EKONOMİ - 05 Eylül 2024 Perşembe 13:21

Karadeniz’de palamut bereketi: 3 tanesi 100 liraya kadar düştü

A
A
A
Karadeniz’de palamut bereketi: 3 tanesi 100 liraya kadar düştü

Karadeniz açıklarında bu yıl bol miktarda çıkan palamutun 3 tanesinin fiyatı 100 liraya kadar düştü.


Denizlerde 1 Eylül tarihinde başlayan av sezonunda balıkçıların yüzü palamut ile güldü. Geçen yıl ağlara takılmayan ancak bu yıl bol miktarda avlanan palamutun tanesi, sezonun ilk gününde 200 liraya kadar satıldı. Gün geçtikçe Karadeniz açıklarında daha çok avlanan palamut balığının 600-700 gramlık adedi 50 liraya satılırken, 300-350 gram palamut balığının 3 tanesi ise 100 liradan tezgahları süslüyor. Fiyatlar uygun olunca balıkçılarda da yoğunluk yaşanıyor.



"300 gramlık palamudun 3 tanesi 100 lira"


Ordulu balıkçı Erdal Çamaş, bu yıl sezona hızlı başladıklarını söyledi. Temmuz ayında palamut balığı olacağı yönünde işaretler aldıklarını aktaran Çamaş, “Palamut kendini ne kadar erken gösterirse, sezonda o kadar bol oluyor. Bu sene Allah’ım palamut balığını denizlere verdi, bu bolluk 2-3 yılda bir oluyor. Vatandaşlar bol bol yiyecek. Sezona 200 liradan başladık, 50 liraya kadar düştük. Bu balığın devamının garantisi yok. Şu anda avcılık Perşembe ile Hopa ilçesi arasında. Palamut bol ise hamsi az olur. Şu anda en düşük gramaj 600 gram. Palamut balığının 300 gramlık olanlarının 3 tanesi ise 100 lira” dedi.


Palamut balığı satın vatandaşlar ise fiyatların uygun olduğunu, ilerleyen günlerde bu fiyatlara balık bulunmayacağını ve herkesin bol bol balık tüketmesi gerektiğini söylediler.


Öte yandan tezgahlarda istavrit 100, mezgit 150, levrek 300, çipura 200, ve kefal balığı ise 100 liradan satılıyor.



Karadeniz’de palamut bereketi: 3 tanesi 100 liraya kadar düştü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasının görülmesine devam ediliyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 8’nci gününde devam ediyor. Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Gözde Kul Yadigar “Duydum ki aşağıya bir oda ayarlanmış. Odada evrakların yapılacağı söyleniyordu. Bir ekip kurulmuş, epikrizler düzenlenecekmiş. Evrakları değiştirip eski epikrizleri atıyorlardı. Sistemde yazan değerler ile evraklar uyuşmuyordu” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 8’nci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada sekreter olarak çalıştığı hastanede hastaların basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde epikriz düzenleyerek SGK’ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen Gözde Kul Yadigar savunma yaptı. “Yenidoğan biriminin işletme olduğunu bütün hastane konuşuyordu” Birinci Hastanesi’nde sekreterlik yapan tutuksuz sanık Gözde Kul Yadigar savunmasında “Benim çocuklarım vardı ve bu yüzden çalışmak zorundaydım. Başvuru yaptım evime yakın hastanelere. Birinci Hastanesi kabul etti. Başladığımda eski sekreter bana sadece 2 gün işi gösterdi. Yenidoğan biriminin işletme olduğunu bütün hastane konuşuyordu. Buradakiler tam anlamıyla o süreci anlatmıyor. Bir whatsapp grubu olduğunu öğrendim. Cansu Hanım’a ‘beni ekler misiniz?’ dedim. Süreç şöyle ilerliyor; sadece 112 sistemi değil özel ambulans var. Özel hastanelerden hasta alıyorlardı. Hasta bilgilerini atıyorlardı o gruba ve hasta gelecek diyorlardı. Epikrizleri doktor Şeyhmus Çelik yazmıyordu kesinlikle” dedi. “Whatsapp grubundan bize hasta gönderiyorlardı” Sanık savunmasının devamında “Doktor Şeyhmus Çelik alanda durduğunu söylüyor ama haftada 2-3 gün uğruyordu. Alana hiç gelmediği de oluyordu. Fırat Sarı ayda bir iki hastaneye gelirdi. Bize de iyi davranırdı. Yenidoğanda bebeklere ait her şeyi bilen kişi Cansu’dur. Whatsapp grubundan bize hasta gönderiyorlardı. Ay sonu geldiğinde basamak tablosunu istiyorlardı” şeklinde konuştu. “Şeyhmus Çelik yalan söylemeyi bile beceremedi burada, haberim yoktu diyor” Sanık Yadigar “SGK her gün denetime başladı. Üstüne hemen dosya istediler SGK’dan. Sonra bir gün Doğukan geldi ‘kızlar size yapmanız gerekenleri anlatacağım’ dedi. Kızlara görev veriyordu. Doğukan ‘ben keyfimden yapın demiyorum bana da birileri yap dedi o yüzden yapıyorum’ dedi. Doğukan bana ‘sana bir liste vereceğim bana epikrizleri basar mısın?’ dedi. Sonra duydum ki aşağıya bir oda ayarlanmış. Doğukan o süreçten sonra alana hakim olamamaya başladı. Odada evrakların yapılacağı söyleniyordu. Evrakların yetişmeyeceği, sıkıntı olacağı, sürecin az kaldığı söylendi. Bir ekip kurulmuş, epikrizler düzenlenecekmiş. Kızlar bunu günlük yazıyordu ama. Bu yüzden saçma şeyler olduğunu anladım. Ben delil toplamak istemeye başladım. Ben alana indim epikriz yazıyorlardı. Her yer çarşaftı. Epikrizlerin değiştirildiğini anladım direkt. Delil toplamaya başladım. Ekibin içinde Hasan Basri vardı. Dışardan tanımadığım kişiler de vardı. Fırat Sarı’nın sekreteri olan Sümeyye de bu ekipteydi. Hiçbir şekilde ben oraya geçtiğimden beri Şeyhmus Çelik’in epikriz yazdığını görmedim. Şeyhmus Çelik yalan söylemeyi bile beceremedi burada. Haberim yoktu diyor” dedi. “İlahi adaletin yerini bulacağını düşünüyorum” Sanık savunmasının devamında “Bana dendi ki ‘Gözde bundan sonra şablon oluşturacaksın mail olarak atacaksın epikrizleri sana yazacağım sen de sisteme atacaksın’ dediler. Şablonları gönderdikten sonra Hasan Basri epikrizleri yazıp tekrar gönderiyordu. Ben kendime ‘Gözde delil topla sonra gerekli yerlere yollarsın’ diyordum. Dosya döneminde indim aşağıya, kan gazlarını koparıyorlardı. Ben orada asgari ücretle mobbing altında çalışıyorsam buna susmayacaktım elbette. Ben delil toplarken pat diye denetim geldi. Ben ilahi adaletin yerini bulacağını düşünüyorum. Gerçekten burada neden olduğunu bilmiyorum. Tek pişmanlığım delillerimi bir an önce toplayıp gerekli yerlere vermemem” dedi. “Evrakları değiştirip eski epikrizleri atıyorlardı” Sanık savunmasında “Doğukan sabah geliyordu basamaklara karar veriyordu, ben atıyordum basamakları Doğukan hep değiştiriyordu. ‘Sen mi yanlış atıyorsun?’ diyordum. Basamaklara sorumlu hemşire karar veriyordu. Cansu Hanım, Hasan Basri, Doğukan da dahil basamak değerleri belirliyordu. Ben doktorun gelip basamak belirlediğini görmedim. Ben hastanın her şeyini yazıyordum. Hastanın dosyasını bile götürmüyorlardı. Eski epikrizleri yırttılar. Hasan Basri epikrizleri yetiştiremiyordu. Epikrizler gelmediği için sorun yaşanıyordu. Bunların hazırladıkları dosyaların fotokopisini çekiyorduk yazan kişiler ayrıydı. Aşağıda evrakları değiştirip eski epikrizleri atıyorlardı. Sistemde yazan değerler ile evraklar uyuşmuyordu. Denetim oldu bütün bebeklerin klasörlerinin teslim edilmesi istendi. Klasörlerin fotokopisi istendi. Bebekler çok uzun süre yattığı için her sayfasını bu yüzden çekemedim. Beni denetim gider gitmez aradılar. Bana coursof ilacını sadece üçüncü basamak hastalara kullanılabilen ilaç olduğunu söylediler. Sürekli basamak değiştiriyorlardı. Bu basamaklar değişirse hastaların durumları karışıcaktı” şeklinde savunma yaptı. Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı dava, yarın saat 09.30’a ertelendi. Duruşma, tutuksuz sanıkların savunmaları ile devam edecek.
İstanbul UEFA Konferans Ligi: Başakşehir: 1 - Petrocub: 0 (İlk yarı) UEFA Konferans Ligi 5. hafta maçında Başakşehir, evinde Moldova ekibi Petrocub ile karşılaşıyor. Mücadelenin ilk yarısı ev sahibinin 1-0’lık üstünlüğüyle tamamlandı. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 4. dakikada sağ taraftan atılan pas sonrasında Teodor Lungu, ceza yayının önünde topla buluştu ve yaptığı vuruşla meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. VAR uyarısı sonrasında ofsayt gerekçesiyle gol geçerlilik kazanmadı. 8. dakikada sağ taraftan Keny’nin arka direğe ortasında iyi yükselen Figueiredo’nun uzak direğe yaptığı kafa vuruşunda meşin yuvarlak direğin yanından auta çıktı. 16. dakikada kaleci Muhammed’in uzun gönderdiği top rakip savunmadan sekerek Piatek’in önüne düştü. Kaleciyi önde gören Piatek’in ceza yayı gerisinden aşırtma vuruşunda meşin yuvarlak yandan dışarıya gitti. 34. dakikada Opoku kendi yarı alanında kaptığı topla ilerleyip savunma arkasına koşu yapan Figueireido’ya pasını aktardı. Bu oyuncunun ceza sahası içi sol çaprazından şutunda kaleci Şmalenea topu çeldi. Pozisyonun devamında topu önünde bulan Keny’nin sağ çaprazından şutunda meşin yuvarlak yandan dışarıya gitti. 41. dakikada Piatek’in şutunda meşin yuvarlağın Douanla’nın eline çarpması sonrası hakem Genc Nuza penaltı noktasını gösterdi. 42. dakikada penaltıda topun başına geçen Piatek’in sağ tarafa vuruşunda meşin yuvarlak ağlara gitti. 1-0 Hakemler: Genc Nuza, Fatlum Berisha, Bujar Selimaj Başakşehir: Muhammed Şengezer, Leo Duarte, Ousseynou Ba, Ömer Ali Şahiner, Onur Ergün, Philippe Keny, Olivier Kemen, Dimitrios Pelkas, Joao Figueiredo, Krzystof Piatek Yedekler: Volkan Babacan, Deniz Dilmen, Berat Özdemir, Lucas Lima, Serdar Gürler, Miguel Crespo, Deniz Türüç, Emre Kaplan, Davidson Teknik Direktör: Çağdaş Atan Petrocub: Silviu Şmalenea, Ion Jardan, Maxim Potirniche, Victor Mudrac, Donalio Douanla, Sergiu Platica, Teodor Lungu, Boubacar Diallo, Dumitru Demian, Mihai Lupan, Vladimir Ambros Yedekler: Dumitru Coval, Vasile Jardan, Manuel Agyemang, Ion Bors, Vsevolod Nihaev, Marin Caruntu, Dan Puscas, Gilbert Narh, Victor Dodon Gol: Krzystof Piatek (dk. 42 pen.) (Başakşehir) Sarı kart: Teodor Lungu (Petrocub)