletvekilleri olarak AK kadrolar olarak İzmir sevgimizin üçte birini versek ve böyle bir imkanımız olsa gece gündüz demeden bu şehir için çalışmanız lazım.” Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un İzmir Körfez’inden alınan bir kavanoz numuneyi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirdiğini hatırlata İnan, "İşte sizin İzmir sevginiz o kavanozun içindeki sudur. O kavanoz bu 25 senelik ihanetinizin yansımasıdır. O kavanoz bugünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nin özetidir. Konser vurgunlarının dibi gözükmüyor. Bu milletin bütçesini, bu milletin vergilerini konser uğruna şarkı söyleye söyleye soyuyorlar. Tüm belediyelerde işçiler haklarını alamazken, sendikalar ilçelerde ayaktayken, bunlar milyon dolarlık bütçeleri, yandaşlarına konser bahanesiyle peşkeş çekiyorlar. Bir de kültür festivallerimize dil uzatıyorlar. Kültür Bakanlığı olarak harcamalarımızın doğrudan hepsi sanatçılara gidiyor. Ama sizin harcadığınız o paralar sanatçılara gitmiyor." diye konuştu. CHP’li belediyelerin hiçbir faaliyet yapacak güçlerinin kalmadığını öne süren İnan, "Örneğin Selçuk Belediyesi gelirlerinin yüzde 60’ını Meryem Ana’daki otopark gelirlerinden sağlıyor. Buradan söylemek istiyorum; Selçuk gibi bir belediyede böyle güzel bir turizm dolu bir ilçede bir otoparka bel bağladıysanız zaten belediyecilik noktasında vay halinize diyoruz. Otoparkı kullanmak için izinleri de zaten yok. Belediye başkanı Barcelona seyahatinden döner dönmez aklına ilk iş otopark paraları gelmiş. Zaten siz işinizi düzgün yapsanız izinsiz otoparka da ihtiyacınız kalmaz." diye konuştu. Saygılı: "Daha çok çalışacağız, daha çok gayret edeceğiz, daha çok gönüle gireceğiz’’ AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı da, "Türkiye Yüzyılı muştumuzu ilçe ilçe, şehir şehir büyütüyoruz. Buradan Seferihisar’a geçecek, teşkilatımızla ahdimizi yineleyeceğiz. Bizim ahdimiz büyük ve güçlü Türkiye davası içindir. Bizim mücadelemiz gelecek nesiller, mutlu bir memleket içindir. Bizim yolumuz hakkın, hakikatin ve alın terinin yoludur. Urla da Türkiye Yüzyılı muştusuyla; ahdini yineleyecek. Urla ana kademesiyle, kadın ve gençlik kollarıyla, mahalle yönetimleriyle hakkın, hakikatin ve mücadelenin yolunda yürüyecek. Bu yolun lideri Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. O’nunla aynı davaya omuz vermek hepimiz için bir tarihi onur nişanı ve evlatlarımıza miras bırakacağımız şerefli bir mazidir. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan demek; Türkiye’nin mahkûm edildiği terör belasının belini kıran irade demektir. Recep Tayyip Erdoğan, kendi milli savunma sanayisini yeniden ayağa kaldıran güçtür. Recep Tayyip Erdoğan, ulaşımda, eğitimde, sağlıkta, teknolojide Türkiye’ye çağ atlatan liderdir. Bizim Cumhurbaşkanımız 15 Temmuz darbecilerine meydanı bırakmayarak halkıyla sokağa inen tarihteki ilk siyasidir. 23 yıl boyunca Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti; kadrolarıyla, plan ve projeleriyle, eser ve hizmet siyaseti ile, önce insan diyen politik felsefesiyle Türkiye’yi bir üst lige taşımıştır. Şimdi vakit Türkiye Yüzyılı vaktidir! Bu saatten sonra durmak, yorulmak, dinlenmek yok! Urla duramaz, İzmir duramaz, Türkiye duramaz! Daha çok çalışacağız, daha çok gayret edeceğiz, daha çok gönüle gireceğiz. Urla’yı AK Parti’nin sancak ilçesi, İzmir’i de Türkiye Yüzyılı’nın öncü şehri yapacağız.’’ dedi. Başkan Saygılı, Urla’ya yaptıkları hizmetleri hatırlattı Urla’nın her şeyin en iyisini ve en güzelini hak ettiğini ifade eden Başkan Saygılı, "Urla’mızda 200 yataklı hastanemizi hizmete aldık. Halihazırda 100 yatak kapasitesi daha ilave edilmek üzere yatırım planına aldırdık. İhalesi yapılacak ve inşallah tam teşekküllü bölge hastanesi olarak hizmete alacağız. Güzelbahçe girişinden Karaburun’a kadar olan tek gidiş geliş olan yolu duble olarak sağolsun bakanlığımız yaptı. İlçe merkezimizin doğalgaz altyapı çalışmaları yüzde 70’i tamamlanmış durumdadır. Kalan kısımları ile alakalı çalışmalarımız devam ediyor. Urla’da Gençlik ve Spor Bakanlığımızın ihaleye çıkarmış olduğu gençlik merkezi ihalesi tamamlanmış olup yakın zamanda gençlerimizin ve Urlalı hemşerilerimizin hizmetine sunacağız. İlçemiz geçen dönem 4.5 yıl boyunca İçişleri Bakanlığımızca görevlendirilen bağımsız belediye başkanı tarafından yönetildi. Bu süreçte 258 bin metre kare parke yer serim çalışması yapıldı. 60 bin metrekare sıcak asfalt serim çalışması yapıldı. 163 bin metrekare zemin kaplama çalışması gerçekleşti. İskele Çeşme Altı zeytin alanı ve Özbek’te derme çatma yapılarla işgal edilen sahillerimiz vatandaşımızın kullanımına açıldı. İlçemize 17 adet park ve yeşil alan kazandırıldı. Peki şimdi CHP geldi. Ne yapıyor CHP? Yahu bir kanalizasyon inşaatını beceremiyor. Altyapı çalışması yapmıyor, ayaklarını uzatıp keyiflerine bakıyorlar. Biz Urla’da bu güçlü teşkilatın varlığı, çalışmaları ve azmiyle lale devrini bitirecek, eser ve hizmet devrini müjdeleyeceğiz. AK kadrolar yeniden Urla’yı ayağa kaldıracak. Bunun için var gücümüzle hep birlikte çalışacağız. Bugüne kadar göstermiş olduğu üstün gayret, çaba ve emeklerinden dolayı ilçe başkanımız Ömer Tiryaki’ye şükranlarımı sunuyorum. Bayrağı devralarak daha yukarılara taşıyacak olan Barış Bükülmez’e de muvaffakiyetler diliyorum.’’ diye konuştu. Kaya: "Yarımadayı foseptiğe mahkum ettiler" AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, "Türkiye’nin dört bir köşesinde olduğu gibi İzmir’imizde de kongrelerimizi gerçekleştiriyoruz. Bugün Urla’dayız. Yarımadamız, dünyanın en güzel coğrafyalarından birisidir. Urla’mız, Çeşme’miz, Seferihisar’ımız, Karaburun’umuz, dünyanın en güzel yerleri. Ama maalesef bu bölgeler belki de Türkiye’nin en çok foseptiğinin olduğu yerlerdir. Sene 2024, bakın Urla’da, Çeşme’de kanalizasyon yok. Hala maalesef alt yapı yok. Ve buraları kesintisiz çeyrek asırdır Cumhuriyet Halk Partili ilçe belediyeleri ve büyükşehir belediyesi tarafından yönetiliyor. Ve bu çağda, bu yılda hala foseptik ile karşı karşıyayız. CHP, hem hizmet yapmıyor, hem de yapmadığı hizmetin parasını alıyor. Buradaki hemşehrilerimizin takdirleri başımızın üzerindedir. Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verdikleri halde hala daha yapılmaması da kabul edilebilecek bir şey değildir. Bu CHP beceriksizliği ve vurdumduymazlığıdır. " dedi. Konuşmaların ardından seçimlere geçildi. Mevcut başkan Ömer Tiryaki’nin aday olmadığı kongrede, Barış Bükülmez, AK Parti’nin yeni Urla ilçe başkanı oldu.