TEKNOLOJİ - 31 Mayıs 2024 Cuma 12:52

17 yaşındaki lise öğrencisi uluslararası bilim adamlarına sunum yapacak

A
A
A
17 yaşındaki lise öğrencisi uluslararası bilim adamlarına sunum yapacak

Nevşehir’de lise 3. sınıf öğrencisi Bilal Sayın, hazırladığı "Alglerin Yaşayabileceği Potansiyel Ortam: Proxima Centauri b." konulu makale ile 75. Uluslararası Astronomi Kongresi’ne (IAC) davet edildi.


1960 yılından bu yana düzenlenen Uluslararası Astronomi Kongresi, her yıl uzay araştırmacıları, uzay mühendisleri, uzay ajansları, endüstri liderlerini ve öğrencileri bir araya getiiyor. Uzayın derinliklerindeki sırları keşfetmeye ve gelecekteki keşiflere yön vermeye fırsat sağlayan kongre, bu yıl 14-18 Ekim tarihleri arasında İtalya’nın Milano şehrinde yapılacak. Uzayın sınırlarını zorlayan projelerin münazara edileceği kongrede, derin uzay keşfi, uydu teknolojileri, uzay araçları ve roket sistemleri gibi pek çok konuda bilim adamları fikir alışverişinde bulunarak, geleceğe dair vizyonlarını ve projelerini paylaşacak. Dünyanın önemli üniversitelerinden akademisyenlerin yanı sıra NASA, ESA, MIT gibi kurum araştırmacılarının yaptığı bilimsel çalışmaların sunumlarının yapılacağı kongreye,


uzayda yaşam bilimleri kategorisinde alanında 124 araştırmacı arasında tek Türk olan 17 yaşındaki 11. sınıf öğrencisi Bilal Sayın da davet edildi. Sayın, kongrede “Potential Habitable Environment for Cultivating Algae: Proxima Centauri b (Alglerin Yaşayabileceği Potansiyel Ortam: Proxima Centauri b.) konulu makalesinin sunumunu yapacak. Kongreye ayrıca Türkiye’den farklı kategorilerden toplam 10 araştırmacı davet edildi.


Çocukluğundan beri uzaya meraklı olduğunu söyleyen Bilal Sayın, "Su yosunu olarak bilinen alglerin potansiyel yaşayabilecekleri ortamlar üzerine bir takım araştırmalar yaptım. Bu çalışmayı da kongreye gönderdim. Gönderdiğim çalışma kabul edildi. Çalışmamda bize en yakın gezegende su yosunlarının yaşayabileceğine dair bir çalışma yaptım. Bu çalışmanın keşiflerini, sonuçlarını, risklerini bir makale haline getirdim. Bu çalışmayı yaparken bilimsel çalışmalardan ve kendi gözlemlerimden yararlanarak ortaya bir sonuç çıkarttım. Su yosununun avantajı; en ilkel canlılardan biri. Bu nedenle çok çabuk adapte olabiliyor” şeklinde konuştu.


Sayın, “Gönderdiğim çalışma dünyanın birçok ülkesinde ve özellikle NSA, ESA ve MIT’te görevli araştırmacılar tarafından değerlendirildi. Uzayda yaşam bilimleri kategorisinde Türkiye’den sadece ben kabul edildim. Uzaya çok meraklıyım. Yıllarca çıplak gözle gözlem yaptım. Daha sonra dürbün ve teleskopla gözlemlerim oldu. Bunlar amatör gözlemlerdi" ifadelerini kullandı.


Okul Müdürü Rauf Denizler de, "Okulumuzda yapılan bir takım çalışmalar Türkiye rekorları getirmişti. Bugün itibarıyla da öğrencimiz uluslararası bir kongrede sunum yapacak konuma gelmiş oldu. Ülkemizin kalkınmasında bir değer, bir zenginlik oluşturabilmesi için bu tür çalışmaları önemsiyorum. Bu başarısından dolayı da öğrencimizi tebrik ediyorum” dedi.



17 yaşındaki lise öğrencisi uluslararası bilim adamlarına sunum yapacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Batum Başkonsolosu Altınörs’ten Avrasya Üniversitesi’ne ziyaret Bir süre önce Türkiye’nin Batum Başkonsolosu olarak göreve başlayan Adnan Altay Altınörs, Avrasya Üniversitesi’ni ziyaret etti. Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız ve Genel Sekreter Gülay Yeniçeri ile makamında görüşen Altınörs “Akrabalık bağlarımızın da bulunduğu görev bölgemizle ülkemiz arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel ilişkileri daha ileriye taşımak, yatırımcılarımızın hak ve çıkarlarını korumak, ayrıca bölgemizi ziyaret eden vatandaşlarımızın karşılaşabilecekleri sıkıntıların üstesinden gelmek önceliklerimiz arasındadır. Kapımızın sizlere her zaman ve her durumda açık olduğunu belirtmek isterim. Birlikte düşünüp, beraber çalışarak alacağımız sonuçların daha etkin ve kalıcı olmasını sağlayacaktır ” dedi. Avrasya Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ömer Yıldız ise “Yakın komşumuz ve stratejik ortağımız Gürcistan’ın önemli şehri Batum’a Başkonsolos olarak görevlendirilmenizden dolayı tebriklerimizi arz ediyorum. Dış İşleri Bakanlığımız bünyesindeki deneyiminiz ile ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğinize inancımız tamdır. Dost ve komşu ülkemiz Gürcistan ile ülkemiz arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel ilişkilerin yanı sıra eğitimde de işbirliği ilişkilerini ileri bir seviyeye taşıyabilmek için Avrasya Üniversitesi olarak her zaman destekçiniz olacağız” diye konuştu. Yıldız ziyarette Başkonsolos Altınörs’e plaket ve kitap takdim etti.
Muş Karla mücadele ekipleri köy yollarını açmak için seferber oldu Muş’ta iki gün önce etkisini gösteren yoğun kar yağışı nedeniyle kapanan köy yollarının ulaşıma açılması için çalışmalar sürüyor. İl Özel İdaresi Yol ve Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğü ekipleri, yüksek rakımlı bölgelerde karla kaplanan köy yollarını temizlemek için yoğun mesai harcıyor. Yoğun kar yağışı nedeniyle kapanan 70 köy yolundan şu ana kadar 42’si ekiplerce ulaşıma açıldı. Kapalı kalan 28 köy yolunun temizlenmesi için ise çalışmalar aralıksız sürdürülüyor. Özellikle Varto ilçesindeki Seferek grup köy yolunda görev yapan ekipler, zorlu hava ve yol şartlarına rağmen vatandaşların mağduriyetini gidermek için mesailerine devam ediyor. 39 yıldır iş makinesi operatörü olarak görev yapan Kasım Akar, "Yıllardır bu görevi yapıyorum. Karla mücadelemiz başladı. Sezonun ilk karı yağdı. Kayadelen köyü Muş’un son köyü. Şu an orayı açmaya çalışıyoruz. Kar yağışı devam ediyor. Kar yağışı geçen yıla göre 1 ay erken yağdı. Geçen yıl bu zamanlarda kar yoktu. 39 yıldır karla mücadele ediyorum" ifadelerini kullandı. İl Özel İdaresi Varto Şantiye Şefi Hakan Çolak ise, “Dün yağan karla birlikte kapanan köylerimizi açmaya başladık. Çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah bütün vatandaşlarımızın yolunu açacağız. Köyde bulunan vatandaşlarımızın yollarını açmaya devam edeceğiz. Şantiyemizde bulunan arkadaşlarımızla birlikte çalışmalarımız devam ediyor. Bütün yollarımızı açacağız. 7/24 çalışmalarımız devam ediyor. Yolları açmak için gece gündüz çalışıyoruz” dedi.
Balıkesir Balıkesir’de geleceğin müzik dehaları yetişiyor Balıkesir’in Bandırma ilçesinde, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Bandırma Konservatuarı, eğitimdeki yüksek standartlarıyla, öğrencilerini dünya çapında başarılı sanatçılar olarak yetiştiriyor. Büyükşehir Belediyesi Bandırma Konservatuarı öğrencilerinden Erva Bilge Şengören ve Masal Erdan, ulusal ve uluslararası alanda önemli başarılar elde etti. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Bandırma Konservatuarı’nın eğitmenlerinden Hazal Saraçoğlu’nun öğrencileri olan Erva Bilge Şengören (7) ve Masal Erdan (9) ulusal ve uluslararası alandaki başarılarıyla dikkat çekerek, konservatuarın eğitim ve rehberlik kalitesini bir kez daha gözler önüne serdiler. Konservatuar öğrencilerinden Erva Bilge Şengören, Londra Kraliyet Akademisi’ndeki (ABRSM) 1. yılını, en yüksek derece olan “Distinction” ile tamamlayarak büyük bir başarıya imza attı. Henüz 7 yaşında olmasına rağmen, 4 yaşında piyano çalmaya başlayan Erva Bilge Şengören, 3 yıldır düzenli ve disiplinli bir şekilde çalışarak bu başarıyı elde etti. Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı ve öğretmeni Hazal Saraçoğlu’nun kendisinin bu seviyeye ulaşmasına büyük katkı sağladığını ifade eden Erva Bilge Şengören’in hedefi ise 8. Grade’den mezun olarak dünyanın dört bir yanında piyano çalmayı ve piyano pedagogu olarak kariyer yapmayı sürdürmek. Erva Bilge Şengören, “Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı bana sadece müzik öğretmedi, aynı zamanda hayatta nasıl ilerleyeceğimi de gösterdi. Öğretmenim Hazal Saraçoğlu’nun yardımıyla bu kadar ilerledim. Konservatuar bana çok güzel fırsatlar sundu ve burada çok şey öğrendim. Büyükşehir Belediyesine ve bütün öğretmenlerime bana yardımcı oldukları için çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. Masal Viyana yolunda Konservatuarın başarılı öğrencilerinden bir diğeri olan Masal Erdan ise 1. Uluslararası Ankara Piyano Yarışması’nda kazandığı mansiyon ödülüyle dikkatleri üzerine çekti. Masal Erdan, gerçekleştirilecek ödül törenine katılmak üzere Mart 2025’te Viyana’ya gidecek. 4 yıl önce piyano çalmaya başlayan Masal Erdan, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı’nda aldığı eğitim ile kısa sürede büyük bir gelişim göstererek London College of Music sınavında 1. Grade sertifikasına sahip olmayı da başardı. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı, öğrencilerinin sadece müzikal yeteneklerini geliştirmekle kalmayıp, aynı zamanda onların geleceğe dair doğru adımlar atabilmeleri için kapsamlı bir rehberlik hizmeti de sunuyor. Eğitmen Hazal Saraçoğlu, konservatuar öğrencilerinin yalnızca teknik becerilerle ve müziğe olan tutkularını besleyerek yetiştirilmediğini, aynı zamanda hayatlarına yön veren değerli bir rehberlik aldıklarını vurguladı. Saraçoğlu, “Eğitim sürecinde her öğrencinin kişisel hedeflerine uygun bir yol haritası çiziliyor ve böyle onların gerçek potansiyellerine ulaşmalarına yardımcı olunuyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı, her öğrencisinin hem sanatçı hem de güçlü bir birey olarak yetişmesini hedefleyerek, sadece müzik eğitimi değil, yaşam boyu sürecek başarılar için sağlam temeller atıyor” dedi.
Denizli Kış aylarında artan kalori miktarıyla baş etmenin 6 püf noktası Merkezefendi Sağlıklı Hayat Merkezi Diyetisyen Betül Arslanoğlu kış aylarıyla birlikte su tüketiminin azalması, sürekli yemek yeme isteği ve hareketsiz yaşam ile birlikte günlük kalori miktarında artış yaşandığını belirterek bu durumla baş etmenin yollarını 6 maddede açıkladı. Merkezefendi Sağlıklı Hayat Merkezi Diyetisyen Betül Arslanoğlu kış aylarıyla birlikte su tüketiminin azalması, sürekli yemek yeme isteği ve hareketsiz yaşam ile birlikte günlük kalori miktarında artış yaşandığını belirterek bu durumla baş etmenin yollarını 6 maddede açıkladı. Havaların soğumasıyla birlikte su tüketimin ve egzersiz seviyesinin azaldığı ve buna bağlı olarak evde geçirilen vakitler artmaya başladığını belirtti. Ayrıca gün ışığından ise daha az yararlanmaya başladıklarını haliyle bu durum sürekli atıştırmalıklara, duygusal yemeye, tatlı ve karbonhidrat tüketiminde artış gösterdiğini belirten Diyetisyen Arslanoğlu bu durumla baş etmenin yollarını 6 maddede açıkladı. “Soğuk havalarda kas oranımızı artırmamız gerekiyor” Soğuyan havalarda metabolizmanın önemli olduğunu vurgulayan ve kas oranının ne kadar fazla olursa metabolizmanın daha da hızlanacağını belirten Diyetisyen Arslanoğlu, “Soğuyan hava ile vücudumuzun ısı üretme isteği artacak ve buna bağlı olarak da kalori ihtiyacı artacaktır. Bu durumda iştahımızın artması çok normaldir ancak havaların soğumasıyla birlikte egzersiz seviyemizin de düştüğünü göz önünde bulundurursak kilomuzu korumamız ve eğer fazla kilomuz varsa ideal kiloya gelmemiz oldukça önemlidir. İdeal kiloda olmanızı ve metabolizmanızı hızlandırmak için de kendinizi aç bırakmayın ve yaşam tarzınıza göre bir öğün düzeni oluşturun. Yazdan kilo alarak çıktıysanız hızlı kilo vermeyi vaat eden şok diyetlerden uzak durun, bu tarz diyetler vücudunuzu kıtlık bilincine sokar ve metabolizmanız yavaşlar. Kas oranınızı arttırmayı hedefleyin. Kas oranınız ne kadar fazla olursa metabolizmanız o kadar hızlı olacaktır ve kilo vermeniz ya da kilonuzu korumanız daha kolay olacaktır. Düzenli uyku metabolizmanın can damarıdır. Doğru melatonin sentezi ve kortizol seviyelerinin azaltılması için karanlık bir ortamda kaliteli bir uyku oldukça önemlidir” dedi. “Kaliteli besinleri günlük beslenme planına dahil edilmesi gerekiyor” Kaliteli besinleri günlük beslenme planına dahil edilmesi gerektiğini ve bağırsak sistemini beslenmesi gerektiğini belirten Arslanoğlu, “Tahıllı ürünler (yulaf, esmer pirinç, tam buğday ekmeği), yüksek kaliteli protein kaynakları (tavuk, balık, yumurta, baklagiller) ve zeytinyağı, avokado, ceviz ve badem gibi sağlıklı yağlar; enerjinizi dengeler, daha uzun süre tok kalmanızı sağlar. Bağırsaklar, yalnızca sindirim ve besin emilimini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bağışıklık sistemini destekler, ruh halini etkiler ve hatta metabolizmayı düzenler. Bağırsak sağlığımızda önemli rol oynayan probiyotik ve prebiyotikleri beslenme planımıza dâhil etmek oldukça önemlidir” diye konuştu. Tatlılar ve karbonhidratlar mutluluk hormonunun artırarak ruh halini iyileştirebileceğini ve geçici bir mutluluk hissi oluşturabilir ama yoğun karbonhidrat tüketiminin de uzun vadede kilo alımına, beslenme dengesizliğine ve mutsuzluğa sebep olabileceğini dile getiren Arslanoğlu, “Hepimiz hayatın koşturmacısı içerisinde birçok stres faktörüyle baş etmek zorunda kalıyoruz. Stres, kaygı veya mutsuzluk durumunda tatlı yeme isteğimiz artar. Tatlılar, kısa vadede rahatlatıcı bir etki yaparak kişiyi geçici olarak mutlu edebilir. Bu nedenle, “duygusal yeme” dediğimiz fiziksel olarak aç olmasak bile bir şeyler yeme istediğimiz durum ortaya çıkar. Ayrıca kışın günlerin kısalması, ışık eksikliği ve genel olarak daha kapalı hava şartları, vücutta serotonin seviyelerini düşürebilir. Serotonin, “mutluluk hormonu” olarak bilinir ve ruh halimizi düzenler. Tatlılar ve karbonhidratlar, serotonin üretimini artırarak ruh halini iyileştirebilir ve geçici bir mutluluk hissi oluşturabilir. Ancak yoğun karbonhidrat tüketimi uzun vadede kilo alımına, beslenme dengesizliğine ve mutsuzluğa sebep olabilir” şeklinde konuştu. “Su tüketilmesine özen gösterilmelidir” Kış aylarında soğuyan hava nedeniyle su içme alışkanlıkları genellikle azabildiğini ancak su tüketiminde özen gösterilmesini ve vitamin, mineral seviyelerini ölçtürülmesi gerekildiğini vurgulayan Arslanoğlu, “Kış aylarında soğuyan hava nedeniyle su içme alışkanlıkları genellikle azalabilir. Ancak, vücut yine de her mevsimde yeterli suya ihtiyaç duyar. Çünkü su, vücut ısısının düzenlenmesinden sindirim ve beslenmeye kadar pek çok hayati fonksiyona katkı sağlar. Mutlaka bir kan tahlili yaptırıp vitamin-mineral seviyelerimizi ölçtürelim. Vücutta bazı vitamin-minerallerin eksiklikleri (özellikle demir, d vitamini, B12, magnezyum gibi) daha halsiz hissetmemize neden oluyor olabilir. Buna bağlı olarak daha hareketsiz oluyor ve kilo alıyor olabiliriz. Bunu göz ardı etmeyelim” dedi.
Bursa Yeni aile hekimliği yönetmeliği hekimlere ve hastalara birçok fayda sağlıyor Sağlık Bakanlığı’nın yürürlüğe koyduğu yeni yönetmeliğe göre aile hekimliklerine kayıtlı vatandaş sayısının 4 binden 3 bin 500’e düşürüldüğüne dikkat çeken Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım, bu değişiklik ile hekimlerin vatandaşlara daha fazla zaman ayıracağını ve kronik hastalığı olan vatandaşların yüz yüze takiplerinin daha düzenli yapılacağını belirtti. Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Orkun Yıldırım, geçtiğimiz ay Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ndeki değişiklikler hakkında açıklamalarda bulundu. Aile hekimliğinin, sağlık sisteminin temel yapı taşlarından biri olduğunu dile getiren Dr. Yıldırım, Sağlık Bakanlığı’nca yapılan yeni düzenlemenin hem vatandaşlar hem de sağlık çalışanları açısından önemli değişiklikler ve iyileştirmeler sunduğunun altını çizdi. Aile hekimliklerinin vatandaşların sağlıkla ilgili durumlarında ilk başvurmaları gereken yer olduğunu hatırlatan Dr. Yıldırım, “Aile hekimleri hastayı; mevcut diğer sağlık sorunları ile birlikte dış şartlar ve hastalık risk yönetimini bir bütün olarak değerlendirir. Sorumluluğunu üstlendiği kişinin hastalıklardan korunması için gerekli tedbirleri alır. Hastalık halinde ise tedaviyi gerçekleştirir ya da ihtiyaçlara yönelik rehberlik yapar. Her durumda düzenli kontrolleriniz için aile hekiminizle iletişim halinde olmanız önemlidir. Yeni düzenleme, bu kontrollerin daha sistemli yapılmasını teşvik etmektedir. Bu sayede, muhtemel riskler önceden fark edilip müdahale edilebilir. Aile hekimleri, vatandaşlarımızın hastalık durumlarında ilk tercihi olmalıdır” dedi. Yeni düzenleme ile aile hekimlerinin orta vadede her bireye daha fazla zaman ayırmasının hedeflendiğini vurgulayan Dr. Yıldırım, “Bu düzenlemelerin en dikkat çeken noktası, her bir aile hekimine kayıtlı kişi sayısının 4 binden 3 bin 500’e düşürülmesidir. Kayıtlı kişi sayısının azalması, hekimlerimizin size ayırdığı süreyi artıracaktır. Böylece görüşmelerinizde daha fazla detaylı konuşma imkânı bulabileceksiniz. Ayrıca düzenli takiplerle sağlık ihtiyaçlarınız proaktif şekilde ele alınacaktır” şeklinde konuştu. Yönetmelikteki yeni değişiklikler ile kronik hastalara, anne ve çocuklara yönelik koruyucu sağlık hizmetlerinin çok daha etkin bir şekilde sunulacağını öne süren Dr. Yıldırım, “Özellikle doğum sonrası anne ve bebek sağlığı takibini içeren lohusa izlemlerine daha fazla dikkat çekilmiştir. Doğum sonrası dönemde aile hekimleri düzenli olarak anne ve bebeğini takip edecek, ihtiyaç duyduğu tüm sağlık hizmetleri için yönlendirecektir. Düzenleme, kronik hastaların özellikle de 65 yaş üstü hastaların etkin takibiyle hastalığın seyrindeki problemlerin azaltılmasını ve akılcı ilaç kullanımının özendirilmesini amaçlamaktadır. Ayrıca kronik hastalıklar ve kanserlerin erken teşhisi için aile hekimlerimiz, kayıtlı bireylerle düzenli iletişim kuracak ve sağlık durumlarını takip edecektir. Bu yaklaşım toplum sağlığının korunması ve hastalıkların erken teşhis edilmesi açısından büyük önem taşımaktadır” diye konuştu. Yönetmelikle aile hekimlerinin ve aile sağlığı çalışanlarının çalışma şartlarında da düzenlemeye gidildiğini ifade eden Dr. Yıldırım, “Yeni yönetmelik ile; gebelik takibi, bağışıklama, çocuk izlemleri gibi koruyucu sağlık hizmetlerinde belirlenen hedeflere ulaşan ve ayrıca kronik hastalık takibi yapan hekimlerimize yönelik teşvik ödemeleri de arttırılacak şekilde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, sağlık hizmetlerimizin kalitesini yükselteceğine ve sağlık çalışanlarımızın mesleki tatmin ve memnuniyetini arttıracağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.