ASAYİŞ - 03 Ağustos 2023 Perşembe 11:15

Muş’ta boşalan köyler yeniden doluyor

A
A
A

Muş’ta, iç güvenlik operasyonları çerçevesinde terörden temizlenerek huzur ve güvenin tesis edildiği köylere 30 yıl aradan sonra geri dönenler için dev yatırımlar yapılmaya devam ediyor.

Muş’ta 1993 yılında terör baskısı nedeniyle boşaltılan köylere büyükşehirlerden geri dönüşler devam ediyor. Devlet yatırımlarının sağlandığı merkeze bağlı Kayalısu köyüne 33 milyonluk yatırım ile yeni bir yol yapıldı. Köylerine geri dönüp yeni evler yaparak tarım ve hayvancılık yapmaya başlayan vatandaşların rahat ulaşım sağlayabilmesi için yaklaşık 20 kilometrelik yol asfaltlandı. Ayrıca terör örgütü PKK tarafından tahrip edilen yol, su, elektrik ve altyapı gibi temel ihtiyaçlar da yeniden devlet tarafından köylere ulaştırılıyor.

Bölgeye yaklaşık 33 milyonluk dev bir yatırım yaptıklarını ifade eden İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Şeyhmus Yentür, güvenlik güçlerince gerçekleştirilen başarılı operasyonlar sonucu bölgenin terörden arındırılmasıyla köylere dönüşlerin her geçen yıl artarak devam ettiğini belirterek, “İlimiz Kulp kara yolu ve Üçevler bağlantı yolunun çalışmalarını yerinde inceledik.

Yaklaşık 19 kilometrelik bir hattır. Bu 19 kilometrelik yolun birinci ve ikinci satı kaplama işleri ve altyapısı tamamlanarak istinaf duvarlarını tamamladığımız bir yoldur. 33 milyon TL’lik bir yatırımdır. 100 iş gününde tamamlanması planlanmaktadır. Daha önceden bu bölgede terörden dolayı yaşam yoktu. Son iki yılda sadece Kayalısu köyümüzde 100 yeni ev taşınmıştır.

Bu bölgede kurulan iki tane üs bölgesi ile Üçevler grup köy yolları ile bağlantı sağlandığında güvenli bir bölge olacaktır. Daha önce terör nedeni ile boşalan köylere vatandaşlarımız büyük şehirlerden geri dönüş yaparak köylerine gelmiş olacaklar. Biz buraya dönüş yapan vatandaşlarımıza tarımsal sulama projeleri, içme suları ve yolları yaptıktan sonra gelip ülke ekonomisine hayvansal ve tarımsal ürün katkıları ile hizmet sunacaklardır” dedi.

Yeni yapılan yolun özelikle kış aylarında daha rahat ulaşımın sağlanacağını belirten Yentür, idarenin de kış aylarında önemli bir yükten kurtulduğunu ifade ederek, “Bu bölgede ulaşım özellikle kar mücadelesi en rahat olan yoldur. Biz bu yolu asfalt dökmekle 7 köy ve 22 mezraya buradan ulaşımı kolaylıkla sağlayacağız.

Çavuştepe ve Derecik yolunu tipi ve kar yağışı nedeniyle açmakta güçlük çekiyorduk. Biz bu yolu açtıktan yarım saat sonra tipi ve fırtına dolduruyordu. Bu yol vatandaşların ulaşımı için oldukça rahat bir yol” şeklinde konuştu.

“Huzurun sağlanması ile geri dönüşlerimiz başladı”

Terör nedeniyle 1993 yılında köyü boşaltmak zorunda kaldıklarını anlatan Kayalısu Köyü Muhtarı Bilal Erez de köye yaklaşık 120 ailenin dönüş yaptığını belirterek, “Kayalısu köyü yaklaşık 350 yıl önce kurulan bir köydür. 1993 yılında terör baskıları sonucunda boşaltıldı. Yaklaşık 27 yıl bazı mezralarımız kapalı kaldı. Köylülerimiz Adana, Mersin, Bursa, Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlere göç etti. Şimdi ise huzurun sağlanması ile geri dönüşlerimiz başladı.

Köyümüz sadece geçimini hayvancılık ile yapıyor. Hedefimiz hayvancılığı tekrardan canlandırarak büyük şehirlere göç eden vatandaşlarımızı geri köye getirmektir. Şu an köyümüzde 120 hanemiz var. Çok şükür bugünleri de gördük. Bu yolu yapmak hep benim hayalimdi. Çok şükür yolumuzu yaptık. Çok sevinçliyim, çok gururluyum” dedi. 

İshak Güngör

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ta ağır hasarlı binaların yıkım oranı yüzde 98 Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sonrası ağır hasarlı binaların yıkım oranı yüzde 98 seviyelerine ulaştı. Kahramanmaraş merkezli depremlerinin ardından il genelinde ağır hasar alan binalarda yıkım çalışmaları büyük ölçüde tamamlandı. Kentte toplam 35 bin 972 ağır hasarlı bina tespit edilmişti. Şuana kadar bu binaların yüzde 98’nin yıkımının gerçekleştirildiği bildirildi. Depremin etkisiyle Kahramanmaraş genelinde toplamda 53 bin 945 bina hasar görmüş; bunlardan 7 bin 491’i “Yıkık”, 4 bin 434’ü “Acil Yıkılacak”, 6 bin 48’i ise “Orta Hasarlı” olarak rapor edilmişti. Çalışmalar, hem güvenlik hem de yeniden yapılanma sürecinin hızlanması açısından titizlikle yürütülüyor. Enkaz kaldırma işlemlerinin tamamlandığı alanlarda yeni konut projeleri ve altyapı çalışmalarının başlayacağı bildirildi. Depremden etkilenen vatandaşlar ise hızla güvenli yaşam alanlarına geçmek için çalışmaların bir an önce tamamlanmasını bekliyor. Yetkililer, hasarlı yapıların tamamen yıkılmasının ardından kentin yeniden inşa sürecine geçileceğini belirtti. Trabzon Caddesi esnafından Mutlu Bulut, “Çarşıda olduğumuz gördüğümüz kadarıyla neredeyse ağır hasarlı binaların yıkımı tamamlanmak üzere. Bizler de kısmet olursa iş yerlerimize geçeceğiz. Tez zamanda toparlanırız” dedi.
Karabük Eskipazar Sarı Traverten Taşı coğrafi işaretle tescillendi Karabük Valisi Mustafa Yavuz, Anıtkabir’in inşaatında kaplama taşı olarak kullanılan ve en yoğun kaya türü olan Eskipazar Sarı Traverten Taşı’nın coğrafi işaretle tescillendiğini duyurdu. Yavuz, açıklamada, valilik koordinasyonunda başlattıkları coğrafi işaretli ürünlerin sayısını artırma seferberliği bünyesinde Karabük Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO) tarafından yapılan başvurunun onaylandığını ifade ederek şunları söyledi: "Bu önemli başarı, Karabük’ümüzün zengin doğal kaynaklarını ve kültürel değerlerini koruma ve tanıtma yolunda atılmış değerli bir adımdır. Bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyor, çalışmanın Karabük’ümüze hayırlı olmasını diliyorum." Karabük’ün coğrafi işaretler bakımından zengin potansiyele sahip olduğunu belirten KTSO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Çapraz da, Anıtkabir’in inşaatında kaplama taşı olarak kullanılan en yoğun kaya türünün Eskipazar Sarı Traverten Taşı olduğunu aktardı. Çapraz, "Eskipazar taş ocaklarından getirilen sarı travertenler, Aslanlı yol kenarındaki duvarlarda, Şeref Holü’ne çıkan merdivenlerin sağında ve solundaki zafer kabartmalarında, bütün şeref holü dış duvarları ile tören meydanını çevreleyen kolonlarda kullanılmıştır. Bunun yanı sıra travertenin kaplama taşı olarak kullanıldığı bir diğer önemli yapı da III. Türkiye Büyük Millet Meclisi binalarıdır. III. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde E Blok (Başkanlık) dışındaki tüm bloklar Eskipazar Sarı Traverten Taşı ile kaplanmıştır” ifadelerini kullandı.
Karabük KBÜ’lü akademisyenin belgeseli bir ödül daha aldı Karabük Üniversitesi’nin “Bir Orkestranın İzinde” belgeseli, 35. Ankara Film Festivali’nde Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Özel Ödülü’nü almaya hak kazandı. Yönetmenliğini Karabük Üniversitesi Safranbolu Türker İnanoğlu İletişim Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Musa Ak’ın, KBÜ Doktora öğrencisi Öğr. Gör. Hasan Basri Özdemir’le yaptığı "Bir Orkestranın İzinde" adlı belgeseline bir ödül daha geldi. 35. Ankara Film Festivali’ne katılan Ak ve Özdemir, "Bir Orkestranın İzinde" adlı belgesel ile Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Özel Ödülü’nü de almaya hak kazandı. Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı ev sahipliğinde, Şinasi Sahnesi’nde yapılan gala ve ödül töreninde, Musa Ak ve Hasan Basri Özdemir’e ödülü Koç Üniversitesi VEKAM Direktörü Prof.Dr. Filiz Yenişehirlioğlu takdim etti. Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, "Safranbolu Türker İnanoğlu İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Musa Ak ve değerli ekibini elde ettikleri başarılı sonuçlardan ötürü tebrik ediyor, bu başarılarının daha da artarak devam etmesini diliyorum. Akademisyenlerimizin elde ettikleri ulusal ve uluslararası başarılar, üniversitemiz için büyük bir gurur kaynağıdır” dedi. "Bir Orkestranın İzinde" belgeseli geçen ay Yalova Belgesel Film Festivali’nde de Ulusal Uzun Metraj Belgesel Film Yarışması’nda ‘En İyi Film’ ödülünü almaya hak kazanmıştı.
Karabük KBÜ’lü öğrencilerin TUSAŞ başarısı Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencilerinin “Talaşlı İmalat Parçalarında Malzeme Haddeleme Yönüne Bağlı Olarak Residual Stress’lerin Azaltımı ve NC Program Optimizasyonu” başlıklı projesi, TUSAŞ Lift-Up Programı bünyesinde yürütülmeye hak kazandı. Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri, yenilikçi projeleriyle ulusal çapta önemli bir başarıya imza attı. Öğrenciler Utku Kaan Zabun, Eray Örskaya ve Burak Cesuroğlu tarafından, Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Ünal’ın danışmanlığında geliştirilen “Talaşlı İmalat Parçalarında Malzeme Haddeleme Yönüne Bağlı Olarak Residual Stress’lerin Azaltımı ve NC Program Optimizasyonu” başlıklı proje, TUSAŞ Lift-Up Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Projeleri Programı bünyesinde kabul edildi. Talaşlı imalat süreçlerinde ortaya çıkan ve parça kalitesini etkileyen residual stress seviyelerini düşürmeye yönelik yenilikçi bir çözüm sunan projede malzeme haddeleme yönünün residual stress üzerindeki etkisi araştırılarak, talaşlı imalat işlemlerinde NC programlarının optimize edilmesi hedefleniyor. Bu sayede, üretim sürecinde kalite ve dayanıklılık artarken, maliyet ve üretim süresi azalıyor. Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Ünal, “Her sene TUSAŞ, lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine yönelik çok sayıda proje çağrısına çıkmakta. Bu proje çağrılarına 100’den fazla üniversitede yaklaşık olarak 500-600’den fazla öğrenci başvurmakta. Bizim öğrenci arkadaşlarımız da bu proje çağrılarından bir tanesine kabul aldılar ve bir sene boyunca TUSAŞ ile beraber Karabük Üniversitesi olarak bu projenin yürütülmesinde yer alacaklar. Proje havacılık alanında kritik malzemelerin ömürlerinin arttırılmasına yönelik kapsamlı bir proje. O nedenle Karabük Üniversitesi olarak TUSAŞ’ın bu çağrılarında yer almamızdan dolayı biz çok mutluyuz. Aynı zamanda bu LIFT-UP projesi Karabük Üniversitesinde ilk olma hüviyeti taşıyor” dedi. Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi Utkukaan Zabun, TUSAŞ’ın düzenlediği sanayi bazlı bitirme projesi programında ekip olarak yer aldıkları için mutluluk duyduklarını belirtti. “Havacılıkta önemli ölçüde kullanılan alüminyum parçaların üzerinde talaşlı imalatlar sonrası Residual Stress, yani kalıntı birikimleri oluşuyor” diyen Zabun, “Kalıntı streslerin giderilebilmesi ve azaltılması için de yenilikçi NC programlama optimizasyonları ve halef işlemler uygulanacaktır. Kalıntı stres gerilimlerinin kontrol edilmesi, parça maliyeti avantajı, parça ömrü havacılıktaki güvenlik konularında önemli bir kritik noktaya sahiptir” ifadelerini kullandı.