ASAYİŞ - 27 Kasım 2024 Çarşamba 19:41

Yenidoğan Çetesi davasının görülmesine devam ediliyor

A
A
A
Yenidoğan Çetesi davasının görülmesine devam ediliyor

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 8’nci gününde devam ediyor. Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Gözde Kul Yadigar “Duydum ki aşağıya bir oda ayarlanmış. Odada evrakların yapılacağı söyleniyordu. Bir ekip kurulmuş, epikrizler düzenlenecekmiş. Evrakları değiştirip eski epikrizleri atıyorlardı. Sistemde yazan değerler ile evraklar uyuşmuyordu” dedi.


İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 8’nci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada sekreter olarak çalıştığı hastanede hastaların basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde epikriz düzenleyerek SGK’ya fatura ettirerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen Gözde Kul Yadigar savunma yaptı.


“Yenidoğan biriminin işletme olduğunu bütün hastane konuşuyordu”


Birinci Hastanesi’nde sekreterlik yapan tutuksuz sanık Gözde Kul Yadigar savunmasında “Benim çocuklarım vardı ve bu yüzden çalışmak zorundaydım. Başvuru yaptım evime yakın hastanelere. Birinci Hastanesi kabul etti. Başladığımda eski sekreter bana sadece 2 gün işi gösterdi. Yenidoğan biriminin işletme olduğunu bütün hastane konuşuyordu. Buradakiler tam anlamıyla o süreci anlatmıyor. Bir whatsapp grubu olduğunu öğrendim. Cansu Hanım’a ‘beni ekler misiniz?’ dedim. Süreç şöyle ilerliyor; sadece 112 sistemi değil özel ambulans var. Özel hastanelerden hasta alıyorlardı. Hasta bilgilerini atıyorlardı o gruba ve hasta gelecek diyorlardı. Epikrizleri doktor Şeyhmus Çelik yazmıyordu kesinlikle” dedi.


“Whatsapp grubundan bize hasta gönderiyorlardı”


Sanık savunmasının devamında “Doktor Şeyhmus Çelik alanda durduğunu söylüyor ama haftada 2-3 gün uğruyordu. Alana hiç gelmediği de oluyordu. Fırat Sarı ayda bir iki hastaneye gelirdi. Bize de iyi davranırdı. Yenidoğanda bebeklere ait her şeyi bilen kişi Cansu’dur. Whatsapp grubundan bize hasta gönderiyorlardı. Ay sonu geldiğinde basamak tablosunu istiyorlardı” şeklinde konuştu.


“Şeyhmus Çelik yalan söylemeyi bile beceremedi burada, haberim yoktu diyor”


Sanık Yadigar “SGK her gün denetime başladı. Üstüne hemen dosya istediler SGK’dan. Sonra bir gün Doğukan geldi ‘kızlar size yapmanız gerekenleri anlatacağım’ dedi. Kızlara görev veriyordu. Doğukan ‘ben keyfimden yapın demiyorum bana da birileri yap dedi o yüzden yapıyorum’ dedi. Doğukan bana ‘sana bir liste vereceğim bana epikrizleri basar mısın?’ dedi. Sonra duydum ki aşağıya bir oda ayarlanmış. Doğukan o süreçten sonra alana hakim olamamaya başladı. Odada evrakların yapılacağı söyleniyordu. Evrakların yetişmeyeceği, sıkıntı olacağı, sürecin az kaldığı söylendi. Bir ekip kurulmuş, epikrizler düzenlenecekmiş. Kızlar bunu günlük yazıyordu ama. Bu yüzden saçma şeyler olduğunu anladım. Ben delil toplamak istemeye başladım. Ben alana indim epikriz yazıyorlardı. Her yer çarşaftı. Epikrizlerin değiştirildiğini anladım direkt. Delil toplamaya başladım. Ekibin içinde Hasan Basri vardı. Dışardan tanımadığım kişiler de vardı. Fırat Sarı’nın sekreteri olan Sümeyye de bu ekipteydi. Hiçbir şekilde ben oraya geçtiğimden beri Şeyhmus Çelik’in epikriz yazdığını görmedim. Şeyhmus Çelik yalan söylemeyi bile beceremedi burada. Haberim yoktu diyor” dedi.


“İlahi adaletin yerini bulacağını düşünüyorum”


Sanık savunmasının devamında “Bana dendi ki ‘Gözde bundan sonra şablon oluşturacaksın mail olarak atacaksın epikrizleri sana yazacağım sen de sisteme atacaksın’ dediler. Şablonları gönderdikten sonra Hasan Basri epikrizleri yazıp tekrar gönderiyordu. Ben kendime ‘Gözde delil topla sonra gerekli yerlere yollarsın’ diyordum. Dosya döneminde indim aşağıya, kan gazlarını koparıyorlardı. Ben orada asgari ücretle mobbing altında çalışıyorsam buna susmayacaktım elbette. Ben delil toplarken pat diye denetim geldi. Ben ilahi adaletin yerini bulacağını düşünüyorum. Gerçekten burada neden olduğunu bilmiyorum. Tek pişmanlığım delillerimi bir an önce toplayıp gerekli yerlere vermemem” dedi.


“Evrakları değiştirip eski epikrizleri atıyorlardı”


Sanık savunmasında “Doğukan sabah geliyordu basamaklara karar veriyordu, ben atıyordum basamakları Doğukan hep değiştiriyordu. ‘Sen mi yanlış atıyorsun?’ diyordum. Basamaklara sorumlu hemşire karar veriyordu. Cansu Hanım, Hasan Basri, Doğukan da dahil basamak değerleri belirliyordu. Ben doktorun gelip basamak belirlediğini görmedim. Ben hastanın her şeyini yazıyordum. Hastanın dosyasını bile götürmüyorlardı. Eski epikrizleri yırttılar. Hasan Basri epikrizleri yetiştiremiyordu. Epikrizler gelmediği için sorun yaşanıyordu. Bunların hazırladıkları dosyaların fotokopisini çekiyorduk yazan kişiler ayrıydı. Aşağıda evrakları değiştirip eski epikrizleri atıyorlardı. Sistemde yazan değerler ile evraklar uyuşmuyordu. Denetim oldu bütün bebeklerin klasörlerinin teslim edilmesi istendi. Klasörlerin fotokopisi istendi. Bebekler çok uzun süre yattığı için her sayfasını bu yüzden çekemedim. Beni denetim gider gitmez aradılar. Bana coursof ilacını sadece üçüncü basamak hastalara kullanılabilen ilaç olduğunu söylediler. Sürekli basamak değiştiriyorlardı. Bu basamaklar değişirse hastaların durumları karışıcaktı” şeklinde savunma yaptı.


Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı dava, yarın saat 09.30’a ertelendi. Duruşma, tutuksuz sanıkların savunmaları ile devam edecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Andrei Martin: "Moldova tarihine geçeceğiz" Petrocub Teknik Direktörü Andrei Martin, Başakşehir maçında son dakikalara kadar cesaretli olduklarını belirterek, "Moldova tarihine geçeceğiz. Başakşehir’e karşı deplasmanda 1 puan almak çok gurur verici" dedi. UEFA Konferans Ligi 4. hafta maçında Moldova ekibi Petrocub, İstanbul’da Başakşehir’e konuk olurken sahadan 1-1 beraberlikle ayrıldı. Karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında değerlendirmelerde bulunan Petrocub Teknik Direktörü Andrei Martin, "Başakşehir maçın favorisiydi. Tabii ki biz cesaretli takımız. Her maça çok ciddi bakıyoruz. Her maça kazanmak için çıkıyoruz. Gördüğünüz gibi maça çok agresif başladık. Belki de biz 1-0 önde başlayacaktık. Gol pozisyonlarına girmeye çalıştık, sadece defans yapmadık. 90 artılarda gol atmak gösterir ki takım cesaretli. Son dakikalarda bile maçı bırakmıyor. Gol pozisyonlarına girmeye çalışıyor. Sonuçta mutlu olduk. Takımım olan Petrocub’ı tebrik ediyorum. Başakşehir’e de gelecek maçlarında başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı. "Moldova tarihine geçeceğiz" Alınan puanın kendileri için ne ifade ettiği ile ilgili gelen soruya Martin, "Biz fakir bir kulübüz. Türkiye ile İstanbul ile kıyaslanmak; Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Başakşehir’in statlarını biz rüyamızda bile göremiyoruz. Moldova’da bile düşünemiyoruz. Ama sahaya çıkınca ne tarihe ne bütçe fark etmiyor. Sahada herkes eşit. Sonuçta maçın sonucu önemli. Bizim için gurur verecek bir sonuç. Moldova tarihine geçeceğiz. Başakşehir’e karşı deplasmanda 1 puan almak çok gurur verici" diye konuştu.
Ankara AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı’dan muhalefete eleştiri AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, "Buradaki muhalefetin bir kalitesini göremedik. Son 23 yılda çocukların her türlü tehditten korunması için, çocuğun üstün yararını gözeten, onların geleceğe umutla bakmasını sağlayan birçok adım attık” dedi. Çankırı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçe görüşmelerine katıldı. Çankırı, bazı muhalefet milletvekillerin İzmir’in Selçuk ilçesinde bir evdeki yangında 5 çocuğun hayatını kaybettiği olayla ilgili eleştirilerine cevap verdi. Çankırı, muhalefetin hayatını kaybeden 5 çocuk annesine duygusal şiddet uyguladığını, bu konuyu siyasi bir malzeme haline getirmesine üzülerek şahitlik ettiklerini kaydetti. Çankırı, "Bakanlık uzmanlarımız çocukların güvenliği için gereken mücadeleyi zaten verdi. Ancak tüm çabalara rağmen bu trajedinin önüne geçilemedi. Olayın ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ile birlikte aileyi ziyaret ederek acılarını paylaştık" dedi. Komisyondaki tartışmalara değinen Çankırı, "Buradaki muhalefetin bir kalitesini göremedik. Son 23 yılda çocukların her türlü tehditten korunması için, çocuğun üstün yararını gözeten, onların geleceğe umutla bakmasını sağlayan bir çok adım attık. Burada muhalefetin konuyu siyasi bir malzeme haline getirmesine üzülerek şahitlik ettik" dedi. Ailenin uyuşturucu kullandığına yönelik iddialara değinen Çankırı, yapılan ileri tetkiklerde anne ve babanın kanında hiçbir şeyin çıkmadığının anlaşıldığını vurguladı. Çankırı, "Anlamadan, dinlemeden, bilmeden, konuşuyorsunuz. Hepimize düşen görev bir daha böyle bir acı olayla karşılaşmamak için, elim bir olayla karşılaşmamak için oturup düşünmek ve konuşmaktır. Biz bu şekilde sorumluluk bilinciyle hareket ederken, sizin iktidar naraları attığınız o sözde her şeyi yapan belediyelerinizden biri olan Selçuk Belediyesi ne yaptı?" diye konuştu.