ÇEVRE - 09 Ekim 2024 Çarşamba 16:03

Soydan: “Kışlak mücadelesinde kokarcalar avlanmak için avucumuza gelecek”

A
A
A
Soydan: “Kışlak mücadelesinde kokarcalar avlanmak için avucumuza gelecek”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, kahverengi kokarca zararlısı konusunda kışlak mücadelenin önemine değinerek, “Şimdiye kadar yapılan mücadeleler kokarcanın etkisini azalttı. Kokarca artık avlanmak için avucumuza gelecek, biz de kışlak mücadelesi ile imha edeceğiz” dedi.


Fındık başta olmak üzere tarım ürünlerine ciddi zarar veren kahverengi kokarca, sonbahar mevsimi ile birlikte özellikle ev, depo gibi korunaklı alanları tercih ediyor. Ordu’da son günlerde özellikle Fatsa ve Perşembe ilçelerinin yanı sıra Altınordu, Ünye ve Gülyalı ilçesinde görülen kokarcalar, fındık hasat sezonunun ardından üreticiler tarafından sık karşılaşılıyor.


Bir yıl ömrü olan, zirai tuzak ve mekanik yöntemle mücadele edilen kahverengi kokarca, bıraktığı yumurtalar ile 300 kata kadar çoğalabiliyor. Kışlaklarını geçirmek için yer arayan kokarcalar, Ordu’nun bazı noktalarında evlerin içerisine kadar girerken, 15 Ekim tarihinde başlatılacak olan topyekun mücadelenin çok önemli olduğu belirtiliyor.



“Yapılan mücadele kokarcanın etkisini azalttı”


Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, kahverengi kokarcanın Karadeniz Bölgesi’ne ve Ordu iline ciddi zararlar verdiğini söyledi. Ordu’da 2023 yılının ekim ayından itibaren kahverengi kokarcanın evlere, çatılara, ahır ve samanlık gibi alanlara girerek kışı geçirdiklerini ifade eden ve şimdiye kadar yapılan mücadelelerin kokarcanın etkisini azalttığını söyleyen Soydan, “2024 yılının mayıs ayı itibariyle tekrardan bahçelere döndü. Bahçelerde gerçekten durumlar vahim denilecek kadar fazlaydı, bölgesel olarak çok ciddi zararları oldu. Çiftçilerimiz bu süreçte geçen yıl evlere döndüğü zaman kışlak mücadelesini yaptı, devamında da kimyasal ilaçlar ile fındık bahçelerinde ilaçlama yapıldı. Bunların hepsi yeterli olmadı ama yapılan ciddi mücadele kokarcayı azalttı. Mücadele olmasaydı belki de birkaç kat fazla kokarca görebilirdik” şeklinde konuştu.



“Kışlaklara döndükleri için popülasyonları yeniden arttı”


Şu anda kokarcalarda popülasyonun yeniden arttığını ve kışlaklara dönmeye başladığını aktaran Soydan, “Bu süreçte tekrar önümüzdeki yıl fındık, sebze ve meyve bahçelerine zarar vermemesi için şu anda alınan kararlar doğrultusunda kışlak mücadelesi başlatılıyor. Tarım ve Orman Bakanlığımız ilaç desteği ile beraber ilimizde tüm kurumlar ve muhtarlarımız ile beraber kokarca olan ilçelerin tamamında toplu bir kışlak mücadele yapılacak. İlaç tedariki sağlanarak, bütün mahallelerde ekipler kurulacak, bu sayede tüm evlerin çatıları, ahırları ve samanlık gibi alanlar ilaçlanacak, ilaçlanmayan hiçbir nokta kalmayacak” ifadelerine yer verdi.



“Cezbet-yok et yöntemi ile mücadele sürüyor”


Fındık hasat sezonundan sonra feromon tuzakların bahçelere asılarak, cezbet-yok et mücadelesinin sürdüğüne dikkat çeken Soydan, “Feromon kokular ile kokarcalar kışlaklara girene kadar bahçelerden cezbet-yok et modeli ile binlerce kokarcanın feromon kokuların etraflarına geldiğini görüyoruz. Sonrasında o alanları ilaçlayarak kokarcaları imha ediyoruz. Şuanda cezbet-yok et modeli ile mücadele devam ediyor. Bu mücadele süreci kokarca kışlaklarına girene kadar devam edecek” diye konuştu.



“Kokarca avlanmak için avucumuza gelecek”


Soydan, fındık hasat sezonunun ardından kırsal mahallelerde evlerin boşaldığını, boş evlerin anahtarlarının da bir şekilde ulaştırılarak, bu evlerde de ilaçlama ve mücadele çalışmalarının yapılması gerektiğini ifade ederek, şunları söyledi:


“Hiçbir şekilde ilaçlanmayacak nokta kalmayacak, kışlak mücadelesi çok önemli. Kokarca artık burada avlanmak için avucumuza gelecek, biz de gerekli mücadeleler ile imha edeceğiz ki tekrar 2025 yılının mayıs ayında fındık ile sebze ve meyve bahçelerine dönmesin ve ürünlerimize zarar vermesin.”



Soydan: “Kışlak mücadelesinde kokarcalar avlanmak için avucumuza gelecek”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Atatürk’ün Nazilli’ye gelişinin 87. yıldönümü coşkuyla kutlandı Aydın’ın Nazilli ilçesinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 87 yıl önce ilçeye gelişinin ve Sümerbank Basma Fabrikası’nın açılışının yıl dönümü coşkuyla kutlandı. Kutlamalar İstasyon Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önüne çelenk sunumu ile başladı. Törene Nazilli Kaymakam Huriye Küpeli Kan, Nazilli Belediye Başkanı Ertuğrul Tetik, Cumhuriyet Başsavcısı Murat Dilsiz, Garnizon Komutanı Personel Albay Mehmet Toker, İlçe Emniyet Müdürü Şafak Yıldırım, İlçe Jandarma Komutanı Ahmet Refik Özsoy, siyasi parti ve STK temsilcileri, Muharip Gaziler Nazilli Şubesi, Nazilli Kuva-yi Milliye Derneği üyeleri, kurum ve daire müdürleri, öğretmenler, öğrenciler ile vatandaşlar katıldı. Kortej yürüyüşü ile belediye meydanında birinci bölümü tamamlanan etkinlikler, Sümerbank Müzesi’nin gezilmesi ve Gıdı Gıdı Tren İstasyonu önünde protokol üyelerinin günün anlam ve önemine ilişkin konuşmaları ile devam etti. “Cumhuriyete çok şey borçluyuz” Sümer Kampüsü’nde devam eden etkinliklerin ikinci bölümünde günün anlam ve önemini ifade eden konuşmayı ADÜ Nazilli Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Özçağ yaptı. Üniversite olarak sanayinin musikisini eğitim alanında devam ettirmenin gayreti içerisinde olduklarını belirten Özçağ, Sümerbank Fabrikasının, sadece bir fabrika değil, aynı zamanda bir medeniyet hareketi olduğunu sözlerine ekledi. Özçağ, “23 Ağustos 1935 tarihinde dönemin ekonomi bakanı Celal Bayar tarafından temelleri atılan, 18 ay gibi çok kısa bir sürede tamamlanarak, 9 Ekim 1937 tarihinde bizzat Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yüce teşrifleriyle hizmete açılan ve Genç Cumhuriyet’in Birinci Beş Yıllık Planı’nın ilk önemli eseri sayılan Nazilli Basma Fabrikası; Büyük Menderes nehrinin suladığı verimli toprakların ürünü olan pamuğu uzağa gitmeksizin yine aynı nehrin suyundan yararlanarak bölgeye yakın linyit kaynaklarının elektriğe dönüşmesi, bölgede yaşayan işgücünden faydalanarak üretilecek basmaların İzmir-Aydın demiryolu vasıtasıyla pazara sevki açısından büyük önem taşımaktadır. Fabrikanın kurulmasından önce bölgede üretilen pamuğun daha iyi nitelik kazanması amacıyla pamuk ıslah istasyonu kurulması, Sovyet kredisi ile inşa edilen fabrikanın kredi geri ödemesinin narenciye ile yapılması, işçilerine sunduğu modern ve huzurlu çalışma ortamına ek olarak sağlanan ekonomik ve sosyal imkanlar, Nazilli’yi büyük bir şehir kimliğine kavuşturması, Nazilli Basma Fabrikası’nı büyük bir dehanın eseri ve tam bir devletçilik projesi yapmaktadır. Tekniğin, üretimin, devletçiliğin musikisi tam 65 yıl boyunca bu ülkeye hizmet etti. Basma üretti, elektrik üretti, hastane üretti, lojman üretti, kreş üretti, spor üretti, bir şehri oluşturdu. Keşke bu musikinin sesi hiç kesilmeseydi. Nazilli’yi, cumhuriyeti aydınlatmaya devam edebilseydi. Bizler, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün içerisinde bulunduğumuz bu değerli mirasında, sanayinin musikisini eğitim alanında devam ettirmenin gayreti içindeyiz. Bu gayreti gösterirken Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin temel değerlerine bağlı gençler yetiştirmek temel hedeflerimizdendir. Unutmayalım ki cumhuriyete çok şey borçluyuz. Bu borcumuzu çalışarak, üreterek ödemeye yaşamımız boyunca da devam edeceğiz" dedi. “Bu önemli mirası yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevi” Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 87 yıl önce Nazilli’de sadece bir fabrika açmakla kalmayıp, burada bir şehir oluşturduğunu vurgulayan Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, “ Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin kalkınma hamlelerinin önemli bir dönüm noktası olan bir günü anıyoruz. 87 yıl önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’nin ilk basma fabrikası olan Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası’nın açılışını gerçekleştirmek üzere Nazilli’ye gelmişti. Atatürk’ün Nazilli’ye armağan ettiği Sümerbank, sadece bir fabrika değil, aynı zamanda bir dönem, bir mücadele ve bir başarı hikâyesi idi. Bu önemli mirası yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak hepimizin görevi. Nazilli, Sümerbank’la birlikte Türkiye’nin kalkınma tarihinde önemli bir yer edinmiştir ve bu miras, sonsuza dek yaşayacaktır” dedi. “Ben de bir Sümerbank çocuğuyum” 1938 yılının Nazilli’sinde Sümerbank Fabrikasında balo salonundan, kreşine kadar her türlü imkanın var olduğunu hatırlatan Başkan Tetik, “Ben bu fabrikanın lojmanlarında oturdum. İnsanlar o gün o kadar güzel yaşardı ki, şu an bir belediye başkanı olarak o dönemden geri kaldığım için utanıyorum. Atatürk bir dehaydı, onu örnek alalım. Sümerbank çocuğu olduğum için duygusalım. Gelin hep birlikte Sümerbank’ımızı yeniden Nazilli’mize kazandıralım. 1938 ruhunu yeniden yaşatalım ve el ele, millet olarak bu değerimizi yaşatalım. 87 yıl önce Nazilli’de sadece bir fabrika açmakla kalmayıp, burada bir şehir oluşturan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı sevgi minnet ile anıyor şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu. Gıdı gıdı ile nostaljik gezi Konuşmaların tamamlanmasının ardından, öğrenciler tarafından Atatürk şiirleri okundu. Nazilli Belediyesi Halk Dansları Topluluğu ile Halk Eğitim Müdürlüğü Halk Dansları Topluluğunun zeybek gösterileri izleyenler tarafından büyük ilgi gördü. Atatürk ve Sümerbank konulu kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere protokol üyelerinin ödüllerini vermesi ile törenler son bulurken, protokol üyeleri ve eski Sümerbank çalışanlarının katılımıyla gıdı gıdı treni hareket ettirildi. Gıdı Gıdı Treni’nin sireni ve vagonunun raylarda çıkardığı ses ile nostalji turuna katılanlar heyecan ve duygu dolu anlar yaşadı.