SAĞLIK - 07 Kasım 2024 Perşembe 14:11

Doç. Dr. Kaçmaz: "Türkiye’de iyi işleyen bir organ nakli sistemimiz var"

A
A
A
Doç. Dr. Kaçmaz: "Türkiye’de iyi işleyen bir organ nakli sistemimiz var"

3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası nedeniyle açıklama yapan Niğde Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ Nakil Sorumlusu Anestezi Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Kaçmaz, Türkiye’de iyi işleyen bir organ nakli sistemi olduğunu belirterek, "Aciliyet ve sıraya göre ilk sırada kim varsa doku ve organ uyan ona veriliyor. Burada hiçbir şekilde başka bir uygulama yapılması mümkün değil" dedi.


Niğde İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı Organ ve Doku Bağışı Birimi, 3-9 Kasım Organ ve Doku Bağışı Haftası boyunca açtığı stantla, organ ve doku bağışının önemini anlatarak vatandaşların bağış yapmasını sağlıyor. Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde açılan stantta açıklama yapan Doç. Dr. Mustafa Kaçmaz, "Ülkemizde daha çok canlı donörden bağışlar yapılıyor. İnsanlar yakınına böbreğini, karaciğerini bağışlamakta imtina etmiyorlar ancak asıl olan kadavra donör. Çünkü bir kişinin beyin ölümü gerçekleştikten sonra bu insanın hayata devam etmesi zaten mümkün değil ve kadavra donörden alacağımız organlarda 5-6 kişinin hayata tutunması sağlanabilir” dedi.



"Donörden yaptığımız nakillerde dünyada çok iyi bir yerdeyiz"


Organ bağışı konusunda halk arasında bilinen bazı yanlışlara da açıklık getiren Kaçmaz, “Bir kişi organını bağışladığı zaman, bu bağış kartını doldurduğu zaman her ne şekilde olursa olsun ondan organ alınmıyor. Birçok yöntemi var. Kişinin beyin ölümü gerçekleşmiş olması gerekiyor, kendi formu doldursa da ailenin rızası gerekiyor ve bir kurul tarafından kanaat getirildikten sonra alınabiliyor ve ülkemizde bakanlığımızın sisteminde ihtiyaç sıralaması var. Aciliyet ve sıraya göre ilk sırada kim varsa doku ve organ uyan ona veriliyor. Burada hiçbir şekilde başka bir uygulama yapılması mümkün değil. Aslında çok iyi işleyen bir organ nakli sistemimiz var. Canlı donörden yaptığımız nakillerde gerçekten dünyada çok iyi bir yerdeyiz. Organ nakli konusunda tıbbi olarak çok gelişmiş bir noktadayız ve kaliteli nakiller yapabiliyoruz ama hâlâ kadavra donör nakillerindeki problemimiz devam ediyor" diye konuştu.


Türkiye’de 25 binin üzerinde böbrek, 2 bin 500’ün üzerinde kalp ve bin 500’ün üzerinde diğer organ nakillerini bekleyen hasta olduğunu belirten Kaçmaz, vatandaşı organ bağışı konusunda daha bilinçli ve duyarlı olmaya davet etti.



Doç. Dr. Kaçmaz: "Türkiye’de iyi işleyen bir organ nakli sistemimiz var"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Nobel Barış Ödülü adayı yazardan Arapça barış psikolojisi Kitapları 73 dile çevrilen, 101 eserin yazarı ve Nobel Barış Ödülü adayı Akif Manaf’ın, “Barış Psikolojisi” kitabı Türkçe, İngilizce, Almanca, Hollandaca, Fransızca ve Yunanca baskılarından sonra şimdi de Arapça olarak yayınlandı. Barış psikolojisi üzerine çok boyutlu güçlü analizlerin ve etkili çözüm önerilerinin yer aldığı kitap dünya barışına en çok ihtiyaç duyulan içinde bulunduğumuz süreçlerde raflardaki yerini aldı. Kitap, hem derin teorik bilgilere hem de çok boyutlu pratik deneyimlere dayanıyor. Akif Manaf Barış Psikolojisi kitabının Arapça baskısı ile Sharjah Uluslararası Kitap Fuarı’nda okurlarla buluştu Tüm dünyada büyük bir okur kitlesi tarafından gün geçtikçe daha da yakından takip edilen yazar, bu kitapta “Barış Psikolojisi” konusunu bütün detaylarıyla, kapsamlı bir biçimde ele alıyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin önde gelen yayınevlerinden House 101 tarafından yayınlanan kitapta barış olgusu tüm incelikleri ile masaya yatırılıyor. Barış Psikolojisi kitabı Arapça baskısının ardından çok yakında İspanyolca, Rusça, Japonca, Çince, Korece, İsveççe ve Norveççe dillerinde yayınlanacak. Yazarın Barış Psikolojisi kitabı okurlar tarafından dünyada bir barış manifestosu olarak ilan edildi. Buna dayanarak Uluslararası Barış Projesi kapsamında Fransa’da ve Türkiye’de Uluslararası Barış Assosiasyonları kurulmuş olup, sırada İspanya, Almanya ve İtalya olmak üzere diğer ülkelerde de assosiasyonların kurulacağı ve tüm dünyada bir barış ağının kurulması yoluyla 3. Dünya Savaşı’nın önlenmesi kapsamında güçlü bir barış gücünün inşa edileceği de belirtiliyor. Günümüzün en sıra dışı yazarlarından olan ve kişisel gelişim okurlarının tüm dünyada yakından takip ettiği Manaf, kitaplarında farkındalığı artıran keskin analizler ile öne çıkıyor.
Çankırı Doğal antibiyotik: İşkembe çorbası Çankırı’da hava sıcaklıklarının düşmesinin ardından hastalıklardan korunan vatandaşlar, işkembe çorbasına yöneliyor. Kentte bulunan çorbacılar, kış mevsiminin gelmesi ile vatandaşların işkembe çorbasına rağbetinin arttığını söyledi. Havaların soğumasıyla birlikte gribal enfeksiyon vakalarında yaşanan artış, vatandaşları hastalıklardan korunmak için doğal yollara yönlendiriyor. Bu süreçte, ‘şifa deposu’ olarak adlandırılan işkembe çorbası, bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyenlerin ilk tercihi oluyor. Büyük bir titizlikle ve özenle hazırlanan işkembe çorbası, hem damaklarda unutulmaz bir lezzet bırakıyor hem de hastalıklara karşı direnç kazandırıyor. Kış aylarının sembolü haline gelen işkembe çorbası, içeriğindeki vitaminler, mineraller ve doğal antibiyotik özellikleri sayesinde soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı etkili bir koruma sağlıyor. Çankırı’da bulunan çorbacılarda da kış mevsiminin gelmesi ile birlikte işkembe çorbasına ilgi arttı. Restoran işletmecileri, vatandaşların kış mevsiminde ilk tercihlerinin işkembe çorbası olduğunu söyledi. “Soğuk havalarda yoğun talep gören işkembe çorbası, insanlara doğal bir şifa vermektedir” Kış mevsiminde işkembe çorbasına gösterilen ilgiden memnun olduklarını söyleyen restoran İşletmecisi Servet Sevindim, “Havaların soğuması ile birlikte insanlar, kendilerine şifa kaynağı olarak gördükleri işkembe çorbasını tercih ediyorlar. İşkembe çorbası, eskilerden beri şifa kaynağıdır. İşkembenin en önemli şifası, vücudun daha dirençli olmasını sağlamasıdır" dedi. "Bu doğal şifayı doktorlar bile tercih ediyor” İşkembe çorbasının tarifini anlatan Sevindim, "İşkembe çorbası, ciddi anlamda titizlik gerektiren bir çorbadır. Önce işkembelerimizi büyük kazanlarda kaynatırız. Ardından tertemiz bir şekilde doğranır. Tekrar temiz su ile temizlenen işkembeler kazanlara koyularak pişirilir. İçerisine üzüm sirkesi, Çankırı’nın meşhur kaya tuzu, limon ve soğan atılır. Bu malzemeler ile birleşen işkembe, vücut direncinin kazanılmasına yardımcı olur. Doğal yoğurt ve un katarak terbiyesini yaparız. Özellikle İç Anadolu’da işkembe doğal yoğurtla terbiye edilir. Bu durumda çorbaya farklı bir tat katar. En büyük püf noktası, yoğurdun dibini tutmayacak ve kesilmeyecek bir şekilde hızla karıştırılmasıdır. Saatlerce kaynadıktan sonra hazır olan işkembe çorbasını, sarımsak sirke ve limon ile servis edilir. Soğuk havalarda yoğun talep gören işkembe çorbası, insanlara doğal bir şifa vermektedir. Bu doğal şifayı doktorlar bile tercih ediyor” diye konuştu. “Hem sıcak tutuyor, hem de hastalıklardan koruyor” Soğuk havalarda hastalıklardan korunmak için işkembe çorbası içtiğini söyleyen Hasan Öztürk ise, “Kış mevsimi geldi, ben de buraya işkembe çorbası içmeye geldim. İçerisine sarımsak, sirke ve limon katarak kendime enerji depoluyorum. Ağır bir çorba olduğu için yaz aylarında pek tercih etmem ama kış aylarında içiliyor. Hem sıcak tutuyor hem de hastalıklardan koruyor. Sarımsak, sirke ve limonda işkembeye çok yakışıyor. Grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklardan da koruyor” dedi.