GÜNDEM - 01 Temmuz 2024 Pazartesi 17:33

Alman vatandaşı, Ordu’da Müslüman oldu

A
A
A
Alman vatandaşı, Ordu’da Müslüman oldu

Alman vatandaşı Angelo Priamo Setti isimli erkek şahıs, Ordu’da Müslüman oldu.


Almanya’da yaşayan ve Türk arkadaşlarıyla birlikte Ordu’nun Altınordu ilçesine turist olarak gelen Angelo Priamo Setti, İslamiyet’ten etkilenerek Müslüman olmaya karar verdi. Ordu İl Müftülüğü ile iletişime geçilmesinin ardından Alman şahıs için müftülükte ihtida merasimi düzenlendi. İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek’ten İslam dini hakkında bilgi alan Priamo, daha sonra Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oldu, sonrasında Arman ismini aldı.


Törenin ardından açıklamalarda bulunan İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, "Müslüman olan kardeşimizi tebrik ediyorum, Allah’ım yeni hayatında rızasına uygun bir hayat sürdürmeyi nasip etsin inşallah" dedi.


Merasim sonunda İl Müftüsü Dr. İsmail Çiçek, Arman’a ‘İhtida Belgesi’ ile birlikte Kur’an-ı Kerim ve çeşitli kitaplar hediye etti.



Alman vatandaşı, Ordu’da Müslüman oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir Valisi Elban: "Yangında 7 ev hasar gördü" Ekiplerin Bornova’daki yangının önünü almak üzere olduklarını ifade eden İzmir Valisi Süleyman Elban, “Beşyol köyümüzde 3, Sarnıç’ta 4 evimiz hasar aldı. Jandarmamız bütün köydeki evleri hızlıca tahliye etti” dedi. İzmir’in Bornova ilçesi Beşyol Mahallesi’nde saat 13.37 sıralarında başlayan orman yangınına müdahale sürüyor. İncelemelerde bulunmak üzere yangın bölgesine gelen İzmir Valisi Süleyman Elban, yangına ilişkin basın mensuplarına açıklamada bulundu. Vali Elban, “Bugün 13.40 sularında Beşyol mevkiinde İzmir-Manisa kara yolunun hemen kenarında bir orman yangını başladı. Kısa bir süre sonra Beşyol köyüne ve yolun sol tarafında Sarnıçkoyu köyüne sirayet etti. Beşyol köyümüzde 3, Sarnıç’ta 4 evimiz hasar aldı. Jandarmamız bütün köydeki evleri hızlıca tahliye etti. Bu nedenle Allah’a şükür bir can kaybımız ya da yaralımız yok. Yukarıda yangına 9 helikopter ve 6 uçaklara müdahale ediyoruz. Daha fazla hava aracı alamıyoruz çünkü yangın dar bölgede olduğu için daha fazla araç risk oluşturuyor. Aşağıda ise onlarca arazözümüz, itfaiye aracımız ve TOMA’larımız, dozerlerimizle yangına müdahale ediyoruz. Yukarıda ben de izledim yangının genel durumunu. Herhalde çok kısa bir süre içerisinde iyi haber gelecek diye düşünüyoruz. Çünkü arkadaşlarımız yangının önünü almak üzereler” ifadelerine yer verdi.
Ankara Sinan Ateş davası sanık avukatı: “Müvekkilimin hücrede kalması hukuka aykırıdır" Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına sanık avukatlarının savunmalarıyla verilen öğle arasının ardından devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu ve CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan da duruşmada yer aldı. Eylemin gerçekleşmesine yönelik bir savunmalarının olmadığını söyleyen tutuklu sanık Ufuk Köktürk’ün avukatı İlker Kocaoğlu, sebebinin müvekkilinin olaya dahil olmaması olduğunu söyledi. Avukat Kocaoğlu şu beyanda bulundu: “Müvekkilim, bir siyasi partinin il yönetici olduğu ve bir takım kişilerle çekindiği fotoğraflar gösterilerek suçlu ilan edilmiştir. Sadece 4 bin liralık bir para gönderimi vardır. Bir an için müvekkilimin bu olaya bilerek para gönderdiğini kabul etsek eşinden göndermezdi ve onun yerine bankamatikten, başkasının hesabından gönderirdi. Müvekkilime avukat Serdar Öktem ile görüşmeleri de sorulmuştur. Açık söylüyorum o gün Ufuk Köktürk beni de aradı. Miras konusu hakkında bir şeyler sordu. Avukat Serdar Öktem’i de bu yüzden aradığını biliyorum. Sadece cezaevinden arkadaşı Doğukan Çep’e bir miktar para gönderdiği ve sosyal medyadan bir siyasi partiye üye olduğu haberleri nedeniyle 19 aydır tutukludur. Tahliyesini talep ediyorum.’’ "Müvekkilimin hücrede kalması hukuka aykırıdır" Sanık Mustafa Uzunlar’ın avukatı Yağız Bekircan Çebi de müvekkilinin sadece arabasını kiraladığı için yargılandığını söyleyerek, "Müvekkilim doğrudan ve kasten bu olaya dahil olduğuna dair soyut ve somut bir bağ yoktur. Ne olayın öncesinde ne de sonrasında olayla ilgili kişilerle bir bağı bulunmamaktadır. Müvekkilimin hücrede kalması hukuka aykırıdır. Müvekkilimin beraatini düşünceniz aksi yöndeyse adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılmasını talep ediyorum” dedi. “Müvekkilim tetikçiyi Ankara’ya götüren aracı kiraladığı için yargılanmaktadır” Tutuklu sanık Osman Bayraktar’ın avukatı Yeşim Özen, ’’Tüm deliller müvekkilimin atılı suçun işlenişinde herhangi bir yardımı dahi yoktur. Huzurdaki 16 sanık müvekkilimi tanımadıklarını belirtmiştir. Müvekkilim hakkında hiçbir somut delili dosyada görmemekteyiz. Kendisi tetikçiyi Ankara’ya götüren aracı kiraladığı için yargılanmaktadır. Müvekkilim aracın kiralanmasından bihaberdir. Bu dosyada müşteki tarafından bile müvekkilimin kendisine tek bir soru yöneltilmemiştir. Müvekkilimin siyasi ideolojik bir kimliği de yoktur. Bir buçuk senedir hiçbir suçu olmamasına rağmen tutukludur. Biz yapılacak adil yargılama neticesinde müvekkilimizin beraat edeceğine inanıyoruz ve bu yüzden tutuksuz yargılanmasını ve tahliyesini talep ediyoruz” diye konuştu. Mehmet Yüce’nin avukatı Duran Göçer, “Dosyadaki pek çok sanık gibi benim müvekkilimin de neden tutuklandığı dahi bilinmemektedir. Müvekkilim motor ve motor araçları satan dükkan sahibi bir kişidir. Ducati marka motoru pek çok platformdan satışa çıkarmıştır. Bu şekilde Vedat Balkaya kendisine ulaşmıştır. Müvekkilimin yapmış olduğu bir motor satışının hayatından 18 ayını alacağını bilmediği bir dosya ile karşı karşıyayız. Müvekkilimin dosyasına bakıldığında sanık olacak hiçbir husus yoktur ve buna rağmen tek kişilik bir hücrede kalmaktadır. Tahliyesini ve beraatini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı. Tutuklu sanık eski MİT personeli olduğu iddia edilen Çağlar Zorlu’nun avukatı Sümeyra İlpeşin ise şu ifadeleri dile getirdi: “Müvekkilim Tolgahan ile arkadaş ortamında tesadüfen tanışıyor ve uydurma adres veriyor. Tüm bu adresler medyada sanki müvekkilim tarafından bulunmuş gibi yansıtılmıştır. Benim müvekkilim MİT personeli olarak medyada yer aldı. Soruşturmanın tüm aşamalarında bu adreslerin doğru olmadığını defalarca söyledik. Sanki olayı gerçekleştiren faile maktulün adresi benim müvekkilim tarafından verilmiş gibi yansıtılmıştır. Hem dosya içinde hem de dosyayla hiçbir ilgisi olmayan medya mensupları tarafından böyle lanse edilmiştir.” Duruşma yarın 9’da devam etmek üzere ertelendi.