KÜLTÜR SANAT - 01 Ekim 2024 Salı 14:11

Kos’ta dostluk rüzgârı esti

A
A
A
Kos’ta dostluk rüzgârı esti

Kos Belediyesi’nin organizasyonuyla gerçekleşen 2. Kos-Bodrum Dostluk Konseri, 29 Eylül Pazar günü Kos Adası’nda yapıldı.



Kos Belediyesinin davetlisi olarak gidilen etkinliğe, Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, Bodrum belediye başkan yardımcıları, TÜRSAB Bodrum Bölge Temsil Kurulu Başkanı Mustafa Demir, İMEAK DTO Bodrum Şube Başkanı Orhan Dinç, BODTO Yönetim Kurulu Üyesi Erdem Ağan, BOTAV Genel Sekreteri Galip Gür, meclis üyesi ve İki Yaka Kültür Festivali Komite Başkanı Nil Taşkıran ile Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı temsilen Dış İlişkiler Daire Başkanı Celal Cem Deniz katıldı. Rodos Türkiye Başkonsolosu Salim Kırcalıali ile Kos Adası’nda yaşayan Türk ve Yunan vatandaşlar da konser etkinliğinde yer aldı.



Kos Limanında Theodosis Nikitaras tarafından karşılanan Başkan Mandalinci ve beraberindekiler ilk olarak Kos Belediye Binasına geçti. Kos Belediye Başkanı Nikitaras tarafından ağırlanan Bodrum heyeti, daha sonra Belediye Meclisinde bir araya geldi. Kos belediye başkan yardımcıları ve meclis üyelerinin de katıldığı mecliste, karşılıklı iyi niyet ve temenniler dile getirildi. Akşam gerçekleştirilen konserde ise dostluk mesajları verilirken Türk ve Yunan ezgileri hep bir ağızdan söylendi.



“Burada sevgi ve barış için şarkı söylüyoruz”


Açılış konuşmalarıyla başlayan konserde Kos Belediye Başkanı Theodosis Nikitaras, Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’ye katılımları dolayısıyla teşekkür ederken, “İlk kez bu kadar genç bir başkan yer alıyor. Kendisi ilk kez bugün, bebeğiyle Yunanistan’a geldi. Bu akşam burada arkadaşlığımızı ve dayanışmayı mühürlüyoruz. Sevgi ve barış için şarkı söylüyoruz. Müzikle dayanışma adına, Yunanistan ve Türkiye ile beraber mükemmel bir akşama müzikle yolculuk edelim” dedi.



“Türkiye ve Yunanistan çok büyük bir aile”


Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ise geçen sene Kos’ta Bodrum Belediye Meclis Üyesi olarak bulunduğunu ve yine bu meydanda Türk- Yunan dostluğunu pekiştiren ortak şarkıları, ortak değerleri, duyguları, düşünceleri anlatan harika bir konser yaşadıklarını hatırlatırken şunlara değindi:


“Bugün karşınızda Türkiye’nin en genç erkek belediye başkanı olarak ve Bodrum Belediye Başkanı olarak bulunuyorum. Bundan da son derece mutlu ve gururluyum. Bodrum’dan size kardeşlerinizin selamını getirdim. Onlar da sizlere ‘merhaba’ diyor ve inşallah iki hafta sonra da hepinizi Bodrum’a bekliyoruz. Türkiye ve Yunanistan çok büyük bir aile. Beraber kardeşiz, beraber komşuyuz. O yüzden ben de ailemle beraber bu ailenin bir parçası olmaktan son derece mutluyum. Kardeşliğimiz, dostluğumuz bâki kalacak. Bu topraklarda, bu denizlerde, Ege’nin Akdeniz’in o müthiş dostluğunu, kardeşliğini bütün dünyaya duyuracağız ve biz siyasetçiler dostluğu, kardeşliği, barışı he zaman savunuyor olacağız”



11 Ekim’de Bodrum’daki etkinliklerle ilgili de konuşan Başkan Mandalinci, “Biliyorsunuz ki geçtiğimiz yıl bu konser, Theodosis Nikitaras ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras iş birliğinde harika bir etkinlikle hem Kos’ta hem Bodrum’da olmuştu. Bugün aramızda bulunamadı Ahmet Başkanımız, sizlere çok büyük sevgilerini, saygılarını iletiyor. 2 hafta sonra Bodrum’da Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras, Kos Belediye Başkanımız Theodosis Nikitaras ve ben harika bir konser, harika bir etkinlik düzenleyeceğiz” diyerek Kos halkını etkinliklere davet etti.



Bodrum, Türk ve Yunan ezgileriyle yankılanacak


Etkinliğin ikinci ayağı 5. Uluslararası İki Yaka Kültür Festivali 11-12-13 Ekim tarihlerinde Kumbahçe Meydanı’nda gerçekleşecek. Etkinlikler, 11 Ekim Cuma günü Bodrum Belediye Meydanından Kumbahçe Meydanına yapılacak kortej yürüyüşünün ardından saat 20.00’de 2. Bodrum-Kos Dostluk Konseri ile başlayacak. Konserde Lefteris Stefanopoulos yanında Didem Kasal Esentürk ile Söylev Ezgi Uludağ, Türk ve Yunan ezgilerini seslendirecek. Üç gün sürecek etkinlikler, halk oyunları gösterileri, defileler, konserler, mutfak atölyeleri ile dolu dolu geçecek.



Kos’ta dostluk rüzgârı esti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’da küçük sanayicilerin yer problemi çözülüyor Manisa Sanayiciler ve Meslek Odaları Karma Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu ve Marangozlar Odası Başkanı Zeki Apak, Manisalı küçük sanayicilerin yaşadığı yer probleminin Yuntdağı’nda yürüttükleri proje ile yakın zamanda çözüleceğini duyurdu. Manisa’nın Yunusemre ilçesinde Şamar-Yağcılar bölgesinde yaklaşık 770 dönümlük bir arazide gerçekleştirilmesi planlanan karma sanayi sitesi projesinden ilk etapta henüz işyeri sahibi olmayan küçük sanayiciler faydalanacak. Konu hakkında açıklama yapan Kooperatif Başkanı Zeki Apak, “Söz konusu araziyi 2 ay gibi kısa bir sürede kooperatif olarak satın alacağız. Arazi üzerinde 250, 500 ve 1000 metrekare olmak üzere farklı büyüklüklerde işyeri inşa edilecek. Önceliğimiz, faaliyetini kirada gerçekleştiren küçük ve orta ölçekli sanayici ve tedarikçilerimizi işyeri sahibi yapmak. Marangozlar Odası ve Madeni Sanatkarlar Odası’nın girişimi ile kurulan kooperatifimize Muradiye OSB yönetimi ve sanayicilerinin de desteğini aldık. Manisa’da sanayi alanı konusunda ciddi sıkıntı var. OSB’lerimiz her ne kadar büyük ölçekli sanayiciye yer sağlayabilseler de küçük ve orta ölçekli sanayicilerimiz belirli alanlara düzensiz bir şekilde sıkışıp kaldılar. Şamar-Yağcılar bölgesindeki bu arazi taşlık kayalık vasfında ve tarım arazisi değil. Bizim gayemiz sanayiyi geliştirirken Manisa’nın tarım arazilerini tarım arazisi olarak korumak” dedi.
Denizli Meslek lisesi öğretmenleri yeni iş modellerini öğrendi Denizli Ticaret Odası’nın (DTO), İş Geliştirme Uzmanı Psikolog Besim Ogelman tarafından verilen Girişimcilik, Yeni İş Modelleri ve Mesleki Eğitim Semineri büyük ilgi gördü. Katılımcılar, geleceğin iş dünyasında başarılı olabilmeleri için gereken girişimcilik ve inovasyon becerilerini uygulamalı olarak geliştirme imkânı buldu. DTO’nun hizmet binasındaki konferans salonunda gerçekleştirilen Girişimcilik, Yeni İş Modelleri ve Mesleki Eğitim Semineri, İş Geliştirme Uzmanı Psikolog Besim Ogelman tarafından verildi ve meslek lisesi öğretmenleri ile DTO’nun üyeleri yoğun ilgi gösterdi. Ogelman, konuyu interaktif ve uygulamalı işledi. Sık sık sorular yönelttiği katılımcıların seminerin sonunda yönelttikleri sorularını da tek tek ve ayrıntılı yanıtladı. “Neden böyle bir imkândan faydalanmayalım?” Konuşmasına, günümüz teknolojisini geldiği en üst nokta olan yapay zekânın ne olup ne olmadığını anlatarak başlayan Ogelman, bu sayede dünyanın çok farklı bir noktaya doğru yol aldığını, bundan sonra dikkat çeken ve başarıya ulaşan bir iş yapmak isteyenlerin, bunu herkesten farklı bir metotla yapmasının daha fazla önem kazandığını vurguladı. Ogelman, “Türkiye, 1994’te ilk kez tanıştığı cep telefonu görüşmesinden bugünkü yeni nesil internetin nimetlerinden yaralandığı bir noktaya ulaştı. Artık hepimiz dijital bir dünyada yaşıyoruz. Neredeyse her şeyin teyit edildiği, arandığı, doğrulandığı global dijital bir veri havuzu var. İnternet ve sosyal medya kullanmayan neredeyse yok gibi. Bu insanoğluna farklı ve yeni bir konfor alanı sundu; insanlar buna alıştılar ve bunu bırakmak, bundan vaz geçmek istemiyorlar. Ne kadar bilirseniz bilin yeni bilgiler edinmek ve işlerinizi hızlandırıp kolaylaştırmak için bu imkândan yaralanmanız gerekiyor. Bunu hem öğrenmek hem de öğretmek zorundasınız. Bundan uzak kalmak gibi bir lüksümüz yok. Çünkü bu müşterilerinizin ya da muhataplarınızın memnuniyeti artıran firmaların, bireylerin rekabet gücünü artıran bir destek. Neden böyle bir imkândan yaralanmayalım? Bugüne kadar yapay zekâ yoktu ve ben 45 bin saat eğitim verdim fakat artık ben de nerdeyse sonsuz derecede büyük diyebileceğimiz diğer bir adıyla big data bilgi tabanından faydalanıyorum. Bu ağ artık inanılmaz bir noktada. Yenilikleri, istatistikleri ve gelişmeleri görüyor ve bunu bizim o an yapamayacağımız kadar hızlı ve doğru bir şekilde analiz ediyor; sonuçlar ortaya çıkartıyor. Ve yine bizler; sosyal medyamız, maillerimiz ve internet kullanımımızla bunu sürekli besliyoruz. Böyle bir zekâda bir yardımcım varsa neden faydalanmayayım? Bunu ben neden kullanmayayım?” dedi. Katılımcılar; Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü’nün İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı altında, Millî Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Sektörel Mükemmeliyet Merkezlerinin Kurulması Yoluyla Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Artırılması Hibe Programı kapsamındaki etkinlikler arasında yer alan semineri, çok beğendi. Katılımcılarda endüstri meslek lisesinde 7 yıl görev yaptığını söyleyen Öğretmen Aslıhan İnce, “Denizli Ticaret Odası’nın etkinlikleri çok güzel. Öğrencilerimize de büyük katkısı olacağını düşündüğüm için bu eğitimlerden yararlandım. Denizli Ticaret Odası’na ve eğitmenlerimize katkılarından dolayı çok teşekkür ediyorum” dedi. “Çok iyi bir organizasyondu, teşekkür ederiz” Merkezefendi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Servergazi Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Ali Baran, DTO’nun meslektaşlarına eşsiz bir fırsat sunduğu belirterek DTO Başkanı Uğur Erdoğan ile ekibine teşekkür etti. Baran, “Mesleki teknik eğitim algısının iyileştirilmesi ve güçlenmesi yönünde çok iyi bir organizasyon. Çağımız inovasyon ve otomasyon dönemi. Dolayısıyla bunun anlatılması öğretmenlerin ve idarecilerimizin eğitilmesi çok iyi ve destekleyici. Benzer eğitimleri biz daha önce başkentte de aldık. Şehrimizde de çok faydalı eğitimler aldık. Hızlı değişen ve gelişen dünyaya ayak uydurmak anlamında önemli olduğunu düşünüyorum. Rehber öğretmenlerimizin de bundan faydalandırılması, öğrencilerimize bu imkânın yansıtılması anlamında daha etkili olacaktır. Emeği geçenlere teşekkür ederiz” diye konuştu. “Çok verimli geçti” Pamukkale İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Gülay Kaynak Sarıkaya Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Tekstil Teknolojisi Alan Şefi ve Tekstil Teknolojisi Öğretmeni Nimet Avcı da “Eğitimlerin tamamına mümkün olduğunca katılmaya çalıştım. Çok verimliydi. Okullarımızda öğrencilerimize de aktardık, aktarıyoruz. Ticaret Odamıza bu anlamda mesleki eğitim verdiği destekten dolayı çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. “Yeni eğitimlerle yürüyüşümüze devam edeceğiz” DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan, seminerlerini büyük ilgi gördüğünü söyleyerek katılımcılara yoğun ilgilerinden dolayı teşekkür etti. Başkan Erdoğan, “Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz Mesleki ve Teknik Eğitim Şube Müdürlüğümüzün de iş birliğiyle, kentimizdeki meslek lisesi öğretmenlerimiz de katılım sağladılar; yoğun ilgilerinden dolayı onlara da müteşekkiriz. Mesleki eğitimde yenilikçi yaklaşımların farkındalığının artırılmasını amaçladık. Katılımcılarımıza, geleceğin iş dünyasında başarılı olabilmeleri için gereken girişimcilik ve inovasyon becerilerini geliştirme imkânı sunduk. Proje yönetiminin girişimcilik ve inovasyondaki rolü, tasarım odaklı düşünme ile yeni iş modelleri geliştirme, yapay zekâ ve otomasyonun mesleki eğitime etkisi gibi önemli konular vardı. Katılımcılarımız, yenilikçi düşünme ve yeni iş modelleri geliştirme konularında farkındalık kazandılar. Ayrıca proje tasarımı ve yönetimi becerilerini de uygulamalar yoluyla geliştirme fırsatı buldular. Talep oldukça benzer ve yeni eğitimlerle yolumuza devam edeceğiz. Üyelerimiz ve halkımız bizi takip etmeye devam etsin” dedi.
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi’nde proje yazma eğitimi gerçekleştirildi Kastamonu Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi bünyesindeki Proje Destek Ofisi (PRODO) tarafından, TÜBİTAK 2237-A Bilimsel Eğitim Etkinlikleri Desteği Programı çerçevesinde proje yazma eğitimi verildi. Kastamonu Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi bünyesindeki Proje Destek Ofisi (PRODO) tarafından, Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi Dr. Öğretim Üyesi Özkan Evcin’in eğitmenliğinde düzenlenen proje yazma eğitimi gerçekleştirildi. TÜBİTAK 2237-A Bilimsel Eğitim Etkinlikleri Desteği Programı çerçevesinde düzenlenen eğitimde, 2024 yılı sonuna kadar devam edecek çeşitli proje eğitimlerinin ilki tamamlanmış oldu. Eğitim programı, tüm üniversite personeline açık olarak duyurulan etkinlik takvimi çerçevesinde düzenlendi. Katılımcılara TÜBİTAK 2237-A programı hakkında kapsamlı bir bilgilendirme yapıldıktan sonra, başvuru süreçleri ve dikkat edilmesi gereken hususlar detaylı bir şekilde ele alındı. Dr. Evcin, başvuru dosyası hazırlama aşamalarını başlıklar halinde aktarırken, proje başvurusunun nasıl yapılacağını uygulamalı olarak gösterdi. Daha önce birçok kez 2237-A yürütücülüğü yapmış olan Dr. Evcin, katılımcılara tecrübelerini paylaşarak projelerin nasıl daha etkili ve başarılı şekilde sunulabileceğine dair önemli ipuçları verdi. Eğitim, soru-cevap bölümüyle sona erdi.
İstanbul Acun Ilıcalı: "Bu sezon sistemi de devirerek şampiyonluğa koşacağız" Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı, bu sezon karşılarına çıkan tüm engellere rağmen şampiyonluğa ulaşacaklarını söyledi. Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı, Ülker Stadyumu 1907 tribününde bulunan toplantı salonunda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Yapılan toplantıda gündeme dair açıklamalarda bulunan Ilıcalı, “Bugün Türkiye’de futbol, acaba futbol olarak oynanıyor mu? Benim ilk sorum bu. Her şey adil ve futbol tam anlamıyla adaletin uygulandığı bir spor mu, diye bir soruyla başlıyorum. Aynı filmin tekrarı olmayacak dedik. Bugünki basın toplantısında konuşacağım her şey somut olacak. Yarın öbür gün bana cevap verecekler. Bir iddia, herhangi bir gri alan üzerinde bir konuşma yapmayacağım. Her şeyi net bir şekilde ortaya koyacağım. Buna cevap verecek olacak varsa somut şeyler sunsunlar” ifadelerini kullandı. “Galatasaray’a gösterilmeyen sarı kart sayısı 14 iken Fenerbahçe’de bu sayı 1” Son 2 sezonda hakemler tarafından kendilerine haksızlık yapıldığını savunan Ilıcalı, “2 sene önce Fenerbahçe’nin lige iyi başladığı bir dönemdi. Bir Galatasaray maçında 2-0’dan 2-2’ye gelince bir yönetici, ’Ligi bitirmeyiz’ diye açıklama yaptı. Bu tehdit üzerinde Türkiye’de bazı gelişmeler oldu ve Fenerbahçe’nin hakkı yendi. Jesus’un cinnet geçirip, kırmızı kart gördüğü zaman oldu. Bugün 8 eski hakemin onayı ile konuşacağım. Galatasaray - Trabzonspor maçı sonrası Dursun Özbek açıklama yaptı, ’Türkiye’de gördüğüm en kötü hakem yönetimi’ dedi. Bir maç sonrasında da ’Orada el yok, ortada sizin kirli elleriniz var’ diye açıklama yaptılar. Federasyona en ağır açıklamalar yapıldı. Fenerbahçe’nin her türlü puanı gasp ediliyor. 15 sarı karta, 3 sarı kart gibi orantısız şeyler var. En acısı ise geçen sene Galatasaray ile Fenerbahçe maçında haksız yere oyuncumuz atıldı. 10 kişi kaldığımız anda sevinen bir futbolcu var. Hakemi aldattım ve oyuncunun attırdım diye. O gün Torreira’nın kaldırdığı yumruklar Türk futboluna kalkan ellerdir. ’Bu sezon sistemi de yıkacağız’ dedik. Bazı şeylerin düzeleceğine inandığımız için bunu söyledik. Galatasaraylı yorumcular cevap verecekse hepsine açığım. Türkiye’de bütün hakem hocalarının ortak kararı, Galatasaray’a gösterilmeyen sarı kart sayısı 14. Varsa itirazı olan, bana bir şekilde farklı olduğunu söylesin. Fenerbahçe’de bu rakam 1. Fenerbahçe’ye gösterilmeyen kart sayısı 1. Beşiktaş’a da 1. 14 sarı kart bir takıma göstermemiş, diğer iki takıma 1’er tane gösterilmemiş. Bir defans oyuncu, sarı kart görünce aynı performansı gösterebilir mi? Sarı kart operasyonu şöyledir, kimse hakemi sorgulamaz. Ertesi gün maçını da alırsın. Operasyon bitmiş ve bir takımın puanı gitmiş. Hakem sarı kart vermezse bu maç adil olur mu diye soruyorum. 8 tane hakem hocasının kabul ettiği, Fenerbahçe’nin resmi olarak verilmeyen penaltı sayısı 6 maçta 6 penaltı. 7. haftadayız ve 7 penaltımız verilmedi. Bu nasıl bir lig, bu nasıl bir dünya diye soruyorum. Göztepe maçında En-Nesyri’nin pozisyonu kırmızı kart ve penaltı. 2 puanımız orada gitti. Rize maçında ortak kararla 3 penaltı verilmemiş. Kasımpaşa maçında verilmeyen penaltıda kol tamamen açık. O maçta, geçmiş dönemde Trabzon’da oynanan maçta kalecimizin kafası kanarken maçı devam ettiren hakem Halil Umut Meler var. Hakemi bildiğimiz için oyunculara hakem sorunlu olabilir, siz 3-4 tane gol atın dedik. 7 haftada 7 penaltımız verilmemiş. Rakibin 14 sarı kartı verilmemiş. Bu lig adaletli değil. Acı gerçek ve bunların hepsi somut konulardır. Bana cevap verecekler, somut şeyler üzerinden konuşsunlar” değerlendirmesinde bulundu. “Başkanımız yarın maçta operasyon olur ve başımıza bir şey gelecek dedi” Sarı-lacivertli yönetici, Süper Lig’in 7. haftasında oynanan Galatasaray - Kasımpaşa maçında yaşananlarla ilgili düşüncelerini de paylaştı. Acun Ilıcalı, “Galatasaray - Kasımpaşa maçı oynanıyor. VAR’da 9.5 dakika oyun durmuş. İlkokul mezunu olmayan bir kişi bile yapabilir. Maçın sonunda Galatasaray 3-2 galip olduğu için, 9 dakika VAR olan maçta ve üzerine 7-8 dakika da uzamış ama maçın sonuna 6 dakika geldi. Bu 6 dakikanın 5. dakikasında gol geldi. Golden dolayı 1 dakika daha ekleyebilirsin. Bir anda maç bitmemeye başladı. O 6 dakika, 9 dakika oldu. Orta yapılıyor. Kasımpaşalı futbolcular topu uzaklaştırıyor. Hakem maçı durduruyor ve bir şey var mı diye VAR’a soruyor. Sonrasın aynı pozisyon yine oluyor ve hakem yine durduruyor. Maç böyle bitti ve biz yönetim olarak toplandık. Başkanımız yıllardır katliama uğradığı için daha tecrübeli. Başkanımız, ’Yarın maçta operasyon olur ve başımıza bir şey gelecek’ dedi. Yine komik şeyler yaşadık. Futbolda bilinen bir kural var, yan hakem ümit verici atakta bayrak kaldırmaz. Maç başladı, ilk yarı Dzeko’ya derinlemesine bir top ve hakem bayrağı kaldırdı. 2. yarı başladı, uzun top ve sonrasında hakem yine bayrağı kaldırdı. Yanımdaki yöneticiye, ’Kurallar mı değişti’ diye sordum. Beklesin ve VAR’a gidelim. Bizim maçta VAR kalktı ve onlar olmadan maç oynadık. VAR geldiğinden beri 18 saniyede pozisyonun kesinleştiği görülmedi. Öncelikle bunların adı rezalet. Bu oynanan futbol değil. Futbolun kuralları vardı, kuralların dışına çıkıldı. Şu an kurallar uygulanmıyor” şeklinde konuştu. “Hakemler Galatasaray’a karşı bir hamle yapınca, hakemliği sonlandırılıyor” Galatasaray - Kasımpaşa mücadelesinin 88. dakikasında Galatasaray Teknik direktörü Okan Buruk’un yayıncı kuruluş tarafından ekrana verilen görüntüsünü yorumlayan Asbaşkan Ilıcalı, “Okan Buruk’un kalkıp maçın 88. dakikasında hakeme söylediği şey; ’Hocam burada penaltı verirsen, bir daha burada maç yönetemezsin’. Hakem tehdit edildi. Zaten ne yapacak, maç yönetmek istiyor. Kariyerini devam ettirmek istiyor. Galatasaray’a karşı bir hamle yapınca, hakemliği sonlandırılıyor. Operasyon bittikten sonra bu hakemlere yüklenmeyin, futbolu germeyin denilecek. Hocamız Mourinho, protestosunu gösterdi ve bütün dünyada haber olduk. Bu kafada gidersek, Türk futbolu nereye gider bilmiyorum” cümlelerine yer verdi. “Federasyondaki herkes bu yapıyı yıkmak için mücadele edecek” Acun Ilıcalı, Türkiye Futbol Federasyonu ile her konuda iletişim kurduklarından da bahsederek, “Federasyona bugün ziyarette bulunduk ve bu olayları belgelerle sunduk. Federasyon yeni ve taraftarlarımız şu acıdan baksın. Bize bazı sözler vermiş ve adalet gelecek diye seçimi kazanmış bir yönetim var. Federasyon adalet istiyor. Biz de adalet istiyoruz. Ayrıcalık istemiyorum. Ortalığı yakarak, yıkarak değil. İletişim kurarak bunu başaracağız. Federasyon burada sorun yok dese başka tavır alalım deriz. Futbolda federasyon, operasyona engel olamaz. Bize, ’Adalet konusunda kimseye taviz veremeyeceğiz’ diye söyledi. Her şeyin daha iyi olacağını düşünmemizin sebebi, ortada bir facia var. Aklın almadığı bir durum var fakat federasyon diyor ki ben bunun farkındayım ve buna izin vermeyeceğiz. Biz adaleti getireceğiz diyorlar. Biz onlara bu krediyi vermek zorundayız. Federasyondaki herkes bu yapıyı yıkmak için mücadele edecek” diye konuştu. “Bu sezon sistemi de devirerek, rezaletlerin yaşanmasını engelleyip, şampiyonluğa koşacağız” Tribünlerden gelen ve maddi durumuna göre stadyumun birçok bölümünde maç izlediğini anımsatan Ilıcalı, “Önce sosyal medyada bizim düşmemiz için bekleyen insanlara şunu söylüyorum, bizim arkamızda Fenerbahçe taraftarı var. Bizi onlar seçtiler ve sizin yıkma çabanızla biz gitmeyeceğiz. Düştüğü zamanda kalkmayı bilen taraftarlarla birlikte gümbür gümbür geleceğiz. Başkanımız bu kulübü aldıktan sonra ekonomik olarak bu noktaya geldiysek, bu sezon sistemi de devirip, bu rezaletlerin yaşanmasını engelleyip şampiyon olacağız. Bir grup yıkalım peşinde, onlar şampiyonluk değil, kaos istiyorlar. 5., 6. haftada yönetimi yıkmak, başarısızlıkla alakalı değil. Taraftarımız Union SG maçında oyunculara, hocaya ve bize sahip çıktılar. Hep birlikte kenetlendik. Sistemi yıkıp, gümbür gümbür şampiyonluğa koşacağız. Güçlü olduğumuz zaman kimse karşımızda duramayacak. Biz sistemi yıkacağız diye geldik. Bu sistemi de yıkacağız. Yerli hakem diye bir şart olduğunu sanmıyorum. Federasyon başkanı bu konunun derinine iner ve değişmeyeceğini anladığı zaman yabancı hakemi getirirsin. Yapamayan varsa yapanı getirirsin. Hata yaptığı zaman basireti bağlandı deriz. İngiltere’de hakem sorunu yok. Orada hakem baskı altında değil” açıklamasını yaptı. “Federasyona karşı agresif olmayacağız” Geçtiğimiz sezon ismi belli olmayan bir kişi tarafından yayınlanan hakem toplantısı yayınıyla ilgili ise Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Acun Ilıcalı, “Cihan Aydın hocamız, bir toplantıya katılıyor. ’En büyük Galatasaraylı Nilay’ diye kendi çocuğunun takma adı ile toplantıya katılıyor. Bunu konuşmamıza gerek yok. Bu bize skandal gelmiyor artık. Federasyona karşı agresif olmayacağız. Yeni bir federasyon, gelip görecekler ve çözecekler. Onlar şaşkın değil mi sanıyorsunuz. Hayretler içinde kendisi. Sistem Cumhurbaşkanı ile Ali Koç’un arasının kötü olduğunu söylüyor. Taraftarı bile buna inandırdılar. Kendisi futbol aşığı ve sporu destekleyen birisi. Biz algı üzerinde gitmeyeceğiz. Adalet istiyoruz, federasyona güveniyoruz. Yarın öbür gün güvenim boşa çıkarsa ona göre pozisyon alırsın. Çözeceğim diyor ve bizde onlara güveniyoruz” dedi. “Yapılacaksa yapılacak, yapılmayacaksa işin sonu yabancı hakeme gidecek” Ilıcalı, Teknik Direktör Jose Mourinho’nun da yaşananlar karşısında şaşkın olduğuna dikkat çekerek, "Birincisi hakkımızı yedirmeyeceğiz. Başkan, biz sistemi yıkacağız dedi. Biz ortalığı yangın yerine verip iletişimsizlik üzerine bir dünya kuramayız. Böyle gösterip, gözler önüne sereceğiz. Her zaman bir kanun var. Mourinho şakın ve anlam veremiyor. Yan hakemin bayrak kaldırmasına verdiği cevabı hepimiz gördük. Bahsettiğimiz şeyler, somut konularla gündeme gelmek istiyoruz. Hocamıza güveniyoruz. En önemli destek taraftarımızdan gelecek. Hep beraber çabalamaya devam edeceğiz. Bizim için önemli olan sistemin kimin elinde olduğu değil. Yapılacaksa yapılacak, yapılmayacaksa işin sonu yabancı hakeme gidecek. Biz ayrılacak değil, adalet istiyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.